Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
ABD seçim sonuçları tüm dünyayı politik, ekonomik ve toplumsal anlamda etkileyecek. Bu sabah New York Times’da okuduğum bir makale ve Daron Acemoğlu'nun kaleme aldığı bir yazıyı birleştirince gelecek iyice kararıyor. Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, sadece ABD için değil, dünya için de büyük bir belirsizliğin kapısını aralıyor. Bu belirsizlik, demokrasiden uluslararası kurumlara, güvenlikten yapay zekaya kadar geniş bir alanı etkileyebilir.
Trump’ın çok taraflı kurumlara olan şüpheci yaklaşımı, uluslararası iş birliğini baltalayabilir. NATO, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası gibi kurumların Amerika tarafından desteklenmesi, sadece ABD’nin değil, dünya genelindeki birçok ülkenin güvenlik ve ekonomik refahını sağlamada kritik bir rol oynuyor (1).
Trump'ın “al-ver” yaklaşımı ve izolasyonist politikaları, bu kurumların otoritesini zayıflatma potansiyeli taşıyor. Daron Acemoğlu da, Trump’ın ABD’yi uluslararası alanda yalnızlaştırma politikalarının bu kurumların köklerine kadar zarar verebileceğine dikkat çekiyor (2).
Mevcut uluslararası sistem, küresel problemlerin çözümü için iş birliğine ihtiyaç duyarken, Trump’ın yaklaşımı iş birliği yerine kutuplaşmayı teşvik ediyor.
Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, ABD’de demokrasiyi zayıflatabilir ve bu durum, dünya çapında bir “domino etkisi” yaratabilir. ABD demokrasisi, diğer ülkeler için bir örnek teşkil ederken, Trump’ın popülist ve otoriter yaklaşımı, özellikle otoriter eğilimlere sahip liderlere cesaret verici bir örnek olabilir (1).
Daron Acemoğlu, Amerikan demokrasisinin zayıflaması durumunda, dünya genelinde demokrasiyi hedefleyen liderlerin de zorlanabileceğini ve popülist hareketlerin daha da güç kazanabileceğini vurguluyor (2).
Bu, özellikle Avrupa’da, Trump’ın popülist söylemlerine paralel hareket eden aşırı sağ partilerin güçlenmesine yol açabilir. Trump’ın ikinci dönem başkanlığının uluslararası etkilerinin, sadece bir başkanın politik tercihleri ile sınırlı kalmayacağı, demokrasi ve insan hakları ideallerini temelinden sarsacağı düşünülüyor.
Trump’ın yeniden seçilmesi, Avrupa ülkeleri için NATO’nun geleceği ciddi bir endişe kaynağı haline getirebilir. Trump’ın NATO’ya yönelik sürekli eleştirileri ve ittifakın finansmanına dair ısrarlı baskıları, Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde ABD’nin güvenilir bir müttefik olup olmadığına dair soru işaretleri yaratıyor (1).
Bu belirsizlik, Avrupa Birliği'nin kendi savunma politikalarını güçlendirme ve ABD’ye olan güvenini sorgulama ihtiyacını gündeme getirebilir. Ancak, Acemoğlu’na göre bu durum daha da derin bir güvenlik krizini tetikleyebilir; ABD’nin Orta Doğu ve Asya politikalarındaki belirsizlik, Tayvan ve Orta Doğu gibi bölgelerdeki istikrarsızlığı körükleyebilir (2).
Trump’ın bu bölgelerde izlediği öngörülemez politika, bölgesel çatışmaları tetikleyebilir ve dünya genelinde güvenlik risklerini artırabilir.
Trump’ın teknoloji ve yapay zeka (YZ) konusundaki politikalarının küresel düzeyde sosyal ve ekonomik dengesizlikleri daha da artırması bekleniyor. Özellikle ABD-Çin arasındaki yapay zeka rekabeti, bu teknolojilerin sosyal fayda yerine daha çok ekonomik ve siyasi çıkar için kullanılmasına yol açabilir.
Acemoğlu, YZ’nin gelişimi ve gerekli regülasyonların oluşturulmasındaki eksikliklerin, bu teknolojilerin olumsuz etkilerini artıracağını belirtiyor (2).
Trump’ı destekleyen teknoloji devleri, daha fazla manipülasyon kapasitesine sahip tehlikeli teknolojiler geliştirerek dünyadaki birçok olgunlaşmamış demokrasiyi istikrarsızlaştırabilir. Eğer bu teknoloji politikaları regülasyon eksikliği içinde ilerlerse, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik fırsatları azaltabilir ve iş gücü piyasasında ciddi bir daralma yaratabilir.
İklim değişikliği, uluslararası toplumun birlikte ele alması gereken en kritik sorunlardan biri. Ancak Trump’ın, iklim değişikliğine dair olumsuz tavrı ve bu konuda iş birliğine kapalı tutumu, Paris Anlaşması gibi uluslararası anlaşmalardan çekilmeyi de beraberinde getirebilir. Bu durum, özellikle Avrupa’da, iklim politikaları üzerinde bir belirsizlik yaratmakla kalmayıp, ülkelerin çevresel politikalarındaki ilerlemeyi de olumsuz etkileyebilir (1).
Küresel çapta, iklim krizine dair sürdürülebilir çözümler geliştirilmediği sürece, çevresel felaketlerin ve iklim göçlerinin artması kaçınılmaz hale gelecektir.
Trump’ın “Önce Amerika” politikası, ABD’nin küresel liderlik rolünü önemli ölçüde zayıflatabilir. Bu durum, diğer büyük güçlerin (örneğin Çin) dünya siyasetinde daha etkin hale gelmesine ve Batı’nın etkinliğini sorgulatmasına yol açabilir. Acemoğlu’na göre, ABD’nin uluslararası arenadaki bu geri çekilişi, otoriter liderlere cesaret verip daha agresif politikalara yönelmesine neden olabilir (2).
Ayrıca, dünya genelinde Amerika’nın demokrasiyi teşvik eden örnek niteliğini yitirmesi, özellikle insan hakları ve özgürlüklerin savunulmasında önemli bir boşluk yaratabilir.
ABD seçimleri, sadece Amerikan halkını değil, dünya genelindeki tüm ülkeleri doğrudan etkileyen sonuçlar doğurabilir. Trump’ın politikalarının çok yönlü etkileri, dünya genelinde demokrasiden güvenliğe, ekonomiden çevreye kadar geniş bir alanda karanlık bir tablo çizmektedir.
Bu tabloya bakıldığında, Acemoğlu ve New York Times’ın makaleleri birleşince, Trump’ın olası başkanlığıyla birlikte dünya çapında belirsizlik ve istikrarsızlıkların artacağı, küresel ölçekte zorlu ve karanlık bir geleceğe işaret ediyor.
Referanslar
1954 doğumlu olan Tufan Karaca, Kadıköy Maarif Koleji’nden mezun olduktan sonra eğitimini Virginia Polytechnic Institute and State University’de tamamlamıştır. 45yıllık profesyonel yaşamının 20 yılını dokuz farklı ülkede, uluslararası şirketlerde üst düzey yöneticilik yaparak geçirmiştir.
İş dünyasında edindiği deneyimleri eğitim alanına da taşıyarak, Yeditepe Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesi gibi önde gelen üniversitelerde dersler vermiştir. Halen yönetim danışmanı olarak kariyerini sürdüren Karaca, yönetim eğitimleri ve stratejik danışmanlık hizmetleri sunarak, modern iş yönetimi ilkelerini ve trendlerini kurumlara aktarmaktadır.
Yönetim alanındaki uzmanlığını kaleme aldığı “Girişimciler için Kolay ve Hızlı İş Planı Hazırlama”, “Career Management In a Disrupted World “, “Yeni Dünya Düzeninde Kariyer Yönetimi”, “Arts Entrepreneurship: How to Craft Your Creative Business Model”, “Sanatta Girişimcilik - YARATICI İŞ MODELİNİZİ NASIL GELİŞTİRİRSİNİZ? “gibi kitaplarıyla geniş bir kitleyle buluşturan Karaca, girişimcilik, stratejik esneklik ve VUCA gibi güncel yönetim konularında çalışmalarını sürdürmektedir.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz