Distopik Bir Gelecek mi? Akıllı Şehirlerde Gizlilik ve Etik Sorunlar

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Distopik Bir Gelecek mi? Akıllı Şehirlerde Gizlilik ve Etik Sorunlar

Akıllı şehirler, daha güvenli, sürdürülebilir ve verimli bir yaşam vaat ediyor. Ancak bu dijital devrim, beraberinde mahremiyet ihlalleri, veri güvenliği açıkları ve etik sorunlar gibi karmaşık soruları da getiriyor. Kameralarla donatılmış sokaklardan büyük veri analizine kadar, akıllı şehirlerin geleceği ne kadar özgür ve ne kadar adil olacak?

Kameralar ve Sensörlerle Donatılmış Şehirlerde Birey Mahremiyeti

Akıllı şehirlerin temel unsurlarından biri, nesnelerin interneti (IoT) cihazları ve kameralarla donatılmış altyapılar aracılığıyla toplanan verilerdir. Sokak lambalarından trafik ışıklarına kadar şehirdeki her unsur, sensörlerle veri topluyor. Ancak bu veri toplama süreci, birey mahremiyetiyle ilgili ciddi endişeleri beraberinde getiriyor.

Gözetleme ve Kişisel Alanın Kaybı

Örneğin, Çin’in Şenzhen şehri, vatandaşların davranışlarını izlemek için yüz tanıma teknolojisini yaygın bir şekilde kullanıyor. Trafik kurallarını ihlal eden yayalar, kameralar tarafından tespit edilip anında cezalandırılıyor. Bu uygulama, düzen ve güvenlik sağlama amacı taşısa da, bireylerin özgürlük alanlarını kısıtlıyor (Zhang & Zhou, 2020).

Anonimlik Tehlikede Mi?

Kameralar ve sensörler yalnızca güvenlik amacıyla kullanılmıyor. Şehirlerdeki sensörler, bireylerin günlük hareketlerini, alışkanlıklarını ve hatta sosyal ilişkilerini bile analiz edebilir. Bu durum, insanların tamamen anonim kalma hakkını ortadan kaldırabilir. Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) gibi düzenlemeler, bu tür uygulamalara kısıtlamalar getirse de, dünya genelinde standartlaşma hala bir sorun.

Etik Tartışmalar

Bu sistemlerin kullanılmasında etik sınırlar nerede çizilmeli? Örneğin, kameraların kamu güvenliği için mi yoksa politik bir kontrol aracı olarak mı kullanıldığına dair net bir ayrım yapılması gerekiyor.

Veri Odaklı Şehirlerde Etik ve Şeffaflık Sorunları

Akıllı şehirler, her gün petabaytlarca veri üretir ve bu veri, şehir yönetiminde daha verimli kararlar almak için işlenir. Ancak bu süreç, etik ve şeffaflık sorunlarına kapı aralar.

Veri Kimin?

Toplanan verilerin mülkiyeti, akıllı şehirlerde en önemli tartışma konularından biridir. Örneğin, özel şirketlerin sunduğu akıllı şehir çözümleri, bu verilerin kontrolünün kamu kurumlarından ziyade ticari şirketlerin eline geçmesine neden olabilir. Toronto’daki Sidewalk Labs projesi, bu duruma iyi bir örnek teşkil eder. Google’ın ana şirketi Alphabet tarafından yönetilen bu proje, veri toplama yöntemleri konusunda halktan gelen tepkiler nedeniyle iptal edilmiştir (Goodman & Powles, 2019).

Şeffaflık Eksikliği

Akıllı şehir projelerinde, veri toplama süreçleri genellikle yeterince şeffaf değildir. Vatandaşlar, hangi verilerinin toplandığını, nasıl saklandığını ve kimlerle paylaşıldığını bilmemektedir. Bu durum, hem güven kaybına hem de toplumsal huzursuzluğa yol açabilir.

Algoritmaların Etik Problemleri

Akıllı şehirlerde kullanılan yapay zekâ sistemleri, algoritmalarda yerleşik önyargılardan etkilenebilir. Örneğin, bazı güvenlik sistemleri, belirli grupları veya bölgeleri hedef alabilir. Bu durum, ayrımcılığa ve toplumsal eşitsizliklere neden olabilir (Noble, 2018).

Akıllı Şehirlerin Kontrol Mekanizmaları: Kimin Elinde?

Akıllı şehirler, hem kamu kurumları hem de özel şirketler tarafından yönetilen karmaşık sistemlerden oluşur. Bu durum, şehir yönetiminde kontrolün kimin elinde olduğu sorusunu gündeme getirir.

Merkezi Kontrol Tehlikesi

Bazı akıllı şehir projeleri, şehirdeki tüm süreçleri tek bir merkezden yönetmeyi hedefler. Bu, karar alma süreçlerini hızlandırsa da, büyük bir gücün tek bir otoriteye verilmesi riskini taşır. Örneğin, Moskova’nın şehir gözetim sistemi, milyonlarca kameradan alınan verileri tek bir merkezde toplar ve analiz eder. Bu sistemin kötüye kullanılması, bireysel hakların ciddi şekilde ihlal edilmesine neden olabilir (Digital Rights Watch, 2021).

Özel Şirketlerin Rolü

Akıllı şehir projelerinde özel şirketlerin rolü giderek artıyor. Bu durum, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine ve veri üzerinde ticari kontrol sağlanmasına yol açabilir. Örneğin, IBM ve Cisco gibi teknoloji devleri, akıllı şehir projelerine büyük yatırımlar yapıyor. Ancak bu şirketlerin kar odaklı çalışmaları, vatandaş haklarını ikinci plana atabilir.

Demokratik Katılım Sorunu

Akıllı şehirlerdeki karar alma süreçlerinin, vatandaşların görüşlerini ve katılımını yeterince dikkate almadığı sıkça eleştirilmektedir. Oysa şehir sakinlerinin ihtiyaç ve öncelikleri, bu süreçlerin merkezinde olmalıdır. Demokratik katılımın olmadığı bir şehir yönetimi, toplumsal huzursuzlukları artırabilir.

Sonuç

Akıllı şehirler, birçok avantaj sunmasına rağmen, etik ve mahremiyet sorunları göz ardı edildiğinde bir distopyaya dönüşebilir. Kameralarla donatılmış şehirlerde bireysel özgürlükler tehdit altında olabilir, veri odaklı sistemler toplumsal eşitsizlikleri artırabilir ve kontrol mekanizmalarının şeffaf olmaması güvensizliğe yol açabilir.

Bu sorunların çözümü, düzenlemeler, şeffaf veri politikaları ve etik çerçevelerle mümkün olabilir. Aynı zamanda, vatandaşların bu projelere aktif olarak dahil edilmesi, akıllı şehirlerin daha adil ve insan odaklı bir şekilde yönetilmesini sağlayabilir. Geleceğin şehirlerini sadece teknolojiyle değil, etik değerlerle de inşa etmek zorundayız.


Kaynakça:

  • Zhang, Q., & Zhou, J. (2020). Surveillance technologies in smart cities: A case study of Shenzhen.
  • Goodman, E., & Powles, J. (2019). Google’s failed smart city project in Toronto. The New York Times.
  • Noble, S. U. (2018). Algorithms of Oppression: How Search Engines Reinforce Racism.
  • Digital Rights Watch. (2021). Privacy concerns in Moscow’s urban surveillance system.
  • UN Habitat. (2021). Data ownership and privacy in smart cities: Ethical challenges.
Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun
Etiketler:

Reklam

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

YouTube Facebook Instagram LinkedIn

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz