24-28 Mart 2014 Haftaya Bakış Piyasa Analizleri

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neyi konuştu?”

Mart ayının üçüncü haftası piyasalarda gerek siyasi gerekse ekonomik gelişmeler nedeni ile sert hareketlerin izlendiği bir dönem olarak geride kaldı. 16 Mart Kırım referandumunun ardından dünya, söz konusu Bölge’nin Rusya’ya katılmasına tanıklık ederken, Çin ekonomisine yönelik gelişmeler ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) açıklamaları gündemin ana başlıkları olarak dikkat çekti.

Kırım’da yaşayan ve referandum için sandık başına giden halkın %95’den fazlası Rusya’ya katılım için evet oyu kullanırken, Kırım Özerk Bölgesi Ukrayna’dan ayırılarak Rusya’ya katıldı. Söz konusu süreç içerisinde Rusya’nın sergilediği tavır ve Kırım’ın Rusya’ya katılmasını meşru bulmayan batılı ülkeler ise Rusya’ya bir dizi yaptırımlar uygulama kararı aldılar. ABD ve İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkeler, Rus yetkililerine vize ve seyahat yasakları getirdiklerini duyurdular. Rusya ise ABD yaptırımlarına karşı aynı şekilde cevap vereceğini belirterek, belki de karşılıklı yaptırımların uygulanacağı yeni bir dönemi başlatmış oldu. Piyasalarda ise savaş riskinin geri plana düşmesi ile konuya ilişkin endişeler azaldı.

Uzun yıllar sonra ilk kez şirket temerrütleri ile karşılaşan Çin ekonomisine yönelik kaygılar bu hafta da piyasaların gündeminde yer alırken, 5 günlük işlem döneminin odak noktasında ABD’nin Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) toplantı sonuçlarının yer aldığını ifade edebiliriz. Yeni başkan Yellen ile işsizlik oranı eşiğini terk eden FED, 19 Mart’ta biten toplantısı sonrasında beklendiği gibi tahvil alımlarını 10 milyar Dolar azalttı. Ancak FOMC yetkililerinin faiz artırımına ilişkin tahminlerini yükseltmesi, Dolar’da sert değer kazanımlarının izlenmesine yol açtı. Yellen ise ilk kez FED’in para politikalarına yönelik takvim veren ifadeler kullanırken, parasal genişlemenin 6 içerisinde tamamen bitirilebileceğini ve sonrasındaki 6. ayda da faiz artırılabileceğini söyledi.

Özellikle ekonomik ve siyasi gelişmelerin birlikte izlendiği bir hafta olması ile dikkat çeken geride kalan işlem döneminde yurtiçinde de politik gelişmeler takip edilmeye devam etti. Haftanın son işlem gününde ise sosyal paylaşım sitesi twitter’ın Türkiye’den kullanıma kapatılması endişe yaratan başlıkları arasında yer aldı. Mart ayının son haftasında ise TCMB’nin son toplantısının tutanakları ve ABD’de banka stres testleri ile birlikte yine önemli ekonomik veriler yatırımcıların merceği altında yer alacak.

Haftanın fırsatı: ABD – Büyüme Oranı (GDP); Dünyanın en büyük ekonomisinin 2013 yılının son çeyreğinde ne kadarlık bir büyüme kaydettiğine yönelik nihai rakam olacak GDP verisi, haftanın en önemli dataları arasında dikkat çekiyor. Üçüncü çeyrekte %4.1 büyüme kaydeden ABD ekonomisinin, son çeyrekte %2.4 olarak açıklanan ikinci tahminin %2.7’ye revize edilmesi bekleniyor. FED’in para politikalarındaki değişikliklerde etkili olabileceği düşünülen söz konusu makro-göstergenin tahmin edilenin üzerinde gerçekleşmesi, Banka’nın daha yakın bir tarihte faiz artırımına gidebileceği düşüncesine destek vererek Dolar’da yükselişler görülmesini sağlayabilir. Ancak %2.7’nin altında kalacak rakamlar ise, ABD’nin para biriminde, faiz beklentilerinin ötelenmesi ile kayıplar izlenmesine neden olabilir. Verinin Dow Jones ve S&P-500 gibi ABD endekslerinde görülebilecek etkilerinin de yakından izlenmesi, varlık fiyatlarındaki değişimlerin anlaşılabilmesi için fayda sağlayabilir.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin –HSBC Öncü İmalat PMI; Haftanın önem derecesi yüksek ilk makro-göstergesi olacak HSBC Öncü İmalat PMI verisi, büyümesinin hız kestiği yönündeki kaygılar artan Çin ekonomisinin imalat sektörüne ilişkin bilgiler verecek. Ocak ayında, 6 ay sonra kritik 50 seviyesinin altına inen PMI verisinde düşüşün son aylarda sürdüğü görülüyor. Rakamın tahminlerin altında kalması, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ticaret ortaklarının para birimlerinde kayıpların görülmesine yol açabilecekken, gelişmekte olan ülkelerin varlıklarında da olumsuz yönde etkili olabilir. Ancak verinin beklentinin üzerinde gelmesi ise söz konusu enstrümanlarda yükselişlerin destek bulmasını sağlayabilir.

Euro Bölgesi – Öncü PMI verileri; Fransa, Almanya ve Euro Bölgesi için açıklanacak hizmet ve imalat öncü PMI verileri, parasal birlik üyelerindeki ekonominin gidişatı adına önemli bilgiler verecekken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz beyanatı öncesinde kıtanın ortak para biriminde etkili olabilirler. Özellikle Almanya’nın öncü imalat PMI verisi daha yakından takip edilmelidir. Rakamların genel anlamda olumlu bir tablo çizmesi Euro’nun değer kazanmasını sağlayabilecekken, olumsuz veriler kayıplara yol açabilir.

Euro Bölgesi – Alman IFO İş Ortamı Endeksi; IFO Enstitüsü tarafından açıklanan iş ortamı endeksi, ekonominin içerisindeki aktörlere yapılan anket sonucu oluşturulan ve ilerleyen aylardaki iş şartlarına ilişkin bilgiler veren önemli bir gösterge olarak değerlendirilmektedir. Son 4 aydır art arda yükselen IFO verisi, Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın üretim ve ticaret aktivitelerine ait ipuçları vereceği için önem taşımaktadır. Rakamın 110.9 olan beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi Euro’da yükselişlere destek verebilecekken, öngörünün altında kalacak veriler, kıtanın ortak para biriminde düşüşler izlenmesine neden olabilir.

İngiltere – Enflasyon Oranı (CPI); Geride kalan yılın Haziran ayından bu yana düşüş eğilimini sürdüren İngiltere’nin enflasyon oranı Aralık ayında İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) hedef seviyesine gelerek %2.0’a ulaşmıştı. Ocak ayında ise %1.9’a gerileyen rakam, BOE’nin para politikasını kısmaya başlayıp başlamayacağı konusunda takip ettiği veriler arasında yer alıyor. Yıllık CPI verisinin %1.7 olan tahminlerin altında gerçekleşmesi Sterlin’de düşüşleri tetikleyebilecekken, beklentinin üzerindeki rakamlar ada ülkesinin para biriminde yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir.

Türkiye – İmalat Güveni; Kapasite kullanım oranı ile birlikte açıklanacak olan İmalat oranı verisi, 2013’ün Mayıs ayında başlayan gerileme ile 112’li seviyelerden 104.60’a kadar geriledi. Seçim gerginliğinin artması ve küresel gelişmelerin, gelişmekte olan ülkelerin lehine olmaması, Türk Lirası üzerinde baskı yaparken, açıklanacak veri yerel para birimi üzerinde etkili olabilir. Merkez Bankası tarafından açıklanan bu iki veriyi birlikte değerlendirmekte fayda olacağını ifade edebiliriz.

ABD – CB Tüketici Güveni; Ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayalı olan ABD için, tüketicilerin gelecek ekonomik koşullara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olmaları büyük bir önem taşımaktadır. The Conferance Board tarafından yayınlanacak tüketici güveni verisi de bu açıdan önem derecesi yüksek göstergeler arasında değerlendirilmektedir. Geride kalan ay beklentileri karşılamayan endekste bu kez yukarı yönlü küçük bir artış olacağı düşünülüyor. 78.7 olan beklentinin üzerinde gelecek rakamlar Dolar’a yükselişler getirebilecekken, tahminlerin altındaki veriler kayıplara yol açabilir. Aynı saatte açıklanacak yeni ev satışları verisinin sonuçlarını da değerlendirmek faydalı olacaktır.

ABD – Yeni Ev Satışları; Ayın üçüncü haftasında açıklanan yapı ruhsatları, mevcut ev satışları ve konut başlangıçları gibi veriler Şubat ayı emlak piyasasına ilişkin karışık sinyaller verdiler. Ancak yapı ruhsatlarının 1 milyonun ve tahminlerin üzerinde gelmesi sevindirici olarak karşılandı. Bu veri sonrasında ise Dolar endeksinde yükseliş görüldü. Yeni ev satışlarına ilişkin beklenti ise geride kalan ay görülen yükselişin devam edeceği yönünde. Açıklanan rakamın 447K olan tahminden iyi gelmesi Dolar’da yine yükselişleri destekleyebilecekken, altında kalacak veriler ise kayıplara yol açabilir. Diğer taraftan yeni ev satışlarının açıklanmasının ardından piyasalardaki fiyatlamanın borsalarda mı yoksa para piyasasında mı yapıldığına dikkat etmek fayda sağlayacaktır.

ABD – Dayanıklı Mal Siparişleri; Şubat ayına ilişkin yayınlanan dayanıklı mal siparişleri verilerindeki karışık görünüm dikkat çekmişti. ABD ekonomisi için yakından izlenen rakamlar arasındaki dayanıklı mal siparişleri %1.0’lık düşüşe işaret ederken, ulaştırma siparişlerini hariç tutarak hesaplanan çekirdek veri, %1.1 artış göstermişti. Özellikle ticari uçak siparişlerindeki pahalı ürünleri dışarıda bırakarak hesaplama yapan çekirdek dayanıklı mal siparişleri daha yakından takip edilmektedir. Verilerin beklentilerin altında ya da üzerinde açıklanması ülkenin para biriminde sert değişikliklere neden olabilir.

İngiltere – Perakende Satışlar; Geçtiğimiz ay açıklanan ve Ocak’ta tahminlerinden daha fazla azalma kaydettiğini görülen İngiltere’nin perakende satışlarında Şubat ayına ilişkin beklenti rakamı ise %0.5 artış olacağı yönünde. Ülkedeki ticari aktivitelerin bir göstergesi olarak izlenecek verinin tahminlerden daha fazla yükseliş kaydetmesi Sterlin’de yükselişlere zemin oluşturabilecekken, beklentilerin altında kalacak rakam para bitiminde düşüşlere yol açabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Son üç haftadır beklentilerin altında olumlu gerçekleşen, işsizlik haklarından yararlanmak isteyen ABD’lilerin sayısını gösteren istihdam talepleri verisine ilişkin beklenti bu hafta 326 bin olarak dikkat çekiyor. İstihdam piyasasında iyileşmenin devam edeceğine işaret edecek olumlu veriler Dolar’a destek verebilecekken, tahminin üzerindeki rakamlar ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir. Söz konusu veri ülkenin büyüme oranı ile aynı saatte açıklanacağı için yatırımcıların iki göstergeyi birlikte değerlendirmelerinde fayda olacaktır.

ABD – Beklemedeki Ev Satışları; Yeni inşaatlar hariç, daha önceden satışı gerçekleştirilen ancak kapanış işlemi için bekleyen ev sayısındaki değişimi gösteren beklemedeki ev satışları verisinin Şubat ayına ait rakamın %0.2 olarak açıklanması bekleniyor. Aralık ayında, ABD’de görülen son yılların en sert kış koşulları nedeni ile %8.7 düşüş kaydeden veri, Ocak’ta ise %0.1 yükseliş kaydetmişti. Hava koşullarının iyileşmesi ile emlak piyasasının canlanması beklemedeki ev satışlarına olumlu yansırsa, artış %0.2 olan tahmini aşabilir. Ancak ABD’lilerin daha ağırlıklı olarak, satışın son kapanış işlemlerini tamamlamaya yönelmeleri halinde ise beklemedeki ev satışlarında öngörülen yükselişin altında rakamlar okunabilir.

Japonya – Enflasyon Oranı (CPI); Hane halkı satışları, perakende satışlar ve işsizlik oranı gibi makro-ekonomik veriler ile birlikte açıklanacak enflasyon rakamları, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) “2 yıl içerisinde %2 enflasyona ulaşma” hedefi nedeni ile daha yakından takip edilmektedir. Sadece Tokyo için hesaplanan çekirdek CPI, ve ulusal çekirdek CPI verilerinde değişiklik olmasının beklenmediği görülüyor. Tahminlerin altında kalacak veriler BOJ’un para politikasını genişletmek zorunda kalabileceği düşüncesi ile Yen’de kayıplara yol açabilecekken, yükseliş gösterecek CPI verileri ise Banka’nın bekleme pozisyonunu korumaya devam edeceği ve yeni bir adım atmayacağı beklentilerinin fiyatlanması ile Japon para biriminde yukarı yönlü hareketlere destek verebilir.

Euro Bölgesi – Almanya Enflasyon Oranı (CPI); 31 Mart Pazartesi günü açıklanacak Euro Bölgesi enflasyon oranı öncesinde haftanın son iş gününde etkili olabilecek Alman CPI verisi, yatırımcıların ECB’nin para politikası adımlarını fiyatlayabileceği bir gösterge olacağı için dikkatle izlenecek. Aylık bazda %0.4 yükseliş kaydetmesi beklenen tüketici fiyatlarının, yıllık olarak %1.1 ile bir miktar gerileyeceği düşünülüyor. Verinin beklentilerden farklı açıklanması Euro’da ECB’ye yönelik beklentiler ile değişiklikler görülmesine neden olabilir.

İngiltere – Cari Hesap; Mal, hizmet, gelir akımları ve tek yanlı transfer harcamalarının ihraç ve ithal değerleri arasındaki farkı gösterecek veri 2013’ün son çeyreğine ilişkin bilgiler verecek. Bir önceki çeyrekte 20.7 milyar Sterlin açık veren İngiltere’nin yeniden daha önceki çeyreklerdeki rakamlara yakın verilere dönmesi bekleniyor. -13.5 milyar Sterin olan beklentinin üzerinde olumlu, ya da altında olumsuz açıklanacak cari hesap verisi, ada ülkesinin para birimi üzerinde etkili olabilir.

İngiltere – Büyüme Oranı (GDP); 2013 yılında gösterdiği toparlanma ile İngiltere Merkez Bankası (BOE) yetkililerini de şaşırtan İngiltere ekonomisinin geride kalan yılın dördüncü çeyrek büyümesine ilişkin nihai rakam olacak GDP verisinin %0.7 olarak açıklanacağı tahmin ediliyor. Revize yapılmasının beklenmediği büyüme oranının ikinci tahmin ile uyumlu gerçekleşmesi öngörülürken, sürpriz yapacak bir rakam Sterlin üzerinde sert hareketlerin görülmesine yol açabilir. %0.7’nin üzerindeki büyüme oranları, BOE’nin faiz artıracağı tarihin daha yakına çekilebileceği düşüncesi ile Sterlin’de yükselişler izlenmesini sağlayabilir. Ancak aşağı yönlü yapılacak revizeler ise, ülkenin para biriminde kayıplara yola açabilir.

ABD – Michigan Hassasiyeti; Haftanın önemli son ekonomik verisi olarak dikkat çeken Michigan hassasiyet verisi, gelecek ekonomik koşulları derecelendirmeleri istenen yaklaşık 500 tüketiciye yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Harcamalar tarafının ABD ekonomisi için öneminin büyük olması, Michigan Üniversitesi tarafından hazırlanan bu verinin de yatırımcılar tarafından dikkatle takip edilmesini sağlamaktadır. 14 Mart’ta açıklanan öncü veri,79.9’a gerilemeye işaret ederek olumsuz bir tablo ortaya koymuştu. Mart ayına ilişkin nihai rakam olacak 28 Mart’taki veriye ilişin beklenti ise 80.6 olarak dikkat çekiyor. Öngörülenden farklı gerçekleşecek veri, ABD’nin para biriminde sert hareketlerin görülmesine yol açabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 21 Mart 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

EURUSD paritesi 1.3940 seviyesinden 1.3750’ye kadar geriledi. Yellen’ın takvim sürprizi Dolar’a değer kazandırdı. Bunun öncesinde Draghi’nin üstü kapalı da olsa deflasyon tehlikesinden bahsetmesi kısa vadede zayıf Euro için koşulları oluşturdu.

Grafikte 1.3835 eski destek-yeni direnç konumunda. Günlük kapanışlarla bu seviye üzerinde kalınabilirse tekrar 1.3940 seviyesi hedeflenebilir. Parite hala yükselen trendi içinde hareket ediyor. Bu trendin kırıldığından bahsedebilmek için 1.3700 altına iniş görülmeli. Şimdilik 1.3700-1.3900 arasında hareketler devam ediyor görüntüsünde.

Destek: 1.3750-1.3700-1.3685

Direnç: 1.3835-1.3940- 1.4000

GBP/USD ANALİZİ

GBPUSD paritesi FOMC tutanakları ve hemen ardından FED başkanı Janet Yellen’in açıklamaları sonrasında satış baskısını sürdürdü ve 1,6478 seviyesine kadar geriledi.

“GBPUSD1 grafiği eklenecek”

GBPUSD paritesi 19 Ekim 2008 tarihinden itibaren (Uzun Vadeli) 1,7050 – 1,6745 aralığından satış baskısına maruz kalmıştır. İlaveten bu tarihten itibaren haftalık kapanışını da (Orta Vadeli) 1,6745 seviyesi altında gerçekleştirmiştir.

Son 6 haftalık performansı incelediğimizde paritenin 1,6821 seviyesini test ettiğini, ancak 1,6745 üzerinde haftalık kapanış gerçekleştiremediğini görmekteyiz. Bu nedenle de orta ve uzun vadeli görünümde henüz değişen bir durum söz konusu değildir ve aşağı yönlü baskılar bu nedenle de devam etmektedir.

Kısa vadeli olarak GBPUSD paritesini incelediğimizde 1,6460 seviyesi kritik bir önem taşımaktadır. Uzun bir süredir devam eden yükseliş trendinin (12 Kasım 2013’den beri) alt kanal noktası olan 1,6460 seviyesine yaklaşmış bulunmaktayız.

Yükseliş trendi devam edecek mi? & Yükseliş trendi sonlanacak mı?

Hemen hemen çoğu Forex işlemcisi paritenin kısa vadeli son durumunu bilmek ve buna uygun işlemler gerçekleştirmek istemektedir. Kısa vadeli mevcut yükseliş trendinin devam edeceğini ya da sonlanacağını daha net ifade edebilmemiz için en az 2 gün art arda günlük kapanışa ihtiyacımız var.

§ Yükseliş trendi devam edebilmesi için 1,6460 seviyesi üzerinde en az 2 gün art arda günlük kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir.

§ Yükseliş trendi sonlanması için 1,6460 seviyesi altında en az 2 gün art arda günlük kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Yukarıdaki şartlardan hangisi sağlanırsa Forex işlemcisi kısa vadeli işlemlerini bu yönde değerlendirebilir. Bu nedenle de bugünden itibaren kapanışlar dikkatle takip edilmelidir.

Destek; 1,6460-1,6365-1,6255

Direnç; 1,6595-1,6725-1,6850

USD/TRY ANALİZİ

Dolar/TL kısa vadeli üst bandının zorlandığı ama aşılmadığı bir haftayı geride bırakıyor.

Önümüzdeki haftanın içeride en önemli gündem maddesi yerel seçimler olacak. İç gündemde tansiyonu artıracak her gelişme paritede 2.25 seviyesini tekrar terst ettirebilir, seçim haftası sakin geçerse 2.20-2.25 hareket aralığı olmaya devam edebilir.

Dış gündemde Fed vardı. Fed toplantısı ve Yellen açıklamalarından anlaşılan; varlık alım programı 2014 sonbaharında bitecek, ekonomik veriler de onaylarsa 2015’in ilk çeyreğinde faiz artırımı başlayacak. Burada kilit nokta “ekonomik veriler onaylarsa”. Gelen takvim açıklamasıyla piyasalar ufak bir sarsıntı geçirdi ama ekonomide iyileşmenin kolay olmayacağı inancı şimdilik uzun vadede dolar değerli senoryaya prim verdirmiyor.

Grafikte en yakın direnç 2.25 seviyesinde. Yerel seçimlere 1 hafta kalan kadar, Rusya gerginliği vs. TL’nin nispeten güçlü durduğunu söylemek mümkün. 2.16 seviyesi güçlü destek bölgesi, bu seviyenin altına inmek için yurt içi-yurt dışından TL’yi değerli kılacak-tercih sebebi yapacak pozitif gelişmelere ihtiyaç var.

Destek: 2.1600-2.0800-2.0600

Direnç: 2.2500-2.2800-2.3000

USD/JPY ANALİZİ

Japonya merkez bankasından ve başkan Kuroda’dan gelen açıklamalardan etkilenmeyen ve sakin bir şekilde hareketlerine devam eden USDJPY paritesi FOMC toplantı tutanakları ve başkan Yellen’in konuşması ile birlikte yukarı yönlü hareketler gerçekleştirerek 102,85 seviyesine yaklaştı.

USDJPY paritesini haftalık grafikte incelediğimizde kritik bölge olarak adlandırdığımız 101,20-100,60 seviyesinin önemli olduğunu, 24 Şubat 2013 tarihinden itibaren devam eden kanalın etkin bir şekilde devam edebilmesi için bu destek noktaları üzerinde haftalık kapanışını sürdürmesi önemlidir. Daha önce test ettiği ancak kıramadığı 101,20 desteği yeni haftada da önemini korumaktadır. İlaveten 102,85 seviyesinin geçilmesi durumunda da mevcut yukarı yönlü hareketler desteklenebilir.

Özetle, kritik bölge üzerinde hareketlerin devam etmesi, yükseliş baskısının sürmesine destek olmaktadır.

Destek: 101,20-100,60-99,40

Direnç: 102,85-104,25-105,45

HAM PETROL ANALİZİ

7 Haziran 2012 tarihinden itibaren uzun vadeli yükseliş trendinde devam ham petrol fiyatı 105,20 seviyesinden başlatmış olduğu satış baskısı ile kanal içi hareketlerin devam etmesine katkı sağlamış ve 3 haftadır aşağı yönlü baskısını sürdürmüştür. Bu hafta gerçekleştirdiği satış baskısı ile 96,99 seviyesini test eden ham petrol haftanın son işlem günü 99 seviyesi üzerinde hareketlerine devam etmektedir. Haftalık grafiği incelediğimizde aşağı yönlü baskının 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 93,42 seviyesine kadar devam etme ihtimali güçlü görünmektedir.

“petrol1 grafiği eklenecek”

Şuanda mevcut kanalın tam ortasında olması nedeniyle karar aşamasında yer alan ham petrol fiyatı için günlük grafikte 150 günlük basit hareketli ortalama olan 99,76 seviyesi ve bu ortalamaya göre gerçekleştirilen günlük kapanışlar dikkatle takip edilmelidir.

150 günlük basit hareketli ortalama altında gerçekleşecek olası günlük kapanış ham petrol için yeni haftaya daha negatif bir beklenti içerisinde yer almamıza katkı sağlayacağı gibi art arda 2 gün günlük kapanışını 150 günlük basit hareketli ortalama üzerinde gerçekleştirmesi durumunda mevcut kısa vadeli düşüşler sona erdi diyebiliriz.

Destek: 98,25-96,58-94,83

Direnç: 99,76-101,98-103,70

ALTIN ANALİZİ

Altın fiyatlarını son dönemde yukarı iten birkaç sebep vardı,

§ Rusya-Ukrayna gerginliği: Jeopolitik risklerin arttığı zamanlarda altının tercih edilmesi şaşırtıcı değil. Ukrayna-Kırım gerginliği altını 1400 dolara yakınlaştıran sebeplerden biri fakat Rusya’nın özellikle doğu Ukrayna konusunda batıyı gerecek adım atmayacağını açıklaması, yaptırımların sert olmaması jeopolitik bahaneyi altının elinden şimdilik almış gibi görünüyor. Fakat sorun hallolmuş değil.

§ Hisse senetleri piyasası tekrar yönünü yukarı çeviriyor görüntüsünde. Riskli varlıklardan kaçan yatırımcıların altını tercih ettiği risk off dönemi borsa endeksleri açısından bir miktar geride kalıyor olabilir.

§ Fed faiz artırımı için aceleci olmayacağını düne kadar ifade ediyordu fakat mart ayı toplantısında takvim verildi. Faiz 2015 ilk 3 ayında yükselmeye başlayacaksa altın fiyatının uzun vadede baskılanması kaçınılmaz olabilir.

1392 seviyesine kadar yükselen altın haftayı kayıpla kapatıyor. Grafiği iki açıdan değerlendirmek mümkün;

§ Fiyat grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 1180 dolar seviyesinden başlayan yükselen trend çizgisi üzerinde olduğu sürece, kısa vadeli düşüş trendi başladı denemez. Yani günlük kapanışlar 1320 seviyesi üzerinde olduğu sürece yükseliş ümitleri korunabilir. Yukarıda bahsettiğimiz 3 sebepten birinde altın fiyatını destekleyecek bir gelişmeyle tekrar 1350-1360 seviyeleri hedef olabilir.

§ Grafikte sarı çizgi ile gösterilen, 1800 dolar seviyesinden başlayan düşüş trendi çizgisi üzerinde kalındıkça, uzun vadeli yükseliş ihtimali her durumda mevcut. Fakat tekrar sarı çizgi altına iniliyorsa ilk destek 50 ve 200 günlük ortalamaların kesiştiği 1301 dolar seviyesi olabilir.

Destek: 1320-1310-1301

Direnç: 1350-1360-1390

DAX30 ANALİZ

5 Haziran 2012’den beri devam eden Yükseliş Trendi güncelliğini korurken bir yandan da 200 günlük basit hareketli ortalamadan destek alarak bu tutumunu sürdürmektedir. 8900 desteğinden güç alarak yukarı yönlü atağını sürdüren DAX30 endeksi mevcut yükselişlerini devam ettirecek mi yoksa yeniden tepki satışlarına mı maruz kalacak sorusunun cevabını aramaktayız. 9426 seviyesi bu konuda bize yardımcı olacak en önemli seviyedir. Bu seviye hem 21 günlük basit hareketli ortalama hem de bollinger bandının orta noktası olarak belirlenmiştir. Bu nedenle de DAX30 endeksinde yükselişlerin devamı için 9426 üzerinde günlük kapanışa ihtiyaç vardır. Bu şart sağlanabilirse kanalın üst noktası olan 9658 seviyesi test edilebilir. Aksi takdirde tepki satışları endekste mevcut yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 9040 seviyesini yeniden test etmek isteyebilir.

Destek: 9226-9117-9040

Direnç: 9426-9557-9658

S&P500 ANALİZ

25 Haziran 2013 tarihinden itibaren devam eden yükseliş trendinin üst noktasından gerçekleştirdiği tepki satışları ile 1823 seviyesine kadar gerileyen endeks daha sonra toparlanarak yukarı yönlü hareketini sürdürmüş ve bu tutum trendi görmemizi sağlayan RSI (Göreceli Güç Endeksi) tarafından desteklenmiştir. Kanal içerisinde kanal görünümünde hareketlerini sürdüren S&P500 endeksi için 1845 destek noktası yeni haftanın önemli bir seviyesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Endeksin bu seviye üzerinde kalması yukarı yönlü hareketlerin oluşumuna destek olacağı gibi 1900 seviyesinin üzerine doğru hareket gerçekleştirme ihtimali de güçlenecektir. Bu nedenle de satıcıların dikkatli olması ve 1845 destek noktasının aşağı yönlü kırılması durumunda işlem stratejileri oluşturmalıdır. Çünkü endeks yükseliş kanalları içerisinde hareketlerine devam etmektedir.

Destek: 1857-1845-1826

Direnç: 1887-1900-1915

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Haftalık Parite ve Emtia Analizi, GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Teknik Analiz, Temel Analiz, EUR/USD Analiz, GBP/USD Analiz, USD/TRY Analiz, USD/JPY Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz,

ücretsiz üye olun

1113 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz