02 - 06 Haziran 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Mayıs ayının son haftası küresel piyasalarda daha çok makro-ekonomik gösterge ve merkez bankalarına ilişkin beklentilerin etkili olduğu bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Bunun yanında Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinden çıkan dikkat çekici sonuçlar ve Ukrayna’da devlet başkanının Pazar günü belli olması, gündemin önemli başlıkları arasında dikkat çekti. Diğer taraftan Avrupa ve Japonya merkez bankalarına ilişkin beklentiler, ABD verileri ile birlikte yakından takip edildi.

Haftaya, önemli ülkelerdeki tatil nedeni ile sakin bir başlangıç yapan piyasalarda, AP seçimlerinde sağ partilerin dikkat çeken yükselişi gündemde yer aldı. Bununla birlikte Portekiz’de Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) düzenlediği organizasyonda konuşmalar yapan ECB Başkanı Draghi’nin, düşük enflasyona ilişkin değerlendirmeleri izlendi. Başkan, ECB’nin uzun süreli düşük enflasyon karşısında boyun eğmiş olmadığını belirtti. Hafta genelinde ise, ECB’nin 5 Haziran’da yapacağı toplantısında atacağı adımlara yönelik spekülasyonların tüm dünyada etkili olduğu görüldü.

Haftanın ikinci günüden itibaren önemli verilerin açıklandığı ABD’de ise öncelikle olumlu dayanıklı mal siparişleri rakamlarının getirdiği iyimserlik dikkat çekti. Sonrasında ise ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde tahmin edilenden daha fazla daraldığına işaret eden GDP verisi ve haftalık işsizlik maaşı başvurularının öne çıktığını söyleyebiliriz. Olumsuz hava koşullarının ekonomik faktörleri Ocak ve Şubat aylarında kötü etkilemesi GDP verisine de yansırken, mevsimsel ve geçici olacağı düşünülen bu rakam piyasalarda uzun süreli bir etki yaratmadı. Ancak beklentilerin altındaki istihdam talepleri verisinin iyimserliği desteklediği görülürken, dünyanın en büyük ekonomisindeki konut verilerinin yine karışık bir tablo ortaya koyduğu görüldü.

Yurtiçinde, Başbakan Erdoğan’ın, faiz indirimi konusundaki TCMB’ye yönelik artan eleştirileri gündemde yer alırken, Asya tarafında ise yine Çin’in ekonomisine destek vermek için teşvikler uygulayabileceği yönündeki haberler basına yansıdı. Japonya’da ise, satış vergisi artışının devreye girdiği Nisan ayına ilişkin ekonomik göstergeler izlendi. Ülkede enflasyon yaklaşık 20 yılın en büyük artışını kaydederken, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) ek parasal genişleme önlemleri alacağı yönündeki beklentiler azaldı.

İkinci çeyreğin son ayına girilirken piyasaları yoğun bir gündemin beklediğini ifade edebiliriz. Asya, Avrupa ve Amerika kıtasının büyük ekonomilerine sahip ülkelerinden gelecek ekonomik verilerin yanında, birçok ülkenin merkez bankasının toplantılarından çıkacak sonuçlar da yakından izlenecek. Hafta içerisindeki G-7 toplantısı ise gündemdeki başlıklar arasında yer alacakken, ECB toplantısı ve ABD’nin istihdam verileri haftanın öne çıkan gelişmeleri olarak dikkat çekiyor.

Haftanın Fırsatı; Euro Bölgesi – Merkez Bankası Toplantısı”; Bu haftanın en dikkat çekici gelişmesinin Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Piyasalar, Mayıs ayındaki toplantının ardından düzenlenen basın konferansında Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları sonrasında, ECB’nin 5 Haziran’daki toplantısında bir adım atacağına neredeyse kesin gözü ile bakıyor. Ayrıca, Almanya Merkez Bankası’nın (Bundesbank) da bu kez olası genişlemeci para politikalarına sıcak bakabileceğini açıklaması, beklentilerin boyutunu bir üst seviyeye taşıdı. Bu ay alınacak kararlar, başta EUR/USD olmak üzere birçok finansal aracın yönünde kısa ve orta vadede etkili olabilir. ECB’nin sadece faiz indireceği, sadece genişlemeci bir para politikası uygulama kararı alacağı veya bunların her ikisini birlikte hayata geçireceği yönünde farklı görüşler olması dikkat çekiyor. Bu noktada ECB’nin Perşembe günkü programını adım adım incelemekte fayda olacağını söyleyebiliriz.

1. 14:45 Faiz Oranı Beyanatı; Piyasalar öncelikle TSİ 14:45’de duyurulacak olan ECB’nin politika faiz oranını görecekler. Bu konu hakkında çok farklı düşünceler öne çıksa da, Draghi’nin açıklamalarından bu yan geçen süreç içerisinde ECB’den bir faiz oranı indirimi geleceğini fiyatlayanları göz ardı etmemek gerekiyor. Bu paralelde eğer ECB %0.25 olan oranda bir değişiklik yapmazsa, Euro’da sert yükselişlerin etkili olabileceğini ifade edebiliriz. Ancak 10 ya da 15 baz puanlık bir indirim gelecekse, bunun sonucunda kıtanın ortak para biriminde yine bir miktar kayıplar görme ihtimalimiz var. Anketlerdeki ağırlıklı beklentinin, faiz oranın %0.10’a çekilmesi yönünde olduğu görülüyor.

2. 15:30 Basın Konferansı (Draghi’nin karar metnini okuması); Bu aşamada aslında faiz oranındaki kararın ne olduğuna göre farklı senaryolar belirlemek daha doğru olacaktır. Ancak her durumda TSİ 15:30’da tüm dünyanın gözünün ECB Başkanı Draghi’nin üzerinde olacağını söyleyebiliriz.

i) İlk olarak ECB’nin faizde bir değişiklik yapmadığını düşünelim. Bu gibi bir durumda Draghi’nin para politikasını güçlü şekilde genişletecek bir plan açıklaması yönünde beklentinin artacağını ifade edebiliriz. Faiz indiriminin yapılmaması sonrasında Euro’da görülecek olası yükselişlerden sonraki yön kararını, öncelikle Drahgi’nin okuyacağı, toplantının karar metni belirleyebilir. Bu durumda, güçlü bir parasal genişleme kararı alındığının duyurulması, Euro’da düşüşlere, piyasaları tatmin etmeyecek bir para politikası adımı ise kıtanın ortak para biriminde yükselişlerin hız kazanmasını tetikleyebilir.

ii) İkinci olarak ise ECB’nin faiz indirdiğini düşünelim. Gelen indirim kararından sonra Euro’da görülebilecek dalgalanmadan sonra, Draghi’nin okuyacağı karar metni yine bu tarafta da etkili olabilir. Faiz indiriminin geleneksel olmayan bir para politikası ile desteklenmesi Euro’da bir miktar kayıplar oluşmasına katkı sağlayabilir. Ancak, negatif mevduat faiz oranı, LTRO (Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) ve OMT (Doğrudan Parasal İşlemler) gibi programların dışında kalacak ve güçlü olmadığı düşünülen politikalar, piyasa katılımcılarını tatmin etmeyerek, ECB’nin para politikasını genişletme konusunda ilerleme kaydedemediği düşüncesi ile Euro’da yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir.

3. 15:30 Basın Konferansı (Soru-Cevap Bölümü); Faiz oranı kararının görülmesi ve Draghi’nin karar metnini okumasının ardından ECB Başkanı basın mensuplarından gelecek soruları yanıtlayacak. Aslında bu kısım genelde ECB beyanatlarının en önemli ve volatilitenin en fazla olduğu kısım olsa da, bu kez piyasalar Draghi’den artık sözler değil, aksiyon bekledikleri için bu adım bir miktar gölgede kalabilir. Gelecek soruların niteliği, yayınlanan kararlara göre değişiklik gösterebileceği için, faiz oranı ve genişlemeci para politikası konularındaki ECB’nin tutumu önem taşımaktadır. Yine de gazetecilerden gelecek sorular karşısında Balkan Draghi’nin sergileyeceği tavır dikkatle takip edilecek.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin – İmalat PMI; Pazar günü açıklanacak olan, dünyanın en büyük ikinci ekonomisine ait resmi imalat PMI verisi, piyasalar yeni haftaya başlarken, risk algısını etkileyebileceği için önem taşımaktadır. HSBC tarafından açıklanan son imalat PMI verisinin beklentilerin üzerinde bir yükseliş kaydetmesi piyasalarda olumlu algılanmıştı. Yeni hafta işleme açılmadan önce yatırımcıların dikkatleri yine Çin’den gelecek önem derecesi yüksek bu veri üzerinde yoğunlaşacak. Endeksler, gelişmekte olan para birimleri ve borsaları ile birlikte Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimi değerleri, söz konusu rakamın sonucundan etkilenebilir.

İngiltere – İmalat PMI; İngiltere ekonomisinin sağlığına ilişkin fikir edinebilmek adına yakından takip edilen PMI verilerinin ilki Pazartesi günü imalat rakamları ile başlayacak. Sterlin’in, PMI göstergelerine karşı kırılgan ve net etkiler gösterebilen bir para birimi olduğunu ifade edebiliriz. Dolayısı ile haftanın ilerleyen günlerindeki yapı ve hizmet PMI rakamları öncesinde açıklanacak olan söz konusu data, ada ülkesinin para biriminde sert hareketlerin görülmesine yol açabilir. İmalat PMI verisinin 57.1 olan beklentinin üzerinde olumlu açıklanması Sterlin’de yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, tahminin altında kalacak bir rakam ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – ISM İmalat PMI; Son 11 aydır, imalat sektöründe genişlemeye işaret eden 50 referans seviyesinin üzerinde gerçekleşen ISM verisi, Nisan’da son 4 ayın en yükseğine çıkmıştı. Cuma günü açıklanacak olan istihdam verileri öncesinde fiyatlamaların yapılmasına neden olabilecek ISM Enstitüsü’nün verisi, küresel piyasaların gündemindeki önem derecesi yüksek rakamlar arasında yer alıyor. Söz konusu göstergenin 55.7 olan beklentinin üzerinde açıklanması Dolar’a yükselişler getirebilecekken, tahmini karşılamayan rakamlar ise ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Çin – HSBC İmalat PMI; Pazar günü yayınlanan resmi rakamdan sonra Çin ekonomisindeki gelişmeleri görebilmek adına dikkatler HSBC’nin açıklayacağı imalat PMI verisine çevrilecek. 5 aydır 50 referans seviyesinin altında gerçekleşen veri, son olarak 49.7 ile umut vermişti. Dünya ekonomisinin itici güçlerinden olan Asya’nın en büyük ekonomisinde imalat sektörünün toparlanma sinyalleri vermesi, küresel piyasalarda risk iştahının armasını sağlayabilecekken, olumsuz rakamlar, global ekonomiye ilişkin kaygıları artırabilir. Tahminler son rakamda bir değişikli olmayacağı yönünde.

Avustralya – Merkez Bankası Toplantısı; Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) son toplantısından sonra yaptığı açıklamalar, ülkenin para biriminin değerinde kayıplar görülmesine neden olmuştu. Düşük politika faiz oranının büyümeyi desteklediği yönündeki değerlendirme, Banka’nın ilerleyen aylarda faiz artırımını düşünebileceğine ait beklentilerin kırılmasındaki önemli bir faktör olarak görüldü. Son gelen olumlu istihdam verilerinden sonra RBA’nın bu tutumunda bir değişiklik yapıp yapmayacağı dikkatle izlenecekken, politika faiz oranının %2.50 seviyesinde sabit bırakılması bekleniyor.

Türkiye – Enflasyon Oranı (CPI); Başbakan Erdoğan’ın faiz konusundaki son açıklamaları ve TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın konuya ilişkin tutumu, son dönemde iç piyasalarda gündemi meşgul eden önemli başlıklar arasında öne çıkmıştı. Enflasyon oranı ise, Merkez Bankası’nın faiz indirim politikasında etkili olabilecek bir faktör olduğu için yakından takip edilecek. Son 5 aydır yükseliş kaydeden yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE-CPI) Nisan ayında %9.38 ile TCMB’nin %5 olan hedefinden daha da uzaklaştı. Başçı’nın değerlendirmelerine göre CPI verisi Haziran ayında tepe yaptıktan sonra düşüşe geçecek. Enflasyonun beklentiden yüksek açıklanması, TCMB’nin faiz indirimi konusunda elini zora sokabileceği düşüncesi ile Türk Lirası’nda yükselişleri destekleyebilecekken, rakamın tahminlerin altında kalması, Merkez Bankası’nın indirim konusunda daha rahat davranabileceği düşüncesi ile Lira’da kayıplara yol açabilir.

İngiltere – Yapı PMI; İmalat sektörüne ilişkin rakam sonrasında İngiliz ekonomisinin gidişatına ilişkin bilgiler verecek inşaat sektörü PMI verisi, ülkenin para birimi değeri üzerinde etkili olabilecek önemli datalar arasında yer alıyor. Ülkenin en büyük büyüme kalemini oluşturan hizmet sektörüne ait Perşembe günü açıklanacak PMI öncesinde fiyatlamaların yapılmasını sağlayabilecek yapı PMI verisinin 61.2 olan beklentinin altında kalması halinde Sterlin’de kayıplar izlenebilecekken, rakamın tahminleri aşması, ülkenin para birimine yükseliş getirebilir.

Euro Bölgesi – Öncü Enflasyon Oranı (CPI); Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz beyanatı öncesinde piyasanın tüm dikkatinin, Euro Bölgesi’nin kritik öncü enflasyon verisinde olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. ECB’nin de yakından takip ettiği söz konusu makro-ekonomik gösterge, kıtanın ortak para biriminde sert hareketlerin görülmesine neden olabilen, önem derecesi yüksek bir veri olarak dikkat çekerken, piyasaların ECB’ye odaklandığı bir ortamda bu rakamın öneminin bir kat daha arttığını ifade edebiliriz. Verinin %0.7 olan tahminin altında gelmesi, ECB’nin para politikasını genişleteceği beklentilerini güçlendirerek Euro’da değer kayıplarının görülmesine yol açabilecekken, beklentiyi aşan bir data, para biriminde yükselişler görülmesini sağlayabilir.

İngiltere – Hizmet PMI; İngiltere ekonomisinin en büyük kalemi olarak dikkat çeken hizmet sektörüne ait PMI verisi, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) toplantısı öncesinde piyasalar tarafından yakından izlenecek. Yatırımcıların bu noktada dikkat etmeleri gereken önemli noktanın, hizmet PMI verisinden önce açıklanan imalat ve yapı PMI rakamları sonucunda, beklentilerin fiyatlanıp fiyatlanmadığı faktörü olduğunu ifade edebiliriz. Bunun yanında yine de, hizmet PMI verisinin 58.3 olan beklentinin üzerinde açıklanması Sterlin’de yükselişlere zemin oluşturabilecekken, tahminleri karşılamayacak bir veri, ada ülkesinin para biriminde düşüşlere neden olabilir.

Euro Bölgesi – Büyüme Oranı (GDP); Euro Bölgesi, durgunluktan çıktıktan sonraki 3 çeyrek boyunca pozitif büyüme rakamları kaydetmeyi başarmıştı. Geride kalan yılın son çeyreğinde ise %0.3’lük bir GDP verisi açıklanırken, bu yılın ilk çeyreğine ilişkin yayınlanan birinci tahmin %0.2 olarak belirtilmişti. 2014’ün ilk üç aylık dönemine ilişkin ikinci tahmin olacak veri yine piyasaların gündeminde olacakken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) kritik kararları öncesinde rakamın fiyatlara etkisi kısıtlı kalabilir. Bu nedenle yatırımcıların dikkatli olmasında fayda var. Açıklanacak rakamda ilk tahmine göre bir revize yapılması beklenmiyor.

ABD – ADP Tarım Dışı İstihdam Değişikliği; Cuma günü açıklanacak İstihdam İstatistikleri Bürosu’nun tarım dışı istihdam değişimi verisi öncesinde piyasaların beklenti oluşturmasına katkı sağlayabilecek ADP özel sektör göstergesi, küresel piyasaların yakından takip edeceği önemli rakamlar arasında yer alıyor. Geride kalan ay, tarım endüstrisi dışındaki özel sektörün 220 bin Amerikalıya iş sağladığına işaret eden veri, beklentilerin üzerinde olumlu bir tablo çizmişti. 217 bin olan tahminin üzerinde yayınlanacak bir ADP, Dolar’da yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, beklentileri karşılamayan rakamlar ABD’nin para biriminde düşüşlere yol açabilir.

Kanada – Merkez Bankası Toplantısı; Nisan ayında gerçekleştirilen son toplantısında Kanada Merkez Bankası (BOC) %1.00 olan politika faiz oranın değiştirmezken, enflasyonun bir süre daha düşük kalabileceği tahmininde bulunmuştu. BOC’un politika faiz oranında yine bir değişiklik yapması beklenmiyor. Banka’nın toplantısı sonrasında yapılacak açıklamalar ve ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmeler, Kanada Doları’nda sert değişikliklerin görülmesine yol açabileceği için haftanın önem taşıyan gelişmeleri arasında bulunuyor.

ABD – ISM İmal Olmayan PMI; Pazartesi günkü imalat PMI verisi sonrasında ISM Enstitüsü’nden açıklanacak olan imalat dışı PMI verisi, yine Cuma günü açıklanacak istihdam verileri öncesinde fiyatlamaların yapılmasına neden olabileceği için yakından izlenecek. Yatırımcıların, ABD ekonomisine ilişkin beklentilerini şekillendirmesinde yardımcı olabilecek ve ülke ekonomisine ilişkin bilgiler verecek rakam son iki aydır yükseliş kaydediyor. İmalat sanayi dışında çalışan satın alma yöneticilerine yapılan anket sonucu oluşturulan PMI verisinin 55.6 olan beklentinin üzerinde açıklanması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler görülebilecekken, rakamın tahminin altında kalması kayıplara yol açabilir.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantısı; İngiltere ekonomisindeki toparlanma sinyallerinin gelmeye devam etmesi ile üzerinde faiz oranını yükseltmesi yönündeki baskı artan İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) Haziran ayı toplantısı, yine piyasaların gündemindeki önemli başlıklardan biri olacak. Ancak Banka’nın, 375 milyar Sterlin tutarındaki toplam parasal genişleme programını ve %0.50 olan politika faiz oranını bu ay da değiştirmesinin beklenmediğini ifade edebiliriz. BOE’nin bu politika araçlarını kullanarak atacağı herhangi bir adım büyük bir sürpriz olarak değerlendirilecekken, Sterlin’de sert hareketlerin görülmesine yol açabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 300 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, tahminlerin altında olumlu bir tablo çizmişti. 31 Mayıs ile biten haftada ise 314 bin Amerikalının işsizlik sigortasına başvurmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek. Söz konusu rakamın açıklanacağı sırada, bu hafta bir kat daha kritik bir önem taşıyan ECB’nin basın konferansı başlayacağı için, ilgili rakam gölgede kalabilir.

ABD – Tarım Dışı İstihdam Değişimi; Forex piyasasının en önemli verilerinin başında gelen ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi verisi, bu ay da yatırımcıların dikkatini üzerinde toplayacak. Son 5 aydır yükseliş kaydeden makro gösterge, Nisan ayında 288 bin Amerikalının iş bulduğuna işaret ederek, beklentilerin çok üzerinde gerçekleşmişti. Mayıs ayına ilişkin tahmin ise 219 bin olarak görülüyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikalarında atacağı adımlara ilişkin fiyatlamaların yapılmasını sağlayabilecek rakamın öngörülenin üzerinde gerçekleşmesi halinde Dolar’da sert yükselişler görülebilecekken, beklentileri karşılamayacak bir tarım dışı istihdam değişimi verisi ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – İşsizlik Oranı; İstihdam Raporu’nun içerisinde tarım dışı istihdam değişimi verisi ile birlikte değerlendirilecek bir başka makro-ekonomik gösterge ise işsizlik oranı olarak dikkat çekiyor. 2013’ün Nisan ayında %7.5 düzeyinde olan oran, önemli bir süreç geçirerek 2014 Nisan ayında %6.3’e kadar geriledi. Mayıs ayına ilişkin beklentinin ise geçen ayki sürpriz düşüş sonrasında bir miktar yükseliş görüleceği yönünde olduğunu görüyoruz. %6.4 olarak gerçekleşeceği tahmin edilen işsizlik oranı, tarım dışı istihdam verisi ile aynı anda açıklanacak. Piyasaların tarım dışı istihdam verisini daha fazla dikkate aldığını ve önce bu göstergenin sonucunu fiyatladıklarını genel olarak gördüğümüzü söyleyebiliriz. Dolayısı ile yatırımcıların her iki rakama ilişkin sonuçları değerlendirirken bu konu hakkında bilgi sahibi olmaları faydalı olacaktır.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 30 Mayıs 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

Euro için kritik hafta başlıyor. Salı günü enflasyon beklentileri açıklanacak. Bu açıklamalardan ECB’nin olası hamlelerine dair beklentiler biraz daha netleştirilmeye çalışılacak ama büyük gün 5 Haziran Perşembe. Pariteyi 1,3992 seviyesinden 1,36 seviyesinin de altına indiren beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmediğini izleyeceğiz.

Faiz indirimi, mevduata negatif faiz, kobi destekleyici ufak paket…bu olasılıkların hepsinin fiyatların içinde olduğunu düşünüyoruz. Elbette bahsedilen başlıklarda ana unsur” şiddeti” olacak, piyasaları yine etkileyecek ama yeni bir kırılma yaratacak güçte olup olmayacağı sorgulanmalı diye düşünüyoruz. Hatta toplantıdan saydığımız başlıklarda hafif bir paket çıkarsa paritede bir miktar düşüşe tepki de izlenebilir.

Fiyatlanmadığını düşündüğümüz 2 ihtimal var:

1- ECB hiçbir şey yapmayacak, sözlü yönlendirmelerle haziran toplantısı bitecek: Bu durumda paritede tekrar 1.38 seviyesine doğru hareket şaşırtıcı olmayacak.

2- ECB’nin FED-BOJ benzeri varlık alım programı açıklaması: ECB’nin böyle bir hamlesi pariteyi hızla 1.35 altına çekebilecek.

1.3639 seviyesindeki 200 günlük ortalama civarında gezinen parite Perşembe günü itibariyle bu ortalama üstüne mi çıkacak, yoksa ortalama altına inip yeni bir yol haritası mı çizecek izleyeceğiz.

Destek: 1.3500 – 1.3400 – 1.3300

Direnç: 1,3650 – 1,3730 – 1,3800

GBP/USD ANALİZİ

12 Kasım 2013 tarihinden itibaren devam eden orta vadeli yükseliş trendi bu hafta 1,6780 destek noktası kırılarak son bulma çabasında. Ancak bu trendin devamlılığı için önemli bir gösterge olan 89 günlük basit hareketli ortalamanın altında henüz hareketler gözlemleyemedik. Bu bağlamda da trendin sonlanmaması için 89 günlük basit hareketli ortalama muhteşem bir çaba harcamaktadır. Ama bu tutum kısa vadeli düşüş baskısının önüne geçemedi. Çünkü mor renkle belirtmiş olduğumuz kısa vadeli düşüş kalanı etkisini hissettirmek ve 1,6880 direnci altında bu tutum devam etmek isteyebilir.

Peki, bu süreçte parite ile ilgili yön tayini için nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle vadeler ve beklentileri bilmek ve buna uygun stratejiler oluşturmak gerekmektedir.

· Uzun vadeli olarak 1,7050 direnci altında düşüş baskısı devam etmektedir.

· Kısa vadeli olarak 1,6880 direnci altında düşüş baskısı devam etmektedir.

· Orta vadeli olarak henüz karar verilmiş değildir.

Orta vadeli yükseliş trendin sonlanabilmesi için 89 günlük basit hareketli ortalamanın altında art arda iki gün günlük kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Orta vadeli yükseliş trendin devam edebilmesi için 89 günlük basit hareketli ortalama üzerinde kalmasına ilaveten kısa vadeli düşüş trendinde kanalın üst noktası olan 1,6880 direncinin geçilmesi gerekmektedir.

Özetle bu hafta 89 günlük basit hareketli ortalama olan 1,6688 ile kısa vadeli düşüş trendinde kanalın üst noktası olan 1,6880 direnci dikkatle takip edilmeli ve bu seviyelere uygun işlem stratejileri oluşturulmalıdır.

Destek; 1,6688-1,6558-1,6460
Direnç; 1,6775-1,6880-1,7000

USD/TRY ANALİZİ

TCMB’nın politika faizinde 50 baz puanlık indirimden sonra tartışmalar daha da büyüdü. Bir tarafta daha hızlı bir indirim bekleyenler, diğer tarafta faiz indirimini tehlikeli bulanlar argümanlarını ortaya koyadursun, faiz bütün dünyada geriliyor. Euro bölgesinin sorunlu ülkeleri, İtal-İspanya-Portekiz tahvil bono piyasasında kriz öncesi seviyelere döndü. Krizde yüzde 10 üzerinde faizle borç bulabilen ülkeler bugün yüzde 3 faizle karşı karşıyalar. Türkiye için de tahvil bono piyasasında farklı bir durum yok, mart ortasında 11.75 olan faiz bugün 8.5 seviyesine dayandı.

Kur tarafında önümüzdeki hafta için 3 önemli başlık var. Birincisi pazartesi günü MB’sının sunumu, Salı enflasyon rakamı ve Perşembe ECB toplantısı. Piyasa fiyatlamasında haziran ayında MB’nın 50 baz puanlık bir indirim yapması var, yani olası 50 puanlık indirim fiyatların içinde. Seyri keskin değiştirebilecek hamle ise ECB’den gelir beklentimizi koruyoruz. ECB bu sefer gerçekten “gevşerse” TCMB’nın elinde faiz indirimi için güçlü bir koz olacak, bu durumda 50 baz puanın üzerinde indirim konuşuluyor olacak.

Normal koşullarda bir ülkede faiz iniyorsa yerel para biriminin cazibesini kaybetmesi beklenir. Fakat çoğu durumda olduğu gibi kur tarafında da anomali devam ediyor. Çünkü Fed’in izni ECB’nin hamlesiyle gelişen ülkeleri rahat bir yaz bekliyor olabilir. Bu ihtimalle borsalar canlı, tahvil faizi geriliyor, gelişen ülkelerden sene başında kesilen ümitler tekrar canlanıyor. Sermaye ülkeye akıyorsa bu durumda yerel para biriminin değer kazanması ( şimdilik en azından değer kaybetmemesi), faizlerin gerilemesi borsaların yükselmesi bilinen denklem.

Tartışmaların alevlendiği günlerde Dolar/TL 2.11 seviyesinin hafif üzerine çıkmıştı, şimdi tekrar 2.10 seviyesinin altında. 2.10 seviyesinin altında olmak önemli, 200 günlük ortalamaya tekabül eden bu seviye altında seyir devam ettikçe paritenin 2.08-2.10 aralığına sıkışması veya 2.06 seviyesine kadar gerilemesi ihtimali canlı kalacak. 2.12 seviyesi üzerinde günlük kapanışlar olmadığı sürece şimdilik yükselişleri tepki olarak görmek mümkün.

Destek: 2,0800 - 2,0650 – 2,0500

Direnç: 2.0940 - 2.1000 - 2.1200

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesindeki fiyatlamaların nedenlerini gözden geçirdiğimizde, Japonya Merkez Bankası’na (BOJ) dair açıklama ve beklentilerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Piyasalarda genişlemeci para politikalarının gerçekleşmesine yönelik beklentiler karşısında, BOJ’un değişiklik yönünde bir tutum sergilememesi Yen’in değer kazanmasını sağladı. Son olarak enflasyon rakamlarının pozitif yönde hız kazanmasıyla birlikte bu kararın destek bulması, USD/JPY paritesinde aşağı yönlü baskılara destek sağlamış durumda. Önümüzdeki hafta özellikle ABD istihdam piyasasına ilişkin veriler, fiyatlamalarda etkili olabilir.

USDJPY paritesi 24 Kasım 2013 tarihinden itibaren kırmızı renkle belirtmiş olduğumuz kanal içerisinde hareketlerine devam etmektedir. 50 haftalık basit hareketli ortalama da paritedeki düşüşlerin sınırlanmasına neden olan en önemli göstergelerden birisidir.

USDJPY paritesinde genel görünümü incelediğimizde 100,75 destek noktası bundan sonraki süreçteki en kritik seviyedir. 50 haftalık basit hareketli ortalamanın güçlü bir destek olarak bize göstermiş olduğu bu seviye üzerinde kalma isteği, mevcut kanalın üst noktası olan 103,40 direncine doğru yeni bir hareketin oluşumunu destekleyebilir. 102,35 kontrol noktasının geçilmesi durumunda ise bu çıkış teyit kazanabilir.

Parite de düşüşlerin tekrar etkin bir şekilde hissedilmesi içinse kanalın üst noktası olan 103,40 direncinden gerçekleştirilecek olası dönüşleri ya da 100,75 seviyesinin aşağı yönlü kırılması takip edilmelidir.

Destek: 101,20 – 100,75 – 99,85
Direnç: 102,35 – 102,85 – 103,40

EUR/JPY ANALİZİ

Mayıs ayının son haftasında, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), beklenen genişlemeci politikalara dair bir işaret vermemesi, haftanın son günündeyse enflasyonun olumlu bir şekilde hız kazandığını gösteren veriyle beraber Yen’in değer kazandığını gördük. Euro Bölgesi’nde ise, Avrupa Merkez Bankası’ndan (ECB) beklenen aksiyonlar Bölge para birimi Euro’nun zayıflamasında etkili oldu. Böylelikle EUR/JPY paritesinde haftanın düşüş baskılarıyla geçtiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz beyanatı yön konusunda belirleyici hareketlere neden olabileceği için dikkatle takip edilmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, 25 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın (140,92) desteklemiş olduğu yükseliş kanalının kırılmasıyla beraber satışların ağırlık kazanmış olduğunu görüyoruz. 25 haftalık basit hareketli ortalamanın altında beklenen düşüş baskısı, 137,90 seviyesinin kırılmasıyla netlik kazanabilir. Bu da 135,50 seviyesinin hedeflenmesine olanak sağlayabilir.

Kanalın kırılmasıyla cesaret bulan satışların 137,90 seviyesini kıramaması, alıcıların tekrar devreye girmesini sağlayabilir. Alımlar 25 haftalık basit hareketli ortalamayı hedefleyebileceği gibi, bu bölgenin geçilmesi tekrar kanal içine dönüşle beraber yükselişin daha uzun vadelere yayılmasına destek sağlayabilir.

Destek: 137,90 – 136,90 – 135,50
Direnç: 139,35 – 140,92 – 142,42

HAM PETROL ANALİZİ

Geride bıraktığımız haftada, ham petrolde fiyatlamaların genel olarak jeopolitik riskler ve stok verileriyle gerçekleştiğini gördük. Ukrayna’da tansiyonun seçim sonrasında da devam etiği ve ABD stok verilerinin şekillendirdiği haftada, yataya yakın olmasına rağmen düşüş ağırlıklı bir görünüm hakim durumda. Önümüzdeki hafta stok verilerinin dışında, ABD’de istihdam, Çin’de ise üretime yönelik veriler fiyatlamalara dahil olabilir. Jeopolitik risklerinse piyasalarca takibi sürecektir.

Teknik olarak incelediğimizde, yükseliş kanalının içerisinde, Bollinger orta bandının (100,15) kırmızıyla belirttiğimiz daha kısa vadede devam eden yukarı yönlü trende destek oluşturduğunu görüyoruz. Fiyatın 100,15 üzerinde kalmayı sürdürmesi, yukarı yönlü baskıların ağırlık kazanmasını sağlayabilir. Bu durumda kritik 105,20 seviyesinin geçilmesi önemlidir. 105,20’nin geçilmesi yükselişlerin daha uzun vadeye yayılmasında bir adım olabilir.

Yükseliş hareketi içerisindeki ham petrol fiyatında 105,20 seviyesinin yarattığı baskı dikkat çekmektedir. 105,20’nin geçilememesine bağlı olarak, tepki satışlarının devreye girme ihtimali yükselebilir. Düşüşlerde 100,15 seviyesi hedeflenebileceği gibi, bu seviyesinin kırılması kanal alt bölgesine hareketler görmemize neden olabilir.

Destek: 102,60 – 101,00 – 100,15
Direnç: 105,20 – 106,25 – 107,65

ALTIN ANALİZİ

Altında geçen hafta bülteninde bahsettiğimiz sıkışma aşağı yönde kırılma ile sona erdi. Çarşamba günü 1300 dolara yakın seviyeden başlayan düşüşle şubat ayında gördüğü seviyesi görüldü. 1275-1310 seviyeleri arasındaki sıkışma, 1268 seviyesinin de altına inilmesiyle son buldu. Son durumda 1250 dolar seviyesi üzerinde kalma çabası devam ediyor.

Altın fiyatının incelerken dünya borsaları izlemeye devam ediyoruz. Riskli varlıklardan kaçış yoksa, endeksler yeni zirvelerine yükseliyorsa kısa vadede altın gibi güvenli bir liman aranılmıyor demektir. Mart ortasından bu yana SP500 endeksi yüzde 6 yükselirken altın yüzde 9 düştü. Hisse senetleri piyasasından kaçış yaşanmadığı sürece altın için yükselişler kalıcı değil.

Önümüzdeki hafta için altın fiyatını incelerken sadece borsa endeklerini değil, faiz cephesini de izlemek faydalı olabilir. Tahvil bono piyasasında gerileme yaşanıyor. ABD 10 yıllık tahvili 22 Mayıs 2013 Bernanke konuşması öncesi seviyesine geri döndü. Yüzde 3 seviyesinin hafif üzerini gören tahvil faizi bugün 2.47 seviyesinde. Avrupa’da da faizler rekor düşük seviyelere geriledi.

Borsalar canlı. Risk almaktan korkmayan yatırımcı yüksek endeks seviyelerinden rahatsız olmadıkça, örneğin SP500 için yeni hedef 1950 olarak kaldıkça altın 1200 desteğine doğru geri çekilebilir. 1250 seviyesi psikolojik bir destek bölgesi, bu seviyenin de altına iniliyorsa ümitler iyice kırılıyor olacak. Fakat hızlı geri çekilmenin tepki doğurması şaşırtıcı olmaz. 1275 seviyesine kadar yaşanabilecek yükselişleri sadece tepki hareketi olarak düşünebiliriz. 1300 dolar seviyesi üzerine çıkmadan kalıcı bir yükseliş beklentisinden bahsetmek zor.

Destek: 1250-1235-1200
Direnç: 1265-1275-1285

DAX30 ANALİZ

3 Haziran 2013 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve her fırsatta yaşanılacak olası geri çekilmelerin alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz Dax30 endeksi bu hafta kritik 9.800 seviyesini geçerek psikolojik bir seviye olan 10.000 direncine yaklaştı ve şu sıralar 9.940 seviyesinde seyrini sürdürmektedir.

40 haftalık basit hareketli ortalama endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 9245 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 9245 destek noktası üzerinde yeni rekor seviyelerinin test edilme potansiyeli güçlüdür.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise bu haftanın dip noktası olarak belirttiğimiz 9780 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye üzerinde kaldığımız müddetçe psikolojik bir bariyer olan 10.000 direncine yaklaşma ihtimali güçlüdür. Bu bariyerin geçilmesi durumunda ise yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 10.500 yeni hedef seviyemiz olarak belirlenmiştir. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 9780 desteğinin aşağı yönlü kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 9655 ve 9530 seviyeleri gündeme gelebilir.

Destek: 9780-9655-9530
Direnç: 10000-10155-10310

S&P500 ANALİZ

11 Kasım 2012 tarihinden itibaren yükseliş trendinde hareketlerine devam eden ve her fırsatta yaşanılacak olası geri çekilmelerin alış fırsatı olması gerektiği hususundaki ifadelerimizi sizlerle paylaşmış olduğumuz S&P500 endeksi bu hafta kritik 1900 seviyesini geçerek yukarı yönlü atak için önemli sinyal verdi ve hafta içerisinde 1918 seviyesine yaklaştı. Şu sıralar 1915 seviyesinde hareketini sürdürmektedir.

34 haftalık basit hareketli ortalama endeks için uzun bir süredir trend göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve şuan ki güncel seviyesi 1822 olarak belirlenmiştir. Yani uzun vadeli olarak 1822 destek noktası üzerinde yeni rekor seviyelerinin test edilme potansiyeli güçlüdür.

Kısa vadeli olarak incelediğimizde ise bu haftanın dip noktası olarak belirttiğimiz 1895 seviyesi endeks için kritik bir destek noktasıdır. Aynı zamanda da kontrol noktası olarak da ifade edebileceğimiz bu seviye üzerinde kaldığımız müddetçe yukarı yönlü hareketlerin devam etme ihtimali güçlüdür ve bu tutum endeksin 1930 seviyesine kadar yükselişini destekleyebilir. 1930 bariyerinin geçilmesi durumunda ise fibonacci expansion %100’lük hedef seviyesi olan 1952 ve akabinde yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 1980 seviyesi hedeflenmek istenebilir. Endekste yeniden satış baskısı oluşabilmesi için 1895 desteğinin aşağı yönlü kırılması gerektiğini unutmayalım. Ancak bu şart sağlanabilirse 1880 ve 1865 seviyeleri gündeme gelebilir.

Destek: 1895-1880-1865
Direnç: 1930-1952-1980

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN - “EURUSD, USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “GBPUSD, USDJPY, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOGAN – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - ” EURJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Haftalık Parite ve Emtia Analizi, GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Teknik Analiz, Temel Analiz, EUR/USD Analiz, GBP/USD Analiz, USD/TRY Analiz, USD/JPY Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz,

ücretsiz üye olun

1100 kere okundu

Faruk Şener ile Bayi Yönetiminde Sık Sorulan Sorular

Faruk ŞENER ile
Bayi Yönetiminde Sık Sorulan Sorular

ROPÖRTAJ
FINANS
MUHASEBE / HUKUK
PATRONA TAVSİYELER
ÜRETİM, KALİTE, TEDARİK
BÜYÜTEÇ
PAZARLAMA
İNSAN KAYNAKLARI

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz