İş Modeli Sorunlu İse Para Kazanmak İmkansız! Hemen Düzeltmek Lazım

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
İş Modeli Sorunlu İse Para Kazanmak İmkansız! Hemen Düzeltmek Lazım

İş modelleri şirketlerin başarısını nasıl etkiliyor? Netflix, Spotify ve DAZN gibi dijital platformlar üzerinden üç çarpıcı vaka incelemesiyle, doğru ve yanlış iş modellerinin sonuçlarını keşfedin. Netflix'in orijinal içerik stratejisiyle nasıl kâra geçtiğini, Spotify'ın telif ücretleri karşısında yaşadığı zorlukları ve DAZN'un spor yayıncılığındaki maliyet sorunlarını derinlemesine analiz ediyoruz.

bu yazıyı video olarak da izleyebilirsiniz

İş Modeli Nedir?

İş modeli, bir şirketin nasıl değer yarattığını, bu değeri nasıl müşterilere sunduğunu ve bu süreçten nasıl gelir elde ettiğini tanımlayan stratejik bir yapıdır.

Başarılı bir iş modeli, sürdürülebilir bir gelir akışı ve kârlılık sağlar. Ancak, bazı şirketler zamanla iş modellerini yeniden değerlendirmek ve değiştirmek zorunda kalır çünkü piyasa koşulları, müşteri beklentileri ve rekabet dinamikleri değişir.

Üç Vaka

Netflix

Netflix, 1997 yılında DVD kiralama hizmeti olarak kuruldu. 2007'de online streaming hizmetine geçiş yaptı ve bugün global bir eğlence devi haline geldi. 2023 yılı itibariyle 232 milyon aboneye ve 31.6 milyar dolar ciroya sahip .

Spotify

Spotify, 2006 yılında kurulan ve 2008'de hizmete açılan bir müzik akışı hizmetidir. 2023 itibariyle 489 milyon kullanıcısı, 220 milyon ücretli abonesi ve 12.4 milyar dolar ciroya sahip .

DAZN

DAZN, 2016 yılında kurulan ve spor etkinliklerinin canlı yayınını sunan bir platformdur. Abonelik ücretleri ilk başta 9.99€ iken, 2023 itibariyle 24.99€'ya yükselmiştir. Platform, yaklaşık 2 milyar Euro zarar etmiş ve halen kâra geçememiştir .

İlk Vaka: Netflix Gelir Modelindeki Sorunlar

Netflix başlangıçta dış yapımcıların içeriklerini yayınlamak için büyük miktarlarda para ödüyordu, ancak bu model sürdürülebilir değildi.

2013 yılında, Netflix CEO'su Reed Hastings'in liderliğinde orijinal içerik üretimine yönelmeye karar verildi. İlk büyük başarısı "House of Cards" oldu. Bu strateji, şirketin daha fazla kontrol sağlamasına ve maliyetleri düşürmesine olanak tanıdı.

Netflix, 2021 yılında iç yapımlarının %50'sinin kendi stüdyolarından geldiğini ve bu oranın 2023'te %60'a çıktığını bildirdi. Şirket 2019'da ilk kez kâra geçti ve o tarihten itibaren kârlılığını sürdürdü.

Platformu olmayan film ve dizi yapım şirketleri bu değişimden olumsuz etkilendi, çünkü Netflix'in kendi yapımları dışındaki içeriklere olan talebi azaldı.

Peki ya Spotify'ın Gelir Modeli?

Spotify, Netflix'in aksine benzer bir dönüşümü gerçekleştiremedi. Müzik sektöründe, kendi şarkılarını üretmek ve dağıtmak, dizi ve film yapımından farklı ve daha karmaşık bir süreçtir.

Spotify, büyük müzik yapım şirketleri (örneğin, Sony Music) ile anlaşmalar yapmak zorunda kaldı ve bu anlaşmalar genellikle yüksek telif ücretleri gerektirdi.

Spotify'ın 2023 itibariyle hala kâra geçememiş olması, bu modelin zorluklarını gözler önüne seriyor.

Şirket, muhtemelen Netflix'ten esinlenerek podcast içeriklerine yatırım yaparak benzer bir strateji denedi. Podcastlerde müzik telif hakları gibi engellerle karşılaşmıyor, ama büyüme potansiyeli soru işaretleri barındırıyor.

Kurucusu Daniel Ek, yatırımcılardan düzenli olarak fon toplamaya devam ediyor.

Bir de lafını yiyen DAZN var

DAZN, 2016'da pazara girdiğinde spor yayıncılığında devrim yapma iddiasındaydı.

Kurucu yatırımcısı, Ukraynalı milyarder Len Blavatnik, başlangıçta platformun abonelik ücretlerini düşük tutarak geniş kitlelere ulaşmayı hedefledi.

Futboldaki 10 numaralı oyun kurucu oyunculara atıfta bulunan bir kelime oyunu ile "En iyi 10" diye reklamlar yaparak, 9,99€ olan fiyata vurgu yapan, bunu adeta bir taahhüde çeviren, ancak sürekli zarar eden şirket 2023 itibariyle abonelik ücretlerini 24,99€'ya çıkarmak zorunda kaldı. Ve bununla birlikte büyük tepki topladı.

Şirket, 2023 yılına kadar yaklaşık 2 milyar Euro zarar etti.

DAZN'un modeli, spor yayın haklarının yüksek maliyetleri nedeniyle sürdürülebilirlikten uzaktır ve Blavatnik'in desteği olmadan ayakta kalamaz.

Bu Üç Vakada Sonucu Belirleyen Şey Nedir?

Netflix'in iş modelinde, abone sayısının artması doğrudan maliyetlerini artırmıyor. Üstelik orijinal yapımlar ile maliyetleri düşürmeyi başardı. Dolayısıyla, abone kazanarak ve giderlerini azaltarak kârlı hale geldi.

Spotify ise, abone sayısı arttıkça daha yüksek telif ücretleri ödemek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle podcast fikri tutmazsa, Spotify'ı tam bir açmazın içine sokuyor. Abone sayısı artsa bile artan telif ücretleri nedeniyle kâra geçmekte zorlanıyor.

DAZN'un durumu ise arz-talep dengesine dayalı sorunlu bir model üzerine kurulu. Liglere ve maçlara ödenen yüksek bedeller, yeterli abone potansiyeli ile karşılanamıyor. Bu nedenle, DAZN'un durumu değiştirmesi pek mümkün görünmüyor.

Gelir Modelinin İşin Geleceğine Etkisi

İş modellerinin sürdürülebilirliği, şirketlerin geleceğini belirler. Harvard Business School profesörlerinden Michael Porter'a göre, bir iş modelinin rekabet avantajı sağlaması gerekmektedir. Bu, yenilikçi ürünler ve hizmetler sunarak pazar payını artırmak anlamına gelir. Porter, rekabet avantajının sağlanabilmesi için maliyet liderliği, farklılaşma ve odak stratejilerinin uygulanmasını önerir.

MIT Sloan School of Management'tan Andrew McAfee, dijital dönüşümün ve veri analitiğinin iş modelleri üzerindeki etkisine dikkat çeker. McAfee, dijital teknolojilerin iş süreçlerini optimize ederek verimliliği artırabileceğini ve müşteri deneyimini iyileştirebileceğini vurgular. Bu nedenle, iş modellerinin dijital çağın gereksinimlerine uyum sağlaması önemlidir.

İş modellerinin geleceğe uyum sağlaması için, şirketlerin sürekli olarak pazar eğilimlerini izlemeleri, müşteri geri bildirimlerine önem vermeleri ve yenilikçi teknolojileri benimsemeleri gerekir.

Ayrıca, maliyet kontrolü ve etkin kaynak kullanımı, uzun vadeli sürdürülebilirlik için kritik öneme sahiptir.

Yanlış Tren Doğru İstasyonda Durur mu?

Başarılı iş modeli değişikliklerine örnek olarak Google, Apple ve YouTube gösterilebilir. Google, başlangıçta gelir modeli olmayan bir arama motoruydu. Ancak, 2003'te DoubleClick'i satın alarak reklam gelir modeli oluşturdu ve başarılı oldu.

DoubleClick, internet reklamcılığı konusunda uzmanlaşmış bir şirketti ve Google Ads platformunun temelini oluşturdu. Bu sayede Google, hedeflenmiş reklamlar sunarak gelir elde etmeye başladı.

Apple, başlangıçta ofis bilgisayarları üretirken, Steve Jobs'un aldığı kaligrafi dersleri sayesinde Macintosh bilgisayarlarına estetik fontlar ekledi. Bu yenilik, Macintosh'un dergi ve reklam ajansları tarafından tercih edilmesini sağladı ve Apple, büyük bir pazar payı elde etti.

YouTube ise başlangıçta bir video çöpçatan sitesi olarak kurulmuştu. Normal videoların daha fazla ilgi çektiğini fark eden kurucular, siteyi genel bir video paylaşım platformuna dönüştürdüler. Ancak, büyümekte zorlanınca 2006 yılında Google'a sattılar. Google'ın sahip olduğu altyapı ve kaynaklar sayesinde YouTube, dünyanın en büyük video platformu haline geldi.

Sonuç

Başarılı bir iş modeli, şirketin sürdürülebilir büyüme ve kârlılık elde etmesini sağlar.

Netflix, iş modelinde stratejik bir değişiklik yaparak başarıya ulaşırken, Spotify ve DAZN bu dönüşümü gerçekleştirmekte zorlanıyor.

Gelir modellerinin doğru yönetimi, şirketlerin geleceğini belirleyen en önemli faktörlerden biridir.

Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun

658 kere okundu


Etiketler:

Reklam

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

YouTube Facebook Instagram LinkedIn

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz