İş Dünyası: Köprüden Önceki Son Çıkış

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

İş Dünyası: Köprüden Önceki Son Çıkış

Z Kuşağı, Satranç Tahtasında Tavla Oynamayı tercih ediyor. Kuralları yıkıyor. Yüz yılın tabularına meydan okuyor. Kendilerine özel bir hikaye yazıyorlar. Gençleri izliyor musunuz? Onlarla ilgili bir fikriniz var mı? Ya da beklentilerini biliyor musunuz?

Toplumun yönetici adayı olan bu çocukların nasıl yetiştiğini görüyor musunuz? Özellikle bu son soru çok önemli. Bunun cevabını samimiyetle araştırın.

Şimdiki gençler genelde iki alana odaklanmış durumdalar. Ortalama bir Liselinin hedefi, bir influencer ya da video oyunu yayıncısı olmak.

Öğretmenler, aileler, çocuklarına, gelecek ile ilgili doğru planlamalar yapmalarını, kendilerini iyi eğitmelerini anlatmaktan yorgun.

Zira ciddiye alınmıyorlar.

Onların bu endişeli önerilerine kulak asan yok.

Dijital çağın tam ortasına doğmuş olan bu gençler, ailelerinden, öğretmenlerinden çok farklı konuşuyor, düşünüyor ve yaşıyor.

Bu noktada bir haklı ve haksız arayışına girmek en yanlış hareket olur.

Ortada bir hata yok.

Haliyle bu hatada, bir haklı ve bir haksız da yok.

Geçenlerde bir videoda bir genç kadını izledim. Aracının içinde gözyaşlarına boğulmuş haldeydi ve hıçkırıkları camdan bile kolayca duyuluyordu.

Nedeni?

9-17 arası bir işe başlamış. Mesaisi yeni bitmiş. Ömrünün geri kalan bütün bölümünde her gün bunu tekrarlayacağı düşüncesine ağlıyor.

Videonun altı, genç kadını linç eden yorumlarla dolu idi.

Farklı olana duyulan gizli/açık öfkenin patlaması. Genç kadını yerin dibine batıran yorumları okurken ben utandım. En hafif suçlama, nankörlük idi.

Şimdi gerçeklere gelelim.

Doğru yaklaşım gençleri suçlamak, yerden yere vurmak, dışlamak mı?

Bütün sorumluluğu onlara yıkıp aradan sıyrılıvermek mi?

Yoksa önce bu gençleri yetiştirme tarzımızı ve onlara sunduğumuz geleceği sorgulamak mı? Hatta onlara güvenilir bir gelecek sunup sunmadığımızı tekrar düşünmek mi?

Ben bir toplumsal günah çıkarma ayinini başlatayım.

Gençleri, yakın gelecekte kaybolacak mesleklere özendiren kimdir?

Mutlaka maaşlı bir işe kapılanmaya zorlayan?

Hayatında hiç işine yaramayan ezberi onlara dayatan?

Hayatta kalma ve yükselme becerileri kazandıran bir eğitimden ziyade, eften püften bilgileri ezberleten, bunu bir başarı kriteri olan kabul eden?

Kimdir?

Amazon Ormanlarının modern yaşamdan uzak yerlileri mi?

Yüzlerce yıldır taşlaşmış sistem, gençlere, dijital hayallerinin gerçekçi olmadığını ve bir an önce ‘ bir baltaya sap olmalarını”’ öğütlüyor.

Kaldı ki, Z kuşağı kendi işini kurmayı bütün kuşaklardan daha iyi biliyor.

Onlara, artık bizim bile tanımlamakta zorlandığımız ‘ gerçekçi’ kavramını dayatmakla aslında kötülük ettiğimizin farkına varma zamanıdır.

Bu zorlama ile onları her ayın sonunda bir maaş için çalışmaya, bu maaşı kira, taksit, beslenme, çocukların okul eğitimi için tüketecekleri bir modele itiyoruz.

Bir de bize bu zorlama için minnet duymalarını bekliyoruz.

Şunu hepimiz kabul etmeliyiz.

Sıkı çalışma her zaman işe yaramıyor. Giderek daha çok sayıda genç bunu görüyor.

Bu kopuşu doğru analiz etmemiz gerekir, ama biz bahaneyi tercih ediyoruz. O gençleri tembellikle, hayal dünyasında gezinmekle suçluyoruz.

Klişeyi tekrarlayayım.

Hayat çok hızlı değişiyor.

Bu değişim gençlere çok farklı fırsatlar sunuyor.

Örneğin klasik reklamcılık ölüyor. Ya da son nefesini vermek üzere.

Bu da markaların komaya girmeleri demek.

Zira reklam bombardımanlarını reddeden gençler sadakati de rafa kaldırıyor. İnsanlar sevdikleri insanları takip ediyor ve onların tercih ettikleri ürünleri satın alıyor.

Galiba bu gelişmeler, kapitalizmin dijital dünyadan sürgün edilmesi anlamına geliyor.

Z kuşağına ulaşmanın ve onlarla işbirliğinin en önemli anahtarı ikna.

İlgi duydukları bir ürün, servis, yapı, kurum için sıkı çalışmaya hazırlar. Ama kendilerine hizmet etmeyen bir şeyi bırakmakta da inanılmaz derecede hızlılar.

9-17 için ofise mahkum olmak yerine, işlerini bırakıyorlar.

Sistemi reddediyorlar.

Kapitalizmi ve mevcut toplumu kıyasıya eleştiriyorlar.

İşyerinde konfor, ikramlar, oyun odası umurlarında değil.

Onlara anlam ifade eden bir iş, esneklik ve daha fazla serbest zaman istiyorlar.

Z kuşağı, en geç 5-7 yıl içinde İşgücü Dünyasının çoğunluğunu oluşturacak.

Bu uyarıyı ciddiye alsanız iyi olur.

Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun

90 kere okundu


Etiketler:

Adil Gürkan
Adil Gürkan

Mengenli olmakla gurur duyan bir Anadolu insanıyım.

Mutfağa, Sanata, Doğaya, Hayvanlara, Estetiğe, Bilgiye, Spora tutkunum.

Darüşşafaka Lisesi’nde, insan olmak, merhamet, anlayışlı olmak, bilime inanmak, özgüven, kendini doğru ifade etmek, yaratıcılık alanlarında eğitim aldım.

Hacettepe Üniversitesinde, Türkiye’yi, Dünyayı, Bilimi, İnsanı, Sosyal Bilimleri, İşletmeciliği, Turizmi, Ağırlama sanatlarını öğrendim.

Amerika Otel ve Moteller Birliği Eğitim Enstitüsünden Otelciliğin evrensel kurallarını, inceliklerini, küresel kültürü anlamayı öğrendim.

1986 yılında otelciliğe başladım. O günden bu yana kendimi ev sahibi olarak gördüğüm otellerde, konuklarımıza mutlu tatiller yaşatmak için çabalıyorum.

Bu gün itibarıyla, çalışan ya da Üniversitelerdeki gençlere bilgimi, görgümü, deneyimlerimi ve önerilerimi sunarak, onların gelişmesine katkı sunuyorum.

Türkiye’nin en büyük Yerli Zinciri Kilit Hospitality Group’ta Kurumsal İletişim ve Eğitim Direktörü olarak dinamik çalışma hayatımı sürdürüyorum.

Bir kitabım yayınlandı; Dinozor Turizmcinin Anıları

Aşağıdaki alanlarda risk yönetimi danışmanlığı

  • Turizm ve Otelcilik Sektörünü Tehdit eden Riskler
  • Yeni kuşakların turizm sektörüne uyumlu hale getirilmesi
  • Pazarlamanın geleceği. Pazarlama 3.0, 4.0, 5.0
  • Z Kuşağı ve Yeni Kurum Kültürü
  • İşletmelerde Demokratik Yönetim.

Eğitimler

  1. Mobbing
  2. Mikro Yönetim
  3. Çalışanlar Nasıl Mutlu Olur?
  4. Özgüven – Özsaygı – İnsiyatif
  5. Turizmde Sürdürülebilirlik
  6. Hayatta ve Doğada Liderlik

Kurumsal

  1. MDY ( Müşteri Deneyimi Yönetimi )
  2. Kurumsal Tasarruf
  3. Turizmde Sürdürülebilirlik
  4. İşgücü ve Kariyer Yönetimi
Reklam

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz