26 - 30 Ocak 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Ocak ayının üçüncü haftası varlık fiyatlarının, genel olarak politika yapıcılardan gelen açıklamalar ve merkez bankalarının beyanatları ile yön aradığı bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) tarihi parasal genişleme kararı piyasalara damgasını vururken, parite ve emtialar tarafında önemli fiyat değişimleri izlendi.

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmelerini daha detaylı incelemek için tıklayınız.

“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – Yunanistan Parlamento Seçimleri; Pazar günü Yunanistan’da yapılacak genel seçimlerin, ülkede iktidarın el değiştirmesi ile sonuçlanması bekleniyor. Halk desteğinin %31’lik kısmından daha fazlasını alması beklenen Syriza partisinin lider olarak büyük ihtimalle ülke yönetimine gelecek olması ise Avrupalı diğer ülkeleri tedirgin ediyor diyebiliriz. 25 Ocak 2015 Yunanistan genel seçimlerine ilişkin daha ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

Euro Bölgesi – Almanya IFO İş Ortamı Endeksi; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’da, gerek Avrupa’daki zayıf ekonomik aktiviteler, gerekse Ukrayna’da yaşanan olayların getirdiği belirsizlik, ülke ekonomisi üzerinde baskı yapan faktörler olarak dikkat çekmişti. Bu paralelde de son dönem içerisinde ülkenin ekonomik verilerinde bozulmaların yaşandığını gördük. Ancak son açıklanan göstergeler, Avrupa’nın itici gücünde bazı umut verici ipuçları verdi. IFO endeksinde de Mayıs ayından itibaren görülen ve art arda 6 ay süren düşüş serisi, Kasım ayındaki sürpriz yükseliş ile birlikte son bulmuştu. Ayrıca IFO Enstitüsü Aralık ayının ikinci işlem haftası içerisindeyken, zayıf euro ve petrol fiyatlarındaki düşüşü gerekçe göstererek Almanya için 2014 ve 2015 büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Ifo Başkanı Hans-Werner Sinn ise, "Şirketler şu anda geleceğe bakarken biraz daha rahatlar" değerlendirmesinde bulundu. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomiye geniş tabanlı teşvik sağlayacak para politikası sinyalleri vermesi ve sonrasında da geride kalan hafta parasal genişlemesini açıklaması, Alman işletmelerin ekonomi adına umutlarını artırmış gibi görünüyor. Aralık döneminde 105.5 ile yükselişini ikinci aya taşıyan IFO iş ortamı endeksinin beklentinin üzerinde açıklanması halinde Euro’da yukarı yönlü hareketler görülebilecekken, tahminlerin altında kalacak rakamlar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

Avustralya – NAB İşletme Güveni; National Australia Bank (NAB) tarafından hazırlanan ve yayımlanan işletme güveni, tarım endüstrisi haricindeki işletmelere yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Avustralya ekonomisine ilişkin önemli bilgiler verdiği düşünülen endeksin “sıfır” seviyesinin üzerinde gerçekleşmesi gelişen iş şartları anlamına gelmektedir. “Sıfır” seviyesinin altındaki rakamlar ise daralan bir ekonomik performansa işaret eder. Kasım’da gerileyerek, 1 düzeyine inen işletme güveni endeksi, Aralık ayına ilişkin açıklanacak rakam ile Avustralya Doları’nda sert fiyat değişimlerinin gerçekleşmesine neden olabilir.

İngiltere – Büyüme Oranı (GDP); Yılın ikinci üç aylık döneminde %0.9’luk bir büyüme kaydederek, art arda altı çeyrek boyunca büyümeyi başaran İngiltere ekonomisi, üçüncü çeyrekte %0.7 genişleyerek 2008 krizinden bu yana yakalanan en uzun büyüme sürecini yedinci döneme taşımıştı. Ülkede enflasyon oranının on beş yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) faiz artıracağı görünümünden uzaklaşması son haftaların dikkat çeken konuları arasında yer alıyor. 2014’ün son çeyreğine ait döneme ilişkin ilk tahmin olarak yayımlanacak İngiltere’nin GDP verisinin beklentinin üzerinde açıklanması halinde Sterlin’de yukarı yönlü hareketler görülebilecekken, tahminin altında kalacak rakamlar ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir. Bu veri ile birlikte aynı anda İngiltere’nin cari hesap ve mortgage onayları rakamlarının da yayımlanacağı unutmamak gerekiyor.

ABD – Dayanıklı Mal Siparişleri; ABD ekonomisindeki canlılığın temposunu görebilme adına yakından izlenen dayanıklı mal siparişleri verisi, yeni haftanın önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeleri arasında yer alıyor. Söz konusu veri, Kasım ayında ilgili siparişlerde %0.9 düşüş kaydedildiğine işaret ederken, ulaşım ve taşımacılık kalemlerinin hariç tutularak hesaplandığı çekirdek dayanıklı mal siparişleri de beklenmedik bir şekilde %-0.7 olarak açıklanmıştı. Yayımlanacak yeni “dayanıklı ve çekirdek dayanıklı mal siparişleri” verilerinin beklentilerin üzerinde bir tablo oluşturması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, tahminlerin altında kalacak rakamlar ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – CB Tüketici Güveni; ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayandığı için, tüketicilerin ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin düşünceleri büyük önem taşımaktadır. Gelecek aylara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olan tüketiciler daha fazla harcama yapma eğiliminde iken, olumsuz düşüncede olan tüketiciler ise tasarruf eğilimlerini yükseltirler. ABD ekonomisi için ise halkın tüketime yatkın olması ekonomik yapısı itibari ile daha olumlu bir gelişmedir. The Conference Board (CB) tarafından yaklaşık 5 bin tüketiciye sorulan sorular sonucunda hazırlanan tüketici güveni verisi, ülke ekonomisinin ilerleyişine ilişkin önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Aralık ayında piyasa beklentileri kadar yükseliş kaydedemeyen söz konusu gösterge tahminlerin altında gerçekleşti ancak, son 8 yılın en yüksek seviyeleri civarında kalmayı başarmıştı. İlgili tüketici güveni verisinin Aralık ayında beklenti rakamını aşması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler öne çıkabilecekken, tahminin altındaki datalar, ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

Avustralya – Enflasyon Oranı (CPI); Çarşamba sabahı yayımlanacak makro-ekonomik göstergeler arasında Avustralya’nın çeyreklik tüketici fiyat endeksi (TÜFE) dikkat çekiyor. Ülkenin Merkez Bankası’na (RBA) göre, düşük faizler, ilgili CPI verisinin hedef ile tutarlı seyretmesine yardım ediyor. Ancak 2013’ün üçüncü çeyreğinden sonra enflasyon oranında %1.2’den %0.5’e kadar ulaşan düşüş, Avustralya’daki ekonomik aktivitelerin canlılığı açısından pek de olumlu ipuçları vermiyor. Petrol fiyatları öncülüğünde gerileyen emtia fiyatları, yapısı itibari ile Avustralya ekonomisini olumsuz etkileyen faktörler arasında yer aldı diyebiliriz. Diğer taraftan Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) ardından RBA’nın da faiz indirimine gidebileceği yönündeki spekülasyonlar, ülkenin para biriminde geride kalan hafta içerisinde baskı yaptı. Kıta ülkesinin CPI rakamının beklentinin üzerinde açıklanması Avustralya Doları’na yükseliş getirebilecekken, altında kalacak datalar ise kayıplara yol açabilir.

ABD – FOMC Toplantısı; ABD Merkez Bankası’nın (FED) yılın ilk Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı haftanın en kritik gelişmeleri arasında ön sıralarda yer alıyor diyebiliriz. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) geride kalan hafta gerçekleştirilen kritik toplantısının ardından piyasalarda dikkatler ABD cephesine çevrilerek, FED Başkanı Yellen ve ekibinin para politikasında nasıl bir strateji izleyeceğine odaklanacaklar.

Aralık ayındaki FOMC toplantısından çıkan sonuçlar ve sonrasında toplantının yayımlanan tutanaklarından piyasalar, FED’in faiz artırımı için aceleci bir tavır içerisinde olmayacağı çıkarımını yapmıştı. Ancak, 2006 sonra yapılacak ilk faiz artırımının zamanlaması ve temposuna ilişkin FED’in kararlı bir tutum içerisinde olduğunu da belirtmekte fayda var. Başkan Yellen’ın konuşmaları ve Aralık ayı toplantısının yayımlanan tutanakları, Nisan ayından önce faiz artırımının yapılmayacağı yönünde ipuçları taşıyordu. Piyasalarda ise ağırlıklı olarak FED’in Haziran toplantısında ilk artışını gerçekleştireceği beklentileri mevcut. Banka üzerine basarak, faiz artışı konusunun gelecek verilerin seyrine bağlı olacağını ifade etmeyi sürdürürken, istihdam piyasasındaki olumlu ilerleme ve sözlü yönlendirmede yapılan son değişiklik, FED’in politikalarının daha öngörülebilir bir rotaya girmesine yardımcı oluyor. Son olarak FOMC üyeleri, faiz artışının zamanlaması konusunda “considerable time” (kayda değer bir süre) ifadesi yerine, “patient” (sabırlı) kelimesini kullanmayı tercih ederken, artırımın önceki aylara göre nispeten daha yakın olduğu mesajını verdi diyebiliriz.

FED’in Ocak ayı toplantısında faiz artışına gitmesi beklenmiyor. Ancak faiz artışının zamanına ilişkin ipuçları Dolar’da ve bu paralelde birçok finansal enstrümanının yönünde etkili olabilir. 2015’in ortalarından daha yakın bir tarihte faiz artırımı yapılacağı düşüncesi, FED’in açıklamaları sonrasında piyasalarda etkili olursa Dolar’da yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, faiz artırımının yılın ilerleyen aylarına öteleneceği yönünde bir çıkarım yapılması halinde ABD’nin para biriminde değer kayıpları izlenebilir.

Yeni Zelanda – Merkez Bankası Toplantısı; ABD Merkez Bankası’nın ardından küresel piyasalarda gözler, Asya-Pasifik tarafının önemli ekonomileri arasında yer alan Yeni Zelanda’nın Merkez Bankası (RBNZ) tarafından yapılacak para politikası beyanatına çevrilecek. Ülkenin para biriminin 2015’deki yönünü belirleyebilecek olan açıklamalar yakından takip edilecek. RBNZ son toplantısında piyasaları şaşırtarak, faiz oranlarının düşük kalmaya devam edeceğini, ancak ilerleyen dönemlerde artırılabileceğini belirtmişti. “İleriki aşamalarda faiz artırımının gerekli olması bekleniyor” şekildeki ifade, faiz artırım beklentilerini güçlendirerek ülkenin para biriminin değer kazanmasına neden olmuştu. Ayrıca Banka, büyüme tahminlerinde de yukarı yönlü revizeler yaptı. Ancak sonrasında, Yeni Zelanda Dolar’ı küresel gelişmeler paralelinde Avustralya’nın para birimi ile birlikte Dolar karşısında değer kaybeden bit görünüm içerisine girmişti. RBNZ’nin bu yılın ilk toplantısında, faiz artırımına geride kalan dönemlerden daha yakın olduğuna ilişkin tutumuna devam edip etmeyeceği merak ediliyor. Özellikle Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) geçtiğimiz haftaki toplantısında sürpriz bir şekilde faiz indirmesi, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi benzer ekonomik ülkelerde de par politikasının yumuşatılabileceği düşüncesini gündeme getirmişti. Bu paralelde Yeni Zelanda’nın para birimi de son aylarda aşağı yönlü olan eğilimini hızlandırmıştı. RBNZ’nin Aralık toplantısındaki tutumunu devam ettirmesi halinde Yeni Zelanda Doları’nda değer kazanımları izlenebilecekken, Banka’nın son küresel konjonktür ile birlikte söylemlerinde değişiklik yapması ülkenin para biriminde kayıpların izlenmesine yol açabilir.

Euro Bölgesi – Almanya Öncü Enflasyon Oranı (CPI); Ertesi gün Euro Bölgesi geneli için açıklanacak enflasyon rakamı öncesinde, parasal birliğin en büyük ve önemli ekonomisi için yayımlanacak CPI verisi, piyasaların takip edeceği datalar arasında yer alıyor diyebiliriz. Euro Bölgesi öncü enflasyon oranına ilişkin beklentilerin şekillenmesine ve bu paralelde Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası adımlarına ait fiyatlamaların yapılmasına neden olabilecek rakam, Euro ve kıtanın borsalarında fiyat değişimlerine neden olabilir. Beklentinin üzerinde gerçekleşecek Almanya’nın öncü enflasyon oranı Euro’da yükselişlere zemin oluşturabilecekken, tahminin altında kalacak rakamlar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 307 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmişti. 24 Ocak ile biten haftada ise bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanma adına başvuruda bulunanların sayısı açıklanacak. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – Beklemedeki Ev Satışları; Satıldığı için kontrat altına alınan, ancak halen tamamlama işlemleri için bekleyen ve yeni inşaatlar hariç tutularak hesaplanan beklemedeki ev satışları verisi, haftanın dördüncü işlem gününde ABD’nin konut piyasasındaki ilerleme adına yakından izlenecek. Aralık dönemi için yayımlanacak ilgili göstergenin piyasa tahminlerinden farklı bir değişime işaret etmesi Wall Street endeksleri ve Dolar’da etkili olabilir.

Japonya – Enflasyon Oranı (CPI); Japon hükümetinin geride kalan yılın Nisan ayında satış vergisini artırmasının ardından %1.3 seviyesinden %3’lü rakamların üzerine kadar çıkan, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) yakından takip ettiği ulusal çekirdek enflasyon oranı, bu hafta piyasaların yakından izleyeceği veriler arasında yer alacak. Cuma sabahı uzak doğu ülkesinden, hane halkı harcamaları, işsizlik oranı, sanayi üretimi ve perakende satışlar gibi önemli makro-ekonomik göstergeler yayımlanacak. Bu rakamlar arasında, BOJ’un para politikası kararlarında etkili olabilecek enflasyon oranı dikkat çekiyor. Son aylarda petrol fiyatlarındaki düşüşün tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturabileceği düşünülürken, ilgili CPI datası, ülkenin para birimi üzerinde etkili olabilecek bir gösterge olarak öne çıkıyor. Çekirdek enflasyon, Mayıs ayında %3.4 düzeyine çıktıktan sonra bir gerileme dönemine girerek Kasım’da %2.7 olarak gerçekleşti. Rakamın beklentinin altında gerçekleşmesi Yen’de kayıplara neden olabilecekken, tahminin üzerindeki datalar ülkenin para birimine yükselişler getirebilir.

Euro Bölgesi – Öncü Enflasyon Oranı (CPI); Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktivitelerin bir göstergesi olduğu düşünülen düşük enflasyon oranı, bu hafta piyasaların yakından izleyeceği makro-ekonomik veriler arasında yer alacak. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararlarında etkili olabilen enflasyon verisine ilişkin Ocak ayı için yayımlanacak öncü data, kıtanın ortak para biriminde fiyat değişimlerinin görülmesine neden olmaya devam edebilir. Aralık ayında %-0.2 ile Ekim 2009’dan sonra ilk kez negatif tarafa geçen CPI datası, Euro Bölgesi’nde ekonomik aktivitelerin zayıf ve talebin düşük olduğuna işaret ediyor. ECB’nin geride kalan hafta açıkladığı parasal genişleme programı sonrasında Euro’nun ilgili veriye olan hassasiyeti azalabilir. Ocak dönemi için açıklanacak olan öncü enflasyon oranının beklentinin üzerinde gerçekleşmesi Euro’da yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, tahminin altına inecek bir rakam ilgili para biriminde kayıplara neden olabilir.

Kanada – Büyüme Oranı (GDP); Petrol fiyatlarında görülen son aylardaki gerileme, ilgili emtia en önemli ihracat kalemlerinden bir olduğu için Kanada’nın finansal araçları üzerinde baskı yaratmış, ülkenin para biriminde de kayıpların izlenmesine neden olmuştu. Ekim ayında %0.3 büyüme kaydeden Kanada’nın Kasım dönemine ilişkin GDP verisi, ABD ile birlikte haftanın son işlem gününde küresel piyasaların gündeminde yer alacak önemli rakamlar arasında dikkat çekiyor. Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) geride kalan hafta sürpriz bir şekilde faiz indirerek, enflasyon ve büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmesinin ardından ilgili GDP verisi merakla takip edilecek.

ABD – Büyüme Oranı (GDP); Haftanın en önemli makro-ekonomik göstergeleri arasında, ABD’nin geride kalan yılın son çeyreğine ilişkin büyüme oranı verisinin üst sıralarda olduğunu ifade edebiliriz. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre 2014’ün üçüncü üç aylık dönemde ABD ekonomisi %5.0’lık büyüme yakalamıştı. Geçtiğimiz yılın son çeyreğine ilişkin ilk tahmin olacak yeni rakam, ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikasında atacağı adımlara ilişkin beklentilerin şekillenmesini sağlayabileceği için büyük bir dikkatle takip edilecek. Tahminin üzerinde gerçekleşecek bir data Dolar’da yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, beklentileri yakalayamayacak GDP verileri ülkenin para biriminde kayıpların görülmesine neden olabilir.

ABD – Chicago PMI; Chicago’daki yaklaşık 200 satın alma yöneticisine sorulan soruları içeren bir anket sonucu oluşturulan Chicago PMI verisi, ABD ekonomisindeki gelişmeleri izlerken yakından takip edilen bir endekstir. Dört ay sonra Arlık döneminde 60 seviyesinin yeniden altına gerileyen ilgili PMI datası, Ekim ayında 66.2 olarak açıklanırken, Nisan 2011’den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmıştı. Kasım ve Aralık aylarında ise endeksin söz konusu yüksek seviyesinden gerileme kaydettiği görüldü. Chicago PMI’ın, piyasa beklentisinden farklı bir rakama işaret etmesi, Dolar’da fiyat değişimlerinin görülmesine yol açabilir.

ABD – Michigan Hassasiyeti; Michigan Üniversitesi tarafından hazırlanan tüketici güveni verisi, Aralık ayında 98.2 seviyesine gerçekleşerek, 93.6 olan öncü rakamından yukarı yönlü revize edilmişti. 16 Ocak’ta, içinde bulunduğumuz aya ilişkin öncü rakam ise 98.2 olarak yayımlanırken, son 8 yılın en yüksek seviyesine tırmanmıştı. Tüketici güvenindeki bu yükseliş istihdam görünümünde ve ücretlerde iyileşmenin yanında, düşen benzin fiyatlarından destek almıştı. Ocak ayına ilişki nihai rakam olacak Michigan hassasiyetinin piyasa beklentilerinden farklı bir rakama işaret etmesi, ABD’nin para biriminde fiyat değişimlerinin izlenmesine neden olabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 23 Ocak 2015 tarihinde saat 18:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

2005 yılından itibaren devam eden kanal içi hareketlerin 200 aylık basit hareketli ortalama olan 1,2235 seviyesi altında gerçekleştirilen aylık kapanışla sonlanması sonrasında EURUSD paritesinde önemli bir satış baskısı oluştu ve bu baskı, EURUSD paritesinin haftanın son işlem gününde 1.1110 seviyesine kadar gerilemesine katkı sağladı.

“EURUSD Aylık Grafiği Eklenecek”

EURUSD paritesinde yaşanılan bu denli önemli bir düşüşün en önemli nedeni ise hiç şüphesiz ki Avrupa Merkez Bankasının (ECB) Perşembe günü gerçekleştirmiş olduğu toplantısında 2015 Mart – 2016 Eylül ayları arasında aylık 60 milyar Euro’luk varlık alım programı uygulayacak olmasıdır. Euro’nun Dolar karşısındaki kan kaybının sürmesi, paritenin yeni yılın henüz birinci ay dolmadan yaklaşık 1000 pip’lik düşüş kaydetmesine katkı sağladı.

“Bundan sonraki süreçte ne yapmalıyız, olası tepki alımlarından yararlanalım mı?”

Bu konu ile ilgili kısa vadeli grafikler bize yardımcı olacaktır. 17 Aralık 2014 tarihinden beri mevcut düşüş trendini destekleyen 34 periyotluk üssel hareketli ortalama güncelliğini korumakla birlikte paritenin olası tepki alımlarında gidebileceği maksimum alan olarak bu bölge gündemimizde kalmayı sürdürecektir. (Şuanda bu ortalama 1.1540 olarak belirlenmiştir) Ancak unutulmaması gerekir ki mevcut tepkiden yararlanmaktan ziyade, aslolan trende odaklanmak ve aşağı yönlü hareketlerdeki beklentilere yoğunlaşmak riskimizi minimize etmek adına önemlidir.

Özetlersek, mevcut makro-ekonomik gelişmelerin parite üzerinde aşağı yönlü baskılarını devam ettirdiğini, bu bağlamda da kısa vadeli yaşanılacak olası tepki alımlarının satış fırsatı olması gerektiğini ve 34 periyotluk üssel hareketli ortalama altında kaldığı müddetçe bu düşüncemizin değişmeyeceği olarak analizimize son verebiliriz.

Destek: 1,1200-1,1110-1,1000
Direnç: 1,1310-1,1390-1,1460

GBPUSD ANALİZİ

24 Temmuz 2014 tarihinden beri GBPUSD paritesinde düşüş trendi etkinliğini sürdürmekte, analizlerimizde üzerinde ısrarla durduğumuz 34 günlük üssel hareketli ortalama da bu düşüşe destek olmaktadır.

Paritede aşağı yönlü baskıların devam etmesine katkı sağlayan gelişmeleri incelediğimizde İngiltere’den gelen olumsuz verilere ilaveten İngiltere Merkez Bankasının (BOE) bu ayki toplantısında faiz artırımı bekleyen 2 üyenin oylarını değiştirmesi (faiz artmasın şeklinde değişikliğe gitmeleri) olarak ifade edilebilir. Hali hazırda güçlü bir Dolara zayıf bir Sterlin eklenince paritenin 1.7200 seviyesinden başlattığı satıcılı seyir hala daha gündemimizdedir. Yılın ilk ayını incelediğimizde ise 1.5620 seviyesinden başlattığı satıcılı seyrini 1.4950 seviyesine kadar devam ettirdiğini görmekteyiz.

“Bundan sonraki süreçte ne yapmalıyız?”

Günlük grafikte üzerinde ısrarla durmuş olduğumuz 34 günlük üssel hareketli ortalama güncelliğini korumakla birlikte paritenin bu ortalama altında kaldığı müddetçe düşüş trendine kaldığı yerden devam etmesi beklenilmektedir. (34 günlük üssel hareketli ortalama şu sıralar 1.5348 seviyesinde güncelliğini korumaktadır) Bu haftanın dip noktası olarak kaydedilen 1.4950 desteğinin kırılması durumunda ise satıcılı seyrin daha da agresifleşmesine ve 1.4820 – 1.4700 gibi rakamların telaffuz edilmesine katkı sağlayabilir. Bu bağlamda da 34 günlük üssel hareketli ortalama altında kaldığımız müddetçe yaşanılacak olası yükselişler, satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Destek; 1.4950-1.4820-1.4700
Direnç; 1.5073-1,5195-1,5273

USDTRY ANALİZİ

Haftaya 2,31 seviyesinden başlayan paritede 2,36 seviyesi görüldü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizinde 50 baz puanlık indirime gitti. Faizi düşen para biriminin diğer para birimlerine karşı değer kaybı beklenebilir ancak 50 baz puanlık faiz indirimi TL’yi aşağı yönde çok baskılayacak bir güce sahip değil. Bunun yanında TCMB’nin önümüzdeki dönemde faiz indirimine devam etmesi beklenebilir. Gerileyen enflasyon beklentileri, 50 dolar altında kalan petrol fiyatı, diğer merkez bankalarının hamleleri faiz indirim beklentisini canlı tutacaktır.

Fed tarafında ise nisan ayına kadar faiz artırımı konusunda sabırlı olunacağı açıklaması TL gibi gelişmekte olan ülke para birimlerine destek oluyor. Fakat dolar endeksinde yükseliş gözden kaçmıyor. Avrupa Merkez Bankasının parasal genişleme kararı, İsviçre Merkez Bankası’nın Eur/Chf için 1,20 tabanında vazgeçmesi, Euro Bölgesi ülkelerinde faizin negatife geçmesi dolara değer kazandırıyor. Dolar endeksinde büyük paya sahip Avrupa kıtası para birimlerinin seyri dolar endeksini 95 seviyesine taşıdı. Bu durum Dolar/TL paritesinde 2,35 seviyesinin test edilmesine neden oluyor.

Paritede kısa vadede 2,30-2,35 aralığında yatay, orta vadede 2,28-2,35 aralığında yatay, uzun vadede ise yükseliş trendi korunuyor. Grafikte yeşil çizgi ile gösterilen 50 günlük ortalama seviye üzerinde kalındığı sürece yükseliş beklentileri korunacaktır. Kısa vadede 2,30 desteği altına inilirse 2,28 seviyesi bir sonraki destek bölgesi konumunda. 2,35 seviyesinin aşılıp gün sonu kapanışların bu seviye üzerinde olması durumunda 2,3765 seviyesi güçlü direnç olarak ifade edilebilir.

Destek: 2,3070-2,2827-2,2500
Direnç: 2,3500-2,3570-2,3765

EURTRY ANALİZİ

Geride bıraktığımız haftanın en önemli gelişmesi Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararlarıydı. Beklentinin üzerindeki tutarda bir varlık programı başlatma kararı alan ECB ile birlikte, Euro’nun sert değer kaybına uğradığını gördük. Grafiği incelediğimizde 2,7480 – 2,7690 bandının kırılması sonrası netlik kazanan düşüş baskısının önündeki önemli iki hedefin 2,5900 ve 200 haftalık basit hareketli ortalama (Güncel seviyesi 2,5475) olduğu görülüyor. Bu süreçte özellikle 200 periyotluk basit hareketli ortalama altında gerçekleşebilecek günlük kapanışlar, 3,72’lerden başlayan düşüş maratonunun devamına katkı sağlayabilir.

Paritede göreceli güç endeksinin (RSI) 53 seviyesi ile sınırlanmasının yanında, aşırı satış bölgesi olan 30’un altına yaklaştığı da dikkat çekiyor. Bu nedenle 2,5900 ve 200 periyotluk hareketli ortalamanın olası sınırlayıcı etkisinde gözlerin 2,7480 – 2,7690 bandı ile RSI’da 53 seviyesine çevrilmesi gerekebilir.

Destek: 2,5900 – 2,5475 – 2,5000
Direnç: 2,6700 – 2,6950 – 2,7480

USDJPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinin hafta boyunca hareketlerini incelediğimizde, 117,90 seviyesinin toparlanmadaki rolü dikkat çekerken, yukarda 50 günlük basit hareketli ortalamanın (güncel seviyesi 118,80) bu çabayı sınırlayıcı etkisini gördük. Önümüzdeki süreçte 50 günlük basit hareketli ortalamanın geçilememesi, kısa vadeli düşüş baskılarını destekleyebilir. Bu süreçte 117,20 seviyesinin gün içerisinde hedeflenmesi olasıyken, söz konusu desteğin kırılması kritik eşik olan 115,50 bölgesinin tekrar hedeflenmesine yol açabilir. Yükseliş beklentilerinde ise 117,90 ile 50 günlük basit hareketli ortalamanın oluşturduğu karar bölgesinin üzerindeki günlük kapanış takip edilmelidir. Bu şartla birlikte tekrar yükseliş baskısı netlik kazanabilir. 115,50 seviyesi güncelliğini koruduğu müddetçe, yükseliş baskısının kısa vadeli düşüşleri sınırlandırabileceği unutulmamalıdır.

Destek: 117,20 – 116,40 – 115,50
Direnç: 117,90 – 118,80 – 119,70

EURJPY ANALİZİ

Avrupa Merkez Bankası’nın varlık alım programının miktarını açıklamasının ardından, Euro’nun birçok para birimi gibi, Yen karşısında da değer kaybı yaşadığını gördük. Bununla birlikte 94 bölgesinden başlayan yükselişlerde geri çekilmenin, kritik 134,13 – 136,10 bölgesinin altına sarkmış olduğunu ve bunun aşağı yönlü baskıyı destekleyebileceğini ifade edebiliriz. Özellikle söz konusu bölgede gerçekleşebilecek günlük kapanışlar, 128,00 seviyesinin hedeflenme isteğine katkı sağlayabilir. Paritenin önümüzdeki süreçte, 50 ve 100 haftalık basit hareketli ortalamanın bulunduğu 136,10 – 140,20 bölgesine dahil olması, karar aşamasına girildiğini gösterebilir. Etkili yükseliş beklentileri için bu süreçte 136,10 seviyesi üzerinde gerçekleşebilecek kalıcılık takip edilmeli ve 140,20 seviyesi üzerinde oluşabilecek fiyatlamalar izlenmelidir.

Destek: 130,00 – 128,00 – 125,70
Direnç: 134,13 – 136,10 – 140,20

AUDUSD ANALİZİ

AUD/USD paritesinde düşüş baskısının etkili olduğu bir haftayı geride bıraktık. Düşüş kanalının kırılmasının ardından, kanalın güncel alt noktası olan 0,8315 seviyesi altında haftalık kapanışların sürdüğü görülüyor. Önümüzdeki süreçte, söz konusu seviye altında düşüş baskısının etkili olması beklenebilir. Olası satışlarda 0,7670 seviyesinin hedeflenmesi söz konusudur. Hafta içerisinde 0,8020 seviyesinin geçilmesi, 0,8315 seviyesinin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Ek olarak kalıcı beklentiler açısından, 0,8315 seviyesi üzerinde gerçekleşebilecek günlük kapanış veya kapanışlar, göreceli güç endeksinin (RSI) 30 seviyesinin üzerine tırmanmasıyla etkili olabilir.

Destek: 0,7670 – 0,7465 – 0,7260
Direnç: 0,8020 – 0,8150 – 0,8315

USDCAD ANALİZİ

Kanada Merkez Bankası’nın faiz indirim kararı ve aynı hafta içerisinde Dolar’ın da değer kazanımlarını sürdürmesi, USD/CAD paritesinin sert bir yükseliş süreci geçirmesine neden oldu. Önümüzdeki hafta, bu sert yükselişin ardından oluşabilecek potansiyel geri çekilme mi yoksa yükseliş baskısının devamı mı oluşacak sorularının cevabını inceleyeceğiz. 1,2320 seviyesi üzerinde tutunma çabası sürdüğü müddetçe, yükseliş baskısının ön planda olması beklenebilir. Olası alımlarda hedeflenebilecek direnç seviyeleri, aynı zamanda üzerinde gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanışlarla potansiyel bir taban görevi görebilir. Bu nedenle gün içi analizlerin takibi önem kazanmaktadır. Gerçekleşebilecek geri çekilmelerde 1,2320 seviyesinin kırılması, kalıcı bir düşüş beklentisi doğurmamalıdır. Fakat bu şartın sağlanması ile birlikte, 1,2205 ve 1,2115 seviyelerine tepki satışlarının gerçekleşmesi söz konusudur.

Destek: 1,2320 – 1,2205 – 1,2115
Direnç: 1,2420 – 2,2530 – 1,2625

BRENT PETROL ANALİZİ

OPEC Genel Sekreteri EL Bedri, petrol fiyatlarının varil başına 20 dolara gerilemeyeceğini, Haziran'dan bu yana yaşanan düşüşün küresel arz ve talep ilişkisi ile açıklanamayacağı için fiyatların toparlanacağını belirtti. OPEC dışındaki üreticilerin küresel arz fazlası nedeniyle üretimlerini düşürme konusunda öncü adım atmaları gerektiğini ifade etti.

Rusya ise OPEC ile beraber hareket ederek petrol üretiminde kesintiyi planlamadıklarını açıkladı.

Diğer bir OPEC üyesi Irak'tan Petrol Bakanı Adil Abdül Mehdi, petrol fiyatlarının tabana ulaştığını savundu.

Genel olarak petrol fiyatını çok da etkilemeyen bu açıklamalarla brent petrolde 45-50 dolar aralığında işlemler devam ediyor. Hafta içinde en düşük 47,76 en yüksek 50,42 seviyeleri görüldü.

Uzun vadede düşüş trendi devam ederken, kısa vadede 50 dolar seviyesi direnç olmaya 45 dolar seviyesi destek olmaya devam ediyor. 45-50 dolar aralığının dengelenme çabası içinde işlemlerle geçtiğini söylemek mümkün. Gün sonu kapanışlar 50 dolar seviyesi üzerinde gerçekleşirse 54 dolar seviyesine doğru yükseliş yaşanması mümkün. 45 dolar seviyesi altına inilmesi durumunda 40 dolar seviyesi psikolojik destek olarak ifade edilebilir.

Destek: 45,00-40,00-36,00
Direnç: 50,00-52,00-54,00

HAM PETROL ANALİZİ

Ham Petrol fiyatını aylık grafikte incelediğimizde özellikle uzun vadeli strateji anlamında Bullish Gartley Formasyonunun oluştuğunu ve AL sinyali verdiğini görmekteyiz. Ancak sadece bir indikatör AL sinyali verdi diye böyle bir strateji içerisinde bulunmak doğru değildir. Öncelikle bu hususu destekleyecek daha fazla temel ve teknik göstergelere ihtiyaç vardır.

Peki, ne yapılması gerekmektedir?

Teknik olarak Ham Petrol’de olası dönüşü anlayabilmem için aşağıdaki olasılıkları takip edebilirim.

· Son 22 yılın dip noktası olarak kabul ettiğim 19,51 seviyesinden gerçekleşecek olası dönüş takip edilmelidir. (Şu sıralar RSI göstergesi 23,76 seviyesindedir)

· RSI göstergesinde kritik bölge olarak belirlediğimiz alanın üst noktası olarak kaydettiğim 29,70 seviyesi üzerindeki olası hareketler incelenmelidir.

· 200 aylık basit hareketli ortalama olan 60,40 üzerinde gerçekleşecek olası aylık kapanışa odaklanmalıdır.

Yukarıdaki senaryolar, Ham Petrol’de uzun vadeli yükseliş yönlü işlemler oluşturabilmek için dikkate alınması gerekilen stratejiler olarak ifade edilebilir. Bu düşünce yapısı yukarıda da ifade ettiğimiz gibi uzun vadeli bir strateji olmakla birlikte gün içi ya da haftalık hareketlerle kıyaslama yapılmamalıdır.

Ham Petrolün şuan bulunduğu bölge çoğu trader için cazip bir DİP noktası olarak değerlendirilmekte ancak bu düşünce teknik ve temel anlamda desteklenmemektedir.

Riski yükselterek dönüş yolculuğunda aceleci davranmak mı yoksa riskinizi minimize ederek dönüş yolculuğunda sağlam adım atmak mı sizin işlem stratejinizi olacaktır?

“Ham Petrol Aylık Grafik Eklenecek”

Kısa vadeli olarak Ham Petrol fiyatını incelediğimizde ise 49.52 direnci önemli bir bariyer olarak kaydedilmiştir. Ham Petrol fiyatı eğer bu bariyer altında kalmayı sürdürürse, son zamanların dip noktası 44.20 desteğinin aşağı yönlü kırma ihtimali artabilir. Bu da 43.00 başta olmak üzere 40.00 seviyesine doğru yeni bir satış rallisi oluşturabilir.

Tepki alımlarında yer almak isteyen Forex yatırımcılarının 40.00 seviyesinden gerçekleştireceği olası dönüşü ya da 49.52 direncinin yukarı yönlü geçilmesini takip etmelidir.

Destek: 44.20-42.40-40.00
Direnç: 47.80-49.52-51.25

ALTIN ANALİZİ

Altın haftaya 1280 dolar seviyesinden başladı, Perşembe günü 1307 dolar seviyesi görüldü, son durumda işlemler 1300 dolar seviyesi altında devam ediyor.

Altın için yükselişi destekleyen birkaç faktörü şöyle sıralayabiliriz;

İsviçre Merkez Bankası’nın beklenmeyen hamlesi para birimlerinin değerine karşı merkez bankalarının atacakları adımın belirsizliğine işaret etti. Merkez bankalarının sorgulandığı bir gündemde altın sığınılacak bir liman görevi gördü.

Avrupa Merkez Bankası 18 aylık bir vadede yaklaşık 1,1 trilyon euro’luk tahvil alım programı duyurdu. Her ne kadar Fed’in yaptığı parasal genişlemeler kadar olmasa da ECB gibi bir merkezin parasal genişlemesi altına yükseliş anlamında destek oldu.

Gelişmiş ülke tahvil bono piyasasında tarihi düşük seviyelere inildi. Özellikle ECB kararı sonrası Euro Bölgesi tahvilleri görülmemiş seviyelere indi.

Altın 1248 dolar seviyesinden geçen, grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 200 günlük hareketli ortalaması üzerinde kaldığı sürece, orta-uzun vade için yükseliş beklentilerini canlı tutabilir. Gün sonu kapanışlarının 1300 dolar seviyesi üzerinde oluşmaya başlaması ile 1331-1344 seviyeleri hedeflenebilir. Fakat kısa vadede 1200 dolar seviyesinden 1300 dolar seviyesine ulaşan yükselişte geri çekilme ihtimali de göz ardı edilmemeli. Bu durumda 1250 dolar seviyesinin güçlü bir destek bölgesi olduğunu söyleyebiliriz.

Destek: 1250-1220-1210
Direnç: 1310-1331-1344

GÜMÜŞ ANALİZİ

Gümüş hafta içinde en düşük 17,57 en yüksek 18,46 seviyelerini gördü.

17,70 direnci aşılıp gün sonu kapanışlar bu seviye üzerinde gerçekleşmeye başlayınca grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 200 günlük hareket ortalamanın aşıldığını izledik. 18,50 seviyesi kısa vadede en yakın direnç seviyesiydi, 18,46 seviyesi ile bu bölgeye ulaşıldığını söyleyebiliriz.

Kısa vadede 18,14 seviyesi kritik. Gün sonu kapanışlarla bu seviye üzerinde kalınırsa tekrar 18,50 direncinin test edilmesi mümkün. 18,50 direncinin aşılması halinde ise bir sonraki hedef 20,40 seviyesi olabilir.

Gün sonu kapanışlar 18,14 seviyesi altına inerse geri çekilme 17,70 seviyesine doğru devam edebilir. 17,70 seviyesinin de altına inilirse bir sonraki destek 17,20 seviyesinde görülüyor.

Destek: 17,70-17,20-16,70
Direnç: 18,50-19,00-20,40

DAX30 ANALİZ

Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde Dax30 endeksinin daha önceki tarihi zirve noktası olan 10098 seviyesini geçerek yükselişlerin devamı için önemli sinyaller verdiğini ifade etmiş, yukarı yönlü çıkışlarda fibonacci expansion %61,8’lik orana tekamül eden 10299 seviyesinin geçilmesi durumunda ise yükselişlerin diğer fibonacci expansion oranlarına ilerleyebileceğini sizlerle paylaşmıştık.

Dax30 endeksi hafta içerisinde 10151 seviyesinden başlatmış olduğu yukarı yönlü çıkışını 10299 seviyesi üzerine çıkartarak yükselişlerin teyit edilmesini sağladı ve 10710 seviyesine kadar yükseldi. Haftanın son işlem gününde şu sıralar haftanın zirve noktası 10620 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.

Yeni haftayı incelediğimizde 55 haftalık üssel hareketli ortalama önemini korumakla birlikte uzun vadeli yükselişlerin devam edebilmesi adına kritik bir seviyedir. Şuanda bu ortalama 9461 seviyesinden geçmektedir.

Orta vadeli olarak endeks hareketlerini incelediğimizde 10098 seviyesi önemlidir. Mevcut tepki satışının sonlandığına ilişkin önemli sinyaller aldığımız endeks için orta vadeli daha da üst noktalara ilerleyebilmek için 10098 seviyesi üzerindeki hareketlere ihtiyacı vardır.

Kısa vadeli olarak endeks hareketlerini incelediğimizde ise fibonacci expansion %61,8’lik orana tekamül eden 10299 desteğinin önemli olduğunu ifade edebiliriz. Kısa vadeli tepki satışının sonlandığına ilişkin önemli sinyaller aldığımız endeks için kısa vadeli daha da üst noktalara ilerleyebilmek için haftanın zirve noktası olan 10710 seviyesi üzerindeki hareketlere ihtiyaç vardır. Böyle bir durumda tarihi zirve yenilenmek isteneceği gibi fibonacci expansion %100’lük orana tekamül eden 10961 seviyesi hedeflenmek istenebilir.

Tepki satışlarında yer almak isteyen Foreks işlemcisinin 10961 seviyesinden gerçekleştireceği olası dönüşü ya da 10299 desteğinin aşağı yönlü kırılmasını takip etmelidir.

Destek: 10550-10299-10098
Direnç: 10710-10961-11200

S&P500 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde 40 haftalık üssel hareketli ortalamanın hem kısa hem de orta vadeli önemli bir destek noktası olduğunu ve endeksin bu seviye üzerinde yükselişlerine devam etmek isteyeceğini vurgulamış, 2015 seviyesinin üzerindeki hareketlerin de mevcut yükselişin teyit edileceğini sizlerle paylaşmıştık.

S&P500 endeksi hafta içerisinde 1197 seviyesinden başlatmış olduğu yukarı yönlü çıkışını 2015 seviyesi üzerine çıkartarak yükselişlerin teyit edilmesini sağladı ve 2062 seviyesine kadar yükseldi. Haftanın son işlem gününde şu sıralar 2050 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.

Yeni haftayı incelediğimizde 40 haftalık üssel hareketli ortalama önemini korumakla birlikte orta vadeli yükselişlerin devam edebilmesi adına kritik bir seviyedir. Şuanda bu ortalama 1958 seviyesinden geçmektedir.

Kısa vadeli olarak endeks hareketlerini incelediğimizde ise 2014 seviyesi önemlidir. Mevcut tepki satışının sonlandığına ilişkin önemli sinyaller aldığımız endeks için kısa vadeli daha da üst noktalara ilerleyebilmek için 2014 üzerindeki hareketlere ihtiyaç vardır. Böyle bir durumda tarihi zirve 2088 bariyeri test edilmek hatta geçilmek istenebilir.

Tepki satışlarında yer almak isteyen Foreks işlemcisinin 2088 seviyesinden gerçekleştireceği olası dönüşü ya da 2014 desteğinin aşağı yönlü kırılmasını takip etmelidir.

Destek: 2044-2014-1990
Direnç: 2063-2088-2125

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN - “USDTRY, Brent Petrol, Altın ve Gümüş Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Altın, Avro, Avustralya Doları, Crude Oil, Dax30, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Döviz, Emtia, Endeks, Erdoğan TURAN, EURUSD, Euro, EURTRY, Foreks Eğitimi, Foreks Makaleleri, Foreks, Forex Analizleri, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Forex Yorumları, Forex, FX, GBPUSD, Gold, Haftalık Emtia Analizleri, Haftalık Endeks Analizleri, Haftalık Forex Analizleri, Haftalık Parite Analizleri, Ham Petrol, Kudret AYYILDIR, Parite, S&P500, Sermet Doğan, Standart and Poor's, Sterlin, Türk Lirası, Umut TUNCER, Yen, AUDUSD, EURJPY, USDJPY, USDTRY, Brent Petrol, Gümüş, Silver

Risk Açıklaması: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.” http://www.gcmforex.com/hakkimizda/risk-bildirim-formu/