Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Yiğit Bulut’un 12 Kasım 2011’de kaleme aldığı köşe yazısının son kısmında “Google’a Haraç Vermeyeceğim” alt başlıklı satırlarını okuyanlarınız olmuştur.
Bir çok gazete bundan alıntı yaparak bu sözleri haber yapmıştı. Okumayanlarınız için o sözleri hatırlatmak isterim :
Google’a haraç vermeyeceğim!
HAKKIMDA arama yaptığımda neden “en olumsuz” haberlerin tepeleme önüme yığıldığını, oysa bazı gazeteci kardeşlerimiz hakkında “en güzel” sunumların nasıl sıralandığını hep merak eder dururdum! Şaka bir yana nedenini biliyorum, uzun süredir biliyordum ama sizlerle de paylaşmak istedim… Sevgili dostlar, sebebi çok basit; “Google’a indiriyorsunuz” parayı, yani veriyorsunuz reklamı, “sizle ilgili ilk görmek istediğiniz” her şey diziliyor ilk sayfaya! Türkiye’de bazı isimlere baktım, ilk çıkan sayfa inanılmaz! Neyi pazarlamak istiyorlarsa “DOLDURTMUŞLAR” ilk gelen sayfaya! Sevgili dostlar, internette hakkımda çıkan en “adi ” iddiaları, haberleri de ilk sayfaya doldursa “Google’a bu haracı ” ödemeyeceğim ve sizler “Yiğit Bulut” yazdığınızda bu uydurma haberleri, internet nehrinde saklanan kara ruhların iftira kampanyalarını okumaya devam edeceksiniz! Yok GOOGLE kardeş, sana para, reklam yok! Elinden geleni yapmaya devam et. Para karşılığı arama sonuçlarını sıralayan bir “arama motoru ne kadar etiktir ve alınan bu paranın vergisi nereye ödenir” tartışmaya devam edeceğiz.
İnternet hayatımızda daha fazla oldukça, bu tür şikayetlerin olacağını zaten öngörüyordum. Ancak malesef bir çoğu eksik bilgiden ibaret. Sayın Bulut gibi düşünen de bir çok kişi ve marka olduğuna eminim. Fakat bunların hem yönetilmesi hem de olumluya çevirilmesi mümkün. Önce arama motorlarını kısaca tanımak gerekiyor.
1. Arama motorları hiç bir içeriği üretmez. Mevcut içerikler indeksleyerek sıralama yapar. Bir arama motorunun başarısı, aranılan kelimeye (arama sorgusu), en yakın sonuçları en üst sıralarda gösterebilme yeteneği ile ölçülür. Bu anlamda her hangi bir arama motoruna isminizi yazdığınızda, hakkınızda gelen olumsuz sonuçlar için arama motorunu suçlamak doğru değildir.
2. Arama motorunda aradığınız bir kelimede çıkan binlerce sonuç, binlerce farklı haber anlamına gelmez. İnternette içerik hızla yayılır. Bir haber binlerce sitede aynı ya da değiştirilmiş olarak yayınlandığında, arama sonucu olarak hepsi sıralanır. Örneğin, Google arama motorunda “google’a haraç vermeyeceğim” yazdığınızda 22.000 den fazla sonuç geliyor. Bu 22.000 farklı yazı olduğu değil, aynı içerikli haberin yaklaşık yüzlerce kadar farklı sitede yayınlandığını gösterir.
3. Arama motoru algoritmaları globaldir. Kişilere ya da kurumlar için özel olarak değiştirilmez. Belirli periyotlarda yapılan değişimlerden tüm sonuçlar etkilenir. Yani Sayın Bulut’un ifade ettiği gibi, X şahsı için olumlu sonuçlar gelirken Y şahsı için olumsuz sonuçlar gelmesi, arama motorunun bir kişiyi kayırmasından değil, arama motorunun algoritmaları ile ilgilidir. Arama motorlarının nasıl sıralama yaptığına yazının sonunda değineceğim.
4. Google’a reklam vererek bu haberleri kaldırmak mümkün değildir. Tüm arama motorları gibi Google’ın da bir ücretli reklam programı olduğu doğrudur. Arama motorlarının kendi algoritması ile sıraladığı (reklam veren müdahalesi olmayan) sonuçlarına doğal sonuçlar denir ki, bu sonuçlara milyon dolarlık reklam veren dahi olsa müdahale edemezsiniz. Bir arama motoru sonuç sayfasında 10 doğal sonuç, (en fazla) 10 adette reklam sonucu bulunur.
Sayın Bulut’un iddaa ettiği gibi parayı basıp ilk arama sonuç sayfasını olumlu haberler doldurmak mümkün değildir. En fazla 1 reklam alanını (aynı alan adı için) doldurabilirsiniz. Bu da zaten markaların da kullandıkları bir yol. Ama reklam verdiniz diye doğal sonuçlara müdahale etmeniz asla mümkün değildir.
Lakin, hakkınızda çıkan olumsuz haberlerle ilgili yapılabilecekler elbetteki var. Ya da farklı bir deyişle hakkınızda olumlu haberler çıkmasını, akıllı bir politikayla sağlayabilirsiniz. Tıpkı medyada hakkınızda çıkan haberleri yönetebildiğiniz gibi. Türkiye’de ve Dünyada bu işi yapan itibar yönetimi ajansları da var. Hatta Efbeş için yazdığım şu yazımda Google’dan içerik silme efsanesine değinmiştim.
1. Herşeyden önce olumlu, pozitif, dürüst olun ve insanlara faydalı işler yapın. Zaten hakkınızda olumlu içerikler kendiliğinden oluşacaktır. Ancak bununla yetinmeyin, mutlaka hakkınızda olumlu içerikler üretin. Eğer olumlu bir içerik üretmiyorsanız, birileri de sizin hakkınızda olumlu bir şeyler yazmıyorsa yapacak hiç bir şeyiniz yok.
2. Hakkınızda ürettiğiniz içeriği arama motorlarına göre optimize edin. İçerik içerisindeki anahtar kelimelerin geçmesi, anahtar kelime yoğunluğu ve yazı başlığı gibi kriterlere dikkat edin. Hangi anahtar kelimede arama yapıldığında çıkmak istiyorsanız o kelimeleri hedefleyerek çalışın.
3. İçeriğinizi olabildiğince yayın. Olabildiğince saygın, hiti yüksek sitelerde yayınlatın. Böylece hem arama motoru sonuç sayfalarında üstlerde çıkar hem de diğer sitelerin alıntı yapmasını sağlarsınız. Ayrıca içeriği sosyal mecralarda paylaşın ve paylaşılmasını sağlayın.
4. Hakkınızda çıkan olumsuz haberlerle ilgi sakin olun. Eğer hukuki açık bir ihlal varsa, avukatınız kanalı ile kaldırtmaya çalışın. Avukatınız mutlaka bu konuda tecrübeli olmalı. Fikir hürriyetine saygı gösterin, ve hakkınızda birilerinin olumsuz düşünebileceğini unutmayın. Eğer hukuki bir ihlal olmasa bile kaldırtmak istediğiniz içerik için içerik sahibi ile (arama motoru değil) irtibata geçin ve en kötü ihtimalle cevap hakkınızı kullanmak istediğiniz söyleyin. İçeriğin kaldırılması durumunda bir süre sonra arama motorlarında da ilgili içerik zaten gözükmeyecektir.
5. Bir SEO (Search engine Optimisation) ajansı ile çalışın. Hakkınızdaki olumlu sonuçlar, olumsuz sonuçların altında yer alıyorsa, olumlu sonuçların daha üstlerde gözükmesi ile ilgili profesyonel bir destek alın. Arama motorlarında sıralama fazlasıyla teknik bir konudur ve bu konuda destek almanız yararlı olacaktır.
Hayli uzun bir konu aslında ama kısaca bahsedeceğim. Arama motorları her bir içerik için bir arama sorgusu ile ilişkisini ifade eden bir puan verir. Bu puanı yüksek olan üst sıralarda yer alır. Bu puanlama 100 lerce kritere bağlı olmakla beraber en önemlilerini sıralarsak,
1. İçerikde anahtar kelime geçiyor mu? (Başlık ve yazıda)
2. İçerikte anahtar kelime hangi yoğunlukta geçiyor?
3. Site kodlaması uygunmu? (Arama botları okuyabiliyor mu?, Meta Tagler var mı?, Kodlama hataları giderilmiş mi?, Hızlı yükleniyormu?)
4. Site güvenilir bir site mi? (Eski bir site mi?, Ziyaretçisi ne kadar?)
5. İçerik başka sitelerden de link alıyor mu? (Başka siteler bu içeriği ve bu siteyi refere etmiş mi?)
İşte yukarıdaki gibi daha onlarca kritere bağlı olarak arama motorları bazı içerikleri daha üst sıralarda gösterirler.
Yazımın sonunda, gazeteciliğini takdir ettiğim sayın Bulut ve kendisi gibi düşünen bir çok kişinin, arama motorlarına olan şüpheci bakışın yersiz olduğunu belirtmek istiyorum.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz