Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Maddi Duran Varlıklar, işletmenin mal ve hizmet üretimde uzun süre kullanılmak üzere elde tutulan fiziki varlıklardır. Bu varlıklar satılmak amacıyla değil işletmede uzun süre kullanılmak üzere alınırlar ve işletme faaliyetini devam ettirdiği sürece de satılmazlar.
Bu varlıklar sırasıyla;
şeklindedir.
Maddi duran varlıkların ağırlığı, işletmenin faaliyet konusuna göre değişir. Faaliyet konusu üretim olan işletmeler ile ticaret işletmelerinde bu ağırlık farklılık gösterir.
Maddi Duran Varlıklar, işletme bilançosunda, aktiflerde (varlıklarda) yer alsa da Dönen Varlıklar grubuna göre likiditesi daha düşüktür. Bu gruba yapılacak yatırım kararlarının isabetli imalat öngörüleri ve iyi hesaplanmış bir yatırım projeksiyonunu içermesi gereklidir. Bu projeksiyonu sabit sermaye yatırımı olarak ta tanımlayabiliriz. Sabit sermaye yatırımları uzun vadeli nakit akışı sağlayacak harcamalardır.
Sabit sermaye yatırımları dış kaynaklar ile finanse edilecekse uzun vadeli kaynak kullanılarak yatırım yapılmalıdır. Özkaynaklarla yapılıyorsa, mevcut likiditenin de kullanılmasından dolayı işletmeyi nakit sıkıntısına da sokabilecektir. Dolayısıyla yanlış bir yatırım kararı ve yanlış bir fonlama stratejisi hem işletme fonlarının heba olmasına hem de üretim maliyetlerinin ciddi manada yüksek kalmasına neden olacağı gibi işletmenin iflasına kadar gidecek bir süreci başlatabilir.
Maddi duran varlık yatırımlarının zamanlaması da son derece önemlidir. Kriz dönemlerinde piyasalarda ürüne olan talebin daralması, beklenen getiriyi azaltacağından işletme sabit maliyetlerini karşılamakta zorlanacaktır. Bu beraberinde likidite sorunlarını da getirecektir.
Bu nedenlerden dolayı işletmeler kriz dönemlerinde yatırımlarının durumuna ve mali boyutuna göre ya azaltmalı ya durdurmalı ya da tamamlamalıdırlar.
Yabancı kaynakları, Kısa vadeli yabancı kaynaklar ve Uzun vadeli yabancı kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılır. Her ikisi de işletmenin mali (banka kredileri) ve ticari borcu (piyasa borcu) olup vade esasına göre sıralanırlar.
Bu kaynaklar sırasıyla;
şeklindedir.
Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar, işletmelerin aktifinde bulunan varlıkların hangi kaynaklardan finanse edildiğini gösterir. Başka bir deyişle işletmenin borçlarıdır. Bu borçların büyük bir kısmı da mali borçlar (banka kredileri) ve ticari borçlardan (piyasa borçları) oluşmaktadır.
Kriz döneminde bu kaynakların kullanımı oranları krizin etki boyutunun ne olacağı konusunda önemli bir referanstır.
Mali borçların (Banka kredilerinin) yüksek olması, finansal piyasalarda yaşanacak bir daralma da artan belirsizlik ile birlikte faiz oranlarının artması işletmelerin riski ile birlikte kredi maliyetlerinin de artmasına yol açacaktır. Bununla birlikte finansal kurumların kredi kanallarını kapaması ve limit kullandırımını sınırlaması riski de söz konusu olmaktadır. Özellikle değişken faizli kredi kullanan işletmeler ciddi bir risk ile karşı karşıya kalabileceklerdir.
Ticari borçların (piyasa borçları) yüksek olması durumunda tedarikçi firmalar piyasalardaki belirsizlik nedeniyle satış vadelerini kısaltabilir aynı zaman da vade farkı oranlarını artırabilirler. İşletmeler de satış hacimlerini artırabilmek için satışlarını daha uzun vadede yapmaya başlayacak ve alış ve satış vadelerinde yaşanacak uyumsuzluk nedeniyle işletmenin nakit döngüsü de olumsuz etkilenecektir. Bu da işletmeler de likidite sorununu ortaya çıkartır.
Kriz döneminde işletmelerde mali borçların faiz oranı ve maliyeti (değişken faizli ve kısa vadeli krediler için) artacaktır. (özellikle yüksek kaldıraç ile çalışan işletmeler için daha risklidir.) Hatta faiz ya da anapara ödemelerinde de sorun yaşayabilecek bu da işletmenin kredibilitesini olumsuz etkileyecektir. Finans kuruluşlarının kredi limitlerini kullandırmama ya da ilave teminat talebi söz konusu olabilecektir.
Bununla birlikte piyasada yaşanan talep yetersizliği işletmenin kapasite kullanım oranını düşürecek, dolayısıyla üretim ve satış hacimlerinde daralma sonucu stokların devir hızları düşürecektir.
1968 Gaziantep doğumlu olup İktisat Fakültesi mezunudur.
Bankacılık kariyerine 1997 Yılında Esbank Eskişehir Bankası T.A.Ş. Genel Müdürlük, mali tahlil servisinde uzman yardımcısı olarak başlamış ve kurumsal krediler tahsis servisinde devam etmiştir. 2000 yılında Pamukbank T.A.Ş. Genel Müdürlük ticari-kobi krediler tahsis ve kredi risk izleme servislerinde çalışmış ve ilgili bölümün yöneticiliğini yapmıştır.
Pamukbank- Halkbank birleşmesi sonrası aynı birimde bölüm müdürü olarak görevine devam etmiştir. Sistem üzerinden modüler risk izleme ekranlarının kurulması ve geliştirilmesi, istihbarat ekranları dokümanları ve kullanım kılavuzlarının hazırlanması ile bankanın KKB kurumsal büronun kuruluş projelerinde yer almıştır.
2007 yılında şube müdürlüğüne atanmıştır. Gaziantep ve Eskişehir Bölge Koordinatörlüğü bölge pazarlama bölüm müdürlüğü görevleri ile Gaziantep, Kahramanmaraş, Eskişehir organize sanayi şubelerinde şube müdürü olarak ticari-kobi müşteri portföyünü yönetmiştir.
Mart/2022 tarihinde emekli olmuştur. Özel sektörde bir süre finans yöneticiliği yapmıştır. Halen bağımsız yönetim ve finans danışman olarak çalışmaya devam etmektedir.
Banka bünyesinde kredi risk izleme, KOSGEB girişimcilik eğitimlerinde finansa ulaşma yolları eğitimleri vermiştir. MYK-Akredite Kobi Danışmanıdır. Yönetim Danışmanları Derneği üyesi ve Tübitak Mentorudur.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz