13 - 17 Ekim 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Son aylar içerisinde olduğu gibi küresel piyasalarda geride bıraktığımız hafta, makro-ekonomik gündem ile birlikte jeopolitik risklerin de yakından takip edildiği bir işlem dönemi oldu. ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırım zamanlamasına ilişkin spekülasyonların varlık fiyatları üzerinde etkili olduğu ve global ekonomik büyüme kaygılarının gündemde yer aldığı piyasalarda, Ortadoğu’daki gelişmeler de dikkatle izlendi. Yurtiçinde ise Kobani protestolarının getirdiği gerilim, küresel gelişmeler ile birlikte hafta içerisinde finansal araç fiyatlarında yönü tayin eden ana başlıklar arasında yer aldı. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) son toplantısının yayınlanan tutanakları ve Euro Bölgesi kaygıları, önemli faktörler olarak dikkat çekti.

--ABD--

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) isimli örgüt ile mücadele eden ABD, geride kalan hafta içerisinde de bölgede hava saldırılarına devam etti. Ülkedeki bu gündemin yanında ise yayımlanan FOMC tutanaklarından çıkan sonuçların piyasalarda daha fazla etkili olduğunu ifade edebiliriz. Ayrıca FOMC üyelerinin hafta boyunca ABD ekonomisi ve FED politikalarına ilişkin yaptığı açıklamalar yakın mercek altında yer aldı.

Haftanın en önemli gelişmeleri arasında sayabileceğimiz FOMC tutanaklarına göz atarsak, kayıtların satır aralarından çıkan ipuçlarının piyasaları şaşırttığını söyleyebiliriz. Yatırımcılar, FED’in faiz artırım zamanlamasına ait sinyaller ararken, tutanaklarda FOMC yetkililerinin farklı konulara ağırlıklı olarak eğilmeleri Dolar’a değer kayıpları getirmişti. FED, faiz artırımının, ekonomik verilere bağlı olacağını ifade ederken, kayıtlarda FOMC üyelerinin daha çok, yavaşlayan global ekonomik büyümenin ABD üzerindeki olası etkileri ve güçlü Dolar’ın olumsuz sonuçları hakkında değerlendirmeler yaptıkları görüldü. FED’in, son aylarda değer kazanan Dolar için endişeli olması, Banka’nın faiz artırımı için aceleci davranamayacağı beklentisinin destek bulmasını sağladı. Bu paralelde tutanakların yayımlanmasının ardından ABD’nin para biriminde de aşağı yönlü hareketler hız kazandı. İstihdam talepleri verisinin beklentinin altında olumlu gerçekleşmesi de, Dolar’daki düşüşün önüne geçemedi. Wall Street endekslerinde ise FOMC kayıtları sonrasında olumlu bir hava oluşsa da, IMF’nin global ekonomik büyüme tahminini düşürmesi ve FED’in büyüme kaygılarının öne çıkması ile kayıplar ağırlıkta yer aldı.

--Avrupa--

Avrupa kıtasında geride kalan hafta, ekonomik ilerlemeye ilişkin kaygıların varlık fiyatları üzerinde daha fazla etkili olduğunu ifade edebiliriz. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin Euro Bölgesi’ndeki gelişmelere ait açıklamaları da, yine gündemdeki başlıklar arasında yer aldı.

IMF’nin büyüme tahminini aşağı yönlü revize etmesinin ardından oluşan olumsuz hava, Avrupa’da da FOMC tutanakları ile yerini iyimserliğe bırakmıştı. Ancak Almanya’nın ticaret dengesi rakamları, Euro Bölgesi’nde olduğu kadar, dünya ekonomisini de global ekonomik büyümeye ilişkin kaygılara itti. Parasal birliğin en güçlü ekonomisinde Perşembe sabahı açıklanan datalar, Almanya’nın ihracatının Ağustos ayında %5.8 düştüğüne işaret etti. Ocak 2009’dan bu yana en sert gerilemesini kaydeden ihracat, Avrupa ve dünya ekonomisine ilişkin büyüme kaygılarının yeniden gündeme taşınmasına yol açarken, ilgili rakam sonrasında global endekslerde satış baskısı arttı. Washington’da konuşan ECB Başkanı Draghi’nin cümleleri arasında ise Avrupa ülkelerinde reformların hızlandırılması çağrısı ve Euro Bölgesi ekonomisindeki toparlanmanın ivme kaybettiğine yönelik ipuçlarının varlığı konusundaki ifadeler dikkat çekti.

Yurtiçinde ise piyasalar bayram tatili nedeni ile hafta ortasında işlemlere başladı. Kobani protestolarının şiddetlenmesi ve eylemlerde ölümlerin yaşanması gerilimi tırmandırırken, doğu illerinde sokağa çıkma yasakları uygulandı. Bunun yanında global ekonomik büyüme kaygıları, yurtiçi piyasaların kısa haftasında karamsarlığa neden olan faktörler arasında yer aldı. Cuma gün yayımlanan sanayi üretimi verisi ise Ağustos’ta %5.2 artarak beklentileri yakalayamadı.

--Asya-Pasifik--

Asya-Pasifik ülkeleri geride kalan haftayı, merkez bankalarının açıklamaları, makro-ekonomik veriler ve jeopolitik riskler eşliğinde tamamladı. Salı sabahı Avustralya ve Japonya merkez bankalarının para politikalarında değişik yapmadıkları toplantı sonuçları izlenirken, Çin Başbakanı’nın ekonomiye destek verileceği yönündeki açıklamaları gündemde yer aldı. Hong Kong ve protestolar ise yine Asya-Pasifik tarafında yatırımcıların yakından izlediği başlıklar arasındaydı.

Çin Başbakanı’nın açıklamaları ile hükümetin ekonomiyi destekleme adına yeni taahhütlerde bulunması, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde büyümenin destekleneceği beklentilerine güç verdi. Ancak diğer kıtalarda olduğu gibi IMF’nin global ekonomiye ilişkin değerlendirmeleri, söz konusu beklentileri gölgede bırakan bir faktör olarak öne çıktı.

Avustralya için geride kalan hafta açıklanan istihdam verileri ise piyasaları şaşırttı. Ağustos ayı verisi daha önce %6.1 olarak yayımlanan işsizlik oranı, %6.0’a revize edilirken, yine aynı dönemde rekor artış ile 121 bin istihdam sağlandığını gösteren istihdam değişimi verisi ise 32.1 bine güncellendi. Eylül ayında ise istihdam değişimi yükseliş beklentilerinin aksine 27 bin gerileme kaydetti. Açıklanan veriler piyasalarda kafa karışıklığına neden olurken, ülkenin para biriminde de yayımlanan rakamlar sonrasında salınım hareketleri görüldü.

Ekim ayının yeni haftasına göz attığımızda yine politika yapıcılardan gelecek açıklamaların yakından izleneceğini ifade edebiliriz. ECB ve FED başkanlarının konuşmaları öne çıkıyor. Bunun yanında önem derecesi yüksek makro-ekonomik veriler dikkatle izlenecekken, haftanın ilk işlem gününde Japonya ve ABD gibi ülkelerin tatilde olması işlem hacimlerini bir miktar düşürebilir. Eurogroup ve Ecofin toplantıları ilk iki işlem gününde Avrupa’nın gündeminde yer alacak. Ekonomik başlıkların yanında yine jeopolitik gelişmeler ise piyasaların merceği altında kendine yer bulacak. Yurtiçinde ise Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin atılacak olası adımlar ve içerideki protesto gösterilerinin tonu, küresel gelişmelerin varlık fiyatları üzerindeki olası yansımaları ile birlikte dikkatle takip edilecek. İşsizlik oranı ve bütçe dengesi rakamları ise yatırımcılar tarafından yakından izlenecek.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin – Ticaret Dengesi; Japonya ve ABD gibi büyük ekonomilerin tatilde olacağı haftanın ilk işlem gününde, dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip ülkesi Çin’in ticaret rakamları gündemde yer alacak. Ağustos ayında ülkenin ihracatı tahminlerin üzerinde artarken, ithalat ise beklentilerin aksine gerilemişti. Bu paralelde Çin, tahminlerin üzerinde bir ticaret fazlası verirken, ithalattaki düşüşün global talebin azalmaya başlayabileceği yönünde ipucu veriyor olabileceği düşüncesi gündeme gelmişti. Yeni haftanın ilk işlem gününde açıklanması planlanan data ile piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

Avustralya – NAB İşletme Güveni; National Australia Bank (NAB) tarafından hazırlanan ve yayımlanan işletme güveni, tarım endüstrisi haricindeki işletmelere yapılan bir anket sonucu oluşturulmaktadır. Avustralya ekonomisine ilişkin önemli bilgiler verdiği düşünülen endeksin “sıfır” seviyesinin üzerinde gerçekleşmesi gelişen iş şartları anlamına gelmektedir. “Sıfır” seviyesinin altındaki rakamlar ise daralan bir ekonomik performansa işaret eder. Ağustos’ta gerileyerek, 8 düzeyine inen işletme güveni endeksi, Eylül ayına ilişkin açıklanacak rakam ile Avustralya Doları’nda sert fiyat değişimlerinin gerçekleşmesine enden olabilir.

İngiltere – Enflasyon Oranı (CPI); İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) faiz artırım konusunda alacağı kararlar için belirleyici olabilecek İngiltere’nin enflasyon oranı, haftanın önemli makro-ekonomik verileri arasında yer alıyor. Açıklanacak veri seti içerisinde, BOE’nin yakından izlediği yıllık CPI datasının dikkat çektiğini ifade edebiliriz. Temmuz’da beklentilerden daha fazla gerileyen enflasyon %1.6 seviyesine düşerken, Ağustos ayı rakamı ise %1.5 olarak gerçekleşti. Enflasyon oranının düşüş içerisinde olması BOE’nin faiz artırımı konusunda aceleci davranmak istemeyeceği düşüncesini öne çıkarmıştı. Yayımlanacak Eylül ayına ait datanın beklentinin üzerinde gerçekleşmesi, BOE’ye ilişkin faiz artırım beklentilerini güçlendirerek Sterlin’de yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, tahminin altındaki rakamlar, Banka’nın faiz artırım tarihini öteleyebileceği düşüncesi ile ada ülkesinin para biriminde kayıplara neden olabilir.

Euro Bölgesi – Alman ZEW Ekonomik Hassasiyeti; Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktiviteler ve Ukrayna belirsizliğinden olumsuz etkilenen Almanya için ZEW Enstitüsü tarafından açıklanacak ekonomik hassasiyet verisi, haftanın önemli rakamları arasında yer alıyor. Yaklaşık 275 kurumsal yatırımcı ve analiste yapılan anket sonucu oluşturulan endeks Eylül ayında son iki yılın en düşük seviyesine geriledi. Euro Bölgesi’nin itici gücü olan Almanya’daki ekonomik görünümün son aylarda kötüleştiğine işaret eden ZEW verisinin Ekim ayında beklentinin üzerinde açıklanması Euro’da yükselişlerin görülmesini sağlayabilecekken, tahminleri karşılamayacak rakamlar ise kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – Bilanço Sezonu; Dünyanın en büyük şirketlerinin faaliyet sonuçlarını açıklayacağı ABD’nin bilanço sezonu, hem ilgili firmaların pay (hisse) senetlerinin fiyatındaki değişimler, hem de ekonominin ilerleyişi açısından bilgiler vereceği için küresel piyasalar tarafından yakından izlenecek. Google’dan Apple’a, Coca-Cola’dan Facebook’a kadar dev şirketlerin hisse başına elde ettikleri karlar ve bilanço rakamları açıklamaları, gelecek hafta ile birlikte hız kazanacak. GCM Forex işlem platformunda yer alan şirketlerin bilanço sezonuna ilişkin daha detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Asya’nın en büyük ekonomisindeki aktivitelerin işleyiş hızı hakkında ipuçları verecek Çin’in enflasyon oranı, Çarşamba sabahı küresel piyasa katılımcılarının dikkatle takip edeceği bir makro-ekonomik gösterge olarak öne çıkıyor. Ağustos ayında %2.0 ile beklentilerden daha fazla gerilediği görülen CPI verisi, Şubat ayındaki seviyesine geri gelirken, Çin’deki ekonomik aktivitelerin zayıflıyor olabileceğine işaret etti. Eylül ayı enflasyon oranının piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

Türkiye – İşsizlik Oranı; Gelişmiş ekonomilerden gelen açıklamalar ve jeopolitik gündemin genel anlamda varlık fiyatlarına yön verdiğini iç piyasalar için işsizlik oranı verisi Çarşamba günü, cari denge ve bütçe dengesi rakamları ile birlikte yakından takip edilecek makro veriler arasında yer alıyor. Mayıs ayı ile çift haneli göstergelerden gerileme kaydetmeye başlayan işsizlik oranı, Ağustos ayında %9.1 olarak açıklanmış ve söz konusu düşüş sürecini sona erdirmişti. Büyüme ve sanayi üretimi dataları tahminlerin altında kalan göstergeler, istihdam tarafına da olumsuz yansıyabilir. Ancak sanayi üretimindeki büyümenin azaldığı dönemlerde de işsizlik oranının düştüğü görüldüğü için, gün içerisinde birlikte izlenecek diğer veriler ile işsizlik oranı da yakından takip edilmelidir. İlgili rakam, BIST-100 endeksi ve Türk Lirası’nın değeri üzerinde etkili olabilir.

Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşmaları; Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, geride kalan hafta ve hafta sonundaki konuşmalarının ardından, yeni hafta içerisinde önce Çarşamba günü sabah saatlerinde ECB’nin Frankfurt’ta düzenlediği bir organizasyonda konuşma gerçekleştirecek. Bunun ardından Başkan aynı gün içerisinde, yine ECB tarafından organize edilen “Avrupa Kültür Günleri 2014” etkinliği için kürsüde yerini alacak. Draghi sabahki konuşmasını ise, “7. İstatistik Konferansı” çerçevesinde gerçekleştirecek. ECB Başkanı’nın, Banka’sının para politikaları hakkında değerlendirmelerde bulunması halinde Euro’da sert hareketler görülebileceği için, Draghi’nin kullanacağı cümleler oldukça yakından takip edilecek.

İngiltere – Alacaklı Sayım Değişimi; Salı günü yayımlanacak enflasyon oranı sonrasında piyasalarda İngiltere için gözler istihdam verilerine çevrilecek. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) para politikası kararlarında en az enflasyon dataları kadar önem teşkil eden ada ülkesindeki işsizliğin seyri, yatırımcılar tarafından da yakından izleniyor. İşsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar gibi kritik ekonomik göstergelerin yanında alacaklı sayım değişimi de mercek altındaki önemli veriler arasında bulunuyor. Son 4 aydır beklentilerin altında olumlu gerçekleşen ada ülkesinin alacaklı sayım değişimi datası, bu süreç içerisinde işsizlik haklarından yararlanmak için başvuruda bulunan İngilizlerin, tahminlerden daha hızlı azaldığına işaret etti. Bu kez Eylül ayına ait bilgiler verecek söz konusu istihdam göstergesinin, yine beklentinin altında gelmesi halinde Sterlin’de yükselişler izlenebilecekken, rakamın öngörülenin üzerinde olumsuz gerçekleşmesi ülkenin para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – Perakende Satışlar; Dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD’nin perakende satış verileri, bu ay üretici fiyat endeksi (TÜFE-PPI) dataları ile aynı zamanda açıklanacak. Her iki veri setinin piyasaya olan etkilerini birlikte değerlendirmek daha faydalı sonuçlar alınmasını sağlayabilir. Ancak ABD ekonomisindeki aktivitelerin yaklaşık 3’te 2’sini oluşturan perakende sektörüne ait rakamlar varlık fiyatlarında daha etkili olabilir. Dört ay üst üste beklentilerin altında kalan perakende ve çekirdek perakende satışlardaki artış rakamları Ağustos ayında tahminleri aşarak bu seriyi sonlandırmıştı. Beklentiden daha iyi bir tablo oluşturacak perakende dataları Dolar’da yükseliş yönlü hareketlere destek olabilecekken, olumsuz bir görünüm ABD’nin para biriminde değer kayıplarına yol açabilir.

Euro Bölgesi – Enflasyon Oranı (CPI); Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikasını genişletme kararı almasındaki önemli nedenlerden biri olan Euro Bölgesi’nin düşük enflasyon oranı, parasal birlik ekonomisinde aktivitelerin cansız kalmaya devam ettiği yönünde ipuçları vermeye devam ediyor. Geride kalan aya ilişkin yayımlanacak enflasyon ve çekirdek enflasyon verilerinin öncü rakamları 30 Eylül tarihinde açıklanmıştı. Bu hafta duyurulacak enflasyon dataları ise geride kalan ayın nihai rakamları olacak. Öncü rakamları incelersek, CPI verisinin beklendiği gibi %0.3 seviyesinde, gıda ve enerji fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek CPI verisinin ise sürpriz bir düşüş ile %0.7 seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. ECB’nin para politikasında atacağı adımlara ilişkin beklentileri şekillendirebilecek enflasyon göstergelerinin tahminlerin altında kalması halinde Euro’da değer kayıpları izlenebilecekken, öngörüleri aşacak rakamlar kıtanın ortak para biriminde yükselişleri destekleyebilir.

Kanada – İmalat Satışları; Temmuz’da aylık bazda %2.5 oranında yükseliş kaydederek beklentilerden daha olumlu bir tablo çizen Kanada’nın imalat satışlarına ilişkin raporunda, Haziran ayına ait rakam da yukarı yönlü revize edilmişti. Ağustos ayı için bilgiler verecek olan yeni rakamın ise bu kez %1.6 oranında düşüşe işaret etmesi bekleniyor. Temmuz ayındaki artışta, nakliye-taşıma teçhizatlarındaki %10.3 oranındaki artış dikkat çekerken, motorlu araçlar, havacılık ürünleri ve parçaları, %2.5’lik yükselişte önemli paya sahip olmuşlardı. Bu güçlü rakamın ardından ise imalat satışlarının Ağustos’ta düşüş göstermesi bekleniyor. Açıklanacak rakamın beklentiden daha fazla bir azalmaya işaret etmesi halinde Kanada Doları’nda değer kayıpları izlenebilecekken, beklentinin üzerindeki datalar ülkenin para biriminde yükselişlere zemin oluşturabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 287 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentinin altında olumlu açıklanmıştı. 11 Ekim ile biten haftada ise 286 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – Philadelphia FED İmalat Endeksi; Çarşamba günü yayımlanacak olan New York imalat verisi sonrasında ABD’nin üretim sektörüne ilişkin bilgiler verecek olan Philadelphia FED imalat endeksi piyasaların dikkatini üzerinde toplayacak. Sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı ramaklarından 45 dakika sonra yayımlanacak Philadelphia FED’in hazırladığı data, Eylül ayında gerileyerek 3 aylık yükseliş serisini bitirmişti. Philadelphia’daki yaklaşık 250 imalatçıya yapılan anket sonucu oluşturulan endeksin 19.9 ile düşüşünü sürdürmesi bekleniyor. İlgili göstergenin beklenenden daha fazla gerilemesi halinde Dolar’da değer kayıpları görülebilecekken, öngörülenin üzerindeki rakamlar ABD’nin para biriminde yükselişlere destek olabilir.

Kanada – Enflasyon Oranı (CPI) Hafta içerisinde önemli verilerin açıklanacağı Kanada’dan, 5 günlük işlem döneminin son gününde yayımlanacak enflasyon oranı verileri ülke ekonomisi adına dikkatle izlenecek. Temmuz ayındaki gerilemenin ardından Ağustos ayında yükseliş kaydeden aylık enflasyon ve çekirdek enflasyon verilerinden, gıda ve enerji fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek rakam, ülkenin Merkez Bankası (BOC) tarafından daha yakından izlenmektedir. Çekirdek CPI verisinin Eylül ayı için %0.1 olan beklentinin altında kalması halinde Kanada Doları’nda düşüşler izlenebilecekken, tahminlerin üzerindeki datalar ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir. Söz konusu verilerin, ABD’den gelecek konut göstergeleri ve ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen’ın konuşmasının başlaması planlanan saatte geleceğini hatırlatmakta fayda var.

ABD – Yapı Ruhsatları; Konut başlangıçları verisi ile aynı anda yayımlanacak olan ABD’nin yapı ruhsatları rakamları, haftanın son işlem gününde piyasaların gündemindeki önemli makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. Her iki data da Ağustos ayında beklenti rakamlarının altında bir görünüme işaret ederek, konut piyasasına ilişkin olumsuz bir tablo çizmişlerdi. Bu kez geride kalan ayın verilerine göre daha iyi rakamlar öngörüldüğünü ifade edebiliriz. Yayımlanacak göstergeler Wall Street endeksleri ve Dolar üzerinde etkili olabilecekken, verilerin ABD Merkez Bankası Başkanı Janet Yellen’ın konuşmasının başlaması planlanan saatte açıklanacağını unutmamak gerekiyor.

ABD – FED Başkanı Yellen’ın Konuşması; Haftanın son işlem gününde Boston’da bir konferansa katılacak ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın konuşması küresel piyasalar tarafında büyük bir dikkatle takip edilecek. Boston FED tarafından düzenlenen “İş Olanaklarının Düzensizliği” başlıklı konferansta söz alacak Yellen’ın kullanacağı cümleler, başta Dolar olmak üzere birçok finansal aracın fiyatında sert değişimler görülmesine neden olabilir. İstihdam piyasasına ilişkin değerlendirmelerde bulunması beklenen Başkan’ın, FED’in para politikalarına değinmesi halinde piyasalarda volatilite artabilir. Özellikle, geride kalan haftanın gündem maddelerinden olan, global ekonomik büyümedeki yavaşlamanın, ABD ekonomisi ve dolayısı ile FED’in para politikası tarafında atacağı adımlar üzerindeki olası etkilerine ait Yellen’ın görüş bildirmesi, yeni fiyatlamaların yapılmasını sağlayabilir.

ABD – Öncü Michigan Hassasiyeti; ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayandığı için, tüketicilerin ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin düşünceleri büyük önem taşımaktadır. Gelecek aylara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olan tüketiciler daha fazla harcama yapma eğiliminde iken, olumsuz düşüncede olan tüketiciler ise tasarruf eğilimlerini yükseltirler. ABD ekonomisi için ise halkın tüketime yatkın olması ekonomik yapısı itibari ile daha olumlu bir gelişmedir. Michigan Üniversitesi’nin yaklaşık 500 tüketiciye sorduğu sorular sonucu hazırladığı anketin sonuçları, bir endeks haline getirilerek, ABD’de tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerinin derecesini görmemizi sağlar. Genellikle ayın son Cuma günü yayımlanan nihai rakam öncesinde ilgili ayın ortalarında açıklanan öncü gösterge, piyasalarda nihai rakam göre daha fazla etkili olabilen bir veri olarak değerlendirilebilir. Eylül ayında 84.6 olarak açıklanan Michigan hassasiyeti verisinin Ekim ayına ait öncü datasının 84.3 ile önceki aya göre büyük bir değişiklik göstermesinin beklenmediği görülüyor. Rakamın tahminin üzerinde açıklanması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, öngörülenin altındaki datalar ABD’nin para biriminde düşüşlere yol açabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 10 Ekim 2014 tarihinde saat 17:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

Geçen hafta, haftalık bültende EURUSD paritesinin 200 aylık basit hareketli ortalama olan 1,2210 desteğine kadar gerileme potansiyelinin yüksek olduğunu dile getirmiş, bu düşüş öncesindeki olası tepki alımları için 1,2480 desteğinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini sizler paylaşmıştık. EURUSD paritesi 1,2500 seviyesinden başlattığı tepki alımlarını 1,2790 seviyesine kadar devam ettirdi ve şu sıralar 1,2631 seviyesinde seyrini sürdürmektedir.

Avrupa ve ABD merkez bankaları başkanlarının açıklamaları ve ilgili bankaların gerçekleştirdiği stratejiler neticesinde uzunca bir süredir Dolar’ın güçlü, Euro’nun ise güçsüz seyrini sürdürdüğüne şahit olduk. 1,4000 seviyesinden başlayan dönüş ve 1,3775 seviyesinden devam eden satış rallisinin 1,2500 desteğine kadar devam ettiğini ve bu süreçten sonra düzeltme hareketlerinin oluştuğunu görmekteyiz.

EURUSD paritesindeki bu düzeltme nereye kadar devam edebilir?

Bu sorunun cevabı için Fibonacci Retracement en uygun yaklaşım olacaktır. 1,3775 – 1,2500 aralığında oluşturulan Fibonacci düzeltme oranlarını incelediğimizde tepki alımlarının fibonacci %61,8, %50,0 ve %38,2’lik oranlarına kadar etkisini hissettirme potansiyelinin olduğunu söyleyebiliriz. Bu seviyeler sırasıyla 1,2987, 1,3137 ve 1,3287 olarak belirlenmiştir.

Peki, böyle bir düzeltme hareketi oluşabilir mi?

Bu sorunun cevabı için sadece fibonacci rakamlarına bakmak yeterli değildir. EURUSD paritesinin düzeltme hareketlerini sürdürebilmesi ve ilgili oranlara yaklaşabilmesi için öncelikli olarak 1,2500 destek noktası üzerinde kalması, daha sonra da bu çıkışı destekleyecek makro-ekonomik gelişmelerin oluşması gerekmektedir. Bu hafta yayınlanan FOMC tutanaklarından böyle bir destek geldi ancak bu destek paritenin çıkışını yeterince desteklemedi. Bu bağlamda da bundan sonraki süreçte ABD’den gelecek olan veriler dikkatle takip edilmelidir. İlaveten Avrupa merkez bankasından gelecek açıklamalar ve başkan Draghi’nin ifadeleri de mevcut düzeltmenin oluşup oluşmaması anlamında önem arz etmektedir.

Ne yapmalıyız?

Burada yatırımcının karakteristik özelliği devreye girmektedir. Özellikle hangi vadede işlem stratejisi oluşturacak sorusunun cevabını vermelidir.

Yatırımcılar, kısa vadeli yani gün içi işlem stratejileri oluşturacaksa haftalık bültenlerde yazılan seviyeler ve beklentileri değerlendirmemelidir. Sadece pastanın bütününü görmek için raporu incelemelidir. Çünkü bu beklentiler orta ve uzun vadeli işlemcileri ilgilendirmektedir. Kısa vadeli işlemciler ise günlük analizleri daha yakından takip etmelidir. Bu da olası tepki alımlarında alış tarafında yer alma ihtimalini bir adım daha ön planda tutmaktadır.

Orta vadeli işlemcilere geçecek olursak 1,2500 desteği kırılmadığı müddetçe yaşanılan tepki alımlarından mümkün olabildiğince uzak durmalı ve tepki bitişinde aslolan düşüş trendine odaklanmalıdır. Bu bağlamda da orta vadeli işlemcilerin yukarıda belirlemiş olduğumuz fibonacci oranlarına göre satış stratejileri belirlemeleri gerekmekte ya da 1,2500 seviyesinin aşağı yönlü kırılmasını beklemelidir. (Sermayeye uygun lotlar ve kademeli işlemler)

Son olarak vadelere göre trendleri seviye bazında değerlendirecek olursak;

Kısa vadeli olarak 1,2500 seviyesi üzerinde tepki alımı beklentisi devam etmektedir.

Orta vadeli olarak fibonacci %50’lik düzeltme noktası olan 1,3137 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Uzun vadeli olarak daha önce kırılan yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 1,3550 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Destek: 1,2500-2,2385-2,2240
Direnç: 1,2800-1,2987-1,3137

GBP/USD ANALİZİ

GBPUSD paritesi ile ilgili uzunca bir süredir 89 günlük üssel hareketli ortalamanın önemini ve 1 Ağustos 2014 tarihinden itibaren de bu ortalamanın aşağı yönlü baskıları desteklediğini sizlerle paylaşmış, bu hususu günlük, haftalık ve aylık analizlerimiz vasıtasıyla sizlere aktarmıştık.

GBPUSD paritesini incelediğimizde haftanın ilk gününden itibaren gerçekleştirmiş olduğu tepki alımlarını 1,6225 seviyesine kadar taşısa da düşüş trendinin devam etmesi ve satıcılı seyrin istekli olması nedeniyle tekrar satış baskının oluştuğunu görmekteyiz.

GBPUSD paritesinde tekrar düzeltme hareketleri görebilir miyiz?

Bu sorunun cevabı için öncelikli olarak grafiği incelememiz ve daha sonra da buna uygun makro-ekonomik gelişmelerin olup olmadığı sorgulanmalıdır.

Günlük grafiği incelediğimizde son yaşanılan düşüşlerin 1,5950 ile sınırlı kaldığını görmekteyiz. Bu destek noktası önemli olmakla birlikte asıl önemli seviyenin 1,5890 olduğunu, bu destek kırılmadığı müddetçe tepki alımı düşüncesinin devam etmek isteyeceğini söyleyebiliriz. (1,5890 – 1,6255 arası bant hareketi devam etmektedir)

Ancak bu tutum mevcut tepkiyi alım fırsatı olarak değerlendirmekten ziyade ilgili tepkiyi olası dönüşler için satış fırsatı olarak değerlendirmek olarak düşünülmelidir.

Makro-ekonomik gelişmeler hangi yönü destekliyor?

Son zamanlarda ABD merkez bankasından gelen açıklamaları incelediğimizde Başkan Janet Yellen dahil çoğu FED üyelerinin “Şahin” tavrı Dolar’ın Sterlin karşısında güçlenmesine katkı sağladı. Son FOMC toplantısında ise Şahin tavırdan Güvercin tavrına geçiş yapıldığını görsek te piyasaların bu tutumu kısmi fiyatladığını ve normal süreç olan güçlü Dolar tutumunu sürdürdüğünü görmekteyiz. İngiltere tarafında ise ekonomik ilerleme devam etmekte ve faiz artırımı ihtimali hala daha gündemdedir. Ancak PMI verileri ile başlayan olumsuz veriler Sterlin’in güç kaybetmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda da şu sıralar makro-ekonomik gelişmeler GBPUSD paritesindeki tepki alımlarını desteklememektedir.

Peki, hangi seviyelere dikkat etmeliyiz?

Kısa vadeli olarak 1,5890 seviyesi üzerinde tepki alımı beklentisi devam etmektedir.

Orta vadeli olarak 1,6255 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Uzun vadeli olarak 89 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6527 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Destek; 1,5990-1,5890-1,5745
Direnç; 1,6115-1,6255-1,6358

USDTRY ANALİZİ

FITC Türkiye raporu öncesi 2.30 seviyelerini gören parite notta ve görünümde bir değişiklik olmayınca haftanın ilk işlem gününde 2.26 seviyesine doğru geriledi. Haftanın en önemli yurt dışı gündemi ise 16-17 eylül tarihinde gerçekleşen Fed toplantı tutanaklarının açıklanmasıydı.

Toplantı sonrasında Fed’in duruşunun biraz “şahin” olduğu hatırlanacaktır. Bu durum dolara değer kazandırmış, dolar endeksi aralıksız yükselişine devam etmişti. Fakat tutanaklardan gördüğümüz ana resimde bir değişiklik olmasa da biraz farklıydı. Fed değerlenen dolardan rahatsız, değer kazanan doların ticareti zora sokmasından endişe ediliyor. Bu notu gören piyasada doların hızla değer kaybını izledik. USDTRY 2.25 seviyesine çok yaklaştı. Fakat yine tutanaklarda veriye bağlı hareket edileceğinin vurgulanması, dolarda değer kaybının kısa sürmesine neden oldu.

Ana tartışma konusu Fed’in faiz artırımı olmaya devam ediyor, Fed üyelerinden gelen her açıklama fiyatlanıyor. Fakat piyasanın 2015 ortasında faiz artırımını beklentiler içine aldığını söyleyebiliriz. Fed verileri izlemeye devam edecek ve verilere göre aksiyona geçecek.

Yurt içi gelişmelerin dışında Fed’in belirsizliği ortadan kaldırmayıp ekonominin gidişatına göre harekete geçme kararı TL’yi zayıf tutmaya devam ediyor.

Paritede 2.25 seviyesi önemli bir destek. Bu destek seviyesi üzerinde kalındığı sürece dönem dönem gerilemeler olsa da ana yükseliş trendi korunuyor olacak. 2.30 seviyesini en yakın direnç olarak kabul edebiliriz. 2.30 seviyesi haftalık kapanışla aşılırsa yükseliş hız kazanabilir.

Destek: 2.2500-2.22.00-2.2000
Direnç: 2.2950-2.3070-2.3200

USD/JPY ANALİZİ

“USD/JPY paritesinde tepki hareketi devam edecek mi?”

Geride bıraktığımız haftada, Dolar endeksinin rekor seviyelerden geri çekilmesiyle birlikte USD/JPY paritesinin de yön bulduğunu gördük. Özellikle hafta ortasında yayınlanan FOMC toplantı tutanaklarında üyelerin düşük enflasyon ve güçlü Dolar’la ilgili endişelerinin yer alması, Dolar üzerindeki baskıyı artıran unsurlar arasında öne çıktı. Hafta ortasından sonraki süreçte ise, FED üyelerinin faiz artırımının erken gerçekleşebileceğine yönelik açıklamalarıyla birlikte, haftalık kaybın azaldığını gördük. Buna rağmen, USD/JPY paritesinin özellikle Temmuz ayında başladığı sert yükseliş maratonundan bu yana en büyük haftalık kaybını gerçekleştirdiğini ifade etmeliyiz. Önümüzdeki hafta, bugün başlayacak ve 3 gün sürecek olan IMF görüşmelerinin etkileri hissedilebilecekken, haftanın ilk iş günü ABD ve Japonya’da tatil olması nedeniyle sınırlı gerçekleşebilecek fiyatlamalara dikkat edilmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, paritenin çekilme yaşamasıyla birlikte tepki hareketlerinin nereye kadar gerçekleşebileceğiyle ilgili karar aşamasına gelindiği bir süreç karşımıza çıkıyor. 50 haftalık basit (simple) hareketli ortalamayla destek bulan yükseliş kanalının aşılması sonrası kanala dönüşe yönelik soru işaretlerinin oluşmasına neden olan ilk geri çekilmenin, kanalın güncel sınırı olan 107,50 üzerinde şu ana kadar sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu seviye üzerinde gerçekleşebilecek haftalık kapanış, önümüzdeki süreçte, Dolar’ın güçlü konumunu sürdürme çabası desteklediği taktirde yükseliş baskısının tekrar ön plana çıkmasında etkili olabilir. Olası yükselişlerde 6 yılın zirvesinde rekor tazelenebilir.

Paritede tepki hareketlerinin devamlılık gösterebilmesi için, teknik desteğin yanı sıra Dolar endeksindeki zayıf tutumun da devamlılık arz etmesi gerekiyor. 107,50 seviyesinin altında gerçekleşebilecek günlük kapanışlar dikkatle takip edilmelidir. Bu şartla birlikte kanal desteğini kazanan tepki satışları tekrar 105,00 bölgesinin gündeme gelmesine neden olabilir.

Destek: 107,50 – 106,70 – 105,65
Direnç: 108,60 – 109,50 – 110,65

EUR/JPY ANALİZİ

“EUR/JPY kritik eşiğe yaklaştı”

Dolar endeksinin haftalık kaybında Euro’nun güçlü bir duruş sergilemesine ve büyük payı üstlenmesine rağmen, Bölge’nin zayıf toparlanma süreci ve aynı süreç içerisinde Yen’in major para birimlerine karşı değer kazanımı, paritede satış maratonunun üçüncü haftasını tamamlamasında etkili olmuş durumda. IMF’nin küresel büyüme tahminlerini düşürdüğü hafta sonrasında, kurumun bugün başlayıp üç gün sürecek olan toplantısına ilişkin açıklamalar yeni haftada etkili olabilir. Ek olarak yeni haftanın ilk iş gününde Japonya bankalarının kapalı olmasının yanı sıra, ekonomiye ilişkin pariteyi etkileyebilecek bir veri akışı beklenmiyor. Dolar endeksiyle etkileşimlerin artması nedeniyle göstergenin takibi önemini korumaktadır.

Teknik olarak incelediğimizde, parite için önemli göstergelerden biri olan 21 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalamanın (138,05) çevresinde yoğunlaşan fiyatlamalar dikkat çekmektedir. Önümüzdeki süreçte, gerek mor renkle belirttiğimiz düşüş trendi, gerek 21 haftalık üssel hareketli ortalamanın altında gerçekleşen fiyatlamalar nedeniyle tepki satışlarının ağırlık kazanması beklenebilir. 138,05 seviyesi altında kalıcılıkla destek bulabilecek bu tutumun devamlılık sağlayabilmesi için, yaklaşık bir yıldır düşüşleri sınırlandıran 135,56 seviyesinin kırılması gerekmektedir. Bu şart gerçekleştiği taktirde aşağı yönlü baskılar netlik kazanabilir.

Paritede, 135,56 seviyesinin uzun süredir düşüşü sınırlandırması, bu seviyenin kırılamaması durumunda yatay hareketin veya tepki alımlarının ön plana çıkabileceğine dair beklentileri besleyebilir. Bu durumda 138,05 seviyesi tekrar hedeflenebilecekken, daha kalıcı yükseliş bekleyebilmek için hareketli ortalama üzerindeki arka arkaya gerçekleşecek 2 günlük kapanış takip edilmelidir.

Destek: 135,56 – 133,80 – 132,25
Direnç: 138,05 – 139,30 – 140,20

USD/CHF ANALİZİ

Dolar endeksinin yaklaşık 6 aydan beri devam eden sert yükseliş maratonunda en büyük haftalık geri çekilmesini gerçekleştirmesiyle birlikte, USD/CHF paritesinde de yön arayışının ağırlıklı olarak satış odaklı gerçekleştiğini gördük. FOMC üyelerinin güçlü Dolar’a ilişkin endişelerini dile getirmesiyle destek bulan bu tutum, yine FED üyelerinin erken faiz artırımına ilişkin ifadeleriyle birlikte güç kaybetti. Dolar endeksi de bu gelişmelerle birlikte haftalık kaybını toparlama çabasına girdi. Önümüzdeki hafta özellikle Pazar günü sonlanacak IMF görüşmelerine ilişkin gelişmelerin etkisi takip edilmelidir. Diğer yandan Dolar endeksiyle sıkı etkileşimler nedeniyle göstergenin ve verilerin takibi sürdürülmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, 50 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalamanın desteklediği yükseliş trendiyle birlikte düşüş kanalının aşıldığını görmüştük. Geride bıraktığımız haftada ise, geri çekilmeye rağmen 0,9452 seviyesi üzerinde tutunma çabası dikkat çekmektedir. Bu seviye üzerinde kalındığı müddetçe, yükseliş baskısının etkili olması beklenebilir. Yine bu süreçte, 2 haftadır yükselişi sınırlandıran 0,9683 seviyesinin geçilememesi ise, yatay sürecin başlangıcını işaret edebilir.

Paritede haftaya ağırlığını koyan tepki satışlarının devamlılık göstermesini bekleyebilmek için, 0,9452 seviyesi altındaki fiyatlamaları görmemiz gerekmektedir. Bu şart oluştuğu taktirde, tepki satışlarının teknik destek alma potansiyeli artabilir. Ek olarak Dolar endeksindeki geri çekilme tutumunun sürmesi durumunda, aşağı yönlü fiyatlamalar tekrar gündeme gelebilir.

Destek: 0,9452 – 0,9345 – 0,9236
Direnç: 0,9683 – 0,9832 – 0,9969

USD/CAD ANALİZİ

“Paritede 6 yılın rekoru kırılabilir”

Küresel piyasalarda etkisini sürdüren FED’in faiz politikalarına ilişkin fiyatlamalarla birlikte USD/CAD paritesinde yine hareketli bir haftayı geride bırakmamıza rağmen, 1,1066 ve 1,1277 aralığındaki bant hareketinin devamlılığı dikkat çekmeyi sürdürüyor. Hafta ortasında kadar rekor seviyelerden çekilen Dolar endeksi ve FOMC toplantı tutanaklarıyla destek bulan bu tutum, yine FED üyelerinin erken faiz artırımına ilişkin ifadeleriyle güç kaybetti. Bununla birlikte hafta ortasından itibaren Dolar’ın kayıplarını toparlama çabası görüldü. Önümüzdeki hafta, gerek Kanada gerek ABD tarafından açıklanacak veriler ve buna ilişkin piyasa tepkileri dikkatle takip edilmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, yeşil renkle belirttiğimiz ana trend üzerinde 1,1066 seviyesinin iki haftadır destek görevini sürdürdüğünü görüyoruz. 1,1066 seviyesi üzerinde kalma çabası sürdüğü müddetçe, yükseliş baskılarının paritede etkisini hissettirmesi beklenebilir. Olası alımları-da 1,1277 seviyesi hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin geçilmesi paritenin son 5 yılın zirvesinde rekor tazelemesine neden olabilir. Bu süreçte,

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, 5 yılın zirvesine yaklaşan paritenin sınırlanabilecek hareketleri takip edilmelidir. 1,1277 seviyesinin geçilememesiyle oluşabilecek tepki satışlarında 1,1066 seviyesi hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin kırılması olası satışlarında biraz süre daha gündemde kalmasına olanak sağlayabilir.

Destek: 1,1150 – 1,1066 – 1,0970
Direnç: 1,1277 – 1,1355 – 1,1467

HAM PETROL ANALİZİ

Ham Petrol fiyatı, son zamanlarda gerçekleştirmiş olduğu satıcılı seyirle kritik bölgeleri tek tek aşarak satış baskısının ne denli güçlü olduğunu bize kanıtlamıştır. Özellikle de stoklardaki artışların rekor düzeye çıktığına dair spekülasyonlarının etkili olduğu bir dönemde, Ham Petrol fiyatının 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,40 bariyeri altında kalmayı sürdürmesi, mevcut düşüşün en önemli destekçisi olarak karşımızdadır. Bu hafta gerçekleştirmiş olduğu satış baskısını uzun vadeli alıcıların kale olarak gördüğü 86,00 destek noktasını da kırarak trend sorgulanmasını sağlayan Ham Petrol, haftalık kapanış öncesinde şu sıralar 85,00 seviyesine yakın hareketlerini sürdürmektedir.

Haftalık ve Aylık grafiklerde 86,00 seviyesinin önemli olduğunu net bir şekilde görmekteyiz. Grafik zamanlarının büyük olması, kırılışlardan ziyade kapanışların daha da önem kazanmasına katkı sağladı. Bu bağlamda da uzun vadeli yükseliş trendi sonlandı mı sorusunun cevabı için haftalık kapanışın 86,00 seviyesi üzerinde mi yoksa altında mı olduğu sorgulanmalıdır. Özellikle de 86,00 seviyesi altındaki haftalık kapanış alıcıların umutlarını da tükenmesi için önemli bir teyit kaynağı olabilir.

“HamPetrol1 no’lu grafik eklenecek”

Kısa vadeli olarak ham petrol fiyatını incelediğimizde 12 Haziran 2012 tarihinden beri Göreceli Güç Endeksinin (RSI) her fırsatta 30 seviyesinden destek alarak yükselişlere maruz kaldığını görmekteyiz. Şuanda da 30 seviyesine yakın ve dönüş için önemli bir adım atma hazırlığındadır. Ancak bu tutum netleşebilmesi için 30 seviyesi üzerindeki hareketlere ihtiyaç vardır. Ham Petrol fiyatında özellikle yukarı yönlü çıkış beklentisi olan Forex katılımcılarının RSI indikatörünü günlük grafikte takip etmesi gerekmektedir.

Destek: 83,58-81,70-79,83
Direnç: 87,85-90,45-92,60

ALTIN ANALİZİ

Hafta içinde 1206 dolar seviyesine kadar gerileyen altın tutanaklardan değerli dolardan rahatsızlığın dile getirilmesiyle 1233 dolar seviyesine kadar yükseldi. Doların değer kaybı altın için yükseliş fırsatı yarattı. Dolar endeksi 86.7 seviyesini görmüşken tutanaklar sonrasında 84.93 seviyesine kadar geriledi. Fakat haftanın son işlem gününde doların tekrar değer kazandığı izlendi. Dolar endeksi 86 seviyesine yaklaştı.

Diğer yandan borsaların genel olarak zayıf seyrettiği hafta altın için bir diğer destek unsuruydu. Önemli dünya endekslerinde kritik seviyelere yaklaşıldı. Borsa endekslerinde gerileme altın fiyatının yükselmesi için iyi haber. Borsalarda eğer uzun bir süredir korunan yükseliş trendi sona eriyorsa altının riskli varlıklardan kaçışta sığınılacak liman olma durumu tekrarlanabilir.

1180 dolar desteğine bir kez daha gelindikten sonra yaşanan yükselişi şimdilik tepki niteliğinde görüyoruz. Yükselişin devamında ilk direnç 1240 dolar seviyesi olarak görülüyor. 1285 dolar seviyesi aşılmadan düşüş trendinin sona erdiğini söyleyemeyiz. Doların değer kazanması durumunda 1200 seviyesine doğru geri çekilme yaşanabilir

Destek: 1200-1180-1150
Direnç: 1240-1275-1285

DAX30 ANALİZ

Dax30 endeksi uzun bir süredir 10055 ile 8900 seviyeleri arasında bant hareketi gerçekleştirmekteydi. Gerek Avrupa gerekse ABD borsalarında yaşanılan satış baskısının daha da güçlenmesi, Dax30 endeksinin bandın alt noktası olan 8900 seviyesi altında işlemlerin oluşmasına katkı sağladı. Endeks hafta içi gerçekleştirmiş olduğu aşağı yönlü hareketlerle 8785 seviyesini test etti ve şu sıralar 8806 seviyesine yakın hareketlerini sürdürmektedir.

Endeksin gerek yükseliş trendinin alt noktası olan 9170 seviyesi altında kalması gerekse trendi görmemizi sağlayan indikatörlerden 45 haftalık üssel hareketli ortalama olan 9350 seviyesi altındaki hareketleri, mevcut düşüşlerin devam edebilmesi açısından önem arz temektedir. Bu bağlamda da endeksin 9350 direnci altındaki hareketleri aşağı yönlü baskıların 8085 seviyesine kadar devam etme potansiyelini güçlendirmektedir. Endekste yeniden yükselişlerin oluşabilmesi için 45 haftalık üssel hareketli ortalama olan 9350 seviyesinin üzerinde hareketlere ihtiyaç vardır.

Destek: 8705-8545-8308
Direnç: 8900-9170-9350

S&P500 ANALİZ

“Yükseliş trendinin başlangıç zamanından bugüne kadarki olan süreci incelediğimizde 34 haftalık basit hareketli ortalamanın yükseliş trendi desteklediğini görmekteyiz. Her ne kadar yükseliş trendinde kanalın alt noktası 1935 olsa da 34 haftalık basit hareketli ortalamanın 1916 seviyesinde bulunması ve endeksin 1918 seviyesinden dönüşü, mevcut ortalamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.”

Geçen hafta S&P500 endeksi ile ilgili hazırlamış olduğumuz bültende yükseliş trendinin kırılmasına rağmen trendin sonlanmadığını çünkü 34 haftalık basit hareketli ortalamanın bu konuda önemli sinyaller verdiğini ifade etmiştik. (Yukarıdaki paragraf, geçtiğimiz haftaki bültenden yapılan alıntıdır)

Endeks, hafta içerisinde 34 haftalık basit hareketli ortalamadan almış olduğu güç ile 1970 seviyesine kadar yükseldi ancak bu çıkışını devam ettiremedi. Özellikle de dün IMF’in global ekonomilerdeki büyüme tahminlerini düşürmesi nedeniyle endekslerde sert satış dalgaları oluşturması ve endeksin yeniden 34 haftalık basit hareketli ortalamayı test etmesi trendin yeniden sorgulanmasına neden oldu.

Endekste yükseliş trendi sonlandı mı?

Bu sorunun cevabı için 34 Haftalık basit hareketli ortalamayı dikkate almamız gerekiyor. Özellikle de geçtiğimiz hafta yaşanılan dönüş dikkate alındığından trend değişimi için teyit görülmesi gerektiği unutulmamalıdır. Endeks eğer 34 haftalık basit hareketli ortalama olan 1919 seviyesi altında haftalık kapanış yapabilirse yükseliş trendinin sonlandığına dair düşünce yapısında yer alabiliriz. Aksi takdirde endekste geçtiğimiz haftaki dönüş olduğu gibi yeni haftada da potansiyel bir hareket görebiliriz. Son olarak da yükselişlerin daha da netleşebilmesi için 1978 kontrol noktasının geçilmesi gerektiğini unutmayalım.

NOT: Haftanın son işlem günü ABD seansı açılışı sonrasında S&P500 endeksinde aşağı yönlü baskı ile yeniden 34 haftalık basit hareketli ortalama test edildi hatta bu ortalama altında hareketler devam etmektedir. Trendin sonlandığına ilişkin aceleci davranmamalı ve muhakkak haftalık kapanış incelenmelidir.

Destek: 1890-1856-1820
Direnç: 1945-1978-2002

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN – “USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, USDCHF ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Forex, FX, Foreks, Forex Analizleri, Foreks Makaleleri, Forex Yorumları, Foreks Eğitim, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Parite, Emtia, Endeks, Hisse, Euro, Avro, Dolar, Döviz, Türk Lirası, Sterlin, Yen, Frank, Kanada Doları, Standart and Poor’s, Gold, Crude Oil, EURUSD, GBPUSD, USDTRY, USDJPY, USDCHF, Ham Petrol, Altın, Dax30, S&P500, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Günlük Parite Analizleri, Günlük Emtia Analizleri, Günlük Endeks Analizleri, Günlük Forex Analizleri, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER,

ücretsiz üye olun

1152 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz