08 - 12 Eylül 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Eylül ayının ilk haftası, politika yapıcılardan gelen açıklamalardan, yayımlanan makro-ekonomik veriler ve jeopolitik gelişmelere kadar oldukça yoğun bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Özellikle merkez bankalarının toplantılarından çıkan sonuçlar dikkat çekerken, Ukrayna ve Rusya tarafından yapılan açıklamalar piyasaların gündemindeki önemli başlıklar arasında yer almaya devam etti. Euro ve Dolar’daki değer değişiklikleri genel olarak parite ve emtia fiyatları üzerinde etkili olurken, varlıklara yön veren farklı temel nedenler de yatırımcıların takibinde yer aldı.

--ABD--

ABD’de Pazartesi günü tatil ile başladığı için 4 günlük bir işlem haftası yaşandı. Dünyanın en büyük ekonomisinde en çok merak edilen konu, ülkenin Merkez Bankası’nın (FED) ne zaman faiz artıracağına ilişkin soru olarak kalmaya devam ediyor. Geride kalan hafta ISM Enstitüsü’nden gelen PMI verileri tahminleri aşarak olumlu bir tablo oluştururken, haftanın son işlem gününe kadar istihdam piyasasına ilişkin datalar beklentileri karşılamadı. Cuma günü ise merakla beklenen tarım dışı istihdam değişimi verisi hayal kırıklığı yarattı. 226 bin olan beklentilerin çok altında 146 bin olarak açıklanan tarım dışı istihdam değişimi verisi sonrasında Dolar endeksinde gerilemeler izlendi. İşsizlik oranı ise beklentiler paralelinde %6.1’e geriledi.

Kuzey Amerika cephesinde öne çıkan gelişmeler arasında Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) faiz beyanatı mercek altında yer aldı. Banka, ülke ekonomisinin iki yıl içerisinde eski kapasitesine geri döneceği tahmininde bulunurken, en önemli ticaret ortağı ABD’nin ekonomisinin ise olumlu seyrinde ilerlediği değerlendirmesini yaptı. Ayrıca Kanada’da konut piyasasının beklenenden güçlü veriler sunduğu belirtildi.

--Euro Bölgesi--

Yeni ayın ilk haftasında piyasalara damgasını Avrupa Merkez Bankası (ECB) vurdu. Faiz oranlarını sürpriz bir şekilde 10’ar baz puan indiren Banka, politika faizini %0.05 ile rekor düşük seviyeye çekti. ECB Başkanı Draghi ise varlığa dayalı menkul kıymet alım programı açıklayarak, para politikasının Ekim ayından itibaren genişletileceğini duyurdu. Faiz indirimi ve varlık alım programlarının açıklanması ile Euro’da sert değer kayıpları görülürken, kıtanın ortak para birimi Dolar karşısında 1,30 seviyesinin altına kadar geriledi.

Avrupa’nın bir diğer büyük ekonomisi İngiltere’de Merkez Bankası (BOE) para politikasında herhangi bir değişiklik yapmazken, bu ay içerisinde yapılacak olan İskoçya’nın bağımsızlık referandumunun getirdiği belirsizlik, hafta boyunca genel olarak olumlu bir tablo ortaya koyan PMI verilerine rağmen Sterlin üzerinde baskı yaptı.

Jeopolitik gelişmeler tarafında ise Ukrayna ve Rusya’nın, Ukrayna’nın doğusunda ateşkesin sağlanması konusunda uzlaşıldığı haberleri heyecan yarattı. Sorunun çözüme ulaştırılabileceği umutlarını artıran bu gelişmenin yanında Galler’de düzenlenen NATO zirvesinden Rusya’ya kınama kararı çıktı.

--Asya-Pasifik--

Doğu ülkelerinde bu hafta merkez bankalarından gelen açıklamalar, büyük ekonomiye sahip ülkelere ilişkin beklentiler ve ekonomik veriler izlendi. Hafta başında Çin’in beklentileri karşılamayan PMI dataları, hükümetin ülke ekonomisine verdiği teşvikleri artıracağı beklentilerini destekledi. Avustralya ve Japonya merkez bankalarının para politikasında değişikliğe gitmediği toplantılarının yanında, Avustralya’da %0.5 ile beklentinin üzerindeki ikinci çeyrek büyüme verisi, Japonya’da ise ülkenin Başbakanı Shinzo Abe’nin yeni kabinesi gündemde yer aldı. Dünyanın en büyük emeklilik fonu olan Japonya’daki hükümetin emeklilik yatırım fonunun alokasyonunda reform yapılmasından yana olduğu düşünülen Şiozaki’nin, sağlık bakanı olarak seçileceği beklentisinin heyecanı Yen’de kayıplara, Nikkei-225 endeksinde ise yükselişlere zemin oluşturdu. Şiozaki, Abe’nin yeni kabinesinde Sağlık Bakanı görevini yürütecek.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Japonya –Büyüme Oranı (GDP); Yılın ikinci çeyreğine ilişkin nihai rakam olacak Japonya’nın büyüme oranı, yeni haftanın ilk saatlerinde açıklanacak olan önemli bir veri olarak dikkat çekiyor. Çeyreklik bazdaki öncü rakama göre ülke ekonomisi ikinci üç aylık dönemde %1.7 daralmıştı. Olumsuz rakamdaki en büyük pay ise, Nisan ayında devreye giren satış vergisi artışının ekonomik aktiviteler üzerindeki etkisi olarak değerlendirilebilir. Yayımlanacak makro-ekonomik göstergenin %-1.8 olan beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde Yen ve Nikkei-225 endeksinde değer değişiklikleri görülebilir.

Çin – Ticaret Dengesi; Temmuz ayında ihracattaki güçlü yükseliş ile rekor seviyeye çıkan Çin’in ticaret fazlası, ülke hükümetinin %7.5 olan 2014 büyüme hedefinin yakalanabileceği yönündeki umutları artırmıştı. İthalatta ise %1.6 düşüş gözlemlenirken, yayımlanan rakamlar Çin için olumlu olsa da, Avustralya gibi Çin’in önemli ticaret ortaklarının varlıkları üzerinde baskı oluşturmuştu. Ağustos ayında ticaret fazlasının bir miktar gerilemesi bekleniyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi için açıklanacak ticaret dengesi dataları, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin para birimlerinde, bakır, altın, petrol gibi emtia gruplarında, gelişen ülke piyasalarında ve küresel risk algısı üzerinde etkili olabilir.

Türkiye – Sanayi Üretimi; 2014’ün başında %7’ler civarında artış kaydeden sanayi üretimi, yıl içerisinde giderek ivme kaybetmiş ve son olarak Haziran ayında sektörün üretiminde %1.4’lük bir yükselişe işaret etmişti. Temmuz ayına ait bilgiler verecek olan rakamlar, Çarşamba günkü büyüme verisi öncesinde BIST-100 endeksi ve Türk Lirası üzerinde fiyatlamaların yapılmasına neden olabileceği için yakından izlenecek makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor.

Kanada – Yapı Ruhsatları; Şubat ve Mart aylarında yapı ruhsatlarında görülen azalmanın ardından Kanada’nın ilgili verisi, Mayıs ve Haziran aylarında güçlü artışlara işaret etmişti. Haziran’daki %13.5 oranındaki yükselişin ardından Temmuz ayında Kanada’nın yapı ruhsatlarında daha mütevazı bir artış görülmesi bekleniyor. Kanda Merkez Bankası’nın (BOC) geride kalan haftaki toplantısında ise konut piyasasının beklenenden güçlü veriler sunduğu belirtilmişti. Yayımlanacak rakam ülkenin para biriminde fiyat değişimlerinin görülmesini sağlayabilir.

İngiltere – BOE Başkanı Carney’nin Konuşması; Liverpool’da bir konuşma yapacak olan İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) Başkanı Mark Carney’nin kullanacağı ifadeler, haftanın öne çıkan gelişmeleri arasında değerlendirilebilir. BOE’nin 13 Ağustos’ta yayımlanan çeyrek dönem enflasyon raporunun ardından düzenlenen basın konferansında Carney, ilk faiz artırımının 2015’in ilk çeyreğinde yapılmasını beklediklerini söylemişti. Faiz artırımının kademeli ve sınırlı olacağını sözlerine ekleyen Başkan, yine de artırım için önceden belirlenmiş bir rota olmadığının altını çizdi. Liverpool’daki konuşmasında Carney’nin faiz artırımının zamanlamasına yönelik farklı beklentilerin oluşmasına neden olabilecek ifadeler kullanması halinde Sterlin’de sert hareketler izlenebilir.

İngiltere – İmalat Üretimi; İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) Başkanı Mark Carney’nin konuşmasına başlayacağı saatlerde yayınlanacak öne çıkan verileri, imalat üretimi, sanayi üretimi ve ticaret dengesi olarak sıralayabiliriz. Bu datalar arasında ise, ada ülkesinin toplam sanayi üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturan imalat üretimi, yatırımcıların daha yakından izleyecekleri bir makro-ekonomik gösterge olarak dikkat çekiyor. Yine de ilgili üç verinin de piyasalara olan etkisini birlikte değerlendirmek daha faydalı olacaktır. Temmuz ayında %0.3 artış kaydeden imalat üretiminin beklentinin altında kalması halinde Sterlin’de düşüşler görülebilecekken, rakamın tahminin üzerinde gerçekleşmesi, ülkenin para biriminde yükselişler için zemin oluşturabilir. İlgili veri setinin yayınlanacağı sıralarda Carney’nin konuşmasının devam ediyor olabileceğini unutmamak gerekiyor.

ABD – İş Olanakları ve İşgücü Hacmi (JOLTS); ABD’nin Çalışma Bakanlığı tarafından yayımlanan istihdam raporundan sonra, yine aynı kurum tarafından açıklanan istihdam piyasasına ilişkin veri, JOLTS (Job Openings and Labor Turnover Summary) olarak kısaltılmaktadır. Geç açıklanan bir veri olmasına rağmen, ABD Merkez Bankası FED’in istihdamdaki gelişmeleri izlerken kullandığı bir gösterge olduğu bilinen data, piyasalarda etkili olabilmektedir. Temmuz ayına ait rakamları gösterecek JOLTS, Haziran’da 4.67 milyon iş olanağı ve iş gücü hacmine işaret etmişti. Yeni veri, Dolar üzerinde fiyatlamaların yapılmasına neden olarak para biriminde değer değişikliklerine neden olabilir.

Türkiye – Büyüme Oranı (GDP); 2013’ün ikinci çeyreğinden itibaren %4.4’lük bir büyüme kaydeden Türkiye ekonomisi, bu yılın ilk üç aylık döneminde %4.3 büyümüştü. Nisan-Mayıs-Haziran aylarında, geçen yılın aynı dönemine göre, ne oranda büyüme gerçekleştirildiğini gösterecek olan GDP verisi, Türkiye için haftanın önemli makro-ekonomik verileri arasında yer alıyor. Yayımlanacak veri Türk Lirası da dahil olmak üzere yurtiçi finansal araç fiyatları üzerinde değişikliklerin görülmesine neden olabilir.

İngiltere – Enflasyon Raporu Oturumu; İngiltere Merkez Bankası (BOE) Başkanı ve bazı üyeleri, Ağustos ayında yayımlanan BOE’nin enflasyon raporunun sunumunu yapmak üzere bu hafta İngiltere Parlamentosu’nun Hazine Komitesi’nin karşısına geçecekler. Birkaç saat süren oturumda, BOE’in ilerleyen aylarda uygulayacağı para politikalarına ilişkin ipuçları alınabilecekken, Komite üyelerinden gelen sorular karşısında BOE üyelerinin vereceği cevaplar da önem taşıyor. Enflasyon ve ekonomik görünüm hakkında bilgiler aktaracak olan Carney ve ekibinin açıklamaları direkt olarak para piyasalarında da etkili olabilir. Özellikle BOE’nin faiz artırımını ne zaman yapacağına ilişkin değerlendirmeler Sterlin’de sert hareketlere yol açabilir. BOE’nin enflasyon raporu oturumu haftanın en kritik gelişmeleri arasında sayılabilir.

Yeni Zelanda – Merkez Bankası Toplantısı; Son 4 toplantısında ülkesindeki olumlu ekonomik işaretler ile 25’er baz puanlık faiz artışlarına giden Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın (RBNZ) Eylül ayı toplantısı merakla bekleniyor. Son olarak 24 Temmuz’da bir araya gelen RBNZ, yeni bir faiz artırımının, gelecek toplantısında yapılmayabileceğine yönelik ipuçları vermişti. Banka, Mart ayında başlayan faiz artışlarının şu ana kadar yeterli etkiler yarattığını ve yeni artırımlar için bir süre beklenebileceğini duyurdu. RBNZ’nin bu açıklamaları sonrasında ülkenin para biriminde sert kayıplar görülmüştü. Banka’dan yapılan açıklamada ayrıca, Yeni Zelanda Doları’ndaki (NZD) güçlenmenin nedeni olmadığı belirtildi. Bu paralelde RBNZ’nin politika faiz oranını bir kez daha yükseltmesi sürpriz olarak algılanabilecekken, bu gibi bir karar NZD’de sert yükselişlerin görülmesini sağlayabilir. Ancak faizin %3.50 seviyesinde bırakılması halinde ise dikkatler Banka’dan yapılacak açıklamalara çevrilebilir.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Perşembe sabahı Çin’in ekonomik aktivitelerinin hızına ilişkin bilgiler verecek olan ülkenin enflasyon oranı, yatırımcılar tarafından yakından izlenecek makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. Temmuz ayında fiyatlar genel düzeyindeki artış oranı önceki aya göre değişiklik göstermeyerek %2.3 olarak açıklanmıştı. Uluslararası piyasalarda işlem gören birçok finansal enstrümanın fiyatı üzerinde etkili olabilecek CPI verisinin beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde piyasalarda volatilite artabilir. Sanayi metallerinden gelişen piyasa varlıklarına kadar geniş biz yelpazedeki finansal araçlar grubu için ilgili rakam dikkatle takip edilecek. Beklentiler %2.2 yönünde.

Avustralya – İstihdam Değişimi; Ülkenin para birimi üzerinde sert hareketlerin görülmesine neden olabilecek Avustralya’nın istihdam verileri, Perşembe sabahı Asya-Pasifik cephesinden gelecek önem derecesi yüksek datalar arasında yer alıyor. Temmuz ayında, artış beklentilerine rağmen istihdamdaki değişim azalırken, işsizlik oranı ise %6.4 ile son 12 yılın en yüksek seviyesine yükseldi. Ağustos ayına ait bu rakamların genel olarak olumlu bir tablo oluşturması halinde Avustralya Doları’nda yükselişler zemin kazanabilecekken, olumsuz verilerin sürdüğünün görülmesi, kıta ülkesinin para biriminde düşüşleri tetikleyebilir. İlgili istihdam göstergelerinin Çin’in CPI verisi ile aynı anda açıklanmasının beklendiğini unutmamak gerekiyor.

Euro Bölgesi – Almanya Enflasyon Oranı (CPI); Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktiviteler ve Ukrayna’da yaşanan gerilimin getirdiği belirsizlik, Birlik ülkeleri arasındaki en güçlü ekonomiye sahip olan Almanya üzerinde baskı yapmaya devam ediyor. Avrupa’nın lokomotifi olarak isimlendirilen ülke yılın ikinci çeyreğinde %0.2 oranında daralma kaydederken, enflasyon oranı ise öncü rakamlara göre %0.0 olarak açıklandı. Ağustos ayına ilişkin nihai rakam olacak CPI verisinin açıklanmasının ardından Euro tarafında fiyat değişimleri gözlemlenebilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 302 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentinin bir miktar üzerinde, olumsuz açıklanmıştı. 6 Eylül ile biten haftada ise 306 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Japonya – BOJ Başkanı Kuroda’nın Konuşması; İki gün süren ve 4 Eylül’de tamamlanan Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) toplantısının ardından, yeni haftada Banka’nın Başkanı Kuroda’nın konuşması, önem derecesi yüksek gelişmeler arasında yer alıyor. Tokyo’da katılacağı bir mezuniyet seremonisinde konuşacak olan Haruhiko Kuroda’nın para politikalarına değinmesi halinde Yen ve Nikkei-225 endeksinde sert değer değişimleri görülebilir. Başkan, BOJ’un basın toplantısında, Banka’nın %2 olan enflasyon hedefine 2015’te ulaşabileceğini ifade ederken, düşük değerli Yen’in Japon ekonomisi için sorun olmadığını söylemişti.

Euro Bölgesi – Sanayi Üretimi; Mayıs ve Haziran aylarında beklentilerin altında kalan Euro Bölgesi’nin sanayi üretimi verisi, aynı zamanda üretimin aylık bazda azaldığına da işaret etmişti. Temmuz ayına ait bilgiler verecek rakam öncesinde geride kalan hafta açıklanan Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya’nın sanayi üretimine göz attığımızda ise, güçlü bir artış gerçekleşmiş olduğunu görüyoruz. Haftanın son işlem gününde Eurostat tarafından yayımlanacak data, Euro Bölgesi varlıklarında fiyat değişimlerine neden olabilir.

ABD – Perakende Satışlar; ABD ekonomisindeki aktivitelerin yaklaşık 3’te 2’sini oluşturan perakende sektörü, ülke ekonomisindeki gelişmeler takip edilirken yakından analiz edilen rakamlar arasında yer almaktadır. Otomobil satışları hariç tutularak hesaplanan çekirdek perakende satışların yanında, bu kalemin dahil edildiği perakende satış rakamları, son 4 aydır beklentilerin altında bir performans gösteriyor. Ayrıca geride kalan hafta açıklanan ABD’nin Çalışma Bakanlığı’nın istihdam raporunda, Ağustos ayında perakende ticaret sektöründeki istihdamın olumsuz bir tablo ortaya koyduğunu görmüştük. Perakende ve çekirdek perakende satış verilerinin Ağustos ayına ilişkin rakamlarında beklentinin altında datalar görülmesi Dolar’da baskı yaratabilecekken, tahminlerin üzerindeki bir veri seti ise yükselişlere zemin oluşturabilir.

ABD – Öncü Michigan Hassasiyeti; ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayandığı için, tüketicilerin ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin düşünceleri büyük önem taşımaktadır. Gelecek aylara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olan tüketiciler daha fazla harcama yapma eğiliminde iken, olumsuz düşüncede olan tüketiciler ise tasarruf eğilimlerini yükseltirler. ABD ekonomisi için ise halkın tüketime yatkın olması ekonomik yapısı itibari ile daha olumlu bir gelişmedir. Michigan Üniversitesi’nin yaklaşık 500 tüketiciye sorduğu sorular sonucu hazırladığı anketin sonuçları, bir endeks haline getirilerek, ABD’de tüketicilerin ekonomiye olan güvenlerinin derecesini görmemizi sağlar. Ağustos ayında The Conference Board (CB) tüketici güveni verisi son 7 yılın en yüksek seviyesine işaret ederken, Michigan hassasiyeti ise 82.5 ile Aralık 2013 seviyesine yeniden çıkmıştı. Eylül ayına ilişkin bilgiler verecek öncü Michigan hassasiyeti verisi, ayın sonunda açıklanacak nihai rakam öncesinde piyasaların dikkatle izleyecekleri bir data olarak öne çıkıyor. Verinin 83.2 olan beklentinin üzerinde gerçekleşmesi Dolar’a değer kazanımları getirebilecekken, öngörünün altında kalan rakamlar ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 5 Eylül 2014 tarihinde saat 17:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Piyasalar bu hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları ve ABD’den gelen Tarım Dışı İstihdam verileri ile sert hareketlere maruz kaldı. ECB’den gelen Faiz İndirimi kararı ve ardından Başkan Draghi’nin Ekim ayında İpotekli Tahvil ve VDMK (Varlığa Dayalı Menkul Kıymet) alacağına ilişkin açıklamaları, Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesine neden olurken paritenin 1,2919 seviyesine kadar gerilediğini, ABD’den gelen olumsuz Tarım Dışı İstihdam verisi nedeniyle de mevcut düşünün sınırlı kalarak 1,2987 seviyesine kadar yeniden yükseldiğini gözlemledik. Şu sıralar 1,2975 seviyesi yakınlarında hareketlerine devam etmektedir.

EURUSD paritesini teknik olarak incelediğimizde 1,3205 bariyeri yeni haftanın dikkatle takip etmesi gerekilen kritik seviyesidir. 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 1,3403 seviyesi altında negatif baskısını sürdüren EURUSD paritesinin mavi renkli düşüş trendinde kanalın üst noktası olan 1,3205 seviyesi altında kalmayı sürdürmesi, yeni satış baskısı için önem arz etmektedir. EURUSD paritesinin 1,3205 seviyesi altındaki hareketleri 1,2880 ve 1,2745 desteklerinin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Bu bağlamda da yaşanılacak olası yükselişler 1,3205 seviyesi altında kaldığı müddetçe satış fırsatı olarak değerlendirilebilir. 1,3205 seviyesi altında 1,3090 bariyeri ilk dikkat edilecek bariyer olarak karşımızdadır.

NOT: EURUSD paritesinde yeniden 1,3400 – 1,3600 gibi seviyelere ulaşabilmesi için 1,3205 seviyesi üzerinde haftalık kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir. Avrupa Merkez Bankasının yeni hamleleri ise bu ihtimalin zayıflamasına katkı sağlamaktadır.

Destek; 1,2880-1,2745-1,2625
Direnç; 1,3090-1,3205-1,3320

GBP/USD ANALİZİ

Dolar Endeksinde yaşanılan yukarı yönlü çıkışlar, İngiltere’den gelen negatif veriler ve açıklamaların ülke para birimi Sterlin üzerindeki negatif etkisi ile birlikte değer kaybeden GBPUSD paritesi önce 89 daha sonra da 200 günlük üssel hareketli ortalama altında kalarak satıcılı seyrin gücü hakkında bize önemli sinyaller vermişti. Hatırlarsanız 89 günlük üssel hareketli ortalama altında yapılan günlük kapanışlar sonrasında satıcılı seyrin artık başladığını, 200 günlük üssel hareketli ortalama altındaki günlük kapanışlar sonrasında da mevcut düşüşlerin teyit niteliği kazandığını sizlerle paylaşmıştık. Beklentimiz doğrultusunda hareketlerini sürdüren parite de aşağı yönlü baskı beklentimizde değişiklik olmayıp, yaşanılacak kısa vadeli tepki alımlarının da satıcılı seyirde yer alınması için önemli bir sinyal olduğunu tekrar ifade edebiliriz.

Teknik olarak GBPUSD paritesini incelediğimizde 1,6460 seviyesinin önemli olduğunu, bu bariyer altında kaldığımız müddetçe aşağı yönlü baskının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Parite eğer 1,6460 bariyeri altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısını 1,6255 ve 1,6110 olarak devam ettirebilir. Özellikle de 1,6255 desteğinin aşağı yönlü kırılması satıcıların daha da agresifleşmesine katkı sağlayabilir. 1,6460 öncesinde de tepki alımları için ilk dikkat etmemiz gereken bariyer 1,6380 olarak belirlenmiştir. Ancak unutulmamalıdır ki düşüş trendi içerisinde hareketler gerçekleştiği için yaşanılacak olası yükselişler (1,6460 seviyesi altında kaldığı müddetçe) satış fırsatı olarak değerlendirilmelidir.

Destek; 1,6255-1,6175-1,6110
Direnç; 1,6380-1,6460-1,6530

USD/TRY ANALİZİ

Yurtiçi piyasaları, Avrupa Merkez Bankasından (ECB) gelen kararlar sonrasında sert hareketlere maruz kalarak TRY’li paritelerde sert satış baskısının oluşumuna katkı sağladı ancak özellikle USDTRY kuru, düşüşlerini 2,1460 ile sınırlandırarak yeniden yukarı yönlü hareketler gerçekleştirmeyi başardı. Gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi, gerek yeni başbakan ve kabine değişikliği, gerekse Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamaları ile 2,1500 seviyesi altına düşemeyen kur, ECB’nin açıklamaları sonrasında 2,1460 seviyesine kadar gerilese de tekrar toparlanmayı başardı ve şu sıralar 2,1555 seviyesinde hareketlerine devam etmektedir.

Genel anlamda USDTRY kurunu incelediğimizde 21 haftalık üssel hareketli ortalama olan 2,1230 destek noktasının önemli olduğunu, bu destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe kurda yukarı yönlü çıkışların devam etmek isteyeceğini ve yeniden 2,1885 seviyesine doğru çıkışların oluşma ihtimalinin güçlü olduğunu söyleyebiliriz.

Peki, 2,1230 seviyesine doğru yeni bir tepki satışı oluşur mu?

Bu sorunun cevabı için 2,1500 seviyesi dikkatle takip edilmelidir. Eğer kur 2,1500 seviyesi altında günlük kapanış gerçekleşirse 2,1230 seviyesine doğru tepki satışları oluşabilir. Aksi takdirde mevcut yükselişler ile yeniden 2,1885 seviyesi hedeflenebilir.

NOT: Kur da ister tepki satışı olsun ister olmasın 2,1230 destek noktası üzerinde kaldığımız müddetçe yükseliş trendi gücünü devam ettirmek isteyebilir. Bu da 2,1885 başta olmak üzere 2,2000 ve 2,2215 gibi seviyeleri telaffuz etmemiz için önemli bir neden olarak karşımıza çıkmaktadır.

Destek: 2.1460-2.1345-2.1230,
Direnç: 2.1700-2.1885-2.2000

USD/JPY ANALİZİ

Hafta boyunca, FED’in faiz artırımına dair beklentileri yönlendiren takvim verilerinin devam ettiğini gördük. Dolar endeksi, 3 haftadır kesintisiz yükselişini bu hafta da sert bir şekilde devam ettirerek USD/JPY paritesindeki yükseliş tutumunu desteklemiş oldu. Jeopolitik gerilimlerin ön plana çıktığı süreçte de, Dolar’a olan talebin artış yaşaması, mevcut yükselişler için katkı sağlayıcı etkilerden birisiydi. Haftanın son iş gününde ise, ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentinin çok altında bir sonuç vermesiyle birlikte Dolar’da zayıflama gerçekleştiğini gördük. USD/JPY paritesinde toparlamalarla birlikte haftalık kazancın yaklaşık yarısının geri verildiğini söyleyebiliriz. Yeni haftanın ilk iş gününün başlangıç saatlerinde Japonya büyüme verisinin yanı sıra Çin ticaret dengesi rakamları etkili olabilecek veri akışı arasında yer alıyor.

Teknik olarak incelediğimizde, özellikle 103,30 seviyesinin geçilmesiyle birlikte alımların daha rahat bir ilerleme sağladığını görebiliyoruz. İchimoku indikatörünün 103,30 ve kanal alt noktası olan 102,00 seviyesini destekler tutumu, bu bölge üzerinde tutunma çabasına katkı sağlayabilmektedir. Önümüzdeki süreçte, özellikle yükselişi uzun süre kısıtlayan 103,30 seviyesi üzerinde kalma çabası, paritenin 6 yılın yeni rekorlarını kırması için gerekli desteği oluşturabilir. Bu süreçte, kanalın üst bölgesi olan 106,30 – 107,40 aralığının hedeflenmesi olasıdır.

Paritede rekor seviyelerle birlikte, artık dikkatlerin bir miktar daha FED tarafında olduğunu belirtmek gerekiyor. Teknik anlamda toparlanma ihtiyacı, temel verilerle desteklendiği taktirde kanal üst bölgelerinden tepki satışlarına yönelik baskı oluşabilir. Ancak olası düşüşlerin, kanal kırılana dek kısa vadeli olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu da düşüşlerde 103,30 ve 102,00 seviyelerinin önemini bir kat daha artırmaktadır.

Destek: 104,10 – 103,30 – 102,00
Direnç: 105,70 – 106,30 – 107,40

EUR/JPY ANALİZİ

Bu hafta, hem Avrupa hem Japonya Merkez Bankası’nın para politikası kararları nedeniyle oldukça kritik bir sürecin geride kaldığını söyleyebiliriz. Japonya Merkez Bankası’nın para politikalarında herhangi bir değişiklik gerçekleşmemesi sonrası gözler Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararlarına ve Başkan Draghi’ye çevrildi. Bankanın her ne kadar parasal teşviklerine dair beklentileri borsalarda etkisini gösterse de, paritede her iki tarafa dair belirsizlikle fiyatlamanın net etkisini görememiştik. Ancak ECB’nin tüm faiz oranlarında 10’ar baz puanlık indirimi ve Draghi’nin Ekim ayında varlık alımlarının başlayacağını ifade etmesiyle birlikte Euro’nun, Yen dahil olmak üzere birçok para birimi karşısında değer kaybına uğradığını gördük.

Teknik açıdan incelediğimizde ise, oldukça kritik bir eşik üzerinde fiyatlamaların gerçekleşmekte olduğunu söyleyebiliriz. Paritede 2012 yılı ortasından bu yana güncelliğini koruyan yeşil renkli yükseliş trendi ilk kez ciddi bir şekilde test ediliyor. Bu baskının da Bollinger bandı desteğini arkasına alan mor renkle belirttiğimiz trend kaynaklı olduğunu ifade edebiliriz. Son dönemde sıkışık bir seyir görülen paritede düşüş baskısının etkili olabilmesi için, uzun vadede devam eden trendi sona erdirme çabasının netleşmesi gerekmektedir. 138,40 altında destek bulması beklenen bu tutumun, 135,53 – 136,23 bandı altındaki en az 2 günlük kapanışa ihtiyaç duyması olasıdır. Bununla birlikte satış baskısının netlik kazanması beklenebilir.

Son 2 hafta içerisinde düşüş baskısının etkisine rağmen, 135,53 – 138,40 bandı hala güncelliğini korumaktadır. Haftanın bu bölgede kapanışını gerçekleştirmesi, ana trendin tekrar gündeme gelmesiyle birlikte alımlara destek oluşturabilir. Bu da ilk aşamada bandın üst noktası ve Bollinger orta bandı olan 138,40’ın testine ortam oluşturabilir. Bu süreçte daha kalıcı yükseliş beklentisi için ise, Bollinger orta bandı üzerindeki haftalık kapanışa odaklanmak gerekmektedir.

Destek: 135,53 – 133,73 – 132,00
Direnç: 138,40 – 140,13 – 141,83

USD/CHF ANALİZİ

Hafta boyunca Dolar endeksindeki yükselişin, göstergedeki seviyeyi 14 ayın zirvesine çıkarması sonrasında USD/CHF paritesinde de sert yükselişlerin meydana geldiğini gördük. Euro’daki zayıflama ve jeopolitik gelişmelerin Dolar’a olan talebi arttırması gibi alt başlıkların da etkili olduğu yukarı yönlü tutumla birlikte, parite son bir yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış oldu. Önümüzdeki süreçte, ABD rakamlarının FED’e yönelik faiz sorusunun ağırlık kazanmasıyla birlikte önemi artabilir.

Teknik olarak incelediğimizde, uzun vadede sürmekte olan kırmızı renkli düşüş kanalını görmekteyiz. Kanalın orta noktasında bulunan 50 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalama, aynı zamanda kanal içerisindeki yükseliş trendinin (mor) sınırını oluşturuyor. Bu bölge üzerinde destek bulan yükseliş tutumunun, önümüzdeki süreçte yeni ayın dip noktasını oluşturan 0,9168 üzerinde devam etmesi beklenebilir. Olası alımlarda 0,9335 seviyesinin geçilmesi alımlara netlik kazandırabileceği gibi, teknik olarak alımlara temkinli yaklaşılabilecek bu süreçte kanal üst noktası olan 0,9510’un geçilmesinin alımlara rahatlık getirmesi beklenebilir.

Paritede rekor seviyelerle birlikte gözler hem ABD verilerine hem de teknik seviyelere çevrilmiş durumda. Kanalın üst bölgesine yaklaşılan süreçte 0,9335 seviyesinin önemi artmıştır. Bu seviyenin geçilememesi, temel verilerin desteği sağlandığı taktirde tepki satışlarına olanak sağlayabilir. Ancak ortaya çıkabilecek bu sürecin, güncel seviyesi 0,9025 olan 50 haftalık üssel hareketli ortalama kırılana dek tepki işlemi olarak değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

Destek: 0,9250 - 0,9168 – 0,9025
Direnç: 0,9335 – 0,9450 – 0,9510

USD/CAD ANALİZİ

Kanada Doları’nın, hem jeopolitik hem de ekonomik sorunlarla boğuşan Avrupa’dan izole oluşu, Dolar endeksinin hafta boyu yaşadığı sert seyirden minimum düzeyde etkilenmesine neden olan ana faktördü. Bununla birlikte, gerek ABD gerek Kanada verileriyle fiyat hareketlerinin yaşanmasına karşın, seyrin 6 haftadır aynı bant aralığı (1,0811 – 1,1000) içinde devam etmesi dikkat çekmektedir. Önümüzdeki süreçte FED’e faiz konusunda yönelik beklentiler, paritenin önümüzdeki süreçte Dolar endeksine daha uyumlu hareketler sergilemesine neden olabilir.

Teknik olarak incelediğimizde, sözünü ettiğimiz 1,0811 – 1,1000 bandının İchimoku indikatörünün bulutu ile destek bulduğunu görüyoruz. Bu bandın üst noktasından çıkış, kanal yönlü beklentileri destekleyebileceği gibi, bandın alt noktasının kırılması kanalın sorgulanmasına yönelik süreçle belirsizliği artırabilir. 1,0811 seviyesi üzerinde kalındığı müddetçe, ilk aşamada bandın üst noktası olan 1,1000’un hedeflenmesini sağlayabilecek yükseliş baskısının etkili olması beklenebilir. Ancak daha kalıcı beklentiler 1,1000 bariyerinin aşılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Bandın alt noktasını kırabilecek temel veriler sağlandığı taktirde, kanalın sorgulanma sürecinin karşımıza çıkabileceğini belirtmiştik. Bu aşamada, kanal alt noktası olan 1,0728 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviyenin kırılması, aşağı yönlü baskılara netlik kazandırarak 1,0624’ün hedeflenmesine neden olabilir.

Destek: 1,0811 – 1,0728 – 1,0624
Direnç: 1,1000 – 1,1127 – 1,1275

HAM PETROL ANALİZİ

200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,27 seviyesi altında haftalık kapanış gerçekleştirdikten sonra Ham Petrol fiyatını incelediğimizde düşüşlerin 92,60, yükselişlerin ise 200 haftalık basit hareketli ortalama ile sınırlı kaldığını görmekteyiz. Özellikle bu tutum uzun vadeli alıcılar ile orta vadeli satıcıların kıyasıya mücadelesinden kaynaklanmakta ve Ham Petrol fiyatı karar vermeye çalışmaktadır. Bu tür zamanlarda değişik vadelerde farklı beklentilerin oluşumu ve bu oluşuma ayak uydurmak zordur. Ancak ilgili vadeye göre trend kavramını net bir şekilde oluşturabilirsek buna uygun stratejileri planlamak daha kolaydır.

Haftalık bir rapor ve gün içi işlemcilerin olduğu bir ortamda kısa ve orta vadeli beklentileri paylaşmak ilgili stratejileri belirlemek adına önemlidir. Bu bağlamda da orta vadeli 98,55, kısa vadeli ise 200 haftalık basit hareketli ortalama, bu hafta dikkatle takip etmemiz gereken bariyerler olarak karşımızdadır. Ham Petrol eğer bu bariyerler altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısını son zamanların dip noktası olan 92,60 seviyesine kadar taşıyabilir. İlaveten 92,60 desteğinin aşağı yönlü kırılması durumunda ise satıcılı seyir daha da agresifleşebilir.

NOT: Ham Petrol fiyatının olası yükselişlerinde 200 haftalık basit hareketli ortalamanın geçilmesi durumunda ise alıcılı seyirde aceleci davranmamalı, muhakkak temkinli olmalı ve 98,65 bariyeri geçilecek mi geçilmeyecek mi sorusu sorulmalıdır. Son 6 haftalık performansı incelediğimizde 98,65 seviyesinin ne kadar önemli olduğunu da grafik ekranından görebilirsiniz.

Destek: 93,70-92,60-91,20
Direnç: 96,27-98,55-100,00

ALTIN ANALİZ

Uzun bir süredir Altın fiyatı için aşağı yönlü baskıların devam edeceğine ilişkin açıklamalar yaparak düşüşler için gerekli faktörleri maddeler halinde sizlerle paylaşmıştık. Yükselişler içinse sadece Jeopolitik risklerden bahsederek gerilimlerin artması ve bu gerilimlerin piyasalar üzerinde etkili olması durumunda kıymetli madenlerin yükselebileceğine değinmiştik. Son zamanlarda İsrail – Gazze ve Ukrayna – Rusya – Irak gibi ülkeler arasındaki gerilimler ve bu gerilimlerin kıymetli madenler üzerindeki etkilerine şahit olduk. Ancak bu etkilerin sınırlı olması, kıymetli madenler üzerinde aşağı yönlü baskının devam etmesine katkı sağladı. Altın fiyatı 1300 seviyesi altında 1256 seviyesine kadar yaklaştı ve şu sıralar 1267 seviyesine yakın hareketlerine devam etmektedir.

Teknik olarak Altın fiyatını incelediğimizde kırmızı renkli kanalın alt noktası olan 1270 seviyesinin önemli olduğunu, haftalık kapanışta 1270 seviyesinin üzerinde mi yoksa altında mı olacağına ilişkin yeni stratejilerin oluşabileceğini ifade edebiliriz.

Altın fiyatı eğer 1270 seviyesi üzerinde haftalık kapanış yaparsa önümüzdeki hafta tepki alımlarının bir adım daha önde olması beklenilirken, 1270 seviyesi altında gerçekleşecek haftalık kapanış ise önümüzdeki haftanın da satıcılı geçmesi için önemli bir sinyal olarak değerlendirilebilir. 1270 seviyesi altındaki haftalık kapanış 1256 ve 1240 desteğinin kısa vadeli hedeflenmesine katkı sağlayabilir. 1270 seviyesi üzerindeki haftalık kapanış ise kısmi olarak tepki alımı düşüncesini oluşturabilir ve bu tutum 1290 ve 1305 direncinin kısa vadeli hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Ancak unutulmaması gerekir ki Altın ister tepki alımına maruz kalsın isterse kalmasın 1345 seviyesi altında kalmayı sürdürdüğü müddetçe 1180 seviyesine doğru gerçekleşecek olası hareketleri güçlendirmek isteyecektir. 1345 öncesinde de 1322 ve 1305 önemli bariyerler olarak belirlenmiştir.

Destek: 1256-1240-1210
Direnç: 1290-1305-1322

DAX30 ANALİZ

10055 seviyesinden başlayan ve 8900 ile sınırlanan düşüşlerin, tepki alımlarına maruz kalması sonrasında gözler fibonacci oranlarında ve uzun bir süredir trend görevi gören 40 haftalık basit hareketli ortalamaydı. Endeks kaydetmiş olduğu yukarı yönlü çıkışlarla 40 haftalık basit hareketli ortalama olan 9530 seviyesini geçti ve hafta içerisinde 9772 seviyesine kadar yükseliş gerçekleştirdi.

Peki, Dax30 endeksinde düşüş trendi sonlandı mı?

Bu sorunun cevabı için iki teknik göstergeden yararlanmalıyız. Bunlardan ilki 40 haftalık basit hareketli ortalama olan 9530 seviyesi ve endeksin haftalık kapanışını bu ortalamanın üzerinde mi yoksa altında mı gerçekleştirecek olmasıdır. Diğer gösterge ise uzunca bir süredir devam eden yükseliş trendinde kırılan kanalın alt noktasının tekrar üzerine çıkıp çıkmaması testidir. Bu noktanın 9815 seviyesi olduğunu düşünüldüğünde endeksin 9815 seviyesi üzerine çıkıp çıkmaması kontrol edilmelidir.

Özetle, endeks için yükseliş trendinin yeniden oluşabilmesi için 40 haftalık basit hareketli ortalama olan 9530 seviyesi üzerinde haftalık kapanış ve ayrıca 9815 bariyerini hafta içerisinde geçmesi gerekmektedir. Bu şartların sağlanması durumunda 10055 seviyesi yeniden gündemimizde olacağı gibi, bu şartların gerçekleşmemesi durumunda ise mevcut düşüşler yeniden etkisini hissettirebilir.

Destek: 9640-9530-9420
Direnç: 9815-9935-10055

S&P500 ANALİZ

Uzunca bir süredir (11 Kasım 2012’den beri devam eden yükseliş trendi) S&P500 endeksi analizlerimizde olası düşüşlerin alış fırsatı ile desteklenmesi gerektiği hususunu sizlerle paylaşmış ve bu tutumun 34 haftalık basit hareketli ortalama ile teyit edildiğini analizlerimizde belirtmiştik. Son olarak da 1890 seviyesinden başlayacak olası yükselişlerin önemli bir dönüş sinyali olduğunu ifade ederek endeksin 1885 seviyesinin üzerinde hareketlerine devam edeceğini sizlerle paylaşmıştık. Bu düşüncelerimizi ilk ifade ettiğimiz zamandan bu yana yaklaşık 5 hafta geride kaldı ve endeks 1890 seviyesinden 2010 seviyesine kadar yükseldi.

Şu sıralar 1996 seviyesinde hareketlerine devam eden endekste yukarı yönlü hareketler yine aynı hızda devam edecek mi sorusunun cevabını aramaktayız.

Özellikle bu sorunun cevabını tepki satışlar için karar bölgesi olarak belirttiğimiz 1985-1978 bölgesine göre şekillendirebiliriz. Endeks eğer tepki satışlarına maruz kalmak istiyorsa bu bölgenin altında hareketlere ihtiyaç vardır. Böyle bir durumda 1955 seviyesine doğru tepki satışları görebiliriz. Ancak unutulmaması gerekir ki endekste yer alan yükseliş trendi, tepki satışlarındaki beklentinin önüne geçmektedir. Bu bağlamda da endeks yukarıda ifade ettiğimiz kritik bölgenin altında kalsa da satıcılı seyrin çok da istekli olmayacağını, 34 haftalık basit hareketli ortalama üzerinde kaldığı müddetçe mevcut düşüşlerin alış fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi güncelliğini korumaktadır.

Destek: 1985-1978-1967
Direnç: 2001-2010-2018

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, USDTRY, Ham Petrol, Altın, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, USDCHF ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Forex Eğitim, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, EURUSD Analiz, GBPUSD Analiz, USDTRY Analiz, USDJPY Analiz, USDCHF Analiz, USDCAD Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz, Dax30 Analiz, SP500 Analiz, Günlük Parite Analizi, Günlük Emtia Analizi, Günlük Endeks Analizi,

ücretsiz üye olun

1323 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz