Ek Vergi Kime Yaradı?

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

15.09.2011 tarih ve 28055 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak “kesinleşen” Tekstil ve Hazır Giyim’e EK VERGİ kararı olan 2011/2203 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı sonrasında İthalattan Korunmanın amacı olan ithalatın azaltılması ve yerli üretimin korunmasında nasıl bir başarı sağlanmıştır?

Şu sorulara cevap aramaktayız, fakat bir seferde ve net olarak cevap hemen bulmamız mümkün değildir. 

  • İthalat hangi kalemlerde ne kadar azalmıştır?
  • Yerli üretim hangi kalemlerde ne kadar artmıştır?
  • İstihdam hangi illerde ne kadar artmıştır? 
  • Bu sektörlerde tahsil edilen (yerli üreticilerden alınan) Kurumlar Vergisi ne kadar artmıştır? 

Peki ek vergi kime yaradı? Tekstil üreticilerine mi? Hazır giyim üreticilerine mi? Tüketicilere mi? 

Yaklaşık 10 yıl önce (2002)’de sadece hazır giyim ihracatı Türkiye’nin tüm ihracatında %25’in hemen üzerinde yer elde ederken, (tutar olarak 9 milyar dolardan 16 milyar doların üzerine çıkmasına rağmen) yıllar itibariyle %10’lar seviyesine inmesi bir yönüyle sevindiricidir. Farklı sektörlerin ihracattan pay alması, farklı pazarlara açıldıkça, sadece hazır giyim ile değil, birçok ürünle ihracat yapabiliyor olmak, hazır giyimde de daha çok katma değerli ürünlerin ihracatının artması, markalı ihracatın artması şeklinde olmasıyla sevindiricidir. 

90’lı yılların sonunda daha kotalar kalmamışken ABD’ye kotasız-vergisiz ihracat sağlayacak Nitelikli Sanayi Bölgeleri’nden (QIZ) bahsedilirken, 2000li yıllar tekstil ve hazır giyimden katma değeri daha yüksek sektörlere geçilmesi gerekir söylemlerine geçişleri gözlenmiştir. 2011’de ise  özellikle Hindistan, Pakistan, Bangladeş gibi “basic” tekstil hammaddesinde ve basit hazır giyim ürünlerinde Türkiye’nin “ucuz” tedarik noktası olmuş ülkelerin itirazlarına rağmen, İthalatta Korunma Yöntemi olarak tekstil ve hazır giyime ek vergi uygulaması hayata geçirilmiştir. 

Fakat burada gerçekten “emek-yoğun” bir sektör olan hazır giyim nasıl bir gelişme sağladı? 

Amerika’nın, Avrupa’nın fason üreticisi iken, basit ürünlerde gittikçe fiyat avantajını kaybederek, ya firmalar kendi markalarını geliştirerek, ya da “ar-ge”ye yatırım yaparak mevcut müşterilerinin yüksek kaliteli denilebilecek farklı, zor ürünlerini üretir hale gelmişlerdir. Fakat özellikle hazır giyim sektöründe istihdam edilmiş yoğun kitleler yıllar itibariyle aynı oranda iş piyasasından hak ettikleri seviyede iş bulamamışlar, istatistiklerde bile görünmeyecek şekilde “kalıcı” işsizler grubuna dahil olmuşlardır. (Hazır giyimin genelde kadın çalışan oranının en yüksek sektörlerden olduğu da unutulmamalıdır.)

Sektör zorlu küresel rekabette pazar paylarını kaptırmamak, yeni pazarlarda yer elde etmek için bu süre içinde bir dönüşüm yaşamıştır. Sanayicilere bu sektöre özel teşvikler olmadığı için yıllar itibariyle, katma değeri düşük hammadde ve ürünlerin üretimi kısmen veya tamamen yurtdışında ucuz bölgelere kaymıştır. Birçok firma bizzat yurtdışına yatırım yapmış veya uzun dönemli stratejik işbirlikleri yaparak, enerjisini müşteri bulma, tasarım, ar-ge gibi konulara yöneltmiştir. 

Kumaşçılar olarak bakarsak, bu dönemde dünyaca ünlü markaların özellikli kumaşlarını tedarik eder olmuşlardır. Hazır giyimciler ise yüksek kaliteli fason üretimi ve markalarını yaratanlar ise yurt içi mağazalarına yakın bölgedeki yurtdışı mağazalarını eklemişlerdir. 

Krizlere, parite oynaklıklarına rağmen, hazır giyim ve tekstil sektörü küresel rekabetin yeni ortamına hızla ayak uydurmuş, Avrupa’ya yakınlığı, kalite, kısa tedarik süreçleri gibi avantajlarıyla da, ihracatlarını –hem kumaş hem hazır giyimde- arttırdığını, özellikle hazır giyimde pazarların çeşitlendiğini görmekteyiz. 

2011’de ise özellikle tekstil sektörünün özellikle 4-5 yıl öncesindeki şikayetlerini ancak ele alan Müsteşarlık bir Korunma Önlemi soruşturması açarak 15 Eylül 2011’de Bakanlar Kurulu Kararı ile de kesinleşerek son halini almasıyla yeni bir durum ortaya çıkmıştır. 

  • Peki basit-katma değeri düşük hammadde ve ürün üretimi tekrar Türkiye’ye döndü mü?
  • Kapanan fabrikalar, satılan eski makinalar alınıp tekrar kuruldu mu?
  • Hangi üretim merkezlerinde istihdam, üretim arttı?

Bu ek vergiler Tekstil sektörüne yaradı mı? Hazır giyim üreticilerine yaradı mı? 

Yukarıdaki sorulara net cevaplar verilmeden ek vergilerin kime yaradığını bilmek mümkün değil ancak bir şeye katkı sağladığında hiç şüphe yoktur. 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da ek vergilerin en az yarım puan enflasyonu arttırdığı yönünde açıklamalarını da gözönünde bulundurursak, ek vergilerin enflasyon haricinde kesin olarak kimseye yaramadığını söylemek yanlış olmaz. (Sene sonu için açıklanan TUİK verileri de bunu doğrulamaktadır.)

Sonuç olarak, küresel ekonomide geçmişte olduğu gibi koruma duvarları ile, ithalatta yüksek vergi oranları ile bir sektörü korumak orta uzun vadede hem tüketicilere olumsuz yansımaları olduğu gibi kısa vadede sektöre faydalar sağlar gözükse de aslında yarar sağlamadığı artık bir çok çevre tarafından kabul edilmiş bir olgu olduğudur. Bu yüzden mevcut ekonomi yönetimi Türkiye’nin genç nüfusuna istihdam da sağlayacak nasıl bir yatırım haritası oluşturacağı, hangi sektörlerde ihracat rekorları kıracağını, kırması gerekir olduğunu kısa vadeli hesaplarla değil, gerçekçi vizyon hedefleri ile uzun vadeli istihdam yaratan, sürdürülebilir bir büyüme sağlayacak bir yatırım ve ihracat yol haritasını oluşturmalı, özellikle KOBİ'lerle veya girişimcilerle bunu paylaşmalıdır.

5316 kere okundu


Etiketler:

ODTÜ İşletme Mezunu olan Cihan ÜRTİŞ, iş deneyimi olarak büyük bölümünü Hazır Giyim sektöründe çeşitli pozisyonlarda çalışarak ve son olarak Tedarik Zinciri – Dış Ticaret Direktörlüğü ile İthalat, İhracat, Satınalma, Dış Ticaret, Gümrük, TURQUALITY gibi alanlarda yöneticilik yapmıştır.

Eskişehir ve Çevresi ODTÜ Mezunları Derneği Yönetim Kurulu üyesidir.

2012 itibariyle serbest çalışan Cihan Ürtiş, siyaset ve ekonomi konularında araştırmalar yapmakta bazıları çeşitli gazete, dergi ve internet sitelerinde yayınlanmış yazılarının yanında yayınlanmaya hazırlanan öykü, deneme ve şiir çalışmaları da bulunmaktadır.

ücretsiz üye olun
Reklam

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

YouTube Facebook Instagram LinkedIn

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz