14 - 18 Temmuz 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Geride bıraktığımız hafta küresel piyasalarda, ekonomik veri ve haber akışı zayıf olmasına rağmen varlık fiyatlarında sert hareketler izlediğimiz bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Avrupa ve ABD cephesinde, öne çıkan birkaç başlığın dışında önem derecesi yüksek fazla sayıda makro gelişme izlenmedi. Ancak beklentiler ve endişeler, finansal araçların fiyatında yönü tayin eden ana faktörler arasında yer aldı.

Haftanın başından, ortasına kadar yatırımcılar, ABD’nin Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) Çarşamba günü yayınlanan toplantı tutanaklarından çıkan sonuçlara ilişkin spekülasyonları fiyatladılar. Bu şekilde yön arayan piyasalarda, daha sonra ise tutanaklarda yer alan ifadeler incelendi. FOMC’nin 18 Haziran’da tamamlanan toplantısının tutanaklarında, aylık tahvil alımlarını Ekim ayında, son indirim 15 milyar Dolar olmak üzere bitirmeyi planladığı, satır aralarındaki başlıklarda dikkat çeken unsur olarak yer aldı. Bunun yanında, ABD Merkez Bankası’nın (FED) politika faiz oranını artırmak için çok istekli olmadığının görülmesi, tutanaklar yayınlandıktan sonra Dolar’da düşüşlerin izlenmesine neden oldu. ABD’de ayıca bu hafta başlayan bilanço dönemine ilişkin beklentiler de gündemde yer aldı.

Asya-Pasifik tarafına göz attığımızda geçen haftanın, diğer kıtalara göre daha yoğun bir veri akışı içerdiğini ifade edebiliriz. Çin ve Avustralya için açıklanan rakamlar bölge varlıklarında etkili olurken, Avustralya Doları’nda sert hareketler gözlemlendi. Kıta ülkesinde işsizlik oranı beklentilerin üzerinde bir artış kaydetti. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’de ise enflasyon tahminlerden daha fazla yavaşlarken, ihracattaki artışın öngörülenin altında kalması, küresel talebe ilişkin olumsuz bir sinyal olarak not edildi.

Avrupa’da ise bu hafta başında takvime bakıldığında, kıta için yoğun bir veri akışının beklenmediğini görmüştük. Ancak özellikle Portekizli Banco Espirito Santo bankasının Espirito Santo Internetional isimli ortağının kısa vadeli bono kuponlarının ödemesini erteleyeceğini açıklaması, Avrupa’da borç krizinin aşılamamış olabileceği kaygılarını gündeme yeniden taşıdı. Artan endişeler ile küresel endekslerde satışlar öne çıkarken, Japon Yeni ve Altın gibi görece güvenli olduğu düşünülen finansal araçlar değer kazandı. Yurtiçinde FOMC tutanaklarının gelişmekte olan ülke varlıklarına getirdiği ilgi, borsa ve Türk Lirası üzerinde etkili olurken, haftanın sonlarına doğru Banco Espirito Santo kaygıları içeriye de yön verdi. Ayrıca beklentilerin altında kalan sanayi üretimi ve tahminlerin altında gerçekleşen cari açık dikkat çeken başlıklar arasında yer aldı.

Yukarıda ifade ettiğimiz ana faktörlerin yanında jeopolitik gerilim son aylarda oldukça fazla izlendiği gibi yine piyasaların gündem maddeleri arasında kendine yer buldu. Özellikle İsrail’in Gazze’yi bombalaması ve artan tansiyon gözlerin bölgeye çevrilmesine neden oldu. Piyasa katılımcılarının bir kulağı ise Irak ile Ukrayna tarafından gelebilecek haberleri dinlemeye devam ediyor.

Yeni haftaya geçerken küresel piyasaları gerçekten oldukça yoğun bir ekonomik gündemin beklediğini ifade edebiliriz. Gerek yayınlanacak makro-ekonomik göstergeler, gerekse merkez bankalarının toplantıları ve başkanlarından gelecek açıklamalar, oldukça önemli bir işlem döneminin yatırımcıları beklediğine işaret ediyor. Ayrıca ABD’nin büyük şirketlerinin yılın ikinci çeyreğine ilişkin açıklayacakları sonuçları, bilanço sezonu kapsamında oldukça yakından izlenecek.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşması; Haftanın ilk işlem gününde küresel piyasalarda dikkatler, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Daghi’nin konuşmasında olacak. Strazburg’da Avrupa Parlamentosu’na ekonomik ve parasal gelişmeler hakkında bilgiler verecek olan Başkan’ın tanıklığı, piyasa katılımcıları tarafından yakından izlenecek. Draghi’nin Avrupa ekonomisinin gidişatına ilişkin yapacağı değerlendirmeler, ECB’nin gelecek aylarda para politikasında izleyeceği yola ilişkin ipuçları verebileceği için varlık fiyatlarında sert hareketler gözlemlenebilir. Başkan’ın özellikle düşük enflasyon konusunda kullanacağı ifadeler Euro üzerinde etkili olabilir.

Japonya – Merkez Bankası Toplantısı; Asya-Pasifik cephesinde haftanın en önemli gelişmeleri arasında yer alan Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) toplantısı, iki gün sürecek ve Salı sabahı tamamlanacak. BOJ Başkanı Kuroda ve ekibinin para politikası tarafında bir adım atıp atmayacağı merakla izlenecekken, toplantıda alınan kararların yayınlanmasının ardından düzenlenecek basın konferansında Başkan’ın kullanacağı ifadeler mercek altında olacak. BOJ’un Temmuz ayı toplantısı, diğerler aylarda yapmış olduğu toplantılardan bir miktar daha fazla önem taşıyor diyebiliriz. Nisan ayında Japonya’da uygulamaya konan satış vergisi artışının ülke ekonomisine ilişkin etkileri Nisan-Mayıs döneminde Banka tarafından izlendi. Ülkenin Başbakanı Shinzo Abe’nin ekonomi danışmanlarından Hamada, satış vergisi artışının ekonomik veriler üzerindeki etkisini gördükten sonra Temmuz ayında BOJ’un ek parasal önlemler alıp almama konusunda karar verebileceğini ifade etmişti. BOJ’un yeni parasal önlemler açıklaması beklenmese de, Banka’nın para politikasını genişletme adına bir adım atması halinde Yen’de değer kayıpları izlenebilir. BOJ’un mevcut politikalarında bir değişiklik yapmaması durumunda ise Başkan Kuroda’nın açıklamaları bir kat daha fazla önem kazanabilir.

Türkiye – İşsizlik Oranı; Üç aylık işsizlik ortalaması olarak açıklanan TÜİK’in hazırladığı işsizlik oranı verisi, Haziran ayında %9.7 ile üç ay sonra yeniden tek haneli rakamlara gerileyerek beklentinin altında olumlu açıklanmıştı. Perşembe günkü TCMB toplantısı öncesinde yurtiçi varlıklar üzerinde etkili olabilecek söz konusu makro-ekonomik gösterge, piyasaların gündeminde yer alacak rakamlar arasında yer alıyor.

İngiltere – Enflasyon Oranı (CPI); Son 5 aydır, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) hedef rakamı olan %2’nin altında seyreden ada ülkesinin enflasyon oranı, bu hafta önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeler arasında dikkat çekiyor. Datanın %1.6 olan beklentinin altında açıklanması BOE’nin faiz artırımını öteleyebileceği beklentisi ile Sterlin’de değer kayıplarının görülmesine neden olabilecekken, tahminleri aşacak bir rakam, faiz artırım beklentilerini daha yakın bir tarihe çekebileceği için ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir.

Euro Bölgesi – Alman ZEW Ekonomik Hassasiyeti; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya için, ZEW Enstitüsü tarafından açıklanacak ekonomik hassasiyet verisi, ülkedeki yaklaşık 275 kurumsal yatırımcıya yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Söz konusu rakam, kıtanın ortak para birimi olan Euro’da sert hareketlere yol açabilen önem derecesi yüksek bir ekonomik veri olarak değerlendirilmektedir. Gerek Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktivite, gerekse Ukrayna tarafındaki gelişmelerin getirdiği belirsizlik, Almanya ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, ZEW verisinin de son 6 ayda önemli bir düşüş göstermesine neden oldu. Bu ayki rakamda 33.4 ile yükseliş beklendiği görülürken, verinin tahminlerin altında kalması Euro’da kayıplara, öngörüleni aşması halinde ise yükselişlere neden olabilir.

İngiltere – BOE Başkanı Carney’nin Konuşması; İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı Mark Carney bu hafta BOE Başkan Yardımcısı Andrew Bailey ile birlikte, İngiltere meclisinin alt kanadının Hazine Komitesi’ne finansal istikrar raporu hakkında bir sunum yapacaklar. Son haftalarda sert hareketlere maruz kalan Sterlin için, Başkan’ın İngiltere ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri son derece büyük bir önem taşıyor. BOE’nin 2015 yılının başlarında faiz artıracağı beklentilerinin aksine Carney’nin daha önce, faiz artırımının beklentilerden daha yakın bir tarihte yapılabileceğini ifade etmesi dikkat çekmişti. Carney’nin konuya ilişkin yeniden bir değerlendirme yapıp yapmayacağı merakla beklenecek. BOE Başkanı ve yardımcısının oturumda seçecekleri kelimeler, bu hafta Sterlin’in yönünü tayin edebilecek ana faktörler arasında yer alıyor.

ABD – Perakende Satışlar; ABD’deki ekonomik aktivitelerin 3’te 2’sini oluşturan perakende satışlar, ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın tanıklığı öncesinde piyasalarda etkili olabilecek önemli rakamlar arasında yer alıyor. Perakende satışlar, son iki aydır tahminlerin altında bir yükseliş kaydediyor. Otomobil satışları hariç tutularak hesaplanan çekirdek perakende satışlar da, yine son iki aydır tahminleri karşılamıyor. Haziran ayında %0.6 yükseliş kaydetmesi beklenen perakende satışların yanında, çekirdek perakende satışların ise yine aynı dönemde %0.5 artış göstermesi bekleniyor. Verilerin öngörülen rakamlardan daha iyi bir tablo oluşturması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, tahminlerin altında kalacak datalar, ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

*ABD – FED Başkanı Yellen’ın Konuşmaları; ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın bu hafta, Senato’nun Bankacılık Komitesi’ne ve Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komisyonu’na para politikası yarıyıl sunumlarını yapması bekleniyor. Haftanın en önemli gelişmeleri olarak değerlendirebileceğimiz Yellen’ın söz konusu bu konuşmalarında, FED’in ilerleyen aylardaki para politikası adımlarına yönelik ipuçları yer alabileceği için başta Dolar olmak üzere birçok finansal aracın fiyatında sert hareketler izlenebilir. Yellen’ın özellikle Çarşamba günkü Senato Bankacılık Komitesi sunumu ve ardından Komite üyelerinden gelecek sorulara vereceği cevaplar büyük bir önem taşıyor. Piyasalardaki mevcut durumda FED’in politika faiz oranlarını 2015 yılının ortalarında artırması bekleniyor. Ancak Başkan’ın konuşmalarında sürpriz bir şekilde bu beklentinin yeniden şekillenmesini sağlayacak ifadeler yer alırsa, Dolar’da yeni fiyatlamalar keskin bir şekilde gerçekleşebilir. Bunun yanında Yellen’ın piyasa dostu açıklamalar yaparak, FED’in ekonomiye olan desteğini sürdüreceğine vurgu yapması beklendiğini ifade edebiliriz.

Çin – Büyüme Oranı (GDP); Dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan Çin’den açıklanacak GDP verisi, ülkenin sanayi üretimi, sabit varlık yatırımları ve perakende satışlar gibi makro-ekonomik göstergeleri ile birlikte açıklanacak. Yılın ikinci çeyreğinde Asya’nın dev ekonomisinin, bir önceki yılın aynı dönemine göre ne kadarlık büyüme kaydettiğini gösterecek rakam, Türkiye’de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülke varlıklarından, Avustralya Doları’na ve kürese borsa endekslerine kadar birçok finansal araç üzerinde etkili olabilir. Çin hükümetinin 2014 yılı için %7.5 olan büyüme hedefinin tutturulup tutturulamayacağına ilişkin bilgiler verecek dataya ilişkin beklentinin %7.4 olduğu görülüyor. Verinin tahmin edilenden farklı açıklanması halinde piyasaların risk algısında değişikler gerçekleşebileceği için, söz konusu gösterge yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek.

İngiltere – Alacaklı Sayım Değişimi; İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı Carney’nin konuşmasından sonra bu hafta, önem derecesi yüksek istihdam verileri ada ülkesinin ekonomisi için piyasaların gündeminde yer alacak. İşsizlik oranı ve alacaklı sayım değişimi rakamları, BOE’nin para politikası adımlarına ilişkin ipuçları verebilecek makro-ekonomik göstergeler olarak dikkat çekerken, yayınlanacak rakamlar Sterlin’de sert hareketlerin görülmesine neden olabilir. Geride kalan ay %6.6’ya gerileyerek istihdam piyasasına ilişkin olumlu sinyaller veren işsizlik oranın bu kez değişmesinin beklenmediği görülüyor. Bunun yanında işsizlik haklarından yararlanmak için başvuruda bulunan İngilizlerin (Alacaklı Sayım Değişimi) Haziran ayında 27.1 bin azalmış olması tahmin ediliyor. Açıklanacak işsizlik oranı, Mart-Nisan-Mayıs aylarının ortalamasını gösterecek. Alacaklı sayım değişimi verisi ise Haziran ayına ait bilgiler verecek. Bu nedenle aynı anda açıklanacak olan iki rakamdan, daha yakın bir tarihe ilişkin bilgiler verecek olan alacaklı sayım değişimi verisinin piyasalarda ilk olarak fiyatlanması beklenebilir. Bu durumda işsizlik oranı ve alacaklı sayım değişiminin zıt bir görünüm ortaya koyması halinde işlem stratejilerini bu bilgiye göre düzenlemek fayda sağlayabilir.

ABD – Enflasyon Oranı (PPI); Mayıs ayında beklenmedik bir şekilde düşüş gösteren Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE - PPI), ABD Merkez Bankası FED’in, ülkedeki enflasyon görünümünü yakından takip etmesi nedeni ile piyasalarda etkili olabilir. Her ne kadar Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE-CPI) verisi daha etkili bir makro-ekonomik gösterge olarak düşünülse de, açıklanacak veri Dolar’da fiyat değişikliklerine neden olabildiği için yakından takip edilecek. Verinin %0.2 olan beklentiden çok farklı gerçekleşmesi halinde ABD’li varlık fiyatlarında sert hareketler gözlenebilir.

Kanada – Merkez Bankası Toplantısı; Geride kalan hafta Kanada için açıklanan makro-ekonomik veriler, ülkenin para biriminde sert fiyat değişimlerinin görülmesine neden olmuştu. Bu hafta da dikkatler Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) para politikası kararlarına odaklanacak. Haziran ayındaki toplantıda Banka, politika faiz oranını %1.00 seviyesinde sabit tutarken, mevcut para politikasının uygun olmaya devam ettiğini ifade etmişti. BOC ayrıca düşük enflasyonun ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerine yönelik endişelerini de bir kez daha dile getirmişti. Banka’nın Temmuz ayı toplantısına ilişkin tahminlere göz attığımızda ise faiz oranının sabit tutulmasının ve para politikalarında bir değişiklik yapılmamasının beklendiğini ifade edebiliriz. Bunların dışındaki bir adım, ülkenin para biriminde sert hareketlerin izlenmesine yol açabilir. Diğer taraftan BOC’un, toplantıda alınan kararlar ile birlikte her çeyrek başında yayınladığı Para Politikası Raporu açıklanacak. TSİ 18:15’de ise Banka’nın basın konferansı düzenlemesi bekleniyor. Yapılacak açıklamalar bu noktada da büyük bir önem taşıyor.

Euro Bölgesi – Enflasyon Oranı (CPI); Öncü verisi 30 Haziran’da %0.5 olarak açıklanan Euro Bölgesi enflasyon oranı, rakamı yayınlayan Eurostat tarafından yapılabilecek olası revizeler nedeni ile bu hafta yatırımcıların merceği altında yer alacak makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. %0.5 olan veride herhangi bir güncelleme gerçekleşmesinin beklenmediği görülürken, sürpriz rakamlar Euro’nun değeri üzerinde etkili olabilir.

Türkiye – Merkez Bankası Toplantısı; Yurtiçi piyasalarda merakla beklenecek olan TCMB’nin Temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, yatırımcıların alacağı kararlar açısından büyük önem taşırken, gerek BIST-100 endeksinde gerekse Türk Lirası’nda sert hareketlerin görülmesine yol açabilir. Merkez Bankası son toplantısında bir hafta vadeli repo faizi olan politika faiz oranında piyasa beklentilerinden daha fazla bir indirim yapmıştı. PPK, faiz koridorunda ise bir değişikliğe gerek görmemişti. TCMB’nin Haziran toplantısından bu yana, Banka’nın üzerindeki sert faiz indirimi baskılarının bir miktar daha arttığını görüyoruz. Bunun yanında Temmuz ayının ilk haftasında yayınlanan enflasyon rakamlarında ise beklendiği kadar bir gerileme olmadığının görülmesinin, Banka’nın faiz indirimi konusunda elini zora soktuğunu ifade edebiliriz. Bu noktada Erdem Başçı ve PPK üyelerinden sert bir faiz indirimi gelmesinin düşük bir ihtimal olduğu görülüyor. Ancak politika faizi ya da faiz koridoru tarafında bir adım atılacaksa eğer, yapılacak indirimlerin tonu büyük bir önem taşımaktadır. Merkez Bankası’nın bu ayı pas geçerek faizlerde bir değişiklik yapmaması ya da tam tersi sert bir şekilde faizi aşağı çekmesi, PPK’nın ılımlı adımlar atmak isteyeceği beklentileri fiyatlanmış olabileceği için, BIST-100 endeksi ve Türk Lirası’nda önemli hareketler izlenmesine neden olabilir.

ABD – Yapı Ruhsatları; Geride kalan aylarda istikrarsız bir görünüm sergileyen ABD’nin konut piyasasına ilişkin veriler, ABD Merkez Bankası’nın (FED) da yaptığı ekonomik değerlendirmelerde “karışık” olarak değerlendirilerek dikkat çekmişti. Ancak özellikle Mayıs ayına ait rakamlarda sektöre ilişkin önemli toparlanma sinyalleri geldi. Bunlar arasında ise %1.4 artış kaydetmiş olacağı tahmin edilen beklemedeki ev satışları verisinin %6.1’lik yükseliş göstermesinin dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Bu hafta konut piyasası ve inşaat sektörüne ilişkin bilgiler verecek yapı ruhsatları ise, konut başlangıçları verisi ile birlikte açıklanacak. Her iki rakama ilişkin beklentilerin de olumlu olduğunu ifade edebiliriz. Aynı anda istihdam talepleri verisinin de açıklanacağını unutmadan, söz konusu konut verilerinin Wall Street endeksleri ve Dolar üzerinde etkili olabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 304 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentinin altında olumlu açıklanmıştı. 12 Temmuz ile biten haftada ise 310 bin Amerikalının işsizlik sigortasına başvurmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – Philadelphia FED İmalat Endeksi; Son 4 aydır beklentilerin üzerinde açıklanan Philadelphia FED imalat endeksi, art arda 5 aydır da yükseliş göstererek 2014 yılı içerisinde genelde olumlu bir tablo ortaya koydu. Tabi ki bu noktada, ABD’deki soğuk kış şartlarının ekonomik aktivitelerde etkili olduğu Şubat ayına ilişkin -6.3’lük rakamı hariç tuttuğumuzu belirtmekte fayda var. Philadelphia Merkez Bankası’nın bölgesindeki yaklaşık 250 imalatçıya sorulan sorular sonrasında oluşturulan endekste sıfırın üzerindeki rakamlar sektörde ilerlemeye işaret ediyor. Haziran ayında 17.8 olarak açıklanan beklentilerin çok üzerindeki rakam sonrasında verinin, Temmuz ayında 15.6’ya gerileyerek, 5 aylık yükseliş trendini sonlandırması bekleniyor. İlgili göstergenin öngörülen rakamın üzerinde gerçekleşmesi halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, tahminden daha fazla bir düşüş olduğunun görülmesi halinde ABD’nin para biriminde kayıplar görülebilir.

ABD – Öncü Michigan Hassasiyeti; ABD’deki tüketici güvenini ölçmeye yönelik olarak, Michigan Üniversitesi’nin yaklaşık 500 kişiye sorduğu sorular sonucu oluşturduğu bir anket olan Michigan Hassasiyeti verisi, ekonomisinin büyük bir bölümü harcamalara dayalı olan ABD için önem derecesi yüksek ekonomik göstergeler arasında yer almaktadır. Öncü olarak açıklanacak rakamın nihai hali, Ağustos ayının ilk iş gününde açıklanacak. Genellikle öncü rakamın piyasalarda daha sert etkilere neden olduğunu ifade edebiliriz. Haziran’da 82.5’e revize edilen nihai datanın ardından Temmuz’da Michigan Hassasiyeti verisinin 83.5’e çıkması bekleniyor. Açıklanan rakamın beklentinin altında kalması halinde Dolar’da değer kayıpları izlenebilecekken, verinin tahminleri aşması halinde yükselişler görülebilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 11 Temmuz 2014 tarihinde saat 17:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Temmuz ayı başından bugüne kadar olan bölümde karşımıza çıkan önemli makro-ekonomik verilere odaklanacak olursak;

Avrupa Bölgesinden:

· Avrupa Merkez Bankası (ECB) Faiz Kararı,

· ECB Başkanı Mario Draghi’nin basın açıklaması,

· Banka Espirito’nun borçlarını ödeyememesi açıklamaları.

ABD Bölgesinden ise:

· Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı verisi

· FOMC toplantı tutanakları

Temmuz ayının ilk gününden bugüne kadar olan bölümde piyasaların en fazla dikkat ettiği makro-ekonomik gelişmeler yukarıda verilmiştir. Bu verilerin sonuçlarının EURUSD paritesi üzerindeki etkisini incelediğimizde yukarı yönlü hareketlerin sınırlı, aşağı yönlü hareketlerin ise daha istekli olduğunu görmekteyiz. EURUSD paritesi 150 günlük basit hareketli ortalama olan 1,3707 seviyesi altında günlük kapanışlarına devam ederek satış baskısının devam etmesi yönünde önemli adımlar atmaktadır. Bu bağlamda da EURUSD paritesinde bundan sonraki süreçte 150 günlük basit hareketli ortalama altındaki hareketler negatif algılanmalıdır.

Peki, bu düşünce tek başına yeterli midir?

EURUSD paritesinin 150 günlük basit hareketli ortalama altında hareketlerine devam etmesi negatif baskı için önemli ancak yeterli değildir. Çünkü EURUSD paritesi son zamanlarda 1,3575 ile 150 günlük basit hareketli ortalama arasında bant hareketi gerçekleştirmektedir. Bu nedenle de satıcılı seyrin devamı için 1,3575 destek noktasını aşağı yönlü kırması gerekmektedir. Böyle bir durumda 1,35 ve 1,34 gibi seviyeleri telaffuz edebiliriz. Aksi takdirde 1,3575 - 150 günlük basit hareketli ortalama arasındaki bant hareketi bir müddet daha devam edebilir.

Parite yeniden 1,38 ve 1,40 seviyelerini test eder mi?

Bu sorunun cevabını 150 günlük basit hareketli ortalamaya göre net bir şekilde ifade edebiliriz. Öncelikle bu tarz bir düşünce yapısında yer alabilmemiz için EURUSD paritesinin 150 günlük basit hareketli ortalama üzerinde art arda iki gün günlük kapanış gerçekleşmesi ve makro-ekonomik verilerce bu tutumun desteklenmesi gerekmektedir. Ancak bu şartların gerçekleşmesi ile 1,3800 ve 1,4000 gibi seviyeler telaffuz edilebilir. Şuanda bu tür bir yaklaşım içerisinde olmak doğru bir karar olmayacaktır. Çünkü gerek Avrupa’daki gerekse ABD’deki gelişmeler paritenin aşağı yönlü hareketlerini destekler niteliktedir.

Destek; 1,3575-1,3500-1,3400
Direnç; 1,3707-1,3800-1,3920

GBP/USD ANALİZİ

Ekim 2008 tarihinden beri aylık kapanışlarını 1,7050 seviyesi altında gerçekleştiren GBPUSD paritesi Haziran ayı aylık kapanışını 1,7050 seviyesi üzerinde gerçekleştirerek önemli bir adım attı ve bu adım ayı piyasası için üzücü, boğa piyasası için sevindirici bir haber olarak sizlerle paylaşmıştık. GBPUSD paritesinde yükselişler için bu denli önemli bir adım atılması sonrasında parite 1,7178 seviyesine kadar yükseliş gerçekleştirdi ancak devamını getiremedi. Çünkü parite de tepki satışı düşüncesinin hakim olduğu psikolojisi etkili oldu. İlaveten ABD’den birkaç iyi, İngiltere’den birkaç kötü veri ile de bu düşünce desteklemiş oldu. GBPUSD paritesi böylelikle 1,7178 direncini bir türlü geçemedi ancak düşüşlerini de sert bir şekilde gerçekleştiremedi. Bu bağlamda da yeni hafta da tepki satışları devam edecek mi etmeyecek mi sorusunun cevabını aramaktayız. Bu hafta test edilen ancak kırılamayan 1,7085 seviyesi ile son zamanların zirve noktası olan 1,7178 seviyesi bundan sonraki süreçte dikkatle takip edilmesi gerekilen kritik seviyeler olarak belirlenmiştir.

Tepki satışlarının devamı için 1,7085 destek noktasının aşağı yönlü kırılması gerekmektedir. Böyle bir durumda uzunca bir süredir ısrarla kendisinden bahsetmiş olduğumuz 89 günlük basit hareketli ortalamaya yaklaşılmak istenebilir. Şuanda da bu ortalama 1,6840 seviyesinden geçmektedir.

Tepki satışlarının devamı için 1,7085 destek noktası üzerinde kalmasına ilaveten 1,7178 bariyeri üzerinde hareketlere ihtiyacımız var. Böyle bir durum gerçekleşmesi durumunda tepki satışlarının sonlanması ve mevcut yükseliş isteğini sürdürmesi beklenilmektedir. Bu durumda 1,7315 seviyesi gündemimizde yer alabilir.

GBPUSD paritesi ile ilgili tepki satışı ve yükseliş beklentisinin oluşabilmesi için ilgili senaryoları sizlerle paylaşmış olduk. Bütün bu açıklamalar ilaveten 89 günlük basit hareketli ortalama üzerinde kaldığımız müddetçe satış baskısının sadece tepki olduğunu, trendin ise yükseliş olduğunu net bir şekilde ifade edebiliriz.

Destek; 1,7085-1,6995-1,6915
Direnç; 1,7178-1,7315-1,7430

USD/TRY ANALİZİ

Fed tutanaklarından gelen gelişen ülke piyasaları için olumlu haberlerle paritede 2.1150 seviyesine kadar inildi fakat ertesi gün Portekiz haberleri ile parite tekrar 2.12 seviyesi üzerine çıktı. Önümüzdeki haftanın yurt içinden en önemli gündem maddesi Merkez Bankası’nın faiz kararı olacak. Piyasada 50 baz puanlık bir indirim beklentisi var. Bu beklenti gerçekleşirse rakamlar üzerinde sert ve kalıcı etkisi olması beklenmez. Faiz indirim kararı gelmezse tekrar 2.10 seviyesine doğru bir hareket denenebilir, ama yine kalıcılığı tartışılacaktır.

Paritede bir süredir 2,12-2,15 arasında yaşanan sıkışmayı izliyoruz. En yakın 2,1525 zirvesinden sonra ikinci zirvenin 2.1417 seviyesinde kalması ve 2.1150 seviyesinin kısa vadeli dip görünümü paritede aşağı yönde baskının oluştuğu fikrini doğuruyor. 2.1150 desteği aşağı yönde kırılırsa 2.08 seviyesine kadar gerileme mümkün. Ayrıca 2.12 seviyesine çok yakın kalan 200 günlük ortalamanın aşağı yönde geçilmesi düşüş ihtimalini yükseltecektir. Yükselişlerde ilk direnç 2.14 civarında oluşabilir. Ana direnci 2.15 seviyesinde görüyoruz. 2.15 seviyesinin aşılması durumunda 2.12-2.15 sıkışma bölgesinden yukarı yönde çıkıldı diyebiliriz ve bu durumda yeni hedef 2.1720 seviyesi olabilir.

Destek: 2.1150-2.1075-2.0800

Direnç: 2.1417-2.1525-2.1720

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinde satış ağırlıklı geçen haftaya baktığımızda, özellikle son 3 haftadır süren yatay hareketin dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Fiyatlamalardaki etkenler arasında ise öne çıkan başlık Portekiz gündemi oldu. Ülkenin ikinci büyük bankasının tahvil ödemelerini gerçekleştiremeyeceğini açıklaması, Euro Bölgesi borç krizine dair endişeleri tekrar alevlendirirken, güvenli varlık olarak değerlendirilen Yen’e talebin artmasına neden oldu. Gelişmelerle birlikte görülen satış ağırlıklı seyir, paritenin tekrar kritik bölgelere dönmesine yol açmış durumda.

Teknik olarak incelediğimizde, karar aşamasına doğru ilerleyen paritede 100,75 – 101,20 bandının kritik önemini tekrar hatırlatmak gerekiyor. Söz konusu bant, Kasım 2013’ten bu yana paritedeki düşüş baskılarını sınırlayıcı etkisiyle dikkat çekiyor. Bant içindeki hareketler, karar aşamasını ifade etmekle beraber, düşüş beklentisi oluşturabilmek için bandın alt noktası olan 100,75 altında gerçekleşebilecek üst üste en az 2 günlük kapanışa ihtiyaç bulunmaktadır. Bu durumda 98,90’lara doğru oluşabilecek bir potansiyel gündemimize gelebilir.

Söz konusu 100,75 – 101,20 bandı, pariteye çok daha uzun süredir destek olan 50 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın da desteğini almaktadır. Bu bölgede düşüşleri sınırlayıcı etki, haftalık ve günlük kapanışların bant üzerinde gerçekleşmesini sağladığı sürece, alım yönlü baskıların ağırlık kazanması beklenebilir. Yükselişlerde 102,80 hedeflenebileceği gibi, kanalın düşüş eğimi nedeniyle yatay hareketlerin devamını görebilmemiz de söz konusu olabilir.

Destek: 101,20 – 100,75 – 99,95
Direnç: 102,20 – 102,80 – 103,75

EUR/JPY ANALİZİ

Euro tarafında enflasyon sorununa odaklanmış piyasa, hafta ortasında Portekiz’de bir bankanın tahvil ödemelerini gerçekleştiremeyeceğini açıklaması sonucu gözünü ödeme sorunlarına çevirdi. Borsa endekslerinde satışların artması ve Yen’in major para birimleri karşısındaki güçlü duruşuyla birlikte EUR/JPY paritesinde aşağı yönlü baskıların ağırlık kazandığını gördük. Önümüzdeki hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi konuşması ve Japonya Merkez Bankası para politikası kararları parite üzerinde etkili olabilecek başlıklara arasında yer alıyor.

Teknik olarak incelediğimizde, 137,68 – 140,08 arasında süren bant hareketinde, fiyatlamaların genel olarak 137,68’i zorlaması dikkat çekmektedir. Aşağı yönlü baskılar açısından aynı zamanda İchimoku bulutunun sınırı olan 137,68’in kırılması, cesaret verici olabilir. Düşüş yönlü beklentilerde kalıcılık için, bu bölge altında gerçekleşebilecek haftalık kapanış destekleyici olabilir. Ancak bu süreçte yükseliş trendinin devam ettiği ve gerçekleşen düşüşlerin tepki satışından kaynaklandığı unutulmamalıdır.

Bandın alt noktası aynı zamanda Şubat 2014’ten beri dip nokta olarak güncelliğini koruyor. Bu seviyenin kırılamamasıyla birlikte, İchimoku indikatörünün desteğiyle birlikte kanal yönlü hareketler tekrar görülebilir. Bu şartla birlikte bandın üst noktası olan 140,08 seviyesine doğru hareketler gerçekleşebilir. Ancak mor renkle belirtilen düşüş eğimi etkin kaldığı sürece, yükselişler üzerinde baskının azalabildiğini söylemek için erken olabilir.

Destek: 137,68 – 136,21 – 135,50
Direnç: 139,27 – 140,08 – 140,93

HAM PETROL ANALİZİ

Irak’ta IŞİD terörünün ülkenin petrol üretim ve sevkiyatında kritik öneme sahip güney bölgelerine sıçramayacağı düşüncesi hafta boyunca fiyat üzerinde baskısını sürdürdü. Bu gündemin önüne çıkan diğer madde ise Libya’da iki büyük limanın petrol sevkiyatına açılmış olmasıydı. Küresel arza dair endişelerin gerilediği haftada satışlar hız kazandı. Önümüzdeki süreçte, jeopolitik gündem ve stok verilerinin takibine devam edilecek.

Teknik olarak incelediğimizde, kırmızı renkli bir yükseliş formasyonu ve bunun içerisinde daha kısa vadeli (yeşil) bir kanal hareketi görüyoruz. Ocak 2012’den beri takip ettiğimiz yükseliş kanalı, 3 haftalık maratonun ardından kırıldı. Kanalın alt noktası olarak belirtebileceğimiz 102,65’altında düşüş baskılarının ağırlık kazanması beklenebilir. Bu süreçte 100,50 hedeflenebilir. Kontrol noktası olarak değerlendirebileceğimiz 100,50 seviyesi önemli bir bölgeyi göstermekle beraber, kırılması durumda satışlar netlik kazanabilir.

Ham petrolde yukarı yönlü beklenti oluşturabilmek için, yeşil renkli kanala tekrar dönüşe ihtiyaç vardır. 102,65’in geçilmesiyle birlikte gerçekleşebilecek bu durumda 105,10 seviyesine doğru hareketler görülebilir. Alım yönlü stratejilerde, yükseliş beklentisi 102,65 üzerindeki günlük kapanışlarla birlikte destek kazanabilir.

Destek: 101,59 – 100,50 – 98,40
Direnç: 102,65 – 104,20 – 105,10

ALTIN ANALİZİ

Geçen haftayı 1320 dolar/ons seviyesinden kapatan altın hafta içinde 1344 dolar seviyesine kadar yükseldi. Yaklaşık %2’lik yükselişin birkaç sebebi var;

1. Fed: FOMC tutanaklarından varlık alım programının sonbaharda sonlanmasının planlandığını gördük. Asıl konu olan faiz artırımı için ise ekonomide beklenen büyüme toparlanma gelirse 2015 yılı içinde adım atılacağı görülüyor. Normalleşme dönemi için düşünülen yol haritasının 2014 sonunda duyurulacağı da açıklandı. Bu durumda piyasalarda faiz artırım belirsizliği bir nebze azalmış olacak. Faiz artırımı için aceleci olunmayacağı algısı altın fiyatını yukarı yönde hareketlerde destekleyici faktör.

2. Borsalarda şişkinlik-balon tehlikesi daha yüksek sesle dillendiriliyor. Geçen haftanın genelinde büyük dünya endekslerinde gerilemeyi izledik. Riskli varlıklardan kaçışta altın “güvenli liman” olacaktır. Borsa endekslerinde gerileme de altın fiyatını yukarı yönde destekleyen diğer faktör.

3. Eski korkular: Portekiz’de bir bankanın ödeme güçlüğüne düşmesi Euro Bölgesi’nde bankacılık sektörüne dair eski ve birikmiş korkuları canlandırdı. Portekiz’den önce Bulgaristan, Avusturya’dan gelen kötü haberlere Portekiz’in en büyük ikinci bankasının sorunu da eklenince altın için “güvenli liman” algısı tekrar hatırlandı.

Sıraladığımız başlıkların etkisiyle altın en yakın zirvesi olan 1331 dolara kadar yükseldi ve aştı. Haftalık kapanışın 1330 dolar seviyesi üzerinde olması bir sonraki aşamada 1360 dolar hedefini canlı tutacaktır. Borsalarda gerileme, risk iştahında azalma devam ederse 1360 hedefine doğru yol almak kolaylaşacak. 1330 seviyesi altına inilirse yine riskli varlıklarla ilişkiye bakıp dünya borsalarının nereye gittiğine bakmak gerekecek. Borsalar toparlanıyorsa, korku yoksa altın 1320 ve 1310 seviyelerine doğru geri çekilebilir.

Destek: 1320-1310-1290
Direnç: 1350-1360-1390

DAX30 ANALİZ

3 Haziran 2012 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve her fırsatta yaşanılacak olası geri çekilmelerin uzun vadeli olarak alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz Dax30 endeksi son zamanların tepe noktası olarak gözlemlemiş olduğumuz 10055 direncini geçemeyerek tepki satışlarına maruz kaldı ve bu tutum endeksin hafta içerisinde 9619 seviyesine kadar gerilemesine katkı sağladı. Haftanın son işlem gününde de şu sıralar 9688 seviyesinde seyrini sürdürmektedir.

40 haftalık basit hareketli ortalama, endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 9461 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 9461 destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe Dax30 endeksi son haftaların zirve noktası olan 10055 seviyesini geçmek isteyebilir.

Kısa vadeli olarak Dax30 endeksini incelediğimizde ise Portekiz’in en büyük 2. Bankası olan Banco Espirito’nun tahvil ödemelerini yapamaması ile likidite probleminin gündeme gelmesi endeks için tepki satışlarının daha ön planda geçtiği bir hafta olmasını sağladı. Ancak burada bilinmesi gerekilen hususların en başında ise mevcut tepki satışlarının trend kanalı içerisinde yer alıyor olmasıdır. Bu bağlamda da trend değişmediği müddetçe bizim dostumuz olmaya devam edecektir. Bu da 9461 seviyesine doğru gerçekleşecek olası dönüşlerde (9461 seviyesi üzerinde kaldığı müddetçe) alış fırsatı olarak değerlendirilebilir. Böyle bir durumda son zamanların tepe noktası olarak gözlemlemiş olduğumuz 10055 direncini yeniden hedeflemek isteyebilir.

Destek: 9620-9461-9280
Direnç: 9800-9920-10055

S&P500 ANALİZ

11 Kasım 2012 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve yaşanılacak olası geri çekilmelerin uzun vadeli alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz S&P500 endeksi, bu hafta kritik 1980 direncini geçemeyerek tepki satışlarına maruz kaldı ve bu tutum endeksin 1945 seviyesine kadar gerilemesine neden oldu.

34 haftalık basit hareketli ortalama, endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 1858 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 1858 destek noktası üzerinde yeni rekor seviyelerinin test edilme potansiyeli güçlü olduğunu ifade edebiliriz.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde 1980 bariyerini geçemediği için tepki satışlarına devam eden endeks için bu tutumun devam edip etmeyeceği sorgulanmaktadır. Bu bağlamda da son iki haftanın dip noktası olan 1945 desteği önem kazanmaktadır. Endeks eğer 1945 destek noktasını aşağı yönlü kırabilirse tepki satışlarını devam ettirmek isteyebilir. Böyle bir durumda orta ve uzun vadeli kritik destek noktaları olan 1897 ve 1858 seviyeleri yeniden gündemimizde yer alabilir. Bu bağlamda da bu haftanın kontrol noktası 1945 olarak belirlenmiştir. Ancak unutulmaması gerekir ki endeks isterse 1945 desteğini aşağı yönlü kırsın isterse kırmasın, 11 Kasım 2012 tarihinden itibaren önemini her fırsatta hissettiğimiz yükseliş trendi seyrini sürdürmektedir. Bu bağlamda da 1858 seviyesi üzerinde kaldığımız müddetçe yaşanılacak olası geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiği hususu işlem stratejileri için önemlidir.

Destek: 1945-1920-1897
Direnç: 1980-1990-2002

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN – “ USDTRY ve Altın Analizi”

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ” USDJPY, EURJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

ücretsiz üye olun

1095 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz