19 - 23 Ocak 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Ocak ayının ikinci işlem haftası, gelişmiş ülkelerin merkez bankalarından gelen açıklamalar ve beklentilerin etkili olduğu bir dönem olarak geride kaldı. İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) sürpriz kararları varlık fiyatlarında sert fiyat değişimlerine yol açarak haftaya damgasını vurdu. Ayrıca dünyanın en büyük ekonomileri için açıklanan makro göstergeler gündemde yer alırken, Avrupa Adalet Divanı’nın açıklamaları ve SNB’nin kararları, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 22 Ocak’ta geniş tabanlı bir parasal genişleme açıklayacağı beklentilerini güçlendirdi. Altın ve Dolar, Frank ile birlikte önemli değer kazanımları kaydetti.

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmelerini daha detaylı incelemek için tıklayınız.

“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Yeni Zelanda – NZIER İşletme Güveni; Yeni Zelanda Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü tarafından (New Zealand Institute of Economic Research - NZIER), imalat, inşaat, toptan ve perakende satış ile birlikte hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren yaklaşık iki bin beş yüz işletmeye sorulan sorulardan oluşan işletme güveni verisi, ilgili ankete dayanmaktadır. Böylece hazırlanan NZIER işletme güveni verisi, Yeni Zelanda ekonomisine ilişkin önemli bilgiler verdiği düşünülen bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Sıfır seviyesinin üzerindeki rakamlar iyimserliği, altındakiler ise ilgili göstergede karamsarlığı ifade etmektedir. Geride kalan yılın üçüncü çeyreğinde, 19 seviyesine gerileyerek iki yılın en düşüğüne inen ilgili endeks, ülkenin para biriminde fiyat değişimlerine neden olabileceği için yakından izlenecek.

Çin – Büyüme Oranı (GDP); Haftanın kritik makro-ekonomik göstergeleri arasında Çin’in büyüme oranının gündemde büyük bir yer tutması bekleniyor. Asya’nın en büyük ekonomisine sahip olan ülkenin global büyüme için taşıdığı önemin, son konjonktür ve piyasa gündemi ile birlikte bir miktar daha arttığını ifade edebiliriz. Küresel ekonominin hız kestiği yönündeki endişeler, son aylarda varlık fiyatlarında etkili olan faktörler arasında yer aldı. Son olarak Dünya Bankası’nın raporunda, 2015 yılına ilişkin global büyüme tahmininin %3.4’den %3’e çekildiğini gördük. ABD’den sonra dünya ekonomisinin ikinci itici gücü olan Çin’in GDP verisi, bu paralelde dünya ekonomisinin büyümesi için kritik bir önem taşıyor. 2014’ün üçüncü çeyreğinde, önceki yılın aynı dönemine göre %7.3 büyüme kaydeden Asyalı ülke, hükümetin 2014 yılı için %7.5 olan hedefinin altında ve son beş yılın en düşük seviyesinde bir GDP kaydetmişti. Geride kalan yılın son çeyreğinde, 2013’ün aynı dönemine göre ne hızda bir büyüme yaşandığını gösterecek Çin verisinin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir. GDP’nin yanında Çin için ayı saatte sanayi üretimi, sabit varlık yatırımları ve perakende satışlar gibi göstergelerin de açıklanacağını belirtmekte fayda var.

Euro Bölgesi – Almanya ZEW Ekonomik Hassasiyeti; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya için yakından takip edilen ilgili ekonomik hassasiyet göstergesi, ZEW Enstitüsü tarafından yaklaşık 275 kurumsal yatırımcı ve analiste uygulanan anket sonrasında oluşturulmaktadır. Almanya ekonomisi için dikkatle izlenen veri, Avrupalı finansal araçların fiyatında sert değişimler izlenmesine de yol açabilmektedir. Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktiviteler ve Ukrayna’ya ait gelişmelerin getirdiği belirsizliğin olumsuz etkilerini üzerinden atmaya çalışan Euro Bölgesi’nin lokomotif ülkesi için yayımlanacak ZEW endeksi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) parasal genişleme kararı alması beklenen toplantısı öncesinde Euro üzerinde son derece etkili olabilir. Aralık döneminde son sekiz ayın en yüksek seviyesine çıkan ekonomik hassasiyet verisinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi halinde Euro’da yükselişler izlenebilecekken, öngörülenin altında kalacak datalar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara yol açabilir.

Türkiye – TCMB Toplantısı; Yurtiçi piyasalar için bu hafta, TCMB’nin yılın ilk toplantısından çıkacak kararların gündemin en kritik gelişmeleri arasında öne çıktığını ifade edebiliriz. Yeni yılda Para Politikası Kurulu’nun (PPK) faiz tarafında nasıl bir yol haritası izleyeceğinin ipuçlarını almayı uman piyasalarda, Türk Lirası ve BIST-100 endeksinin rotasını TCMB’nin alacağı kararlar belirleyebilir. Merkez Bankası’nın gerileyen enflasyon ve düşen petrol fiyatlarından cesaret alarak, yeni yıla politika faiz oranında ölçülü bir indirim ile başlayacağını düşünenlerin yanında, PPK’nın faizi düşürmek için acele etmek istemeyeceğini öngörenlerin de oldukça ağırlıkta yer aldığını ifade edebiliriz. Her ne kadar TCMB’nin bu yıl içerisinde, hatta ilk çeyrek içerisinde %8.25 düzeyinde olan politika faiz oranını kademeli olarak indirmesi beklense de, yılın ilk toplantısında bir adım atmanın riskli olabileceği düşünülüyor. Özellikle Avrupa ve ABD merkez bankalarının yeni yıldaki ilk adımlarını görmeden, PPK’nın harekete geçmekten kaçınabileceği, bekleme durumunda kalabileceği piyasa beklentileri arasında ye alıyor. Diğer taraftan, söz ettiğimiz gibi, Merkez Bankası’nın zaman kaybetmek istemeyeceğini de düşünenleri göz ardı etmemek gerekiyor. Aslında bu durum da, “TCMB faiz oranını değiştirmese de, ölçülü bir şekilde indirse de” piyasaların şaşırmayacağı yönünde bir görünüm ortaya çıkıyor. Ancak PPK’nın 25-50-75 baz puandan daha fazla bir politika faizi indirimine gitmesi, piyasalarda sürpriz olarak algılanabilir ve Türk Lirası’nda kayıplara, BIST’de ise yükselişlere destek olabilir. Geride kalan haftanın son işlem gününde TL’de izlenen düşüşler sonrasında ise TCMB’nin faizi sabit tutmasının, para birimine değer kazandıracak bir sonuç doğurabileceğini söyleyebiliriz. Bununla birlikte toplantı kararları yayımlandıktan sonra Banka’nın, politika faizinin dışındaki borç alma ve borç verme faizlerinde bir değişiklik yapıp yapmadığı da dikkatle izlenmeli diyebiliriz.

Kanada – İmalat Satışları; Kanada için açıklanacak imalat satışları verisi, ülkenin para birimi değerinde sert değişikliklere neden olabileceği için haftanın yakından izlenecek göstergeleri arasında yer alıyor. Temmuz ayında, nakliye-taşıma teçhizatlarındaki %10.3 oranındaki artış dikkat çekerken, motorlu araçlar, havacılık ürünleri ve havacılık parçalarındaki yükselişler, ilgili dönemde imalat satışlarının %2.5 artış kaydederek beklentileri aşmasında önemli rol oynamışlardı. Temmuz’daki bu güçlü rakamın ardından ise Kanada’nın ilgili verisi Ağustos ayında %3.3 daralmaya işaret etti. Sonrasında ise Eylül döneminde, son daralmanın da etkisi ile Ağustos ayına göre %2.1 yükseliş kaydedildi. Ekim’de ise imalat satışları %-0.6 olarak açıklanırken, göstergedeki dalgalı değişikliklerin devam ettiğine işaret etti. Petrol fiyatlarındaki gerilemenin, son aylarda para biriminde kayıplara neden olduğu Kanada için gelecek verinin beklentinin altında kalması halinde ülkenin para biriminde değer kayıpları izlenebilecekken, öngörülenden daha fazla artış gösterecek satışlar, Kanada Doları’nda yükselişlere zemin oluşturabilir.

Yeni Zelanda – Enflasyon Oranı (CPI); Haftanın ikinci işlem gününde Asya-Pasifik ülkeleri için açıklanacak önemli ekonomik göstergeler arasında Yeni Zelanda’nın çeyreklik bazdaki enflasyon oranı verisi öne çıkan rakamlar arasında yer alıyor. Son üç çeyreklik dönemdir %0.3 olarak açıklanmaya devam eden CPI datası, 2011’in ikinci çeyreğinden bu yana da %1’in altında kalıyor. Ülkenin Merkez Bankası’nın (RBNZ) para politikası kararlarına ait ipuçları sunabilecek enflasyon oranı, Yeni Zelanda Doları’nda sert hareketlerin görülmesine yol açabilir. Beklentinin altındaki rakamlar Asya-Pasifik ülkesinin para biriminde aşağı yönlü baskı yapabilecekken, tahminlerin üzerinde gerçekleşecek datalar ise yukarı yönlü hareketlere destek olabilir.

Japonya – Merkez Bankası Toplantısı; Merkez bankalarından bu hafta gelecek haberler arasında küresel piyasalar Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) kararlarını yakından izleyecek. Para birimi, Aralık ayı başlarından itibaren, global endişelerin artması nedeni ile görece daha güvenli olduğu için talebi artan ve değer kazanan Japonya’nın, durgunluk içerisinden çıkma çabalarının bu yıl da artarak devam etmesi bekleniyor. Hükümet resesyona giren ekonomisini destekleme adına gelecek mali yıl için rekor bir bütçe uygulama hazırlığında iken, BOJ’un da ülke ekonomisini ivmelendirme adına genişlemeci para politikasını daha güçlü bir şekilde sürdürmesi bekleniyor. Satış vergisinin Nisan ayında artırılmasının ardından resesyona giren Japonya’da enflasyon gerilemeye devam ederken, ekonomik aktiviteler de yavaş kalmayı sürdürüyor.

BOJ’un bu hafta yapılacak yılın ilk toplantısında, ticari bankaları kredi vermeye teşvik eden iki kredi programının süresini uzatmayı ve ilgili programları genişletmeyi değerlendireceği düşünülüyor. Eski BOJ Başkanı Shirakawa tarafından uygulamaya konan iki kredi programı Mart ayında sona erecek ve BOJ, görünen o ki enflasyon hedefine ulaşmak için ilgili programları uzatmayı planlıyor. BOJ’un sekiz trilyon, Yen cinsinden, 12 milyar da, Dolar cinsinden kredi verebilmesini sağlayan programların süresinin uzatılması, hükümetin harcamaları artırmayı hedefleyen politikalarına da destek sağlayabilir. BOJ’un krediler ve diğer para politikası araçlarına ilişkin yapacağı açıklamalar ile birlikte Banka’nın Başkanı Kuroda’nın basın konferansında kullanacağı cümleler, ülkenin para birimi Yen’de ve Nikkei-225 endeksinde sert değişimlere neden olabilir.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF); Her yıl olduğu gibi dünyanın dört bir yanından, merkez bankası yetkilileri, başbakanlar, ekonomi-maliye-ticaret bakanları ve iş dünyası liderlerinin katılımı ile İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilecek olan Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum - WEF), bu yılda dikkatleri üzerinde toplayacak. Yaklaşık doksan farklı ülkeden yetkili isimleri bir araya getirecek zirve bu yıl 21-24 Ocak tarihleri arasında yapılacak. Zirvedeki birçok toplantının-panelin basına açık yapılmasının yanında, liderlerin ve merkez bankası başkanlarının da arasında bulunduğu isimler gün içerisinde farklı basın organlarına röportaj verebilmektedir. Dolayısı ile ekonomi takvimlerinde yer almayan birçok açıklama basına yansıyarak, sürpriz zamanlarda varlık fiyatlarında etkili olabileceği için, ilgili tarihler arasında piyasa katılımcılarının daha dikkatli olmasının fayda sağlayacağını ifade edebiliriz. Davos Zirvesi olarak da bilinen Dünya Ekonomik Forumu’nun ilgili tarihlerdeki programına göz atmak için tıklayınız.

İngiltere – Ortalama Kazançlar Endeksi; İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) son toplantısının tutanakları ile birlikte aynı anda yayımlanacak olan ada ülkesinin istihdam göstergeleri, hafta ortasına gelindiğinde piyasaların yakından izleyeceği rakamlar arasında yer alıyor. %6.0 ile son altı yılın en düşük seviyesinde kalmaya devam eden işsizlik oranı, işsizlik haklarından yararlanmak için başvuranların sayısındaki değişimi gösteren alacaklı sayım değişimi ve ortalama kazançlar endeksi, İngiltere’de istihdam piyasasının ilerleyişi hakkında yatırımcılara bilgiler verecek. Bu makro göstergeler arasında ise artık, BOE’nin yönlendirmeleri ile alacaklı sayım değişimi ve ortalama kazançlar endeksinin Sterlin’deki fiyat değişimlerinde daha etkili olduğunu ifade edebiliriz. Dolayısı ile her üç veriyi de dikkatle izlemek gerekiyor olsa da, özellikle BOE’nin faiz artırım kararlarında etkili olabilecek ve Banka’nın üzerinde değerlendirmeler yaptığı bilinen, ücretlerdeki artışa ilişkin ipuçları sunabilecek “ortalama kazançlar endeksini” yakından analiz etmekte fayda olacağını ifade edebiliriz. Söz konusu rakamın, beklentinin altında gerçekleşmesi Sterlin’de kayıplara yol açabilecekken, tahminin üzerine çıkacak bir veri, ada ülkesinin para biriminde yükselişleri destekleyebilir.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantı Tutanakları; İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) 8 Ocak’ta tamamlanan para politikası toplantısının yayımlanacak tutanakları, istihdam verileri ile birlikte İngiltere’nin finansal araçlarında ve Sterlin’de sert fiyat değişimlerine neden olabileceği için piyasa katılımcıları tarafından yakından takip edilecek. Özellikle, politika faiz oranını değiştirmeme kararının Para Politikası Komitesi (MPC) içerisinde nasıl bir oylama ile alındığı merak konusu olacak. 9 üyeli MPC’nin 2 üyesi, son beş toplantıda faiz oranının 25 baz puan artırılması yönünde oy kullanıyor. Ülkede enflasyon oranının on beş yılın en düşük seviyesine gerilemesinden sonra faiz artırım yönünde oy kullanan iki MPC üyesinin kararlarında bir değişiklik olup olmayacağı merak ediliyor. Oy dağılımında bir değişikliğin görülmesi ada ülkesinin para biriminde sert hareketlere neden olabilir. Oylama sonuçlarının yanında, tutanakların satır aralarında İngiltere ekonomisine ve para politikasına ilişkin değerlendirmeler de yakından izlenmeli.

Kanada – Toptan Satışlar; Eylül ayında %1.8’lik bir artış kaydeden Kanada’daki toptan satışlar datası, piyasa beklentilerinin oldukça üzerinde bir performans gösterdikten sonra Ekim döneminde sadece %0.1’lik bir artışa işaret etmişti. Toptan satışlar verisi ülke ekonomisindeki ilerleyişi görebilme adına piyasalar tarafından dikkatle izlenecek rakamlar arasında yer alıyor. Eylül dönemindeki güçlü verinin arkasında, özellikle inşaat materyalleri ve malzeme alt sektörlerindeki satışın %5.5’lik rekor artışının yer aldığı görülmüştü. Ekim ayında ise bu güçlü rakamların ardından daha muhafazakar bir büyüme izlendi. Kasım dönemine ilişkin bilgiler verecek olan Kanada’nın ilgili göstergesinde toptan satışların hacmindeki değişim, son aylarda petrol fiyatlarındaki gerileme ile düşüş kaydeden ülkenin para birimi değeri üzerinde etkili olabilir.

ABD – Yapı Ruhsatları; İstihdam ve enflasyon verilerindeki ilerlemenin yanında ABD Merkez Bankası’nın (FED) yakından izlediği rakamlar arasında, konut piyasasına ilişkin makro-ekonomik göstergeler de yer almaktadır. Son beş aydır art arda bir milyon yeni ruhsatın çıktığına işaret eden yapı verisi, yeni bir binanın inşaatına başlanmadan önce alınan izin sayısını gösterdiği için, öncü bir veri olarak izlenmektedir. Kasım ayında 1,04 milyon ruhsat alındığını gösteren verinin, Aralık dönemi için yayımlanacak data ile tahminlerden farklı gerçekleşmesi halinde Wall Street endeksleri ve Dolar’da fiyat değişimleri izlenebilir. İlgili veri ile birlikte aynı anda konut başlangıçları göstergesinin de yayımlanacak olması, bu iki rakamı birlikte değerlendirmenin faydalı olmasını sağlayabilir.

Kanada – Merkez Bankası Beyanatı; Yılın ilk toplantısına hazırlanan Kanada Merkez Bankası (BOC), son olarak 22 Ekim 2014 tarihinde bir para politikası toplantısı gerçekleştirmişti. İlgili dönemde yapılan beyanatta Banka’nın faiz artışına ilişkin “nötr” olduğu yönündeki ifadesini çıkarması, BOC’un olası bir faiz artışına artık daha yakın olacağı düşüncesine yol açmış ve ülkenin para biriminde değer kazanımları izlenmişti. Banka ayrıca yine 22 Ekim’de, enflasyondaki yükselişin, beklentilerinden fazla olduğunun da altını çizmişti.

Ancak Kanada’nın o tarihten bu yana artık oldukça farklı bir görünüm içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. 22 Ekim’de 80 Dolar’ın üzerinde işlem gören ABD tipi ham petrol yeni yıl içerisinde 44 Dolar civarına kadar geriledi. Kanada’nın en büyük ihracat kaleminin petrol gelirleri olduğu düşünüldüğünde emtianın fiyatındaki bu düşüşün ülke ekonomisi için pozitif bir gelişme olmadığı açık. Aynı zamanda USD/CAD paritesinin 22 Ekim’de 1.13 seviyesinin hemen altında işlem gördüğünü, ancak Ocak ayı içerisinde 1.20’nin üzerine çıktığını notlarımız arasına ekleyebiliriz. ABD’nin para birimindeki yükselişlerin yanında, düşen petrol fiyatlarının Kanada Doları’na getirdiği kayıplar, ilgili paritedeki yükselişlerin temel nedenleri arasında yer alıyor. BOC’un Ocak ayı toplantısında Banka’nın özellikle petrol fiyatlarındaki gerilemenin ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini nasıl değerlendireceği merak ediliyor. Bunun yanında enflasyon başta olmak üzere diğer ekonomik göstergelere ilişkin yapılacak açıklamalar, BOC’un ilerleyen dönemlerdeki para politikası adımlarına ilişkin ipuçları verebilir.

Türkiye – İmalat Güveni; Haftanın dördüncü işlem gününün ilk yarısında küresel piyasaların ekonomik veri akışının oldukça sınırlı kaldığı görülüyor. Ancak yurtiçinde, TÜİK ve TCMB’nin ortak çalışması ile hazırlanan tüketici güveni endeksi, piyasaların gündemindeki önemli başlıklar arasında yer alacak diyebiliriz. Aralık ayında, Kasım dönemine göre %1.3 gerileyerek yılın en düşük seviyesine düşen endeks, 67.7 olarak açıklanmıştı. Yeni rakamın yönüne göre yurtiçi piyasalar yön arayışı içerisinde olabilir.

Euro Bölgesi – Merkez Bankası Toplantısı; Küresel piyasalar için Ocak ayının en kritik gelişmelerinden birinin, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) merakla beklenen bu yılki ilk toplantısının olacağını ifade edebiliriz. 22 Ocak’ta bir araya gelecek ECB yetkililerinin Euro Bölgesi’ndeki ekonomik zayıflık nedeni ile para politikasını genişletmesi beklenirken, özellikle olası tahvil alımlarının büyüklüğüne, cinsine ve alım şekline ilişkin açıklamalar büyük bir önem taşıyor diyebiliriz. ECB’nin para politikasındaki yol haritası birçok varlığın fiyatında etkili olabileceği son derece kritik bir konumda yer alıyor.

Piyasalar öncelikle ECB tarafından TR saati ile 14:45’de yapılacak olan faiz beyanatını görecek. Banka’nın negatif alandaki mevduat faizinde ve %0.05 ile tarihi düşük seviyede olan politika faiz oranında bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ancak ECB, para politikasını genişletme kararını ilgili faiz beyanatı ile birlikte yapabileceği için piyasalar söz konusu bildirimi oldukça büyük bir dikkatle takip edecekler. 15:30’da başlayacak olan basın konferansına kadar piyasalarda (Euro başta olmak üzere) volatilitenin arttığı görülebilir.

Sonrasında ise gözler Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin konuşmasına çevrilecek. Başkan öncelikle alınan kararların gerekçelerini açıklayacak ve sonrasında ise basın mensuplarının sorularını yanıtlayacak. Söz ettiğimiz gibi ECB’nin, son gelen makro-ekonomik göstergeler (Özellikle %-0.2 ile Ekim 2009’da bu yan tüketici fiyatlarının ilk kez düştüğünü gösteren veri) sonrasında geniş tabanlı bir parasal genişleme programı açıklaması bekleniyor.

Avrupa Adalet Divanı’nın bilirkişisi tarafından geride kalan hafta içerisinde yapılan açıklamalar ve İsviçre Merkez Bankası’nın son adımları sonrasında ECB’nin ülke tahvillerinin alımını da içeren bir varlık alım programı kararı alması yönünde olasılığın yükseldiği düşünülüyor. Basına sızan haberlere göre, ECB üyeleri üç farklı varlık alım stratejisi üzerinde tartışacak. Bunlardan ilki, üye ülke merkez bankalarının ECB'deki hisseleri oranında devlet tahvili satın alınması, ikincisi, ECB'nin sadece AAA seviyesinde kredi notuna sahip ülkelerin kaliteli tahvillerini satın alması ve sonuncusu ise devlet tahvili alımının ulusal merkez bankaları tarafından gerçekleştirilmesi. Bu seçeneklerin üyeler arasında ayın başlarında düzenlenen bir akşam yemeğinde gündeme getirildiği ifade edilmişti.

ECB’nin toplantı sonrasında güçlü bir parasal genişleme programı açıklaması halinde kıtanın ortak para biriminde değer kayıpları izlenebilecekken, yetersiz kalacağı ve miktarca yeterli seviyede tahvil alımları içermediği düşünülecek bir programın açıklanması halinde ise Euro’da yükselişler zemin kazanabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 316 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşmişti. 17 Ocak ile biten haftada ise 301 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Çin – HSBC Öncü İmalat PMI; 2014 Mayıs döneminden itibaren altı ay boyunca PMI verileri için bir eşik olan 50 seviyesinin üzerinde gerçekleştikten sonra, 49.6 ile Aralık’ta yeniden daralmaya işaret eden Çin’in imalat PMI datasına ait öncü gösterge, yeni haftanın önemli rakamları arasında değerlendirilebilir. 2 Şubat’ta yayımlanacak nihai rakamın öncüsü olacak HSBC ve Markit’in hazırladığı data, global ekonomik büyümeye ilişkin spekülasyonların arttığı son dönemler içerisinde, dünya ekonomisinin itici güçlerinden olan Çin’e ait değerli bilgiler verecek. Rakamın beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

Euro Bölgesi – Öncü İmalat PMI; Çin ile başlayan PMI verileri, önemli Avrupa ülkeleri için yayımlanacak aynı göstergeler ile günün ilerleyen saatlerinde açıklanmaya devam edecek. Fransa ve Almanya’nın yanında Euro Bölgesi geneli için hazırlanmış olan imalat ve hizmetler PMI dataları, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından da yakından izlendiği için, Euro’da sert hareketlerin görülmesine neden olabilir. Avrupa tarafında günün önem derecesi yüksek ilk verisi olacak Fransa’nın öncü imalat PMI göstergesi, kıtanın ortak para biriminde daha etkili olabilir. Sonrasında ise dikkatler ağırlıklı olarak Almanya’nın üretimi hakkında bilgi verecek olan imalat PMI rakamında olacak. İlgili veri setinin beklentilerin altında bir tablo ortaya koyması halinde Euro’da düşüşler, tahminleri aşacak olumlu rakamlar görülmesi durumunda ise yükselişler izlenebilir.

İngiltere – Perakende Satışlar; İngiltere’deki ekonomik aktivitelerin hızını görebilme adına yakından izlenen perakende satışlar verisi, ada ülkesinin Aralık ayındaki performansına ilişkin bilgiler verecek. Kasım ayında %1.6 ile beklentilerden daha fazla artan perakende satışlar, İngilizlerin ilgili dönemde market ve mağazalara nispeten daha fazla uğradığına işaret etti. Özellikle düşen petrol fiyatları ve Tesco ile Walmart’ın da aralarında bulunduğu süpermarketler arasında ada ülkesinde yaşanan indirim savaşları, perakende satış artışlarının arkasındaki önemli nedenler olarak dikkat çekiyor. İlgili rakamın beklentiyi aşması halinde Sterlin’de yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, öngörüleri karşılamayacak datalar, ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Kanada – Enflasyon Oranı (CPI) – Perakende Satışlar; Haftanın son işlem gününde, Kanada ekonomisine ilişkin bilgiler verecek iki önemli makro-ekonomik gösterge dikkat çekiyor. Petrol ihraç eden bir ülke olarak, ilgili emtianın fiyatındaki son değer kayıpları ile para birimi baskı altında kalan Kanada için önemli olan enflasyon oranı ve perakende satış verileri yatırımcıların merceği altında yer alacak. Aylık enflasyon oranı, enerji fiyatlarındaki düşüş ile Kasım döneminde %0.4 gerilerken, Ekim ayına ait bilgiler veren perakende satışlar ise %0.0 ile değişiklik göstermemişti. Kanada Doları’nda sert fiyat değişimlerine neden olabilecek ilgili rakamların, para birimi üzerindeki etkilerini değerlendirirken enflasyon ve perakende göstergelerinin çekirdek hesaplamalarını da dikkate almak daha faydalı sonuçlar alınmasını sağlayabilir.

ABD – Öncü İmalat PMI; Her ne kadar ABD ekonomisi için ISM Enstitüsü’nün hazırladığı PMI verileri daha yakından izlense de, Markit tarafından sunulan aynı göstergeler, yatırımcılar tarafından dikkate alınan ve Dolar üzerinde etkili olabilecek rakamlardır diyebiliriz. Son dört aydır art arda gerileyen imalat PMI verisi Aralık ayında 53.9 seviyesine düşmüştü. ABD’nin üretim sektörü adına bilgiler verecek ilgili öncü makro-ekonomik göstergenin beklentinin üzerinde açıklanması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, tahminlerin altında kalacak bir rakam, ABD’nin para biriminde düşüşlere yol açabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 16 Ocak 2015 tarihinde saat 18:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

Aylık kapanışını 200 aylık basit hareketli ortalama olan 1,2235 seviyesi altında gerçekleştirerek son 8 yıllık kanal içi hareketlerin sonlanmasına neden olan EURUSD paritesi, yeni yıl ile birlikte yeni bir döneme geçmiş durumda ve bu dönemin adı da 1 Euro = 1 Dolar olarak gündeme gelmiştir.

Peki, bu gündemin gerçekleşme olasılığı nedir?

FED’in Faiz Artırımı konusundaki pozitif stratejileri, ECB’nin ekonomik problemleri atlatabilmek için düşük Euro politikasını sürdürmesi, Dolar Endeksinin önemli yükselişler kaydetmesini sağladı. Dolar’ın Euro karşısındaki değerinin en çarpıcı örneğini görebildiğimiz Dolar Endeksindeki bu yükseliş, EURUSD paritesindeki aşağı yönlü baskılarını henüz yeni yılın ilk ayı tamamlanmadan 1.1460 seviyesini test etmesine yardımcı oldu.

“EURUSD Aylık Grafiği Eklenecek”

Piyasalarda yaşanılan bu baskı ve mevcut aşağı yönlü istek bu denli güçlüyken 1 Euro = 1 Dolar yani EURUSD paritesinin 1.000 seviyesine bu yıl içerisinde ulaşma ihtimallerini de artırmaktadır. Özellikle de 200 aylık basit hareketli ortalama olan 1,2235 seviyesi altında aylık kapanışını sürdürdüğü müddetçe, mevcut düşünce gündemimizde kalmayı sürdürecektir.

Kısa vadeli olarak EURUSD paritesini incelediğimizde 1,1650 bariyeri kritik bir direnç noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Parite eğer 1,1650 bariyeri altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskılarını 1,1360 – 1,1240 bölgesine doğru ilerletebilir. 1,1650 direnci öncesindeki ilk bariyer ise 1,1565 olarak belirlenmiştir.

Destek: 1,1440-1,1360-1,1240
Direnç: 1,1565-1,1650-1,1725

GBPUSD ANALİZİ

GBPUSD paritesi 24 Temmuz 2014 tarihinden itibaren 34 günlük üssel hareketli ortalama altında düşüş trendini devam ettirmekte ve bu düşünce yapısıyla güncelliğini korumaktadır. Haftanın son işlem gününe geldiğimizde şu sıralar 1,5440 seviyesinde güncelliğini koruyan bu ortalama altında orta vadeli düşüş beklentimiz devam etmektedir.

GBPUSD paritesinin bu haftaki hareketlerini incelediğimizde yükselişlerin 1,5273 direnci ile sınırlı kalması ve her fırsatta bu bariyere yakın bölgelerden gerçekleştirdiği satış baskısı dikkat çekmektedir. Bu nedenle de orta vadeli olarak 34 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,5540, kısa vadeli olarak da 1,5273 bariyerleri altında negatif baskı devam etmektedir.

Paritenin bu bariyerler altında kalmayı sürdürmesi, son zamanların dip noktası 1,5033 seviyesinin hedeflenmesine katkı sağlayacağı gibi psikolojik bir destek noktası olan 1,5000 seviyesine doğru sarkmaların da yaşanmasına neden olabilir. Psikolojik bir destek noktası olan 1,5000 seviyesi altındaki hareketler, 1,4820 seviyesine doğru yeni stratejileri tetikleyebilir. Bu bağlamda da yaşanılacak olası yükselişler (kısa vadeli) 1,5273 direnci altında kaldığı müddetçe satış fırsatı olarak değerlendirilmelidir.

Destek; 1,5000-1,4820-1,4700
Direnç; 1,5190-1,5273-1,5440

USDTRY ANALİZİ

Dolar/TL paritesinde 2,30 seviyesi altında seyir uzun sürmedi. Hafta içinde 2,2722 seviyesi görüldükten sonra haftanın son işlem gününde 2,33 seviyesi aşıldı.

Türkiye’de son açıklanan enflasyon rakamı beklentilerden oldukça düşük gelmişti. Cuma günü açıklanan enflasyon beklentileri ise gerilemenin devamına işaret ediyor. Son durumda 20 Ocak Salı günü Merkez Bankası toplantısından faiz indirim beklentisi güç kazandı. Hindistan’daki faiz indirimi, dünya tahvil bono piyasasının son durumu, Avrupa Merkez Bankası’ndan bilançoyu büyütme beklentileri, petrol fiyatında gerileme TCMB’nin de faiz indirimi noktasında elini güçlendiriyor. Ölçülü bir faiz indiriminin TL üzerinde yüksek bir etkisini beklemek güç fakat 75 baz puan üzerinde bir indirim yapılması halinde TL’nin dolara karşı bir miktar değer kaybı kaçınılmaz olacaktır.

Hafta boyunca ABD’den gelen veriler iyi değildi. Fakat İsviçre Merkez Bankası’nın son hamlesi, ECB’nin beklenen devlet tahvili alımı dolara uluslararası piyasada güç katıyor, dolar endeksi yükseliyor. Bu durumun Dolar/TL üzerinde etkisi göz ardı edilmemeli.

Teknik analiz açısından 2,28 seviyesinin altında kalmak 2,25 seviyelerini gündeme getirebilirdi fakat 2,2827 seviyesinden geçen 50 günlük hareketli ortalamanın destek olarak çalıştığını, eski destek, yeni direnç olan 2,30 seviyesinin tekrar üzerine çıkıldığını görüyoruz. En yakın direnç 2,35 seviyesi olarak görülüyor.

Destek: 2,3070-2,2827-2,2500
Direnç: 2,3500-2,3570-2,3765

EUR/TRY ANALİZİ

Euro’nun birçok para birimi karşısında değer kaybı yaşadığı süreçte, EUR/TRY paritesinde de benzer etkilerle birlikte düşüş kanalının kırıldığını görüyoruz. Bu süreçte özellikle 2,7480 – 2,7690 (mavi bant) altında düşüş beklentimiz güncelliğini korumaktadır. Olası satış baskısında 2,5900 ve 200 haftalık basit hareketli ortalamanın güncel seviyesi olan 2,5450 ciddi hedefler haline gelmektedir. Hafta içerisinde temel faktörlere bağlı olarak beklenti dışında gerçekleşebilecek yükselişlere hazırlıklı olunmalıdır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, olası yükselişler 2,7480 – 2,7690 bandı altında sınırlı kaldığı müddetçe yeni satış baskısı oluşma potansiyeli teknik olarak ön plandadır. Göreceli güç endeksi RSI indikatörüne baktığımızda, söz konusu tablonun 53 seviyesindeki sınırlama ile de desteklendiği görülmektedir.

Destek: 2,6600 – 2,6400 – 2,5900
Direnç: 2,7480 – 2,7690 – 2,8050

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinde haftanın son gününe kadar gördüğümüz düşüş baskısı nedeniyle, gün içi beklentilerde kısa vadeli aşağı yönlü trend takibini gerçekleştirmiştik. Ancak genel görünüme baktığımızda, Fibonacci %38,2’lik toparlanma bölgesinde bulunan 115,50 seviyesinin ikinci kez ciddi bir dönüşe yol açtığınız görüyoruz. Bu seviye üzerinde tutunma çabası, diğer toparlanma noktası olan 117,90 seviyesi üzerinde günlük kapanışları tekrarlayarak sürdürdüğü taktirde beklediğimiz yükseliş baskısı netlik kazanabilir. 50 günlük basit hareketli ortalama üzerindeki seyir bu görünüme teyit oluşturabilir.

Paritede olası geri çekilmelerde 115,50 seviyesinin sınırlayıcı etkisi unutulmamalıdır. Bu şartın bozulması ve 115,50 seviyesinin kırılması durumunda 113,50 seviyesi önemli bir hedef durumuna gelebilir.

Destek: 116,15 – 115,50 – 114,50
Direnç: 117,90 – 118,80 – 120,00

EUR/JPY ANALİZİ

Yen’in hafta içerisinde endişe ile birlikte talep görmesi ve Euro’nun birçok para birimine karşı değer kaybı, EUR/JPY paritesinde sert bir düşüş görmemize neden oldu. Bununla birlikte parite haftalık bazda devam eden tek düzenli yükseliş hareketinin de kırıldığını görüyoruz. 100 haftalık basit hareketli ortalamanın (136,10) desteklemekte olduğu bu seviyenin kırılması, aşağı yönlü baskıyı destekleyebilecek unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak 134,13 seviyesinin kırılması da, bu görünümü destekleyebilecek diğer unsur olarak görülmektedir. Bu şart sağlandığı taktirde söz konusu baskılar netlik kazanabilir.

Karar aşaması olarak da belirtebileceğimiz bu bölgede, 136,10 seviyesinin geçilmesi ve 100 haftalık basit hareketli ortalama üzerinde gerçekleşebilecek kalıcılık, paritenin kısa vadeli yükseliş isteğini canlandırabilir. Bu süreçte 140,20 seviyesinin geçilmesi, düşüş baskısının kalkmasında rol oynayabilir.

Destek: 134,13 – 131,15 – 129,20
Direnç: 136,10 – 137,90 – 140,20

AUD/USD ANALİZİ

Avustralya Doları’nın hafta boyunca güçlü tutumu, AUD/USD paritesi günlük grafiğinde izlediğimiz düşüş trendi içerisinde tepki alımlarının oluşmasına neden oldu. Mevcut görünüme karşında trendin yapısı korunmakla birlikte, trendin sınır bölgesini oluşturan 34 ve 50 günlük üssel hareketli ortalama bandı (0,8250 – 0,8325) altında aşağı yönlü baskının etkili olması beklenebilir. Olası satışlarda 0,8035 hedeflenebilecek kritik seviye konumundadır. Bu seviyenin kırılması, satış baskısına netlik kazandırabilir.

Paritenin hafta içerisinde 34 ve 50 günlük üssel hareketli ortalamalar arasına dahil olması, yükseliş başlangıcı için tek başına yeterli değildir. Bununla birlikte, tepkisel hareketler dışında daha kalıcı bir beklenti için, 0,8325 seviyesi üzerinde peş peşe 2 günlük kapanış takip edilmelidir.

Destek: 0,8100 – 0,8035 – 0,7800
Direnç: 0,8250 – 0,8325 – 0,8415

USD/CAD ANALİZİ

USD/CAD paritesinde genel olarak fiyatlamaları takip ettiğimizde, haftanın son günü haricinde oldukça yatay bir seyir karşımıza çıkmaktadır. Fiyatın yükselişlerindeki sınırlamayı oluşturan kırmızı renkle belirttiğimiz eğrinin aşılması sonrasında, bu eğimin sınırını oluşturan 1,1795 – 1,1840 bandı üzerinde yükseliş baskısının güncelliğini sürdürmesi beklenebilir. Olası alımlarda 1,2030 seviyesi üzerindeki günlük kapanışlar, bir üst seviyelerin hedeflenebilmesi için gerekli koşulları oluşturabilir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken kısım, 1,1795 – 1,1840 bandı güncelliğini koruduğu müddetçe gerçekleşebilecek tepki satışlarının, yeni baskısıyla karşılaşma potansiyelinin bilinmesidir. Bu bandın altında gerçekleşebilecek fiyatlamalar, tek başına orta ve uzun vadedeki yükseliş görünümünü tehdit etmese bile, 50 günlük üssel hareketli ortalamayı (1,1590) hedefleyebilecek tepki satışlarına katkı sağlayabilir.

Destek: 1,1920 – 1,1795 – 1,1672
Direnç: 1,2030 – 1,2135 – 1,2260

BRENT PETROL ANALİZİ

OPEC 2015 yılı için petrol talebinde azalış beklentisini dile getirdi. Üretim tarafında ise, fiyatın gerilemesi, üretim maliyetleri vb. sebeplerde yıl sonuna doğru azalış beklendiğini ifade etti.

Brent petrol dengelenme arayışına devam ediyor. IMF dünya büyüme rakamını aşağı yönde revize ederken, talep tarafından fiyatı destekleyecek ciddi bir destek beklenmezken, arz tarafında yaşananlar da petrol fiyatında denge sağlanmasına, serbest düşüşün son bulmasına engel oluyor.

Hafta içinde 45 dolar seviyesi civarından 50 dolar üzerinde bir yükseliş denemesi yaşandı fakat yükselişin devamı şimdilik gelmemiş görünüyor. Gün sonu kapanışlar 50 dolar seviyesi üzerinde gerçekleşmeye başlarsa 50-54 dolar aralığında, daha önce 60-64 dolar bölgesinde yaşanan harekete benzer bir seyir yaşanabilir. Bu senaryo düşüşün bittiği, yükselişin başlayacağı anlamına gelmeyecektir. Orta-uzun vade için düşüş bitti demek güç. Kısa vade için ise 45 dolar seviyesinin destek olma ihtimali var. Grafiklerde teknik anlamda güçlü diyebileceğimiz destek ise 36 dolar seviyesi olarak görülüyor.

Destek: 45,00-40,00-36,00
Direnç: 52,00-54,00-60,00

HAM PETROL ANALİZİ

Ham Petrol fiyatı, 25 Kasım 2014 tarihinden beri 55 periyotluk üssel hareketli ortalama altında düşüş trendine devam etmektedir. Her seferinde bu ortalamaya yaklaşan ve mevcut ortalama altında 4 saatlik kapanış gerçekleştiren Ham Petrol bu tutumunu 44,20 seviyesine kadar sürdürdü ve hala daha bu seyrine devam etmektedir. Şuanda güncel seviye olarak 48,15 seviyesinde hareket eden 55 periyotluk üssel hareketli ortalama altında 4 saatlik kapanışların devam etmesi, mevcut düşüşlerin devam etmesi adına önem arz etmektedir. 44,20 desteğinin aşağı yönlü kırılması durumunda da satıcılı seyir daha da agresifleşebilir.

Tepki alımları düşüncesi için hangi şartlar aranmalıdır?

Yukarıda 55 periyotluk üssel hareketli ortalamanın öneminden ve bu ortalama altındaki 4 saatlik kapanışların sürmesi durumunda satıcılı seyrin devam etmesi yönündeki ifadelerimizi sizlerle paylaşmıştık. Tepki alımı düşüncesinin oluşabilmesi içinse 55 periyotluk üssel hareketli ortalama üzerinde art arda 4 saatlik kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda bu haftanın zirve noktası 51.40 seviyesi yeniden hedeflenmek istenebilir. Tepki alımı düşüncesinin teyit kazanabilmesi içinse 51.40 üzerindeki hareketlere ihtiyaç vardır.

Destek: 46,10-44,20-43,00
Direnç: 49,60-51.40-52,60

ALTIN ANALİZİ

Altın sene başından bu yana önce 1180 dolar seviyesi, devamında 1200 dolar seviyesi üzerinde kaldıktan sonra bitirdiğimiz haftada 1217 dolar seviyesinden 1280 dolara doğru hareketlendi.

Altının yükselişinde birkaç faktör saymak mümkün:

1- İsviçre Merkez Bankası’nın piyasayı şoke eden, beklenmeyen hamlesi

2- ABD borsalarındaki düşüş: SP500 endeksi hafta içinde 2056 seviyesinden başladığı düşüşünde 1990 seviyesi altına indi. Borsalardaki gerileme altın için yükseliş fırsatı yaratmaya devam ediyor.

3- Tahvil bono piyasasındaki gelişmeler: Gelişmiş ülke tahvil bono piyasasında tarihi düşük seviyelere gelindi. Kazancın limitlendiği, güvenli liman olarak ciddi talep gören tahvil piyasasında gelinen seviyeler altında yükselişi destekledi.

5- Hafta boyunca gelen ABD verileri parlak değildi. Nisan ayına kadar faiz artırımı anlamında aksiyon alması beklenmeyen Fed, ABD ekonomisi beklenen iyi performansı göstermezse, daha sabırlı olmak durumunda kalır mı sorusu altına destek oldu.

6- ECB’nin gevşeme beklentileri: Avrupa Merkez Bankasının QE beklentisi, altın üzerinde elbette Fed’in yaptığı QE’ler kadar yükselişi destekleyici olmasa da düşüşe mola vermeye sebep olabilir.

7- Yunanistan bankacılık sektöründen gelen haberler ve İsviçre Merkez Bankası kararı sonrası Macaristan-Polonya’da yaşanabilecek muhtemel olumsuz gelişmeler.

Altın 50 günlük ortalama üzerinde kaldıktan sonra (grafikte yeşil çizgi) 200 günlük hareketli ortalamasını (grafikte kırmızı çizgi) aştı. 200 günlük ortalama üzerinde olmak orta vadede görünümün değişmesi sinyali olabilir. Yukarıda 7 başlıkta saydığımız, geride bıraktığımız haftada altın yükselişini destekleyen sebeplerden borsalarda gerileme, ECB’nin devlet tahvili alımına gitmesi gibi bir konjonktürle karşılaşırsak altın 1300 dolar seviyesine doğru yükselişine devam edebilecektir. Teknik anlamda 200 günlük ortalama üzerinde kalındığı sürece yükseliş beklentisi korunabilir. Geri çekilme durumunda 1245 dolar seviyesini ilk destek olarak görüyoruz.

Destek: 1245-1220-1210
Direnç: 1295-1310-1331

GÜMÜŞ ANALİZİ

Gümüş altındaki yükselişe paralel 16,49 seviyesinden başladığı haftada 17,50 seviyesini aştı.

Teknik anlamda ilk kritik gelişme grafikte yeşil çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalamanın aşılması, üzerinde kalınması oldu.16,70 direncinin aşılması ile 17,20 seviyesi ilk yakın hedef haline geldi. Haftanın son işlem gününde bu direncin de aşıldığını izledik.

Son durumda en yakın direnç 17,70 seviyesi olarak görülüyor. Bu seviyenin aşılması halinde 18,17 seviyesi hedef olabilir. 18,17 seviyesi dikkatle takip edilmeli çünkü bu seviye aynı zamanda 200 günlük ortalamanın (grafikte kırmızı çizgi) geçtiği seviye. 18,17 seviyesi güçlü bir direnç olarak kabul edilmeli. Aşılması durumunda ise gümüşte orta vade görünüm değişebilir, yeni yüksek hedeflerden bahsedebiliriz. 17,70 seviyesine ulaşılamaz ve geri dönüş yaşanırsa 16,70 seviyesini kısa vadeli ilk destek olarak kabul edebiliriz.

Destek: 16,70-16,18-15,50
Direnç: 17,70-18,17-18,75

DAX30 ANALİZ

Dax30 endeksi, son zamanlarda gerçekleştirmiş olduğu tepki satışlarını 40 haftalık üssel hareketli ortalama ile sınırlandırarak gerek orta gerekse uzun vadeli yükseliş trendinin gücü hakkında önemli sinyaller verdi. Bu tutum tarihi rekor seviyesi olan 10098 seviyesinin geçilmesine ve mevcut rekorun yenilenmesine neden oldu. Haftanın son işlem gününde Dax30 endeksi 10098 seviyesinin yukarı yönlü geçerek 10161 seviyesine ulaştı.

Yeni haftayı incelediğimizde 9800 destek noktası önemli bir seviye olmakla birlikte, endeksin bu destek üzerindeki hareketleri yeni zirve oluşumu için önemli bir bölge olarak kaydedilmiştir. Dax30 endeksi eğer 9800 üzerinde kalmayı sürdürürse yukarı yönlü baskılarını fibonacci expansion %61,8’lik orana tekamül eden rakam 10299 seviyesine kadar ulaştırabilir. Endeksin diğer fibonacci expansion hedeflerine ulaşabilmesi içinse 10299 direncinin geçilmesi gerektiği unutulmamalıdır. 9800 öncesindeki ilk destek noktası ise 10000 olarak belirlenmiştir.

Destek: 10000-9800-9580
Direnç: 10299-10600-10961

S&P500 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde S&P500 endeksi ile ilgili 40 haftalık üssel hareketli ortalama olan 1958 seviyesinin önemli olduğunu, bu ortalama üzerinde orta vadeli yükseliş beklentimizin sürdüğünü açıklamıştık. Ayrıca kısa vadeli olarak da tepki satışları tamam mı devam mı noktasında 2035 seviyesinin dikkat edilmesi gerektiği hususu üzerinde durmuştuk.

S&P500 endeksi hafta içerisinde 2035 seviyesini aşağı yönlü kırarak kısa vadeli tepki satışlarını 1970 seviyesine kadar sürdürdü ancak orta vadeli kritik destek noktası olan 1958 desteğini aşağı yönlü kıramadı. Haftanın son işlem gününde şu sıralar 1998 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.

Yeni haftayı incelediğimizde 40 haftalık üssel hareketli ortalama önemini daha da artırmakla birlikte güncelliğini korumaktadır. Hem kısa hem de orta vadeli yükseliş trendinin devam edebilmesi için endeksin 40 haftalık üssel hareketli ortalama olan 1958 desteği üzerinde hareketler gerçekleştirmesi gerekmektedir. Bu şart sağlanırsa 2015 – 2050 seviyeleri hedeflenebileceği gibi tarihi seviye 2088 seviyesi de hedeflenmek için gündemde yer alabilir. (Özellikle de 2015 seviyesi üzerindeki hareketler yeni yükselişler için önemli bir teyit niteliği taşıyabilir)

1958 seviyesi altında gerçekleşecek hareketler ise uzun vadeli kritik bariyer olan 1872 desteğine yaklaşımı katkı sağlayabilir.

Destek: 1958-1915-1872
Direnç: 2015-2050-2088

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN - “USDTRY, Brent Petrol, Altın ve Gümüş Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Altın, Avro, Avustralya Doları, Crude Oil, Dax30, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Döviz, Emtia, Endeks, Erdoğan TURAN, EURUSD, Euro, EURTRY, Foreks Eğitimi, Foreks Makaleleri, Foreks, Forex Analizleri, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Forex Yorumları, Forex, FX, GBPUSD, Gold, Haftalık Emtia Analizleri, Haftalık Endeks Analizleri, Haftalık Forex Analizleri, Haftalık Parite Analizleri, Ham Petrol, Kudret AYYILDIR, Parite, S&P500, Sermet Doğan, Standart and Poor's, Sterlin, Türk Lirası, Umut TUNCER, Yen, AUDUSD, EURJPY, USDJPY, USDTRY, Brent Petrol, Gümüş, Silver

Risk Açıklaması: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.” http://www.gcmforex.com/hakkimizda/risk-bildirim-formu/

ücretsiz üye olun

1479 kere okundu

Tufan KARACA ile YÖNETİM VİZYONU

Tufan KARACA ile YÖNETİM VİZYONU

ROPÖRTAJ
FINANS
MUHASEBE / HUKUK
PATRONA TAVSİYELER
ÜRETİM, KALİTE, TEDARİK
BÜYÜTEÇ
PAZARLAMA
İNSAN KAYNAKLARI

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz