- Akıllı ödemeler, ulaşım deneyimimizi değiştirecek
- İnsan Faktörü Her zaman İlk Sırada!
- SabancıDx'in dijital satın alma platformu Pratis yurt dışına ihraç edildi
- Kobilere ve Çalışanlarına Özel Psikolog ve Diyetisyen Hizmeti
- Türkiye‘de suistimalin firmalara faturası 40 milyar dolar
- İnternetten kartlı ödemeler 1 milyar TL'ye ulaşarak rekor kırdı
- Dünyanın En Yetenekli Ülkeleri Hangileri
KOBİ Nedir?

Bir ekonominin gerçek dinamosu nedir diye sorulduğunda buna verilecek yanıt "KOBİ"ler olacaktır.
Buna rağmen "KOBİ nedir?" diye sorulduğunda ise ortaya net bir yanıt çıkmamaktadır. "Küçük ve orta boy işletme" ana tanımı içinde, KOBİ´lere değişik ülkeler, hatta aynı ülke içindeki farklı birimler farklı farklı özellikler yüklemektedirler. Bu nedenle çoğu zaman tanımlamada karışıklık yaşanmaktadır.
Bunda temel etken, tanımlamada kullanılan ölçütlerin değişik olmasında yatmakta elbette. Tanımlamada genel olarak 3 ölçüt öne çıkmaktadır:
- Firmanın çalıştırdığı personel ya da işçi sayısı,
- Bilanço değerleri
- Bağımsızlık
Ölçütlerdeki farklılık, değişik sektörlerde ve faaliyet alanlarında bile görülmektedir. Örneğin bilişim sektöründe faaliyet gösteren bir işletmenin KOBİ olması için 50 ya da daha az bilgisayar sahibi olması gibi bir eğilim söz konusudur. Burada görüldüğü gibi temel ölçüt, üretim aracının yani bilgisayar sayısının tanımda kullanılmış olması.
Yine aynı şekilde, imalat sanayinde ise çalışan sayısı devreye girmekte fakat ölçütler aynı olmasına rağmen sonuç değişmektedir. Dış Ticaret Müsteşarlığı imalat sektöründe KOBİ olabilmenin üst sınırını 200 işçi olarak verirken, Hazine Müsteşarlığı ise bu sınırı 250´ye çıkarmaktadır! Bu durum bir çok uzman ve ekonomi yazarı tarafından ortak KOBİ tanımı yaratmada büyük bir sorun olarak kabul edilmekte, hatta istihdamda üst sınırın 250 çalışan olmasını bile büyük bir yanlışlık olarak ifade etmekteler.
Ayrıca KOBİ denildiğinde tek parça ve bir bütün olarak ifade edilen bir üretim biriminin olmaması da tanımı daha da zorlaştırmaktadır. Çünkü KOBİ kapsamı içine 3 farklı birim girmektedir. Bunlar;
- mikro ölçekli işletmeler,
- küçük ölçekli işletmeler,
- orta ölçekli işletmeler
Örneğin bu durum, AB-Türkiye çerçevesinden bakıldığında daha net anlaşılabilir. Avrupa Birliği mikro işletmeler için yıllık ciro sınırını 2 milyon euro olarak kabul ederken, Türkiye´de Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarıyla bu sınır 1 milyon euro olarak belirtmekte.
Benzer şekilde Avrupa Birliği, orta ölçekli işletme olma ölçütünü, yıllık cirosu 40 milyon euro´nun altında kalan işletmeler olarak belirlerken, Türkiye´de DİE ölçütlerine göre bu rakam 25 milyon euro olarak gösterilmektedir. (Küçük işletmeler için de aynı durum mevcuttur, AB 10 milyon euro´nun, Türkiye ise 5 milyon euro´nun altında yıllık ciro yapanları küçük işletme olarak kabul etmektedirler.)
Görüldüğü gibi, net bir KOBİ tanımı yapmak oldukça güç ve karmaşık. Birbiriyle kimi yerde uyuşan kimi yerde çelişen rakamlar, değişik kuruluşların, dernek ve odaların kullandıkları ölçütlerin farklılığı, tanımlamayı yapan kuruluşların benzer kurumlar olmasına rağmen bambaşka sonuçlara ulaşmasına ve tanımlamada bir standarda ya da net yanıta ulaşmalarına engel olmaktadır.
Durumu, rakamlardan bağımsız düşünerek, hatta rakamları yadsıyarak, biraz sübjektif olarak, yani düşünsel ve bir iç bakışıyla değerlendirirsek çok daha net bir KOBİ tanımına kavuşabiliriz. Bizce şöyle ki;
- Kısıtlı sermaye ve pazarlama olanaklarına rağmen, kendi çabasıyla ayakta duran, bu çabayla gerek kendi ülkesinin gerekse diğer ülkelerin piyasalarına mal ve hizmet üretip sunan,
- O ülkede oluşabilecek herhangi bir ekonomik buhranda, ülkenin geniş kesimleri, yani işçi, memur, çalışanlarla birlikte yoğun olarak olumsuz etkilenen,
- Büyük işletme ve firmalar, ekonomik sistemde oluşan bunalımlar sonucu yatırımlarını rahatlıkla transfer edip, siyasi sorunu ve ekonomik problemi olmayan ülkelere ve pazarlara kaydırabilirken, ekonomik olumsuzluğu finans darlığı, sermaye azlığı, kısıtlı kapasite ve pazar daralması nedeniyle olanca şiddetiyle hisseden,
- Bunun sonucu ağır yaralar alabilen, iflas kelimesiyle yaşayan ama buna rağmen yine de üreten,
- Ekonomik gelişme ve büyüme dönemlerinde ise sınırsız başarı hikayeleri yaratan,
- Toplam ve oransal olarak o ülke için büyük işletmelerden çok daha fazla katma değer yaratabilen
tüm ticari, sınai ve hizmet işletmeleri birer KOBİ´dir diyebiliriz.
Ülkemizde artık KOBİ destekleri oldukça tatminkar büyüklüklere ulaştığı için, KOSGEB, TEYDEB, Kalkınma Ajansları vb. pek çok kurum ile muhatap olunmaktadır. Bunlar büyük ölçüde KOSGEB'in tanımını benimsemektedir.
KOSGEB ise, her yıl doldurulması gereken KOBİ Beyannamesi ile işletmenin KOBİ olduğunu onaylamakta ve tüm destek işlemlerini bu adımın ardından yürütmektedir.
Son dönemde, büyüklük ve bağımsızlık dışında farklı ölçütler de KOBI tanımına dahil olmuştur. Örneğin önceden ithalatçı firmalar KOBİ sayılmazken, KOBİ tanımında üretim şartı da aranmakta iken, bu durum değişmiş ve bu tarz ticari işletmeler de KOBİ olarak tanınmıştır.

Etiketler: kobi
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
DIŞ TİCARET
İthalatta Gözetim Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (No: 2012/1) yayınlandı.
10 Ocak 2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Tebliğ ile ;
OFİS VE İNSAN
LED Nedir, Ne Yarar Sağlar?
Yüzyılın devrim yaratan aydınlatma teknolojisi ile elektrik harcamalarında yüksek tasarruf sağlanıyor. Rengarenk ışıklar ile elde edilen görsel efektler de cabası.
Vakit Nakit midir? Vaktin Önemi Nedir?
Vakit nakittir derler. Oysaki vakit nakitten daha fazla bir değere ve öneme sahiptir. Nakit denilen şey, elde tutulabilen, saklanabilen, depolanabilen ve elden ele dolaşabilen bir nesne.
İŞ DÜNYASI
Aile Şirketlerinde Yönetim Danışmanlığı
Bu yazımda, ekonomik açıdan ülkemizde ve tüm dünyada çok önemli bir yere sahip olan aile şirketlerinin gelişmeleriyle ilgili bir konuya, değişik bir açıdan bakmak ve de bazı noktalara (!) dikkatinizi çekmek istiyorum.
HUKUK / MUHASEBE
İkale (Bozma) Sözleşmesi ile Çıkarılan İşçinin İşe İade Davası Açmasını Engellemek Mümkün mü?
Uzun zamandır İşverenlere iş hukuku alanında danışmanlık yapan bir avukat olarak en sık karşılaştığım taleplerden biri de “Çalışanı işten çıkarmak istiyoruz, tazminatlarını da ödemeye hazırız, ama herhangi bir işe iade davası ile karşılaşmak istemiyoruz” talebidir.
Pazarlama ve Satış Süreçlerinin Kontrol Edilmesi
Pazarlama ve Satış Süreçlerinin Detaylı İncelenmesi
Satış Ekibinin Ortak Aklının Harekete Geçirilmesi