AB ve Hindistan Yakınlaşması Türkiye İçin Bir Tehdit Mi?

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

2008 yılında başlatılan ve 2010 yılı sonunda imzalanması planlanan AB ile Hindistan arasındaki serbest ticaret anlaşması, Hindistan’ın sanayi sektöründeki katı kuralları; AB’nin vize koşullarını yumuşatmada çekimser kalması nedeniyle gecikiyor. Ayrıca, REACH ve EC belgelerinin kullanımından da endişe ediliyor.

Buna rağmen AB, Hindistan’ın bir numaralı ticaret ortağı rolünü sürdürüyor. 2015 yılına kadar AB ile Hindistan arasındaki ticaret hacminin 160.6milyar EUR’a çıkarılması planlanıyor.

Hindistan, siyasi açıdan da AB için büyük önem taşıyor. Hindistan’daki istikrarlı demokrasi ve oluşacak pazar AB için önem arz ediyor. Ayrıca, yavaş büyüyen ve krizlerin olduğu AB’e karşı Hindistan’da %7 büyüme öngörülüyor. AB’nin Hindistan’ı İran için arabulucu ülke olarak kullanma ihtimali de görülüyor.

En son 10.02.2012 tarihinde bir araya gelen liderler serbest ticaret anlaşmasında sona yaklaşıldığını belirtiyorlar. 

Bir yandan sivil toplum kuruluşları ve sektörler AB’nin serbest ticaret anlaşmalarına karşı çıkıyor. Bu gruplar, Avrupa’yı ucuz malların istila edeceğinden korkuyor. Küçük üreticiler için yıkıcı sonuçlar doğuracağından da endişe ediliyor. Ayrıca, işçiler de işlerini kaybetmekten korkuyor.
Bu yakınlaşma hem İran konusunda Türkiye’yi bir kenara itmeyi öngörüyor. Bir yandan da Türk şirketlerinin AB pazarının bir kısmının Hindistan’a kaptırılması konusunda tehdit oluşturuyor.
Ancak bilindiği üzere Türkiye’deki üreticiler AB için halen kaliteli, esnek ve hızlı hareket ediyor. Üstelik fiyat avantajı da yaratıyorlar. Hindistan’ın ise Türk firmaları kadar kaliteli, esnek ve hızlı hareket edilemeyecekleri öngörülüyor. Hindistan’ın öne çıkacağı noktalar şu anda olduğu için yazılım konusu ve büyük üreticiler olacak.

AB’deki firmalar 2013 yılınd satınalma cirolarının %10-20’sini Hintli üreticileri denemek için kullanabilirler. Türk firmalarının bu konuda dikkatli olup 2013 anlaşmalarındaki miktarlar konusunda daha ince hesap yapmaları gerekiyor. Miktarda azalma olduğunu gören firmalarımız bu ihtimali düşünerek her zaman olduğundan daha dikkatli, hızlı ve esnek davranarak Hintli rakiplerimizi devre dışı bırakabilirler. En önemli noktalardan biri de şeffaf olarak pazarı elde tutmak olacaktır.

2944 kere okundu

Etiketler:

1976 yılında Razgrad şehrinde doğdu. 1997 yılında İstanbul Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Anadolu Ünivertesi İşletme Programına devam etmektedir.

MPM-REFA İş Etüdçüsü sertifikasına sahiptir.

2004 yılında Satınalma Türkiye (Purchasing Turkey) Grubu’nu kurdu.

2004 yılından beri Stratejik Satınalma konularında genel katılıma açık eğitimler vermektedir. Ayrıca, üniversitelerdeki sertifika programlarında öğretim yetkilisi olarak görev yapmaktadır.

İyi derecede İngilizce yanında orta derecede Fransızca, Almanca ve az derecede Bulgarca ve İtalyanca bilmektedir.

Alüminyum Profil sektöründe yöneticilik ve danışmanlık faaliyetlerini sürdürmektedir.

Yönetim Danışmanlığı yanında; Stratejik Satınalma, Maliyet Düşürme, Verimlilik Yönetimi, Üretim Planlama, Lojistik Yönetimi, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Kalite Yönetimi konularında uzmanlık çalışmaları yapmaktadır. 

ücretsiz üye olun
Reklam
Reklam

BÜYÜTEÇ

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

YouTube Facebook Instagram LinkedIn

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz