Yeni Gerçeklik ve Risklerle Baş Etme Stratejileri

PwC’nin 27. Küresel CEO Araştırması, 2023 yılında iş dünyasının değişen dinamiklerini ve yöneticilerin bu zorluklara karşı aldıkları önlemleri gözler önüne seriyor.

Araştırmaya katılan 4.702 CEO’nun verdiği yanıtlar, özellikle ekonomik belirsizlikler, enflasyon, jeopolitik riskler ve dijital dönüşüm konularına yoğunlaşırken, Türkiye’deki CEO’lar küresel rakiplerine göre bazı konularda daha karamsar bir tablo çiziyor.

Bu rapor, CEO’ların karşılaştıkları riskler, sürdürülebilirlik ve yapay zeka gibi konularda nasıl adımlar attığını detaylandırıyor.

Ekonomik Büyüme ve Sürdürülebilirlik Korkusu

Rapora göre küresel CEO'ların %45'i, mevcut iş modellerinin sürdürülebilir olup olmadığı konusunda endişeli.

Özellikle, CEO'lar ekonomik büyümenin devam edeceği konusunda daha kötümser bir görüşe sahip ve bu oran geçtiğimiz yıla göre %6 artmış durumda (PwC, 2023). Türkiye’de ise bu oran biraz daha düşük: CEO’ların %29’u şirketlerinin mevcut yapılarıyla on yıl daha ayakta kalamayacağına inanıyor (PwC, 2023)​ (PwC)​ (Mutlu Kurumlar).

Bu tablo, ekonomik belirsizliğin ve dönüşüm ihtiyacının küresel iş dünyasında büyük bir yankı bulduğunu gösteriyor.

Jeopolitik ve Düzenleyici Riskler

Küresel CEO’lar, son beş yılda iş modellerini değiştirmek zorunda kaldıklarını belirtiyor ve %97’si değer yaratma ve sunma biçimlerinde önemli değişiklikler yaptığını söylüyor (PwC, 2023)​ (Mutlu Kurumlar). Özellikle jeopolitik riskler, önceki yıllara göre biraz azalsa da %18'lik bir risk algısıyla hala önemli bir tehdit olarak algılanıyor​ (Fintechtime). Bu durum, küresel tedarik zincirlerindeki bozulmaların ve ticaret savaşlarının etkilerini azaltmak için yeni iş modelleri geliştirme zorunluluğunu ortaya koyuyor.

Enflasyon ve Ekonomik Baskılar

CEO’lar için en büyük risklerden biri enflasyon. Türkiye’deki CEO’ların %56’sı enflasyonu en önemli risk olarak tanımlarken, bu oran küresel düzeyde %24’te kalıyor​ (Mutlu Kurumlar)​ (Fintechtime).

Bu fark, Türkiye’nin yüksek enflasyon ortamının şirket yönetiminde daha belirgin zorluklar yarattığını gösteriyor.

Ayrıca, Türkiye’deki CEO’lar enflasyonun yanı sıra iş gücü maliyetleri ve enerji fiyatları konusunda da önemli tehditlerle karşı karşıya olduklarını belirtiyorlar.

Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka

CEO’lar dijital dönüşümde büyük bir sıçrama bekliyor.

Türkiye’deki CEO’ların %70'i önümüzdeki üç yıl içinde yapay zekanın (YZ) iş modellerini radikal bir şekilde değiştireceğini ve rekabet avantajı yaratacağını düşünüyor​ (Fintechtime).

Yapay zeka özellikle müşteri deneyimlerini iyileştirme, operasyonel verimliliği artırma ve karar alma süreçlerini hızlandırmada kritik bir rol oynuyor. Bu dönüşüm aynı zamanda yeni yeteneklerin işe alınmasını da zorunlu kılıyor.

Sürdürülebilirlik ve İklim Eylemleri

Küresel CEO'lar arasında sürdürülebilirlik konusunda artan bir farkındalık var. CEO’ların %76’sı enerji verimliliği artırmaya yönelik adımlar atarken, %58’i yeni, iklim dostu ürünler geliştirmek için girişimlerde bulunuyor​ (Mutlu Kurumlar).

Bu girişimler, iklim değişikliğiyle mücadelenin yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda iş dünyasında stratejik bir zorunluluk haline geldiğini gösteriyor.

Türkiye’de CEO'ların Geleceğe Bakışı

Türkiye'deki CEO'lar, küresel meslektaşlarına göre daha ihtiyatlı bir iyimserliğe sahip. Jeopolitik belirsizlikler, enflasyon ve dijitalleşme baskıları, Türkiye'deki iş dünyası için kısa vadede aşılması gereken zorluklar olarak öne çıkıyor.

Aynı zamanda Türkiye CEO’larının %58’i, küresel CEO'lara paralel olarak ürün ve hizmet kalitesinin artacağını öngörüyor, ancak bu iyimserlik enerji ve kamu hizmetleri sektörlerinde daha sınırlı​ (Fintechtime).

Sonuç

PwC’nin 2023 Küresel CEO Araştırması, dünya genelinde ekonomik ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde, CEO'ların sürdürülebilir iş modelleri ve dijital dönüşüm konusunda ne kadar büyük bir baskı altında olduğunu ortaya koyuyor.

Türkiye’deki CEO’lar özellikle enflasyon ve dijitalleşme alanında önemli zorluklarla karşı karşıya. Ancak, yapay zeka ve sürdürülebilirlik konusundaki adımlar, gelecekteki rekabet avantajını sağlama konusunda umut verici fırsatlar sunuyor.