Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Finansal sürdürülebilirliğin temek taşlarından biri likidite yapısıdır (nakit ve nakit benzerlerinin durumu)
bu yazıyı video olarak da izleyebilirsiniz
Bir işletme Kârlı görünüyor olsa da nakit durumu istenen düzeyde olmayabilir.
İşletmeler performans sonuçları ile değerlenirler, performansları ise finansal tablolar aracılığıyla kendisini ifade etmektedir. Bir işletmenin gelirlerinin ne düzeyde olup olmadığını, Kârlılık seviyesinin ne olduğunu finansal tablolar anlatır.
Bu kısım biraz teknik olmakla birlikte konunun özünü anlatabilmek için gerekli olduğundan paylaşmak durumundayım. Şöyle ifade edeyim...
İşletmenin performansı ile sadece patron ve diğer paydaşlar ilgilenmez.
Devlet de işletmenin performansından vergi geliri elde eder. Bu, vergilerin nasıl, ne şekilde, hangi oranda olacağına ilişkin de bazı standartlar ve kanunlar getirmiştir.
Devlet, işletmelerin mali performanslarını takip etmek için belirli tabloların hazırlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu tablolardan en çok uygulamada olanı bilanço ve gelir tablosudur.
Bilanço, işletmelerin belirli bir tarihte mevcut varlık ve kaynaklarının gösterildiği bir tablodur ve yapısal durumu hakkında bilgi verir. İşletmenin ilk kuruluş anından itibaren bilanço tarihinde neler olup olmadığı bu tabloda ortaya çıkar. Örneğin; 2023 sonunda şirketin nakit durumu nedir? Alacağı nedir? Borçları Nedir? Bu soruların cevapları bilançoda saklıdır.
Gelir tablosu ise belirli bir faaliyet döneminde işletmenin sergilediği performansa göre elde edilen gelirlerin ve bu gelirlerin elde edilmesinde katlanılan maliyet ve giderlerin gösterildiği bir tablodur. Ve işletmenin belirli dönemlerdeki performansı hakkında bilgi verir. Örneğin; X işletmesinin 2022 yılı ve 2023 yılı gelir tablosunu ayrı ayrı görebilirsiniz.
Bu iki kritik tablonun oluşum aşamalarıyla ilgili süreçlerde vergisel olaylar da ortaya çıkmaktadır.
Devlet, vergi alacağını olayın doğduğu anda güvence altına almak ister, yani olayın sonucunu beklemez.
Örnek verecek olursak, 100 TL’lik bir veresiye satış yapan işletmenin vergisini tahsil ederken veresiye olarak alım yapan tarafın mal bedelini ödemesiyle ilgilenmez. Devlet için 100TL’lik satışa isabet eden gelirler üzerinden vergiler derhal tahsil edilmelidir.
Bu durum, nakit esası ve tahakkuk esası kavramlarının gereğidir. Bu iki kavrama yazının çizgisini aşmamak adına daha fazla değinemeyeceğim.
Yani, görüldüğü üzere ülkemizde mali tabloların oluşum şekline devlet karar vermekte ve bu kararı verirken de kendi gelirlerini düşünmektedir.
Bir tarafın vergi almak diğer tarafta vergi ödememek için çabaladığı bir ortamda ortaya çıkan mali tabloların da güvenirliliği haliyle sorgulanmaktadır. Zaten bakıldığında mali tabloların güvenirliliğinin ülkemiz özelinde pek de istenen seviyede olmadığı aşikârdır.
İşte bu tür problemlerde mali tablolara olan ilgi düzeyini azaltmakta ve beraberinde finansal körlük dediğimiz olumsuzlukları ortaya çıkarmaktadır.
Ortaya çıkan finansal çıktıların temelini özümsedikten sonra esas konumuza dönebiliriz.
İşletmeler için karlılık ve başarı görüntüsü sıklıkla gerçekliğin bir yansıması olmayabilir.
Kâr ediyormuş gibi görünürken aslında mali zorluklarla boğuşmak, pek çok KOBİ patronunun karşılaştığı bir durumdur. Aslında işletme için zararlı olan sonuçları doğru analiz edemediğinizde veya geç kaldığınızda bunu görmenizi engelleyen teknik ya da yapısal hatalar işletmenizde yapılıyor olabilir.
Bu durum ise işletmenize orta vadede problemler yaşatacak bir risk barındırmaktadır.
KOBİ'ler için maliyetlerin kontrol altında tutulması, sık sık ihmal edilen bir konudur. İşletme sahipleri, mal ve hizmet üretimindeki maliyetleri doğru bir şekilde hesaplayamaz veya kontrol edemezlerse problem yaşayacakları aşikârdır.
Birçok işletme genel üretim giderleri (ürünün ortaya çıkışıyla ilgili olan yan maliyetler) ve işçilik giderlerinin ürettikleri mamul / hizmetlere dağılımını yapamamaktadır. Bu konu maliyetlerin doğru bir şekilde oluşmasını engeller.
Maliyetlerin doğru belirlenmediği bir işletmede ortaya çıkan Kârlılık oranları ve tutarları hiçbir şey ifade etmeyecektir.
Giderlerin etkin bir şekilde izlenmemesi, işletmelerin mali durumunu doğru bir şekilde değerlendirmelerini engeller.
İşletme sahipleri, giderlerin nereden geldiğini ve nereye gittiğini belirlemekte zorlanırlarsa, gereksiz harcamaları önleyemezler ve kârlılığı sürdüremezler.
Bunun yanı sıra birtakım giderleri önlemek için tedbirler alınırken daha büyük giderlerin önlenmesi için tedbir alınmaması söz konusu olmamalıdır.
İşletmelerin gelir hedeflerinin belirlenmesi ve takibi, başarılı bir işletme yönetimi için temel öneme sahiptir.
Ancak, gelir hedeflerinin belirsiz veya tutarsız olması durumunda, işletme sahipleri doğru stratejileri belirleyemez ve işletmenin büyümesini sağlayacak adımları atamazlar. Bu nedenle işletmenin performansında gelir tarafını oluşturan ana ürün gruplarının ya da hizmetlerinin gerçek hedeflere dayanıyor olması gerekmektedir.
Hedefin olduğu yerde kontrol vardır, beklenti vardır ve sorgulama kültürü gelişir.
İşletme sahipleri için doğru ve zamanında bilgiye erişim, etkili kararlar almanın temelidir. Ancak, birçok KOBİ, yeterli raporlama sistemlerine sahip değildir veya mevcut verileri etkin bir şekilde analiz edemez.
Bu durum, işletmenin mali durumunu tam olarak anlamalarını engeller ve yanlış kararlar almalarına yol açabilir.
İşletme sahipleri, işletmeden elde ettikleri likit değerleri doğru bir şekilde yönetemezlerse, işletmenin mali yapısını zayıflatabilirler. Örneğin işletme dışı gayrimenkul alanında yatırım yapmak için çekilen nakit, işletmenin finansal performansını olumsuz etkileyecektir.
İşletmelerin başarısı, çalışanların işletme hedeflerine uyum sağlamasıyla doğrudan ilişkilidir. Ancak, işletme sahipleri, çalışanlarına gerekli eğitimleri sağlayamazsa işletmenin performansı olumsuz yönde etkilenebilir ve kârlılık azalabilir.
İşletme sahipleri, işletme süreçlerinin etkinliğini düzenli olarak ölçümleyemezlerse, işletmenin verimliliğini artırmak için gerekli iyileştirmeleri yapamazlar. Süreçlerin etkin bir şekilde yönetilmesi, işletmenin mali performansını ve kârlılığını artırmak için önemlidir.
İşletmelerin alacak ve borç yönetimi, likiditeyi sağlamak ve finansal sağlığı korumak için kritik öneme sahiptir. Ancak, alacakların zamanında tahsil edilememesi veya borçların uygun bir şekilde yönetilememesi durumunda, işletmeler mali zorluklarla Karşı Karşıya kalabilirler.
KOBİ'ler için yanlış kredi finansmanı, mali sıkıntıların başlıca nedenlerinden biridir. İşletme sahipleri, uygun olmayan kredi ürünlerini seçer veya kredi ödemelerini düzenli olarak yapamazlarsa, işletmenin borç yükü artar ve kârlılık azalır.
İşletmeler için nakit yönetimi, likiditeyi sağlamak ve finansal istikrarı korumak için hayati öneme sahiptir. Ancak nakit yönetimini sağlayamama işletmeyi genel performans iyiyken bile felakete götürebilir.
Özetleyecek olursak, tahakkuk esaslı yaklaşımlar nedeniyle finansal tablo oluşturma alışkanlıkları işletmeleri kârlı bir işletme olarak gösterebilir. Bu nedenle işletmelerin kanunlar kapsamında oluşan mali tabloların yanı sıra özel yönetim raporları ile süreci iyi gözlemlemesi ve yapısal durumların analizini sadece rakamsal verilerle değil süreç değerlendirmeleri ile takip etmesi önemlidir.
İşletmeler yönetilirken birçok tuzakla karşılaşılabilir. Bunlardan en acı vereni bildiğimiz tuzağa yakalanmaktır. Eğer işletmemizde yolunda gitmeyen bir şeyleri gözlüyorsak onu tedavi etmek için ortaya çıkan kısmi maliyetlere değil, tedavi etmediğimizde girdiğimiz risklerin maliyetine odaklanmamız gerekir.
Merhaba, ben İsmail Kahraman, Finans ve iş stratejileri konusundaki uzmanlığımla, işletmelerin daha iyi performans göstermelerini ve sürdürülebilir başarı elde etmelerini sağlıyorum.
Ana Rollerim:
İşletmelere kattığım bazı faydalar;
Mali Disiplin: İşletmelerin finansal kaynaklarını en verimli şekilde kullanmalarına rehberlik ederek, mali dengelerini korumalarını sağlıyorum.
Verimlilik: Finansal süreçlerin optimize edilmesiyle işletmelerin daha az kaynakla daha çok sonuç elde etmelerine yardımcı oluyorum.
İşletme Performansı: Finansal göstergeleri analiz ederek işletmelerin performanslarını artırmaları için stratejiler geliştiriyorum.
Karlılık: Maliyet yönetimi, yatırım analizi ve fiyatlandırma stratejileri ile işletmelerin kâr marjını artırmalarına yardımcı oluyorum.
Stratejik Politikalar: Uzun vadeli finansal başarı için stratejik planlama ve risk yönetimi konularında danışmanlık yapmaktayım.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz