- Akıllı ödemeler, ulaşım deneyimimizi değiştirecek
- İnsan Faktörü Her zaman İlk Sırada!
- SabancıDx'in dijital satın alma platformu Pratis yurt dışına ihraç edildi
- Kobilere ve Çalışanlarına Özel Psikolog ve Diyetisyen Hizmeti
- Türkiye‘de suistimalin firmalara faturası 40 milyar dolar
- İnternetten kartlı ödemeler 1 milyar TL'ye ulaşarak rekor kırdı
- Dünyanın En Yetenekli Ülkeleri Hangileri
Girişimcinin Şapkaları

Hayat sahnesinde farklı yetiştirilmişliklerimiz, farklı beklentilerimiz, farklı kişiliklerimiz var. Tiyatrocu gibiyiz. Gece yatarken çocuklarına birer öpücük veren, ışığı usulca kapayan sevecen ve koruyan baba, hayatı her aşamada paylaşırken bir eş, bir koca, kendi büyüklerimizin yanında bir çocuk, Queen dinlerken İngilizceyi yeni öğrenmeye başlamış genç bir delikanlı, “sabah 8 – akşam 5” mimar, mühendis, avukat…
Tıpkı sosyal hayatta aldığımız pozisyonlar, büründüğümüz roller ve verdiğimiz tepkiler gibi iş dünyasında da farklı heyecanlar duyduğumuz, farklı tutkulara sahip olduğumuz, farklı amaçlarımızın olduğu ve farklı nitelikler gerektiren bir dizi roller var. Buna da “şapka” demek yanlış olmayacak sanırım.
Girişimci için ise
süreç ve farklılıklar tabanında her şey benzer iken bir
farklılık bulunmakta. Girişimcinin de farklı şapkaları, farklı
kişilikleri var. Sonuçta girişimci de bir biyoloji ve psikoloji
toplamı. Ancak diğer rollerde bu kişilikler kendi içinde farklı
zamanlarda ortaya çıkarken, şapkaların biri giyilip diğeri
çıkarılırken; girişimci ise tüm şapkalarını aynı anda
takıyor olmalıdır. İşin zorluğu hem biyolojik hem de psikolojik
açıdan ortadadır.
Üst Üste Üç Şapka
Biliş ve hazır bulunuşluk düzeyi, otorite ihtiyacı, deterministik olma durumu ve gerektirdiği nitelik bakımından üç çeşit şapkadan bahsetmek mümkündür. Bunlar teknisyen kişilik, yönetici/lider kişilik ve girişimci kişilik olarak sınıflandırılabilir.Teknisyen kişilik, girişimcinin, belirlenen iş fikrine yönelik gerçekleştirilen operasyonel faaliyetleri yürütmek için ihtiyacı olan bilgilere sahip olan ve müşteri bilinci gelişmiş çalışan kişiliğidir. Bu kişilik uzun çalışma saatlerine dayanıklı, mental yorulma katsayısı düşük; ürünün müşteri ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak şekilde tasarlanmasından, müşterilerine ulaşmasına kadarki iş sürecinde yer alan tüm teknik konulara hakim bir kişiliktir ki, girişimciye kimseler olmasa dahi üretme imkanını verir.
Zincirlikuyu – Levent – Maslak çalışma hattında çok uygun bir yeri seçmiş, öğle yemeği konusunda yok satacak ölçüde tercih edilen bir pizza işletmecisi olalım. Müşterinin ihtiyacı olan damak tadını sağlayan, işletme için bir “asset” durumundaki pizza ustanızın bir sabah istifa söylemiyle sizi karşıladığı sahneyi düşünelim. Eğer işe yönelik teknisyen kişiliğimiz olması gerektiği kadar gelişmemiş ise Al Pacino bile derdimize deva olamayacak, zamanla müşteriler arasında “tadı bozdular” gibi söylentiler çıkacak, birkaç masa ile başlayan boşluk başabaşın altına kadar yükselecek, yeni bir usta getirene kadar kaybettiklerimiz sezon karını bulacak, belki de hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak ve “iflas” denen o soğuk duruma düşeceğiz. Buradaki küçük varsayımdan hisse: HE-MAN niteliğinde bir teknisyen kişiliğe sahip olmalı girişimci.
Yönetici/Lider kişilik
ise girişimcinin, tüm kaynaklarını en etkin şekilde kullanmasını
ve beklenen en iyi nakit akışları ile en güvenilir karlılığı
sağladığı planlamacı, stratejist, katılımcı, zamanı iyi
yöneten Napolyon kişiliğidir. Burada iletişim, insan
kaynağı bulma ve yetiştirme, sorun çözme, karar alam, risk
yönetimi, hedef oluşturma ve takip etme gibi birçok disiplin bir
arada kullanılmalıdır. Belki de girişimcinin en uzun sürede, çok
büyük kayıplar ve büyük emekler neticesinde gelişen
kişiliğidir.
Bu konudaki en kötü
varsayım ise gemisinde tayfaların içinde kaybolmuş bir kaptan
durumuna düşmektir. Apoletleri takmaya takmaya parıltısını
kaybetmiş, mesaisi işe gelmeyen çalışanın yerini doldurmakla
geçen bir “ne idüğü belirsiz” olmak yerine; savaşa giderken
mürettebata moral verecek nitelikte güçlü ve korkusuz, o durumda
dahi kitap okuyabilen ve kendi oyununu oynayan bir Napolyon olmalıdır
girişimci.
Bu iki kişiliği bile bir arada başarı ile sürdürebilmek psikolojik birçok savaşı kazanmak demektir, zordur. Buraya kadar başarı ile gelen herkes, tercih edilen bir esnaf, potansiyel bir iş adamı olmanın en altın kuralını yerine getirmiştir zaten. Kişiliklerin en değerlisi ve sonradan edinmenin ancak eğitim ve kültürel etkilenme ile sağlanabilecek olan türü ise girişimci kişiliktir. Girişimci kişilik, girişimcinin iş dünyasındaki diğer herkesten farklı olduğu noktadır, özgündür, hayalperesttir, fırsatçıdır, yenilikçidir ve riske bayılır.
Bilhassa yeni girişimciler için durum bu denli zordur işte. Hayallerini müşteri beklentileriyle birleştirerek gerçeğe dökmek ile başlayan serüven her daim üç şapkalı bir kahramana ihtiyaç duyacaktır. Tekrar belirtmekte fayda var diye düşünüyorum: En acı durum ise bu üç şapkanın da aynı anda giyilmesi zorunluluğudur. Hangi eğitim alınırsa alınsın, hangi öğreti ya da disiplin uygulanırsa uygulansın, bu daha çok psikolojik bir savaştır ve girişimci her zaman güçlü ve ayakta olmak zorundadır.
Kalkınmanın ancak “Çalışan Girişimci Napolyon”lar ile gerçekleşebileceğine olan inancım tamdır…

Etiketler: girişimcilik

Tuğberk Seçkin
1982 Amasya doğumlu olan Tuğberk Seçkin, lisans eğitimini 2005 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği programı ile tamamlamıştır. Eğitiminin ardından profesyonel kariyerine başlamış, İzmir ve Manisa illerindeki çeşitli firmalarda sırasıyla “Üretim Planlama ve Lojistik” ile “Stratejik Planlama” servislerinde orta düzey yöneticilik pozisyonlarında görev almıştır.
2008 yılında İstanbul’ a gelerek özel bir danışmanlık firmasında Girişimcilik Projeleri Yöneticisi olarak çalışmaya devam etmiştir. Bu görevi süresince; toplamda 38 ayrı ilde KOBİ’ ler için yönetim danışmanlığı yapmış, birçok yerel ve ulusal çapta girişimcilik projeleri yönetmiş, girişimcilik eğitimleri vermiş, bireysel girişimci adaylarına iş planı ve fizibilite danışmanlığı yapmıştır. Ayrıca bir uluslararası konferansta bildiri yayınlamış; Hatay, Tekirdağ, Bartın, Eskişehir, Bayburt, Trabzon ve Denizli illerinde Yerel Kalkınma ve İşgücü Piyasası Analizi Çalışması;Kütahya ve İstanbul’ da Kadın İşletme Geliştirme Merkezi Projesi; 17 ilde Genç Girişimcilik Projesi, 2 adet Franchising Deployment Projesi ve AVEA ile “Memleketim Anadolu İşim Teknoloji” TeknoGirişimci projesi yönetmiş; AVEA ve TOG ile 10 ilde düzenlenen “Hayatımın Fikri” projesinde eğitmen ve danışmanlık yapmış, “İşsizliğe Çözüm Girişimcilik: İstanbul ili İşsizlerin Girişimcilik Potansiyellerinin Analizi” konulu projede yer almıştır. Kariyeri boyunca sektörel çalışmalar dahil toplam 9 kitap yazmış ve 2011 yılında “Best European Study Award” ödülünü almıştır.
2012 yılında ise “danışmanlığın yeni versiyonu” olarak nitelendirdiği Çizgi Dışı Girişim’i Eskişehir Anadolu Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ nde kurmuş ve geçmişten beri inandığı ve üzerine çalıştığı “Çocuk Girişimciliği”ni gerçekleştirmek için çalışmalarına başlamıştır. Halen burada; hem girişimcilik ekosisteminde yer alan paydaş gruplarının ve girişimcilik ikliminin gelişimine destek olacak projeleri yürütmeye hem de KOBİ’ lere eğitim ve danışmanlık hizmeti vermeye devam etmektedir.
Bunların yanında "Girişimcilik İklimi" dergisi yazı işleri müdürlüğü görevini de halen yürütmektedir.
tugberk.seckin@cizgidisigirisim.com.tr
www.cizgidisigirisim.com.tr
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
DIŞ TİCARET
Dış Ticaret Verilerine Göre Nereye Gidiyoruz?
Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2015 yılı Eylül ayında, 2014 yılının aynı ayına göre %14,2 azalarak 11 milyar 659 milyon dolar, ithalat %25,2 azalarak 15 milyar 401 milyon dolar olarak gerçekleşti.
OFİS VE İNSAN
İş Hayatında Pozitif Düşünce
Şimdiye kadar "pozitif düşünce" ve "polyannacılık" (her şeyin iyi tarafını görmek) üzerine bir çok söz söylendi, birçok makale ve kitap yazıldı. Peki pozitif düşünce nedir ve iş hayatında çalışanlara ne gibi yararlar sağlar?
Dünyada ve Türkiye’de geleceğin iş modeli: Esnek işgücü
Esnek işgücü çalışma modeli, daha genel bir ifadeyle ‘talep üzerine’ (‘on demand’) devrimin iş dünyasına geçişi olarak düşünebilirsiniz. On-demand devrimi artık hayatımızın bir çok alanını etkiliyor; çalışma hayatımızı da etkilemesi kaçınılmaz.
İŞ DÜNYASI
Artık Tarih Tekerrür Etmiyor, McNamara Yanılgısı
Plan yaparken, strateji belirlerken ve karar verirken rakamlara, yani ölçülebilir şeylere verdiğimiz önem, ölçülmesi zor veya ölçülemeyen şeylere verdiğimiz önemden daha fazladır.
HUKUK / MUHASEBE
Şirket Ana Sözleşmelerinin Türk Ticaret Kanunu’na Uyumlu Hale Getirilmesi
2012 yılı Temmuz ayında (yeni) Türk Ticaret Kanunu’nun (“Kanun”) yürürlüğe girmesi ile birlikte şirketlerde bir telaş başladı. Herkes kanunun getirdiği yeni yükümlülükleri ve bunları hangi süre içinde yerine getirmekle yükümlü olduğunu tartışır, avukatlarına ve mali müşavirlerine danışır oldu.
KOBİ’ler İçin Dokuz Adımda Büyüme Planı
Müşterilerinize Nasıl Bir Tedarikçi Olduğunuzu Sorun
Satış Ekibinin Ortak Aklının Harekete Geçirilmesi