Etkili Dinleme Teknikleri

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Etkili Dinleme Teknikleri

Dinleme konuşmanın algılanma boyutunu oluşturmaktadır. Bireyin söylenenleri algılayıp anlamlandırmasıdır. Birey, okul öncesine ait bütün bilgi, duygu ve düşünce evrenini dinleme yoluyla oluşturur.

Yapılan araştırmalar, bir kişinin insanlarla birlikte olduğu sürenin %42'’sini dinlemekle geçirdiğini, dinleyenlerin okulda konuşan ve arkadaşlarını günde 2,5-4 saat dinlediklerini, okul başarısının da dinleyennin dinleme yeteneğine sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir.

Dinleme Neden Önemli?

İnsan iletişiminin yaklaşık yüzde 90’'ı sözeldir ve bu iletişimin ancak yarısı kısa bir süre sonra hatırlanabilir. Birkaç saat sonra ise dinlenilen konunun sadece yüzde 20-25'’i hatırlanır. Ancak etkili dinleme teknikleri kullanıldığı zaman bu oran önemli ölçüde artırılabilir. Etkili dinleme sadece söylenenleri duymak değildir. Söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve değerlendirmek için gerekli çabanın gösterilmesine yönelik aktif bir süreçtir.

  • Etkili dinlemenin birçok avantajları vardır;
  • Konuya daha iyi adapte olmak
  • Önemli noktaları kaçırmamak
  • Not almak
  • Konuya katılmak
  • Konuları daha iyi anlamak ve başarılı olmak

Bunlara ilaveten etkili dinlemenin dinleyen ile konuşan arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkileyen bir boyutu vardır. Konuşan, genellikle kendini dinleyen ve dinlediğini belli edenlere dönük olarak konuşur.
Sonuç olarak dinleme, dinleyenin başarısını önemli ölçüde etkileyen ve geliştirilmesi gereken bir beceri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dinleyenler bu beceriyi geliştirebilmek için, dinleme sürecini etkileyen olumlu ve olumsuz etkenleri iyi anlamak ve buna göre gerekli önlemleri almak zorundadır.

Neden Dinleriz?

Birini dinlemek için birden fazla neden olabilir:

  • Bilgilenmek
  • Eleştiri almak
  • Bir başkasının öyküsüne katılmak
  • Diğerlerinin deneyimlerinden ve anlayışlarından faydalanmak
  • Bir konuya hakim olmak
  • Ufkumuzu genişletmek
  • Bir ilişki oluşturmak
  • Diğerlerini değerlendirmek ve saygı göstermek

Diğer bir deyişle dinlemek, pasif bir biçimde oturup seslerin etrafımızdan akıp gitmesine izin vermekten farklıdır.

Etkili Dinlemeyi Engelleyen Etmenler Nelerdir?

Dinlemeyi engelleyen etmenler çevresel ve kişisel olmak üzere ikiye ayrılır. Çevremizdeki her olay dinleme sürecinde bir bölünmeye yol açabilir.

Çevredeki fısıldaşmalar, sözel olmayan hareketler, fiziksel ortamın özellikleri, pencereden gözlenebilen dış ortam gibi algılanan her türlü dışsal mesaj dinlemeyi engelleyici, ya da bölücü bir neden olabilir. Bu tür çevresel etmenler yanında, algılama kapasitesi ve olumsuz dinleme alışkanlıkları olarak iki ayrı bölümde inceleyeceğimiz kişisel etkenler dinleme sürecini olumsuz etkileyebilir.

Çevresel etkenler üzerindeki kontrolümüz sınırlı olabilir; ancak kişisel etkenleri daha rahat ve bilinçli kontrol etmek imkanımız vardır. Etkili bir şekilde dinleyebilen kişi çevresinde olup biten bir çok hareketi fark etmez. Çünkü dikkati tümüyle konuya yönelmiştir. Ancak dinleme güçlüğü çeken kişiler en ufak bir çevresel hareketten dahi etkilenirler.

Algılama Kapasitesi

Bir kişi dakikada ortalama 600-800 kelimeyi algılayabilir. Halbuki bir kişi dakikada 125 kelime konuşabilir, konuşma kapasitemizden daha yüksek algılama kapasitemizin olması bizim için oldukça önemli bir yetenektir. Anlatılanı dinleme yanında, o konu üzerinde düşünmek için bu kapasiteye ihtiyaç duyarız. Yani, konuyla ilgili bilgileri hatırlama ve yeni bilgilerle ilişkilendirme, anlatılanları analiz etme ve başka konulara uygulama gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirmek için anlatılanı algılayabilmenin ötesinde bir düşünme kapasitesi gereklidir. Bu kapasite hem etkili dinlemeye, hem de kötü bir dinleyici olmaya dönük olarak kullanılabilir.

Olumsuz Dinleme Alışkanlıkları

  • Anlatılan konuya ilgi göstermeme ve önemsememe
  • Konuşana karşı olumsuz tutum
  • Yarım dinleme yada dinliyormuş gibi gösterme
  • Anlatılan her şeyi aynen not etmeye çalışma
  • Pasif dinleme

1) Anlatılan konuya ilgi göstermeme ve önemsememe

Anlatılan konunun sıkıcı ve önemsiz olarak algılanması dinleyenin dinlemesini olumsuz yönde etkileyecektir. Dinleyici konsantrasyon sorunu yaşar ve dikkati sık sık dağılır. Dinleyen konuşanı dinler gibi görünse de aklı başka yerdedir. Anlatılan konuya az olan ilgisi tamamen yok olur.
Konu, başta ilginç gelmese bile dinleyenin o konunun kendisi için ilginç olabilecek yönlerini araması ve konuya gereken önemi vermesi, bu problemin üstesinden gelmesi için önemlidir.

2) Konuşana karşı olumsuz tutum

Konuşana karşı olumsuz tutum, anlatılan konuya da yansıyabilir ve konuyu dinlememe, konuşana gösterilen bir tepki haline dönüşebilir. Sonuç olarak dinleyenin, konuşanla olan ilişkilerini, anlatılan konudan ayrı algılaması ve bu tutumun dinlemesini etkilememesi için çaba göstermesi gerekir.

3) Yarım dinleme veya dinliyormuş gibi görünme

“Yarım dinleme”, anlatılanların sadece bir bölümüne dikkat etmek ve diğerlerine önem vermemekten kaynaklanır. Bu durumdaki bir dinleyen bazen konuşanın anlattıklarını dinler, bazen de başka konulara dalar. Yarım dinleme dinleyenin konuya konsantre olmasını engeller.

Yarım dinlemeyle yakından ilişkili bir diğer olumsuz dinleme alışkanlığı dinliyormuş gibi görünmedir. Bu durumda dinleyen, konuşanın anlattığı konuyu dinliyormuş gibi bir izlenim verir, ancak gerçekte başka konuları düşünmektedir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Konu dinleyene ilginç gelmeyebilir, ya da o anda onun düşüncesini meşgul eden başka olaylar vardır. Aynı zamanda öğrenilmesi zor olan konular, dinleyenlerin etkili bir şekilde dinlemesini engelleyebilir. dinleyen bir süre konuya dikkat etmeye çalışsa bile, anlaşılması güç olan konulara sürekli konsantre olabilmek kolay değildir.

Dinleyen, dinleme sorumluluğundan kaçma yerine, dinlemeyi engelleyen problemlerin çözümü yolunda bir arayış içinde olmalıdır. Konuşanla dayanışma, kendine ek okumalar bulma, not alma gibi stratejiler çoğu zaman bu konudaki güçlüğü yenmede dinleyene yardımcı olur.

Hem yarım dinleme, hem de dinliyormuş gibi görünme durumlarında anlatılan konunun anlamlı bir şekilde öğrenilmesi mümkün değildir. Derste öğrenilmeyen bir konunun daha sonra kitaplardan ya da başkalarının notlarından öğrenilmesi ise, genellikle çok daha fazla zaman alacaktır. Bu duruma düşen dinleyenin, en kısa zaman içinde bu tutumundan vazgeçmesi ve dinleme için kendini disipline etmesi gerekir.

4) Anlatılan her şeyi aynen not etmeye çalışma

Not alma önemli bir beceridir ve dinlemeyi hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Konuşanın anlattıklarını aynen not etmeye çalışma, dinleme kapasitesinin daralmasına yol açar. Not alırken dinlemeyi etkileyemeyecek bir biçimde not alma alışkanlığını kazanmak gerekir.

5) Pasif dinleme

Konuşmaya katılmadan dinlemek pasif dinlemedir. Pasif dinleme kısa sürede sıkıcı ve yorucu bir etkinlik halini alır. Pasif dinleme çoğu zaman dinlenilenlerin anlaşılmadan kısa bir süre içinde unutulmasını sağlar. Bu nedenle pasif dinleyici durumda olanların, bu alışkanlıklarından vazgeçmesi ve bazı katılma etkinliklerini uygulayarak aktif birer dinleyici durumuna gelmeleri, başarılı olma yolunda atacakları önemli bir adım olacaktır.

Etkili Dinleme Nasıl Sağlanır?

Dinlemeyi ilerletmenin en etkili yolu, “kendi katılım davranışlarımızın” ne olduğuna dikkat etmektedir. Bunlar;

  • Fiziksel katılım
  • Psikolojik katılım
  • Sözlü katılım’

olarak ayrılır.

Fiziksel Katılım

Dinleyici olarak dinleyici davranışlarının gösterilmesi anlamına gelmektedir. Çeşitli araştırmalardan alınan sonuçlar aşağıdaki etkenlerin fiziksel katılımda önemli olduğunu göstermektedir.

  • Konuşmacıya cepheden bakmak
  • Göz iletişimi sağlamak
  • Algıya açık bir zihin
  • Göreli olarak rahat olmak

Cepheden Bakmak: Konuşmacıyı cepheden görmek sizin söylenenler üzerinde yoğunlaştığınızı gösterir.

Göz İletişimi: Dinliyorum mesajını güçlendirecektir. Göz iletişimi tabi ki konuşmacıya kocaman ve boş boş gözlerle bakmak değildir. Üstelik bir çok insan bu bakışı dikkat dağıtıcı bulur.

Algıya açık zihin: Bunu örneklemenin en güzel yolu iyi haber aldığınızdaki halinizdir. Bir kelimeyi kaçırmamak için bile kulak kesilirsiniz. Ne giysilerinizle oynar, ne saatinize bakıp durur, ne bir kağıdı karalar, ne tırnaklarınızla ilgilenirsiniz.

Rahat olmak: Tabii ki bu da neredeyse uykuya dalacakmışsınız gibi rahat olmanız değildir. Eğer konuşmacı gerginse sizin sakin duruşunuz onun da sakinleşmesine yardımcı olacaktır.

Psikolojik Katılım

Sadece konuşmacının söylediğini dinlemek değil, aynı zamanda nasıl söylediği gibi sözsüz davranışlara dikkat etmektir. Ayrıca konuşmacı tarafından verilen sözsüz mesajların da algılanmasıdır. (Yüz ifadesi, bedenin duruşu, ellerin kullanımı vb.)

Dinleme becerisinin geliştirme yollarından biri olan “konuşmayı kesmeme”dir. Bunun için katılmak için doğru zamanın ne zaman olduğunu ve hangi zamanın konuşmacıya ait olduğu konusunda bir yargıya varmalıyız.

Sözlü Katılım

Konuşmacının söylediklerini anlamadığınızda ya da yeterince açık gelmeyen noktalar olduğunda, konuşmacıya soru sormanız gerekir. Soru sorma eylemi bile dinlediğinizi gösterir. Tüm benliğinizle dinlemek sözcüklerin ardını da anlamanız demektir.

Nasıl dinlediğiniz biliyor musunuz?

  • Göz iletişimi sağlayarak
  • Başınızı sallayarak
  • Sorular sorarak
  • Not alarak
  • Konuşulanlara dayanarak bir şeyler ekleyerek
  • Dinlemenizi engelleyecek etkenlere izin vermeyerek

Etkili Dinleme Alışkanlıkları

  • Dinleme konusunda istekli olma
  • Aktif dinleme
  • Sözel olmayan mesajları dikkate alma
  • Not alma
  • Önemli bilgiye işaret eden ipuçlarına dikkat etme
  • Ön hazırlık yapma

1) Dinleme konusunda istekli olma: Anlamak için dinlemek, anlatılan her konunun ilginç ve önemli olabileceğini düşünmek dersi dinlemeye istekli olmayı sağlar.

2) Aktif dinleme: Çeşitli yollarla katılmadır. Gerekli olduğu zaman soru sormak, görüş belirtmek ve sorulan sorulara cevap vermeye çalışmak etkili dinlemenin önemli bir parçasıdır.

3) Sözel olmayan mesajları dikkate alma: Bu tür mesajlar konuların vurgulanması gerektiği konusunda dinleyiciye mesajlar verir. Bu ayrıca konuşanin anlattıklarına konsantre olmayı da sağlar.
Bu mesajlar konuşanin ses tonu, vurgusu, el, kol hareketleridir.

4) Önemli bilgiye işaret eden ipuçlarına dikkat etme: Anlatılan konunun çok fazla ayrıntısına girilebilir. Bu nedenle konuşanın yapacağı tekrarlar, kullandığı sinyal kelimeler ve vurgular ana noktaları yakalamakta dinleyenye yardımcı olur. Sık kullanılan sinyaller:

  • Tekrar etmek gerekirse
  • Örneğin
  • Daha öncede belirttiğim gibi
  • Özet olarak gibi

ifadelerdir.

5) Not alma: Not alma, dinleyenin dışarıdan gelebilecek bölünmelerden daha az etkilenmesini sağlar. Dinleyenin konuya karşı ilgili oluğunun ve anlatılanı dinlediğinin en iyi göstergesidir.

6) Ön hazırlık yapma: Tamamıyla yabancı bir konuyu dinlemek ve anlamak için çok daha fazla çaba sarf etmek gerekir ve bu oldukça yorucu bir süreçtir. Nelerin anlatılacağını ana hatlarıyla bilmek bile dinlemeyi olumlu yönde etkiler.

Dinleme, bir zaman geçirme aracı değildir. Etkin bir dinleyici olma ve öyle kalma gerçekten çaba ister. Ama harcadığımız çabanın karşılığı da büyük olacaktır. Dinlemeyi öğrenmekle bu birey olarak gelişmeye şans tanımış olacaksınız. Daha da önemlisi, insanlara saygı gösterdiğinizi ve düşüncelerinin, bilgilerinin ve deneyimlerinin sizin için önemli olduğunu belirteceksiniz.

ücretsiz üye olun

288902 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz