Tedarik Zinciri

Diğer bir basit tabirde ise tedarik zinciri tanımı yapılırken tedarikçiler, lojistik hizmet sağlayıcılar, üreticiler, perakendeciler ve dağıtıcılar zincirin içerisinde yer alır; ürün, malzeme ve bilgi akışı olan elemanlar da bir kümede toplanmış olur.

Tedarik zinciri yönetimi içerisinde farklı tanımlamalar bulunmaktadır. Bu tanımların içerisinde en fazla kapsamlı olanlardan bir tanesine göre ise bu yönetimde malzeme ve ürünlerin hammadde arzından başlayarak nihai ürün aşamasına değin gereken tüm yönetiminin kapsandığı, firmaların ve tedarikçilerin işlemlerinden, rekabette var olan avantajlarını destekleyebilecek gerekli teknoloji ve yeteneklerinden nasıl yararlanılacağına odaklanmakta ve geleneksel tarzdaki işletme faaliyetleri göz önünde bulundurularak ticari ortaklıkların kurulduğu tanım ön plana çıkmaktadır.

Kısa bir tabirle ise tedarik zinciri yönetimi hammadde temininden başlanılarak üretim ve dağıtımın ardından ulaşılacak son müşteriye kadar hazırlanmış olan bir malın doğru kişilere ulaşabilmesi adına zincir içerisinde bulunan tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar, perakendeciler ve müşteriler arasındaki malzeme, ürün, para ve bilginin doğru bir şekilde yönetilmesidir. Bu zincirin birçok farklı temel amacı bulunmaktadır. Bu amaçların istenildiği gibi gerçekleştirilebilmesi için firmaların, tedarikçileri ve tedarikçilerin tedarikçileri ile müşteriler ve onların müşterileri ile paylaşılması zincirin etkinliğini ve rekabetçiliğini arttırabilecektir.

Geçmiş dönemlerdekinin aksine günümüzde firmaların içerisinde var olan rekabet tedarik zinciri yönetimi arasında yaşanabilecektir. Bu yönetim içerisinde 3 farklı akış bulunmaktadır. Bunların ilki olan malzeme akışında tedarikçilerden müşterilere doğru uzanan fiziksel ürün akışı, servis, geri dönüşüm, iade ve imhalardan oluşmaktadır. Bu akış ters yönlüdür ve hammadde, ara mamul ve yedek parça tedarikçilerden gelir. Sağlanacak ürünler üretim bandının durmaması adına büyük bir önem taşımaktadır. Servis ve iade içinse maliyetlerine bakılmamalı ve müşterilerin kaybedilmemesi bakımından büyük bir dikkat ve özen gösterilmelidir.

İkinci akış türü ise bilgi akışı oluyor. Tedarik zinciri yönetimi içerisindeki bilgi akışında gelen sipariş bildirimi ve sevkiyat durum bilgileri yer almaktadır. Bilgi akışı iyi bir şekilde yönetildiği takdirde alınacak olan geri bildirimler tedarik zinciri içerisindeki tüm noktalara sorunsuz bir şekilde ulaşabilir. Tedarik zinciri içerisinde yer alan halkaların her birinin amacı, hazırlanan en yeni bilgiyi zincir bünyesindeki diğer şirketlere iletmek ve böylece bilgi paylaşımında bulunmaktır. Bunun sonrasında ise her şirketin izlemiş olduğu mükemmel arz talep dengesi oluşturulur.

Geçmiş dönemlerde tedarik zinciri o anki bilgi teknolojilerindeki gelişmelere paralel bir şekilde değerlendiriliyordu. Bunun nedeni ise gelişmeler sayesinde bilgi akışının istenildiği gibi hızlıca işletmelerin ilgili departmanlarına ve tedarik zinciri bünyesindeki diğer halkalara yayılabiliyor. Elektronik iletişimin çok daha ucuz bir hale gelmesi sonrasında ise bu süreç daha öncesinde olmadığı kadar hızlanıyor.

Son akış olan finansal akışta ise konsinye, patent hakkı, ödeme çizelgeleri ve kredi bilgileri gibi düzenlemeler yer almaktadır. Tedarik zinciri yönetimi içerisindeki para akışının doğru bir şekilde düzenlenmesi çok büyük bir öneme sahiptir. Çünkü zincirin içerisinde herhangi bir nakit sıkıntısının yaşanmaması adına zincir içerisindeki bütün organizasyonlarda para kaynağının son müşteri anlayışını tüm kuruluşlarına yerleştirmelidir.

Bu akışta herhangi bir sorunun yaşanması adına tüm kaynakların doğru şekilde belirlenmesi, bunlar içerisindeki eksikliklerin kısa sürede gidermelidir. Her bir noktaya doğru şekilde dikkat edilmesinin sonrasında oldukça kolay ve hızlı süreçler eşliğinde üretimin her aşaması detaylı ve olumlu geri dönüşler ile gerçekleştirilecektir.