Bankalarla İlişkilerde Nelere Dikkat Edelim ?

Hangi işin patronu olursak olalım şirketimizin az veya çok finans dünyası ve öncelikle bankalarla ilişki kurmak zorundadır. Bu ilişkileri ilerletmek, şirketin kendi politikası çerçevesinde belirleneceği gibi, ülkemizdeki şirketlerin büyüme süreçlerindeki en büyük sorununun, sermaye yetersizliği olması sebebi ile bankalarla yürütülecek ilişkilerde önem taşır.

Bankacılık sisteminde kararlar genellikle objektif kriterler ve genel kabul görmüş ilkeler üzerinden alınır. Sermaye yapınız, teminat gücünüz, içinde bulunduğunuz sektör ve genel ekonomik konjonktür bankaların sizler için vereceği kararları şekillendiren parametrelerdir.

Öncelikle bankalara karşı her zaman şeffaf ve gerçek veri taşımak işimizi kolaylaştırır. Mali tablolarımızın, şirketimizin gerçek durumunu yansıtması, bilanço ve gelir tablolarımızın net ve anlaşılabilir olması, belirli bir ölçeğin üzerinde büyüme sağlandığında, şirketin bağımsız denetim ve tam tasdik süreçlerine tabi tutulması ve denetim şirketlerinden alınan raporların düzenli olarak bankacılık sisteminde güncellenmesi, şirketimizin finans kuruluşları nezdinde aktif olmasını sağlayacaktır.

Aslen Mali tablolarımız, bankacıların, bizim için vereceği rating notunun önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu raporların bankaya gitmeden önce kendi içimizde profesyonellerle beraber ciddi olarak irdelenmesi, bankacıların değerleyeceği rasyoların, bizler tarafından önceden test edilmesinde fayda vardır.

Mali tabloları verdiğimiz bankalar ile kredi ilişkisine girdiğimizde, önce şubeden sonrada Genel müdürlükten mali analistlerin soruları ile karşılaşırız. Kullanılacak kredi belirli limitlerin üzerinde ve özellikle proje bazlı bir kredi niteliği taşıyorsa, analiz sürecinin biraz uzun sürmesi kaçınılmazdır. Bu süreçte bankadan gelecek bu sorulara verilecek cevaplar, kredinin komiteye teklif edilebilmesi için kesinlikle net ve doğru bir şekilde cevaplanmalıdır. Bu sorulardan aldığı cevaplardan tatmin olmayan analiz ekibi, kolay kolay yakanızı bırakmaz.

Kredimiz reddedilirse ne yapalım?

Kredi teklifi yapıldıktan kısa bir süre sonra işlerin yolunda gittiği ve teklifin komitede görüşüleceği, birkaç gün sonrada kredinin onaylandığı veya reddedildiği haberi size ulaşır. Şayet kredimiz reddedildi ise bu asla dünyanın sonu değildir. Kesinlikle hem kendinizi hem de şirketinizi karamsarlığı itmenize gerek yok. Bankayla küsmenize ilişkinizi askıya almanız da çok doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bu süreç esasen banka tarafından çok iyi tanınmanızı sağlamış olacaktır. Tüm mali verilerinizin, iş modelinizin, tahsilat ve geri ödeme performanslarınızın banka tarafından detaylı olarak incelendiği ve artık bankanın bir sonraki teklifte kolayca ulaşıp faydalanabileceği bir veritabanı yaratmış olacaksınız.

Yine profesyoneller ile oturup kredinin neden reddedildiğini ve bir sonraki teklife kadar, hangi rasyoların düzeltilmesi gerektiğini değerlendirip, uygulamalara hızla başlamak gerekecektir. Unutmayın ki banka da size kredi veremediği için kaybeden tarafta yer alıyor. Öncelikle sizi değerlendirmek için onca emek harcadı. Size pazarlayamadığı kredi için faiz ve operasyonel birçok kazançtan mahrum kaldı. Sonuçta sizin reddedilen bir krediyi iş hayatının doğal akışında bir eylem olarak değerlendirmeniz, bir sonraki teklif için çok iyi hazırlanmanız ve “ Hayırlısı olsun “ demenizde fayda var.