20 - 24 Ekim 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Geride kalan hafta küresel piyasalar için oldukça yoğun geçti. Dünya ekonomisinin itici güçleri olarak bilenen ülke ekonomisinden gelen olumsuz veriler, önceki hafta IMF’nin büyüme tahminlerini negatif yönlü revize etmesi ile birleşince, hafta içerisinde borsalarda sert satışlar izlendi. Bu sırada ise güçlü ekonomi sahibi ülkelerin tahvillerine olan talebin arttığı görüldü. Diğer yandan politika yapıcıların açıklamaları yine varlık fiyatlarına yön veren başlıklar arasında kendisine yer buldu. Haftanın sonlarına doğru ise küresel ekonomik büyüme kaygılarının yerini, merkez bankalarının teşviklerini sürdüreceği spekülasyonları yer alınca, piyasaların algısında değişiklikler gerçekleştiği görüldü. Avrupa’dan, ABD ve Asya’ya kadar birçok açıklama ve rakam, piyasalardaki sert hareketlere temel oluşturan faktörler olarak öne çıktı.

--ABD--

Piyasaların ABD cephesi, geride kalan hafta içerisinde finansal araçlarında sert değişimler izledi. ABD dışındaki ekonomilerin zayıf seyri, dünyanın en güçlü ekonomisi üzerindeki dikkatleri artırırken, Çarşamba günü açıklanan perakende satışlar ve üretici fiyat endekslerinin beklentilerin altında kalması, yatırımcıların global büyüme adına tutundukları son dalın da koptuğu yönünde yorumlandı. Küresel endekslerde sert satışlar gerçekleşirken, Dolar’da da önemli aşağı yönlü hareketler izlendi.

ABD’de dikkat çeken gelişmelerden bir tanesi de, St. Louis FED Başkanı James Bullard’ın, para politikalarına ilişkin yaptığı değerlendirmeler oldu. Konuşmaları Perşembe akşamı basına yansıyan Bullard, FED’in parasal genişlemeyi bitirme kararını gözden geçirmesi gerektiğini söylerken, kullandığı cümleler piyasalarda sürpriz etkisi yaptı. Bu paralelde endekslerde bir miktar toparlanma eğilimi görüldüğü ifade edilebilir.

--Avrupa--

Piyasaların endişe kaynaklarının arasında, zayıf ekonomik görünümü ile Euro Bölgesi’nin öne çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır. Parasal birliğin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya için açıklanan ZEW ekonomik hassasiyet verisinin negatif tarafta gerçekleşmesi, kaygıları tetikleyen dikkat çekici bir faktör olarak gündemde yer aldı. Avrupa’daki borç ve durgunluk krizinin yeniden yaşanacağı endişeleri, borsalarda kayıpları oldukça hızlandırırken, güvenli liman arayışı ile Almanya’nın 10 yıllık hazine tahvil faizleri rekor düşük seviyelere geriledi. İngiltere’de ise tahmin edildiğinden daha fazla düşen enflasyon oranı, haftanın ilk günlerinde tedirginliğin artmasına katkı yaptı. ABD’ye benzer şekilde, Avrupa’da da olumsuz verilerden sonra politika yapıcılardan gelen açıklamalar kaygıları bir miktar azalttı. Cuma günü değerlendirmelerde bulunan Avrupa Merkez Bankası (ECB) yetkilileri, endekslerde toparlanmalara destek oldu.

--Asya-Pasifik--

Global ekonomik büyümenin yavaşladığı endişelerine kaynak oluşturan bir başka bölgenin Asya-Pasifik olduğunu ifade edebiliriz. Çin’in enflasyonundaki öngörülenden fazla düşüş, yeni haftada açıklanacak büyüme verisi öncesinde, dünya ekonomisinin toparlanma için ihtiyaç duyduğu dünyanın en büyük ikinci ekonomisine ilişkin kaygıları artırdı. Ayrıca ABD ve Euro Bölgesi ile birlikte nispeten daha zayıf bir görünüm içinde olduğu düşünülen Çin, petrol fiyatlarındaki kayıpların bu hafta hızlanmasında rol aldı. Avustralya ve Yeni Zelanda gibi Çin ile sıkı ticari ilişkiler içerisinde olan ülkelerin para birimlerine göz attığımızda, Çin hükümetinin ekonomiye ek teşvikler vereceği beklentisi ile sanımlar izlense de, hafta içerisinde ağırlıklı olarak değer kazanımı eğiliminde olduklarını ifade edebiliriz.

Yeni hafta piyasalar için son derece kritik ekonomik veriler içeren yine önemli bir işlem dönemi olacak diyebiliriz. Son iki haftadır deprem etkisinin hissedildiği sert hareketlere maruz kalan global varlık fiyatlarını Avrupa’dan, ABD ve Asya’ya kadar zorlu bir 5 günlük işlem dönemi bekliyor. Avrupa Birliği’nin ekonomik zirvesinden Çin’in büyüme oranına, TCMB’nin faiz kararından Avrupa’nın PMI datalarına kadar birçok gündem maddesi, yatırımcıların merceği altında yer alacak faktörler arasında yer alıyor.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – Almanya Enflasyon Oranı (PPI); Euro Bölgesi genelindeki ve Bölge’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’daki düşük enflasyon oranları, kıtadaki zayıf ekonomik aktivitelerin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Haftanın ilk iş gününde Avrupa ekonomisinin itici gücü için açıklanacak üretici fiyat endeksi (ÜFE – Producer Price Index - PPI) her ne kadar TÜFE kadar yakından izlenmese de yatırımcıların merceği altında yer alacak veriler arasında yer alıyor. Aylık bazdaki PPI datası son 11 aydır pozitif tarafta gerçekleşmedi. Eylül ayına ait rakamın, petrol fiyatlarındaki son düşüşlerden etkilenip etkilenmediği izlenecek.

Kanada – Toptan Satışlar; Nisan-Mayıs-Haziran dönemine ait Kanada’nın toptan satışlarındaki artış rakamları, piyasa beklentilerinin üzerinde ve son derece olumlu bir performans göstermişti. Ancak üçüncü çeyreğin ilk ayı olan Temmuz’da ilgili data, yükseliş tahminlerinin aksine gerileme kaydetmişti. Ağustos ayına ilişkin bilgiler verecek Kanada’nın göstergesinde, toptan satışların hacmindeki değişim, ülkenin para birimi değeri üzerinde de etkili olabilir.

Çin – Büyüme Oranı (GDP); Haftanın kritik makro-ekonomik göstergeleri arasında Çin’in büyüme oranına önemli bir yer ayrılması gerekiyor. Asya’nın en büyük ekonomisine sahip ülkenin, global büyüme için taşıdığı öneminin yanında, son konjonktür ve piyasa gündemi ile birlikte ilgili verinin önem derecesinin bir miktar daha yükseldiğini ifade edebiliriz. Küresel ekonominin hız kestiği yönündeki endişeler, son haftalarda varlık fiyatlarında son derece etkili bir faktör olarak ön çıktı. Dolayısı ile Çin’in GDP verisinin Salı sabahı yatırımcılara sunacağı rakam, finansal piyasaların yönünü değiştirebilecek güçlü bir gösterge olarak değerlendirilebilir. Bu yılın üçüncü çeyreğinde, 2013’ün aynı dönemine göre ne hızda bir büyüme kaydedildiğini gösterecek Çin verisinin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir. GDP’nin yanında Çin için ayı saatte sanayi üretimi, sabit varlık yatırımları ve perakende satışlar gibi göstergelerin de açıklanacağını belirtmekte fayda var.

ABD – Mevcut Ev Satışları; ABD’nin konut piyasasındaki canlılığa ait bilgiler verecek mevcut ev satışları datası, haftanın ikinci işlem gününde yatırımcıların takip edeceği göstergeler arasında yer alıyor. Son aylar içerisinde bir yükseliş eğilimi içerisinde olan mevcut ev satışları, Ağustos ayında beklentileri karşılamasa da 5 milyon konutun üzerinde kalmayı başarmıştı. Son ekonomik gelişmeler ile kredi faizlerindeki göreceli gerileme, konut talebini de yılın ikinci çeyreğinde artırmış görülüyor. Eylül ayına ilişkin yayımlanacak mevcut ev satışları verisinin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde Wall Street endekslerinde ve Dolar’da fiyat değişimleri izlenebilir.

Avustralya – Enflasyon Oranı (CPI); Çarşamba sabahı yayımlanacak makro-ekonomik göstergeler arasında Avustralya’nın çeyreklik tüketici fiyat endeksi (TÜFE) dikkat çekiyor. Ülkenin Merkez Bankası’na (RBA) göre düşük faizler, ilgili CPI verisinin hedef ile tutarlı seyretmesine yardım ediyor. Ancak son üç çeyrektir enflasyon oranında %1.2’den %0.5’e kadar ulaşan düşüş, Avustralya’daki ekonomik aktivitelerin canlılığı açısından pek de olumlu ipuçları vermiyor. Kıta ülkesinin CPI rakamının beklentinin üzerinde açıklanması Avustralya Doları’na yükseliş getirebilecekken, altında kalacak datalar ise kayıplara yol açabilir.

İngiltere – BOE Toplantı Tutanakları; Son aylarda gerek İngiltere, gerekse küresel ve ABD merkezli gelişmeler ile yön arayan Sterlin için, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) son toplantısının yayımlanacak tutanakları bu hafta yakından izlenecek. Banka’nın 9 Ekim’de biten toplantısında Para Politikası Komitesi (MPC), faiz ve toplam parasal genişleme politikalarında bir değişiklik yapmamıştı. Tutanakların satır arasında özellikle, 9 üyeli MPC’de faiz oranının değiştirilmemesine ilişkin kararın oylama detayları izlenecek. Son iki toplantıda, konuya ilişkin yaklaşık 3 yıl süren fikir birliği bozularak, iki üyenin, faizin 25 baz artırılması gerektiği yönünde oy kullandığı görüldü. BOE’nin faiz artırımına daha fazla yaklaştığı ya da uzaklaştığı yönünde yorumlanacak oylama sonucundaki olası değişiklikler, ada ülkesinin para biriminde sert hareketlere neden olabilir.

ABD – Bilanço Sezonu; Dünyanın en büyük şirketlerinin faaliyet sonuçlarını açıklayacağı ABD’nin bilanço sezonu, hem ilgili firmaların pay (hisse) senetlerinin fiyatındaki değişimler, hem de ekonominin ilerleyişi açısından bilgiler vereceği için küresel piyasalar tarafından yakından izlenecek. Google’dan Apple’a, Coca-Cola’dan Facebook’a kadar dev şirketlerin hisse başına elde ettikleri karlar ve bilanço rakamları açıklamaları, içinde bulunduğumuz hafta ile birlikte hız kazanacak. GCM Forex işlem platformunda yer alan şirketlerin bilanço sezonuna ilişkin daha detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Kanada – Perakende Satışlar; Hafta içerisinde yayımlanan toptan satış rakamlarından sonra Kanada’dan, ülke ekonomisinin sağlığı açısından perakende satış verileri yakından izlenecek. Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) aynı gün içerisindeki para politikası beyanatı, ilgili rakamın piyasaya olan etkisinin sınırlı kalmasına neden olabilecekken, beklenti rakamlarından farklı gerçekleşecek datalar ise, hareketliliğin artmasına yol açabilir. Haziran ayında, genel satış mağazalarındaki güçlü satışlar ile tahminlerin oldukça üzerinde gerçekleşen satışlar, Temmuz’da ise beklentilerin aksine daralma kaydetmişti. Çekirdek perakende satış göstergesi ise ilgili dönemde öngörülenden daha fazla düşüşe işaret etti. Ağustos dönemine ilişkin bilgiler verecek Kanada’nın perakende göstergeleri, ülkenin para biriminde önemli değer değişikliklerinin gerçekleşmesine neden olabilir.

ABD – Enflasyon Oranı (CPI); Global ekonomik büyümenin hız keseceğine yönelik endişeler son haftalarda piyasalarda sert değişimlerin görülmesine neden oldu. Dünya ekonomisinin lokomotiflerinden Çin, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerin enflasyon oranları zayıf görünüme işaret eden tablolar çizerken, yeni hafta içerisinde ABD’den gelecek aynı veri, yakından izlenecek bir makro-ekonomik gösterge olarak dikkat çekiyor. Sadece ABD Merkez Bankası’na (FED) ilişkin beklentiler ve ülke ekonomisini adına değil, CPI dataları küresel büyüme kaygılarının gündemde olduğu son süreç içerisinde, dünya ekonomisi adına da mercek altına alınacak. Ağustos dönemine ait aylık ve yıllık bazdaki CPI verileri genel anlamda beklentilerden daha hızlı bir gerilemeye işaret etmişti. Eylül rakamlarının tahminlerden daha zayıf bir tablo çizmesi, Dolar’da kayıplara neden olabilecekken, öngörülerin üzerindeki rakamlar ülkenin para biriminde yükselişlere destek olabilir.

Kanada – Merkez Bankası Toplantısı; Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) 3 Eylül’deki son toplantısı yapıldığında, global ekonomiye ilişkin görünüm ve beklentiler, cari koşullardan daha farklı bir yapıdaydı diyebiliriz. Bu açıdan değerlendirildiğinde haftanın ilginç olabilecek gelişmeleri arasında BOC beyanatını da saymak doğru olacaktır. Banka son açıklamalarında, konut piyasasının beklenenden güçlü olduğunu ve ABD’deki kalkınmanın yeniden olumlu seyrinde devam ettiği değerlendirmeleri yapılmıştı. Ayrıca BOC, Kanada ekonomisinin iki yıl içerisinde eski kapasitesine geri döneceği tahmininde bulunmuştu. Bu tarihten itibaren ABD ekonomisinde çok olumsuz rakamlar gördüğümüzü söyleyemeyiz, ancak global ekonomik büyümeye ait beklentilerde değişikler olduğu da bir gerçek. %1.00 olan politika faiz oranında bir değişiklik yapması beklenmeyen BOC’un önce para politikası beyanatı, sonrasında ise basın konferansı izlenecek. Kanada ekonomisinin yanında, ülkenin önemli ticaret ortaklarından ABD’ye ve dünya ekonomisine ait yapılacak değerlendirmeler, Banka’nın para politikası tarafındaki adımlarının fiyatlanmasına neden olarak, Kanada Doları’nda sert hareketlerin görülmesine yol açabilir.

Yeni Zelanda – Enflasyon Oranı; Perşembe sabahı Asya-Pasifik ülkeleri için açıklanacak önemli ekonomik göstergeler arasında Yeni Zelanda’nın çeyreklik enflasyon oranı verisi öne çıkan rakamlar arasında yer alıyor. Son üç çeyreklik dönemdir, zayıf bir tablo çizmeye devam eden CPI datası, ikinci çeyrekte değişim göstermeyerek %0.3 seviyesinde gerçekleşmişti. Ülkenin Merkez Bankası’nın (RBNZ) para politikası kararlarına ait ipuçları sunabilecek enflasyon oranı, Yeni Zelanda Doları’nda sert hareketlerin görülmesine de yol açabilir. Beklentinin altında rakamlar Asya-Pasifik ülkesinin para biriminde aşağı yönlü baskı yapabilecekken, tahminlerin üzerinde gerçekleşecek datalar ise yukarı yönlü hareketlere destek olabilir.

Çin – HSBC Öncü İmalat PMI; Son dört aydır PMI verileri için bir eşik olan 50 seviyesinin üzerinde gerçekleşen Çin’in imalat PMI datasına ait öncü gösterge, haftanın en kritik rakamları arasında değerlendirilebilir. 3 Kasım’da yayımlanacak nihai rakamın öncüsü olacak HSBC’nin hazırladığı data, global ekonomik büyümeye ilişkin spekülasyonların arttığı son dönem içerisinde, dünya ekonomisinin itici güçlerinden olan Çin’e ait değerli bilgiler verecek. Rakamın beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

Euro Bölgesi – Öncü İmalat PMI; Çin ile başlayan PMI verileri günü, önemli Avrupa ülkeleri için açıklanacak aynı göstergeler ile devam edecek. Fransa ve Almanya’nın yanında Euro Bölgesi geneli için yayımlanacak imalat ve hizmetler PMI dataları, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından da yakından izlendiği için, Euro’da sert hareketlerin görülmesine neden olabilir. Avrupa tarafında günün önem derecesi yüksek ilk verisi olacak Fransa’nın öncü imalat PMI göstergesi, kıtanın ortak para biriminde daha etkili olabilir. Sonrasında ise dikkatler ağırlıklı olarak Almanya’nın üretimi hakkında bilgi verecek olan imalat PMI rakamında olacak. İlgili veri setinin beklentilerin altında bir tablo ortaya koyması halinde Euro’da düşüşler, tahminleri aşacak olumlu rakamlar görülmesi durumunda ise yükselişler izlenebilir.

İngiltere – Perakende Satışlar; İngiltere’deki ekonomik aktivitelerin hızını görebilme adına yakından izlenen perakende satışlar verisi, ada ülkesinin Eylül ayındaki performansına ilişkin bilgiler verecek. Geride kalan hafta aynı döneme ait açıklanan makro-ekonomik göstergeler, çok olumlu bir tablo ortaya koyamamıştı. Ağustos’ta ise perakende satışlar %0.4 oranında artış kaydetmişti. İlgili rakamın beklentiyi aşması halinde Sterlin’de yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, öngörüleri karşılamayacak datalar, ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Türkiye – Merkez Bankası Toplantısı; Yeni haftada yurtiçi piyasaların gündemindeki en önemli başlıklardan birinin, TCMB’nin Etkim ayı toplantısı olacağını ifade edebiliriz. Merkez Bankası Eylül ayındaki toplantısında piyasa beklentileri paralelinde faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmamıştı. Büyüme hızındaki düşüşe rağmen, enflasyon tarafında görünümün halen daha yüksek seviyelere işaret etmesi, Para Politikası Kurulu’nun (PPK) son aylardaki faiz indirimlerini durdurmasına neden oldu. Banka, enflasyon belirgin bir şekilde iyileşene kadar para politikasını sıkı tutmaya devam edeceği ifadesini ise yinelemişti. Diğer taraftan son enflasyon oranını değerlendirmeye aldığımızda, %9.54 seviyesine ulaşan yıllık bazdaki rakamın beklentilerin altına gerileyerek %8.86 seviyesine gerilediğini görülüyoruz. Piyasalarda ise bunun, PPK’yı yeni bir faiz indirimleri için cesaretlendirip cesaretlendirmeyeceği izlenecek. PPK’nın yeni bir faiz indirimini seçmesi halinde Türk Lirası’nda değer kayıpları görülebilecekken, Banka’nın son duruşunu koruması TL’ye bir miktar alımlar gelmesini sağlayabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 264 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentinin altında olumlu açıklanmıştı. Rakam aynı zamanda, Nisan 2000’den bu yana görülen en düşük başvuru sayısı olarak kayıtlara geçti. 18 Ekim ile biten haftada ise 269 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – Öncü İmalat PMI; Her ne kadar ABD ekonomisi için ISM Enstitüsü’nün hazırladığı PMI verileri daha yakından izlense de, Markit tarafından sunulan aynı göstergeler, yatırımcılar tarafından dikkate alınan ve Dolar üzerinde etkili olabilecek bir rakam diyebiliriz. Ağustos ayında 57,9 olarak yayımlanan imalat PMI datası, Eylül’deki yükseliş beklentilerine rağmen öncü verilere göre bir değişiklik göstermemişti. Sonrasında ise rakam 57,5’e revize edildi. ABD’nin üretim sektörü adına bilgiler verecek ilgili makro-ekonomik göstergenin beklentinin üzerinde açıklanması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, tahminlerin altında kalacak bir rakam, ABD’nin para biriminde düşüşlere yol açabilir.

İngiltere – Büyüme Oranı (GDP) Haftanın son işlem gününde İngiltere için büyük önem taşıyan büyüme oranı verisi, ada ülkesinin geride kalan çeyrek içerisindeki ekonomik performansını gösterecek önem derecesi yüksek ekonomik indikatörler arasında yer alıyor. Kasım ve Aralık aylarında güncellenerek yenileri yayımlanacak olan üçüncü çeyrek GDP verisine açıklanacak bu rakam, Temmuz-Ağustos-Eylül dönemine ilişkin ilk tahmin olacak. Ada ülkesi yılın ikinci üç aylık döneminde %0.9 büyümüştü. Ayrıca, İngiltere’nin Ulusal İstatistik Ofisi tarafından hazırlanan GDP verisinin hesaplama formülünün bu veri ile değiştirileceğini bilmekte fayda var. Büyümenin tahmin edilenden daha hızlı olduğunu gösterecek bir GDP, Sterlin’in yukarı yönlü hareketlerine destek verebilecekken, beklentileri karşılamayacak rakamlar kayıplara yol açabilir.

ABD – Yeni Ev Satışları; Haftanın ikinci günü açıklanan mevcut ev satışları sonrasında ABD’nin konut piyasasına ilişkin ipuçları için dikkatler yeni ev satış rakamlarına çevrilecek. Ağustos ayında 504 bin satış gerçekleştiğine işaret eden söz konusu rakam, iki ay sonra yeniden 500 bin seviyesinin üzerine çıkarken, olumlu sinyaller vermişti. Eylül ayında ise yeni konut satışlarını bir miktar gerilemesi bekleniyor. Verinin 473 bin olan tahminden farklı bir dataya işaret etmesi halinde Wall Street endeksleri ve Dolar’da fiyat değişimleri izlenebilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 17 Ekim 2014 tarihinde saat 17:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

Bu hafta gerek ekonomik takvim verileri gerekse FED üyelerinin gerçekleştirmiş olduğu açıklamalarla birlikte EURUSD paritesinin sert hareketlere maruz kaldığını görmekteyiz. Özellikle de 1,2500 seviyesi üzerindeki tepki alımı düşüncesi paritenin 1,2885 seviyesine kadar yükselmesine neden oldu.

Paritede tepki alımları devam edecek mi?

Geçen hafta, haftalık bültende fibonacci düzeltme seviyelerinden bahsetmiş ve özellikle %61,8, %50,0 ve %38,2’lik oranlarının önemli olduğunu vurgulamıştık. Bu oranların eşleştiği seviyeler ise 1,2987 – 1,3137 ve 1,3287 seviyeleri olarak güncelliğini korumaktadır.

1,2500 seviyesinden başlayan kısa vadeli tepki alımlarının yukarıda izah ettiğimiz fibonacci seviyelerine ulaşabilmesi için paritenin bu hafta test ettiği zirve noktası olan 1,2885 seviyesini geçmesi gerekmektedir. Bu şart sağlandığı takdirde EURUSD paritesi tepki alımlarına kaldığı yerden devam edebilir. Aksi takdirde 1,2500 yolculuğu gündemimizde yer alabilir.

1,2500 seviyesi yeniden hedeflenmesi için hangi zemin oluşmalıdır?

1,2500 seviyesinden başlatılan yukarı yönlü hareketlerin 1,2885 ile sınırlı kalması sonrasında EURUSD paritesinin yeniden aşağı yönlü baskıya maruz kaldığını görmekteyiz. Bu bir dönüş mü sorusunun cevabı için paritenin 1,2700 – 1,2675 bölgesi altındaki hareketlere ihtiyacımız vardır. EURUSD paritesi eğer bu bölge altında hareketler gerçekleştirebilirse tepki alımlarının başladığı nokta olan 1,2500 seviyesi hedeflenmek istenebilir. Aksi takdirde 1,2885 seviyesini hedefleyerek tepki alımlarının devam edip etmeyeceği konusunda yeniden karar vermek isteyebilir.

“EURUSD1 no’lu grafik eklenecek”

Yatırımcılar ne yapmalı?

Burada yatırımcının karakteristik özelliği devreye girmektedir. Özellikle hangi vadede işlem stratejisi oluşturacak sorusunun cevabını vermelidir.

Yatırımcılar, kısa vadeli yani gün içi işlem stratejileri oluşturacaksa haftalık bültenlerde yazılan seviyeler ve beklentileri sadece pastanın bütününü görmek için incelemelidir. Çünkü bu beklentiler orta vadeli işlemcileri daha yakından ilgilendirecektir. Kısa vadeli işlemciler ise bu rapora ilaveten günlük analizleri (sabah + gün ortası ve akşam analizi) daha yakından takip etmelidir.

Analiz bitirmeden önce son olarak vadelere göre trendleri, seviye bazında değerlendirecek olursak;

Kısa vadeli 1,2500 seviyesi üzerinde tepki alımı beklentisi devam etmektedir. 1,2700 – 1,2675 bölgesi kontrol bölgesidir.

Orta vadeli olarak fibonacci %50’lik düzeltme noktası olan 1,3137 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Uzun vadeli olarak daha önce kırılan yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 1,3550 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Destek: 1,2675-2,2500-2,2385
Direnç: 1,2885-1,2987-1,3137

GBP/USD ANALİZİ

7 Ağustos 2013 tarihinde başlayan ve 13 Ağustos 2014’te sona eren yükseliş trendi sonrasında GBPUSD paritesinin aşağı yönlü baskılarını 1,5875 seviyesine kadar devam ettirdiğini, bu seviyenin test edilmesi sonrasında ise tepki alımlarına maruz kaldığını görmekteyiz.

89 günlük üssel hareketli ortalama, uzunca bir süredir takip ettiğimiz ve trend görünümü konusunda bize önemli sinyaller veren bir gösterge olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle 7 ağustos 2013 – 13 Ağustos 2014 arasındaki yükseliş trendinde çok önemli sinyaller vermekle birlikte trend değişimi sonrasında da mevcut ortalamanın altında hareketlerin sürdüğünü görmekteyiz. Ancak trend değişimi sonrası hareketleri incelediğimizde ortalamanın sadece orta vadeli trend için hangi seviye önemlidir sorusunun cevabını bulmamızı sağladığı için eskiye nazaran performansında düşüklük yaşadığını söylemeliyiz. Ancak yine de bu ortalamanın biraz önce de ifade ettiğimiz gibi orta vadeli düşüş trendinde hangi seviye dikkat edilmeli sorusunun cevabını bulmamızda bize yardımcı olmaktadır.

Günümüzde dönecek olursak GBPUSD paritesinin 1,5875 seviyesinden başlatmış olduğu tepki alımlarını devam ettirmeye çalışsa da bu çıkışlarını 1,6125 ile sınırlandırması dikkat çekicidir. Günlük grafikte mevcut düşüş kanalı ve bu kanalın üst noktası olarak ifade edebileceğimiz 1,6150 bariyeri kısa vadeli işlemciler için dikkatle takip edilmesi gerekilen bir bölge olarak karşımızdadır. Bu seviye aynı zamanda da düşüş trendinin başlangıcından itibaren trend göstergesi olan 21 günlük üssel hareketli ortalama olarak önem arz etmektedir.

Yatırımcı ne yapmalı?

Bu sorunun cevabı için yukarıdaki (Günümüzde dönecek olursak) paragraf kritik bir önem taşımaktadır.

Kısa vadeli işlemciler, tepki alımlarına dâhil olmalı mı olmamalı mı sorusunun cevabını aramaktayız. 1,6150 bariyeri bu konuda dikkat etmemiz gereken bir seviyedir. Eğer parite 1,6150 seviyesi üzerinde günlük kapanış gerçekleştirirse bu tutum tepki alımlarının devam edeceğine ilişkin bir sinyal olarak değerlendirilebilir Böyle bir durumda 1,6255 ve 1,6415 gibi rakamlar telaffuz edilebilir. GBPUSD paritesi eğer 1,6150 seviyesi altında günlük kapanışlarını devam ettirirse tepki alımlarının başladığı nokta olan 1,5875 seviyesi yeniden test edilmek istenebilir.

Özetleyecek olursak bu hafta 1,6150 seviyesi dikkatle takip edilmelidir. Bu seviyeye göre paritenin tepki alımına devam edip etmeyeceği konusunda karar vererek işlem stratejileri oluşturabilirsiniz.

Hangi vadede hangi seviye önemli?

Kısa vadeli 1,5875 seviyesi üzerinde tepki alımı beklentisi devam etmektedir. 1,6150 direnci kontrol noktası olarak kritik bir önem taşımaktadır.

Orta vadeli 89 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6472 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Uzun vadeli 1,7200 seviyesi altında negatif beklenti devam etmektedir.

Destek; 1,6000-1,5875-1,5745
Direnç; 1,6150-1,6255-1,6415

USDTRY ANALİZİ

13-17 eylül haftası piyasalarda oynaklığın yüksek olduğu bir haftaydı. Makro ekonomik verilerden ziyade Fed bölgesel başkanlarından gelen yorumlar piyasaları dalgalandırdı.

Fed üyelerinin faiz artırımına ne kadar farklı pencerelerden baktıklarını gördük. Bir üye 2014 bitmeden faiz artırımının başlaması gerektiğini, erken faiz artırımının geç kalınmış faiz artırımından daha iyi olacağını vurgularken başka bir başkan varlık alımının devamının gerektiğine dair yorumlar yaptı. Sonuç olarak sadece yatırımcıların kafası karıştı, piyasalarda ciddi dalgalanmalar yaşandı. Yellen Cuma günü konuşmasında ekonomik koşullara ve faiz artırım sürecine dair yorum yapmadı.

Sonuçta kafası karışık Fed’in piyasalarda da kafa karışıklığına sebep olduğunu gördük. 29 eylüldeki toplantıya kadar piyasalarda karışıklığın devamı yaşanabilir.

Dataya bağlı yorum yapılacaksa ABD ekonomisinin kötüye gittiğini söylemek mümkün değil. Enflasyonda artış sağlanıp işsizlikteki azalışa paralel ücretlerde artış görüldüğü dönemde ve bu durumun trend olduğuna inanıldığında faiz artırımı gelecek. Son durumda bu hafta gelen açıklamalardan sonra ilk faiz artırım beklentisi 2015 ikinci çeyreğinden 2015 dördüncü çeyreğine taşınmış gibi görünüyor. 3 aylık erteleme-zaman kazanma neyi ne kadar değiştirir yatırımcıların takdirine bırakıyoruz.

Bu hafta ABD’den gelecek önemli veriler var, en önemlisi de enflasyon. Enflasyonda yükseliş görülürse, veriler ekonomide güçlenmeye işaret ederse doların değer kazandığını görebiliriz. Tersi durumda başta gelişen ülke para birimleri olarak doların karşısındaki varlıklar bir miktar değer kazanma imkanı bulabilecekler.

TL doların dalgalandığı haftada istikrarlı kaldı diyebiliriz. Haftanın son işlem gününde 2.25 seviyesinin de altına inildi. 2.25 seviyesi altında gün sonu kapanışların devam etmesi durumunda ana hedef 2.20, ara destek 2.22 seviyesi olabilir. 2.25-2.30 bandından çıkılıyorsa bu durumun gün sonu kapanışlarla teyit edilmesi gerek, gün içi salınımlar göz ardı edilmelidir.

Destek: 2.2500-2.22.00-2.2000
Direnç: 2.2950-2.3070-2.3200

USD/JPY ANALİZİ

Hafta başından bu yana, Çin’de açıklanan olumsuz rakamlar, Almanya hükümetinin büyüme beklentilerini düşürmesi ve son olarak da ABD’de perakende rakamlarının olumsuz bir görünüm çizmesiyle birlikte, küresel toparlanma riskinin düşünülenden daha geniş bir tabana yayıldığı endişesiyle sert fiyatlamaları gerçekleştiğini gördük. Dolar endeksinde oldukça net hissedilen bu fiyatlamalara Yen’in de güçlü tutumu eklenince, Satış ağırlıklı ikinci haftayı geride bırakmış olduk. Önümüzdeki hafta oldukça yoğun ve önemli bir veri takvimi piyasaları beklemekle birlikte, Dolar endeksinin takibi sürdürülmelidir. Pariteye ilişkin işlem stratejilerinde, veri desteği alınması önemlidir.

Teknik olarak incelediğimizde, düşüşlerin ikinci haftasında, kırmızı renkle belirttiğimiz yükseliş kanalına tekrar dönüş gerçekleştiğini ve tepki satışlarının teknik anlamda da destek kazandığını görüyoruz. Önümüzdeki haftaki fiyatlamalarda, tepki satışları ile 50 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın desteklemekte olduğu yükseliş eğilimi arasındaki mücadeleyi takip edeceğiz. Kanal hareketini incelediğimizde, üst sınırı oluşturan 107,50 seviyesinin altında düşüş baskısının etkili olması beklenebilir. Olası satışlarda haftanın dip noktası olan 105,12 seviyesi hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin kırılmasıyla kanal alt bölgesine fiyatlamalar destek kazanabilir.

Paritede sert düşüş sonrasında, endişenin azalmasının da oluşturabileceği destek ve yükseliş trendinin katkısıyla, toparlanmaya yönelik fiyatlamalar gerçekleşebilir. Özellikle 105,12 – 106,26 aralığının üzerinde tutunma çabasıyla destek bulabilecek bu tutumda, 107,50 seviyesinin aşılması alımların tekrar netlik kazanmasına neden olabilir. Gerek taban, gerekse kanal sınırının güncelliğini koruma çabası ise, kana üst bölgesinde yatay hareketliliğe neden olabilir.

Destek: 106,26 – 105,12 – 104,10
Direnç: 107,50 – 108,43 – 109,20

EUR/JPY ANALİZİ

Veri açısından çok yoğun bir hafta geçirmiş olmamamıza karşın, gerek piyasanın mevcut açıklama ve verilere tepkileri gerekse fiyatlamaların ulaştığı noktalarla oldukça hareketli bir haftayı geride bıraktık. Avrupa’da Euro Birliği’nin lokomotifi Almanya’da hükümetin büyüme beklentisini düşürmesi ve ZEW endeksinin iki yılın dip bölgesine ulaşması toparlanmaya yönelik aksaklıkları belirgin hale getirirken, Çin ve ABD’deki rakamlar endişenin fiyatlamalara yansımasına neden oldu. Dolar endeksinin sert kaybıyla birlikte Euro her ne kadar güç kazansa da, risk artışı nedeniyle Yen’in zaman zaman güçlü duruşuyla EUR/JPY paritesinde yaklaşık son bir yılın en düşük seviyelerine sarkmalar görüldü. Önümüzdeki hafta ise yoğun ve kritik bir veri akışı piyasaları bekliyor.

Teknik açıdan incelediğimizde, tabanını 135,56 seviyesinin oluşturduğu düşüş formasyonunun ilk kez kırıldığını görüyoruz. Kanalın ortasını gösteren ve etkisini sürdüren 21 haftalık üssel hareketli ortalamanın (138,05) altında kalındığı müddetçe, düşüş baskısının etkisini hissettirmesi beklenebilir. Veri desteğiyle oluşabilecek bu durumda, 135,56 seviyesinin kırılması 134,05 seviyesinin kısa vadeli hareketlerle test edilmesine olanak sağlayabilecek olsa da, kalıcı beklentiler için bu seviye altında arka arkaya iki kez günlük kapanışa ihtiyaç bulunmaktadır. Bu şartla birlikte düşüş baskısının da netlik kazanması muhtemeldir.

Paritede yukarı yönlü fiyatlamaların etkinliği, 135,55 seviyesinin üzerinde tutunma çabasına bağlıdır. Bu şart sağlandığı taktirde 138,05 seviyesi hedeflenebileceği gibi, kanalın üst bölgesini hedefleyebilecek desteğin kazanılması için göstergenin aşılması gerekmektedir. Kısa vadeli gelişebilecek ve tepki kaynaklı olması beklenen bu fiyatlamalarda veri desteği almanın önemi artmaktadır.

Destek: 135,56 – 134,05 – 132,45
Direnç: 138,05 – 139,02 – 140,00

USD/CHF ANALİZİ

Yoğun fiyatlamaları geride bıraktığımız haftada, küresel toparlanmadaki aksaklığın, ABD’de de etkisini hissettireceği endişeleriyle birlikte Dolar’da sert değer kayıpları gerçekleştiğini gördük. Bu gelişmenin haftanın ana başlığını oluşturduğu süreçte, USD/CHF paritesinde de 5,5 aydır takibini gerçekleştirdiğimiz yükseliş kanalı içerisinde (kırmızı) en sert kayıpların gerçekleştiğini gördük. Önümüzdeki hafta yoğun veri takvimiyle dikkat çekiyor, bu sürecin takibinin yanı sıra, Dolar endeksinin izlenmesi de önemini korumaktadır.

Teknik olarak değerlendirdiğimizde, kırmızı renkle belirttiğimiz yükseliş kanalına tepki satışları yoluyla tekrar dönüş sağlandığını görüyoruz. Bu kanalın hareket aralığını 0,9270 – 0,9594 bölgesi oluşturmaktadır ve bu bölgenin dışında gerçekleşebilecek fiyatlamalar, trendin sorgulanması veya güç kazanması konusunda bilgi verebilir. Trendin alt noktası olan 0,9270 seviyesinin güncelliğini koruması ve bunun İchimoku indikatörü tarafından da destek bulmasıyla birlikte, kanalı içerisinde yükseliş baskısının etkili olması beklenebilir. Olası alımlarda 0,9594 seviyesinin geçilmesi alımlara netlik kazandırabileceği gibi, bu bölgede kalıcı olma isteği için arka arkaya gerçekleşebilecek iki günlük kapanışa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu şartla birlikte 0,9756 seviyesine yönelik fiyatlamalar gerçekleşebilir.

Paritede temel anlamda destek bulan tepki satışlarının, teknik anlamda da kanala dönüşle birlikte güç aldığını görüyoruz. Paritede, 0,9594 seviyesinin geçilememesi, gerek tepki satışı gerekse yatay düzlemdeki hareketleri destekleyici nitelikte olabilir. 0,9270’in altında gerçekleşebilecek fiyatlamalar ise, yükseliş beklentilerinin sorgulanmasına ve trendin sona ermesine neden olabilir.

Destek: 0,9350 – 0,9270 – 0,9160
Direnç: 0,9594 – 0,9682 – 0,9756

USD/CAD ANALİZİ

Hafta boyunca küresel toparlanmaya ilişkin endişeler ve toparlanmadaki aksamanın ABD ekonomisi için de geçerli olduğu korkusunu uyandıran verilerle birlikte Dolar’ın sert değer kayıpları yaşadığını gördük. Ancak, aynı süreç içerisinde, gerek gerileyen emtia fiyatları, gerekse verilerle birlikte Kanada Doları’nın değer kaybının daha net bir şekilde ortaya çıkmasıyla birlikte, Paritenin son 5 yılın rekor seviyelerine ulaştığını gördük. Ancak Dolar’daki zayıflamanın da yadsınamayacağı süreçle birlikte, rekor seviyelerden geri çekilme de bir o kadar sert oldu. Önümüzdeki hafta yoğun veri akışı ve Dolar endeksinin takibi sürdürülmeli, Kanada Doları’nın fiyatlamaları da dikkatle izlenmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, paritede son 3 haftadır destek olarak dikkat çeken 1,1095 seviyesi üzerinde, yükseliş baskısının etkili olması beklenebilir. Rekor seviyede oluşturduğu baskıyla ön plana çıkan 1,1277 seviyesinin olası alımlarda geçilmesi, alımlara netlik kazandırabilir. Daha kalıcı beklentiler için, 1,1277 seviyesi üzerindeki tutunma çabasının gözlenmesi gerekmektedir. Bu şart, bu seviye üzerindeki arka arkaya iki kez günlük kapanış gerçekleşmesiyle gerçekleşebilir.

Paritede rekor seviyelerden sert bir şekilde geri çekilme sonrasında, tepki alımlarına yönelik beklentiler artış yaşayabilir. 1,1277 seviyesinin aşılamamasıyla güç kazanabilecek bu beklentiyle birlikte 1,1174 ve 1,1095 seviyeleri hedeflenebilir. Bu aralığın altında gerçekleşebilecek fiyatlamalar ise, ana trende yönelik kalıcı beklentileri tetikleyebilir.

Destek: 1,1174 – 1,1095 – 1,0995
Direnç: 1,1277 – 1,1384 – 1,1467

HAM PETROL ANALİZİ

Petrol İhraç Eden Ülkelerin petrol arzındaki fazlalığı hafifletmek için üretimde azalmaya gidilmesi yönündeki spekülasyonlara karşın bu ülkeler içerisinde en çok üretim gerçekleştiren ülke olarak bildiğimiz Suudi Arabistan’ın bu tutumu desteklememesi, aksine üretimin artması gerektiğine dair açıklamaları, Ham Petrol fiyatının negatif seyrini sürdürmesi anlamında önemli bir katkı sağladı. Kasımın ayında gerçekleştirilecek OPEC toplantıları öncesinde üretim miktarı ve stok rakamları ile ilgili gelişmeler dikkatle takip edilmelidir. Özellikle de stok artışlarının rekor düzeyde olduğuna ilişkin spekülasyonların şu sıralar Ham Petrol fiyatındaki aşağı yönlü hareketlerin devam etmesini desteklemektedir.

Ekim ayının bugüne kadarki olan bölümünü incelediğimizde aşağı yönlü baskıların devam ettiğini, uzun vadeli alıcıların artık trendin değiştiğine olan inancının güç kazandığını ve bu gelişmelerle birlikte Ham Petrol fiyatının 79,77 seviyesine kadar gerilediğini görmekteyiz. Özellikle yukarıdaki paragrafta sizlerle paylaşmış olduğumuz makro-ekonomik gelişmelerin devam etmesi durumunda ham petrol fiyatında aşağı yönlü baskının devam etmesi yönündeki beklentiler de güçlenmiş olacaktır.

Teknik Beklentiler Nedir?

Teknik olarak Ham Petrol fiyatını incelediğimizde aşağı yönlü baskıların devam ettiğine ilişkin düşüncemizde herhangi bir değişiklik yoktur. 93,00 seviyesi de orta vadeli düşüş trendinin devam etmesine ilişkin düşünce yapımızın oluştuğu en kritik bariyer olarak karşımızdadır. Ham Petrol fiyatının bu bariyer altındaki hareketlerinin özellikle 75 seviyesine doğru yeni bir hareketin tetikleyicisi olma yolunda önemli olduğunu ifade edebiliriz.

“HamPetrol1 resmi eklenecek”

Kısa vadeli olarak gün içi işlemcilerin dikkat etmesi gereken seviye ise son zamanların tepe noktası olan 86,30 bariyeridir. Ham Petrol fiyatı bu seviye altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısına devam etmek isteyebilir. Tepki alımı beklentisi olan Forex katılımcılarının ise 86,30 direncinin geçilmesini beklemelidir.

NOT: Pazar gecesi piyasa açılışı ile birlikte Ham Petrol’de fiyat değişimi (Rollover) gerçekleşecektir. Rollover tarihleri ve koşulları hakkında ayrıntılı bilgi almak için GCM Forex sitesindeki Yatırım Araçları bölümünü inceleyebilirsiniz.

Destek: 82,50-81,15-79,77
Direnç: 84,80-86,30-88,10

ALTIN ANALİZİ

Altın için iyi haberlerin üst üste geldiği bir hafta yaşandı.

Önce borsalardaki gerilemeden bahsetmek gerek. ABD ve Avrupa borsaları küresel büyüme endişeleriyle sert satışlarla karşılaştılar. Genel bir riskten kaçış atağı yaşandı. Altın bu dönemi yükselişle geçirdi fakat biraz daha yüksek performans göstermesi de beklenebilirdi. Bir taraftan riskten kaçış-güvenli liman arayışı, diğer taraftan tapering’e ara verilmeli yorumu altın fiyatını 1250 dolar seviyesine kadar yükseltebilmiş görünüyor.

1240 seviyesi önemli bir direnç, burası aşıldıktan sonra 50 günlük hareketli ortalama olan 1251 seviyesi bir sonraki direnç bölgesi olabilecek.

Eğer sert düşen borsalarda tepki mahiyetinde de olsa yükseliş yaşanır, riskli varlıklara yönelim başlarsa altın fiyatı 1220 dolar seviyesine doğru gerileyebilir. Tersi olur ve borsalar düşüşlerine kısa bir ara verdikten sonra geri çekilmeye devam ederlerse 1250 dolar seviyesi aşılıp 1275 hedefine doğru yol alınabilir.

Destek: 1220-1200-1180
Direnç: 1250-1275-1285

DAX30 ANALİZ

Uzun bir süredir 10055 ile 8900 seviyeleri arasında bant hareketi gerçekleştiren Dax30 endeksi, bu tutumunu 8900 desteğini aşağı yönlü kırarak ve bu seviye altında haftalık kapanış gerçekleştirerek sonlandırdı. Gerek ABD gerekse Avrupa borsalarında yaşanılan sert satışlar nedeniyle Dax30 endeksi bu hafta düşüşlerini 8353 seviyesine kadar sürdürdü. Haftanın son işlem gününe geldiğimizde mevcut düşüşlerin tepkisini sürdürmek isteyen bir görüntüde olduğunu görmekteyiz. 8900 bariyeri kısa vadeli olarak dikkatle takip edilmesi gerekilen bir bariyer olarak karşımıza çıksa da asıl kritik seviyelerin 9170 – 9350 aralığı olduğunu ifade edebiliriz. Bu bölge mevcut yükseliş trendinin sonlanmasına ilişkin kararların alındığı bir yerdir. 9170 seviyesi, sonlanan yükseliş trendinin alt noktası, 9350 direnci de 45 haftalık üssel hareketli ortalama olarak düşüş trendinin destekçisi konumunda seyrini sürdürmektedir.

Genel görünüme baktığımızda kısa vadeli 8900, orta vadeli ise 9170 – 9350 aralığı altında negatif baskının devam edeceğine ilişkin düşüncemizin sürdüğünü ifade edebiliriz. Bu tutumun sürmesi durumunda 8290- 8085 destekleri yeni hedef olarak belirlenmiştir. Yükselişlerde yer almak isteyen foreks işlemcileri ise 9350 direncinin geçilmesini beklemelidir.

Destek: 8660-8485-8290
Direnç: 8900-9170-9350

S&P500 ANALİZ

“34 haftalık basit hareketli ortalama olan 19119 seviyesinin kırılması ve ardından gerçekleştirilen haftalık kapanışın da bu seviye altında gerçekleşmesi, uzunca bir süredir devam eden yükseliş trendinin sonlandı düşüncesini yüksek sesle konuşmamızı sağladı. Endeks bu düşünce ile hafta içerisinde 1812 seviyesini test etti ve şu sıralar 1874 seviyesinde seyrini devam ettirmektedir.

Genel görünümü incelediğimizde 34 haftalık basit hareketli ortalama olan 1919 ve 11 Kasım 2012’den beri devam eden ancak geçtiğimiz hafta sonlanan yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 1945 bariyerleri S&P500 endeksinin bundan sonraki düşüşlerine devam edebilmesi için kritik bariyerler olarak karşımızdadır. 1919 – 1945 bariyerleri altında negatif baskının devam etmesini beklediğimiz endeks için bu haftanın dip noktası 1812 desteğinin hedeflenme potansiyelinin olduğunu, bu desteğini kırılması durumunda ise satıcılı seyrin daha da agresifleşebileceğini ifade edebiliriz.

Tekrar alım düşünülebilir mi?

Bu sorunun cevabını teknik ve temel olarak ayrı ayrı ele aldığımızda yeni bir alış fırsatından ziyade bu çıkışların satış fırsatı olması yönündeki düşünce yapımızın ağır bastığını söyleyebiliriz. Yeniden yükseliş düşüncesinde olabilmemiz için 1945 direncinin geçilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Böyle bir durumda 2014 hedefi yeniden gündemimizde yer alabilir.

Destek: 1845-1812-1775
Direnç: 1890-1919-1945

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN – “USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, USDCHF ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Forex, FX, Foreks, Forex Analizleri, Foreks Makaleleri, Forex Yorumları, Foreks Eğitim, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Parite, Emtia, Endeks, Hisse, Euro, Avro, Dolar, Döviz, Türk Lirası, Sterlin, Yen, Frank, Kanada Doları, Standart and Poor’s, Gold, Crude Oil, EURUSD, GBPUSD, USDTRY, USDJPY, USDCHF, Ham Petrol, Altın, Dax30, S&P500, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Günlük Parite Analizleri, Günlük Emtia Analizleri, Günlük Endeks Analizleri, Günlük Forex Analizleri, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER,

ücretsiz üye olun

1155 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz