26 - 30 Mayıs 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Geride kalan haftaya sakin bir görünüm ile başlayan küresel piyasalar, haftanın ilerleyen günlerinde ise gerek merkez bankalarından gelen açıklamalar, gerekse makro-ekonomik göstergeler ile yön aradı. Zaman zaman siyasi risklerin yine gündeme geldiği görülse de, genel anlamda ekonomik faktörlerin varlık fiyatları üzerinde etkili olduğu bir 5 günlük işlem dönemi geride kaldı.

19 Mayıs tatili nedeni ile haftaya bir gün geç başlayan yurtiçi piyasalarda dikkatlerin ağırlıklı olarak Merkez Bankası’ndan gelecek açıklamalar üzerinde yoğunlaştığını ifade edebiliriz. Değişiklik yapılmayacağı yönündeki beklentilerin aksine, TCMB politika faiz oranını 50 baz puan indirerek %9.50’ye çekerken, azalan küresel belirsizlikler ve risk primlerini, alınan kararın gerekçesi olarak gösterdi. Bu adım sonrasında BIST endeksi Perşembe gününü %2’nin üzerinde yükseliş ile tamamalarken, Türk Lirası’nda önce kayıplar, sonrasında ise değer kazanımları izlendi. Banka’nın para politikası tarafındaki sıkı duruşunu sürdüreceği yönündeki ifadeleri bu hareketlerde etkili oldu.

Yurtdışı piyasalarda ise merkez bankalarından gelen haberlerin gündemi daha çok meşgul ettiğini ifade edebiliriz. Ukrayna’nın yanında, Tayland ve Endonezya’ya ilişkin gelişmeler ise geride kalan hafta içerisinde merkez bankalarının gölgesinde kaldı. Çarşamba sabahı tamamlanan toplantısından sonra yaptığı açıklamada Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) para politikasında herhangi bir değişikliğe gitmediği görülürken, Banka’nın Başkanı Kuroda’da yeni ifadeler kullanmadı. Bu paralelde Yen’de önce değer kazanımları görülürken, daha sonra ise artan risk iştahı ile birlikte ülkenin para biriminde kayıplar izlendi. Aynı gün toplantı tutanakları yayınlanan İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) ise erken bir faiz artırımından uzak durmak istediğinin görülmesi ve tahminlerin çok üzerinde gelen perakende satış rakamları Sterlin’de yükselişleri destekledi. Çarşamba akşamı ise gözler, ABD Merkez Bankası’nın (FED) Nisan ayındaki Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının yayınlanan tutanaklarına çevrildi. FED’in enflasyon endişeleri taşımadığı görülürken, faiz artırımının tartışılmasının, aksiyon alınacağı anlamına gelmediği yönündeki ifadeler piyasalara olumlu yansıdı. Hafta boyunca ise, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Haziran ayı başındaki toplantısında para politikasını genişleteceği yönündeki spekülasyonun etkili olduğu görüldü. Bu beklentiler Euro üzerinde baskı yaparken, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Jens Weidmann’ın konuya ilişkin değerlendirmeleri de basında yer aldı. Kıtanın orak para biriminde Weidmann’ın açıklamaları ve ekonomik veriler etkili oldu.

Merkez bankalarından gelen bu haber maratonunun ardından Çin’in beklentilerin üzerinde gerçekleşen imalat PMI verisi iyimserliğin artmasına destek olurken, ABD’den de aynı takamın tahminleri aşması, piyasaların yeniden olumlu düşünceler taşımayı değerlendirmesine katkı sağladı.

Yeni haftaya geçerken piyasalarda öncelikle hafta sonu tamamlanacak Avrupa Parlamentosu seçimleri ve Pazar günü yapılması planlanan Ukrayna Başbakanlık seçimi izlenecek. Pazartesi günü ABD ve İngiltere piyasaları kapalı olacakken, İsviçre, Fransa ve Almanya ise Perşembe günü tatil olacak. Bunun dışında Asya’dan ABD’ye kadar, yine önem derecesi yüksek ekonomik veriler yatırımcıların merceği altında yer alacak.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşması; Piyasalar yeni haftaya başlamadan önce Pazar günü, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin Portekiz’deki konuşmasında yoğunlaşacak. “Değişen Finansal Görünümde Merkez Bankacılığı” başlığı altında ECB’nin düzenlediği bir forumda konuşacak olan Draghi’nin sözleri, Euro’nun gelecek değeri açısından dikkatle takip edilecek. Draghi’nin güncel para politikalarından bahsetmesi halinde piyasalarda çok sert hareketler görülebilir. Başkan’ın, 5 Haziran’daki ECB’nin toplantısında alınacak kararlara ilişkin ipuçları vermesi beklentilerin fiyatlanmasını sağlayabileceği için, haftanın en önemli gelişmeleri arasında değerlendirilebilir. Draghi’nin Pazartesi ve Salı günleri de yine söz konusu forumda konuşmalar yapması bekleniyor.

Türkiye – Tüketici Güveni; Geride kalan ay 78.5 ile yaklaşık son bir buçuk yılın en yüksek seviyesine çıkan tüketici güveni verisi, haftanın ikinci gününde yurtiçi piyasaların takip edeceği datalar arasında yer alıyor. Rakamın yükselişini sürdürmesi ya da düşüşe geçmesi, ileriye yönelik beklentileri ve TRY varlıklarını etkileyebileceği için, söz konusu gösterge yatırımcıların takibinde olacak.

ABD – Dayanıklı Mal Siparişleri; Son iki aydır güçlü bir artış ortaya koyan ABD’nin dayanıklı mal siparişleri verisi, dünyanın en büyük ekonomisindeki aktivitelerin canlılığını görebilmek adına yakından izlenen rakamlar arasında yer almaktadır. Taşımacılık hariç tutularak hesaplanan çekirdek dayanıklı mal siparişleri ise geride kalan ay için %2 ile yine olumlu bir tablo çizmişti. Ocak ve Şubat aylarından sonra, Mart ile Nisan aylarındaki daha iyimser rakamların temelinde de, ABD’de görülen çok soğuk kış şartlarının ekonomik veriler üzerindeki etkisinin arınmaya başlamasının yattığı düşünülüyor. Dayanıklı ve çekirdek dayanıklı mal siparişlerinin beklentileri yine aşması halinde ABD’nin para biriminde yükselişler izlenebilecekken, söz konusu rakamların tahminleri karşılamaması Dolar’da kayıplara yol açabilir.

ABD – CB Tüketici Güveni; Ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayalı olan ABD için, tüketicilerin geleceğe nasıl baktıkları ile bağlantılı olarak tüketimin artıp artmayacağı büyük bir önem taşımaktadır. Olumlu ekonomik beklentiler içerisinde olan tüketiciler harcamalarını artırma eğilimi içerisinde olacakken, geleceğe güvenle bakamayan tüketiciler ise daha çok tasarruf yapıp harcamalarını kısmayı düşünmektedirler. Conference Board tarafından hazırlanan tüketici güveni endeksi, piyasalar tarafından dikkatle izlenen ekonomik göstergeler arasında yer almaktadır. Verinin 83.2 olan beklentinin altında kalması Dolar’da kayıplar görülmesine yol açabilecekken, tahminleri aşacak rakamlar ise ABD’nin para biriminde yükselişlere zemin oluşturabilir.

Japonya – BOJ Başkanı Kuroda’nın Konuşması; Nisan ayında satış vergisinin yükseltilmesi ile birlikte, üzerinde ek teşvik önlemleri alması yönünde baskılar artan Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) Başkanı Kuroda, bu hafta Tokyo’da bir konuşma yapacak. Başkan’ın para politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunması halinde Yen’de sert fiyat değişimleri görülebileceği için Kuroda’nın sözleri piyasalar tarafından yakından izlenecek. Beklenmese de, Başkan’ın sürpriz yaparak yakın bir tarihte ek teşvikler uygulanabileceğine ilişkin ipuçları vermesi, Japon para biriminde sert değer kayıplarına yol açabilir.

Euro Bölgesi – Almanya İstihdam Verileri; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’dan gelecek istihdam verileri, haftanın yakından izlenecek göstergeleri arasında yer alıyor. Son beş aydır beklentilerin altında olumlu açıklanan işsizlik değişimi datası, her ne kadar Euro Bölgesi’nin diğer ülkelerindeki olumsuz durum Alman ekonomisine de yansısa da, iyimser sinyallerin alınmasını sağlıyor. Ülkenin işsizlik oranı ise %6.7 seviyesinde bulunuyor. Özellikle işsizlik değişimi verisinin -14 bin olan beklentinin altında olumlu açıklanması, Euro’da, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz kararı öncesinde yükselişler görülmesini sağlayabilecekken, tahminlerin üzerinde olumsuz gelecek rakamlar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – Büyüme Oranı (GDP); Geride kalan yılın son çeyreğinde %2.6’lık bir büyüme kaydeden ABD ekonomisinin, bu yılın ilk çeyreğinde ne kadar büyüyeceğini gösteren ikinci tahmin olacak GDP verisi, haftanın en önemli dataları arasında dikkat çekiyor. Gelecek ay yayınlanacak nihai rakam öncesindeki ilk tahmin ise %0.1 ile beklentinin oldukça altında bir büyüme performansına işaret etmişti. Yılın ilk aylarında ABD’de görülen son yılların en sert kış mevsiminin, düşük GDP verisi üzerinde ekonomik aktivitelere olumsuz yansıyarak etkili olduğu düşünülüyor. Bu paralelde yeni rakamın %-0.6 ile daralma yönünde revize edileceği öngörülüyor. Söz konusu makro-ekonomik göstergenin beklentinin üzerinde olumlu gerçekleşmesi Dolar’a değer kazanımları getirebilecekken, tahminin altındaki rakamlar ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 326 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğunu gösteren istihdam talepleri verisi, tahminlerin üzerinde olumsuz açıklanmıştı. 24 Mayıs ile biten haftada ise 312 bir Amerikalının işsizlik sigortasına başvurmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – Beklemedeki Ev Satışları; İstihdam ve imalat piyasalarından gelen görece olumlu sinyallerin yanında, ABD’nin konut sektöründen karışık sinyaller alınmaya devam ediliyor. Önceki haftalarda tahminleri yakalayamayan ev satışı datalarının sonrasında, konut başlangıçları ve yapı ruhsatlarının beklentileri aşması dikkat çekmişti. Geçen hafta ise mevcut ev satışlarının Nisan ayında yükseliş kaydettiği görülse de, yine de öngörülerin altında kalan rakamlar izlendi. Geride kalan haftanın son işlem günüde yeni ev satışları 433 bin ile beklentinin üzerinde açıklandı. Önümüzdeki 5 günlük işlem döneminde konut piyasasına ilişkin bilgi verecek beklemedeki ev satışları verisi, Wall Street endekslerinde ve Dolar üzerinde değişimlerin izlenmesine yol açabileceği için, yatırımcıların masasındaki göstergeler arasında yer alacak.

Japonya – Enflasyon Oranı (CPI); Cuma günü, sabahın erken saatlerinde Japonya’dan birçok makro-ekonomik veri açıklanacak. Hane halkı harcamaları, işsizlik oranı, sanayi üretimi ve konut başlangıçları gibi önemli rakamların arasında ise enflasyon oranı, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) gelecekteki para politikalarına yönelik ipuçları verebileceği için daha yakından izlenecek. CPI verileri arasında, son olarak %1.3 olarak açıklanan ulusal çekirdek enflasyon oranının öne çıktığını ifade edebiliriz. Söz konusu verinin bu kez %3.1 olarak gerçekleşeceği tahmin edilen beklentinin altında kalması, BOJ’un para politikasını daha da genişleteceği yönündeki düşünceleri destekleyerek, Yen’de kayıplar görülmesine neden olabilecekken, verinin beklentileri aşması, ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir.

Türkiye – Ticaret Dengesi; Mart ayında, 5.2 milyar Dolar ile 5.8 milyar olan tahminlerin altında gerçekleşip, olumlu bir görünüme işaret eden ticaret açığı, haftanın son işlem günüde yurtiçi piyasaların gündemindeki ekonomik veriler arasında yer alacak. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son yayınlanan rakamlarında yıllık bazlarda ihracat %12.4 artış, ithalat ise %3 düşüş göstermişti. Dış ticaret açığının beklentiden farklı rakamlara işaret ermesi, BIST-100 endeksinde ve Türk Lirası üzerinde etkili olabileceği için dikkatle takip edilecek.

Kanada – Büyüme Oranı (GDP); Aylık bazda açıklanacak olan Kanada’nın büyüme oranı verisi Mart ayına ilişkin bilgiler verecek. Rakam Aralık ayında %0.5’lik bir daralmaya işaret ettikten sonra Ocak’ta %0.5 oranında bir ekonomik büyüme kaydedildiğini göstermişti. Şubat’ta ise Kanada için %0.2’lik bir GDP verisi açıklanmıştı. Kış aylarının soğuk etkisinden kurtulmaya çalışan ülkenin GDP verisinin %0.1 olan beklentinin altında kalması Kanada Doları’nda kayıplara yol açabilecekken, tahminlerin üzerinde gerçekleşecek bir büyüme oranı ise ülkenin para biriminde yükselişleri destekleyebilir.

ABD – Chicago PMI; Geride kalan hafta, finansal bilgi servisi Markit tarafından açıklanan ABD’nin öncü imalat PMI verisi, 56.2 ile son üç ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşerek, küresel piyasalarda olumlu bir havanın oluşmasına katkı sağlamıştı. Chicago’da yer alan yaklaşık 200 imalatçıya yapılan anket sonucu oluşturulan bir endeks olan Chicago PMI verisi ise piyasaların yine yakından takip ettiği ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. Geride kalan ay, son olarak Kasım ayında gördüğü 63.0 seviyesine çıkan rakam dikkat çekmişti. Verinin bu kez 60.2 olan beklentinin üzerinde yayınlanması ABD’nin para biriminde yükselişlerin görülmesini sağlayabilecekken, tahminlerin altındaki rakamlar Dolar’da kayıplara yol açabilir.

ABD – Michigan Hassasiyeti; 16 Mayıs’ta açıklanan öncü verisi 81.8 ile beklentilerin oldukça altında kalan Michigan hassasiyeti verisi, yaklaşık 500 tüketiciye yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Ekonomisinin %70’e yakını harcamalara dayalı olan ABD için yakından takip edilen göstergeler arasında yer alan söz konusu veri için ayın ortalarında açıklanana öncü rakam, genellikle varlık fiyatlarında daha sert hareketlerin görülmesine neden olmaktadır. Ancak 82.9 olan beklentiden farklı sonuçlara işaret edecek nihai Michigan hassasiyeti verisi yine ABD’nin para birimi üzerinde etkili olabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 23 Mayıs 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Haziran ayında ECB’nin aksiyona geçeceği beklenti ile paritede 1.40 seviyesinden 1,3620 seviyesine, 200 günlük ortalama seviyesine kadar gerileme yaşandı.

Paritenin gerilemesinde ECB atacağı adımların beklentisi var fakat dikkat edilmesi gereken konu bu beklentilerden hangisi veya hangilerini ECB’nin karşılayacak olması. Gerçekleşmesi en yüksek olasılık ECB’nin politika faizinde indirime gitmesi veya sıfırlaması. Yine olasılığı yüksek diğer hamle mevduata negatif faiz uygulaması. Bu iki beklentinin çoktan fiyatların içinde olduğunu düşünüyoruz. Gerçekleşmesi zor ama gerçekleşirse etkisi büyük olacak adım ise Fed benzeri varlık alımına gidilmesi. Bu konu teknik ve hukuksal yönden sorular barındırıyor. Ayrıca Euro Bölgesi ağır aksak da olsa toparlanıyorken böyle bir adım atması sorgulanabilir, hatta ECB toparlanmaya dair önümüzdeki dönem için pozitif beklentiler içinde değil mi şeklinde de yorumlanabilir. Böyle bir senaryoda paritenin hızla 1.35 seviyesine gerilemesi mümkün.

Paritede 1,3650 seviyesi altında günlük kapanışlar 1.36 seviyesine kadar gerilemeyi canlı tutabilir. 1.3620 seviyesi altında haftalık kapanışlar ise 1,35 seviyesine kadar geri çekilmeyi gündeme getirebilir. Önümüzdeki hafta ECB’nin alacağı karara dair haberler-açıklamalar geldikçe yön tayini daha kolay olacak. Oynaklığın bir miktar daha artması da beklenebilir.

Destek: 1,3620– 1,3560 – 1,3500

Direnç: 1,3650 – 1,3730 – 1,3800

GBP/USD ANALİZİ

Uzun bir süredir (1,6255 seviyesinden beri ) gerek günlük gerekse haftalık ve aylık analizlerimizde GBPUSD paritesindeki yükseliş isteğinden, bu isteğin teknik ve temel göstergelerle desteklendiğinden ve 1,7050 seviyesi ihtimalinin güçlü bir ihtimal olduğundan bahsetmiştik.

Günlük grafiği incelediğimizde kısa vadeli yükseliş trendi ile ilgili düşüncemizde herhangi bir değişiklik yoktur. Mevcut dönüşlerde trendin alt noktalarından almış olduğu güçle her fırsatta yukarı yönlü çıkış gerçekleştirmeye çalışan GBPUSD paritesi son olarak 1,6735 desteğinden güç alarak 1,6920 seviyesine kadar yükseldi. Haftanın son işlem gününe geldiğimizde ise 1,6840 çevresinde seyrini sürdürmektedir.

Teknik olarak GBPUSD paritesini incelediğimizde mevcut yükseliş trendi aktif bir şekilde etkisini sürdürmektedir. 89 günlük basit hareketli ortalama da (1,6680) bu yükselişi teyit etmektedir. Kanalın alt noktasının güncel seviyesi 1,6780 ve bu destek noktası üzerinde GBPUSD paritesinde yükseliş beklentimiz devam etmektedir.

“ 1 no’lu grafik eklenecek”

Buraya kadar olan bölümde hiçbir problem yoktur. Ancak vadeyi biraz daha büyüterek pariteye uzun vadeli incelediğimizde mevcut kısa vadeli yükselişlerin tehlikeli bir hal aldığını görmekteyiz. Aylık grafiği incelediğimizde 1 Ekim 2008 tarihinden beri GBPUSD paritesinin 1,7050 bariyeri altında kaldığını görmekteyiz. 6 Mayıs 2014 tarihinde ise 1,6995 direnci test edildi ancak 1,7050 direnci geçilemedi. Yani 1,7050 direnci bir türlü geçilememektedir. Bu bağlamda da uzun vadeli ayı piyasası hala daha etkindir.

Peki, bundan sonraki süreçte nelere dikkat etmemiz gerekir?

Öncelikle hangi vadede işlem gerçekleştirdiğimizi bilmemiz gerekmektedir. Kısa vadeli yükseliş trendinde uzun vadeli düşüş trendini dikkate almak ya da uzun vadeli düşüş trendinde kısa vadeli yükselişleri dikkate almak doğru bir yaklaşım değildir. Bu nedenle de gerek günlük gerekse aylık grafikler detaylıca incelenerek nihai kararlar alınması yatırım stratejisi anlamında önemlidir.

Özetle,1,7050 direnci altında kaldığı müddetçe uzun vadeli düşüş baskısı, 1,6780 destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe de kısa vadeli yükseliş isteği hala daha gündemimizde yer almaktadır.

Destek; 1,6780-1,6680-1,6580

Direnç; 1,6920-1,7050-1,7250

USD/TRY ANALİZİ

TCMB politika faizinde indirime gitti. 50 baz puanlık indirim, büyümeye destekte Merkez’in katkısını bekleyen faiz indirilmeli cephesini de, yüksek enflasyon- iç/dış konjonktürden dolayı faiz indirimi için erken diyenleri de hayal kırıklığına uğratmadı diyebiliriz. Merkez kendine müdahele aralığı bıraktı, koridora dokunmadı. Şimdi gözler 3 Haziran’da gelecek enflasyon rakamlarına, ECB’nin 5 Haziran toplantısına ve Fed tarafında olacak.

Faiz indiriminin şu ana kadar büyük bir etkisi kur üzerinde görülmedi. Aslında gelişmekte olan ülke para birimlerine bakarsak TL’ye özel bir durumun olmadığını görüyor. 1 Nisan 2014-23 Mayıs 2014 arası para birimlerinin dolara karşı değer kazancı aşağıda;

TL %2.2

Real % 2.2

Ruble % 2.2

G.Afrika Randı % 2.2

Hindistan Rupisi % 2.6

İçerde her ne kadar yüksek enflasyon-büyüme-cumhurbaşkanlığı seçimi-Fed etkisi konuşuluyor olsa da TL için kendi kulvarındaki ülke para birimlerinden ayrışmadığını görüyoruz.

Parite 2.10 seviyesine tekabül eden 200 günlük ortalama seviyesi etrafında dolaşıyor. Haftalık kapanış 2.07 seviyesi altında olursa 2.05 seviyesine doğru geri çekilme mümkün. 2.10 seviyesi üzerine çıkılması durumunda yukarı yönde hareket 2.1150 ve 2.15 dirençleriyle karşılaşabilecek.

Destek: 2,0800 - 2,0650 – 2,0500

Direnç: 2.0940 - 2.1000 - 2.1500

USD/JPY ANALİZİ

Geride bıraktığımız haftada ABD ve Çin’den gelen olumlu rakamlarla beraber risk iştahının artması, USD/JPY paritesinde yukarı yönlü hareketleri beraberinde getirdi. Dolar endeksindeki yükselişlerin de, paritede yukarı yönlü baskıları desteklediğini görüyoruz. Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) mevcut parasal genişleme miktarını yeterli bularak herhangi bir değişiklik yapmaması sonucu aşağı yönlü baskılar hissedilse de, genel görünüme baktığımızda alım ağırlıklı bir hafta geçirdiğimizi söyleyebiliriz.

Teknik olarak incelediğimizde, yaşanan hareketli haftada kritik bölgelerin test edildiğini, buna rağmen parite için karar aşaması sayılacak bölgede seyrin sürdüğünü görüyoruz. 34 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalama (101,34) ile desteklenen yükseliş kanalının alt noktası 101,20 seviyesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 101,20 üzerinde, yukarı yönlü baskıların hakim olması beklenebilir. Yaşanabilecek yükselişlerde 102,85 seviyesi hedeflenebileceği gibi, bu bölgenin üzerinde gerçekleşebilecek günlük kapanışla birlikte, hareketler netleşebilir.

Paritede düşüş beklentisi oluşabilmesi için ise, kanal alt noktası olan 101,20’nin yanı sıra, kritik bölge olarak adlandırdığımız 100,75 – 101,20 bandının takibi önem taşımaktadır. Bu bölgenin altında gerçekleşebilecek en az 2 günlük kapanış, trendin sorgulanmasını ve düşüş baskılarının aktif hale gelmesini sağlayabilir.

Destek: 101,20 – 100,20 – 99,40
Direnç: 102,15 – 102,85 – 103,75

EUR/JPY ANALİZİ

Piyasalarda geride bıraktığımız hafta, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Haziran ayında yeni adımlar atabileceğine dair beklentiler oluşmasıyla birlikte, Euro’da zayıflamalar yaşandığını gördük. Buna ek olarak Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) ek genişlemeci adımlar atmaması üzerine değer kazanan Yen’in de etkili olduğu EUR/JPY paritesinde, satışların ön planda olduğu bir hafta geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Haftanın son bölümlerinde ise, ABD ve Çin’den gelen olumlu rakamlarla küresel ekonomide düzelme beklentisi oluşturmasıyla birlikte bir miktar toparlanma yaşansa da, bu hareket EUR/JPY’nin kayıplarını üçüncü haftaya taşımasına engel olamadı.

Haftalık grafiği incelediğimizde, 25 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın (141,02) desteklemekte olduğu yükseliş kanalının Mayıs ayı başında kırılmış olduğunu görüyoruz. Kanalın kırılması sonrasında gerçekleşen düşüş baskılarının, yükseliş kanalının alt noktası olan 142,42 seviyesinin altında sürmesi beklenebilir. Haftanın dip noktası olan 138,13 seviyesinin kırılması durumunda, düşüş baskılarının netlik kazanma ihtimali devam etmektedir. Paritede yukarı yönlü beklentilerin tekrar gündeme gelebilmesi için, 138,13 seviyesi üzerinde gerçekleşebilecek tepki alımlarının görülmesi gerekmektedir. Bu durumda kanal içine dönme çabasıyla 141,02 seviyesinin takibi önem kazanabilir.

Destek: 138,13 – 137,00 – 135,50
Direnç: 141,02 – 142,42 – 143,60

HAM PETROL ANALİZİ

Ham petrol fiyatında, geçtiğimiz hafta boyunca genel olarak stok endişeleri ve Çin talebinin artacağına dair beklentilerle hareketlenmelerin olduğunu gördük. ABD ham petrol stoklarında beklentinin üzerinde yaşanan düşüşle birlikte fiyatta yükseliş baskılarının oluştu. Çin’de öncü imalat PMI verisinin beklentileri aşmasıyla beraber, ham petrol talebinin artması yönündeki beklentiler de bu baskıları desteklemiş oldu ve fiyat üst üste ikinci haftasını da yükselişle geçirdi. Önümüzdeki hafta stok verileri yine dikkatle takip edilmekle beraber, 26 Mayıs Pazartesi günü ABD’de Anma Günü nedeniyle seyahatlerin rekor kırması bekleniyor. Petrolde fiziki talebin artması yönünde beklentiler fiyat üzerinde etkili olabileceği için yeni haftayla birlikte fiyat hareketlerini takip etmek faydalı olabilir.

Teknik olarak incelediğimizde, ham petrol fiyatını yön araştırması açısından iki bölüme ayırmamız gerektiğini söyleyebiliriz. Kısa vadede takibin sürdüreceğimiz ve kırmızı renkle belirttiğimiz kanal aralığı olan 99,52 – 105,20 bandı karar bölgesini oluşturmaktadır. Bollinger orta bandı üzerinde bulunan 99,52 seviyesi üzerinde yukarı yönlü hareketlerin devamı beklenebilir. Yükselişlerde 105,20 seviyesinin geçilmesi durumunda yukarı yönlü baskıların netlik kazanma ihtimali bulunmaktadır.

Daralan kanalda, 105,20 seviyesi 1 yıla yakın bir süredir geçilemiyor. Bu nedenle bu seviyeye yakın bölgelerden dönüşler, ham petrol fiyatında düşüş beklentisi olan forex katılımcıları tarafınca yakından takip edilmelidir. Gerçekleşebilecek tepki satışları, 99,52 seviyesinin hedeflenmesine yol açabilir.

Destek: 102,63 – 101,15 – 99,90
Direnç: 105,20 – 106,40 – 107,52

ALTIN ANALİZİ

Altın sıkışmaya devam ediyor, ne 1300 üzerinde kalabilecek ne 1285 seviyesi altına inecek gücü bulamıyor. Büyük dünya endekslerinde aşağı yönde gerileme yaşanmadan 1300 seviyesi üzerinde kalmakta zorlanmaya devam edebilir. Diğer taraftan endekslerin zirve seviyelerinde olması altını alternatif olarak bir kenarda tutmaya devam ediyor. Bu durumda sıkışma kaçınılmaz.

Sıkışma bir yöne doğru sert kırılma ile son bulacak ama hangi yöne hangi vadede söylemek mümkün değil. Şimdilik 200 günlük ortalama seviyesi altında (1301) kalındıkça 1285-1275 desteklerine kadar gerileme, 1301 seviyesi üzerinde günlük kapanışlarla 1310 hedefine yaklaşma senaryosu geçerliliğini koruyor.

Destek: 1285-1275-1250

Direnç: 1310-1315-1330

DAX30 ANALİZ

Dax30 endeksi 3 Haziran 2013 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte ve bu trend günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Son zamanlardaki hareketlerini incelediğimizde 40 haftalık basit hareketli ortalamanın önemli bir trend göstergesi olduğunu görebiliyoruz. Şuanda bu ortalama 9240 seviyesinden geçmektedir ve yükselişlerin devamı için önemli bir seviyedir.

Genel görünüme baktığımızda 9240 destek noktası üzerinde orta ve uzun vadeli olarak yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade edebiliriz. Dax30 endeksi eğer 9240 destek noktası üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü hareketlerini 9800 bariyeri üzerine taşıyabilir.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise son iki haftanın dip noktası olarak belirttiğimiz 9535 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye kırılmadığı müddetçe 9800 direncinin üzerinde yeni zirve seviyelerini hedefleme ihtimali güçlüdür. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 9535 seviyesinin aşağı yönlü kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 9240 destek noktası gündeme gelebilir.

Destek: 9660-9535-9405

Direnç: 9800-9880-9990

S&P500 ANALİZ

11 Kasım 2012 tarihinden itibaren S&P500 endeksi yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte ve günümüzde de bu trend etkisini sürdürmektedir. 34 haftalık basit hareketli ortalama da bu trendi destekler nitelikte hareketlerine devam etmekte ve şuanda da bu ortalama 1822 seviyesinden geçmektedir.

Yükselişlerin devam edebilmesi için 11 Kasım 2012’den beri etkisini hissettiğimiz “Yükseliş Trendinin” aktif bir şekilde devam etmesi önemlidir. Bu nedenle de mevcut trendde kanalın alt noktası olan 1822 üzerinde kaldığımız müddetçe parite için yükselişlerin devam etmesi beklenilmektedir.

Tek başına 1822 seviyesi mevcut yükselişlerin devamı için yeterli değildir. Çünkü S&P500 endeksi uzun bir süredir psikolojik bir bariyer olan 1900 direncini geçememektedir. Bu nedenle de yükselişlerin devam edebilmesi için 1822 seviyesi üzerinde kalmasına ilaveten 1900 psikolojik direnç üzerinde de hareketler gerçekleştirmesi önemlidir. (1900 üzerinde gerçekleşecek günlük kapanış, yükseliş teyidi için önemlidir) Eğer bu şart sağlanırsa 1915 ve 1940 seviyeleri gündemimizde yer alabilir. Aksi takdirde bir müddet daha 1900 – 1815 arasında hareketler görebiliriz.

Kısa vadeli olarak S&P500 endeksi incelediğimizde 1900 – 1822 bandının devam ettiğini, 1858 desteğinin ise kontrol noktası olduğunu ifade edebiliriz. Endeks için bandın alt mı yoksa üst noktası mı test edilecek sorusunun cevabı kontrol noktasına göre belirleyebiliriz.

Destek: 1876-1858-1822

Direnç: 1900-1915-1940

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN - “EURUSD, USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “GBPUSD, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ”USDJPY, EURJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Haftalık Parite ve Emtia Analizi, GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Teknik Analiz, Temel Analiz, EUR/USD Analiz, GBP/USD Analiz, USD/TRY Analiz, USD/JPY Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz,

ücretsiz üye olun

1152 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz