Türkiye Turizminin Gelecek 10 Yıldaki Yönü

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Türkiye Turizminin Gelecek 10 Yıldaki Yönü

Gelecek planlarını, Avrupa Birliği’ni esas alarak yapanlar kaybeder. Şöyle de ifade edilebilir; gelecek planlarında Doğu’yu temel alanlar kazanır.

Türkiye turizmi pazarlar noktasında bir sürdürülebilirlik arıyor ise, yönünü Doğu’ya çevirmek zorundadır. Batı olarak isimlendirilen Avrupa ülkeleri belirsiz bir geleceğe doğru kürek çekiyor. ( Bana göre ) ölü doğmuş bir proje olan AB’nin gelecek 10 yılda ne olacağı sorusunun net ve güvenilir bir cevabı yoktur.

AB Komisyon Başkanı’nın geçtiğimiz günlerde Katalonya krizi ile ilgili olarak sarf ettiği cümle bu konudaki büyük korkunun ifadesidir. Doğrudur, AB zirvesi Katalonya’nın tetikleyeceği bir parçalanmanın birliği yüze bölmesinden korkuyor.

Gelecek 10 yılda Batı Avrupa’nın bağımsızlıkçı hareketler ile daha çok karşılaşacağı gerçeğine hazırlanmak gerekiyor.

İngiltere ile AB boşanması zor gibi görünüyor

İngiltere ile AB ayrılış ile ilgili hesabı henüz kapatamadılar. AB’nin kuruluş felsefesi ve yasaları İngiltere’ye elini kolunu sallayarak bırakıp bu kadar kolayca gitme özgürlüğünü vermiyor. Birleşik Krallığın bu nedenle başı ağrıyacak, bu kesin.

AB bu ayrılığı kolayca kabullenecek gibi değil. Brüksel’de bu ‘boşanma’ karşılığında İngiltere’den 100 milyar Euro tazminat istenmesi konuşuluyor.

Turizm sektörü bu tazminatı dikkate almalıdır. Birkaç yıl içinde bu parayı ödemesi halinde, Birleşik Krallığın hem ekonomik dengeler anlamında, hem de moral olarak bir sarsıntı geçirmesi ihtimali yüksektir.

Temel tatilci kitle olan orta sınıfların tatile çıkmak için yeterli morale ve motivasyona sahip olmayacaklarını düşünmek zorundayız. Ülkenin bir kemer sıkma havasına girmesi tatile çıkma alışkanlıklarını frenleyecektir.

Avrupa Birliğini terk etme düşüncesi tahmin edilenden daha yaygındır. Ayrılma eğilimi, Birliğin temel güçlerinden olan Fransa’da bile güçlüdür.

Şu iki bilgi bu konuda bir fikir verecektir.

  • Fransa’nın Beaucaire kentinde aşırı sağcı belediye başkanı Julien Sanchez bir sokağa “Brexit” adını verdi.
  • İngilizler'e destek vermek için bunu yaptıklarını söyleyen Sanchez “Fransa da aynı yolu izleyerek Avrupa Birliği’ne veda etmeli” dedi. Sanchez’in üye olduğu FN partisinin lideri Marine Le Pen de, “Fransa’da da ayrılmak için referandum yapılmalı” demişti.

AB parçalanma eşiğinde mi?

Avrupa birleşme sürecinin başında refahı ve yaşam kalitesini yükseltmek ve Dünya’da güçlü bir jeopolitik oyuncu olmak gibi amaçlarla yola çıktı.

Birleşik Avrupa daha çok üretim, daha çok refah, daha çok güvenlik amaçlayan halklarının beklentisini karşılamayı hedefliyordu. Bu gelişmelere bağlı olarak da Dünya’da ‘sözü geçen’ güçlü bir stratejik oyuncu olacaktı.

Olmadı!

Bu kadar farklı kültürlere, alışkanlıklara, yaşam biçimine sahip milyonların, tek Avrupa ideali çevresinde kaynaşması başarılamadı.

Avrupa ülkelerinin bütünleşmesini bir tarafa bırakın, Batı Almanlar henüz Doğu Almanlar ile tek bir çatı altında yaşamayı içlerine sindirebilmiş değiller. Batı ve Doğu Almanya bile henüz tam anlamı ile entegre olamadı.

Gelecek 10 yılda kazan kaldıracak çok halk var

AB üyesi ülkeler halen herhangi bir kategoriye tamamen oturtulabilmiş değil. Askeri, kültürel, ekonomik, siyasal ve sosyal alanlarda farklı koalisyonlar ortaya çıkabiliyor. Doğu ve Batı ve Kuzey ve Güney ayrışmalarını yönetme noktasında zafiyet var.

Bırakınız büyük ölçekli bir birliği, henüz yaşadıkları ülkeye tam olarak entegre olmamış birçok halk var. Bu halkların yeni kuşaklarında bağımsızlık düşüncesi giderek daha geniş bir zemin kazanıyor.

Brexit sonrası krize girme riskleri çok yükselen Birleşik Krallığı terk etmeye hazır bölgelerde kazan kaynıyor. Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da her an her şey olabilir.

Danimarka orta vadede Faroe Adaları ve Grönland ile bir baş ağrısı yaşayabilir.

Katalanların bağımsızlık yürüyüşündeki başarısı İspanya’nın Bask Bölgesi’nde külleri tekrar alevlendirecektir.

Korsika bağımsızlık rüzgarına kapılmaya en yakın adaylardan birisidir. Yakın bir gelecekte Fransa’nın siyasi gündeminin ilk sırasında Korsika olacaktır.

Daha sırada İtalya’nın ‘tembel’ bölgelerine bakmaktan bıkan Kuzey Ligi var. Veneto bölgesinde de ayrılıkçı söylemler yaygın.

İtalya'da Venedik kentinin bulunduğu Veneto bölgesi halkı, egemen federal bir cumhuriyet olmayı talep ediyor

En büyük bombayı yazmadım.

Bavyera. İşte haberi;

Almanya'nın en zengin eyaletlerinden Bavyera'da faaliyet gösteren Bavyera Partisi, Katalanlardan etkilenerek Almanya'dan ayrılmak için çalışma başlattı

İspanya'da Katalonya'nın bağımsızlığı için yapılan referandum, Almanya'da da Bavyera'ya da örnek oldu.

Bavyera Partisi, Almanya'dan ayrılmak için bağımsızlık çalışmalarına başladı. Irak ve İspanya'dan sonra Almanya da önümüzdeki günlerde referandum tartışmalarının odağında olacak.

Bavyera Partisi'nin resmi Facebook hesabından yapılan açıklamada, ' 'Bavyera'nın özgürlüğü, Bavyera'nın Federal Almanya Cumhuriyeti'nden ayrılması bizim meşru hakkımızdır!'' ifadelerine yer verildi. Ayrılıkçı Bavyera Partisi, Bavyera'nın sahip olduğu zenginliğin Almanya ile paylaşılmasına karşı çıkıyor. Bavyera'nın şimdiden Katalonya'daki gelişmelerin etkisi altına girdiği belirtiliyor.

Avrupa önümüzdeki 10 yılda sarsılacak. Süreç paramparça olmaya kadar gider mi, şu aşamada bu kadar kötümser bir kehanette bulunmak zor.

Bu sarsıntılar ile boğuşan Avrupa halklarının gündeminde tatil çok önemli olur mu?

Tartışmaya değer.

Batı ile Türkiye arasındaki kopuş hızlandı

Ortada çok net olarak görülebilen bir algı değişimi var. Ortalama Batı insanı Türkiye’yi artık terör, muhafazakarlık, baskı ile birlikte görmeye başladı. Batılıların gözünde Türkiye bir Orta Doğu Ülkesidir. Araya kültürel ve sosyal kopuş girdi. ( Yoksa bu güne kadar hep bir yanılsama mı yaşadık? Batı ile hiçbir şekilde bir yakınlaşma olmadı mı? )

Geçmişte, birkaç 10 yıl boyunca Batı ile Türkiye arasında yaşanan duygusal yakınlaşma aslında tam bir aşk değil de, bir ‘One Night Stand’ mıydı? Korkarım cevap evet.

Her yıl milyarlarca dolar ve mark gelir nedeniyle şımarmış İspanya, Yunanistan, İtalya gibi destinasyonları hizaya çekmek için seçenekler arayan Avrupalı turistin aklına önce Türkiye geldi. Sahillerimiz bir anda milyonlarca Avrupalı ile doldu. İlk 10-15 yıl kadar bakir koylarımız, tertemiz denizimiz, henüz betona boğulmamış sahil kentlerimiz Avrupalının gözünü de, gönlünü de cezbetti. ( Ya da sadece cüzdanını mı? )

Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun

4705 kere okundu

Adil Gürkan
Adil Gürkan

Mengenli olmakla gurur duyan bir Anadolu insanıyım.

Mutfağa, Sanata, Doğaya, Hayvanlara, Estetiğe, Bilgiye, Spora tutkunum.

Darüşşafaka Lisesi’nde, insan olmak, merhamet, anlayışlı olmak, bilime inanmak, özgüven, kendini doğru ifade etmek, yaratıcılık alanlarında eğitim aldım.

Hacettepe Üniversitesinde, Türkiye’yi, Dünyayı, Bilimi, İnsanı, Sosyal Bilimleri, İşletmeciliği, Turizmi, Ağırlama sanatlarını öğrendim.

Amerika Otel ve Moteller Birliği Eğitim Enstitüsünden Otelciliğin evrensel kurallarını, inceliklerini, küresel kültürü anlamayı öğrendim.

1986 yılında otelciliğe başladım. O günden bu yana kendimi ev sahibi olarak gördüğüm otellerde, konuklarımıza mutlu tatiller yaşatmak için çabalıyorum.

Bu gün itibarıyla, çalışan ya da Üniversitelerdeki gençlere bilgimi, görgümü, deneyimlerimi ve önerilerimi sunarak, onların gelişmesine katkı sunuyorum.

Türkiye’nin en büyük Yerli Zinciri Kilit Hospitality Group’ta Kurumsal İletişim ve Eğitim Direktörü olarak dinamik çalışma hayatımı sürdürüyorum.

Bir kitabım yayınlandı; Dinozor Turizmcinin Anıları

Aşağıdaki alanlarda risk yönetimi danışmanlığı

  • Turizm ve Otelcilik Sektörünü Tehdit eden Riskler
  • Yeni kuşakların turizm sektörüne uyumlu hale getirilmesi
  • Pazarlamanın geleceği. Pazarlama 3.0, 4.0, 5.0
  • Z Kuşağı ve Yeni Kurum Kültürü
  • İşletmelerde Demokratik Yönetim.

Eğitimler

  1. Mobbing
  2. Mikro Yönetim
  3. Çalışanlar Nasıl Mutlu Olur?
  4. Özgüven – Özsaygı – İnsiyatif
  5. Turizmde Sürdürülebilirlik
  6. Hayatta ve Doğada Liderlik

Kurumsal

  1. MDY ( Müşteri Deneyimi Yönetimi )
  2. Kurumsal Tasarruf
  3. Turizmde Sürdürülebilirlik
  4. İşgücü ve Kariyer Yönetimi
Reklam

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

YouTube Facebook Instagram LinkedIn

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz