29 Eylül - 03 Ekim 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Eylül ayının sonlarına yaklaşılırken küresel piyasaların olukça hareketli geçen bir haftayı geride bıraktığını ifade edebiliriz. Gerek ABD ekonomisine ilişkin beklentiler, gerekse jeopolitik günden, varlık fiyatlarında sert değişimlerin izlenmesine neden olurken, politika yapıcılardan gelen açıklamalarının gündemde yer bulduğu bir işlem dönemi takip edildi. Çin’in ekonomik büyümesine ilişkin kaygılar ile başlayan hafta, Ortadoğu’da artan gerilimin varlık fiyatlarına yansımasının ardından, ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikası tarafında atacağı olası adımlara ilişkin beklentiler ile tamamlandı.

--ABD--

Haftanın ilk işlem günlerinde dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD için önemli bir veri akışının bulunmaması, piyasaların dikkatini Ortadoğu ve Asya gündemine çevirmesini sağladı diyebiliriz. Ancak FED’in erken bir faiz artırımına gidebileceğine ait beklentiler, Dolar endeksinin hafta içerisinde son 4 yılın zirvesine tırmanmasına destek oldu. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinden gelen açıklamalar, faiz artışı konusunda FED üyelerinin arasındaki görüş ayrılıklarını ortaya koyarken, haftanın son iki işlem gününde yayımlanan makro-ekonomik göstergeler piyasalarda etkili oldu. Cuma günü açıklanan GDP verisi iseABD’nin ikinci çeyrekte beklentiler paralelinde %4.6 büyüdüğünü gösterdi.

ABD’nin, Irak Şam İlam Devleti (IŞİD) isimli örgüte ait hedefleri ilk kez Suriye’de vurması, bölgede gerilimin artacağı kaygıları ile hafta içerisinde varlık fiyatlarına yön veren faktörler arasında yer aldı. Altın 8 ayın en düşük seviyelerinden destek bulurken, ABD’de önceki hafta stokların azaldığının görülmesi petrol fiyatlarına yükseliş getirdi. Bunun yanında Perşembe günü, FED beklentileri, Rusya’nın yabancı varlıklara el koyabileceği spekülasyonu, jeopolitik faktörler, Çin’e ait büyüme kaygıları ve Apple şirketine ilişkin şikayetler gibi etkenler, Wall Street endekslerinde %2’ye yaklaşan sert düşüşlerin izlenmesine neden olarak dikkat çekti.

--Avrupa--

Haftanın ilk ve dördüncü günlerinde çeşitli platformlarda açıklamalar yapan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin kullandığı cümleler, geride kalan hafta Avrupa tarafında öne çıkan gelişme oldu diyebiliriz. Aslında Draghi yeni ifadeler dile getirmese de, ECB’nin gerektiğinde yeni adımlar atmaya hazır olduğunu güçlü bir şekilde yinelemesi, kıtanın ortak para birimi üzerinde baskı yaptı. Ortadoğu tansiyonu ile birlikte Euro Bölgesi ve üye ülkelerinden gelen PMI verilerinin olumsuz seyri ise hafta boyunca Avrupa endekslerine baskı yaptı. İskoçya referandumunun ardından İngiltere cephesinde ise, ülkenin Merkez Bankası (BOE) Başkanı Mark Carney’nin açıklamaları akıllarda kaldı. Carney, faiz artırım zamanının yaklaştığının altını çizerken, hafta boyunca Dolar endeksindeki yükseliş ile baskı altında kalan Sterlin, bu ifadeler ile bir miktar destek toplamaya çalıştı.

İç piyasalara döndüğümüzde, jeopolitik gerilimin yanında TCMB’nin faiz kararlarının gündemde yer aldığını ifade edebiliriz. Para Politikası Kurulu (PPK) faiz oranlarında beklendiği gibi bir değişikliğe gitmezken, yüksek enflasyonun gıda fiyatlarından kaynaklandığını ve enflasyon görünümü iyileşene kadar sıkı para politikasının sürdürüleceği belirtildi. Cuma günü ise TCMB, kurlarda görülen son oynaklıklar nedeni ile döviz satım ihalelerinin 10 milyar olan minimum tutarını 29 Eylül’den itibaren 40 milyon Dolar’a çıkaracağını açıkladı. Ancak haftanın son işlem günüdeki ihalesini 40 milyon Dolar olarak açtı.

--Asya-Pasifik--

Küresel piyasalar geride kalan haftaya, Asya-Pasifik tarafının Çin gündemi ile başladı. Hafta sonu Avustralya’da yapılan G-20 toplantısında Çin Maliye Bakanı, sadece bir veri ile hükümetin politikalarında sert değişiklikler olmaz ifadelerini kullanırken, bu değerlendirmeler, Çin’in 2014 yılı için %7.5 olan büyüme hedefinin altındaki rakamları da kabul edebileceği endişesine neden oldu. Sonrasında ise Salı sabahı yayımlanan, beklentilerin aksine yükseliş kaydeden imalat PMI verisi, Çin ekonomisi adına piyasaları umutlandırdı.

Kıtanın ikinci en büyük ekonomisine sahip Japonya’da ise ülkenin para biriminin değerindeki değişiklikler dikkat çekti. Başbakan Abe’nin, Yen’deki son değer kayıplarına karşı temkinli olduğunu belirtmesi haftanın başlarında, USD/JPY paritesinde düşüşlere neden oldu. Dolar endeksindeki yükselişler ile düşüşlerini daha sonra silen parite, jeopolitik risklerin gündeme gelmesi sonrasında Yen’in talebinin artması ile yeninden düşüş kaydederken, ülkenin yeni Sağlık ve Refah Bakanı’nın, hükümetin emeklilik fonlarında yapılması düşünülen reformları geciktirme gibi bir niyetlerinin olmadığını söylemesi üzerine Yen yeniden değer kaybetti. Japonya enflasyon oranı ise tahminlerden daha fazla geriledi.

Asya-Pasifik’in önemli ülkeleri arasında olan Yeni Zelanda ve Avustralya’da, ülkelerin merkez bankası başkanlarının gündemde yer aldığını gördük. Bunun yanında, Çin otoritelerinin, ülke çapında, finansman için teminat olarak gösterilen metallerin hileli olarak kullanıldığının saptaması, Avustralya ve Yeni Zelanda para birimlerinde baskı yaptı.

Eylül ve Ekim aylarından işlem günleri takip edeceğimiz yeni haftada piyasaları oldukça önemli gelişmelerin beklediğini ifade edebiliriz. Asya’dan, Avrupa ve ABD’ye kadar birçok makro-ekonomik gösterge ve politika yapıcıların açıklamaları gündemde yer alacak. Özellikle ECB toplantısı ve ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi verisi yatırımcılar tarafından yakın mercek altına alınacak.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – Almanya Öncü Enflasyon Oranı (CPI); Haftanın ilk önem derecesi yüksek datası olarak dikkat çeken Almanya’nın enflasyon oranı, Salı günü yayımlanacak Euro Bölgesi’nin aynı göstergesi öncesinde kıtanın ortak para birimi üzerinde etkili olabileceği için önem taşıyor. Ağustos ayında %0.0 ile değişiklik göstermeyen aylık bazdaki Almanya enflasyonu, Avrupa’daki ekonomik aktivitelerin sağlığına ilişkin bir gösterge olarak da değerlendirilebilir. Rakamın beklentinin üzerinde gelmesi Euro’da yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, öngörülenin altında kalacak bir CPI verisi, ilgili para biriminde baskı oluşturabilir.

ABD – Çekirdek PCE Fiyat Endeksi; ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyondaki değişimleri izlemek için kullandığı PCE fiyat endeksi, her ne kadar gecikmeli bilgiler verse de piyasalarda etkili olabilen bir makro-ekonomik gösterge olarak dikkat çekmektedir. Gıda ve enerji fiyatlarının hariç tutularak hesaplandığı çekirdek PCE (Personal Consumption Expenditures - Kişisel Tüketim Harcamaları) fiyat endeksi, Ağustos ayına ilişkin bilgiler verecekken, Temmuz ayında endeks %0.1 artış kaydetmişti. İlgili verinin beklentinin üzerinde açıklanması Dolar’da yükseliş eğilimi görülmesini saplayabilecekken, tahminin altındaki rakamlar kayıplara yol açabilir.

ABD – Beklemedeki Ev Satışları; Geride kalan hafta açıklanan verilerde, Ağustos ayında ikinci el ev satışlarının azaldığı, yeni ev satışlarının ise son 6 yılın en yüksek seviyesine çıktığı görülmüştü. Aynı dönem için yayımlanacak, satışı yapılmış ancak, kapanış işlemleri için bekleyen konut sayısını gösteren beklemedeki ev satışları datası, ABD’deki konut piyasasının sağlığına ilişkin bilgiler verecek. Temmuz ayında, önceki aya göre %3.3 artış gösteren verinin beklentiden farklı bir rakama işaret etmesi halinde Wall Street endekslerinde ve Dolarda fiyat değişimleri izlenebilir.

Japonya – Hane Halkı Harcamaları; Salı sabahı, dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip Japonya’dan önemli veriler gelecek. Hane halkı harcamaları, işsizlik oranı ile aynı dakikada, bu rakamların 20 dakika sonrasında ise sanayi üretimi ve perakende satışlar dataları birlikte açıklanacak. İlgili makro-ekonomik göstergelerin hepsi yakından izlenecekken, ekonomik aktivitelerin ilerleyişini görebilmek adına hane halkı harcamaları ve perakende satışlar, bir miktar daha fazla yatırımcıların ilgisini çekebilir. Nisan ayında Japonya’da satış vergisinin artırılması sonrasında harcamalarda ve perakende satışlarda düşüş izlenmişti. Hane halkı harcamaları ise yıllık bazda son 4 aydır azalıyor. Sözü geçen rakamların olumlu bir tablo ortaya koyması Yen’de yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, zayıf rakamlar ülkenin para biriminde kayıplara neden olabilir.

Çin – HSBC İmalat PMI; Geride kalan hafta öncü datası açıklanan Çin’in HSBC imalat PMI göstergesi, birçok finansal varlığın fiyatı üzerinde etkili olabileceği için dikkatle izlenecek. Ülkenin büyüme performansına ilişkin spekülasyonlar küresel piyasaların gündemindeki önemli başlıklar arasında yer alıyor. Öncü rakam, düşüş beklentilerinin aksine yükseliş kaydederek olumlu ipuçları vermişti. Eylül ayına ait açıklanacak nihai imalat PMI göstergesinin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

Euro Bölgesi – Almanya İşsizlik Değişimi; İşsizlik oranının %6.7 seviyesinde olduğu Euro Bölgesi’nin itici gücü Almanya’dan gelecek işsizlik değişimi verisi, kıta ekonomisi adına bilgiler verebilecek. Son aylarda Euro Bölgesi ekonomisindeki zayıflık ve Ukrayna’nın doğusundaki gerilimin getirdiği belirsizlik, Almanya ekonomisi üzerinde baskı yapıyor. Temmuz ayında işsizlikteki değişimin 2 bin kişi arttığını gösteren işsizlik değişimi verisi, azalış beklentilerinin aksine yükseliş kaydederek olumsuz bir tablo ortaya koymuştu. Son altı aydır %6.7 seviyesinde gerçekleşen işsizlik oranı ile aynı zamanda açıklanacak işsizlik değişimi datası, Euro Bölgesi’nin enflasyon oranı verisi öncesinde kıtanın ortak para biriminin fiyatında etkili olabilir.

İngiltere – Büyüme Oranı (GDP); Yılın ikinci çeyreğinde İngiltere ekonomisinin önceki üç aylık döneme göre ne oranda bir büyüme kaydettiğini gösterecek ada ülkesinin GDP verisi, Nisan-Mayıs-Haziran aylarına ait nihai rakam olacak. İlk çeyrekte %0.8 genişleyen İngiltere ekonomisi, son bir yıldır çeyreklik bazda bu seviye civarında büyüme kaydetti. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) faiz artırım zamanına ilişkin beklentileri şekillendirebilecek GDP verisinin beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydedildiğini göstermesi halinde Sterlin’de yukarı yönlü hareketler güç kazanabilir. Tahminleri karşılamayacak bir GDP ise ada ülkesinin para biriminde baskı oluşturabilir.

Euro Bölgesi – Öncü Enflasyon Oranı; Euro Bölgesi ekonomisindeki aktivitelerin zayıf olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirilen düşük enflasyon oranı, Ağustos ayında %0.4 seviyesinde gerçekleşmişti. Son 11 aydır %1.0 seviyesinin altında oluşan ilgili rakamın söz konusu düşük seyrini 12. aya taşıması bekleniyor. Uzun süreli zayıf CPI verisinin deflasyona yol açabileceği ve Bölge ekonomisinin yeniden durgunluğa girme riski, Euro üzerinde baskı yapan faktörler arasında öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da bu paralelde uzun bir süre para politikasını genişlemeci tarafta tutmak zorunda kalacağı düşünülüyor. ECB’nin toplantısı öncesinde kıtanın ortak para biriminde sert hareketlere yol açabilecek Eylül ayına ait öncü CPI datasının beklentinin altında gelmesi, Euro’nun kayıplarını sürdürmesine neden olabilecekken, tahminin üzerinde bir rakam yükselişlere destek olabilir.

Kanada – Büyüme Oranı (GDP); Kanada’nın Haziran ayına ait yayımlanan aylık bazdaki büyüme oranı verisi %0.3 ile beklentinin üzerinde gerçekleşirken, bu rapor ile birlikte güncellenen Mayıs rakamı da yükseltilerek %0.5’e revize edilmişti. Temmuz ayındaki GDP verisi merak edilen ülkenin para birimi, temel ihracat kalemi olan petrol fiyatlarındaki son düşüşlerin etkisi ile Dolar karşısında değer kaybetmişti. Petrolde Haziran ayı sonlarında daha belirgin olan düşüşler, USDCAD paritesinde, ABD Doları’ndaki yükselişin de etkisi ile yukarı yönlü fiyat değişimlerinin öne çıkmasına destek verdi. Söz konusu makro-ekonomik göstergenin beklentinin altında kalması Kanada Doları’na kayıplar getirebilecekken, öngörüleni aşacak rakamlar yükselişlere öncülük edebilir.

ABD – CB Tüketici Güveni; Ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayalı olan ABD ekonomisi için The Conference Board tarafından hazırlanan tüketici güveni verisi, ülke ekonomisinin ilerleyişine ilişkin önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Ağustos ayında 92,4 ile son 7 yılın en yüksek seviyesine tırmanan endeks, ABD’li hane halkının gelecek ekonomik koşullara ilişkin iyimser bir yaklaşım içerisinde olduğunu göstermişti. İlgili tüketici güveni verisinin beklenti rakamını aşması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler gerçekleşebilecekken, tahminin altındaki datalar kayıplara neden olabilir.

Japonya – Tankan İmalat Endeksi; Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) her çeyreklik dönem bittikten erdikten sonra açıkladığı, ülkenin büyük imalatçılarına yapılan anket sonucu oluşturulan endeks, Japonya ekonomisi adına piyasalar tarafından yakından izlenmektedir. Hazırlanan verilerden özellikle büyük imalatçı endeksinin öne çıktığının ifade edebiliriz. Sıfırın üzerindeki rakamların sektörde genişlemeye işaret ettiği, ikinci çeyrek için 12 seviyesinde açıklanan Tankan imalat endeksi, beklentilerden daha fazla bir düşüş kaydederken, raporda firmaların yatırım yapma planlarının artığının görülmesi ile birlikte olumsuz algılanmamıştı. Beklentinin altında kalacak bir veri, BOJ’un para politikasını genişletebileceği spekülasyonlarını gündeme getirerek Yen’de değer kayıplarının görülmesine neden olabilir. Olumlu bir rakam ise ülkenin para biriminde yükselişlere destek sağlama potansiyeli taşıyor.

Çin – İmalat PMI; Salı sabahı yayımlanan HSBC PMI verisinden sonra Çin hükümeti tarafından hazırlanan imalat PMI verisi, Asya’nın en büyük ekonomisindeki ilerleme hakkında bilgi alabilme adına yatırımcılar tarafından Çarşamba günü izlenecek rakamlar arasında yer alacak. İlgili veri yaklaşık bir yıldır piyasa tahminlerine yakın açıklanırken, iki yıldır da PMI verileri için referans seviyesi olan 50’nin üzerinde gerçekleşiyor. Verinin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

Avustralya – Perakende Satışlar; Avustralya Merkez Bankası’ndan (RBA) gelen açıklamalar ve Çin ekonomisine ilişkin beklentiler ile son haftalarda önemli fiyat değişimleri gösteren Avustralya Doları için, yayımlanacak perakende satışlar verisi önem taşıyor. Mayıs ayındaki daralmadan sonra, Haziran ve Temmuz aylarında ortalama %0.5 yükseliş kaydeden perakende sektöründeki satışlar, nispeten olumlu bir tablo çizmişti. Ağustos ayına ait açıklanacak yeni verinin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi halinde kıta ülkesinin para biriminde yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, tahminleri karşılamayan rakamlar ise kayıplara neden olabilir.

Euro Bölgesi – İmalat PMI; Euro Bölgesi ve üye ülkeleri için, finansal bilgi merkezi Markit tarafından yayımlanacak imalat PMI verileri, Çarşamba sabahı piyasaların gündemindeki ekonomik göstergeler arasında yer alacak. 23 Eylül’de Euro Bölgesi geneli için yayımlanan öncü data, 50,5 seviyesinde gerçekleşirken genel anlamda iyimser bir çizgi göstermişti. Euro kullanan büyük ekonomiler için açıklanacak rakamlar ile birlikte Bölge geneli için yayımlanacak göstergelerin beklentilerden daha iyi bir performans çizmesi halinde kıtanın ortak para biriminde yükselişler zemin bulabilecekken, olumsuz bir tablo kayıplara neden olabilir.

İngiltere – İmalat PMI; Para birimi PMI verilerine nispeten daha hassas olan İngiltere’nin imalat sektörüne ilişkin yayımlanacak PMI datası, piyasaların yeni haftada yakından izleyeceği makro-ekonomik göstergeler arasında değerlendirilebilir. Son iki aydır tahminlerin altında kalan ilgili rakam, bu süre içerisinde aynı zamanda bir düşüş eğilimi gösterdi. İmalat PMI, İskoçya referandumu sonrası rahatlayan İngiliz ekonomisinin üretim sanayisi adına ipuçları verecek. Tahminlerin üzerinde gelecek bir rakam Sterlin’de yükselişlere zemin oluşturabilecekken, beklentileri karşılamayan bir data ise kayıplara yol açabilir.

Euro Bölgesi – Büyüme Oranı (GDP); Kıtadaki ekonomik zayıflık nedeni ile 2013 yılının ardından yeniden resesyona girme riski arttığı düşünülen Euro Bölgesi’nin GDP verisi, yılın ikinci çeyreği için açıklanacak. Son iki çeyrekte %0.2 oranında büyüme kaydeden Birlik ekonomisinin söz konusu makro-ekonomik göstergesinin beklentileri aşması halinde Euro yukarı yönlü destek bulabilecekken, öngörülen rakamı karşılayamayacak datalar, kıtanın ortak para biriminde baskı yapabilir.

ABD – ADP Tarım Dışı İstihdam Değişikliği; ABD ekonomisinde tarım sanayi dışında kalan özel sektörün Eylül ayında ne kadarlık bir istihdam yarattığını gösterecek ADP tarım dışı istihdam değişikliği verisi, Cuma günü yayımlanacak istihdam raporu öncesinde Dolar üzerinde fiyatlamaların yapılmasına neden olabileceği için önem taşıyor. Haftanın son işlem gününde gelecek kritik tarım dışı istihdam değişimine ilişkin beklentileri şekillendirebilecek ADP datası, son iki aydır tahminlerin altında gerçekleşirken, 200 bin seviyesini 4 aydır aşmayı başarıyor. Beklentinin üzerindeki rakamlar Dolar’a yükseliş getirebilecekken, altındaki verileri ise ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – ISM İmalat PMI; Cuma günü gelecek ABD’nin istihdam rakamları öncesinde, ilgili verilere ilişkin beklentilerin fiyatlanmasını sağlayabilecek bir başka makro-ekonomik göstergenin de ISM imalat PMI datası olduğu söylenebilir. Ağustos ayında 59.0 olarak açıklanan ISM Enstitüsü’nün hazırladığı veri, son 10 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşmişti. Son iki aydır yükselen endeks, aynı zamanda bu süre içerisinde beklentilerin de üzerine çıkmayı başardı. Verinin yine piyasa tahminini aşması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, olumsuz bir data aşağı yönlü hareketlerin görülmesine neden olabilir.

İngiltere – Yapı PMI; Çarşamba günü yayımlanan imalat verisinin ardından İngiltere’de gözler inşaat sektörüne ilişkin yapı PMI datası üzerinde olacak. Ağustos ayında 64 seviyesine ulaşan söz konusu endeks, beklentilerin üzerinde gerçekleşerek, düşüş beklentilerinin aksine yükselmişti. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) faiz artırımı zamanlamasına ilişkin beklentilere yön verebilecek yapı PMI verisinin Eylül ayında da tahminleri aşması halinde Sterlin’de yükselişler gözlemlenebilecekken, öngörülenin altındaki rakamlar ada ülkesinin para biriminde aşağı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir.

Euro Bölgesi – Merkez Bankası Toplantısı; Bu yıl özellikle Haziran ve Temmuz ayında para politikalarında önemli adımlar atan Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Ekim toplantısı da piyasaların bu hafta yakından izleyecekleri en önemli gelişmeler arasında öne çıkıyor. Banka son toplantısında tüm faiz oranlarını 10 baz puan düşürürken, Ekim ayı ile birlikte varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) alımlarına başlayacağını duyurmuştu. ECB’nin bu kez para politikasında bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Ancak toplantı kararlarının açıklanmasının ardından düzenlenecek basın konferansında bir konuşma yapacak Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin kullanacağı ifadeler büyük bir önem taşıyor. Özellikle VDMK alımlarının içeriği ve ne tür varlıkları kapsayacağına ilişkin açıklamalar ile birlikte, programın büyüklüğü kritik bir önem taşıyor. Geride kalan hafta Draghi’nin basına yansıyan açıklamalarında, ECB’nin gerektiği taktirde yeni adımlar atmaya hazır olduğu ve enflasyonda düzelme gerçekleşene kadar para politikasının gevşek tutulacağı beyanatları öne çıkmıştı. Kıtanın ortak para biriminin yönünde belirleyici olabilecek Mario Draghi’nin kuracağı cümleler, haftanın en çok merak edilen gelişmeleri arasında yer alıyor.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 293 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentiye yakın açıklanmıştı. 27 Eylül ile biten haftada ise 299 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Türkiye – Enflasyon Oranı (CPI); TCMB’nin faiz politikasındaki adımlar konusunda belirleyici olabilecek Türkiye’nin enflasyon rakamları, yurtiçi piyasalarda dikkatle izlenecek makro-ekonomik göstergeler arasında öne çıkıyor. Son üç aydır yükseliş eğilimi içerisinde olan yıllık CPI (TÜFE) datası yatırımcıların yakın mercek altına alacakları rakam olarak dikkat çekiyor. Ağustos ayında %9.54 seviyesine çıkan enflasyon oranı, TCMB’nin açıklamalarına göre, gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin sürmesi ile düşüşünü geciktiriyor. Yayımlanacak CPI verileri BIST-100 endeksinden Türk Lirasının değerine kadar birçok yurtiçi finansal araç fiyatı üzerinde etkili olabilir.

İngiltere – Hizmetler PMI; İmalat ve yapı PMI verilerinin ardından İngiltere için piyasada gözler, ülke ekonomisinin en büyük kalemi olan hizmet sektörüne ilişkin satın alma yöneticileri endeksinde (PMI) olacak. Diğer PMI datalarındaki son iki aylık performanslara benzer şekilde hizmetler PMI göstergesi de, nispeten olumlu bir eğilim içerisinde. Bu paralelde ilgili endeks Ağustos’ta son 20 ayın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Eylül ayı için yayımlanacak yeni rakamın tahminleri aşarak İngiltere ekonomisine ilişkin olumlu bir ipucu vermesi Sterlin’de yükselişlere destek verebilecekken, beklentileri karşılamayacak datalar ise ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – Tarım Dışı İstihdam Değişimi; Tüm dünyanın büyük bir merakla beklediği ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi (TDİ) verisi, haftanın en dikkat çeken makro-ekonomik göstergesi olarak öne çıkıyor. 4 aylık, 200 binin üzerinde istihdam yaratma serisini Ağustos ayına ait hayal kırıklığı yaratan rakam ile sonlandıran TDİ, son olarak 142 bin ile tahminlerin oldukça altında kaldı. Özellikle ülkenin perakende sektöründeki istihdam artışının düşüşü, rakamın bu şekilde gerçekleşmesinin önemli bir nedeni olarak dikkat çekti. ABD Merkez Bankası’nın (FED) ne zaman ve ne hızda faiz artıracağı yönündeki sorular için ipucu olarak değerlendirilebileceği için Eylül TDİ verisi, yatırımcıların yakın merceği altında olacak. Birçok finansal aracın değerinde sert değişikliklere neden olabilecek TDİ göstergesinin 216 bin olan tahmin rakamının üzerinde gerçekleşmesi halinde Dolar’da yükselişler gözlemlenebilecekken, beklentinin altında kalacak datalar, ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – ISM İmal Olmayan PMI; Haftanın önem derecesi yüksek son makro-ekonomik göstergesi olacak ISM imalat olmayan PMI, imalat sektörü dışında faaliyet gösteren şirketlerin satın alma yöneticilerine yapılan anket ile oluşturulmaktadır. Son iki aydır beklentileri aşan bir görünüm ortaya koyan söz konusu veri, 59.6 ile Ağustos’ta, Şubat 2011’den sonra görülen en yüksek seviyeye ulaştı. Eylül ayında 58.5 olarak açıklanması beklenen ISM imal olmayan PMI göstergesinin piyasalara olan etkisi, tarım dışı istihdam değişimi verisinden sonra yayımlanacağı için bir miktar sınırlı kalabilir. Ancak yine de ilgili datanın tahmin edilenden farklı açıklanması halinde Dolar’da görülebilecek fiyat değişimlerini izlemek faydalı olacaktır.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 26 Eylül 2014 tarihinde saat 17:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

1,2210 hedefi için gözler ECB ve FED açıklamalarında!

Finansal piyasa katılımcıları sermayelerini yönetirken stratejilerini işleme döktüğü finansal varlıkların kısa, orta ve uzun vadeli beklentilerini inceler ve buna uygun kararlar alır. Bu kararları alırken geçmiş fiyat hareketlerini inceledikleri gibi ilgili ülkelerin merkez bankaları politikalarını da inceler. Dünyanın en çok kullanılan para birimleri Dolar ve Euro için de özellikle Avrupa (ECB) ve Amerika (FED) Merkez Bankaları stratejileri ön plandadır. Tüm dünyanın merakla takip ettiği ECB ve FED politikalarının son dönemde atmış olduğu adımlar ile EURUSD paritesinin 1,4000 seviyesinden 1,2700 seviyesine kadar gerilemesine neden oldu. Şu sıralar 1,2750 seviyesine yakın hareketlerine devam eden EURUSD paritesinde yılsonu ve yeni yıl beklentileri şimdiden düşünülmeye başlandı.

Avrupa Merkez Bankası parasal genişlemeyi devam ettirirken bir yandan da ek önlemler alarak ekonomik problemleri ortadan kaldırmayı amaçlarken, ABD Merkez Bankası ise parasal genişlemeyi bitirerek faiz artırımı konusunda önemli bir adım atmayı planlamaktadır. Bu tutum Euro için negatif, Dolar için pozitif bir tutumun sürmesine katkı sağlayabilir.

Bu açıklamalardan EURUSD paritesinin düşeceğini anlıyorum, doğru mu?

Evet. ECB ve FED politikalarını incelediğimizde EURUSD paritesinin 200 aylık basit hareketli ortalama olan 1,2210 desteğine kadar gerileme potansiyeli yüksek. Ancak bu seviyeye kadar gerçekleşecek olası düşüşler içerisinde tepki alımları gerçekleşmeyecek düşünce yapısı oluşmamalıdır. Önemli olan nereye kadar tepki görebileceği ve bu tepki de kişilerin alışlara bağımlı kalıp kalmaması olacaktır. Bu bağlamda da tepkiden etkilenmemek ve aslolan düşüş trendinde yer almak için bundan sonraki süreçteki tepki alımlarına dikkat etmeliyiz.

Makro-ekonomik anlamda Ekim ayının ilk haftasında tüm piyasaların gözü ECB Faiz kararı - başkan Mario Draghi’nin gerçekleştireceği basın açıklaması ve ABD’den gelecek olan Tarım Dışı İstihdam (TDI) verisinde olacaktır. Başkan konuşması ve TDI verisi sonucu EURUSD paritesinin hafta içerisindeki en önemli performans gerçekleştireceği iki gün olarak nitelendirilebilir. Ancak diğer günlerin sakin geçeceği anlamına gelmesin. Gerek Euro gerekse ABD bölgesinden gelecek önem derecesi yüksek veriler EURUSD paritesinde hareketli bir hafta oluşumuna katkı sağlayacaktır.

Teknik olarak EURUSD paritesinin hareketlerini incelediğimizde aşağı yönlü baskının devam ettiğini görmekteyiz. 1,3160 seviyesi altında orta vadeli düşüş trendinin devam ettiği EURUSD paritesinde kısa vadeli de 1,2945 seviyesi altında negatif baskı devam etmektedir. ECB başkanı Draghi’nin açıklamaları, özellikle parasal genişleme ile ilgili ifadeleri EURUSD paritesinde tepki alımları olacak mı olmayacak mı sorusunun cevabını bulmamızda önemli katkı sağlayabilir. Özellikle de 1,2650 destek noktasının aşağı yönlü kırılması satıcılı seyrin daha da agresifleşmesine neden olurken, bu destek noktası üzerinde kalması durumunda da tepki alımları etkili olmak istenebilir. Ancak unutulmamalıdır ki parite ister tepki alımlarına maruz kalsın isterse kalmasın aslolan trenddir ve bu trendin düşüş olması nedeniyle kısa vadeli yükselişlerin bir fırsatmış gibi değerlendirilmemesi, temkinli olunması gerekmektedir. Aksine bu çıkışların sermaye miktarına uygun bir şekilde satış fırsatı olarak değerlendirilmesi mevcut beklentilerde riskin daha da azalmasına katkı sağlayabilir.

Destek: 1,2695-1,2625-1,2480
Direnç: 1,2820-1,2945-1,3160

GBP/USD ANALİZİ

İskoçya referandum ile ilgili spekülatif açıklamalar ve özellikle anket sonuçlarının ülke para birimi Sterlin üzerindeki etkisi ile hareketli bir hafta geçiren GBPUSD paritesi yükselişlerini 1,6530 seviyesine kadar devam ettirse de 89 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6630 seviyesi altında kalmayı sürdürdü. Bu tutum orta vadeli düşüş trendinin devam etmesi açısından önemliydi ve paritenin bu seviye altındaki hareketleri mevcut trendin tekrar teyit edilmesini sağladı. Bu bağlamda da 89 günlük üssel hareketli ortalama altında kaldığı müddetçe orta vadeli düşüş trendi devam etmektedir.

Faizlerde ilk artış İngiltere Merkez Bankasından bekleniyor. O halde GBPUSD paritesinde yükseliş mi düşünelim? Bu düşüşler yeni bir alım fırsatı olabilir mi?

İngiltere merkez bankası başkanı Carney, göreve başladığından beri gerçekleştirmiş olduğu politikalar ve almış olduğu cesur kararlar ile İngiltere ekonomisinin diğer ekonomilerden ayrılmasına neden oldu. Bu kararlar, ülkeler arasında ilk faiz artırımın İngiltere’den gelecek beklentisinin güçlenmesine neden oldu. Ancak ABD merkez bankasının da faizlerde artışa gidecek olması ile mevcut gücüne güç katması beklenilen Dolar, güçlü Sterlin üzerinde önemli bir etki yaratabilir. Bu bağlamda da İngiltere merkez bankası daha erken faiz artırımına gitse de parite de net bir yükseliş fırsatı olmasını beklemek doğru bir yaklaşım değildir. Buna ilaveten teknik göstergelerde aşağı yönlü baskının devam edeceğine ilişkin önemli sinyaller vermektedir. Bu nedenle de yükselişler alış fırsatı değil sermaye miktarına uygun bir şekilde satış fırsatı olarak değerlendirilmelidir.

Teknik olarak GBPUSD paritesini incelediğimizde 89 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6630 bariyeri altında kaldığımız müddetçe orta vadeli negatif beklentimiz devam etmektedir. Kısa vadeli olarak pariteyi incelediğimizde ise 1,6438 desteği göze çarpmaktadır. Parite eğer bu bariyer altında kalmayı sürdürürse 1,6050 desteğine doğru yeni bir hareketlilik görülebilir.

Parite de tepki alımı beklentisi mevcut mu?

Bu sorunun cevabını kısa vadeli dikkatle takip etmemiz gereken 1,6438 bariyeri ile cevaplandırabiliriz. Parite de tepki alımlarının devam edebilmesi için 1,6438 bariyerinin geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aslolan satıcılı seyir hız kesmeden kendisini hissettirebilir.

Destek; 1,6245-1,6155-1,6050
Direnç; 1,6350-1,6438-1,6530

USDTRY ANALİZİ

22-26 eylül haftasında parite 2,23 seviyesinin altını görse de 2,26 seviyesi aşıldı. Dolar değer kazanmaya devam ediyor.

Dolar endeksi yükseliyor. ABD ekonomisine dair gelen her iyi veri dolara değer kazandırıyor. Bunun yanında Fed üyelerinin açıklamaları da etkili olmaya devam ediyor.

TL kendi kulvarındaki para birimlerinden çok ayrışmış değil. Bu yüzden Merkez Bankası’ndan bugünlerde TL’yi koruyacak sert önlemler beklemek yanlış olabilir. Merkez, döviz satım ihalelerini pazartesi gününden itibaren 10 milyon dolardan 40 milyon dolara çıkaracak. Bu açıklama bir noktada Merkez Bankası’nın 2.25 seviyesi üzerindeki kura karşı ilk tepkisi olarak düşünülebilir, pariteye kalıcı bir etki yaratması beklenmez.

Önümüzde 3 Ekim Fitch Türkiye değerlendirmesi ve ABD tarım dışı istihdam verileri var. Reyting şirketinin ülke notunu düşürmesi fiyatların içinde değil, o yüzden, ülke notunun düşürülmesi halinde kurda yukarı yönde bir hareket görülebilir. Not değişmezse ufak bir yukarı hareket, o da belki gün içi yaşanıp sona erebilir.

ABD verileri faiz artırım konusunda söylemlerden daha önemli. Veriler güçlü geliyorsa faiz artırımı biraz daha yakın şeklinde algılanacağı için dolar değer kazanabilir. Tersi durumda, zayıf ekonomik veriler dolar karşısındaki varlıklara biraz nefes aldırabilir.

Parite 2,25 seviyesi üzerinde kaldığı sürece eski zirvesine kadar anlamlı bir direnç bölgesinden söz etmek güç. Geri çekilmelerde ana destek 2.1875 seviyesi olabilir. Öncesinde 2.22 seviyesini ara destek olarak kabul edebiliriz.

Destek: 2.2200-2.1875-2.1500
Direnç: 2.2830-2.3100-2.3990

USD/JPY ANALİZİ

Küresel piyasalarda gözlerin FED’in faiz artırımına yönelik beklentilerde olduğu süreçte, USD/JPY paritesinde hafta boyunca oldukça hareketli bir görünüm takip ettik. Ancak haftalık grafikte de dikkat edileceği gibi, tüm bu hareketliliğe rağmen, sıkışık bir alanda kalındığını da söylemek gerekiyor. Ayın son günlerine gelinirken, uzun vadeli düşüş trendinin de sorgulandığı düşünüldüğünde, önümüzdeki haftanın hem veri hem de teknik seviyeler açısından kritik olduğunu ifade edebiliriz.

Teknik olarak incelediğimizde, geçtiğimiz haftanın hareket alanı olan 106,80 – 109,45 bölgesinde fiyatlamaların gerçekleştiğini görüyoruz. Paritede fiyatlamaların orta vadede belirginleşebilmesi açısından, bu bant aralığından çıkış gerçekleşmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Diğer yandan, yükseliş kanalının aşılması ile birlikte, geçtiğimiz haftanın orta ve alt noktaları arasında bulunan mavi ile belirttiğimiz 106,80 – 108,10 bölgesi dikkat çekiyor. Kanalın üst bölgesini oluşturan bu bölge üzerinde, yükseliş baskısının ön plana çıkması beklenebilir. Başta belirttiğimiz gibi, alımların netlik kazanabilmesi için 109,45 seviyesinin aşılması gerekmektedir. Bu şartla birlikte, 110,70 seviyesine doğru fiyatlamalarla 6 yılın rekoru tazelenebilir.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturmak için, tepki satışlarına bağlı beklentilerin takibi gerekmektedir. Teknik açıdan baktığımızda, 109,45 seviyesinin geçilememesi ve bu bölgenin uzun vadeli değerlendirildiğinde önemi, tepki satışları için gerekli koşulu oluşturabilir. Olası düşüşlerde, 108,10 ve 106,80 bandı hedeflenebilir. Muhtemel süreçte, 106,80’in kırılamadığı durumda, mavi ile belirttiğimiz bu bant etkinlik kazanabilir.

Destek: 108,10 – 107,40 – 106,80
Direnç: 109,45 – 110,43 – 111,50

EUR/JPY ANALİZİ

EUR/JPY paritesinde hafta boyunca gerçekleşen fiyatlamalar genel olarak incelediğimizde, ağırlıklı olarak Euro’nun değer kaybının ağırlık kazanmasıyla birlikte aşağı yönlü hareketlerin ön planda olduğunu gördük. Dolar endeksindeki güçlü tutumun etkin rol oynadığı bu görünümle birlikte, düşüş ağırlıklı bir haftayı geride bıraksak da, fiyat aralığının geçtiğimiz haftanın sınırları dışına çıkmaması dikkat çekiyor. Önümüzdeki süreçte, ABD verileri ve Dolar endeksinin takibi önemini koruyabileceği için, Euro Bölgesi ve Japonya verilerinin yanı sıra bu başlıkların izlenmesi de gerekmektedir.

Teknik olarak incelediğimizde, orta ve uzun vadeli trendlerin kıyasıya mücadelesinin sürdüğünü görüyoruz. Bu mücadele ile birlikte, fiyat hareketlerinin 21 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalama (138,35) etrafında yoğunlaşması dikkat çekmektedir. Eylül ortasından bu yana güncelliğini koruyan 138,35 üzerinde kalan paritenin, yukarı yönlü baskıya maruz kalması beklenebilir. Olası alımlarda 141,21 bölgesi hedeflenebileceği gibi, bu seviyenin geçilmesi düşüş trendinin güncelliğini yitirmesi anlamına gelebileceği için yukarı yönlü baskılar netlik kazanabilir.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, 21 haftalık üssel hareketli ortalamanın güncel seviyesi olan 138,35 altında en az 2 günlük arka arkaya kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartla birlikte, uzun vadeli yükseliş trendinin sınırını oluşturan 136,07 seviyesi hedeflenebilir.

Destek: 138,35 – 136,90 – 136,07
Direnç: 140,10 – 141,21 – 142,40

USD/CHF ANALİZİ

USD/CHF paritesi, hafta boyunca Dolar endeksiyle oldukça uyumlu fiyatlamalar sergiledi. Endeksin 14 ayın en yüksek bölgesinde rekor tazelemesi sonrasında USD/CHF paritesinin de benzer tutumu gösterdiğini söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak, önümüzdeki hafta özellikle ABD verilerinin yoğunluk kazanacak olması nedeniyle, Dolar endeksinin takibi önemini korumaktadır.

Teknik olarak incelediğimizde, paritenin aralıksız olarak gerçekleştirdiği yükseliş tutumunu 6. Haftasına taşıdığını ve seviyenin 14 ayın rekor bölgesine ulaştığını görüyoruz. Haftanın açılış bölgesinde bulunan 0,9400 seviyesi, Eylül ayına son bir yılın zirvesi olarak karşımıza çıkmaktaydı. Bu seviyenin geçilmesiyle birlikte, önümüzdeki hafta 0,9400 üzerinde kalındığı müddetçe, yükseliş baskısının etkili olması beklenebilir. Olası alımlarda yaklaşılan 0,9535 seviyesinin geçilmesi, Dolar endeksi ve veri desteği de sağlandığı taktirde, 0,9767’lere doğru fiyatlamalar için destek teşkil edebilir.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, Dolar içerikli birçok paritede olduğu üzere, tepki satışlarına yönelik hareketleri takip etmek gerekmektedir. Buna bağlı olarak tekrar Dolar endeksi ve verilerin bu beklentiyi desteklemesi önemlidir. Özellikle 0,9535 seviyesinin geçilememesiyle destek bulabilecek olası satışlarda 0,9400 seviyesi hedeflenebilir. Bu seviyenin kırılması durumunda ise, düşüş kanalının etkinliğini korumasıyla birlikte 0,9286 bölgesine doğru fiyatlamalar muhtemeldir.

Destek: 0,9400 – 0,9340 – 0,9286
Direnç: 0,9535 – 0,9650 – 0,9767

USD/CAD ANALİZİ

USD/CAD paritesini incelediğimizde, Dolar’ın hafta boyunca güçlü duruşunun ve dolaylı etkilerinin fiyatlamalara dahil olduğunu söyleyebiliriz. Dolar endeksindeki yükselişin etkili olduğu haftada, emtia fiyatlarının zayıflaması Kanada Doları’nın güç kaybetmesine ve paritenin yükselmesine katkıda bulunmuş oldu. Önümüzdeki hafta, FED’in özellikle üzerinde düştüğü istihdam verileri paritede etkisini gösterebilir.

Teknik olarak incelediğimizde, 2 yıldır devam etmekte olan yükseliş trendinin güncelliğini koruduğunu görmekteyiz. Trend içerisinde, Fibonacci Retracement seviyelerinin etkisi dikkat çekmeyi sürdürüyor. Trend boyunca paritenin toparlanma seviyelerini her test edişinde, tepkiyle karşılaşması ve yükseliş baskısının ön plana çıkması dikkat çekmektedir. Bu süreçte, %76,4 toparlanma seviyesi olan 1,0864 seviyesi üzerinde kalındığı müddetçe yükseliş baskısının devam etmesi beklenebilir. Olası alımlarda, 1,1050 seviyesi üzerinde görebileceği destekle, paritenin 1,1245 seviyesini hedeflemesi olasıdır. Son 5 yılın zirvesi olan bu bölgenin aşılması durumunda, alımların netlik kazanması beklenebilir.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, tepki satışlarına yönelik baskının izlenmesi gerekmektedir. 1,1050 seviyesinin kırılmasıyla destek görebilecek kısa vadeli düşüşler, 1,0864 seviyesinin hedeflenesine yol açabilir. Her iki yönlü beklentide de, veri desteğinin önemi bulunmaktadır. Ek olarak, karakteristik özelliği nedeniyle bol spike bulunduran bir parite olduğu için, verilen seviyelerden sapmalarda temkinli olunmalıdır.

Destek: 1,1050 – 1,0864 – 1,0730
Direnç: 1,1170 – 1,1245 – 1,1370

HAM PETROL ANALİZİ

Son 3 haftadır 90,40 destek noktası üzerinde kalmayı başararak yukarı yönlü tepki alımları için önemli adımlar atan Ham Petrol, bu çıkışlarını devam ettirme görüntüsü ile hareketlerini sürdürse de 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,40 bariyeri altında kalması nedeniyle tepki alımlarındaki istek güçlenememektedir. Yaklaşık 6 haftadır Ham petrol fiyatı 200 haftalık basit hareketli ortalama ile 90,40 arasında sıkışık seyrini sürdürmekte ve özellikle orta-uzun vadeli işlemcilerin sabrını sınamaktadır. Kısa vadeli işlem gerçekleştiren katılımcılar ise 96,40 – 90,40 arasındaki bant hareketini değerlendirmektedir.

Bundan sonraki süreçte Ham Petrol de 86,50 mi yoksa 102,05 seviyesi mi hedeflenecek sorusunun cevabını aramaktayız ve yukarıdaki bant bu konuda bize en önemli sinyali verecek seviyelerdir. 102,05 için 96,40 üzerinde, 86,50 içinse 90,40 seviyesi altında haftalık kapanış gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Peki, Kısa vadeli olarak hangi seviyelere dikkat etmeliyiz?

Yukarıda 96,40 – 90,40 seviyeleri arasında bant hareketi gerçekleştirdiğini ve kısa vadeli işlemcilerin bu aralıkta stratejilerini oluşturduğunu ifade etmiştik. Bu düşünce yapısı devam etmekle birlikte 94,05 seviyesi kontrol noktası olarak belirlenmiştir. Ham Petrol eğer 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,40 desteğini hedeflemek istiyorsa 94,05 bariyerini geçmelidir. Aksi takdirde yeniden 90,40 desteği hedeflenmek istenebilir.

Destek: 91,45-90,40-89,25
Direnç: 94,05-96,36-98,65

ALTIN ANALİZİ

Altın 1240 desteğini kırdıktan sonra hafta içinde 1206 dolar seviyesine kadar geriledi. Haftanın genelinde zayıf seyreden önemli dünya borsaları altın için kısa vadeli yükseliş imkânı yarattı, 1230 seviyesi görüldü.

Altın ABD verilerine bağlı olarak önümüzdeki dönemde ya 1200 seviyesine doğru gerileyecek ya da kötü verilerle 1275 seviyesine kadar yükselmeyi deneyecek. Jeopolitik risklerin altın fiyatını yukarı yönde desteklemeye önemli bir katkısı olmadığını gördük, o yüzden odak noktası, Fed, Fed’in faiz artırım süreci, dolayısıyla ABD ekonomisinin gidişatını gösteren veriler yakından takip edilmeli. Güçlü veri zayıf altın anlamına gelmeye devam edecektir.

1240 seviyesi aşılmadan yaşanan yükselişler cılız kalabilir. Orta vade yükseliş için ise en azından 200 günlük ortalamanın da geçtiği 1275 bölgesi geçilmeli. Aşağıda 1200-1180 aralığı kritik destek bölgesi. Bu destek kırılırsa 1150 dolar seviyesi ilk hedef olabilir.

Destek: 1200-1180-1150
Direnç: 1240-1275-1285

DAX30 ANALİZ

Uzun bir süredir yükseliş trendi içerisinde hareketlerini sürdüren Dax30 endeksi, 10055 seviyesinden başlatmış olduğu satıcılı seyrini 8900 ile sınırlandırmış ve yeniden yükseliş baskısına maruz kalmıştı. Bu çıkış sonrasında yeniden zirve noktasına yaklaşan ancak geçemeyen bir tutumun oluşması, endekste tepki satışlarının yeniden oluşmasını sağladı. Özellikle bu hafta gerçekleştirmiş olduğu satıcılı seyirle 9457 seviyesine yaklaşan Dax30 endeksinde tekrar 8900 desteği test edilecek mi sorusunun cevabını aramaktayız.

Endeks, 27 Ekim 2013 tarihinden beri 8900 – 10055 seviyeleri arasında bant hareketi gerçekleştirmektedir. Özellikle bandın alt noktasına tekrar gerileyebilmesi için kontrol noktası olarak belirlediğimiz 45 haftalık üssel hareketli ortalama olan 9387 seviyesi altındaki hareketlere ihtiyacımız vardır. Makro-ekonomik anlamda Ekim ayının ilk haftasında tüm piyasaların gözü ECB Faiz kararı - başkan Mario Draghi’nin gerçekleştireceği basın açıklaması ve ABD’den gelecek olan Tarım Dışı İstihdam verisinde olacaktır. Endeks 8900 destek noktasına mı gerileyecek yoksa 10055 direncine mi yükselecek sorusunun cevabı için gerek makro-ekonomik gelişmelerin endeks üzerindeki etkisine gerekse 45 haftalık üssel hareketli ortalamanın ilgili fiyatın üzerinde mi yoksa altında mı yer alacağı takip edilmelidir.

Destek: 9387-9185-8900
Direnç: 9655-9817-10055

S&P500 ANALİZ

S&P500 endeksi 11 Kasım 2012 tarihinden beri yükseliş trendi içerisinde hareketlerini sürdürmekte ve 34 haftalık basit hareketli ortalama da bu yükselişi desteklemektedir. Endeksin son haftalardaki performansını incelediğimizde 2014 bariyerine kadar yükselişi ve ardından gerçekleştirdiği tepki satışları dikkat çekicidir. Ancak tepki satışları mevcut yükseliş trendinde herhangi bir değişikliğe neden olmamıştır. Endeks gerek yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 1936 seviyesinin gerekse 34 haftalık basit hareketli ortalama olan 1911 desteğinin üzerinde seyrini sürdürmektedir. Bu hafta gerçekleştirdiği tepki satışlarını 1956 seviyesine kadar devam ettiren endeks şu sıralar 1961 seviyesinde seyrini sürdürmektedir.

Makro-ekonomik anlamda Ekim ayının ilk haftasında tüm piyasaların gözü ECB Faiz kararı - başkan Mario Draghi’nin gerçekleştireceği basın açıklaması ve ABD’den gelecek olan Tarım Dışı İstihdam verisinde olacaktır. Endeks, mevcut yükseliş trendinde kanalın alt noktası olan 1936 desteğini test ederek yükseliş trendinin sorgulanmasına mı neden olacak yoksa yeniden yukarı yönlü hareketlerle 2014 seviyesi mi hedeflenecek sorusunun cevabını aramaktayız. İlgili sorunun cevabı da bu hafta gerek Euro gerekse ABD bölgesinden gelecek kritik veriler sonucunda olacağını söyleyebiliriz. Genel beklentimiz 1936-1911 destek noktaları üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş baskısının devam edeceği şeklindedir.

Destek: 1955-1936-1911
Direnç: 1985-2002-2014

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Müdürü: Erdoğan TURAN – “USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, USDCHF ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Forex, FX, Foreks, Forex Analizleri, Foreks Makaleleri, Forex Yorumları, Foreks Eğitim, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Parite, Emtia, Endeks, Hisse, Euro, Avro, Dolar, Döviz, Türk Lirası, Sterlin, Yen, Frank, Kanada Doları, Standart and Poor’s, Gold, Crude Oil, EURUSD, GBPUSD, USDTRY, USDJPY, USDCHF, Ham Petrol, Altın, Dax30, S&P500, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Günlük Parite Analizleri, Günlük Emtia Analizleri, Günlük Endeks Analizleri, Günlük Forex Analizleri, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER,

ücretsiz üye olun

1218 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz