09 - 13 Mart 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Mart ayının ilk haftası, merkez bankalarına ilişkin beklentiler ve yayımlanan makro-ekonomik verilerin yanında, gelişmiş ekonomilerden gelen haberlerin varlık fiyatlarında etkili olduğu beş günlük bir işlem dönemi olarak geri kaldı. Özellikle Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları ve ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi verisi piyasalara damgasını vururken, yurtiçinde ise rekor tazeleyen USDTRY paritesi yatırımcıların merceği altında yer aldı.

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmelerini daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Mart ayının ikinci işlem haftasında piyasaları yine önemli makro-ekonomik verilerin beklediğini ifade edebiliriz. Bunun yanında, iç piyasalar için, 9 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’nu toplayacak olması ve 11 Mart’ta ABD Merkez Bankası’nın (FED) stres testi sonuçları dikkat çekiyor. 13 Mart’ta ise Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) aylık petrol raporunu ve Moody’s’in Avrupa Birliği değerlendirmesini açıklaması bekleniyor. Haftanın ilk işlem gününde ise Yunan Maliye Bakanı Varoufakis’in Eurogroup’tan fonlama temin edebilmek için 6 ekonomik reform açıklaması beklenen Eurogroup toplantısı yatırımcıların merceği altında yer alacak.

“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar”

ABD – Yaz Saati Uygulaması; 8 Mart 2015 tarihinde Amerika kıtası, yaz saati uygulamasına geçerek saatlerini bir saat ileri alacak. Avrupa kıtası ise yaz saatine 29 Mart’ta geçeceği için, üç hatalık bir süreç içerisinde iki kıta arasında 1 saatlik uyumsuzluk olacak. Örneğin, alışık olduğumuz gibi TR saati ile 15:30’da açıklanan makro-ekonomik veriler, ilgili süre içerisinde 14:30’da gelecek. Aynı zamanda, Avrupa saatine göre ABD piyasalarının açılış ve kapanış saatlerinde de birer saat kayma olacak. Yatırımcıların bu konu hakkında bilgi sahibi olması fayda sağlayacaktır.

Çin – Ticaret Dengesi; Hafta sonu Asya gündemi tarafında dikkatler dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan Çin’den gelecek verilerde olacak. Ocak ayında 60.0 milyar Dolarlık ticaret fazlası veren Çin’in ihracatı, geride kalan yılın aynı ayına göre %3.3 artış kaydetti. İthalat ise aynı dönem için, petrol öncülüğünde emtia fiyatlarındaki gerilemenin etkisi ve zayıf iç talep ile %19.9 düşüşe işaret etti. Her ne kadar Çin’in ithalatındaki gerileme emtia fiyatlarındaki düşüşten etkilense de, ülkede üretimin azaldığı ve dolayısı ile dış dünyadan olan talebin de düşüş gösterdiğine işaret etti diyebiliriz. Şubat ayına ait açıklanacak yeni ticaret dengesi verilerinin beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, altın, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

NOT: İlgili verinin açıklanma tarihinde, kaynak kuruluş tarafından önceden bildirilmeksizin değişiklikler yapılabilmektedir.

Japonya – Büyüme Oranı (GDP); Geride kalan yılın son çeyreğinde dünyanın en büyük üçüncü ekonomisinin nasıl bir performans gösterdiğine ilişkin bilgiler verecek Japonya’nın büyüme oranı yatırımcıların merceği altında yer alacak. 16 Şubat’ta yayımlanan öncü göstergesi %0.9 olan tahminlerin altında kalan çeyreklik GDP verisi, %0.6 olarak yayımlanmıştı. Japon ekonomisi 2014’n üçüncü çeyreğinde ise daralmıştı. Hükümetin ve ülkenin Merkez Bankası’nın (BOJ) ekonomiyi destekleme adına atacakları olası adımlara ilişkin beklentileri şekillendirebilecek söz konusu göstergenin açıklanmasının ardından Yen ve Nikkei-225 endeksinde önemli değişiklikler görülebilir. Yayımlanan rakamlar nihai datalar olacak.

Euro Bölgesi – Almanya Ticaret Dengesi; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’dan haftanın ilk işlem gününde açıklanacak ticaret dengesi rakamları, kıta ekonomisi adına da bilgiler verecek diyebiliriz. Aralık ayında, 21.8 milyar Euro fazla veren ülkenin dış ticaret dengesi, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmişti. Aralık döneminde aylık bazda ihracat %3.4 artış, ithalat ise %0,8 düşüş kaydetti. Ocak ayına ait bilgiler verecek yeni rakamlar, haftanın ilk işlem gününde kıtanın ortak para birimi üzerinde etkili olabilir.

Türkiye – Sanayi Üretimi; Asya seansının ardından veri akışı açısından global piyasaların kısır olduğu haftanın ilk işlem gününde yurtiçinde sanayi üretimi rakamları büyük bir dikkatle takip edilecek. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Aralık ayında, önceki yılın aynı dönemine göre %2.6 artış kaydetmişti. Çarşamba günü yayımlanacak cari denge öncesinde, Ocak ayına ilişkin TÜİK tarafından açıklanacak yeni rakamların piyasalardaki öngörülerden farklı gerçekleşmesi, Türk Lirası ve BIST-100 endeksi üzerinde etkili olabilir.

Euro Bölgesi – Sentix Yatırımcı Güveni; Euro Bölgesi’ndeki yaklaşık 2,800 yatırımcı ve analiste yapılan anket sonucu oluşturulan yatırımcı güveni verisi, Sentix isimli kuruluş tarafından hazırlanmaktadır. Her ne kadar önem derecesi yüksek bir ekonomik veri olduğunu söyleyemesek de, söz konusu gösterge veri akışının zayıf olduğu gün içerisinde varlık fiyatlarını etkileyebilir. Dört dönem boyunca negatif tarafta gerçekleşen Sentix yatırımcı güveni endeksi, Ocak ayında 0.9 ile pozitif tarafa geçmeyi başarmış, Şubat ayında ise 12.4 seviyesine çıkmıştı. İlgili gösterge için “sıfır” düzeyinin altındaki rakamlar, karamsar yatırımcıların daha fazla olduğuna işaret etmektedir. Günün ilk yarısında açıklanacak gösterge sonrasında Avrupalı finansal varlıklarda fiyat değişimleri izlenebilir.

Avustralya – NAB İşletme Güveni; National Australia Bank (NAB) tarafından hazırlanan ve yayımlanan işletme güveni, tarım endüstrisi haricindeki işletmelere yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Avustralya ekonomisine ilişkin önemli bilgiler verdiği düşünülen endeksin “sıfır” seviyesinin üzerinde gerçekleşmesi gelişen iş şartları anlamına gelmektedir. “Sıfır” seviyesinin altındaki rakamlar ise daralan bir ekonomik performansa işaret eder. Aralık döneminde artış kaydederek 4 ay sonra ilk kez yükselen ve 2 düzeyine çıkan işletme güveni endeksi, Ocak ayına 3 olarak gerçekleşmişti. Şubat dönemine ilişkin açıklanacak rakam Avustralya Doları’nda sert fiyat değişimlerinin gerçekleşmesine neden olabilir.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Haftanın ikinci işlem gününde, piyasaların dikkati Çin tarafında, enflasyon rakamları üzerinde olacak. Kasım ayında %1.4’e gerileyerek son 5 yılın en düşük seviyesine düşen enflasyon oranı, 2014’ün ortalarından itibaren başlattığı aşağı yönlü eğilimini devam ettirmiş, Ocak ayında ise %0.8’e gerilemişti. %1’in altına gerileyen Çin’in enflasyon oranının Şubat ayındaki durumunu gösterecek rakamın piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, altın, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

ABD – İş Olanakları ve İşgücü Hacmi (JOLTS); ABD’nin Çalışma Bakanlığı tarafından geride kalan hafta yayımlanan istihdam raporundan sonra, yine aynı kurum tarafından açıklanan istihdam piyasasına ilişkin veri, JOLTS (Job Openings and Labor Turnover Summary) olarak kısaltılmaktadır. Geç açıklanan bir gösterge olmasına rağmen, ABD Merkez Bankası’nın (FED) istihdam seviyesindeki gelişmeleri izlerken kullandığı bir rakam olduğu bilinen data, finansal varlıkların fiyatında etkili olabilmektedir. Ocak ayına ait gelişmeleri gösterecek JOLTS, daha önce ABD ekonomisinin Aralık döneminde 5.03 milyon iş olanağı ve iş gücü hacmi oluşturduğuna işaret ederek 14 yıldan daha fazla bir sürenin en yükseğine çıkmıştı. Yeni veri, Dolar üzerinde fiyatlamaların yapılmasına neden olarak para biriminde değer değişikliklerine yol açabilir.

Çin – Sanayi Üretimi; Sabit varlık yatırımları ve perakende satışlar gibi makro-ekonomik göstergeler ile birlikte Çarşamba sabahı yayımlanacak Çin’in sanayi üretimi, piyasaların büyük bir dikkatle takip edeceği veriler arasında yer alıyor. Aralık* ayında %7.9 artış kaydeden sanayi üretimi, sadece Çin’in finansal araçları adına değil, global bazda birçok enstrümanın fiyatına yön verebileceği için yakından izlenecek. Söz konusu göstergenin piyasa beklentilerinden farklı açıklanması halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, altın, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

*NOT: Çin’de 7 gün süren yeni yıl tatilinin neden olabileceği bozulmaların önüne geçebilmek için ülkenin Ulusal İstatistik Bürosu (NBS), Ocak dönemine ilişkin datayı, Şubat ayında açıklamamaktadır. Dolayısı ile yayımlanacak rakam, yıllık format yerine “Aralık-Şubat” arasını temsil etmektedir. (Çin’de yılbaşı tatili Şubat ayı içerisinde yapılmaktadır ve NBS bu dönemde rakamın açıklarken her yıl aynı stratejiyi uygulamaktadır.)

Türkiye – Cari Denge; Aralık ayında 6.82 milyar Dolar’a yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen Türkiye’nin cari açığı, haftanın üçüncü işlem gününde piyasaların gündemindeki önemli rakamlar arasında yer alacak. 2014 yılı cari açığı bu rakamlar ile 45.8 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmiş oldu. Ocak dönemi için açıklanacak cari denge rakamlarının ardından Türk Lirası ve borsa üzerinde fiyat değişimleri izlenebileceği için piyasalar ilgili veriyi yakından takip edecek.

İngiltere – İmalat Üretimi; İngiltere’nin toplam sanayi üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturan imalat üretimi, sanayi üretimi rakamı ile birlikte bu hafta İngiltere için izlenecek önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. Aynı anda açıklanacak sanayi ve imalat üretimi dataları, yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilecekken, İngiltere’nin üretim sektörünün yapısı nedeni ile imalat tarafındaki rakamın daha yakından izlendiğini ifade edebiliriz. Söz konusu veriler, ada ülkesinin para biriminde ve FTSE-100 endeksinde değişimler görülmesine neden olabilir.

Yeni Zelanda – Merkez Bankası Toplantısı; Son ayladaki toplantılarında, para politikası duruşundaki değişiklik ile dikkatleri üzerine çeken merkez bankaları arasında Yeni Zelanda Merkez Bankası’nı (RBNZ) üst sıralara koyabiliriz. Her ne kadar politika faiz oranında bir değişiklik yapmasa da, verdiği mesajlar ile sıkılaştırıcı para politikalarından dönüş gerçekleştirebileceği yönündeki ipuçları, RBNZ’nin öne çıkmasına neden olmuştu. Banka Ocak ayında ise para politikasını sıkılaştırma yönlü eğilimini terk ederken, kısa vadede olmasa da, gerektiğinde faiz oranının indirilebileceğine ilişkin açık bir kapı bıraktı diyebiliriz. RBNZ, faiz oranlarındaki olası bir sonraki hareketin aşağı, ya da yukarı yönlü olabileceğinin altını çizdi. Bunun yanında, 2008 krizinden sonra ilk faiz artırımına giden merkez bankası olarak RBNZ dikkatleri üzerinde toplamıştı. Banka ayrıca, ülkenin para biriminin, “değerinin üzerinde” olduğu yönünde değerlendirmelerde bulundu. RBNZ’nin Ocak ayındaki toplantısından sonra yaptığı açıklamaların ardından Yeni Zelanda Doları’nda sert düşüşler izlenmişti.

Petrol fiyatlarındaki gerilemenin bazı ekonomiler için getirdiği belirsizlik, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımına yaklaşıyor olması ve önemli merkez bankalarının para politikasının farklılaşması gibi nedenler ile global ekonomiye ait görünümü, RBNZ tarafından, daha belirsiz kılan faktörler olarak değerlendiriliyor. Her ne kadar RBNZ’nin Çarşamba akşamı yapacağı kritik para politikası beyanatında faiz indirimine gitmesi beklenmese de, piyasalar için sürpriz çıkma ihtimalinin diğer toplantılara göre daha yüksek olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ayrıca Banka’nın ekonomiye ve kendi para politikasına ilişkin yapacağı değerlendirmeler, Yeni Zelanda Doları’nda sert değişimlerin görülmesine yol açabileceği için büyük önem taşıyor.

Avustralya – İstihdam Değişimi; Geride kalan yılın ortalarından itibaren küresel piyasalardaki emtia fiyatlarının gerilemesi ile para birimi değer kaybeden Avustralya’nın Perşembe sabahı istihdam piyasasına ilişkin verileri izlenecek. Ocak döneminde %6.4 ile yaklaşık 12 yılın en yüksek seviyesine çıkan işsizlik oranı ile aynı anda açıklanacak olan istihdam değişimi verisi, yine aynı ayda, piyasa tahminlerinden daha fazla bir istihdam azalışına işaret etmişti. Şubat ayına ait yayımlanacak istihdam değişimi ve işsizlik oranı datalarının genel anlamda olumlu bir tablo çizmesi ülkenin para biriminde yükselişleri destekleyebilecekken, beklentileri karşılayamayacak rakamlar, Avustralya Doları üzerinde baskı oluşturabilir.

Euro Bölgesi – Almanya Enflasyon Oranı (CPI); Petrol fiyatlarındaki gerilemenin de etkisi ile Ocak ayında %1.1 gerileyen Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisindeki tüketici fiyatları endeksi, öncü rakamlara göre Şubat ayında %0.9 yükseliş kaydetmişti. Yine aynı döneme ilişkin olarak açıklanacak ve nihai rakam olacak Almanya’nın CPI verisindeki değişimler, Avrupa kıtasının ortak para birimi Euro ve borsalarda etkili olabileceği yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilecek.

İngiltere – Ticaret Dengesi; Haftanın dördüncü işlem gününde, İngiltere ekonomisine ilişkin bilgiler verecek olan dış ticaret dengesi rakamları, Ocak ayına ilişkin olarak açıklanacak. Aralık döneminde, son olarak Temmuz ayında görülen seviyeye yükselen ada ülkesinin dış ticaret açığı, aynı zaman da piyasa beklentilerini aşmıştı. İngiltere’nin dış ticaret dataları, ülkenin para birimi ve borsasındaki fiyat değişimlerinde etkili olabileceği için yakından izlenecek.

Euro Bölgesi – Sanayi Üretimi; Hafta sonuna yaklaşılırken Euro Bölgesi’nin sanayi üretimi verisi, piyasaların merceği altındaki göstergeler arasında yer alacak. Kasım ayında %0.0 ile değişim kaydedemeyen endüstriyel üretim, piyasa beklentilerinin de altında gelmişti. Hafta içerisinde, Euro Bölgesi’nin en büyük ikinci ve üçüncü ekonomilerine sahip olan Fransa ile İtalya için yayımlanan aynı rakamların ardından Euro Bölgesi geneli için açıklanacak sanayi üretimi datası, Avrupalı finansal varlıkların fiyatında etkili olabilir.

ABD – Perakende Satışlar; ABD’deki toplam ekonomik aktivitelerin yaklaşık üçte ikisini oluşturan perakende satışlar, dünyanın en büyük ekonomisindeki ilerlemeyi görebilme adına piyasalar tarafından yakından izlenmektedir. Ocak ayında piyasa beklentilerinden daha fazla gerileyen perakende ve çekirdek perakende verileri, sektöre ilişkin olumsuz ipuçları vermişti. İlgili rakamlar, ABD’nin bazı bölgelerinde son yılların en soğuk kış mevsiminin yaşanmasının, Amerikalıları süpermarket ve mağazalardan uzak tuttuğuna işaret etmişti. ABD ekonomisi için önemli olarak değerlendirebileceğimiz ve Şubat ayı için açıklanacak söz konusu perakende ve çekirdek perakende göstergelerinin beklentileri aşması halinde Dolar’da yükselişler destek bulabilecekken, öngörüleri karşılayamayacak datalar ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 320 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde, olumsuz gerçekleşmişti. 7 Mart ile biten haftada ise 317 bin Amerikalının işsizlik haklarından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için, ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Rusya – Merkez Bankası Toplantısı; Ekonomisinin büyük bir bölümü enerji ihracatına dayanan Rusya, son aylarda petrol fiyatlarındaki sert gerilemeden en çok etkilenen ülkeler arasında üst sıralarda yer alıyor diyebiliriz. Gelirleri petrol ve doğal fiyatlarındaki düşüş ile gerileyen Rusya’nın para birimi de, Dolar karşısında oldukça fazla değer kaybetmişti. Özellikle geride kalan yılın Aralık ayında USD/RUB paritesi tarihi zirvelere çıkarak piyasalarda gerilimin artmasına neden olmuştu.

Rusya Merkez Bankası (CBR) ise bu süreçte ülkenin para biriminin güvenilirliğini artırabilme ve değerini koruyabilmek adına radikal adımlar atmak zorunda kaldı. 11 Aralık’taki toplantısında Banka politika faiz oranını %9.50’den %10.50’ye çıkarsa da, piyasaları Ruble’nin değer kaybı konusunda ikna edememiş ve USD/RUB paritesi, 11 Aralık’taki 55,00 civarındaki seviyesinden 16 Aralık’ta 78,00 düzeyine kadar tırmanmıştı. CBR ise 16 Aralık’ta söz konusu kur hareketleri karşısında sürpriz bir karar ile politika faizini %17’ye çıkardığını duyurmuştu. Sonrasında ise Ruble’nin ateşinin bir miktar düştüğünü ifade edebiliriz.

Ocak ayındaki toplantısına geldiğimizde CBR piyasaları bir kez daha şaşırttı. Sürpriz sert faiz artırımının ardından bu kez politika faizini 200 baz puan indiren Banka, bu kararına gerekçe olarak, ekonominin yavaşlana riskinin, enflasyonun kontrol dışına çıkma riskinden fazla olmasını gösterdi. Rusya Merkez Bankası’nın 13 Mart’taki toplantısında faizlerde bir değişikliğe gitmesi bekleniyor. Ancak CBR’nin son kararları dikkate alındığında Banka’nın beyanatının ve özellikle USD/RUB pariteinin dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade edebiliriz.

Kanada – İstihdam Değişimi; Kanada için yoğun bir ekonomik takvim içeren geçtiğimiz haftaların ardından, ülke için Cuma günü yayımlanacak rakamlar ile birlikte yine önemli veriler göreceğimizi ifade edebiliriz. ABD’nin üretici fiyat endeksi ile aynı anda yayımlanacak olan Kanada’nı istihdam dataları, yatırımcıların merceği altındaki makro-ekonomik göstergeler arasında yer alacak. Ocak ayında yükseliş beklentilerinin aksine değişiklik göstermeyen işsizlik oranı %6.6 seviyesinde kalmayı başarırken, istihdam değişi ise aynı dönemde Kanada’da yaklaşık 35 bin kişinin istihdam edildiğine işaret etmişti. Şubat ayı için açıklanacak olan rakamların piyasa beklentilerinden farklı bir tablo çizmesi halinde, Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) para politikasına ilişkin beklentiler fiyatlanarak ülkenin para biriminde sert hareketler görülmesine neden olabilirler.

ABD – Enflasyon Oranı (PPI); 24 Mart’ta açıklanacak tüketici fiyat endeksi (TÜFE-CPI) öncesinde, dünyanın en büyük ekonomisinde ait bilgiler verecek üretici fiyat endeksi (ÜFE-PPI) rakamları, piyasaların merceği altındaki önemli göstergeler arasında yer alacak diyebiliriz. ABD’de üretici fiyatlarındaki değişim aylık bazda, iki yıldan daha uzun bir süredir %1 seviyesinin altında gerçekleşiyor. Gıda, enerji ve ticaret kalemlerinin hariç tutularak hesaplandığı çekirdek PPI göstergesinde de durum pek farklı değil. İstihdam verilerinin nispeten toparlanma içerisinde olduğu bir dönemde, piyasalarda dikkatler ABD Merkez Bankası’nın (FED) yakından izlediği bir diğer faktör olan “enflasyon” üzerinde yoğunlaşabilir. Bu paralelde, CPI datalarından önce gelecek PPI rakamları, ABD Merkez Bankası’nın (FED) atacağı adımlar konusunda beklentilere yön verebilir.

ABD – Öncü Michigan Hassasiyeti; ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayandığı için, tüketicilerin ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin düşünceleri büyük önem taşımaktadır. Gelecek aylara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olan tüketiciler daha fazla harcama yapma eğiliminde iken, olumsuz düşüncede olan tüketiciler ise tasarruf eğilimlerini yükseltirler. ABD ekonomisi için ise halkın tüketime yatkın olması ekonomik yapısı itibari ile daha olumlu bir gelişmedir. Michigan Üniversitesi’nin yaklaşık 500 tüketiciye sorduğu sorular sonucu hazırladığı anketin sonuçları, bir endeks haline getirilerek, ABD’de tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerinin derecesini görmemizi sağlar. Genellikle ayın son Cuma günü yayımlanan nihai rakam öncesinde, ilgili ayın ortalarında açıklanan öncü gösterge, piyasalarda nihai rakama göre daha fazla etkili olabilen bir veri olarak değerlendirilebilir. Şubat ayında 95.4 olarak açıklanan Michigan hassasiyeti verisinin Mart ayına ait öncü datasının, 95.6 ile önceki aya göre artış gerçekleştirmesinin beklendiği görülüyor. Rakamın tahminin üzerinde açıklanması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, öngörülenin altındaki rakamlar ABD’nin para biriminde düşüşlere yol açabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 6 Mart 2015 tarihinde saat 18:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

EURUSD paritesi 2014 yılının son ayında 200 aylık basit hareketli ortalama altında aylık kapanış gerçekleştirerek yaklaşık 10 yıllık kanalın son bulmasına neden oldu. Bu düşünce yapısı, yeni yıl ile birlikte önemli bir satış rallisinin oluşumunu sağladı. 1.2235 seviyesinden başlayan aşağı yönlü baskılarla birlikte henüz ilk çeyrek bitmeden 1.0845 seviyesine yaklaştığımızı görmekteyiz.

Genel görünümü incelediğimizde vadelere göre kritik seviyeler hangileridir?

· Kısa vadeli olarak 1.1245,

· Orta vadeli olarak 1.1545,

· Uzun vadeli olarak 1.2235,

Yukarıdaki bariyerlerin ilgili vadeye göre önemli seviyeler olduğunu ifade edebiliriz. EURUSD paritesi bu seviyeler altında kalmayı sürdürürse, aşağı yönlü baskılarını gerek kısa gerekse orta ve uzun vadeli olarak devam ettirmek isteyebilir. Bu tutum, 1.0750 başta olmak üzere 1.0340 ve 1.000 seviyelerinin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. İlgili seviyelerin yakın zamanda test edilebilmesi içinse, özellikle FED Başkanı Janet Yellen’in şahin açıklamalarına devam ederek Faiz Artırımı konusunda agresif tutumunu sürdürmesi gerekmektedir.

EURUSD paritesinde mevcut düşüşler öncesinde tepki alımı düşüncesinin etkili olabilmesi için, 1.0985 seviyesi üzerindeki hareketlere ihtiyaç olduğunu unutmayalım.

Destek: 1.0750-1.0590-1.0340
Direnç: 1.0985-1.1115-1.1245

GBPUSD ANALİZİ

GBPUSD paritesi gerek 89 gerekse 34 günlük üssel hareketli ortalamalar altında gerçekleştirmiş olduğu günlük kapanışlar ile aşağı yönlü baskılarını hızlandırmış, ABD’den gelen olumlu Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı verileri ile de bu tutuma netlik kazandırmıştır. 1.5505 ve 1.5315 seviyeler olarak güncelliğini koruyan bu ortalamalar altında hareketlerini sürdüren parite, hafta içerisinde gerçekleştirmiş olduğu aşağı yönlü baskılarını 1.5058 seviyesine kadar devam ettirdi ve haftanın son işlem gününde şu sıralar dip noktaya yakın işlem görmektedir.

Bundan sonraki süreci nasıl değerlendirmeliyiz?

Kısa vadeli olarak 34 günlük üssel hareketli ortalama, orta vadeli olarak da 89 günlük üssel hareketli ortalama altında kaldığımız müddetçe aşağı yönlü baskıların devamına ilişkin düşüncelerimiz güncelliğini korumaktadır. İlgili düşüşlerin daha da sertleşebilmesi için son zamanların dip noktası olan 1.4950 seviyesinin aşağı yönlü kırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda satıcılı seyir daha da agresif olacağı gibi 2.4820 ve 2.4680 gibi rakamlar gündemimizde yer alabilir. Aksi takdirde 1.4950 ile 34 günlük üssel hareketli ortalama arasında bir müddet daha bant hareketi görebiliriz.

Destek; 1.4950-1.4820-1.4680
Direnç; 1.5195-1.5315-1.5505

USDTRY ANALİZİ

Paritenin rekorlar kırdığı bir hafta geride kaldı. 27 şubat haftasını 2,5070 seviyesinden kapatan USDTRY 2,63 seviyesini aştı.

Bu yükselişe içeriden bakarsak, ekonomi yönetiminin zayıflayan TL’den rahatsız olmadığını gelen açıklamalardan anlamak mümkün. Merkez Bankası ve faiz indirimleri etrafında gelişen tartışmaların kur üzerinde extra etki yarattığı da söylenebilir. Haftanın son işlem gününde Merkez Bankası’nın hafif de olsa TL’yi sıkılaştırma açıklamaları ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın Sayın Başçı ve Sayın Babacan ile görüşeceği haberleri kurun 2,61 seviyesinden 2,58 seviyesi altına taşımıştı. Fakat ABD’den gelen veriler paritede yeni zirveleri getirdi.

ABD tarım dışı istihdam rakamı 240 bin civarı beklenirken 295 bin, işsizlik oranı % 5.6 beklenirken %5,5 olarak açıklandı ve piyasalarda değeri dolarla ölçülen-dolar karşısında ne varsa değer kaybetti. Güçlü veriler Fed’in haziran ayında ilk faiz artırımına gideceği şeklinde yorumlandı. Tarım dışı istihdamda gelinen nokta, 6 aylık ortalamada mart 2000 tarihinden bu yana en güçlü seviyeler. İstihdam piyasası güçlü kalmaya devam ediyor. Ancak faiz artırımı için izlenmesi gereken başka bir veride, ücretlerde, artış beklenen seviyenin altında kaldı. Ücretler artmıyorken enflasyonda yükselme beklemek ayrıca değerlendirilebilir ama piyasalar güçlü istihdam piyasasını fiyatlıyor.

Önümüzdeki dönemde içeride ekonomi yönetimi-siyaset cephesinden gelebilecek rahatlatıcı açıklamalar TL’ye güç katabilir ancak ABD ekonomisine dair gelecek veriler toparlanmanın devamına işaret edecekse bu pozitif etki çok hissedilmeyebilir.

Paritede güçlenen TL senaryosundan bahsedebilmek için en azından 2,50 seviyesine doğru bir geri çekilmenin yaşandığını görmek gerek. Yaşanan durumu teknik analizle açıklamak zor, çünkü daha önce ayak basılmamış bölgelerdeyiz. İç-dış etkenler yatırımcı psikolojisi ile birleşince, paritedeki olası geri çekilmelerde hangi seviyeden alıcıların devreye girdiğini görmek önemli olacak.

2,60 seviyesi üzerinde kalan parite için yeni zirve ihtimalleri korunabilir. 2,60 seviyesine inilmesi halinde 2,55 ve 2,50 seviyeleri psikolojik destekler olarak kabul edilebilir. 2,65 seviyesini aşılması halinde piyasada 2,70-2,80 bölgesi konuşulmaya başlanabilir.

Destek: 2,60-2,55-2,50
Direnç: 2,65-2,70-2,80

EURTRY ANALİZİ

EURTRY paritesinde hafta boyunca yükseliş eğiliminin etkili olduğu bir fiyatlamayı takip ettik. Bu görünüm sonrasında, 120 periyotluk üssel hareketli ortalamanın 4 saatlik grafikte Ocak ayı sonundan bu yana, yani bir ayı aşkın süredir yukarı yönlü trendi desteklediği görülmektedir. Önümüzdeki süreçte, hareketli ortalamanın (güncel seviyesi 2,8100) üzerinde etkili olması beklenen yükseliş trendi içerisinde, orta bölgeyi oluşturan ve hafta içerisinde oldukça sık bahsettiğimiz bir eğilimin daha mevcut olduğunu görmekteyiz. Söz konusu seyirde, 2,8500 seviyesi üzerinde tutunma çabası hem bu trendin güncelliği, hem de ana hareketin önümüzdeki hafta güncelliğini koruyabilmesi için önem taşıyabilir. Gerçekleşebilecek alımlarda 2,8830 seviyesinin aşılması ve bölgede gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanışlar, 2,9100 seviyesinin, yani kanal üst noktasının hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Bu süreç sonrasında ise daha kalıcı beklentiler için 2,9100 seviyesi üzerindeki kapanışları takip etmek gerekmektedir.

Paritede 2,8500 seviyesi altına gerçekleşebilecek sarkmalarda, kanal alt noktası olan 120 periyotluk üssel hareketli ortalamaya yönelik kısa vadeli hareketler görülebilir. Ancak, söz konusu göstergenin güncel seviyesi altında peş peşe ve en az iki adet 4 saatlik kapanış görülmeden, etkili bir düşüş beklentisi söz konusu olamayabilir.

Destek: 2,8500 – 2,8100 – 2,7700
Direnç: 2,8830 – 2,9100 – 2,9400

USDJPY ANALİZİ

Geride bıraktığımız haftada, paritede devam etmekte olan yükseliş trendini destekleyen en önemli faktörün ABD istihdam rakamları olduğunu gördük. Bu gelişmeyle birlikte 120,70 seviyesinin üzerindeki fiyatlamalarla yeni yılın zirvesi görülmüş oldu. Önümüzdeki süreçte, iki adet yükseliş trendi ve bu faktörlerin beklentileri nasıl etkileyebileceği önem kazanmaktadır. 119,50 seviyesi yeşil ile belirttiğimiz yükseliş trendinin güncel sınırını oluşturmakta ve yükseliş baskısını da desteklemesi beklenmektedir. Gerçekleşebilecek alımlarda 120,70 seviyesi üzerinde tutunma çabası ve bu bölgede gerçekleşebilecek günlük kapanışlar önemlidir, çünkü önümüzdeki hafta sonunda 120,70 seviyesinin söz konusu trendin güncel sınırı olması söz konusudur. Öte yandan, yine önümüzdeki hafta kırmızı ile belirttiğimiz yükseliş trendinin sınırı olan 119,50 seviyesi takip edilmelidir. 120,70 seviyesi üzerinde tutunma çabasının yeterli olmadığı süreçte yeni alım baskılarını destekleyebilecek bu bölge, gün aşırı beklentilere de katkı sağlayabilir. Alt bölgedeki bu karışık tabloya karşın, yükselişlerde her direnç seviyesinin üzerinde gerçekleşebilecek günlük kapanış veya kapanışlar, paritenin son yılların rekor seviyelerine bir adım daha yaklaşmasına katkı sağlayabilecektir.

Destek: 120,70 – 119,50 – 118,35
Direnç: 121,80 – 123,00 – 124,10

EURJPY ANALİZİ

EURJPY paritesini izlediğimizde, son 2 haftadır düşüş baskısının etkinlik kazandığını görmekteyiz. Fibonacci 23,6%’lık toparlanma seviyesi olan 136,65 seviyesinden başlayan bu tutumda, söz konusu seviye ile 134,00’ün oluşturduğu bölge altında aşağı yönlü baskının etkinlik kazanması beklenmektedir. Gerçekleşebilecek satışlarda Fibonacci 38,2%’lik toparlanma eşiği olan 128,50, hedeflenebilecek önemli bir seviye olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu seviye, paritenin kritik bölgelere girme veya toparlanma eğilimi gösterme konusunda tercih gerçekleştirebileceği önemli bir göstergedir. Olası toparlanmalarda 134,00 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviyenin aşılmasıyla 136,65 seviyesine yönelme isteği oluşabilir. Ancak, bu tutum 136,65 seviyesi aşılmadığı müddetçe yeni satış baskısına dönüşebilir veya yatay bir fiyatlamayı destekleyebilir. Paritede beklentilerin daha netleşebilmesi için 128,50 ve 136,65 seviyeleri dışındaki fiyatlamalara ihtiyaç duyulmakla birlikte, düşüş baskısının bir adım önde olabileceğini ifade edebiliriz.

Destek: 131,00 – 128,50 – 126,50
Direnç: 134,00 – 136,65 – 138,75

AUDUSD ANALİZİ

AUDUSD paritesinde özellikle hafta ortasından sonraki süreçte, aşağı yönlü trendin destek bulabildiğini gördük. Önümüzdeki süreçte, 34 ve 50 günlük üssel hareketli ortalamaların (güncel seviyeleri sırasıyla 0,7865 ve 0,7945) altında aşağı yönlü baskının ön planda olması beklenmektedir. Bu süreçte, 0,7700 eşiği altında gerçekleşebilecek fiyatlamalar düşüş isteğini gösterebilecekken, bu bölgede oluşabilecek günlük kapanışlar da kalıcı olma düşüncesi hakkında fikir verebilir. Olası yükselişler değerlendirilecek olursa, 34 günlük üssel hareketli ortalama altında sınırlı kalan tüm yükselişlerin yeni alım baskısıyla karşılaşma potansiyeli unutulmamalıdır. Bu göstergenin aşılması durumunda dahi, kalıcılık sağlanamadığını ve 50 günlük üssel hareketli ortalama altında kalan fiyatlamaları görmüştük. Bu nedenle, olası yükselişlerin yeni satış stratejileri oluşturulmasında kullanılması ve trend yönlü düşünceler ön plana çıkabilir. Yükseliş için ise 50 günlük hareketli ortalama üzerinde peş peşe ve en az iki adet günlük kapanış ihtiyacı bulunmaktadır.

Destek: 0,7700 – 0,7560 – 0,7450
Direnç: 0,7815 – 0,7865 – 0,7945

USDCAD ANALİZİ

USDCAD paritesinde hafta boyunca karışık bir seyir görmemize karşın, Cuma günü açıklanan güçlü ABD istihdam rakamlarıyla birlikte yukarı yönlü isteğin hız kazandığını gördük. Ancak, dikkatle yaklaşılması gereken ayrıntı, henüz düşüş trendinin sınırını oluşturan 1,2600 seviyesinde karar verilememiş olmasıdır. Genel görünümü tekrar hatırlamak gerekirse, 1,2350 – 1,2385 bölgesinin 2014 ortasından bu yana gerçekleştirdiği yükseliş maratonunda toparlanma bölgesi olarak dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Bu bölge üzerinde etkili olması beklenen yükseliş baskısı, 1,2550 seviyesi üzerinde destek bulabilecekken, devamlılık için, 1,2600 seviyesi üzerindeki günlük kapanışlara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu şart sağlanamadığı taktirde olası geri çekilmelerde tekrar daralmakta olan formasyon yönünde, yani 1,2350 – 1,2385 bandına yönelik kısa vadeli çekilmeler görülebilir. Ek olarak, 1,2550 seviyesi üzerinde seyrin önümüzdeki hafta devam etmesi, bu bölgenin yükseliş trendinde yeni taban oluşturmasına katkı sağlayabilir.

Destek: 1,2550 – 1,2440 – 1,2350
Direnç: 1,2665 – 1,2795 – 1,2900

BRENT PETROL ANALİZİ

Brent petrol 47 doların altını gördükten sonra 63 dolara doğru yükseliş yaşadı. Son durumda 63 dolar bölgesinden uzaklaşmak istemeyen bir görüntü var. Ancak yeni bir yükselişten bahsedebilmek için 64 dolar direncinin aşıldığını görmeliyiz. Gün sonu kapanışlarla 64 dolar seviyesi aşılırsa 68 dolar hedefinden bahsedebiliriz. Yaklaşık 1 aydır 58 dolar ile 63 dolar arasında kalan brentte 58 dolar desteğinin altına inilmesi halinde ise geri çekilme 54 dolar seviyesine kadar devam edebilir.

Kısa vadede sıkışan ancak uzun vadede düşüşü bitti diyemediğimiz brent petrol için arz-talep dengesini gözetmeye devam ediyoruz. Çin’in büyümesinin %7 seviyesine doğru çekilme tehlikesi, gelişmekte olan ülkelerin azalan likidite döneminde eski büyümelerinden uzaklaşması, gelişmiş ekonomilerin vasat büyümeye mahkum hali talep tarafında petrolde yükseliş ümitlerini canlı kılamıyor.

Arz tarafında büyük petrol ihracatçısı ülkelerim fiyat ne olursa olsun petrol talep edildiği sürece arza devam edeceğiz anlamına gelen açıklamaları arz sıkıntısına işaret etmiyor.

Destek: 58,40-54,00-52,00
Direnç: 64,00-68,00- 73,00

HAM PETROL ANALİZİ

Ham Petrol, 17 Temmuz 2014 tarihinden beri 55 günlük üssel hareketli ortalama altında kalmakta ve her fırsatta bu ortalamaya yakın bölgeden satış baskısı oluşturmaktadır. En son 17 Şubat 2015 tarihinde ilgili ortalamayı (55.00) test eden ancak bu ortalama altında günlük kapanış gerçekleştirdiği için satıcılı seyrini sürdüren Ham Petrol, negatif trend tutumuna devam etmektedir. Şu sıralar 53.38 seviyesinde güncelliğini koruyan 55 günlük üssel hareketli ortalama altında günlük kapanışların devam etmesi durumunda, düşüş trendinin devamına ilişkin düşüncelerimizin güncel kalacağını ifade edebiliriz.

55 günlük üssel hareketli ortalama altındaki hareketler, düşüşlerin devamı için yeterli mi?

Bu sorunun cevabına hem EVET hem de HAYIR diyebiliriz. 55 günlük üssel hareketli ortalama altında kaldığı müddetçe negatif baskının sürmesi düşüncesi ön planda ifadesini kullanmamız EVET cevabımızı karşılarken, mevcut düşüşler için kısa vadeli dip nokta olan 47.80 seviyesinin kırılması durumunda satıcılı seyir daha da istekli olabilir içinse HAYIR cevabı karşılanacaktır.

Özetlersek, 55 günlük üssel hareketli ortalama altında negatif baskı devam etmektedir ancak satıcılı seyrin daha da istekli olabilmesi için 47.80 seviyesi altında hareketlere ihtiyaç vardır. Ancak bu şart sağlanırsa 29 Ocak 2015 tarihinde görülen dip noktası olan 43.57 seviyesi yeniden hedeflenebilir. Aksi takdirde Ham Petrol fiyatı 47.80 ile 55 günlük üssel hareketli ortalama arasında bant hareketini sürdürmek isteyebilir.

Destek: 47.80-45.70-43.57
Direnç: 51.45-53.38-55.00

ALTIN ANALİZİ

Güçlü tarım dışı istihdam verisi altını da vurdu. Bir süredir 1200 dolar seviyesi üzerinde kalmayı başaran altın 1180 dolar desteğini test ediyor.

Dolar endeksinin 97 seviyesini aştığı, ABD 10 yıllık tahvilin 2,24 seviyesine ulaştığı konjonktürde altın için yükseliş senaryosundan bahsetmek güçleşiyor.

1180 dolar seviyesi önemli bir destek. Gün sonu kapanışların bu seviye altında gerçekleşmesi 1150 dolar seviyesine doğru geri çekilmeyi gündeme getirebilir. 1180 dolar desteği üzerinde kalınması halinde 1180-1200 aralığında hareketler beklenebilir.

En yakın dip 1131 dolar seviyesinde. Bu bölgeye önümüzdeki dönemde gelecek ABD verilerinin beklenenden yüksek olması halinde yaklaşılabilir. 1200 dolar seviyesi üzerine çıkılması ise kısa vadeli de olsa rahatlama sağlayabilir anacak uzun vadede görünüm aynı, düşüş trendi devam ediyor.

Destek: 1180-1150-1131
Direnç: 1200-1220-1239

GÜMÜŞ ANALİZİ

Gümüş altındaki geri çekilmeye ayak uyduruyor. 27 şubat haftasını 16,53 seviyesinden kapatan gümüşte 16 dolar seviyesinin altına inildi.

Son 12 işlem gününde 16,08 desteği ile 16,70 direnci arasında gel-git yaşayan bir gümüş izledik. Haftanın son işlem gününde güçlü gelen ABD verileri gümüşte 16,08 desteğinin aşağı test edilmesini gündeme getirdi. Gün sonu kapanışlarla 16,08 desteğinin altında olunması 15,50 seviyesine doğru geri çekilmeyi yaşatabilir.

Uzun vadede düşüş devam ederken 16,08-16,70 sıkışma bölgesinin aşağı geçilmesi düşüşü hızlandırabilir. Bu noktada 16,08 seviyesinin ne tarafında kapanışlar yaşandığı önemli olacak.

Destek: 15,50-15,10-14,70
Direnç: 16,70-17,20-17,70

DAX30 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde Dax30 endeksi için 11370 seviyesinin önemli olduğunu, endeksin bu seviye üzerinde haftalık kapanış gerçekleştirmesi durumunda FE %161.8 oranına tekamül eden 12048 seviyesine doğru hareketlerin oluşma ihtimalinin güçlenebileceğini ifade etmiştik.

“Dax30 endeksi, geçtiğimiz hafta haftalık kapanışını 11382 seviyesinde gerçekleştirdi. Bu haftaki performansını incelediğimizde, mevcut yükselişler öncesinde güç kazanmak anlamında kısmi bir tepki satışı gerçekleştirdi ve bu düşünce ile 11192 seviyesini test etti. Daha sonra toparlanarak yeniden 11370 seviyesi üzerinde hareketler gerçekleştiren endeks, haftanın son işlem gününde şu sıralar 11600 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.”

Yeni haftayı değerlendirdiğimizde geçtiğimiz hafta üzerinde durmuş olduğumuz senaryo geçerliliğini korumaktadır. Yani Dax30 endeksi haftayı 11370 seviyesi üzerinde kapatabilirse bu art arda iki haftalık kapanışa tekamül edeceği gibi mevcut fibonacci hedefimizin de hedeflenmesi anlamında önemli sinyaller alabiliriz. Böyle bir durumda yaşanılacak olası geri çekilmeler alış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Genel görünüm, 10970 destek noktası üzerinde pozitif seyrin devam etmesi şeklindedir.

Destek: 11370-11190-10970
Direnç: 11600-11800-12048

S&P500 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde, S&P500 endeksi için orta vadeli olarak 40 haftalık üssel hareketli ortalama üzerinde yükseliş beklentilerimizin devam ettiğini ifade etmiş, yükseliş trendi içerisinde kısa vadeli tepki satışı oluşacak mı oluşmayacak mı sorusunun cevabı içinse 2080 – 2095 bölgesinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini ilişkin paylaşımlar gerçekleştirmiştik.

“S&P500 endeksi, hafta içerisinde 2115 - 2085 seviyeleri arasında hareketler gerçekleştirdi. Özellikle de yükseliş trendi içerisindeki tepki satışlarının zayıf kalması dikkat çekmektedir. Haftanın son işlem gününde S&P500 endeksinin şu sıralar 2092 seviyesine yakın hareket ettiğini görmekteyiz.”

Genel görünümü incelediğimizde 40 haftalık üssel hareketli ortalama orta vadeli olarak önemini korumakla birlikte bu ortalama üzerindeki hareketler, Fibonacci Expansion (FE) %61.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 2143 direncinin hedef bölgesi olmasına katkı sağlamaktadır. 1997 olarak güncelliğini koruyan bu ortalama öncesindeki en önemli seviye ve aynı zamanda da tepki satışı konusunda tamam mı devam mı sorusunun cevabını bulabileceğimiz bölge ise 2080 – 2095 bölgesi olarak kaydedilmiştir. Yani endeks, tepki satışı konusunda önemli bir adım atmak istiyorsa 2080- 2095 bölgesi altında hareketler gerçekleştirmelidir. Aksi takdirde tepkiler zayıf, trend yönlü hareketler ise agresif bir görüntü çizebilir.

Destek: 2080-2067-2035
Direnç: 2117-2125-2143

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN – “Brent Petrol, USDTRY, Altın ve Gümüş Analizi”

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30, S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Altın, Avro, Avustralya Doları, Crude Oil, Dax30, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Döviz, Emtia, Endeks, Erdoğan TURAN, EURUSD, Euro, EURTRY, Foreks Eğitimi, Foreks Makaleleri, Foreks, Forex Analizleri, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Forex Yorumları, Forex, FX, GBPUSD, Gold, Haftalık Emtia Analizleri, Haftalık Endeks Analizleri, Haftalık Forex Analizleri, Haftalık Parite Analizleri, Ham Petrol, Kudret AYYILDIR, Parite, S&P500, Sermet Doğan, Standart and Poor's, Sterlin, Türk Lirası, Umut TUNCER, Yen, AUDUSD, EURJPY, USDJPY, USDTRY, Brent Petrol, Gümüş, Silver

Risk Açıklaması: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.” http://www.gcmforex.com/hakkimizda/risk-bildirim-formu/

ücretsiz üye olun

1284 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz