ABD Yangınları Ekonomiyi Yakar mı?

Risk Yönetiminin Önemi

ABD’nin yaşadığı yangınlar, ciddi bir ekonomik kriz yaratmaktadır. Bu durum, işletmelerin ticari faaliyetlerinde risk yönetimine her zamankinden daha fazla dikkat etmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. İşletmeler, finansal sağlıklarını koruyabilmek için yapısal risklerini değerlendirmeli ve bunlara yönelik önlemler geliştirmelidir.

Yapısal risklerin arasında faaliyet riski önemli bir yer tutmaktadır. Faaliyet riski, işletmelerin olağan iş süreçlerini gerçekleştirememesi durumunda ortaya çıkar ve bu riskler hem yerelde hem de global düzeyde karşılaşılabilir. Örneğin, hepimizin acıyla hatırladığı Kahramanmaraş depremi, bu riskin ne kadar yıkıcı olabileceğine dair somut bir örnek sunmaktadır. Depremin ardından 1,5 ay boyunca hayat durma noktasına gelmiş, 8 ay boyunca ise ticari faaliyetlerde ciddi aksamalar yaşanmıştır. Bu gibi risklere hazırlıklı olmayan işletmelerin ticari faaliyetlerini sürdüremediğini görmekteyiz.

Bugün ABD’de yaşanan yangınlar, benzer şekilde hem yerelde hem de globalde etkilerini daha şiddetli seviyede hissettirebilir.

Tarım, Enerji ve Lojistik Sektörlerinde Etkiler

ABD’nin tarım ve gıda sektöründeki ihracat verilerine bakıldığında, badem, üzüm, narenciye ve avokado gibi yüksek ihracat değeri olan ürünlerin öne çıktığı görülmektedir. Ancak yangınlar, bu ürünlerde hem verimlilik hem de yeniden tesisleşme anlamında ciddi sorunlar yaratacaktır.

Buna ek olarak, enerji ve altyapı alanında yaşanan tahribatın yenileme maliyetlerinin yüksek olacağı öngörülmektedir. Enerji fiyatları artarken, ABD hükümetinin destekleyici önlemler almadığı senaryolarda bu maliyetler işletmelere yansıyacaktır. Lojistik ve depolama alanında da benzer sorunlar, tesisleşme ve enerji kaynaklı problemlerle birlikte ortaya çıkabilir.

Sigorta Sektörü Üzerindeki Yıkıcı Etkiler

Yangınların, faaliyet alanı sigortacılık olan şirketlerin sırtında büyük bir yük oluşturduğu unutulmamalıdır. Bu denli büyük yangınların poliçe maliyetlerini kaldırabilecek bir sigorta şirketinin varlığı pek olası görünmemektedir.

JPMorgan analistlerine göre, yangınlardan kaynaklanan sigortalı kayıplar 20 milyar doları aşmıştır. Toplam ekonomik kaybın ise 52-57 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum karşısında sigorta şirketlerinin borsa değerlerinde de önemli kayıplar yaşanmıştır. Hatta bazı şirketler, devam eden poliçelerden risk yönetimi çerçevesinde geri adım atarak iptallere gitmektedir.

Küresel Riskler ve Fırsatlar

ABD’nin dünyanın en büyük tarım ve orman ürünleri ihracatçılarından biri olması, yangınların küresel tedarik zinciri üzerindeki etkilerini artırmaktadır. Özellikle inşaat malzemeleri ve gıda ürünleri alanlarında ortaya çıkacak açıklar, ithalat dengesinde kaymalara yol açabilir. ABD'nin mevcut ticaret anlaşmaları, bu süreçte devreye girecek diğer ülkelerin ABD ekonomisine değer sağlayan ihracat kalemlerinde yeni fırsatlar yaratmasını da mümkün kılacaktır.

Her kriz, içinde fırsatlar barındırır. ABD’nin yaşadığı bu zorlu süreç, ticari rakiplerin boşlukları doldurarak avantaj sağlayabileceği bir ortam yaratmaktadır. Ancak işletmelerin, bu fırsatları değerlendirirken arz yönetiminde dikkatli olmaları gerekmektedir. Talebi karşılamaya çalışırken, mevcut kaynaklarını riske atmamalıdırlar. Süreç yönetimlerini güçlendirerek adım atmaları, uzun vadede fayda sağlayacaktır.

İşletme içindeki süreçlerin maksimize edilmesi Genel Müdür pozisyonunda olan liderin görevidir. Bu sorumluluğu yerine getirmeye devam eden genel müdürlerin bir kılavuza ihtiyacı olabilir. İşletme içi ve işletme dışı analizciler bu süreçte onlara destek olabilir. Diğer bir destek ise yazılı kaynaklardır.

Her genel müdürün mutlaka okuması gereken bir kitap öneriyorum. Genel Müdür 7.0 (D&R üzerinden sipariş için tıklayın)

Risk Yönetiminde Stratejik Yaklaşım

Bir musibet, bin nasihatten iyidir. ABD’nin bugün yaşadığı zorluklar, Türkiye’nin deprem sonrası yaşadığı faaliyet riskleriyle benzerlik göstermektedir. İşletmeler, müşteri çeşitlendirmesi, üretim sahası çeşitlendirmesi ve hedef pazarlarının yeniden değerlendirilmesi gibi adımları göz önünde bulundurmalıdır. Bu risklerin varlığını tespit etmek için işletmelerin “finansal sağlık olgunluk analizi” yaptırmaları faydalı olacaktır.

Basiretli tüccarlar, tıpkı işini bilen kaptanlar gibidir. Fırtınalı havada rota üzerinde ilerlemek yerine suyun üzerinde kalmaya öncelik verirler. Gemilerinin su alabilecek yerlerini herkesten iyi bilirler, ancak kontrol etmeyi de asla ihmal etmezler.