09 - 13 Haziran 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Geride kalan hafta küresel piyasalar için oldukça yoğun bir işlem dönemi oldu. Gerek açıklanan makro-ekonomik veriler, gerekse merkez bankalarından gelen açıklamalar gündemin ilk sıralarında yer alarak, finans sektörünün tarihi bir hafta yaşamasını sağladı. Tabii ki en dikkat çekici gelişmenin ise Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) açıklamaları olduğunu ifade edebiliriz.

ECB’nin Mayıs ayındaki toplantısından sonra düzenlenen basın konferansında Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin sözleri, 5 Haziran toplantısının kritik bir önem seviyesine çıkmasına neden olmuştu. O tarihten itibaren de yaklaşık bir ay boyunca piyasalar, ECB’nin atacağı adımları merakla beklediler ve sonunda da bu hafta Perşembe günü Banka kararlarını açıkladı. ECB, politika, marjinal ve mevduat faiz oranlarında indirime giderken, negatif mevduat faiz uygulamasına geçen ilk büyük merkez bankası unvanını aldı. Bu kararların yayınlanmasının ardından Başkan Mario Draghi kürsünün arkasına geçerek, ECB’nin faiz indirimlerine ek olarak, Euro Bölgesi ekonomisini desteklemek için alınan tedbirleri açıkladı. ECB daha önce büyük tutarlarda uyguladığı LTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) programını bu yıl Eylül ve Aralık aylarında yine hayata geçireceğini belirtirken, piyasalara toplamda 400 milyar Euro tutarında bir finansman sağlanacağını duyurdu. Draghi ayrıca, Banka’nın gerektiğinde yeni önlemler alabileceğini de belirtirken, kıtanın ortak para biriminde önce sert değer kayıpları görüldü. Ancak ECB’nin uygulamaya koyduğu önlemler paketinin çalışıp çalışmayacağına ilişkin şüphelerin, Draghi’nin ifadeleri ile birlikte gündeme gelmesi ile Başkan’ın konuşması daha sona ermeden, Euro yeniden değer kazanmaya başladı. ECB’nin genişleme kararları ve Draghi’nin konuşmaları, başta Euro ve Dolar gibi para birimlerinin yanında global endeksler de dahil olmak üzere birçok finansal araçta sert hareketlerin görülmesine yol açtı. Bu gelişmelerden sonra piyasalarda dikkatler, verileri hafta boyunca karışık bir tablo çizen ABD’nin istihdam raporuna çevrildi.

Nisan ayına ilişkin tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verileri, dünyanın en büyük ekonomisine ilişkin oldukça olumlu sinyaller vermişti. Bunun sonrasında yatırımcılar, Mayıs ayına ilişkin rakamlarda da iyimser seyrin teyidini alabilmek adına ABD’nin istihdam verilerine odaklandılar ve Cuma günü TSİ 15:30’da ilgili göstergeler yayınlandı. %6.3’den %6.4’e yükselmesi beklenen işsizlik oranında herhangi bir değişiklik gerçekleşmezken, tarım dışı istihdam değişimi verisi ise 217 bin artış ile 2014 bin olan tahmine yakın açıklandı. Nisan ayı için daha önce 288 bin olarak yayınlanan tarım dışı istihdam değişimi ise aşağı yönlü revize edilerek, 282 bine çekildi. Açıklanan istihdam raporu aslında genel anlamda olumlu rakamlar içerse de, Nisan ayına ilişkin verinin 6 binlik aşağı yönlü revizesinin, Dolar’da ilk etapta kayıpların öne çıkmasına yol açtığı görüldü.

Yeni haftaya geçerken özellikle Asya-Pasifik ülkelerinden gelecek haberlerin yoğun olduğu bir işlem dönemine başlayacağımızı ifade edebiliriz. Bunun yanında İngiltere ve ABD’den açıklanacak makro-ekonomik göstergeler de yine, söz konusu ülkelerdeki ekonomik gidişat açısından yakından takip edilecek. Önemli ülkelerinin piyasaları tatil nedeni ile Pazartesi günü kapalı olacak Euro Bölgesi’nde ise, ECB’nin son adımlarının yankıları ve sanayi üretimi gibi rakamlar gündemde yer alacak.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin – Ticaret Dengesi; Pazar günü açıklanacak olan, dünyanın en büyük ikinci ekonomisine ait dış ticaret rakamları, piyasalar yeni haftaya başlarken, risk algısını etkileyebileceği için önem taşımaktadır. Nisan ayına ilişkin rakamlar sürpriz yaparak, Çin’de ticaretin arttığına işaret ederken, ülkenin ihracatı yıllık bazda %0.9, ithalatı ise %0.8 artış göstermişti. Bu paralelde de dış ticaret dengesi 18.46 milyar Dolar olarak açıklandı. Finansal araç fiyatları üzerinde yeni haftaya başlarken etkili olabilecek önem derecesi yüksek Çin verisi, küresel piyasa katılımcıları tarafından dikkatle takip edilecek. Endeksler, gelişmekte olan ülke para birimleri ve borsaları ile birlikte Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimi değerleri, söz konusu rakamın sonucu ile yön arayabilir. Ülkenin 22.6 milyar Dolar ticaret fazlası vermesi bekleniyor.

Japonya – Büyüme Oranı (GDP); Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) Cuma günü tamamlanacak toplantısı öncesinde Pazartesi sabahı açıklanması beklenen çeyreklik bazdaki büyüme oranı verisi, dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi için yakından izlenecek. Yılın ilk çeyreğine ilişkin nihai rakam olarak GDP verisinin %1.4 olan beklentiden farklı açıklanması halinde, Japon Nikkei endeksinde ve Yen’de değişiklikler görülebilir.

Türkiye – Sanayi Üretimi; Haftanın ilk işlem gününde yurtiçi piyasalarda takip edilecek makro-ekonomik veriler arasında yıllık bazdaki sanayi üretimi dikkat çekiyor. Son altı ayın en düşük üretim artışına işaret etmesi beklenen rakamın BIST-100 endeksi ve Lira üzerinde etkileri görülebileceği için dikkatle izlemek faydalı olacaktır. Rakama ilişkin beklentinin %3.8 ve %3.6 arasında değişiklik gösterdiğini ifade edebiliriz.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Bu hafta Çin’den gelecek önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeler arasında, ekonomik aktivitelerin sağlığını anlayabilmek için izlenecek enflasyon oranı verisi, dikkatle takip edilecek datalar arasında yer alıyor. Ekim 2013’deki %3.2’lik zirvesinden sonra genel olarak düşüş eğilimi içerisinde olan CPI verisi bu yılın Nisan ayında %1.8 ile son 18 ayında en düşük seviyesine gerilemişti. Rakamın, bu kez %2.4 olan beklentiden düşük gelmesi halinde Avustralya ve Yeni Zelanda gibi Çin’in önemli ticaret ortağı olan ülkelerin para birimlerinde kayıplar görülebilecekken, verinin tahmini aşması, ilgili varlıklara yükselişler getirebilir.

Türkiye – Büyüme Oranı (GDP); Haftanın ikinci işlem gününde yurtiçinde yıllık bazda açıklanacak olan büyüme oranı izlenecek. %4.4 olarak gerçekleşen önceki rakamda büyük bir değişiklik olması beklenmezken, geride bıraktığımız hafta içerisinde TCMB Başkanı Erdem Başçı, bu yıla ilişkin %4 olan oranda aşağı yönde bir değişiklik yapma gereği duymadıklarını ifade etmişti. Rakamın %4.3 ve %4.1 arasında değişen beklentilerin altında bir performansa işaret etmesi Türk Lirası’nda değer kayıplarına yol açabilecekken, daha iyi bir GDP verisi yükselişlere zemin oluşturabilir. Aynı şekilde BIST-100’de büyüme oranın etkilerini izleyebiliriz.

İngiltere – İmalat Üretimi; Sanayi üretimi göstergesi ile aynı anda açıklanacak olan İngiltere’nin imalat üretimi verisi, ada ülkesinde imalat üretimi, toplam sanayi üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturduğu için yakından takip edilecek. İmalat üretimi son üç aydır beklentilerin üzerinde bir artış gösterdi. Ekonomisinin toparlanma sürecinin hız kazandığına yönelik kanıtların giderek arttığı düşünülen İngiltere için açıklanacak söz konusu rakamın %0.4 olan beklentiyi aşması halinde Sterlin’de yükselişler görülebilecekken, datanın tahminin altında kalması, ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir. İmalat üretimi verisini sanayi üretimi rakamı ile birlikte değerlendirmek faydalı olacaktır.

İngiltere – İstidam Verileri; Haftanın üçüncü işlem gününün en önemli rakamları arasında İngiltere’nin işsizlik oranı ve alacaklı sayım değişimi verilerinin öne çıktığını söyleyebiliriz. Her iki rakamı da yakından takip etmekte fayda var ancak, son aylarda alacaklı sayım değişiminin beklenti rakamından farklı gelmesi durumunda Sterlin’in de sert hareketler gördüğümüzü ifade edebiliriz. Ada ülkesinde işsizlik haklarından yararlanmak için başvuruda bulunanların sayısını gösteren data, Nisan ayında -25.1 bin ile daha az sayıda İngilizin başvuruda bulunduğuna işaret etmişti. Verinin -25.0 bin olan beklentinin altında olumlu açıklanması halinde Sterlin’de yükselişler zemin bulabilecekken, tahminin üzerinde olumsuz açıklanacak rakamlar kayıplara yol açabilir. Alacaklı sayım değişimi verisi ile birlikte işsizlik oranını da incelemek ver iki rakamı birlikte değerlendirmek faydalı olacaktır. İşsizlik oranının %6.7’ye gerilemesi bekleniyor.

Yeni Zelanda – Merkez Bankası Toplantısı; Son iki toplantısında, ülkesindeki ekonomik büyümenin ivmelenmesi ile birlikte politika faizini iki kez 25 baz puan artıran Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın (RBNZ) Haziran ayında da artışa gitmesi bekleniyor. %3.0 olan politika faiz oranını %3.25’e yükselteceği tahmin edilen RBNZ, son toplantısında para birimindeki yukarı yönlü hareketlerin enflasyonun yavaşlaması üzerindeki etkilerini değerlendireceği yönünde açıklamasında bulunmuştu. RBNZ’nin politika faiz oranında bir değişiklik yapmaması halinde Yeni Zelanda Doları’nda (NZD) değer kayıpları izlenebilecekken, 25 baz puanın üzerinde yapılacak artırımlar ise ülkenin para biriminde yükselişlerin izlenmesini sağlayabilir. Piyasa beklentileri paralelinde 25 baz puanlık artırım yapılması durumunda ise NZD’de sert hareketler gerçekleşmesi beklenmezken, RBNZ’dan önümüzdeki aylara ilişkin yapacağı açıklamalar para birimi değerinin yönü konusunda belirleyici olabilir.

Avustralya – İstihdam Verileri; Haftanın dördüncü gününde Avustralya için açıklanacak istihdam değişimi ve işsizlik oranı verileri, ülkenin finansal varlıklarında ve para birimi değeri üzerinde sert hareketlerin görülmesine yol açabileceği için dikkatle izlenecek. Nisan ayına ait rakamlarda, yükselmesi beklenen işsizlik oranı değişmeyerek, istihdam değişimi ise tahminleri aşarak olumlu bir tablo ortaya koymuşlardı. Söz konusu iki makro-ekonomik göstergenin beklentilerden daha iyi bir performans göstermesi, Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) faiz artırımına yaklaşabileceği düşüncesini destekleyerek ülkenin para biriminde değer kazanımları görülmesini sağlayabilecekken, tahminleri karşılamayacak rakamlar, Avustralya Doları’nda kayıplara yol açabilir.

ABD – Perakende Satışlar; Dünyanın en büyük ekonomisindeki sağlığa ilişkin bilgiler verecek Mayıs ayına ilişkin perakende satış rakamları, ABD’den bu hafta açıklanacak datalar arasında dikkat çekiyor. Nisan ayındaki perakende ve çekirdek perakende satışlar verileri, tahminlerin altında kalarak, ekonomik aktivitelerin canlılığına ilişkin çok olumlu ipuçları vermemişlerdi. Perakende satışlar, ABD’de toplam ekonomik aktivitelerin yaklaşık 3’te 2’sini oluşturduğu için bu ayki rakamlar da yakından izlenerek, ABD Merkez Bankası’nın (FED) atacağı olası adımlara ait öngörüler şekillendirilmeye çalışılacak. Otomobil satışları hariç tutularak hesaplanan çekirdek rakam ve perakende satış göstergelerinin tahminleri aşarak olumlu bir çerçeve oluşturmaları halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler destek bulabilecekken, verilerin beklentileri karşılamaması durumunda ise ABD’nin para biriminde kayıplar görülebilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 312 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, tahminlerin üzerinde olumsuz bir tablo çizmişti. 7 Haziran ile biten haftada ise 306 bin Amerikalının işsizlik sigortasına başvurmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Japonya – Merkez Bankası Toplantısı; Japonya’da Nisan ayında devreye giren satış vergisi artışının ekonomik aktiviteleri olumsuz yönde etkileyerek, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) ekonomiyi canlandırma yolundaki hedeflerini zora sokacağı yönündeki spekülasyonlar, son aylarda piyasaların gündeminde oldukça fazla yer almıştı. Ancak Nisan ayında ülkedeki enflasyonun son 23 yılın en yüksek seviyesine çıktığının görülmesi, yakın bir tarihte BOJ’un para politikasını genişletebileceği yönündeki beklentilerinin ötelenmesine katkı sağlayan faktörler arasında yer aldı. Banka’nın Başkanı Kuroda’nın son konuşmalarına göz attığımızda, BOJ’un gerektiğinde harekete geçmeye hazır olduğu yönündeki ifadelerinde bir değişiklik yapmayarak, yakın bir tarihte ek teşvikler uygulanabileceğine ilişkin ipuçları da vermediğini görüyoruz. Banka’nın, iki gün sürecek ve haftanın son işlem gününde tamamlanacak olan toplantısında, yeni adım atmasının beklenmediğini ifade edebiliriz. BOJ’un para politikasını genişletmeye yakın olduğu yönündeki sinyaller sürpriz olarak algılanarak Yen’de değer kayıpları görülmesine yol açabilir. Buna karşılık, yayınlanacak toplantı kararları veya basın konferansında Başkan Kuroda’nın, Banka’nın ek teşvik önlemleri uygulamaktan uzaklaştığı yönünde ipuçları alınması halinde, ülkenin para biriminde değer kazanımları izlenebilir.

Çin – Sanayi Üretimi; Piyasaların risk algısına yön verebilecek dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’e ait sanayi üretimi verisinin, haftanın son işlem gününde sabit varlık yatırımları ve perakende satış rakamları ile birlikte açıklanması bekleniyor. Her üç veri de yakından izlenecekken, bakır ve altın gibi emtia fiyatlarından, global endeksler ve gelişmekte olan ülke varlıklarının fiyatına kadar etkili olabilecek sanayi üretimi göstergesinin öne çıktığını söyleyebiliriz. Nisan ayında %8.7’lik artış ile tahminin altında kalan söz konusu veri, Çin’in %7.5 olan büyüme hedefini yakalama konusunda zorluklar yaşayabileceğine işaret etmişti. Sanayi üretiminin %8.8 olan tahminden farklı bir performans göstermesi halinde Avustralya ve Yeni Zelanda gibi, Çin’in sıkı ticaret ortakları olan ülkelerin para birimlerinde de sert hareketler izlenebilir.

ABD – Enflasyon Oranı (PPI) ; Her ne kadar Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE CPI) rakamları, ABD Merkez Bankası (FED) tarafından da yakından mercek altına alındığı için piyasalar tarafından dikkatle takip edilse de, Üretici Fiyat Endeksi de (ÜFE - PPI) ABD ekonomisi için önemli bir makro-ekonomik gösterge olarak incelenmektedir. Nisan ayında tahminlerin üzerinde bir artış kaydeden PPI ve çekirdek PPI verilerinin beklenti rakamlarında farklı gerçekleşmesi halinde Dolar’da set fiyat hareketleri gözlemlenebilir.

ABD – Öncü Michigan Hassasiyeti; Ayın son haftasında açıklanacak nihai data öncesinde Michigan Hassasiyeti verisinin öncüsü, ABD ekonomisindeki aktivitelere ilişkin önemli ipuçları verdiği düşünüldüğü için yine yakından izlenecek. Yaklaşık %70’i harcamalara dayalı olan ABD ekonomisi için tüketicilerin gelecek ekonomik şartlar hakkında ne düşündükleri büyük bir önem taşımaktadır. 500 civarı tüketiciye yapılan bir anket sonucu Michigan Üniversitesi tarafından oluşturulan endeksin 83.2 olan beklentinin altında kalması Dolar’da değer kayıplarına neden olabilecekken, tahmini aşacak datalar ise ABD’nin para biriminde yükselişlere zemin oluşturabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 6 Haziran 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları ve ABD’den gelen Tarım Dışı İstihdam (TDI) verisi sonrasında EURUSD paritesi haftanın son iki işlem gününü sert hareketlerle geçirdi. EURUSD paritesini incelediğimizde ECB Başkanı Draghi konuşması ile birlikte önce 1,35 seviyesine kadar gerilediğini ve ardından 1,3668 seviyesine kadar yükseldiğini gözlemledik. Haftanın son işlem günü ABD’den gelen TDI ve İşsizlik Oranı ile birlikte yeniden yükselişe geçen EURUSD paritesi, 1,3675 seviyesine kadar bu çıkışını devam ettirerek yükselişler için önemli bir adım atmış oldu. Burada haftanın son iki işlem gününde gerçekleşmiş olan bu yükselişlerle orta ve uzun vadeli negatif baskı değişti mi sorusunun sorulduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda da bu hafta bazı kritik seviyeler üzerinde durarak kısa ve orta vadeli işlem stratejileri üzerinde önemli adımlar atılabilir.

Günlük grafikte EURUSD paritesini incelediğimizde uzunca bir süredir trend göstergesi olarak ifade ettiğimiz 150 günlük basit hareketli ortalama olan 1,3703 seviyesinin kısa vadeli kritik bir seviye olduğunu ifade edebiliriz. Daha önce yükseliş trendi üzerinde önemli sinyaller veren bu ortalama 13 Mayıs 2014 tarihinden itibaren yerini düşüşlere bıraktı ve şuanda da bu etkisini sürdürmektedir. Bu bağlamda da kısa vadeli düşüş baskısının devamı için 150 günlük basit hareketli ortalama olan 1,3703 direnci altında günlük kapanışına devam etmesi önemlidir. Kısa vadeli olarak yön değişimi sağlanabilmesi için 150 günlük basit hareketli ortalama üzerinde art arda iki gün günlük kapanış gerçekleştirmesi gerektiğini ifade edebiliriz.

“1 no’lu grafik eklenecek”

EURUSD paritesini orta vadeli olarak incelediğimizde ise haftalık grafikte uzunca bir süredir (22 Temmuz 2012’den beri) devam eden kanalın üst noktası olan 1,4000 seviyesi büyük önem taşımaktadır. Bu bariyer altında kaldığımız müddetçe orta vadeli düşüş trendinin devam etme ihtimali güçlüdür. Peki, EURUSD paritesinde hangi seviye geçilirse 1,40 yeniden gündeme gelebilir diye soracak olursanız bu sorunuzun cevabını kontrol noktası olarak ifade ettiğimiz 1,3775 seviyesi karşımıza çıkmaktadır. Eğer parite 1,3775 seviyesi üzerine çıkabilirse 1,4000 seviyesi gündeme gelebilir. Aksi takdirde aşağı yönlü baskı hız kesmeden devam etmek isteyebilir.

Özetlersek kısa vadeli 1,3703 orta vadeli olarak da 1,3775 seviyesi bu hafta dikkatle takip edilmesi gerekilen seviyelerdir. EURUSD paritesi eğer beklentimiz doğrultusunda hareketlerini sürdürecek olursa 1,3585 ve 1,3400 seviyeleri bundan sonraki süreçte hedef seviyelerimiz olarak belirleyebiliriz.

Destek: 1,3585 – 1,3500 – 1,3400
Direnç: 1,3703 – 1,3775 – 1,3882

GBP/USD ANALİZİ

12 Kasım 2013 tarihinden itibaren devam eden orta vadeli yükseliş trendi geçtiğimiz hafta 1,6780 destek noktası kırılarak son bulmak istendi. Ancak bu trendin devamlılığı için önemli bir gösterge olan 89 günlük basit hareketli ortalamanın altında henüz hareketler gözlemleyemedik. 89 günlük basit hareketli ortalama olan 1,6690 seviyesinden destek alan GBPUSD paritesi kısa vadeli oluşturmuş olduğu düşüş trendi içerisinde kritik bölge olan 1,6850-80 aralığına yaklaşma çabasındadır. (Haftanın son işlem günü 1,6843 seviyesine kadar yükseldi ancak bu bölgeden yeniden satış baskısına maruz kaldı) Bu bağlamda da orta vadeli olarak yükseliş trendi devam edecek mi yoksa yeniden satış baskısına mı maruz kalacağız sorusunun cevabını aramaktayız.

Peki, bu süreçte parite ile ilgili yön tayininde nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle vadeler ve beklentileri bilmek ve buna uygun stratejiler oluşturmak önemlidir.

§ Uzun vadeli olarak 1,7050 direnci altında düşüş baskısı devam etmektedir.

§ Kısa vadeli olarak 1,6690 desteği üzerinde yükseliş baskısı devam etmektedir.

§ Orta vadeli olarak 1,6850-80 bölgesi KRITIK ve bu bölgeye göre yeniden karar verilmek istenecektir.

Orta vadeli olarak yeniden yükseliş trendini konuşabilmemiz için Kritik Bölge’nin üzerinde günlük kapanış gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Yani bu bölgesinin üst noktası olan 1,6880 üzerinde gerçekleşecek günlük kapanış 1,7050 seviyesinin yeniden gündeme gelmesine katkı sağlayabilir.

Orta vadeli olarak düşüş baskısı oluşabilmesi için paritenin ilk etapta Kritik Bölge’nin altında günlük kapanış gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Yani bu bölgesinin alt noktası olan 1,6850 altında gerçekleşecek günlük kapanış 89 günlük basit hareketli ortalamanın yeniden hedeflenmesine gelmesine katkı sağlayabilir. Ancak gerçek düşüş baskısının oluşabilmesi için 89 günlük basit hareketli ortalama olan 1,6690 seviyesi altında günlük kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Özetle yeni haftada KRITIK BÖLGE ve 89 GÜNLÜK BASİT HAREKETLİ ORTALAMA dikkatle takip edilmeli ve bu kriterlere uygun işlem stratejileri oluşturulmalıdır.

Destek; 1,6775-1,6690-1,6620
Direnç; 1,6880-1,6920-1,7050

USD/TRY ANALİZİ

USDTRY kuru bu hafta yukarı yönlü hareketlerini 2,1260 seviyesine kadar taşısa da yükselişlerine devam edemeyerek yeniden satış baskısına maruz kaldı. Orta vadeli olarak uzun bir süredir devam eden düşüş trendinin üst noktası olan 2,1130 seviyesi geçilerek acaba trend sonlanıyor mu sorusunun cevabını ararken kurun tekrar satış baskısına maruz kalması ve kanalın tekrar içerisine girmesi bu yükselişlerin tuzak olduğu görmemize katkı sağladı.

Peki, bundan sonraki süreçte nelere dikkat etmemiz gerekmektedir?

Daha önce analizlerimizde üzerinde ısrarla durmuş olduğumuz 2,1130 seviyesi bundan sonraki süreçte de dikkat etmemiz gereken bir bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikle yükseliş beklentisi içerisinde yer almak isteyen Forex işlemcilerin 2,1130 seviyesi üzerindeki günlük kapanışlarla piyasada yer alması gerektiğini ifade edebiliriz. Çünkü hala daha düşüş trendi etkisini hissettirmekte ve bu nedenle de alıcıların daha sakin ve temkinli olması gerektiğini söyleyebiliriz.

Genel görünüm olarak düşüş trendinde kanalın üst noktası ve aynı zamanda da 50 günlük basit hareketli ortalama olan 2,1130 direnci altında günlük kapanışlar devam ettiği müddetçe USDTRY kurunda aşağı yönlü baskının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Böyle bir durumda 2,0615 seviyesi yeniden gündeme gelebilir. İlaveten daha önce test edilen ancak kırılamayan 2,0615 seviyesi mevcut düşüş hareketlerin devam edip etmeyeceği konusunda kontrol noktası olarak ifadelendireceğimiz bir seviye olarak karşımıza çıkmaktadır. Düşüşlerin devamı için 2,0615 desteğinin aşağı yönlü kırılması önemlidir.

ABD’den gelen Tarım Dışı İstihdam verisi sonrasında USDTRY kurunun seyrini incelediğimizde aşağı yönlü baskılar 2,0761 seviyesine kadar taşıdı ve şu sıralar 2,0800 seviyesi çevresinde hareketlerini sürdürmektedir. Aşağı yönlü baskıların şiddetini net bir şekilde gördüğümüz USDTRY kuru için kısa vadeli yaşanılacak olası tepki alımları 50 günlük basit hareketli ortalama olan 2,1130 seviyesi altında kaldığı müddetçe satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Destek: 2,0760 - 2,0615 - 2,0475

Direnç: 2,0955 – 2,1130 - 2,1260

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinde geride bıraktığımız haftada, genel olarak dünyanın en büyük iki ekonomisi olan ABD ve Çin odaklı fiyatlamaların gerçekleştiğini gördük. Hafta ortasına kadar gerçekleştiğini gördüğümüz yükseliş hareketinin, Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları sonrasında geri çekilme yaşadığını söyleyebiliriz. Genel görünüme baktığımızda ise, USD/JPY için olumlu bir hafta geçtiğini ifade edebiliyoruz.

Teknik olarak incelediğimizde, 50 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın paritede önemli bir gösterge görevi gördüğünü, bununla birlikte de mor renkle belirttiğimiz yükseliş kanalının güncelliğini koruduğunu görmekteyiz. Hareketli ortalamanın işaret ettiği 100,75 – 101,20, sadece kanal alt noktası olması nedeniyle değil, 2013 yılı sonlarından bu yana düşüşleri sınırlayıcı etkisiyle de dikkat çekmektedir. Buna bağlı olarak, bandın üst noktası olan 101,20 üzerinde, yukarı yönlü baskıların hakim olması yönündeki beklentimiz sürmektedir. Kanal içerisinde baskı oluşturan kırmızı renkle belirttiğimiz düşüş eğiminin sınırı olan 102,85 yükselişlerde hedeflenebileceği gibi, bu bölgenin geçilmesi alımların daha uzun vadede etkili olmasına katlı sağlayabilir.

Paritede düşüş yönlü beklentilerin gündeme gelebilmesi için, yukarı yönlü hareketler üzerinde baskı oluşturan 102,85 seviyesinden gerçekleşebilecek dönüşler veya önemini belirttiğimiz bandın alt noktası olan 100,75 seviyesinin kırılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Destek: 101,20 – 100,75 – 99,85
Direnç: 102,85 – 103,40 – 104,10

EUR/JPY ANALİZİ

EUR/JPY paritesi için geçtiğimiz hafta en önemli gelişme şüphesiz Avrupa Merkez Bankası (ECB) kararları ve Başkan Draghi’nin konuşmasıydı. Banka’nın faiz oranlarında indirime gitmesi ve ek önlem paketlerini duyurmasına rağmen, bu gelişmelerin etkili olmayacağına dair endişelerle Euro’nun değer kazandığını gördük. EUR/JPY paritesinde bu gelişmenin de etkisiyle birlikte yükseliş ağırlıklı bir haftayı geride bıraktık. Önlemlerin uygulanmasıyla ilgili endişe ve ilerlemelerin fiyatlamalara dahil olabilme ihtimali, sürecin yakından izlenme ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.

Teknik olarak incelediğimizde, güncel seviyesi 140,85 olan 25 haftalık basit (simple) hareketli ortalama ile desteklenen yükseliş kanalının kırılmasıyla birlikte satışların ağırlık kazandığını, fakat düşüşlerde 137,90 seviyesinin sınırlandırıcı etkisiyle birlikte bu satışların etkisinin yeterli olamadığını görmüştük.

Parite için oldukça önemli bir gösterge konumundaki 25 haftalık basit hareketli ortalamanın altında, düşüş baskılarının ön planda olması beklenebilir. Gerçekleşebilecek düşüşlerde, geride bıraktığımız hafta sınırlandırıcı etkisini gördüğümüz 137,90 seviyesinin hedeflenmesi olasıdır. Ek olarak 137,90’nın kırılması, satışlara ivme kazandırabilir. Kısa vadeli incelediğimizde, 137,90 seviyesinden gerçekleşen kısa vadeli alımların, mor renkle belirlediğimiz düşüş trendinin sınırı olan 25 haftalık hareketli ortalamayı hedefleyebileceği, bu bölgenin geçilmediği durumlarda gerçekleşebilecek dönüşlerin satış fırsatı oluşturabileceği unutulmamalıdır.

Destek: 138,65 – 137,90 – 136,90
Direnç: 140,85 – 142,42- 143,78

HAM PETROL ANALİZİ

Ham petrol fiyatında, küresel piyasalar için oldukça kritik olan hafta içerisinde kararsız bir seyir izlendiğini gördük. Hafta boyunca genel olarak hareketliliği artıran gelişmelerin ABD istihdam verileri ile ham petrol stok değişim rakamları olduğunu ifade edebiliriz. Önümüzdeki hafta da, ABD göstergeleri ve stok verilerinin yanı sıra, jeopolitik gelişmelerin (özellikle Rusya tarafında oluşabilecek) takibi sürdürülecektir.

Haftalık grafiği teknik olarak incelediğimizde, güncel seviyesi 94,85 olan 200 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın mavi renkle belirttiğimiz yükseliş kanalını desteklediğini görüyoruz. Kanal içerisinde yeşil ile belirttiğimiz daha kısa vadede devam etmekte olan yükseliş trendi güncelliğini korumaktadır. Aynı zamanda Bollinger orta bandıyla (101,50) desteklenen yükseliş trendinin üzerinde, yukarı yönlü baskıların hakim olması yönündeki beklentimizi korumaktayız. Yükselişlerde 105,20 seviyesi, uzun süredir fiyat üzerinde baskı yaratması ve hedeflenebilecek nokta olması nedeniyle dikkatle takip edilmelidir.

Ham petrol fiyatında düşüş yönlü beklentisi olan forex katılımcılarının, trendin destekçisi olan 101,50 seviyesinin kırılması sonucu gerçekleşebilecek kısa vadeli tepki satışlarını takip etmeleri gerekmektedir. Bu durumda 97,60 seviyesine doğru hareketler gerçekleşebilir.

Destek: 101,50 – 99,90 – 98,60
Direnç: 105,20 – 106,25 – 107,65

ALTIN ANALİZİ

Piyasaların merakla beklediği Tarım Dışı İstihdam verisi ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Faiz Kararı ile ECB başkanı Mario Draghi’nin gerçekleştirdiği basın açıklaması geride bırakıldı. Sonuçları incelediğimizde Altın fiyatlarının gerek ECB kararları ve başkan Draghi’nin açıklamaları ile gerekse TDI verisiyle birlikte yukarı yönlü hareketlerini 1258 seviyesine taşıdığını gözlemledik. Ancak sonuçlanan bu veriler ve etkileri Altın fiyatları ile ilgili kısa ve orta vadeli negatif görüşümüzde herhangi bir değişikliğe neden olmadı.

Genel görünüme baktığımızda orta vadeli olarak 1290 direnci önemlidir. Altın fiyatı 1290 direnci altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısına devam etmek isteyebilir. Haftalık grafikte de gördüğümüz üzere 200 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalama ve kanal içi hareketler nedeniyle aşağı yönlü baskıların kanalın alt noktası olan 1180 seviyesine doğru devam etme potansiyelinin güçlü olduğunu söyleyebiliriz.

2 no’lu grafik eklenecek

Kısa vadeli olarak Altın fiyatını incelediğimizde ise 1261 direncinin önemli olduğunu görmekteyiz. Avrupa Merkez Bankasından gelen açıklamalar, Başkan Draghi’nin konuşmaları ve Tarım Dışı İstihdam verisi sonucunun Altın fiyatı üzerindeki etkisi incelendiğinde 1261 direnci altında negatif baskının devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Böyle bir durumda 1240 ve 1218 seviyeleri kısa vadeli olarak gündemimizde yer alabilir. Kısa vadeli olarak düşüşlerin yerini yükselişlere bırakabilmesi içinse 1261 direncinin geçilmesini beklememiz gerektiğini unutmayalım.

Destek: 1240-1230-1218
Direnç: 1261-1277-1290

DAX30 ANALİZ

3 Haziran 2013 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve her fırsatta yaşanılacak olası geri çekilmelerin alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz Dax30 endeksi bu hafta psikolojik bir seviye olan 10.000 direncini test etti ve şu sıralar 9986 seviyesinde seyrini sürdürmektedir.

40 haftalık basit hareketli ortalama endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 9290 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 9290 destek noktası üzerinde psikolojik bir seviye olan 10000 direncini geçme ihtimali güçlüdür.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise bu haftanın dip noktası olarak belirttiğimiz 9865 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye üzerinde kaldığımız müddetçe psikolojik bir bariyer olan 10000 direncini geçme ihtimali güçlüdür. Bu bariyerin geçilmesi durumunda ise yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 10500 yeni hedef seviyemiz olarak belirlenmiştir. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 9865 desteğinin aşağı yönlü kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 9780 ve 9655 seviyeleri gündeme gelebilir.

Destek: 9865-9780-9655
Direnç: 10050-10155-10310

S&P500 ANALİZ

11 Kasım 2012 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve her fırsatta yaşanılacak olası geri çekilmelerin alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz S&P500 endeksi bu hafta psikolojik bir destek noktası olan 1900 seviyesi üzerinde kalarak yukarı yönlü hareketlerini devam ettirdi ve hafta içerisinde 1941,50 seviyesine kadar yükseldi. Şu sıralar 1941,75 seviyesinde hareketini sürdürmektedir.

34 haftalık basit hareketli ortalama endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 1830 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 1830 destek noktası üzerinde yeni rekor seviyelerinin test edilme potansiyeli güçlüdür.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise bu haftanın dip noktası olarak belirttiğimiz 1913 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye üzerinde kaldığımız müddetçe yukarı yönlü hareketlerin devam etme ihtimali güçlüdür ve bu tutum endeksin 1953 seviyesine kadar yükselişini destekleyebilir. 1953 bariyerinin geçilmesi durumunda ise yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 1980 seviyesi hedeflenmek istenebilir. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 1913 desteğinin aşağı yönlü kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 1895 ve 1865 seviyeleri gündeme gelebilir.

Destek: 1895-1880-1865
Direnç: 1953-1980-2000

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, USDTRY, Dax30, S&P500 ve Altın Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ” EURJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Haftalık Parite ve Emtia Analizi, GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Teknik Analiz, Temel Analiz, EUR/USD Analiz, GBP/USD Analiz, USD/TRY Analiz, USD/JPY Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz,

ücretsiz üye olun

1094 kere okundu

Faruk Şener ile Bayi Yönetiminde Sık Sorulan Sorular

Faruk ŞENER ile
Bayi Yönetiminde Sık Sorulan Sorular

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz