05 - 09 Mayıs 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Küresel piyasalarda geçen hafta makro-ekonomik verilerin ve politika yapıcıların açıklamalarının ön plana çıktığı bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Ukrayna’ya ilişkin gündemin yerini, ülkede çatışmaların sürdüğü yönünde haberler basına yansımaya devam ederken, daha çok ekonomik faktörlerin aldığını ifade edebiliriz. Bunun yanında Asya ve Avrupa’dan açıklanan rakamların yanında özellikle ABD’den merakla beklenen gelişmeler yatırımcıların merceği altında yer buldu.

Euro Bölgesi’nde, yeni haftada yapılacak olan Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı öncesinde, Banka’nın olası bir parasal genişleme programı için aceleci davranmayacağı yönündeki spekülasyonların arttığı gözlemlendi. Bu noktada, ECB Başkanı Mario Draghi’nin, Bankasının parasal genişlemeden henüz uzak olduğunu ifade ettiğine ilişkin haberlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan, Euro, Salı günü beklentilerden daha fazla azaldığı görülen Almanya’nın enflasyon oranı sonrası düşüş kaydetti. Çarşamba günü Euro Bölgesi için yayınlanan CPI verisi ise tahminlerin altında kalmasına rağmen yükselişe işaret ederken, Almanya verisinden sonra açıklanan rakam, kıtanın ortak para biriminde yükselişler görülmesine neden oldu. İngiltere tarafında, yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme oranı verisinin tahminlerin altında kalması ile düşüş kaydeden Sterlin’in, tarım dışı istihdam verileri yayınlanana kadar, PMI rakamlarının desteği ile haftanın ilerleyen günlerinde Dolar karşısında son 4.5 yılın zirvesine çıktığı görüldü.

Yurtiçinde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon raporu, Banka’nın Başkanı Erdem Başçı’nın konuşmaları ve ekonomik takvim verileri izlendi. Başçı’nın açıklamaları, faiz indirimi gelebileceği yönünde bir ipucu olarak değerlendirilirken, BIST-100 endeksinin genel olarak yükseliş kaydettiği bir hafta olduğunu ifade edebiliriz. Türk Lirası ise gerek kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmeleri, gerekse yurtdışı gelişmeler ile güç kazandı. Asya’da ise Japonya Merkez Bankası (BOJ) dikkatle izlenirken, Banka üzerindeki artan baskılara rağmen yine para politikasında bir değişiklik yapılmadı ve BOJ, mevcut politikalarını sürdüreceğini açıkladı.

ABD tarafında ise piyasalar merakla istihdam verilerine odaklanırken, öncesinde gelen önem derecesi yüksek gelişmeler yatırımcıların gündeminde yer aldı. Olumsuz hava koşullarının ülkedeki ekonomik aktiviteleri kötü etkileyeceği beklentisi ile ABD’nin yılın ilk çeyreğinden düşük bir büyüme kaydedeceği bekleniyordu. Ancak gelen rakam tahminlerin oldukça altında kalarak, %0.1’lik bir GDP’ye işaret etti. Sonrasında ise yatırımcılar dikkatlerini Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantısından çıkacak sonuçlara çevirdi. 2 gün süren toplantının ardından FED, beklendiği gibi parasal genişlemesini 10 milyar Dolar azaltırken, politika faiz oranını sabit bıraktı. Yapılan açıklamada, ABD ekonomisinin ılımlı bir tempoda toparlanmaya devam ettiği belirtilirken, istihdamın henüz istenen seviyelerde olmadığının altı çizildi. Ertesi gün bir konuşma yapan FED Başkanı Janet Yellen ise genel olarak bankacılık sektörüne ilişkin açıklamalarda bulunurken, para politikasına değinmedi. Haftanın son işlem günüde ise tüm dikkatler, dünyanın en büyük ekonomisinden açıklanacak istihdam verileri üzerinde yoğunlaştı.

Beklentilerden çok iyi açıklanan ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi (TDİ) ve işsizlik oranı verileri, piyasalarda haftanın en net hareketlerinden birinin gerçekleşmesine yol açtı. 216 bin olan tahminin oldukça üzerinde gerçekleşen TDİ 288 bin olarak açıklanırken, işsizlik oranı ise %6.6 olan öngörünün altında %6.3 olarak yayınlandı. ABD’de Aralık ve Ocak aylarında görülen çok sert kış şartlarının ekonomiyi olumsuz etkilediği ve bu etkilerin geçici olduğu düşünülüyordu. Ancak yayınlanan veriler, tahminlerden oldukça iyi gelerek piyasaları şaşırttı ve varlık fiyatlarında sert hareketlerin görülmesine neden oldu.

Yeni haftada ise yine birçok önemli gelişme piyasaları bekliyor olacak. Haftanın ilk işlem günüde Avrupa Komisyonu’nun yayınlanması beklenen ekonomik tahminleri, Eurogroup ve Salı günkü Ecofin toplantılarının yanında önem derecesi yüksek ekonomik veriler hafta boyunca yatırımcıların merceği altında yer alacak. Haftanın ilk iki işlem günüde Japonya piyasaları kapalı olacakken, Pazartesi günü İngiltere de işlemlere kapalı olacak.

Yeni haftanın fırsatı: “Euro Bölgesi – Merkez Bankası Toplantısı”; Yeni haftada, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz beyanatı ve basın toplantısının en dikkat çekici gelişmeler arasında üst sıralarda olduğunu ifade edebiliriz. Her ne kadar enflasyon oranı son verilere göre yükseliş kaydetse de, halen daha %1.0’ın altında kalmayı sürdürerek, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik aktivitelerin zayıf olduğuna işaret etmeye devam ediyor. Son aylardaki toplantılarına göre ECB’nin üzerinde genişlemeci para politikaları tarafında adım atması yönünde baskıların arttığı görülüyor. Ancak Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin, ECB’nin parasal genişlemeye uzak olduğu yönünde açıklamalar yaptığı da basında yer alan haberler arasında yer almıştı.

Yatırımcılar önce TSİ 14:45’de ECB’nin faiz oranı açıklamasını izleyecekler. Beklentiler %0.25 olan oranda bir değişiklik yapılmaması yönünde. Eğer ECB sürpriz yaparak faizde indirime giderse Euro’da çok sert değer kayıpları görülebilir. Ancak tahminler paralelinde herhangi bir değişiklik yapılmaması durumunda ise, TSİ 15:30’daki Banka’nın basın konferansı bir kat daha önem kazanacak ve Draghi’nin konuşmaları dikkatle izlenecek. Başkan’ın özellikle enflasyon oranı, deflasyon riski, negatif mevduat faiz oranı, OMT (Doğrudan Parasal İşlemler) ve LTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) başlıkları hakkında kullanacağı ifadeler, piyasalarda sert hareketlerin görülmesine yol açabilir.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin – HSBC Öncü İmalat PMI; Son üç aydır, PMI verileri için kritik olan 50 seviyesinin altında kalarak, Çin’deki imalat sektörünün daraldığına işaret eden HSBC’nin verisi, Pazartesi günü sabah erken saatlerde açıklanacak. Gelişmekte olan ülke varlıkları ile Avustralya ve Yeni Zelanda gibi Çin’in önemli ticaret ortaklarının finansal araçları üzerinde etkili olabilecek rakam, küresel piyasa katılımcıları tarafından yakından izlenecek. Söz konusu datanın 48.4 olan beklentiden farklı açıklanması halinde piyasaların risk algısında değişiklikler gerçekleşebilir. Özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda’nın para birimlerinde sert hareketler izlenebilir.

Türkiye – Enflasyon Oranı (CPI); Geçtiğimiz hafta yayınlanan ve sunumunu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı’nın yaptığı enflasyon raporunda Banka, enflasyon tahminini yukarı yönlü güncellemişti. Başçı, orta noktası %7.6 olmak üzere enflasyonun 2014 yılı sonunda %6.4 ile %8.8 arasında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini söyledi. Başkan ayrıca enflasyon oranının Haziran ayından sonra düşüşe geçeceğini öngördüklerini ifade etti. Banka’nın, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme olana kadar para politikasında sıkı duruşunu koruyacağı da, Başkan tarafından yineledi. Son olarak %8.39 seviyesinde açıklanan yıllık TÜFE (CPI) verisinin tahminlerden farklı açıklanması, TCMB’ye ilişkin beklentilerin fiyatlanması ile yurtiçi varlıklarda sert hareketlerin görülmesine neden olabilir.

ABD – ISM İmal Olmayan PMI; ISM Enstitüsü’nün geride kalan hafta yayınladığı imalat PMI verisi beklentilerin üzerinde bir artış göstererek olumlu bir tablo çizmişti. Son iki aydır tahminlerin altında kalan imal-olmayan PMI verisi ise Nisan ayına ilişkin bilgiler verecekken, haftanın, ABD’den gelecek ilk önem derecesi yüksek ekonomik göstergesi olarak dikkat çekiyor. Rakamın 54.3 olan tahminlerin üzerinde açıklanması Dolar’da yükselişleri destekleyebilecekken, beklentileri bir kez daha karşılayamayacak bir data, ABD’nin para biriminde kayıpların görülmesine yol açabilir.

Avustralya – Merkez Bankası Toplantısı; Yeni yılın başlaması ile birlikte Avustralya Merkez Bankası’na (RBA) yönelik beklentilerin değişiklik göstermesi, kıta ülkesinin para birimi üzerinde de etkili olmuştu. Enflasyon oranının yukarı yönlü bir seyir izleyebileceği yönündeki ipuçları, RBA’nın faiz indiriminden uzaklaşmasına neden olurken, Nisan ayında açıklanan işsizlik oranının %5.8 ile tahminlerin altında gerçekleşmesi de dikkat çekmişti. Banka’nın %2.50 olan politika faiz oranında herhangi bir değişik yapması beklenmiyor. Avustralya ekonomisinin olumsuz görünümünden çıkmaya başladığı gözlemlenirken, RBA ise mevcut düşük faiz oranın büyümeyi destekleyeceği görüşünde. Yatırımcıların ağırlık verecekleri konunun, RBA’nın ülkenin ekonomisine yönelik yapacağı değerlendirmeler olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

Euro Bölgesi – Hizmetler PMI; İspanya, İtalya, Fransa ve Almanya gibi Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomilerinden açıklanacak olan hizmetler PMI verisi, aynı zamanda Euro Bölgesi geneli için de yayınlanacak. Geçen hafta gelen imalat sektörüne ilişkin PMI verilerinin genel anlamda olumlu bir tablo oluşturduğunu ifade edebiliriz. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz beyanatı öncesinde fiyatlamaların yapılmasına neden olabilecek hizmet PMI rakamları, kıtanın ortak para biriminde fiyat değişimlerinin gerçekleşmesine yol açabilir. Yatırımcılar özellikle Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’dan gelecek rakamı daha yakın bir incelemeye alabilirler.

İngiltere – Hizmetler PMI; İngiltere ekonomisinin en büyük kalemi olan hizmet sektörüne ilişkin açıklanacak PMI verisi, ülkenin para biriminde sert değişikliklerin görülmesine neden olabileceği için dikkatle izlenecek rakamlar arasında öne çıkıyor. Geride kalan hafta imalat PMI, tahminlerin üzerinde yayınlanırken, inşaat sektörüne ilişkin PMI verisi ise tahminlerin altında kalmıştı. Hizmet PMI verisi ise geride kalan son 5 ay içerisinde Şubat hariç, öngörü rakamlarının altında kalarak dikkat çekti. Söz konusu ekonomik göstergenin 57.9 olan tahminlerin üzerinde açıklanması Sterlin’e yükselişler getirebilecekken, beklentilerin altında kalacak rakamlar ada ülkesinin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – Ticaret Dengesi; Mart ayına ilişkin bilgiler verecek ABD’nin ticaret dengesi rakamları, Şubat ayında dış ticaret açığının tahminlerden daha fazla gerçekleştiğine işaret etmişti. 42.3 milyar Dolar olan açık, ihracatın %1.1 düşmesi, ithalatın ise %0.4 artması ile öngörülenden daha büyük çıkmıştı. Mart ayında, -40.1 milyar Dolar olan beklentinin üzerinde, olumlu gerçekleşecek bir ticaret dengesi verisi Dolar’da yükselişler görülmesini destekleyebilecekken, tahminlerin altında, olumsuz açıklanacak rakamlar, kayıpların görülmesine neden olabilir.

Yeni Zelanda – İşsizlik Oranı; Çeyreklik bazda açıklanan Yeni Zelanda’nın işsizlik oranı verisi, yılın ilk üç ayındaki rakamı gösterecekken, aynı zamanda yayınlanacak olan istihdam değişimi verisi ile birlikte değerlendirilecek. Ülkenin merkez bankası (RBNZ), son iki aydır, Yeni Zelanda ekonomisindeki olumlu ilerlemeyi gerekçe göstererek politika faizini 25 ‘er baz puan artırdı. 2013’ün son çeyreğinde beklentiler paralelinde %6.2’den %6.0’a düşen işsizlik oranının, %5.8 olan tahminin altında gelmesi halinde ülkenin para biriminde değer kazanımları izlenebilir. Öngörülenin üzerinde gelecek datalar ise Yeni Zelanda Doları’nda kayıplara yol açabilir. İşsizlik oranı verisini, istihdam değişimi rakamlarını göz ardı etmeden değerlendirmek faydalı olacaktır.

Avustralya – Perakende Satışlar; Merkez Bankası’nın beyanatı sonrasında Avustralya cephesinde dikkatlerin yoğunlaşacağı rakamlar arasında perakende satışlar verisi ilk dikkat çeken rakamlar arasında yer alıyor. Ocak ayında %1.2 artış kaydederek beklentileri aşan satış datası, Şubat ayında ise %0.2 ile beklentileri karşılamamıştı. Perakende satışların Mart ayında %0.4 olarak öngörülen rakamı aşması halinde Avustralya Doları’nda yükselişler görülebilecekken, beklentinin altındaki rakamlar, kayıplara neden olabilir.

“ABD – FED Başkanı Yellen’ın Tanıklığı”; Kongre’nin Karma Ekonomi Komitesi’ne Çarşamba günü bir sunum yapması beklenen ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın kullanacağı ifadeler, haftanın merakla beklenen gelişmeleri arasında yer alıyor. Başkan’ın tanıklığı genelde iki kısımdan oluşuyor. Bunlarda ilki, Yellen’ın, FED’in web sitesinde önceden yayına alınabilen bir konuşma metnini okuduğu bölüm, diğeri ise Komite üyelerinin FED Başkanı’na sorularını yönelttiği ikinci kısım olarak sıralanabilir. Soruların ne yönde olacağı ve neler içereceği önceden bilinmediği için, genelde piyasalarda sert hareketlerin görüldüğü bölümün soru-cevap kısmı olduğu ifade edilebilir. Janet Yellen’ın FED’in para politikalarına ilişkin yapacağı değerlendirmeler Dolar ve dolayısı ile birçok finansal varlık üzerinde etkili olabileceği için, küresel piyasa katılımcıları Başkan’ın konuşmasını dikkatle izleyecekler.

Avustralya – İşsizlik Oranı; Merkez Bankası beyanatı ve perakende satış rakamları sonrasında, Avustralya varlıklarına ilişkin yeni beklentilerin şekillenmesini sağlayabilecek işsizlik oranı, yatırımcıların yakından izleyeceği veriler arasında bu hafta öne çıkıyor. Ocak ayında %5.8’den %6.0’a yükselerek hayal kırıklığı yaratan rakam, son olarak Mart ayında yeniden %5.8’e gerilemişti. İstihdam değişimi verisi ile aynı zamanda açıklanacak işsizlik oranı rakamlarını, birlikte değerlendirmeye almak daha doğru olacaktır. İki datanın zıt ipuçları vermesi halinde, ülkenin para biriminde dalgalı hareketler izlenebilir. İşsizlik oranı verisinin %5.9, istihdam değişimi verisinin ise 9.6 bin olarak açıklanması bekleniyor.

Çin – Ticaret Dengesi; Mart ayında 0.9 milyar Dolar dış ticaret açığı vermesi beklenen Çin, 7.7 milyar Dolar ticaret fazlası vererek piyasaları şaşırtmıştı. Ancak, ilk bakışta ülke için olumlu bir gelişme gibi görünen bu rakam incelendiğinde, tam tersi bir tablo ortaya koymuştu. Asya’nın en büyük ekonomisinde ilgili ayda ihracat yıllık bazda %6.6 düşerken, ithalatın % 11.3 oranında gerilemesi, dış ticaret fazlası verilmesinin altında yatan asıl nedenler olarak dikkat çekmişti ve piyasalarda da olumuz bir faktör olarak değerlendirildi. Nisan ayına ilişkin bu hafta açıklanacak olan rakamın ise 18.9 milyar Dolar olan beklentilerden farklı gerçekleşmesi, piyasaların risk algısı üzerinde etkili olabileceği için dikkatle rakip edilmeli. Özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda para birimlerinin yanında, gelişmekte olan ülke varlıkları da söz konusu rakamdan etkilenebilir.

Türkiye – Sanayi Üretimi; Haftanın dördüncü günü açıklanacak olan sanayi üretimi, son olarak %4.9 seviyesinde gerçekleşmişti. Pazartesi günkü enflasyon rakamlarından sonra yurtiçi piyasalarda etkili olabilecek veri, yatırımcıların yakından izleyeceği datalar arasında yer alıyor.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantısı; İngiltere’den yaklaşık son bir yıldır yayınlanan ve genel anlamda olumlu gerçekleşen veriler, ülkede önemli bir ekonomik toparlanma olduğuna işaret ediyor. İşsizlik oranı da son olarak %6.9 ile İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) daha önceden faiz artırımı için eşik olarak belirlediği %7.0’ın altına geriledi. Ancak Banka’nın Başkanı Mark Carney, işsizlik oranındaki bu ilerleme karşısında söylemlerini yumuşatarak, %7.0’ın altına gerileyecek işsizliğin, faiz artırımı için bir tetikleyici olmayacağının altını her konuşmasında çizmişti. Beklentilere göz atıldığında BOE’nin 375 milyar Sterlin olan toplam parasal genişlemesinde ve %0.50 olan politika faiz oranında bir değişiklik yapmasının beklenmediği görülüyor. Herhangi bir sürpriz adım, ada ülkesinin para biriminde sert değişikliklere neden olabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 344 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğunu gösteren istihdam talepleri verisi, beklentilerin üzerinde olumsuz açıklanmıştı. 3 Mayıs ile biten hafta içerisinde ise 328 bin yeni başvurunun yapılmış olacağı tahmin ediliyor. Verinin beklentiden farklı olarak açıklanması ABD’nin para biriminde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Son aylarda Çin’in büyümesinin hız kestiği yönündeki spekülasyonlar, zaman zaman gündeme gelerek piyasalarda oldukça etkili olan başlıklar arasında dikkat çekmişti. Dünyanın ikinci en büyük ekonomisinde enflasyon oranı ise bu süreç içerisinde aşağı yönlü bir eğilim sergileyerek, Ekim ayındaki %3.2’lerden, Şubat ayında %2.0’a kadar gerilemişti. Mart’ta ise %2.4’e yükselen rakam, CPI’da 6 içerisinde görülen ilk artışa işaret etse de yine beklentilerin altında gerçekleşmişti. Haftanın önem derecesi yüksek verileri arasında bulunan Çin CPI datasının %2.1 olan beklentinin üzerinde gerçekleşmesi Avustralya ve Yeni Zelanda Dolarlarında yükselişleri destekleyebilecekken, tahminlerin altında kalacak rakam söz konusu para birimlerinde kayıplara neden olabilir.

İngiltere – İmalat Üretimi; Ticaret dengesi ve sanayi üretimi verileri ile aynı anda açıklanması beklenen İngiltere’nin imalat üretimi, Sterlin üzerinde sert hareketlerin görülmesine neden olabileceği için piyasalar tarafından yakından izlenecek. Her ne kadar sanayi üretimi verisi ile birlikte değerlendirilmesinde fayda olsa da, ada ülkesinde imalat üretimi, toplam sanayi üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturduğu için önem taşımaktadır. Son altı aydır yükselişe işaret eden imalat üretiminin %0.4 olan beklentinin üzerinde gerçekleşmesi halinde Sterlin’de yukarı yönlü hareketler destek bulabilecekken, tahminin altındaki rakamlar ada ülkesinin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Kanada – İşsizlik Oranı; İstihdam değişimi verisi ile aynı anda açıklanacak olan Kanada’nın işsizlik oranı verisi, Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) para politikalarında etkili olarak, ülkenin para biriminde değişikliklere neden olabileceği için dikkatle takip edilecek. Son 17 aydır %6.9-%7.2 aralığında kalan oran, geçen ay %7.0 olan beklentinin altında %6.9 olarak gerçekleşmişti. İşsizlik oranı verisinin %6.9 olan beklentinin altında açıklanması ülkenin para biriminde değer kazanımları görülmesine zemin oluşturabilecekken, tahminin üzerindeki rakamlar Kanada Doları’nda kayıplara neden olabilir. Söz konusu oranı değerlendirirken istihdam değişimi verisini de dikkate almak faydalı olacaktır.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 2 Mayıs 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

07 Temmuz 2013 tarihinden itibaren EURUSD paritesi yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte ve günümüzde de bu trend etkisini sürdürmektedir. 30 haftalık basit hareketli ortalama da bu trendi destekler nitelikte hareketlerine devam etmekte ve şuanda da bu ortalama 1,3688 seviyesinden geçmektedir.

Yükselişlerin devam edebilmesi için 07 Temmuz 2013’den beri etkisini hissettiğimiz “Yükseliş Trendinin” aktif bir şekilde devam etmesi önemlidir. Bu nedenle de mevcut trendde kanalın alt noktası olan 1,3678 üzerinde kaldığımız müddetçe parite için yükselişlerin devam etmesi beklenilmektedir.

Tek başına 1,3678 seviyesi mevcut yükselişlerin devamı için yeterli değildir. Çünkü EURUSD paritesi uzun bir süredir 1,3960 direncini geçememektedir. Bu nedenle de yükselişlerin devam edebilmesi için 1,3678 seviyesi üzerinde kalmasına ilaveten 1,3960 direnci üzerinde de hareketler gerçekleştirmesi önemlidir. (1,3960 üzerinde gerçekleşecek günlük kapanış, yükseliş teyidi için önemlidir) Eğer bu şart sağlanırsa 1,4100 ve 1,4250 seviyeleri gündemimizde yer alabilir. Aksi takdirde bir müddet daha 1,3960 – 1,3678 arasında hareketler görebiliriz.

Kısa vadeli olarak EURUSD paritesini incelediğimizde bu hafta test edilen ancak geçilemeyen 1,3775 destek noktası önemlidir. Paritenin bu destek noktası üzerinde kalmayı sürdürmesi kritik 1,3960 seviyesinin test edilmesine katkı sağlayabilir.

Destek: 1,3775-1,3678-1,3570

Direnç: 1,3960-1,4100-1,4250

GBP/USD ANALİZİ

12 Kasım 2013 tarihinden itibaren GBPUSD paritesi yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte ve günümüzde de bu trend etkisini sürdürmektedir. 89 günlük basit hareketli ortalama da bu trendi destekler nitelikte hareketlerine devam etmekte ve şuanda da bu ortalama 1,6607 seviyesinden geçmektedir.

Yükselişlerin devam edebilmesi için 12 Kasım 2013’den beri etkisini hissettiğimiz “Yükseliş Trendinin” aktif bir şekilde devam etmesi önemlidir. Bu nedenle de mevcut trendde kanalın alt noktası olan 1,6755 üzerinde kaldığımız müddetçe parite için yükselişlerin devam etmesi beklenilmektedir.

GBPUSD paritesi şuanda 1,6834 seviyesi yakınlarında hareketlerine devam etmektedir. Forex işlemcilerinin mevcut yükseliş trendinde yer alabilmesi için 1,6755 seviyesine doğru gerçekleşecek olası geri çekilmeleri alış fırsatı olarak değerlendirmesi önemlidir.

Ancak bu sadece tek bir noktadan gerçekleşecek bir bakış açısıdır. Peki, GBPUSD paritesi geri çekilmeden yükseliş gerçekleşirse hangi seviyeye dikkat etmemiz gerekmektedir?

15 Kasım 2009 tarihinden beri GBPUSD paritesi 1,6840 direnci altında işlem görmektedir. Yakın tarihe geldiğimizde ise 17 Şubat 2014 tarihinden itibaren GBPUSD paritesi 1,6840 seviyesine yaklaştığı zaman satış baskısına maruz kalmaktadır. Bu hafta ise bu bariyer geçilerek önemli bir adım atılmıştır. Bu bağlamda da 1,6840 üzerinde gerçekleşecek günlük kapanış, yükseliş teyidi için önemlidir. Eğer bu şart sağlanırsa 1,7050 ve 1,7200 seviyeleri gündemimizde yer alabilir. Aksi takdirde bir müddet daha 1,6900 – 1,6755 arasında hareketler görebiliriz.

Destek; 1,6840-1,6755-1,6670

Direnç; 1,6950-1,7050-1,7200

USD/TRY ANALİZİ

TL’nin kısa vadede yönünü çizmede içeriden etki edebilecek en önemli başlık Merkez Bankası’nın enflasyon raporu ve Sayın Başçı’nın açıklamalarıydı.

Yıl sonu enflasyon hedefi %5.3 olarak sabit kalsa da, bir önceki enflasyon raporunda sene sonu beklentisi 6.6’ye yükseltilmişti. Son durumda sene sonu beklentisi 7.6’ya çıkarıldı. Son 3 yıldır TCMB enflasyon hedefini tutturamıyor, büyük ihtimalle 2014yılı, hedefin tutmadığı dördüncü yıl olacak. 7.6 oranı ise piyasa beklentisine yakın bir rakam.

Enflasyon konusu önemli çünkü olaya TL varlıklar tarafından bakılırsa halihazırda satın alınmış bir faiz indirimi beklentisi var. Enflasyon yüksek seyrederken faiz indirilir mi tartışmaları yaşanırken TCMB başkanı bu konuya dair açıklamalar yaptı. Merkez Bankası enflasyonun mayıs ayında zirve yapacağını ve sonraki aylarda inişe geçileceğini birçok kez tekrarlamıştı. Merkez likidite programında sıkı duruşun devam ettiğini de belirtiyor. Bunlarla birlikte ölçülü faiz indirimi de Sayın Başçı’nın açıklamalarında piyasaları heyecanlandıran bir başlık. Merkez Bankası seçimlerden sonra belirsizliğin azaldığını, risk priminde 50-70 puanlık iyileşme olduğunu, para politikasında risk priminde iyileşmeden kaynaklanan faiz indiriminin sözkonusu olduğunu ifade etti. Merkez gelişmeleri gözleyerek, ölçülü faiz indirimine yakın duruyor. Genel piyasa beklentisi faizde 50-150 baz puan arası indirim. Faizde indirim piyasa tarafından satın alındı, bunu tahvil bono piyasasında, hisse senetleri piyasasında görebiliyoruz. Soru Merkez Bankası faizi ne zaman indirir konsuna geldi. Zamanlama açısından Avrupa Merkez Bankası’nın mayıs ayında ne yapacağını gördükten sonra, mayıs ayında olası enflasyondaki zirvenin akabinde, enflasyonun geleceğine dair iyimser beklentilerin paylaşılmasından sonra haziran ayında faiz indirimi beklemek daha makul gibi görünüyor. Peki faiz indirimi sözkonusu ise TL’nin değer kazanması nasıl açıklanabilir?

Normal koşullarda faizi düşen ülkenin para biriminde değer kaybı beklenir fakat son enflasyon raporundan sonra TL’nin değer kazandığını görüyoruz. Bu duruma en basit açıklama şöyle olabilir; ülkeye dair pozitif algı sürüyorsa, sermaye akımı yavaşlasa bile sermaye çıkışı yoksa, döviz TL’ye dönüp hazine bonosu-devlet tahvili-hisse senedi alınıyorsa TL’de değer kazanımı da kaçınılmaz. Problem bu durumun ne kadar daha sürdürülebilek olmasında. Genel algıda iyimserlik TL’yi değerli tutuyor olabilir ama algıyı bozacak ilk gelişmede faiz düşecek beklentisi de eklenip kurda yukarı yönlü hareketler yaşanabilir.

Mevcut seyirde tekrar 2.10 seviyesinin altına inmek mümkün görünüyor. Daha önce inilen 2.08 seviyesine kadar gerileme, 2.10 seviyesinin altına inildiği gün piyasada dillendirilecektir. Geçen sefer 2.08-2.10 aralığına indiğimizd ifade ettiğimiz gibi, mesele 2.10 seviyesine inmekte değil, o seviyelerde kalıcı olabilmekte.

2.08 seviyesi kısa vadeli güçlü bir destek.Aynı zamanda 200 günlük ortalama seviyesine de çok yakın bir seviye.2.15 seviyesi ise ilk güçlü direnç seviyesi.

ABD’den tarım dışı istihdam rakamı beklentilerin çok üzerinde geldi, işsizlik oranı da beklenenden düşük açıklandı. Mayıs ayında Fed toplantısı yok fakat veriler tarafından bakıyorsak doları değerli kılacak süreç için bir basamak daha atlanıyor fikrindeyiz.

Önümüzdeki hafta pazartesi günü enflasyon rakamlarını gördükten sonra Avrupa Merkez Bankası’nın tolantı sonuçları beklenecek. Avrupa Merkez Bankası’ndan (AMB) parasal genişleme kararı gelirse kurda 2.08’in altında kalıcı olma ihtimali oldukça artacak. AMB mayıs ayında da sözlü yönlendirmelerde eylemsizliğe devam kararı alırsa USDTRY paritesinde şimdilik hareket alanı 2.10-2.15 gibi görünüyor.

Destek: 2,1000 - 2,0800 – 2,0300

Direnç: 2,1500 – 2,1800 – 2,2000

USD/JPY ANALİZİ

Hafta boyunca paritede yukarı yönlü baskıların hakim olduğunu gördük. Tek istisna olarak da, Japonya Merkez Bankası’nın para politikalarında herhangi bir değişiklik gerçekleştirmemesi sonucu Yen’in değer kazanmasıyla birlikte paritenin düşüş yaşadığı Çarşamba günü oldu. Cuma günü ise tarım dışı istihdam verisinin, ABD istihdam piyasasında beklentinin oldukça üzerinde bir iyileşme gösterdiğini işaret etmesiyle beraber haftanın en hareketli günü yaşandı.

Haftalık grafiği incelediğimizde, 34 haftalık üssel hareketli ortalamanın (101,20) desteklemekte olduğu yükseliş kanalının güncelliğini koruduğunu görmekteyiz. Paritenin 101,20 seviyesi üzerinde yukarı yönlü baskılarla birlikte harekete geçmesi beklenebilir. Yükselişlerin devam edebilmesi için ise 102,85 seviyesi oldukça önemlidir. 3 haftadır 102,85 seviyesi altında sınırlanan yukarı yönlü baskıların devam edebilmesi için 102,85 üzerinde iki gün art arda kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda 104,10 seviyesi gündemimize gelecektir. Diğer yandan haftanın 102,85 altında kapanması durumunda, 102,15 – 102,85 bandı doğrultusundaki hareketlerin devamı gerçekleşebilir.

Not: Haftanın ilk iki işlem günü Japonya piyasaları tatil olacağı için Avrupa ve ABD verilerinin parite üzerinde etkili olması beklenebilir.

Destek: 102,00 – 101,20 – 100,21

Direnç: 103,43 – 104,10 – 104,70

EUR/JPY ANALİZİ

EUR/JPY paritesinde haftanın 141,15 ve 141,45 seviyesi arasında bir bantta hareketlerini tamamladığını görüyoruz. Önümüzdeki hafta ise yoğun veri takviminin yanında Avrupa Merkez Bankası faiz beyanatı ve para politikası kararlarının açıklanacağı Perşembe gününün parite için önemli bir gün olacağını söyleyebiliriz.

Teknik olarak incelediğimizde, geride bıraktığımız haftanın 25 haftalık üssel hareketli ortalama (140,80) seviyesinden destek sağladığını ve yukarı yönlü baskıların hakim olduğunu görüyoruz. Yükseliş kanalı içinde zayıflama ibareleri olmasına karşın, kanalın güncelliğini korumasıyla beraber, paritenin 140,80 seviyesi üzerinde kaldığı sürece yükseliş eğiliminde olması beklenebilir. Gerçekleşebilecek yukarı yönlü hareketlerde 143,48 seviyesi test edilebilecekken, bu seviyenin geçilmesi durumunda yeni yılın zirvesi olan 145,67 seviyesi gündeme gelecektir. Paritede düşüş yönlü beklentiler oluşturabilmek için ise, kanalın destekçisi konumundaki 140,80 seviyesinin altında iki günlük artarda kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir.

Not: Haftanın ilk iki işlem günü Japonya piyasaları tatil olacağı için Avrupa ve ABD verilerinin parite üzerinde etkili olması beklenebilir.

Destek: 140,80 – 139,93 – 138,72

Direnç: 143,48 – 144,58 – 145,67

HAM PETROL ANALİZİ

Ham petrolde, özellikle ABD stoklarının 83 yılın en yüksek seviyelerine ulaşması ve Libya’daki sevkiyatların başlamasıyla arzda artış yaşanacağına yönelik beklentiler ön planda olduğu bir haftayı geride bıraktık. Miktarın artmasına yönelik gelişmelerle birlikte de, ham petrol fiyatındaki düşüşlerin ikinci haftasında devam ettiğini gördük.

Grafiğe baktığımızda, bollinger üst bandında bulunan 105,28 seviyesinden başlayan düşüş baskısının, 98,79 seviyesini test ettiğini görüyoruz. Yeşil eğim çizgisiyle belirttiğimiz bölgesi altında gelişen aşağı yönlü baskıların devam edebilmesi için, 98,79 seviyesi altında iki günlük artarda kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu durumda gerçekleşebilecek kısa vadeli tepki satışlarının, ham petrol fiyatına destek oluşturduğunu gördüğümüz 200 haftalık basit hareketli ortalamayı (94,10) test etmesi beklenebilir. 2014 Şubat ayının ikinci haftasından bu yana yükselişleri desteklediğini gördüğümüz 98,79 seviyesi üzerinde haftalık kapanışın gerçekleşmesi durumunda ise, alımların tekrar devreye girmesi söz konusu olabilecektir.

Destek: 98,79 – 96,21 – 94,10

Direnç: 102,90 – 105,28 – 108,15

ALTIN ANALİZ

Son dönemde Ukrayna gerginliğiyle yukarı yönde desteklenen altın fiyatlarında jeopolitik risklerin fiyat pozitif etkisi azalmış gibi görünüyor. Ukrayna gerginliğinde ara ara tansiyon yükseltecek haberler gelse de genel piyasa duruşu şimdilik yaşanan durumu büyük bir risk olarak görmeme şeklinde.

Üstüne canlı hisse senetleri piyasalarını eklersek altın fiyatını kısa vadede yukarı itecek sebep bulmada zorlanıyoruz. Fiziki talep zayıf, riskli varlıklardan vazgeçip güvenli limanlara sığınma ihtiyacı hissedilmiyor. Son gelen ABD tarım dışı istihdam rakamı, işsizlik verisi beklenenden çok iyi noktalarda. ABD verileri iyi geldikçe altın için yükseliş beklentileri çok canlı kalamayacak gibi.

Grafikte 1280 civarı hem düşen trendin üzerinde olmak anlamında hem de son dönemin dibi olma çabasında önemli bir seviye. Bu seviye altında günlük kapanışlar yaşanmaya başlarsa 1270-1275 civarı, 1250 seviyesine doğru inişte son destek bölgesi olacak. Yükseliş beklentilerinin canlı kalabilmesi için 1300 seviyesi üzerinde olmaya ihtiyaç var.

Hisse senetleri piyasasında bir zayıflama veya Ukrayna gerginliğinde gerginliğin daha da artması altın fiyatını 1300 seviyesi üzerinde tutabilir, 1310-1320 aralığına doğru hareket yaşanabilir.

Destek: 1285-1275-1250

Direnç: 1305-1310-1320

DAX30 ANALİZ

Dax30 endeksi 3 Haziran 2013 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte ve bu trend günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Son zamanlardaki hareketlerini incelediğimizde 40 haftalık basit hareketli ortalamanın önemli bir trend göstergesi olduğunu görebiliyoruz. Şuanda bu ortalama 9130 seviyesinden geçmektedir ve yükselişlerin devamı için önemli bir seviyedir.

Genel görünüme baktığımızda 9130 destek noktası üzerinde orta vadeli olarak yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade edebiliriz. Dax30 endeksi eğer 9130 destek noktası üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü hareketlerine 9800 bariyeri ile devam etmek isteyebilir.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde bu haftanın dip noktası olarak belirttiğimiz 9385 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye üzerinde 9800 direncini hedefleme ihtimali güçlüdür. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 9385 seviyesinin kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 9130 destek noktası hedeflenebilir.

Destek: 9530-9385-9130

Direnç: 9677-9800-9950

S&P500 ANALİZ

11 Kasım 2012 tarihinden itibaren S&P500 endeksi yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte ve günümüzde de bu trend etkisini sürdürmektedir. 34 haftalık basit hareketli ortalama da bu trendi destekler nitelikte hareketlerine devam etmekte ve şuanda da bu ortalama 1800 seviyesinden geçmektedir.

Yükselişlerin devam edebilmesi için 11 Kasım 2012’den beri etkisini hissettiğimiz “Yükseliş Trendinin” aktif bir şekilde devam etmesi önemlidir. Bu nedenle de mevcut trendde kanalın alt noktası olan 1815 üzerinde kaldığımız müddetçe parite için yükselişlerin devam etmesi beklenilmektedir.

Tek başına 1815 seviyesi mevcut yükselişlerin devamı için yeterli değildir. Çünkü S&P500 endeksi uzun bir süredir 1892 direncini geçememektedir. Bu nedenle de yükselişlerin devam edebilmesi için 1815 seviyesi üzerinde kalmasına ilaveten 1892 direnci üzerinde de hareketler gerçekleştirmesi önemlidir. (1892 üzerinde gerçekleşecek günlük kapanış, yükseliş teyidi için önemlidir) Eğer bu şart sağlanırsa 1900, 1915 ve 1940 seviyeleri gündemimizde yer alabilir. Aksi takdirde bir müddet daha 1892 – 1815 arasında hareketler görebiliriz.

Kısa vadeli olarak S&P500 endeksi incelediğimizde 1892 – 1815 bandının devam ettiğini, 1845 desteğinin ise kontrol noktası olduğunu ifade edebiliriz. Endeks için bandın alt mı yoksa üst noktası mı test edilecek sorusunun cevabı kontrol noktasına göre belirleyebiliriz.

Destek: 1860-1845-1815

Direnç: 1892-1900-1915

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN - “USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ”USDJPY, EURJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Haftalık Parite ve Emtia Analizi, GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Teknik Analiz, Temel Analiz, EUR/USD Analiz, GBP/USD Analiz, USD/TRY Analiz, USD/JPY Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz,

ücretsiz üye olun

1216 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz