07 - 11 Temmuz 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Kritik gelişmelerin izlendiği Temmuz ayının ilk haftasında küresel piyasalarda, daha çok makro-ekonomik faktörlerin varlık fiyatlarında etkili olduğunu ifade edebiliriz. ABD’ye ilişkin istihdam raporu ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı öne çıkan başlıklar olarak yılın ikinci yarısının başlaması ile öne çıkarken, Asya-Pasifik ülkeleri de dâhil olmak üzere birçok önemli ülke için açıklanan rakamlar gündemde yer aldı.

Haftanın ilk, Haziran ayının son işlem günü ile yeni haftaya başlayan piyasalarda Euro Bölgesi’nin düşük kalmaya devam eden enflasyon oranı ve ABD’nin Mayıs ayında tahminlerden daha yüksek bir artış gösteren beklemedeki ev satışları verisi dikkat çekti. 1 Temmuz Salı gününün ilk saatlerinde ise Asya cephesinden gelen önemli haberler yatırımcıların merceği altında yer aldı.

Japonya için her çeyreklik dönemin başında yayınlanan Tankan endekslerinde imalat göstergesinin tahmin edilenden daha fazla gerilediğinin görülmesine rağmen, raporda, işletmelerin yatırım planlarını arttırdığının okunması iyimser bir gösterge olarak algılandı. Aynı günün devamında ise Çin’den açıklanan hükümetin ve HSBC’nin imalat PMI verileri yükseliş beklentilerini doğrularken, piyasalardaki ılımlı havanın artmasına destek verdi. Haftanın ilerleyen günlerinde sert değer kayıpları yaşayan Avustralya Doları ise, Merkez Bankası’nın faiz oranını değiştirmeme kararı aldığı toplantısının ardından yapılan ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmeler ile yükseliş kaydetti. Haftanın ilerleyen günlerinde Avustralya Merkez Bankası (RBA) Başkanı Stevens’ın, ülkenin para biriminin aşırı değerli olduğu yönündeki açıklaması ile Avustralya Doları düşüşler kaydetti. Genel olarak ABD ekonomisi ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) politika faiz oranını düşük tutmada istekli olacağı düşüncesi, Asya’nın getirdiği ılımlı hava ile birleşerek global pay (hisse) senetlerinde yükselişlerin izlenmesini sağladı. Cuma günü, “Bağımsızlık Günü” nedeni ile tatil olan ABD borsalarında, Dow Jones endeksinin tarihinde ilk kez 17.000 seviyesine kadar yükselmesi dikkat çekiciydi.

ECB’nin dışında Avrupa tarafında İngiltere için açıklanan rakamlar ve ülkenin para biriminin gösterdiği performans öne çıktı. İmalat ve yapı PMI verilerinin tahminleri aşması Sterlin’in Dolar karşısında yaklaşık altı yılın en yüksek seviyelerine tırmanmasına destek verirken, beklentileri karşılamayan hizmetler PMI verisinin getirdiği kayıplar ise haftanın son işlem gününde de sürdü. Bunun yanında Avrupa kıtasında tabi ki en dikkat çeken gündem başlığı ECB’nin toplantısı idi.

Avrupa Merkez Bankası beklendiği gibi, Haziran ayındaki önemli adımları sonrasında bu kez para politikasında herhangi bir değişikliğe gitmedi. Ancak ECB Başkanı’nın bazı söylemleri oldukça dikkat çekti. Varlığa dayalı menkul kıymet alımlarına yönelik çalışmalarını yoğunlaştırdıklarının altını çizen Draghi, TLTRO (Hedefe Yönelik Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) programları ile yapılan fonlamanın 1 trilyon Euro’ya çıkabileceğini ifade etti. Daha önce ise LTRO’lar ile 400 milyar Euro’luk bir fonlama yapılacağı duyuruluştu. Ayrıca TLTRO’ların sayısını da 6 olarak belirtilirken, yapılacak operasyonların detayları ECB’nin internet sitesi üzerinden duyuruldu. Diğer taraftan ECB’nin 2015 Ocak ayından itibaren toplantı sıklığını azaltacağı ve 6 haftada bir toplantı yapacağını duyurması da dikkat çeken noktalar arasında yer aldı. Banka, toplantının tutanaklarını da bu tarihten itibaren yayınlamaya başlayacak. Draghi’nin açıklamaları sonrasında, zaten ABD verileri ile gerilemiş olan Euro, kayıplarını bir miktar daha genişletti. Başkan’ın genişlemeci para politikalarını savunan ifadeleri, kıtanın ortak para biriminin düşüşlerine tutunmasında rol oynadı.

Türkiye tarafına döndüğümüzde, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak resmen açıklanması ve beklendiği kadar düşmeyen enflasyon rakamlarının öne çıkan başlıklar olduğu görülüyor. Dünya piyasalarının da yakından takip ettiği jeopolitik risklere ilişkin gelişmeler Irak tarafında bu hafta bir miktar gevşedi diyebiliriz. Rehine olarak tutulan Türk tır şoförleri Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından serbest bırakılırken, Ukrayna tarafında bu hafta sona eren ateşkes ile çatışmaların arttığı görüldü.

ABD cephesi ise bu hafta 4 günlük bir işlem dönemi yaşarken, ülkeden hafta başından itibaren önem derecesi yüksek ve dikkat çekici makro-ekonomik göstergeler yayınlandı. Hafta ortasında açıklanan ve güçlü gelen ADP özel sektör istihdamına yönelik veri sonrasında FED Başkanı Yellen’ın konuşması piyasaların gündeminde yer aldı. Yellen, genişlemeci para politikaları tarafına ağırlık veren konuşmaları yine öne çıkarken, Başkan’dan finansal istikrara yönelik açıklamalar izlendi. Cuma günkü resmi tatil nedeni ile bu hafta Perşembe günü yayınlanan istihdam raporu ise piyasalara damgasını vuran ana başlık olarak kayıtlara geçti.

Haziran ayında 214 bin Amerikalının tarım sanayi dışındaki sektörlerde iş bulmuş olması beklenirken, yayınlanan rakamın 288 bine işaret etmesi haftanın en önemli ayrıntısı olarak değerlendirilebilir. Mayıs ayı için açıklanan daha önceki veri ise 217 binden 224 bine revize edilirken, ABD’nin istihdam piyasasına ilişkin olumlu sinyaller verdi. Değişiklik göstermemesi beklenen işsizlik oranı ise %6.1 ile, ABD’de Eylül 2008 rakamlarına geri dönüldüğüne işaret etti ve güçlü verilere bir yenisini daha ekledi. Rakamların yayınlamasının ardından, FED’in bu olumlu veriler karşısında daha yakın bir tarihte faiz artışına gidebileceği endişeleri ile Dolar’da yükselişler izlendi. ABD para birimindeki yukarı yönlü bu hareket ile birçok finansal araç, parite ve emtia fiyatları yön buldu.

Yukarıdaki başlıklar şeklinde özetleyebileceğimiz geride kalan hafta sonrasında Temmuz ayının ikinci haftasında piyasaları yine önemli haberlerin beklediğini ifade edebiliriz. Asya’dan ABD ve Avrupa ekonomileri için yayınlanacak makro-ekonomik göstergeler ve politika yapıcılardan gelecek açıklamalar, jeopolitik risklere ilişkin gelişmeler ile birlikte piyasaların gündeminde yer alacak.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – Alman Sanayi Üretimi; Euro Bölgesi’nin dinamosu olan Almanya için açıklanacak aylık bazdaki sanayi üretimi verisi, Avrupa kıtası genelindeki zayıf ekonomik aktivitelerin gölgesinde açıklanacak. Ayrıca Euro Bölgesi ekonomisinde Ukrayna tarafındaki istikrarsızlığın belirsizlikleri artırması nedeni ile Alman ekonomisinin de son aylarda zarar gördüğü düşünülüyor. Ancak ülkenin güçlü ekonomik duruşu konusunda çok fazla şüphe olmadığını belirtmekte fayda var. Son iki aydır tahminlerin altında kalan Alman sanayi üretimi, Nisan ayında %0.2 ile beklentilerin altında bir artışa işaret etmişti. Mayıs ayına ilişkin açıklanacak verinin %0.3 olan öngörü rakamından farklı gerçekleşmesi, kıtanın ortak para birimi olan Euro’da fiyat değişimlerinin görülmesine neden olabilir.

Kanada – Ivey PMI; Richard Ivey School of Business tarafından hazırlanan ve Kanada ekonomisine yönelik doğru bilgiler verdiği düşünülen söz konusu gösterge Ivey PMI olarak bilinmektedir. Ülke genelinde seçilen bölge ve sektörlerdeki satın alma yöneticilerine yapılan anketler sonucu oluşturulan endeks, Mayıs’ta, 4 ay sonra yeninden 50’nin altına gerileyerek olumsuz bir tablo çizdi. Rakam son 4 aydır da beklentilerin altında gerçekleşiyor. Kanada’nın yapı izinleri göstergesi ile aynı anda açıklanacak olan Ivey PMI verisini söz konusu rakam ile birlikte değerlendirmekte fayda var. Datanın 51.3 olan tahminin altında kalması Kanada Doları’nda kayıpların görülmesine yol açabilecekken, beklentilerin üzerinde bir Ivey PMI göstergesi ülkenin para biriminde yükselişlere destek verebilir.

Yeni Zelanda – NZIER İşletme Güveni; Haftanın ikinci gününün ilk işlem saatlerinde açıklanacak New Zealand Institute of Economic Research (NZIER) tarafından hazırlanan işletme güveni verisi, Yeni Zelanda ekonomisine ilişkin yakından takip edilen rakamlar arasında yer almaktadır. Yaklaşık 2500 işletmeye, ekonomik görünüm hakkında sorulan sorular sonucu oluşturulan veri, çeyreklik bazda açıklanacak ve yılın ikinci üç aylık döneminin geride kalması ile ekonomik gidişat hakkında bilgiler verecek. Son çeyrekte 52 seviyesinde kalarak değişmeyen işletme güveni verisi, Yeni Zelanda Doları’nda fiyatlamaların yapılmasına yol açabilir.

Avustralya – NAB İşletme Güveni; Yeni Zelanda’dan sonra aynı gün içerisinde işletme güveni verisi, bu kez National Australia Bank (NAB) tarafından Avustralya için açıklanacak. Aylık bazda bilgiler veren söz konusu gösterge, son üç aydır yükselişe işaret ediyor ve son olarak Mayıs ayında 7 seviyesinde gerçekleşerek Şubat’taki rakama kadar yükseldi. NAB işletme güveni göstergesi Avustralya’nın finansal araç fiyatları üzerinde etkili olabileceği için yatırımcıların gündemindeki veriler arasında yer alacak.

Türkiye – Sanayi Üretimi; Nisan ayında, geride kalan yılın aynı dönemine göre %4.6 artış kaydeden sanayi üretimi beklentilerin üzerinde bir yükselişe işaret etmişti. Bu rakam ile artış hızını yükselttiği görülen endüstriyel üretim verisinin açıklanması ile BIST-100 endeksi ve Türk Lirası’nda değişiklikler görülebileceği için, söz konusu data iç piyasalarda takip edilecek göstergeler arasında öne çıkıyor.

İngiltere – İmalat Üretimi; İngiltere’de toplam sanayi üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturan imalat üretimi, ada ülkesinde ekonominin nabzını tutmak için izlenen önemli bir makro gösterge olarak kabul ediliyor. Son 8 aydır üst üste yükselişe işaret eden imalat üretimi verisi Nisan ayında da %0.4 ile artış göstermişti. Mayıs’ta ise %0.5’lik bir artış gerçekleşmesi bekleniyor. Sanayi üretimi verisi ile aynı anda açıklanacak datayı, bu veri ile birlikte değerlendirmek daha faydalı olacaktır. İmalat üretiminin tahminin altında kalması Sterlin’de kayıplar görülmesine neden olabilecekken, öngörülenden daha büyük bir yükseliş okunması, ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketlere destek verebilir.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Çarşamba sabahı dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin için açıklanacak enflasyon oranı, ülkedeki ekonomik aktivitelerin canlılığına ilişkin bir gösterge olarak piyasalarda etkili olabilir. Çin ekonomisindeki gelişmeler, global ekonomik büyüme için son derece önemli olduğu için, söz konusu makro-ekonomik veri de piyasaların risk algısına yön verebilir. Mayıs ayında %2.5 ile son 4 ayın en yüksek seviyesine çıkan CPI verisinin Haziran’da ise %2.4 ile büyük bir değişiklik gerçekleştirmesi beklenmiyor. Rakamın tahmin edilenden farklı açıklanması, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin para birimlerinin yanında, gelişmekte olan ülke varlıklarında da sert hareketlere neden olabilir.

ABD – FOMC Toplantı Tutanakları; Haftanın en dikkat çekici gelişmeleri arasında yer alan Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) son toplantısının yayınlanacak tutanakları, küresel piyasalar tarafından büyük bir dikkatle izlenecek. ABD Merkez Bankası (FED) 18 Haziran’da tamamlanan toplantısı sonrasında beklendiği gibi politika faiz oranını değiştirmezken, aylık tahvil alımlarını da 10 milyar Dolar azaltmıştı. Yapılan açıklamada ABD ekonomisindeki ılımlı gidişata vurgu yapılırken, konut piyasasındaki karışık görünümün altı çizilmişti. FED ayrıca ilgili toplantıda ekonomik projeksiyonlarını güncelleyerek, 2014 işsizlik oranı tahminlerini aşağı yönlü revize etmişti. FOMC toplantısının ardından bir konuşma yapan FED Başkanı Janet Yellen’ın faizlerin düşük kalmaya devam etmesi gerektiği yönündeki ifadeleri, dikkat çeken başlıklar arasında yer almıştı. Yayınlanacak tutanakların satır aralarında yatırımcılar daha çok, FOMC üyelerinin ABD ekonomisine ilişkin görüşlerini ve ilk faiz artırımının zamanına ilişkin ipuçlarını arayacaklar. Tutanaklardan, piyasa beklentilerinin aksine bir sonuç çıkacağı düşünülmese de, FED’in daha ne kadar genişlemeci para politikalarında kalabileceğine ilişkin değerlendirmeler Dolar başta olmak üzere birçok finansal araçta sert hareketlerin görülmesine neden olabilir.

Japonya – Çekirdek Makine Siparişleri; Nisan ayında satış vergisinin artırılması ile 1992 yılından bu yana ilk kez vergi oranında bir yükseliş gören Japonya halkı için, hükümetin bu adımının ekonomik aktiviteler üzerindeki etkisi, hissedilir bir derecede oldu. Birçok ekonomik göstergede de söz konusu vergi artışının sonuçları görüldü. Bunlar arasında, üçüncül sanayi aktivitesi ile birlikte Perşembe sabahı açıklanması beklenen çekirdek sanayi siparişleri verisinin de bulunduğu ifade edilebilir. Satış vergisinin Nisan 2014’de artırılacağı bilgisi Japon hükümeti tarafından önceden duyurulmuştu. Bu paralelde Mart ayında çekirdek makine siparişleri önceki aya göre %19.1 oranında artış gösterdi. Vergi artışının devreye girdiği Nisan ayı için açıklanan veride ise bu oran yerini %9.1’lik düşüşe bıraktı. Mayıs ayında ise %0.9’luk bir artışa işaret etmesi beklenen verinin piyasalara olan etkisini, aynı anda açıklanacak olan üçüncül sanayi aktivitesi verisi ile birlikte değerlendirmek faydalı olacaktır. Çekirdek sanayi siparişlerinin beklentinin üzerinde bir artış kaydetmesi ülkenin borsalarında ve para biriminde fiyat değişimleri gözlemlenmesine yol açabilir.

Avustralya – İstihdam Değişimi; Avustralya Merkez Bankası (RBA) ve Banka’nın Başkanı Stevens’ın açıklamaları, geride kalan hafta ülkenin para biriminde sert harekelerin görülmesine neden olmuştu. ABD’den gelen istihdam verileri de Avustralya Doları’nın, ABD’nin para birimi karşısındaki değişimlerinde öne çıkan başlıklar arasında yer aldı. Perşembe sabahı açıklanacak olan kıta ülkesinin istihdam verileri ise, RBA’ya ilişkin beklentilerin şekillenmesine zemin oluşturabileceği için bu hafta büyük bir dikkatle izlenecek. İstihdam değişimi ve işsizlik oranı verilerinin aynı anda açıklanacak olması nedeni ile her iki rakamın piyasaya olan etkisini birlikte değerlendirmekte fayda var ancak, genel olarak istihdam değişikliği verisinin beklenti datasından farklı gerçekleşmesi halinde bu göstergenin ülkenin para biriminde daha net hareketlere neden olduğu ifade edilebilir. Mayıs ayında Avustralya ekonominde 4.8 bin kişilik istihdam kaybı olduğunu gösteren verinin ardından Haziran’da 12.3 bin Avustralyalının iş bulmuş olması bekleniyor. İki aydır %5.9’a yükselmesi beklenmesine rağmen %5.8’de kalan işsizlik oranının ise yine %5.9’a çıkacağı düşünülüyor.

Çin – Ticaret Dengesi; Asya’nın en büyük ekonomisi, açıklanan rakamlara göre son üç aydır ticaret fazlası verirken, Mart ayında başlayan seri ile söz konusu fazlanın giderek arttığı ve yine son üç aydır da beklentileri aştığı görülüyor. Mayıs ayında Çin’in ihracatı %7 artarken, ithalat ise yükseliş beklentilerinin aksine %1.6 düşüş gösterdi. Haziran ayına ilişkin beklentilere baktığımızda ülkenin 37.9 milyar Dolar dış ticaret fazlası vermiş olmasının tahmin edildiğini görüyoruz. Yayınlanacak rakamlar (ithalat ve ihracat değişim oranları dahil) piyasalarda global ekonomiye ilişkin beklentilerin yön bulmasını sağlayabileceği için etkili olabilir. Özellikle, önemli ticaret ortakları olduğu için Avustralya ve Yeni Zelanda’nın finansal araçları Çin verileri ile fiyat değişimlerine maruz kalabilir.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantısı; Son haftalarda göstermiş olduğu yükselişler ile dikkat çeken Sterlin’de sert hareketler oluşmasına neden olabilecek İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) toplantısından çıkacak sonuçlar, küresel piyasalar tarafından dikkatle takip edilecek. Banka’nın %0.50 olan politika faiz oranında ve 375 milyar Sterlin tutarındaki toplam parasal genişleme miktarında herhangi bir değişiklik yapması beklenmiyor.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 315 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentiye yakın açıklanmıştı. 5 Temmuz ile biten haftada ise 316 bin Amerikalının işsizlik sigortasına başvurmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Kanada – İstihdam Değişimi; Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) para politikasında yapabileceği değişiklerde etkili bir gösterge olarak dikkate alınan istihdam değişimi ve işsizlik oranı verileri, ülkenin para birimi değerindeki olası değişiklikler için yakından takip edilmektedir. Son 5 aydır ya %6.9 ya da %7.0 olarak gerçekleşen işsizlik oranının yanında, istikrarlı bir istihdam artışına işaret etmekten uzak görünen istihdam değişimi verisi aynı anada açıklanacağı için, her iki ekonomik göstergeyi de birlikte değerlendirmek, Kanada Doları’ndaki değişiklikleri anlayabilmek adına daha faydalı olacaktır. Ancak, 26.2 bin olarak açıklanması beklenen istihdam değişimi verisinin, Kanada’nın finansal araçları üzerinde daha fazla etki yapma ihtimali bir miktar daha yüksek olabilir. İşsizlik oranına ilişkin beklenti ise %7.0 ile bir değişiklik gerçekleşmemesi yönünde.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 4 Temmuz 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Bu hafta gerek ABD’den gerekse Avrupa’dan gelen kritik makro-ekonomik verilerin sonucuna baktığımızda paritenin aşağı yönlü baskısını kısmen de olsa devam ettirdiğini görmekteyiz. 1,3700 seviyesini geçemeyerek aşağı yönlü baskısını sürdüren EURUSD paritesi olumlu gelen Tarım Dışı İstihdam verisi ile birlikte aynı zaman diliminde gerçekleştirdiği konuşması ile paritenin düşüşünü destekleyen başkan Draghi, EURUSD paritesinin 1,3595 seviyesini test etmesine katkı sağladı.

Peki, bundan sonraki süreçte EURUSD paritesinde teknik anlamda beklentimiz ne olmalıdır? Burada günlük ve haftalık grafikte yeni kararlar alabilmemiz için önemle takip edilmelidir.

Kısa vadeli olarak günlük grafiğimizi incelediğimizde 150 günlük basit hareketli ortalama altında günlük kapanışlarına devam ettiğini görmekteyiz. Bu ortalama şu sıralar 1,3710 seviyesinden geçmektedir. Paritenin bu ortalama altında günlük kapanışına devam ettiği müddetçe satış baskısı etkisini hissettirmek isteyebilir. Bu da 1,3500 seviyesinin yeniden test edilme ihtimalini güçlendirmektedir.

“1 no’lu grafik eklenecek”

Orta vadeli olarak haftalık grafiği incelediğimizde gerek 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 1,3415 gerekse mevcut yükseliş kanalının alt noktası olan 1,3500 seviyesi, EURUSD paritesinin yükselişlerine devam edebilmesi için kritik seviyeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda da özellikle satıcılı seyrin orta vadeli de devam edebilmesi için yükseliş trendinin sonlanması gerekmektedir. Bu da belirlediğimiz seviyeler altında işlemler görmesi anlamına gelmektedir. Aksi takdirde orta vadeli yeniden yükselişler etkisini gösterebilir ve bu tutum 150 günlük basit hareketli ortalama olan 1,3710 seviyesine tekrardan yaklaşmamıza neden olabilir. 150 günlük basit hareketli ortalama üzerinde yapılacak günlük kapanış ise mevcut orta vadeli yükseliş trendinin güçlenmesine katkı sağlayabilir.

Destek; 1,3582-1,3500-1,3415
Direnç; 1,3710-1,3800-1,3920

GBP/USD ANALİZİ

Uzun bir süredir GBPUSD paritesi ile ilgili 1,7050 seviyesinin önemini sizlerle paylaşmıştık. Bu seviye Ekim 2008 tarihinden itibaren geçilemeyen uzun vadeli ayı piyasası için kritik bir seviye olarak analizlerimizde paylaşmıştık. GBPUSD paritesi aylık kapanışını 1,7050 seviyesi üzerinde gerçekleştirerek ayı piyasası için üzücü, boğa piyasası için sevindirici bir haber verdi. GBPUSD paritesi sevinen boğalar eşliğinde bu hafta 1,7178 seviyesine kadar yükseldi. GBPUSD paritesinde son zamanlarda yaşanılan bu hareketler bundan sonraki süreçte 1,75 ve 1,80 gibi seviyelerini uzun vadeli telaffuz etmemize neden olabilir.

“2 no’lu grafik eklenecek”

Peki, Benim 1,6700’de, 1,6800’de 1,6900’da 1,7000’de satış pozisyonlarım var. Ben ne yapmalıyım?

Uzun vadeli olarak boğa piyasası için yaşanılan sevindirici gelişmeler sonrasında sermayeleri içerisinde yer alan satış pozisyonlarının da yatırımcı stratejilerinde büyük bir sorun teşkil ettiğini ifade edebiliriz. Bu bağlamda da özellikle satıcıların ilgili pozisyonlarda alacağı stratejik kararlar önemlidir. Bu bağlamda da GBPUSD paritesini biraz daha ayrıntılı, kısa ve orta vadeli olarak incelemek önemlidir.

Orta vadeli olarak GBPUSD paritesini incelediğimizde mevcut yükseliş trendini en net bir şekilde destekleyen gösterge olarak 89 günlük basit hareketli ortalama karşımıza çıkmaktadır. Özellikle de 12 Kasım 2013 tarihinden itibaren net bir şekilde trend görevi gören bu ortalama aynı zamanda da yükseliş trendinde kanalın alt noktası olarak belirlenmiştir. Bu ortalama şuanda 1,6805 olarak belirlenmiştir. Yani, orta vadeli olarak GBPUSD paritesinin 89 günlük basit hareketli ortalama üzerinde hareketlerini sürdürmesi durumunda yükseliş baskısının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz.

Peki, 89 günlük basit hareketli ortalamaya doğru tepki satışları oluşur mu?

Bu sorunun cevabını da kısa vadeli olarak sizlerle paylaşabiliriz. GBPUSD paritesini yine günlük grafikte değerlendirdiğimizde bu hafta 1,7178 seviyesine kadar yükseldiğini ancak daha fazla yukarı yönlü atağına devam ettiremediğini gözlemledik. Bu bağlamda da GBPUSD paritesinde tepki satışlarının devamı için bu haftanın zirve noktası olan 1,7178 direncinin altında kalması gerekmektedir. Bu tutum GBPUSD paritesinde tepki satışı oluşacak mı sorusunu sormamız için yeterlidir. Düşüşlerin devam edebilmesi içinse 1,7095 desteğinin aşağı yönlü kırılması gerekmektedir. Ancak bu şart sağlanırsa tepki satışları düşüncesi güçlenebilir ve 89 günlük basit hareketli ortalamaya doğru hareketler gözlemlenebilir.

Bu bağlamda da bu hafta 1,7178 ve 1,7095 seviyeleri dikkatle takip edilmelidir.

Destek; 1,7095-1,7015-1,6918
Direnç; 1,7178-1,7250-1,7315

USD/TRY ANALİZİ

Beklenenden yüksek gelen enflasyon, beklenenden güçlü açıklanan ABD istihdam verileri USDTRY’de yaklaşık 15 gündür devam eden 2.12-2.15 bandı dışına çıkılmasını sağlayamadı.

Haziran ayında gerilese de beklenenden hızlı düşmeyen enflasyon bir sonraki Merkez Bankası toplantında faiz indirim beklentisini törpüledi ama söndüremedi. Çünkü Fed-Avrupa Merkez Bankası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na 50 baz puanlık bir indirim alanı bırakıyor. Normal koşullarda faiz indirimi paritede yükseliş getirebilirdi fakat şu ana kadar likidite-sermaye akımları-gelişen ülke piyasa fırsatları TL’yi çok da zayıflatmadı.

2.12-2.15 bandı içinde hareket devam ediyor. 2.1525 seviyesini ilk güçlü direnç olarak görüyoruz. Bu seviye aşılırsa yükselişin devamı durumunda 2,1720 seviyesi bir sonraki direnç bölgesi. 2.1152 seviyesi kısa vadeli destek bölgesi. 2.1152 seviyesi altında günlük kapanışların yaşanması durumunda 200 günlük basit hareketli ortalamanın da geçtiği 2,1060 seviyesi destek olabilir.

Destek: 2,1152-2,1060-2,0660
Direnç: 2,1525-2,1720-2,2430

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinde geride bıraktığımız haftada gerçekleşen hareketleri incelediğimizde, genel anlamda ABD Tarım Dışı İstihdam Değişimi ve Çin İmalat PMI verilerinin etkili olduğunu ifade edebiliriz. ABD’de istihdamın Haziran ayında beklenenin üzerinde güçlü bir görünüm sergilediğini, Çin’de ise İmalat PMI’ın yeni yılın en yüksek seviyesine ulaştığını gördük. Bu gelişmelerle birlikte özellikle Dolar endeksindeki yükselişin de etkisiyle birlikte, USD/JPY paritesi de son 1 ayın en sert yükselişini yaşamış oldu.

Teknik olarak incelediğimizde, 21 Ekim 2012 haftasından bu yana pariteyi destekleyen 50 haftalık basit hareketli ortalamanın güncelliğini koruduğunu görüyoruz. Hareketli ortalamanın da içinde bulunduğu 100,75 – 101,20 bandı, yaklaşık 7,5 aydır düşüşleri sınırlandırıcı etkisini sürdürmektedir. Parite bu bandın üzerinde kaldığı müddetçe, alım yönlü baskıların ön plana çıkması beklenebilir. Yükselişlerde 102,80 seviyesi önemli bir seviye olarak karşımıza çıkıyor. Bu seviyenin geçilmesi, düşüş eğimini devre dışında bırakarak alımların netleşmesini sağlayabilir.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, 102,80 seviyesinden gerçekleşebilecek geri dönüşler veya bandın alt noktası olan 100,75 altında gerçekleşebilecek günlük kapanışlar takip edilmelidir. 102,80’den dönüşler kanal hareketinin çalışmasıyla birlikte 101,20’nin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Ancak düşüşlerden etkin bir çaba bekleyebilmek için, 100,75’in altındaki en az 2 gün üst üste günlük kapanışın gerçekleşmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Destek: 101,20 – 100,75 – 99,95
Direnç: 102,80 – 103,40 – 104,10

EUR/JPY ANALİZİ

Haftaya yükselişle başlayan EUR/JPY paritesinin, Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi’nin konuşmasıyla birlikte düşüşe geçtiğini gördük. Özellikle haftanın son işlem gününde de destek bulan düşüşle birlikte, haftanın sınırlı alımlarla da olsa yükselişle kapandığını söyleyebiliriz.

Teknik olarak incelediğimizde, yükseliş kanalı içerisinde süren hareketin İchimoku bulutunun üst sınırı olan 137,68’le desteklendiğini görüyoruz. Parite bu seviye üzerinde kaldığı müddetçe, alım yönlü baskıların ön planda olması beklenebilir. Yükselişlerde 7 haftanın zirvesi olan 140,08 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviyenin geçilmesi alımlara netlik kazandırabilir.

Paritede düşüş yönlü beklentiler için 137,68 ve 140,08’in oluşturduğu bandın takibi önemlidir. 140,08’in geçilememesi, bant hareketinin sürmesini sağlayabilecek ve 137,68 seviyesini hedefleyebilecek tepki satışlarını devreye sokabilir. Kanalın alt bölgelerini hedefleyebilecek kalıcılıkta düşüş beklentileri için ise, 137,68 seviyesinin kırılması gerekmektedir.

Destek: 137,68 – 136,20 – 135,40
Direnç: 139,27 – 140,08 – 140,94

HAM PETROL ANALİZİ

Ham petrol fiyatında jeopolitik gelişmelerin küresel arzı etkileyeceğine yönelik endişelerin azalmasıyla beraber, düşüşlerin ikinci haftada da etkili olduğunu gördük. Irak gündeminde yeni gelişmelerin oluşmaması, öte yandan Libya’da isyancıların elindeki iki limanın petrol sevkiyatına hazır olacağının duyurulması ile birlikte fiyat üzerinde baskıların oluştuğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki hafta, Irak gündemiyle başlayan yükselişin tüm kazançlarını geri verip vermeyeceği konusundaki soruları yanıtlaması olasıdır. Bu nedenle jeopolitik gelişmeler ve her hafta olduğu gibi ABD ham petrol stok değişimi verisinin takip edilmesi önemlidir.

Teknik olarak incelediğimizde, 200 haftalık simple (basit) hareketli ortalama (95,00) ile desteklenmekte olaan yükseliş hareketi ve bu hareket içerisinde yeşille belirttiğimiz kanalın güncelliğini koruduğunu görmekteyiz. Düşüşlerde 102,65 seviyesi kanalın alt noktası olmasının yanında, Irak gündeminin fiyatları etkilemeye başladığı bölge olması nedeniyle de kritik bir seviyedir. Satış baskıları, kanalın kırılması ile netlik kazanabilir. Ancak bu yükseliş trendinin bittiği anlamına gelmemelidir. Düşüşlerin, kırmızı renkli kanalın alt noktası olan 95,00 seviyesi kırılana kadar tepki satışı olduğu unutulmamalıdır.

Ham petrolde yükseliş yönlü beklenti oluşturulabilmesi için yeşil renkli kanalın alt noktası olan 102,65’in takibi önemlidir. Bu seviyenin kırılamaması, kanalın aktif olmasını sağlayacak alımları devreye sokabilir. Yükselişlerde 105,10 kontrol noktasını oluşturmakla birlikte, geçilmesi durumunda 15 Eylül 2013 haftasının zirvesi olan 108,15’e doğru fiyatlamalar gerçekleşebilir.

Destek: 102,65 – 101,40 – 100,40
Direnç: 105,10 – 106,41 – 108,15

ALTIN ANALİZİ

Geçen hafta yaşanan 1275 seviyesinden 1320 seviyesine sert yükselişin sindirildiği bir haftayı geride bıraktık. Hafta içinde 1331 seviyesindeki direnç test edilse de aşılamadı.

Büyük dünya borsa endeksleri yeni rekorlara koşarken altı fiyatının 1320 dolar civarında tutunması yükseliş bekleyenler için iyi haber. Altındaki 1320 dolar civarında tutunmanın en büyük desteği ABD için yavaş yavaş yükselen enflasyon gerçeği ve şimdilik FED’in faiz artırmak için aceleci olmayacağı beklentisi.

Altın için ilk direnç 1331 dolar seviyesinde. Bu seviye aşılır ve günlük kapanışlar 1331 dolar seviyesi üzerinde oluşmaya başlarsa bir sonraki hedef 1360 dolar seviyesi olabilir. Arada 1350 dolar direncini de unutmamak gerek. Geri çekilmelerde ilk destek 1305 dolar seviyesinde. Bu seviye altında 50 ve 200 günlük basit hareketli ortalamaların geçtiği 1286 dolar seviyesini de destek olarak kabul ediyoruz. Ayrıca gün sonu kapanış olarak 1286 seviyesi altına iniliyorsa yükseliş beklentileri sorgulanacaktır. Yükselişin devamı için 1286 seviyesi üzerinde kapanışlar devam etmeli. 1275 seviyesi son yükseliş hareketinin hız kazandığı nokta. Bu seviyeyi kısa vadeli güçlü destek olarak kabul edebiliriz.

Destek: 1305-1286-1275
Direnç: 1331-1350-1360

DAX30 ANALİZ

3 Haziran 2013 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve her fırsatta yaşanılacak olası geri çekilmelerin uzun vadeli olarak alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz Dax30 endeksi bu hafta 9800 seviyesinden almış olduğu güç ile son zamanların tepe noktası 10055 seviyesine yaklaştı ancak bu bariyeri geçemedi. Haftanın son işlem gününde de şu sıralar 10027 seviyesinde seyrini sürdürmektedir.

40 haftalık basit hareketli ortalama, endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 9435 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 9435 destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe Dax30 endeksi son günlerin zirve noktası olan 10055 seviyesini geçmek isteyebilir.

Kısa vadeli olarak Dax30 endeksini incelediğimizde ise 10055 direncinin önemli olduğunu ifade edebiliriz. Yükselişlerin devam edebilmesi için geçilmesi gerekilen bu bariyer altında kaldığımız müddetçe tepki satışı düşüncesi gündemimizde devam edebilir. Bu düşünce ile de bu haftanın dip noktası 9805 destek noktasının hedeflenmek isteyeceğini ifade edebiliriz. 10055 bariyerini geçmesi durumunda ise Dax30 endeksi yeni zirve noktalarına doğru adım atmak isteyebilir ve bu tutum endeks için yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 10500 seviyesini telaffuz edebilme imkânına sahip olabiliriz.

Destek: 9940-9805-9665
Direnç: 10055-10180-10310

S&P500 ANALİZ

11 Kasım 2012 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve yaşanılacak olası geri çekilmelerin uzun vadeli alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz S&P500 endeksi, bu hafta 1955 seviyesi üzerinde hareketlerine devam ederek zirve seviyesini yenilemiş oldu ve endeks için tarihi zirve 1978 olarak belirlenmiştir.

Geçen haftaki analizimizde 1955 seviyesinin üzerinde kalıcı bir şekilde kalması durumunda ise yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 1980 seviyesi hedeflenmek istenebilir açıklamasını gerçekleştirmiştik. Endeks beklentimiz doğrultusunda yukarı yönlü çıkışlarını 1980 seviyesine kadar devam ettirdi.

34 haftalık basit hareketli ortalama, endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 1853 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 1853 destek noktası üzerinde yeni rekor seviyelerinin test edilme potansiyeli güçlü olduğunu ifade edebiliriz.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise son haftaların en önemli destek noktası olarak ifade edebileceğimiz 1950 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye üzerinde kaldığımız müddetçe kısa vadeli yukarı yönlü hareketlerin devam etme ihtimali güçlüdür ve bu tutum endeksin 1980 seviyesini geçmesine katkı sağlayabilir. 1980 seviyesinin üzerinde kalıcı bir şekilde kalması durumunda ise yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 2002 seviyesi hedeflenmek istenebilir. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 1950 desteğinin aşağı yönlü kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 1920 ve 1895 seviyeleri gündeme gelebilir.

Destek: 1950-1920-1895
Direnç: 1980-2002-2020

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN – “ USDTRY ve Altın Analizi”

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ” USDJPY, EURJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

ücretsiz üye olun

1069 kere okundu

Faruk Şener ile Bayi Yönetiminde Sık Sorulan Sorular

Faruk ŞENER ile
Bayi Yönetiminde Sık Sorulan Sorular

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz