Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Eğer normal bir ülke olsaydık, Internet hayatımızı değiştirmiş olacaktı. Çünkü Türkiye, Internet ile büyümeye çok müsait bir yapıya sahip. Dilerseniz biraz inceleyelim.
Ülkemizde, KOBİ (Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme) durumundaki işletmeler hem ödenen vergiler içindeki payları, hem de istihdam içindeki payları açısından büyük işletmelerin önündedir. Bir başka deyişle, KOBİler toplamda büyük işletmelerden daha çok mal ve hizmet satmakta, ve daha çok insanımıza iş sağlamaktadır. Internet'in KOBİ'lere sunduğu altın değerindeki fırsat ise, çok büyük olmayan yatırımlar yaparak bu mecrada büyüklerle rekabet edecek seviyeye gelebilmeleridir.
Başka yazılarımızda da belirttiğimiz gibi dünya genelinde örgülenmiş bir mağazalar zinciri ile rekabet edebilmek için gerekli sermayeyi bulamayabilirsiniz, ama aynı şirketin web sitesi ile aynı veya daha iyi bir web sitesinin maliyetini karşılayabilirsiniz.
Türkiye'nin en önemli sorunlarından ikisi, ihracatı geliştirmek ve bölgesel gelişmişlikteki farklılıklardır. Internet, her işletmenin dünyaya açılması için gerekli ortamı sağlamaktadır. Daha önce yayınladığımız araştırmalarda da görülmektedir ki, e-ticaret sanıldığı gibi Amerikan tekelinde değildir. İyi olan işletme satışı yapmaktadır. İşletmelerin, özellikle KOBİ'lerin, ihracat için pek çok ülkede ofis açmaları veya temsilci bulmaları gibi hem organizasyon hem de operasyon açısından güç işlemleri aşmaları da bu yolla kolayca mümkün.
Ülke içindeki bölgesel gelişmişlik farklarından doğan rekabet sorunlarının bertaraf edilmesi için de Internet, aynı şekilde avantajlar sunmaktadır. Örneğin Sivas'taki ya da Diyarbakır'daki bir firmanın yerel ölçekten ulusal ölçeğe geçebilmesi, büyük olasılıkla büyük şehirlerde yapılanması, en azından irtibat bürolarına sahip olmasını gerektirirken, pazarlama ve satış organizasyonunu Internet aracılığıyla yapması durumunda bu sorunları kolayca aşması muhtemeldir. Ve tabii aynı şekilde faaliyet gösterdiği şehirdeki bilgi birikiminin dışında tüm ülke ve dünyadaki bilgi birikimine ulaşması mümkündür. Hammadde veya aramamül temininde ülkenin ve hatta bölgenin tüm firmaları ile çalışma olanaklarına sahip olacaktır.
Bunun anlamı örnekteki firma, büyümek ve sesini duyurmak için göç etmek zorunda kalmayacak, böylece de bölgesinin gelir ve istihdam sahası kaybına uğramasına sebep olmayacaktır. İhracat sayesinde ülkenin gelişmesine çok önemli katkı yapacaktır.
Amerika'nın meşhur listeleri vardır, bilirsiniz. En zengin 500, en etkili 50 işkadını vb. Bunlardan bir tanesi de, 40 yaşın altındaki en zengin 50 kişi. Bu listelere baktığınızda hemen hemen her sene bu en zengin 50, bilişim ve özellikle Internet sektöründeki kişilerdir.
Kriz, ne yazık ki, ekonomimizi savaştan çıkmışa çevirdi ve bir çok insan hayal kırıklığı yaşadı. Bu nedenle kriz sonrası dönemde ülke insanının düşünce tarzında bazı değişiklikler olabilir, ama biz kriz öncesi duruma göre hareket edeceğiz. Türkiye, çalışanların yaklaşık %60'ı kendi işini yapan bir ülke olarak, dünyada ABD'den sonra en yüksek girişimci oranına sahip ülkeydi. Ve Internet, büyük veya küçük sermaye ayırmaksızın girişimci fikirlere çok önemli avantajlar sağladı. Bu sayede yeni ekonomi tanımı doğdu.
Türkiye, eğer doğru yönlendirilmiş olsa idi en azından bir kaç tane dünya çapında Internet işi yaratabilirdi, hala da yaratabilir.
Müdür, şef, şef yardımcısı, şefin diğer yardımcısı, elemanlar, çaycılar, çaycının yardımcısı gibi örgüt yapıları, işletmelerimizin modern dünyaya en aykırı özellikleridir. Nitekim, yabancıların sesi biraz fazla duyulmaya başlandığında, devlet işletmeleri için bu tespitleri yapmakta hiç zorlanmadılar. Hatta IMF reçetelerinde devlet dairelerindeki odacılar, çaycılar yer aldı. İşte bu noktada bu can sıkıcı sorunun çözümü için Internet kanalının kullanılması mükemmel fırsatlar sunmaktadır. Web sitelerinde çaycı, odacı yada yardımcının yardımcısı gibi pozisyonlar bulunmamaktadır.
İtalyan yetkili, ekonomi konusunda moral ve cesaret vermek için şöyle diyordu. "Biz de Akdeniz insanıyız, eğlenmeyi seviyoruz. Çok çalışmadan da başarabilirsiniz" İşte bu Akdeniz'lilik Kuzey Avrupa kültüründen etkilenen akıl hocaları için ülkemizin değiştirmesi gereken kötü huyu olarak adlandırılsa da, Internet kesinlikle Akdeniz'li. Çünkü bu mecrada işler otomasyon ile yürütülebilir. Pek çok Internet işi sahibi, haftada sadece bir kaç saat çalışma özgürlüğüne sahipler.
Her hangi bir üretim planladığınızda, sanayileşmiş ülkeler, sahip oldukları deneyim ve bilgi birikimi sayesinde rekabet avantajına sahiptir. Ama Internet burada ülkeleri eşitlemiş idi. Örneğin Yahoo'yu kuranlar Superonline'ı kuranlardan ne daha bilgili, ne de daha deneyimli idi. Amerikalı olmak Alman olmak otomatik bir avantaj sağlamıyordu. Nitekim Hintliler bu alanda sözsahibi oldu.
Peki bütün bu avantajlara rağmen durum nedir diye sorduğunuzda, yaklaşık 170 milyon Amerikalı Internet kullanıcısına karşılık hesaplanarak elde edilen 10 milyon Türk kullanıcı (ABD nüfusu yaklaşık 4,5 katımız) ve bizim milyon dolarlık e-ticaret rakamlarımıza karşılık trilyonlarca dolarlık e-ticaret. Sadece AOL'nin 25 milyon abone sayısına karşılık tüm Türk servis sağlayıcıların 700 bin abonesi.
Ülke içinde baktığınızda da garip tablolar var: Örneğin cep telefonu servis sağlayıcıları gelirine karşılık, çok küçük kalan Internet servis sağlayıcı geliri.
Görüldüğü gibi Türk Internet'inin önündeki engellerin bazıları ve çok önemlileri yatırım ve finansman konularıdır, ve bizim birey olarak yapabileceğimiz şeyler sınırlıdır. Ancak gerek mevzuat alanında gerekse sektöre katkı alanında yapabileceğimiz şeyler vardır. Örneğin talep ettiğimiz malları, var ise Internet üzerinden almayı tercih etmek, veya web sitelerinde görüşlerimizi isteyen bölümlere rağbet etmek gibi. Sonuçta öyle ya da böyle Türkiye'de de Internet gelişiyor, ve biz toplum olarak çok iyi biliyoruz ki, devletten birşeyler beklemek yerine atılımı yapması gereken biziz.
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz