Kar ediyorum zannederken batmak!

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Kar ediyorum zannederken batmak!

İşletme sahiplerinin ortak tepkilerinden birini paylaşarak başlayalım yazımıza… “Kar ettik görünüyor öyleyse söyle bana nerede para?” İşletmeler için sürdürülebilirlik mutlak bir amaçtır. Bunun da temek ayaklarından biri finansal sürdürülebilirliktir.

Finansal sürdürülebilirliğin temek taşlarından biri likidite yapısıdır (nakit ve nakit benzerlerinin durumu) Bir işletme Kârlı görünüyor olsa da nakit durumu istenen düzeyde olmayabilir. İşletmeler performans sonuçları ile değerlenirler, performansları ise finansal tablolar aracılığıyla kendisini ifade etmektedir. Bir işletmenin gelirlerinin ne düzeyde olup olmadığını, Kârlılık seviyesinin ne olduğunu finansal tablolar anlatır.

Kanunların Gözünden İşletme Performansı

Bu kısım biraz teknik olmakla birlikte konunun özünü anlatabilmek için gerekli olduğundan paylaşmak durumundayım. Şöyle ifade edeyim...

İşletmenin performansı ile sadece patron ve diğer paydaşlar ilgilenmez. Devlet de işletmenin performansından vergi geliri elde eder. Bu vergilerin nasıl, ne şekilde, hangi oranda olacağına ilişkin de bazı standartlar ve kanunlar getirmiştir. Devlet, işletmelerin mali performanslarını takip etmek için belirli tabloların hazırlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu tablolardan en çok uygulamada olanı bilanço ve gelir tablosudur.

Bilanço, işletmelerin belirli bir tarihte mevcut varlık ve kaynaklarının gösterildiği bir tablodur ve yapısal durumu hakkında bilgi verir. İşletmenin ilk kuruluş anından itibaren bilanço tarihinde neler olup olmadığı bu tabloda ortaya çıkar. Örneğin; 2023 sonunda şirketin nakit durumu nedir? Alacağı nedir? Borçları Nedir? Bu soruların cevapları bilançoda saklıdır.

Gelir tablosu ise belirli bir faaliyet döneminde işletmenin sergilediği performansa göre elde edilen gelirlerin ve bu gelirlerin elde edilmesinde katlanılan maliyet ve giderlerin gösterildiği bir tablodur. Ve işletmenin belirli dönemlerdeki performansı hakkında bilgi verir. Örneğin; X işletmesinin 2022 yılı ve 2023 yılı gelir tablosunu ayrı ayrı görebilirsiniz.

Bu iki kritik tablonun oluşum aşamalarıyla ilgili süreçlerde vergisel olaylar da ortaya çıkmaktadır.

Devlet, vergi alacağını olayın doğduğu anda güvence altına almak ister, yani olayın sonucunu beklemez. Örnek verecek olursak, 100 TL’lik bir veresiye satış yapan işletmenin vergisini tahsil ederken veresiye olarak alım yapan tarafın mal bedelini ödemesiyle ilgilenmez. Devlet için 100TL’lik satışa isabet eden gelirler üzerinden vergiler derhal tahsil edilmelidir. Bu durum, nakit esası ve tahakkuk esası kavramlarının gereğidir. Bu iki kavrama yazının çizgisini aşmamak adına daha fazla değinemeyeceğim.

Yani, görüldüğü üzere ülkemizde mali tabloların oluşum şekline devlet karar vermekte ve bu kararı verirken de kendi gelirlerini düşünmektedir.

Bir tarafın vergi almak diğer tarafta vergi ödememek için çabaladığı bir ortamda ortaya çıkan mali tabloların da güvenirliliği haliyle sorgulanmaktadır. Zaten bakıldığında mali tabloların güvenirliliğinin ülkemiz özelinde pek de istenen seviyede olmadığı aşikârdır. İşte bu tür problemlerde mali tablolara olan ilgi düzeyini azaltmakta ve beraberinde finansal körlük dediğimiz olumsuzlukları ortaya çıkarmaktadır.

Ortaya çıkan finansal çıktıların temelini özümsedikten sonra esas konumuza dönebiliriz.

İşletmeler için karlılık ve başarı görüntüsü sıklıkla gerçekliğin bir yansıması olmayabilir. Kâr ediyormuş gibi görünürken aslında mali zorluklarla boğuşmak, pek çok KOBİ patronunun karşılaştığı bir durumdur. Aslında işletme için zararlı olan sonuçları doğru analiz edemediğinizde veya geç kaldığınızda bunu görmenizi engelleyen teknik ya da yapısal hatalar işletmenizde yapılıyor olabilir. Bu durum ise işletmenize orta vadede problemler yaşatacak bir risk barındırmaktadır.

Patronları En Çok Hangi Konular Sıkıntıya Sokuyor?

Maliyetler

KOBİ'ler için maliyetlerin kontrol altında tutulması, sık sık ihmal edilen bir konudur. İşletme sahipleri, mal ve hizmet üretimindeki maliyetleri doğru bir şekilde hesaplayamaz veya kontrol edemezlerse problem yaşayacakları aşikârdır. Birçok işletme genel üretim giderleri (ürünün ortaya çıkışıyla ilgili olan yan maliyetler) ve işçilik giderlerinin ürettikleri mamul / hizmetlere dağılımını yapamamaktadır. Bu konu maliyetlerin doğru bir şekilde oluşmasını engeller. Maliyetlerin doğru belirlenmediği bir işletmede ortaya çıkan Kârlılık oranları ve tutarları hiçbir şey ifade etmeyecektir.

Giderleri Yönetimi

Giderlerin etkin bir şekilde izlenmemesi, işletmelerin mali durumunu doğru bir şekilde değerlendirmelerini engeller. İşletme sahipleri, giderlerin nereden geldiğini ve nereye gittiğini belirlemekte zorlanırlarsa, gereksiz harcamaları önleyemezler ve kârlılığı sürdüremezler. Bunun yanı sıra birtakım giderleri önlemek için tedbirler alınırken daha büyük giderlerin önlenmesi için tedbir alınmaması söz konusu olmamalıdır.

Gelir Yönetimi

İşletmelerin gelir hedeflerinin belirlenmesi ve takibi, başarılı bir işletme yönetimi için temel öneme sahiptir. Ancak, gelir hedeflerinin belirsiz veya tutarsız olması durumunda, işletme sahipleri doğru stratejileri belirleyemez ve işletmenin büyümesini sağlayacak adımları atamazlar. Bu nedenle işletmenin performansında gelir tarafını oluşturan ana ürün gruplarının ya da hizmetlerinin gerçek hedeflere dayanıyor olması gerekmektedir. Hedefin olduğu yerde kontrol vardır, beklenti vardır ve sorgulama kültürü gelişir.

Raporlama Eksikliği

İşletme sahipleri için doğru ve zamanında bilgiye erişim, etkili kararlar almanın temelidir. Ancak, birçok KOBİ, yeterli raporlama sistemlerine sahip değildir veya mevcut verileri etkin bir şekilde analiz edemez. Bu durum, işletmenin mali durumunu tam olarak anlamalarını engeller ve yanlış kararlar almalarına yol açabilir.

İşletme Likit Değerlerinin İşletmeden Çekilip İşletme Dışında Kullanılması

İşletme sahipleri, işletmeden elde ettikleri likit değerleri doğru bir şekilde yönetemezlerse, işletmenin mali yapısını zayıflatabilirler. Örneğin işletme dışı gayrimenkul alanında yatırım yapmak için çekilen nakit, işletmenin finansal performansını olumsuz etkileyecektir.

Çalışanlarına Gerekli Uyumlanmayı Sağlayamama

İşletmelerin başarısı, çalışanların işletme hedeflerine uyum sağlamasıyla doğrudan ilişkilidir. Ancak, işletme sahipleri, çalışanlarına gerekli eğitimleri sağlayamazsa işletmenin performansı olumsuz yönde etkilenebilir ve kârlılık azalabilir.

Süreçlerin Etkinliğini Ölçümleyememe

İşletme sahipleri, işletme süreçlerinin etkinliğini düzenli olarak ölçümleyemezlerse, işletmenin verimliliğini artırmak için gerekli iyileştirmeleri yapamazlar. Süreçlerin etkin bir şekilde yönetilmesi, işletmenin mali performansını ve kârlılığını artırmak için önemlidir.

Alacak Sorunları, Borç Yönetim Sorunları

İşletmelerin alacak ve borç yönetimi, likiditeyi sağlamak ve finansal sağlığı korumak için kritik öneme sahiptir. Ancak, alacakların zamanında tahsil edilememesi veya borçların uygun bir şekilde yönetilememesi durumunda, işletmeler mali zorluklarla Karşı Karşıya kalabilirler.

Yanlış Kredi Finansmanı

KOBİ'ler için yanlış kredi finansmanı, mali sıkıntıların başlıca nedenlerinden biridir. İşletme sahipleri, uygun olmayan kredi ürünlerini seçer veya kredi ödemelerini düzenli olarak yapamazlarsa, işletmenin borç yükü artar ve kârlılık azalır.

Nakit Yönetiminde Handikaplar

İşletmeler için nakit yönetimi, likiditeyi sağlamak ve finansal istikrarı korumak için hayati öneme sahiptir. Ancak nakit yönetimini sağlayamama işletmeyi genel performans iyiyken bile felakete götürebilir.

Özetleyecek olursak, tahakkuk esaslı yaklaşımlar nedeniyle finansal tablo oluşturma alışkanlıkları işletmeleri kârlı bir işletme olarak gösterebilir. Bu nedenle işletmelerin kanunlar kapsamında oluşan mali tabloların yanı sıra özel yönetim raporları ile süreci iyi gözlemlemesi ve yapısal durumların analizini sadece rakamsal verilerle değil süreç değerlendirmeleri ile takip etmesi önemlidir. İşletmeler yönetilirken birçok tuzakla karşılaşılabilir. Bunlardan en acı vereni bildiğimiz tuzağa yakalanmaktır. Eğer işletmemizde yolunda gitmeyen bir şeyleri gözlüyorsak onu tedavi etmek için ortaya çıkan kısmi maliyetlere değil, tedavi etmediğimizde girdiğimiz risklerin maliyetine odaklanmamız gerekir.

ücretsiz üye olun

351 kere okundu

Etiketler:

1987 yılında, Şubat ayında Nevşehir'de doğan İsmail Kahraman, 6 yaşından beri İstanbul'da yaşamaktadır. İlk ve ortaokuldan sonra ticaret meslek lisesinde öğrenim görmüş, ardından Ankara Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi'nde ön lisans ve lisans eğitimini tamamlamıştır. Daha sonra Marmara Üniversitesi Muhasebe ve Finansman Ana Bilim Dalı'nda Yüksek Lisans eğitimini tamamlamıştır. Yüksek Lisans programında "Finansal Tablolarda Hile ve Hilenin Önlenmesi" isimli bir proje çalışmasında bulunmuştur. Evli ve 2 çocuk babası olan İsmail Kahraman, yaklaşık 17 yılı aşkın bir süredir mali işler alanında çeşitli görevlerde ve sorumluluklarda bulunmaktadır. 

2015 yılından beri mali müşavir olarak görev yapan İsmail Kahraman, aynı zamanda Adalet Bakanlığı'nda Konkordato Komiseri olarak da faaliyet göstermektedir. Çalışma hayatında birçok projede yönetici olarak görev alan Kahraman, bu projelerde muhasebe sistemlerinin kurulmasında ve işletilmesinde destek olmuş, ERP tabanlı şirket yönetim organizasyonlarının kurgulanması ve geliştirilmesi yönünde çalışmalara imza atmıştır. 

Mali yapılanma ve Stratejik yönetim alanında faaliyet gösteren Financial Consulting Office firmasının kurucusu olan İsmail Kahraman, şirketlerin kurumsallaşması ve şeffaf bir yapıda faaliyet göstermesini misyon edinmektedir. Kahraman, bu misyonun en iyi şekilde gerçekleşmesi için işletmelerde etkin ve yetkin insanların yetişmesi ile birlikte bir kurum kültürü oluşturulması gerektiğini savunmaktadır. 

Bu değerlerin ve çözümlerin tüm işletmelere sirayet etmesi maksadıyla FCO Akademi'yi kurmuş ve daha sonra tüm bu süreçleri birbirine bağlayan FCO markasını "Entegre Danışmanlık Ekosistemi" adı altında bir çatı olarak benimsemiştir. 

2023 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin FCO Akademi ile birlikte yürüttüğü TOBB Sürdürülebilir KOBİ'ler Programı'nın Direktörlüğünü üstlenmiştir. Bu programda 15 farklı konuda eğitim içerikleri KOBİ yöneticileri ve çalışanlarıyla paylaşılmıştır. 

Yine 2023 yılında finansal teknolojilere odaklanan çalışmalarla başlayan ve sonrasında işletmelerin fonksiyonel gelişimlerini ölçümleyen bir platform haline gelen "FİUPO" adında bir İş Zekası ve Veri Yönetim Platformunun kuruculuğunu ve analiz danışmanlığını üstlenmiştir. 

İsmail Kahraman'ın özel ilgi alanları ticaret, girişim modelleri ve şirket yönetim biçimleridir. Tüzel kimliklerde yöneticiliklerinin yanı sıra bireysel anlamda işletmeler için finansal sağlık konusunda yönetim danışmanlığı yapmaktadır.

Yazılara LinkedIn’de Abone Olun https://www.linkedin.com/build-relation/newsletter-follow?entityUrn=7025269155134070784

Kurumsal Web Sayfaları: www.fcoakademi.com  www.fcokurumsal.com  www.fiupo.com 

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz