Türkiye’nin 2024-2029 Dönemi İçin EBRD Stratejisi: Sürdürülebilir Büyüme ve Yeşil Dönüşüm

EBRD, ülkemizin büyüme ve gelişme yolculuğunda sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün ön plana çıkacağı bir dönem öngörüyor. Ancak bu hedeflere ulaşmak için dikkat edilmesi gereken birçok karmaşık faktör bulunuyor. Hem ekonomik hem de çevresel zorluklar, stratejinin şekillendirilmesinde temel belirleyiciler arasında yer alıyor.

Türkiye'nin Mevcut Ekonomik Durumu ve Geçiş Zorlukları

2019-2023 dönemi, Türkiye için ekonomik anlamda önemli bir belirsizlik süreciydi. Döviz kuru dalgalanmaları, yüksek enflasyon, faiz oranlarındaki iniş çıkışlar ve dış politikadaki istikrarsızlık, Türkiye’nin büyüme modelinin sürdürülebilirliğini sorgulatan faktörler oldu.

Bu süreçte ekonomik büyüme %5 civarında kalsa da, büyümenin kalitesi ve yapısı giderek bozuldu. Ekonomik belirsizliklerin yanı sıra, 2023’teki büyük depremler ve küresel ekonomik daralmalar gibi dış faktörler de Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasını zorlaştırdı.

EBRD, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bu geçiş zorluklarını ve başlıca yapılandırılacak alanları belirlerken özel sektördeki zayıflıklar ve kırılganlıkları da göz önünde bulunduruyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) finansmana erişimde ciddi sıkıntılar yaşarken, bu firmaların dijital ve yeşil dönüşüme ayak uydurabilmesi de oldukça sınırlı.

Türkiye'nin rekabet gücü, düşük iş gücü verimliliği ve inovasyon eksiklikleri ile ciddi şekilde sarsılmış durumda.

EBRD’nin Stratejik Öncelikleri: Yeşil Ekonomi ve Dijital Dönüşüm

EBRD’nin Türkiye için belirlediği ana stratejik önceliklerden ilki, yeşil ekonomi dönüşümünün hızlandırılması. Türkiye, yenilenebilir enerji konusunda büyük bir potansiyele sahip olsa da, fosil yakıtlardan bağımsızlık ve çevre dostu üretim yöntemlerine geçiş konusunda hızla aksiyon alması gerekiyor.

EBRD, Türkiye’nin 2053 yılına kadar karbon nötr olma hedefi doğrultusunda, yenilenebilir enerji projelerini desteklemeyi ve daha sürdürülebilir enerji altyapıları kurmayı amaçlıyor. Bu hedefin en önemli bileşenlerinden biri, enerji verimliliği yatırımlarının artırılması ve sanayi sektöründe karbon emisyonlarının azaltılması olacak.

Ayrıca, dijital dönüşümün Türkiye’nin ekonomik büyümesinde belirleyici bir rol oynaması bekleniyor. Küresel ekonomik rekabetin hızla dijitalleşmeye yöneldiği bir ortamda, Türkiye’nin dijital altyapı ve teknolojik inovasyon konularında büyük adımlar atması gerekiyor. EBRD, bu dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyor. Türkiye'deki KOBİ’lerin dijitalleşmesine yönelik destekler, verimlilik artışı sağlamak ve rekabetçiliklerini güçlendirmek için kritik önemde olacak.

İnsan Sermayesinin Geliştirilmesi: Kapsayıcılık ve Eşitlik

Bir diğer önemli stratejik hedef, Türkiye’de insan sermayesinin geliştirilmesi. Özellikle kadınların iş gücüne katılım oranının artırılması ve genç iş gücünün desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Türkiye’deki kadın iş gücüne katılım oranı oldukça düşük; bu durum, ekonomik büyüme üzerinde potansiyel bir engel oluşturuyor.

EBRD, kadın girişimciliğini destekleyecek programlarla , iş gücüne daha fazla kadının dahil olmasını sağlamayı amaçlıyor.

Rekabet Gücünün Artırılması ve Altyapı Gelişimi

Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak için verimlilik artışı ve inovasyonun teşvik edilmesi gerektiği açık. EBRD, Türkiye’nin sanayi altyapısını modernize etmek ve küresel tedarik zincirlerine entegrasyonunu güçlendirmek için yatırımlar yapacak. Özellikle ihracat odaklı üretim, yüksek teknoloji gerektiren sektörler ve yeşil teknolojiler gibi alanlarda yatırımların artırılması, Türkiye'nin küresel rekabetteki pozisyonunu iyileştirebilir

Türkiye’nin Sürdürülebilir Büyüme Yolunda EBRD’nin Rolü

Türkiye için belirlenen 2024-2029 stratejisi, hem ekonomik büyümeyi hem de çevresel sürdürülebilirliği hedefliyor.

EBRD, özel sektörün rekabet gücünü artırmak, dijital dönüşümü desteklemek, yeşil enerji yatırımlarını teşvik etmek ve insan sermayesini güçlendirmek için geniş bir yelpazede faaliyetler yürütecek.

İşletmelerin bu tür desteklere başvurmadan önce proje yönetebilecek kapasitede olması önemli. Aynı zamanda kurumsal gelişimlerinide sürdürülebilir bir zeminde tutması gerekiyor.

EBRD, Türkiye’nin bu yolculukta güvenilir bir iş ortağı olarak önemli bir rol oynayacaktır.

EBRD’nin küçük işletmelere sağladığı avantajlardan yararlanmak için önerebileceğim bir program linkte bulunmaktadır.