Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Profesyonel ve uzman bir yaklaşımla yapılması gereken vergisel risk ve fırsatların analizi çalışmaları kurumlarda nakitten tasarruf, rekabetçi ortamda avantaj sağlamak, potansiyel bir satış sürecine hazırlık, muhtemel bir vergi incelemesi öncesi kontrol ve genel bir denetim mekanizması oluşturmak gibi çok yönlü amaçlara hizmet ediyor.
İşletmelerin cari ve geçmiş yıllara ait mali sonuçları vergisel analize konu olurken bu süreç aynı zamanda işletmenin vergi fırsat veya risklerinin de doğru olarak tespit edilebilmesi için bir dayanak noktası sağlıyor. Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Güneş Söğütlüoğlu, kurumların vergi konusuna yaklaşımlarında dikkat etmesi gereken konular hakkında şunları söyledi:
“Vergi birçok işletmede ilgiden yoksun, belli dönemler dışında hak ettiğinin aksine pek anımsanmak istenmeyen bir konudur. Halbuki gelir tablosunda net gelirden önce yer alan vergi kalemi, tablodaki yeri itibarıyla dahi önemini belirtir; zira en iyi en sona bırakılmıştır. Net geliri doğrudan etkilemesi nedeniyle sonuç hesaplarında yer alan verginin, uygulamada baktığımızda şirketler arasında rekabet avantajı yarattığı için önemle dikkate alınması gerekir. Buradaki rekabet farklılığını yaratmak için ise eskiden beri ülkemizde bir sorun haline gelmiş açıktan işlemler haricinde yasal yollarla kanuna uygun vergi planlamasından bahsetmekteyiz.”.
Vergi riskleri
İşletmelerin vergiyle ilişkisi son derece karmaşık bir seyir izliyor. Piyasada karşılaşılan başlıca vergi riskleri aşağıdaki ana başlıklar halinde şöyle gruplanıyor:
• Transfer fiyatlaması ve örtülü sermaye yoluyla kazanç aktarımı
• Muafiyet ve istisnaların uygulamasında karşılaşılan farklı görüşler
• Satışlarda ve ücretlerde açıktan işlemler
• Yanıltıcı belgeler ve işle ilgili olmayan giderler yoluyla maliyet artırımı
• KDV ve ÖTV planlaması amacıyla ilişkili şirketler arasında yapılanma ve faturalaşma
• Sözleşmeler üzerinden hesaplanması gereken damga vergisinin ödenmemesi
• Gelir ve gider tahakkuklarında kaymalar
• Maliyet, amortisman ve değerlemelerde hatalar
• Stopaj uygulamalarında yanlışlıklar
• Vergi oranlarında, matrah hesaplamalarında, indirim ve ilavelerde hatalar
Vergi incelemeleri, vergi davaları, matrah hesaplamaları, riskli işlemler, grup içi işlemler, vergi dairesi ilişkileri, personelden kaynaklanan hatalar, iş süreçleri-muhasebe ilişkisi ve vergi süreç denetimi gibi bir dizi olgu nedeniyle vergi konusu eğer iyi yönetilemezse şirketler için ciddi bir sorun olabiliyor. Söğütlüoğlu, ortaya çıkan risklerin özellikle yatırım ilişkileri açısından yaratabileceği sorunlar hakkında şöyle konuştu:
“Bu risklerin bir kısmı hatalardan, diğer bir kısmı vergileme konusunda tartışmalı uygulamalardan ve önemli bir kısmı da kanuna aykırı kasıtlı yanlışlardan kaynaklanmaktadır. Yerli yatırımcılar her ne kadar bazı riskleri bilseler dahi rakamsal olarak yaratabileceği olumsuz etkilerin boyutları konusunda yeterli bilgiye sahip değiller. Hatta bu risklerin bir kısmı hakkında hiçbir bilginin olmadığı durumlarla da karşılaşılmaktadır. Buna karşılık özellikle kurumsal yönetişimin ağır yaptırımlarla düzenlendiği ve takip edildiği ülkelerde çalışan profesyoneller bu çeşit risklere daha temkinli yaklaşmaktadır. Kendilerini güvende hissetmedikleri anda ticari anlamda başarılı olabilecek bir satın alma, birleşme hatta kredi işleminden dahi ivedilikle uzaklaşmaktadırlar. Dolayısıyla, yerli yatırımcıların bu sürece hazırlıklı olmaları kendi çıkarları açısından kritik önem taşımaktadır”.
Fırsatlar neler?
Vergi yönetimi, nakit akışını doğrudan etkileyebilecek fırsatlar ve gözden geçirilmesi gereken uygulamalar açısından doğru planlanabilir. Bu açıdan Deloitte uzmanları sağlıklı bir kurumsal vergi yönetiminin sunacağı avantajları şöyle sıralıyor:
• Mevzuatımızda oldukça dağınık halde olan ve özel kanunlarla düzenlenen teşvikler,
• Çeşitli kanunlarda yer alan muafiyet ve istisna uygulamaları,
• İleriki yıllarda vergi kalkanı yaratacak mali zararların etkin kullanımı,
• Vergi iadelerinin zamanında ve doğru olarak alınması,
• Vergi konsolidasyon müessesesinin eksikliğinde grup şirketlerinin yapılanması,
• Ortaklık yapısının kar dağıtımı ve vergilendirilmesine etkileri,
• Fazla ve yersiz ödenen vergiler,
• Finansman yöntemlerinin seçimi ve uygulaması.
Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Ortağı Güneş Söğütlüoğlu, kurumların söz konusu bu fırsatları doğru değerlendirmek adına mutlaka profesyonel bir destek alması gerektiğine değinerek şu bilgileri verdi:
“Vergi yönetiminde fırsatları değerlendirmek özellikle şirketlerin olası bir satış sürecinde bir adım öne geçmesini sağlamaktadır. Doğal olarak, fırsatların belirlenmediği durumlarda taraflar arasındaki güç dengesi satıcı aleyhine değişmektedir. Vergisel risk ve fırsatların analizi işletmelerin alım/satım gibi sadece herhangi bir özel durum öncesinde ya da ekonomik kriz sırasında dikkate alması gereken bir çalışma olmayıp normal şartlar altında da iş hayatının seyrinde hassasiyet göstermeleri gereken bir konudur. Sonuçta ulaşılacak noktada ise işletmenin halen ne durumda olduğu, istenmeyen durumlarla karşılaşıldığında neler olabileceği ve daha iyiye ulaşabilmek açısından ise neler yapılması gerektiği profesyonel bir bakış açısıyla incelenerek ortaya konulmalıdır.”
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz