23 - 27 Şubat 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Şubat ayının üçüncü haftası, ağırlıklı olarak Yunanistan’a ilişkin gelişmeler ve petrol fiyatlarındaki değişimler ile birlikte merkez bankalarından gelen açıklamaların gündemde yer aldığı bir işlem dönemi olarak geride kaldı. Haftanın son güne kadar Yunanistan’ın Euro Bölgesi içerisindeki geleceğinin sorgulanmasına yol açan gelişmeler, özellikle Cuma günü varlık fiyatlarında etkili oldu.

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmelerini daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Yeni haftada ise yoğun bir takvimin piyasaları beklediğini ifade edebiliriz. Özellikle, ABD’den Avrupa’ya kadar, merkez bankası başkanlarının konuşmaları kritik önem taşıyor. İçeride TCMB’nin faiz oranı beyanatı dikkat çekerken, gelişmiş ülke ekonomileri için yayımlanacak veriler ile birlikte Yunanistan gündeminin yatırımcıların merceği altında yer alacağını ifade edebiliriz.

“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Euro Bölgesi – Almanya IFO İş Ortamı Endeksi; Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’da, gerek Avrupa’daki zayıf ekonomik aktiviteler, gerekse Ukrayna’da yaşanan olayların getirdiği belirsizlik, ülke ekonomisi üzerinde geride kalan aylarda baskı yapan faktörler olarak dikkat çekmişti. Bu paralelde de, ülkenin ekonomik verilerinde bozulmaların yaşandığını görmüştük. Ancak son açıklanan göstergeler, Avrupa’nın itici gücüne ilişkin bazı umut verici ipuçları verdi. IFO endeksinde de geride kalan yılın Mayıs ayından itibaren görülen ve art arda 6 ay süren düşüş serisi, Kasım ayındaki sürpriz yükseliş ile birlikte son bulmuştu. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomiye geniş tabanlı teşvik sağlayacak para politikası sinyalleri vermesi ve sonrasında da 22 Ocak’ta parasal genişlemesini açıklaması, Alman işletmelerin ekonomi adına umutlarını artırmış gibi görünüyor. Ocak döneminde 106.7 ile yükselişini üçüncü aya taşıyan IFO iş ortamı endeksinin beklentinin üzerinde açıklanması halinde Euro’da yukarı yönlü hareketler görülebilecekken, tahminlerin altında kalacak rakamlar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

Türkiye – İmalat Güveni; Kapasite kullanım oranı ile aynı anda açıklanacak olan Türkiye’nin imalat güveni verisi, haftanın ilk işlem gününde piyasaların izleyeceği makro-ekonomik göstergeler arasında yer alacak. Geride kalan hafta içerinde açıklanan ve son 4 yılın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından yükselişe geçtiği görülen tüketici güveni verisi sonrasında imalat datası da, yurtiçi piyasalarda etkili olabilir. Kapasite kullanım oranı ve tüketici güveni göstergelerini birlikte değerlendirmek, ilgili rakamların varlık fiyatlarına olan etkisini görebilme adına daha faydalı sonuçlar verebilir.

ABD – Mevcut Konut Satışları; ABD’nin konut piyasasındaki canlılığa ait bilgiler verecek mevcut ev satışları datası, haftanın ilk işlem gününde yatırımcıların takip edeceği göstergeler arasında yer alıyor. Eylül ve Ekim aylarında bir artış eğilimi içerisinde olan mevcut ev satışları, Ekim ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşerek Ağustos 2013’den bu yana görülen en yüksek rakama işaret etmişti. Ancak Kasım ve Aralık döneminde, ikinci el ev satışlarının beklenen performansı yakalayamadığını gördük. Ocak ayına ilişkin olarak yayımlanacak mevcut ev satışları verisinin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde Wall Street endekslerinde ve Dolar’da fiyat değişimleri izlenebilir.

Euro Bölgesi – Almanya Büyüme Oranı (GDP); 13 Şubat’ta yayımlanan öncü GDP verisi, geride kalan yılın son çeyreğinde Almanya’nın %0.7 büyüme kaydettiğini göstermişti. Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisindeki ilerleyişe ilişkin bilgiler vereceği için ilgili rakam piyasalar adına önem taşıyor diyebiliriz. Üçüncü çeyrekte %0.1 genişleyen Almanya’nın, yılın son üç aylık kısmında gösterdiği performans kıtanın ortak para birimi Euro üzerinde etkili olabilir. Bu nedenle küresel piyasa katılımcıları “Ekim-Kasım-Aralık” dönemine ait nihai rakam olacak Almanya’nın GDP verisini yakından takip edecekler. Yatırımcılar açıklanan %0.7’lik rakamda bir revize yapılıp yapılmayacağına odaklanacaklar.

Euro Bölgesi – Enflasyon Oranı (CPI); Ocak dönemine ilişkin öncü göstergesi %-0.6 ile piyasa tahminlerinin altında gerçekleşen Euro Bölgesi’nin nihai enflasyon oranı, piyasaların merceği altındaki makro-ekonomik göstergeler arasında yer alacak. Aralık ayında %-0.2 ile gerilemeye devam eden CPI datası, öncü rakamlara göre Ocak ayında yaklaşık 5.5 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Açıklanacak rakamın piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde Euro’da fiyat değişimleri izlenebileceği için yatırımcılar ilgili rakamı mercek altına alacaklar.

Türkiye – Merkez Bankası Toplantısı; Yurtiçi piyasalar için kritik bir başlık olarak değerlendirebileceğimiz Merkez Bankası’nın Şubat ayı toplantısı, Türk Lirası ve borsanın yönünde etkili olabileceği için büyük bir önem taşıyor diyebiliriz. TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın 27 Ocak’taki açıklamaları, Şubat ayının ilk haftasında yayımlanan enflasyon göstergelerini oldukça önemli bir noktaya taşımıştı. Başçı, Ocak dönemi enflasyonunun bir puandan daha fazla gerilemesi halinde Banka’nın ara bir toplantı ile faiz indirebileceğini söylerken, piyasalarda da TCMB’nin politika faizini ne kadar indireceği tartışılmaya başlanmıştı. Ancak enflasyonun bir baz puanın altında bir gerileme kaydetmesi sonrasında TCMB bir ara toplantı yapmama kararı almıştı. Bu gelişmeler sonrasında piyasa katılımcılarının Merkez Bankası’nın “planlanan” Şubat ayı toplantısında makul bir faiz indirimi yapacağı yönünde beklenti içerisinde olduklarını ifade edebiliriz. Geride kalan hafta yayımlanan ABD Merkez Bankası’nın (FED) son toplantısının tutanaklarında, ilgili Banka’nın faiz artışı konusunda aceleci davranmayacağı yönünde ipucu vermesi ve yurtiçinde düşen enflasyon, TCMB’nin faiz indirimi için alanı olduğunu düşünmesine neden olabilir. TCMB’nin, Ocak ayında %7.75’e düşürdüğü politika faizini sert bir şekilde (75-100 baz puan) geri çekmesi Türk Lirası’nın değer kaybetmesine neden olabilir. Diğer yandan 25 baz puanlık bir indirim ise piyasalar tarafından sürpriz olarak karşılanmayabilir. Ancak TCMB’nin faizlerde bir değişiklik yapmaması halinde ise TL’de değer kazanımları izlenebileceğini de not edebiliriz. Politika faizinin yanında Banka’nın, koridorun alt ve üst bantlarında yapabileceği olası değişiklikler de yakından izlenmelidir. Özellikle TCMB’nin üst bantta yapacağı muhtemel indirimler, adımın büyüklüğüne göre Türk Lirası’nda düşüşlere zemin oluşturabilir.

Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşması; Son haftalarda yaşanan gelişmeler ile piyasaların odak noktasında yer alan Avrupa kıtası, bu paralelde Euro’da gerçekleşen fiyat değişimleri ile de öne çıktı. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Ocak ayında geniş tabanlı bir parasal genişleme programı açıklamasının ardından Yunanistan, kıtanın en çok konuşulan ülkeleri arasında yer aldı. Bu gelişmeler arasında, Frankfurt’ta ECB’nin düzenlediği bir organizasyonda konuşacak olan Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin sözleri, piyasalar tarafında dikkatle takip edilecek diyebiliriz. Yunanistan’a ilişkin gelişmeler ve Euro Bölgesi’nin ekonomik durumu hakkında Başkan’ın yapacağı olası değerlendirmeler kıtanın ortak para biriminde yönü belirleyebilir. Dolayısı ile Draghi’nin bu haftaki konuşmalarını, haftanın önemli gelişmeleri arasına not edebiliriz. Başkan’ın Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu önünde bir konuşma daha yapması bekleniyor.

ABD – CB Tüketici Güveni; ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i harcamalara dayandığı için, tüketicilerin ülke ekonomisinin geleceğine ilişkin düşünceleri büyük önem taşımaktadır. Gelecek aylara ilişkin olumlu beklentiler içerisinde olan tüketiciler daha fazla harcama yapma eğiliminde iken, olumsuz düşüncede olan tüketiciler ise tasarruf eğilimlerini yükseltirler. ABD ekonomisi için ise halkın tüketime yatkın olması ekonomik yapısı itibari ile daha olumlu bir gelişmedir. The Conference Board (CB) tarafından yaklaşık 5 bin tüketiciye sorulan sorular sonucunda hazırlanan tüketici güveni verisi, ülke ekonomisinin ilerleyişine ilişkin önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Ocak ayında piyasa beklentilerini aşan söz konusu gösterge tahminlerin üzerinde gerçekleşirken, son 7,5 yılın en yüksek seviyesine tırmanmayı başarmıştı. İlgili tüketici güveni verisinin Şubat ayında beklenti rakamını aşması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler öne çıkabilecekken, tahminin altındaki datalar, ABD’nin para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – FED Başkanı Yellen’ın Konuşmaları; ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın bu hafta, Senato’nun Bankacılık Komitesi’ne ve Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komisyonu’na para politikası yarıyıl sunumlarını yapması bekleniyor. Haftanın en önemli gelişmeleri olarak değerlendirebileceğimiz Yellen’ın söz konusu bu konuşmalarında, FED’in ilerleyen aylardaki para politikası adımlarına yönelik ipuçları yer alabileceği için başta Dolar olmak üzere birçok finansal aracın fiyatında sert hareketler izlenebilir. Yellen’ın özellikle Salı günkü Senato Bankacılık Komitesi sunumu ve ardından Komite üyelerinden gelecek sorulara vereceği cevaplar büyük bir önem taşıyor. Geride kalan hafta yayımlanan Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) son toplantısının tutanaklarında yer alan ifadeler, FED’in, faiz oranı artışını Haziran ayının sonrasına bırakabileceği yönündeki beklentilerin ağırlık kazanmasına neden olmuştu. Ancak Başkan’ın konuşmalarında sürpriz bir şekilde bu beklentinin yeniden şekillenmesini sağlayacak ifadeler yer alırsa, Dolar’da yeni fiyatlamalar sert bir şekilde gerçekleşebilir. Bu paralelde piyasalar, yılın ikinci ayını bitirmeye hazırlandığı hafta içerisinde Yellen’ın konuşmaları ile yön arayabilir.

Kanada – BOC Başkanı Poloz’un Konuşması; Kanada ekonomisi, ülke ihracatının en büyük kalemi olan petrolün fiyatında son aylarda görülen kayıpların ardından zorluklar yaşadı diyebiliriz. Ülkenin para birimi bu süreç içerisinde önemli düşüşler kaydederken, Kanada Merkez Bankası (BOC) da, ekonomiye destek olabilme adına son toplantısında politika faiz oranını düşürme kararı aldı. Londra’daki Western Üniversitesi’nde konuşacak olan BOC Başkanı Stephen Poloz’un kullanacağı ifadeler de bu paralelde oldukça yakından izlenecek diyebiliriz. Başkan’ın, BOC’un para politikalarına değinmesi halinde Kanada Doları’nda sert fiyat değişimleri izlenebilir. TR saati ile 21:00’da başlaması planlanan konuşmanın metni, Merkez Bankası’nın web sitesinden gün içerisinde daha önceden basına servis edilebileceği için, bu konu hakkında dikkatli olmanın faydalı olacağını ifade edebiliriz.

Çin – HSBC Öncü İmalat PMI; 2014 Mayıs döneminden itibaren altı ay boyunca, PMI verileri için bir eşik olan 50 seviyesinin üzerinde gerçekleştikten sonra, Aralık ve Ocak dönemlerinde yeniden daralmaya işaret eden Çin’in imalat PMI datasına ait öncü gösterge, yeni haftanın önemli rakamları arasında değerlendirilebilir. 2 Mart’ta yayımlanacak nihai rakamın öncüsü olacak HSBC ve Markit’in birlikte hazırladığı data, global ekonomik büyümeye ilişkin spekülasyonların arttığı son dönemler içerisinde, dünya ekonomisinin itici güçlerinden olan Çin’e ait değerli bilgiler verecek. Rakamın beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

ABD – Yeni Ev Satışları; ; ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikası kararlarını alırken dikkate aldığı göstergeler arasında, istihdam ve enflasyon verilerinin yanında, konut piyasası rakamları da yer almaktadır. Haftanın önem derecesi yüksek “yeni ev satışları” göstergesinin de bu paralelde ABD ekonomisi için yatırımcılar tarafından dikkatle takip edileceğini söyleyebiliriz. Aralık ayında beklentilerden daha güçlü bir yükseliş kaydeden yeni ev satışları verisinin Ocak ayında beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde Wall Street endeksleri ve Dolar’da önemli fiyat değişimleri izlenebilir.

Euro Bölgesi – ECB Başkanı Draghi’nin Konuşması; Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin Salı günü Almanya’daki konuşmasının ardından gözler bu kez, Başkan’ın Brüksel’deki programına çevrilecek. Avrupa Parlamentosu’nda yıllık sunumunu yapacak olan Draghi, yetkililere Avrupa ve Euro Bölgesi ekonomisi adına bilgiler verecekken, ECB’nin son para politikası adımları ve Yunanistan’a ilişkin gelişmeler adına değerlendirmelerde bulunabilir. İlerleyen aylarda ECB’nin para politikası uygulamalarına ait ipuçları alınabileceği için Mario Draghi’nin konuşmaları kritik önem taşıyor diyebiliriz. Bu paralelde Avrupalı finansal araçların değerinde ve Euro’da sert fiyat değişimleri izlenebilir.

Yeni Zelanda – Ticaret Dengesi; Ekonomik gündemin oldukça yoğun olduğu haftanın üçüncü iş gününde Yeni Zelanda için yayımlanacak ticaret dengesi rakamları, piyasaların yakından takip edeceği datalar arasında yer alıyor. Aralık ayında beklentilerden daha büyük bir dış ticaret açığı veren Yeni Zelanda’da, ilgili ticaret açığın önceki döneme göre azaldığı görülmüştü. Ülke son olarak Haziran ayında ticaret fazlasını yakalayabilmişti. Türkiye saatine göre Perşembe gününe başlamadan on beş dakika önce açıklanması beklenen Yeni Zelanda’nın Kasım ayı ticaret dengesi rakamları, ülkenin para biriminde fiyat değişimlerine neden olabileceği için yakından izlenecek.

Avustralya – Özel Sermaye Harcamaları; Perşembe sabahı kıta ülkesi Avustralya’dan gelecek özel sermaye harcamaları verisi, geride kalan yılın son çeyreğine ilişkin bilgiler vererek piyasalar tarafından yakından izlenecek. Bir ülkede, yatırımların seviyesindeki değişiklikler ve ekonominin sağlığı hakkında önemli bilgiler verdiği için, ilgili datalar finansal piyasalar tarafından da dikkatle takip edilmektedir. Söz konusu veri, sermaye harcamalarındaki değişim, istihdam, harcama ve şirket kazançları konusunda ipuçları verebilir. Ülkenin para birimi değerinde etkili olabilecek özel sermaye harcamalarındaki değişimi gösteren verinin beklentilerin üzerinde açıklanması Avustralya Dolar’ında yükselişlere zemin oluşturabilecekken, tahminlerin altında kalacak bir rakam, kayıplara yol açabilir.

Euro Bölgesi – Gfk Almanya Tüketici Güveni; Geride kalan hafta, ZEW endeksi ile kurumsal yatırımcı ve analistlerin, Pazartesi günü IFO göstergesi ile işletmelerin Alman ekonomisine ilişkin görüşlerini görebilme fırsatı bulan küresel piyasalar, GFK verisi ile birlikte, tüketicilerin ekonomiye olan güvenine ait bilgiler alacak. Son dört aydır yükseliş kaydeden Gfk tüketici güven endeksi Ocak döneminde 9.3’e çıkarak, son 13 yılın zirvesine tırmandı. Şubat ayına ait bilgiler verecek ilgili göstergenin beklentiden farklı gerçekleşmesi halinde kıtanın ortak para birimi Euro’da fiyat değişimleri izlenebilir.

Euro Bölgesi – Almanya İşsizlik Değişimi; Avrupa seansının ilk işlem saatlerinde yayımlanacak, parasal birliğin en büyük ekonomisine sahip Almanya’nın istihdam rakamları, Euro üzerinde etkili olabileceği için yakından izlenecek. Ülkenin %6.5 olan işsizlik oranında herhangi bir değişiklik gerçekleşmemiş olması öngörülüyor. Son dört aydır ülkede azalan işsizliğin ise Ocak ayındaki seyri merak ediliyor. Söz konusu rakamların yayımlanmasının ardından kıtanın ortak para biriminde fiyat değişimleri izlenebilir.

İngiltere – Büyüme Oranı (GDP); Son haftalar içerisinde para birimindeki değişiklikleri dikkat çeken İngiltere’nin, geride kalan yılın son çeyreğine ilişkin olarak açıklanacak büyüme oranı verisi haftanın önem derecesi yüksek göstergeleri arasında yer alıyor diyebiliriz. Üçüncü çeyrekte %0.7 genişleyen ada ülkesinin ekonomisi, 2014’ün “Ekim-Kasım-Aralık” döneminde ilk tahmine göre %0.5 büyüdü. Piyasalarda, geride kalan ay %0.5 olarak açıklanan GDP verisinde bir revize gerçekleşip gerçekleşmeyeceği merak ediliyor. Rakamın beklentinin üzerinde açıklanması Sterlin’de yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, öngörülenin altındaki GDP verileri ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Euro Bölgesi – TLTRO Operasyonu; Geride kalan yıl içerisinde ilk iki ayağı gerçekleştirilen Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) TLTRO (Hedefli Uzun Vadeli Refinansman Operasyonu) uygulamasının bu yılki ilk operasyonu 26 Şubat’ta yapılacak. Eylül ayında 82 milyar, Aralık’ta ise 128 milyar Euro tutarında Euro Bölgesi bankalarına kredi sağlayan ECB, 2015 içerisinde Şubat ayı da dahil olmak üzere 4 kez piyasaları fonlayacak. İlgili ihaleler sonrasında yayımlanacak rakamlar kıtanın finansal araçları üzerinde ve Euro’da etkili olabileceği için yakından izlenecek. ECB’nin 2015 yılındaki TLTRO operasyonlarına ilişkin takvime ulaşmak için tıklayınız.

ABD – Enflasyon Oranı (CPI); ABD Merkez Bankası’nın (FED) son Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının geride kalan hafta yayımlanan toplantı tutanakları sonrasında piyasalar, dünyanın en büyük ekonomisi için açıklanacak enflasyon oranı rakamlarını bir kat daha dikkatli inceleyecekler diyebiliriz. Aralık ayında ABD’de yıllık CPI %0.8, çekirdek CPI ise %1.6 olarak gerçekleşmişti. Aylık dataları incelediğimizde ise aynı dönemde CPI %-0.4, çekirdek CPI %0.0 olarak açıklandığını görüyoruz. ABD’nin istihdam piyasasındaki olumlu gelişmeler ile FED’in para politikası kararları için önemli bir diğer faktör olan enflasyon oranı rakamları, daha yakından mercek altına alınabileceği için piyasanın beklentilerini şekillendirebilir. Son aylarda gerileyen petrol fiyatları ABD’nin enflasyonunda aşağı yönlü baskı yaparken, 18 Şubat’ta yayımlanan FOMC toplantı tutanaklarında FED üyelerinin, enflasyonda devam eden zayıflıktan dolayı endişeli olduğu görülmüştü. Enflasyon oranı veri setinin genel olarak beklentilerin altında kalması Dolar’a kayıplar getirebilecekken, tahminleri aşacak rakamlar ise ABD’nin para biriminde yükselişlere zemin oluşturabilir.

ABD – Dayanıklı Mal Siparişleri; ABD ekonomisindeki canlılığın temposunu görebilme adına yakından izlenen dayanıklı mal siparişleri verisi, yeni haftanın önem derecesi yüksek makro-ekonomik göstergeleri arasında yer alıyor. Söz konusu veri, Aralık ayında ilgili siparişlerde %3.3 düşüş kaydedildiğine işaret ederken, ulaşım ve taşımacılık kalemlerinin hariç tutularak hesaplandığı çekirdek dayanıklı mal siparişleri de %-0.8 olarak açıklanmıştı. Yayımlanacak yeni “dayanıklı ve çekirdek dayanıklı mal siparişleri” verilerinin beklentilerin üzerinde bir tablo oluşturması halinde Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, tahminlerin altında kalacak rakamlar ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 283 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin altında, olumlu gerçekleşmişti. 21 Şubat ile biten haftada ise 285 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için, ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Kanada – Enflasyon Oranı (CPI); Son iki aydır, gerileyen petrol fiyatları ile tüketici fiyatlarında düşüşe işaret eden Kanada’nın aylık bazdaki enflasyon ve çekirdek enflasyon verileri Ocak ayına ilişkin bilgiler verecek. Para birimi, ülkenin en önemli ihracat kalemi olan petrol fiyatlarındaki değişimler ve Merkez Bankası’nın (BOC) kararları ile baskı altında kalan Kanada için söz konusu makro-ekonomik göstergeler dikkatle takip edilecek. CPI verileri piyasalarda BOC’un para politikası kararlarına ilişkin fiyatlamaların yapılmasına neden olabileceği için önem taşıyor. Rakamların beklentileri karşılamaması halinde Kanada Doları’nda kayıplar izlenebilecekken, öngörüleri aşacak datalar ülkenin para biriminde yukarı yönlü hareketleri destekleyebilir.

Japonya – Enflasyon Oranı (CPI); Japon hükümetinin geride kalan yılın Nisan ayında satış vergisini artırmasının ardından %1.3 seviyesinden %3’lü rakamların üzerine kadar çıkan, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) yakından takip ettiği ulusal çekirdek enflasyon oranı, bu hafta piyasaların mercek altına alacağı veriler arasında yer alacak. Cuma sabahı uzak doğu ülkesinden, hane halkı harcamaları, işsizlik oranı, sanayi üretimi ve perakende satışlar gibi önemli makro-ekonomik göstergeler yayımlanacak. Bu rakamlar arasında, BOJ’un para politikası kararlarında etkili olabilecek enflasyon oranı dikkat çekiyor. Son aylarda petrol fiyatlarındaki düşüşün tüketici fiyatları üzerinde baskı oluşturabileceği düşünülürken, ilgili CPI datası, ülkenin para birimi üzerinde etkili olabilecek bir gösterge olarak öne çıkıyor. Çekirdek enflasyon, 2014 Mayıs ayında %3.4 düzeyine çıktıktan sonra bir gerileme dönemine girerek Aralık’ta %2.5 olarak gerçekleşti ve satış vergisi artışının etkilerinin azalmaya devam ettiğini gösterdi. Rakamın beklentinin altında gerçekleşmesi Yen’de kayıplara neden olabilecekken, tahminin üzerindeki datalar ülkenin para birimine yükselişler getirebilir.

Yeni Zelanda – ANZ İşletme Güveni; Yaklaşık 1,500 işletmeye yapılan bir anket sonucu oluşturulan ANZ verisi, imalat, inşaat, perakende, tarım ve hizmet sağlayıcı şirketlerin verdiği cevaplar sonrasında oluşturulan bir endekstir. Yeni Zelanda ekonomisindeki ilerleyişe ve beklentilere ilişkin bilgiler verdiği için piyasa katılımcıları tarafından izlenen önemli göstergeler arasında yer almaktadır. Geride kalan yılın Ekim ayına kadar art arda 7 dönem düşüş kaydederek Şubat’taki 70.8 seviyesinden, Eylül’de 13.4’e gerileyen işletme güveni, ülke ekonomisine ilişkin pek de iç açıcı bir tablo ortaya koymamıştı. Ancak, “sıfır” seviyesinin altındaki rakamların daralmaya işaret ettiği ANZ verisi Ekim ve Kasım dönemlerinde yükselerek, ülke ekonomisi adına olumlu bir sinyal vermişti. Endeks Aralık ayında ise bir miktar gerilemeye işaret etti. Ocak ayı için hazırlanacak söz konusu rakam, ülkenin para biriminde sert hareketlerin görülmesine neden olabileceği için Cuma sabahı piyasaların gündemindeki veriler arasında yer alacak.

Türkiye – Dış Ticaret Dengesi; Haftanın son işlem gününde yurtiçi piyasalarda, yayımlanacak dış ticaret rakamları gündemin önemli verileri arasında yer alacak. Aralık ayında %14.6 azalarak 8.51 milyar Dolar’a gerileyen ticaret açığı, beklentilerin üzerinde, ancak tahminlere yakın bir seviyede gerçekleşmişti. Açığın daralmasında, ihracatın ilgili dönemde, geride kalan yılın aynı ayına göre %3.9 artış, ithalatın ise %3.7 azalış kaydetmesinin etkili olduğu görülmüştü. Ocak ayına ilişkin yayımlanacak dış ticaret dengesi rakamları, yurtiçi piyasalarda yakından izlenecek.

Euro Bölgesi – Almanya Öncü Enflasyon Oranı (CPI); 2 Mart’ta Euro Bölgesi geneli için açıklanacak öncü enflasyon rakamı öncesinde, parasal birliğin en büyük ve önemli ekonomisi için yayımlanacak CPI verisi, haftanın son işlem gününde piyasaların takip edeceği datalar arasında yer alıyor diyebiliriz. Euro Bölgesi öncü enflasyon oranına ilişkin beklentilerin şekillenmesine ve bu paralelde Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası adımlarına ait fiyatlamaların yapılmasına neden olabilecek rakam, Euro ve kıtanın borsalarında fiyat değişimlerine neden olabilir. Beklentinin üzerinde gerçekleşecek Almanya’nın öncü enflasyon oranı Euro’da yükselişlere zemin oluşturabilecekken, tahminin altında kalacak rakamlar, kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – Büyüme Oranı (GDP); Haftanın en önemli makro-ekonomik göstergeleri arasında, ABD’nin geride kalan yılın son çeyreğine ilişkin büyüme oranı verisinin üst sıralarda olduğunu ifade edebiliriz. Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre 2014’ün üçüncü üç aylık döneminde ABD ekonomisi %5.0’lik büyüme yakalamıştı. Geçtiğimiz yılın son çeyreğine ilişkin ikinci tahmin olacak yeni rakam, ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikasında atacağı adımlara ilişkin beklentilerin şekillenmesini sağlayabileceği için büyük bir dikkatle takip edilecek (30 Ocak’ta yayımlanan ilk tahmin %2.6 olarak açıklanmıştı). Tahminin üzerinde gerçekleşecek bir data Dolar’da yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, beklentileri yakalayamayacak GDP verileri ülkenin para biriminde kayıpların görülmesine neden olabilir.

ABD – Chicago PMI; Chicago’daki yaklaşık 200 satın alma yöneticisine sorulan soruları içeren bir anket sonucu oluşturulan Chicago PMI verisi, ABD ekonomisindeki gelişmeleri izlerken yakından takip edilen bir endekstir. Dört ay sonra Arlık döneminde yeniden 60 seviyesinin altına gerileyen ilgili PMI datası, Ekim ayında 66.2 olarak açıklanırken, Nisan 2011’den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkmıştı. Kasım ve Aralık aylarında ise endeksin söz konusu yüksek seviyesinden gerileme kaydettiği, Ocak’ta ise düşüş beklentilerinin aksine yükseldiği görüldü. Chicago PMI’ın, piyasa beklentisinden farklı bir rakama işaret etmesi, Dolar’da fiyat değişimlerinin görülmesine yol açabilir.

ABD – Beklemedeki Ev Satışları; Satıldığı için kontrat altına alınan, ancak halen tamamlama işlemleri için bekleyen ve yeni inşaatlar hariç tutularak hesaplanan beklemedeki ev satışları verisi, haftanın son işlem gününde ABD’nin konut piyasasındaki ilerleme adına yakından izlenecek. Ocak dönemi için yayımlanacak ilgili göstergenin piyasa tahminlerinden farklı bir değişime işaret etmesi Wall Street endeksleri ve Dolar’da etkili olabilir.

ABD – Michigan Hassasiyeti; Michigan Üniversitesi tarafından hazırlanan tüketici güveni verisi, Ocak ayında 98.1 seviyesine gerçekleşerek, 98.2 olan öncü rakamından aşağı yönlü revize edilmişti. 13 Şubat’ta, içinde bulunduğumuz aya ilişkin öncü rakam ise 93.6 olarak yayımlanırken, son 8 yılın en yüksek seviyesinden gerileme kaydetmişti. Şubat ayına ilişki nihai rakam olacak Michigan hassasiyetinin piyasa beklentilerinden farklı bir rakama işaret etmesi, ABD’nin para biriminde fiyat değişimlerinin izlenmesine neden olabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 20 Şubat 2015 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

Geçtiğimiz hafta EURUSD paritesi ile ilgili olası tepki alımı düşüncesinden bahsetmiş ancak bu düşünce yapısının oluşabilmesi için 1.1455 – 1.1535 bölgesinin geçilmesi gerektiği hususuna dikkat çekmiştik.

“EURUSD paritesi bu hafta gerçekleştirmiş olduğu yukarı yönlü çıkışlarla birlikte kritik bölgenin alt bant noktası olan 1.1455 seviyesine yaklaştı ancak geçemedi. Defalarca bu seviyeye yaklaşan ancak geçemeyen EURUSD paritesi, Dolar endeksindeki güçlenme nedeniyle yeniden satış baskısına maruz kaldı ve 1.1270 seviyesine yaklaştı.”

Yeni hafta beklentileriniz nedir?

EURUSD paritesinin son haftalardaki performansını incelediğimizde 1.1455 – 1.1270 arasında bant hareketi gerçekleştirdiğini görmekteyiz. O halde, bundan sonraki süreçte kısa vadeli yön konusunda daha net ifadeler paylaşabilmemiz için ilgili bant noktalarının dışındaki hareketler incelenmelidir. Özellikle de 1.1270 desteği altındaki hareketler, mevcut tepki alımı düşüncesinin sona ermesi konusunda önemli bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda da son dip noktası 1.1096 seviyesi hedeflenebileceği gibi yeni dip noktaları içinde istekli bir işlemci psikolojisi görülebilir. 1.1270 seviyesi üzerindeki hareketlerde ise tekrar bandın üst noktası test edilebilir ve bu test sonrasında mevcut tepki alımı tamam mı devam mı sorusunun cevabını için makro-ekonomik gelişmeler incelenebilir. Bu bağlamda da 1.1270 seviyesi dikkatle takip edilmelidir.

Destek: 1.1270-1.1195-1.1096
Direnç: 1.1455-1.1535-1.1660

GBPUSD ANALİZİ

15 Temmuz 2014 tarihinden itibaren etkisini net bir şekilde hissetmiş olduğumuz düşüş trendi, son haftalarda yaşanılan yukarı yönlü hareketler neticesinde sonlandı. Bu değişiklik, kısa vadeli olarak tepki alımı düşüncesinin oluşumuna katkı sağladı ve parite 1.5478 seviyesin test etti.

GBPUSD artık düşmeyecek mi?

Hemen hemen çoğu Forex yatırımcı, mevcut yükselişler nedeniyle yukarıdaki soruyu sormaktadır. Özellikle bu tarz soruların cevapları için ilgili finansal varlığın kısa, orta ve uzun vadeli beklentilerini paylaşmak gerekir. Orta ve Uzun vadeli olarak GBPUSD paritesindeki düşüş trendi düşüncemizde herhangi bir değişiklik yoktur. Değişikliğe maruz kalan yaklaşık 6 aydır devam eden kısa vadeli düşüş trendidir. Bu bağlamda da mevcut yükseliş ifadesini kullanırken kısa vadeli bir strateji ile yola çıkılması gerektiği unutulmamalıdır. Ayrıca bir trend değişimi, trend içerisindeki olası düzeltme hareketleri olmayacağı anlamına gelmemelidir. Yani kısa vadeli olarak GBPUSD paritesinde düşüş trendi sonlandı ve yerini yükselişlere bıraktı diye mevcut yükselişler içerisinde satış düşüncesi oluşmayacakmış gibi bir algı oluşmamalıdır. “Güçlü trendler, önemli düzeltmelerden geçer”

Teknik beklentiler ne diyor?

Mevcut trend değişikliğinin etkisini net bir şekilde hissedebilmemiz için, son haftalardaki dip noktaları incelenmelidir. Bu bağlamda da 1.5195 destek noktası, 1.4950 seviyesinden başlatılan yukarı yönlü rallinin devam edilmesi anlamında kritik bir öneme sahiptir. Parite 1.5480 ve daha üst noktalara ilerleyebilmesi için 1.5195 üzerindeki hareketlere ihtiyaç vardır.

Peki, parite şu sıralar 1.5360 seviyesine yakın seyrediyor, 1.5195 seviyesine kadar geri çekilme görülebilir mi?

Haftanın son işlem gününde GBPUSD paritesinde aşağı yönlü bir hareket gözlemlendi. Bu düşünce yapısı, aşağı yönlü tepki isteğinin oluşumu açısından önemli. Ancak paritenin 1.5195 seviyesine doğru tepki hareketlerini daha da istekli sürdürebilmesi için 1.5340 – 1.5310 bölgesini aşağı yönlü kırmalıdır. Ancak böyle bir durumda 1.5195 seviyesine doğru hareketler görebiliriz. Aksi takdirde tepki satışının sonlandığına ilişkin düşünceler gündemimizde yer alabilir.

Özetlersek!

Kısa vadeli olarak GBPUSD paritesinin yükselişlerine devam etme ihtimalinin bir adım önde olduğunu, 1.5195 destek noktası üzerinde mevcut yükselişlerine devam etmek istediğini ifade edebiliriz. Son olarak da 1.5195 seviyesine doğru bir tepki hareketi ile karşı karşıya gelecek miyiz sorusunun cevabı içinse kritik 1.5340 – 1.5310 bölgesi dikkatle takip edilmelidir.

Destek; 1.5310-1.5195-1.5075
Direnç; 1.5478-1.5595-1.5685

USDTRY ANALİZİ

Uzunca bir süredir USDTRY kuru yükseliş trendinde hareketlerine devam etmekte, 55 haftalık üssel hareketli ortalama da mevcut yükseliş trendini desteklemektedir. 2.5000 seviyesi üzerinde hareketler gerçekleştirirken kar realizasyonu + tepki satışlarına maruz kalan ve bu baskı ile 2.4330 seviyesini test eden USDTRY kuru için yükseliş trendi ve bu trende ilişkin pozitif tutumda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. USDTRY kuru eğer 2.4100 destek noktası üzerinde kalmayı sürdürürse yaşanılan & yaşanılacak kısa vadeli satışlar, tepki niteliğinde değerlendirilmelidir. Böyle bir durumda kanalın üst noktası ve aynı zamanda da fibonacci expansion %161.8’lik orana tekamül eden 2.5466 seviyesi orta vadeli olarak hedeflenebilir.

Peki, 2.4100 seviyesine kadar geri çekilme olur mu?

Bu sorunun cevabı içinse kısa vadeli olarak 2.4805 bariyeri dikkatle takip edilmelidir. USDTRY kuru eğer 2.4805 bariyeri altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü tepki satışları bir müddet daha devam edebilir. Ancak USDTRY kurunda 2.4100 üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş trendinin devam ettiğini, yaşanılacak olası düşüşlerin tepkisel nitelik kalmak isteyeceğini unutmayalım.

2.4805 seviyesi üzerindeki hareketlerde ise tepki satışlarının sonlandığına ilişkin düşünceler yüksek sesle konuşulacağı gibi yukarıda sözünü ettiğimiz yükseliş trendi ve ilgili hedef seviyemiz geçerliliğini sürdürmeye devam edebilir.

Destek: 2.4330-2.4100-2.3920
Direnç: 2.4805-2.5140-2.5466

EURTRY ANALİZİ

EURTRY paritesinde hafta boyunca 50 ve 200 günlük basit hareketli ortalamalar (güncel seviyeleri sırasıyla 2,7760 ve 2,8320) arasında seyreden, genel olarak da belirttiğimiz bölgenin altında yoğunlaşan bir fiyatlama izledik. Cuma gününün sona ermesinden önce, Eurogroup toplantısından çıkabilecek sonuçlar sert fiyat hareketlerine neden olabileceği için, yeni haftaya odaklanmak faydalı olabilir. 200 periyotluk basit hareketli ortalamanın aşılamaması sonrası gerçekleşen geri çekilme tutumunun devam edebilmesi için 2,7700 seviyesi altında gerçekleşebilecek günlük kapanışa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu şart sağlandığı takdirde 2,7400 seviyesine yönelik baskı yoğunlaşabilir. Bunun gerçekleşememesi ve gün içi hareketlerin de 2,7700 seviyesi üzerinde kalma ısrarı sürdüğü durumda, paritede tekrar 200 periyotluk basit hareketli ortalamaya ulaşma çabası karşımıza çıkabilir.

1nolu grafik eklenecek

Daha kısa vadeli bir inceleme yaparsak, Şubat ayı boyunca 2,7700 ve 2,7800 bölgesinin paritede oluşturduğu destek ve bu bölgenin sınanmasına neden olan düşüş trendi net bir şekilde 4 saatlik grafikte görülmektedir. 100 periyotluk üssel hareketli ortalamanın da desteklemeye çalıştığı tutumda, 2,7700 seviyesi altında kritik olarak değerlendirebileceğimiz 2,7400 seviyesi bulunmaktadır. Düşüş beklentisinin bu vade içerisinde etkinlik kazanabilmesi için, 2,7700 seviyesi altında gerçekleşebilecek peş peşe ve en az iki adet olmak kaydıyla 4 saatlik kapanışlar görülmelidir. Gittikçe sıkışan fiyatlamalarda yukarı yönlü hareketler özellikle 2,8100 seviyesinin aşılmasıyla netlik kazanabilir.

2nolu grafik eklenecek

Destek: 2,7700 – 2,7400 – 2,7075
Direnç: 2,8100 – 2,8425 – 2,8650

USDJPY ANALİZİ

USDJPY paritesinde haftanın büyük bir bölümünü 118,35 – 119,40 bandı içerisinde geçirsek de, Eurogroup toplantısından gelebilecek haberlerin beklendiği son iş gününde, Yen talebinin artışıyla bandın alt bölgesinin zorlandığını görüyoruz. Önümüzdeki sürece ilişkin bir değerlendirme yapacak olursak, mavi ile belirttiğimiz yükseliş trendinin güncel seviyesi üzerinde yükseliş baskısının etkili olması beklenmektedir. 118,35 – 119,40 bandının güncelliğini bölgede gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanışlarla koruması durumunda destek görebilecek yükseliş baskısı, 118,80 seviyesinin aşılmasıyla cesaret bularak 119,40 seviyesine yönelebilir. Ancak kalıcı yükseliş beklentilerinin gündemimize gelebilmesi için, 119,40 seviyesi üzerinde peş peşe iki adet 4 saatlik kapanış şartının sağlanması gerekmektedir.

Paritede kısa vadede görülen tepki satışlarının etkinliğini sürdürebilmesi için 118,00 seviyesinin altında gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanışlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu şart sağlandığı taktirde yine tepki hareketi olarak değerlendirilecek düşüşlerde 117,20 ve 116,40 hedeflenebilecek önemli seviyeler konumundadır.

Destek: 118,00 – 117,60 – 116,40
Direnç: 118,80119,40 – 120,00

EURJPY ANALİZİ

EURJPY paritesinde hafta boyunca takip ettiğimiz yükseliş kanalının haftanın son iş gününde Eurogroup haberleri beklenirken Yen’e olan talebin artışıyla güncelliğini yitirdiğini görüyoruz. Aşağı yönlü baskıları destekleyebilecek bu gelişme sonrasında, 134,70 seviyesinin söz konusu baskıya katkı oluşturması beklenmektedir. Gerçekleşebilecek düşüşlerde 132,30 ve 131,00 seviyeleri hedeflenebilir. Paritede gerçekleşebilecek toparlanma isteği ise 134,70 seviyesi altında 4 saatlik kapanışlar sürdüğü müddetçe yeni satış baskısıyla karşılaşabilir. 134,70 seviyesinin aşılması ve bu bölgede peş peşe gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanış tekrar yükseliş trendini gündeme getirebilse de, trendin güncelliğinin korunması için zorunluluk haline gelebilecek yukarı yönlü ataklarda 135,45 seviyesi üzerindeki kapanışlar önemlidir.

Destek: 133,60 – 132,30 – 131,00
Direnç: 134,70 – 135,45 – 136,75

AUDUSD ANALİZİ

AUDUSD paritesinde Şubat ayı boyunca aşağı yönlü baskıyı destekleyen ve sıkça test edilen 0,7840 – 0,7880 bandının güncelliğini koruduğunu görüyoruz. Önümüzdeki süreçte, söz konusu bölge altında düşüş baskısı destek bulabileceği gibi, gerçekleşebilecek satışlarda 0,7723 seviyesi altında gerçekleşebilecek 4 saatlik kapanışlar, paritenin son 6 yılın dip noktası olan 0,7625 seviyesini test etme isteğini ortaya çıkarabilir. Öte yandan, 0,7723 seviyesinin hafta içerisinde kırılamaması sonrası görülen kısa vadeli yükseliş baskısı tarzında alımlar, 0,7840 – 0,7880 bandı dahilinde veya altında sınırlı kaldığı müddetçe yeni satış baskısı oluşabilir.

Paritede 0,7880 seviyesi üzerinde peş peşe ve en az iki adet olmak üzere karşımıza çıkabilecek 4 saatlik kapanışlar, yukarı yönlü baskıyı destekleyebilir. Genel eğilimin düşüş yönünü muhafaza etmeyi sürdüreceği bu bölümde, kısa vadeli tepki alımlarında 0,8030 kritik seviyelerden biri olarak görülmektedir.

Destek: 0,7723 – 0,7625 – 0,7550
Direnç: 0,7880 – 0,7975 – 0,8030

USDCAD ANALİZİ

USDCAD paritesinde hafta boyunca gerçekleşen dalgalı seyre karşın, hala mavi renkle belirttiğimiz yükseliş trendi dahilinde kalan bir fiyatlama görmekteyiz. Aşağıda Ocak ayının son haftasından bu yana destek görevi gören 1,2325 – 1,2375 bandı üzerinde yükseliş baskısının etkili olabileceğine dair beklenti korunmakla birlikte, günlük stratejilerde trendin güncel sınırı olan 1,2435 seviyesinin bu seyri desteklemesi söz konusudur. Gün aşırı beklentilerde ise, 1,2545 seviyesi üzerinde kalıcılığın yukarı yönlü baskıya katkı sağlama potansiyeli bulunmaktadır. Gerçekleşebilecek geri çekilmeler 1,2325 – 1,2375 bandı üzerinde sınırlı kaldığı müddetçe yükseliş baskısının etkili hissedilebilir. Ancak bu bölge altında peş peşe gerçekleşebilecek en az iki adet 4 saatlik kapanış, tepki satışlarının ön plana çıkmasına neden olabilecek unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Destek: 1,2435 – 1,2325 – 1,2160
Direnç: 1,2545 – 1,2655 – 1,2800

BRENT PETROL ANALİZİ

Brent petrol 19-13 şubat haftasını 61.47 seviyesinden tamamlamıştı. Hafta içinde 62.97 seviyesine kadar yükseliş yaşandı.

45 dolar seviyesinden 60 doların üzerine çıkan hareketi teknik anlamda bir tepki veya short pozisyonların kapanması şeklinde değerlendirmek mümkün. Kısa vadede düşüşe bir tepki izleniyor fakat uzun vadede düşüşün bittiğini söylemek hala zor. Şu an için 45-50 dolar aralığıda dengelenme sağlandı diyebiliriz. Brentin 50 günlük hareketli ortalama üzerinde olması bu düşünceyi teknik açıdan destekliyor.

Makro açıdan arz-talep dengesinde büyük bir değişiklikten bahsetmek güç. Üretim maliyeti sebebiyle kapanan kuyu sayısının artması elbette arz tarafında etkili olabilir ancak henüz dengeleri değiştirebilecek kadar güçlü değil. Talep tarafında ise dünya büyüme beklentilerinde değişiklik yok, 2015 hala büyümede vasat bir yıl olmaya aday.

Teknik analiz açısından brentin 58,40 seviyesi üzerinde olması önemli. Gün sonu kapanışlar bu seviye üzerinde olduğu sürece 64 dolar direncine doğru hareketler izlenebilir. Grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalama üzerinde olmak bu fikri destekler. Fakat 58,40 seviyesi ve 50 günlük hareketli ortalama altına inilmesi halinde brentte 54 dolara doğru geri çekilme beklenebilir.

Uzun vadede dengelerin değiştiğinden bahsedebilmek için teknik açından grafikte yeşil çizgi ile gösterilen 200 günlük hareketli ortalamaya yaklaşmak gerek.

Destek: 58,40-54,00-52,00
Direnç: 64,00-68,00- 73,00

HAM PETROL ANALİZİ

Uzun zamandır gerek stok rakamları gerekse arz fazlalıkları ve sondaj kulesi ile ilgili piyasalarda yer alan gelişmeler ve bu gelişmelere bağlı olarak hassas zamanlar geçiren Petrol fiyatları, Foreks yatırımcıların radarında kalmaya devam ediyor. 43.57 seviyesi test edildikten sonra toparlanan ve bu toparlanma ile önemli yükselişler kaydeden Ham Petrol, haftanın son işlem gününde 49.60 seviyesi üzerinde hareketlerine devam etmektedir.

Orta ve uzun vadeli olarak negatif bir trend içerisinde hareketlerine devam eden Ham Petrol de kısa vadeli tepki alımları bu hafta da etkili olmaya devam etmektedir. 49.60 destek noktası mevcut tepki alımı tamam mı devam mı sorusunun cevabını bulmamıza katkı sağlayabilir. Özellikle bu destek noktası üzerindeki hareketler, 54.20 ve 55.65 gibi rakamlara ulaşılmasını sağlayabilir. Özellikle de 55.65 direncinin olası geçilişi, mevcut tepki alımı düşüncesinin daha güçlü hareketler oluşturmasına katkı sağlayabilir. 49.60 desteğinin aşağı yönlü kırılması durumunda ise tepki alımları sonlandı düşüncesi yüksek sesle gündemimizde yer alabilir. Böyle bir durumda ise son zamanların dip noktası olarak kaydettiğimiz 43.57 desteği gündemimizde kalmayı sürdürebilir. Bu bağlamda da yeni hafta için 49.60 desteği dikkatle takip edilmelidir.

Destek: 49.60-46.50-43.57
Direnç: 52.65-54.20-55.65

ALTIN ANALİZİ

Altın 19-13 şubat haftasını 1229 dolar seviyesinden kapatmıştı. Geride bıraktığımız haftada en yüksek seviye olarak 1236 dolar seviyesi görüldü, bu seviyeden başlayan geri çekilme ile 1197 dolar seviyesi görüldü. Yaklaşık 20 dolarlık düşüşte birkaç sebep saymak mümkün:

Önemli bir fiziki talep merkezi olan Çin bir haftalık tatile hafta içinde girdi. Büyük bir oyuncunun piyasada olmayışı fiziki talep tarafında zaafiyet yarattı.

Dünya borsaları yüksek seviyelerinde kalmaya devam etti. SP500 endeksinde yeni zirve seviyesi görüldü. Yani riskli varlıklardan kaçış sözkonusu değildi, bu durum altını aşağı yönde baskılayan unsur olmaya devam etti.

Teknik açıdan yorgunluk işaretleri vardı, yukarıda saydığımız sebeplerle birleşince alıcılar zayıf kaldı ve altın geçen haftanın gerisinde kaldı.

Fed tutanaklarından piyasaları rahatsız edecek, dolara değer kzandıracak detaylar gelmemiş olmasına rağmen, Yunanistan konusu henüz çözüme kavuşmamışken altın daha iyi bir performans gösterebilirdi fakat altında satıcıların baskın olduğunu, yükselişlerin satış fırsatı olarak değerlendirilmeye devam edildiğini bir kez daha gördük.

Kısa ve uzun vadede düşüş trendi devam ediyor. Ancak gelen satışlara rağmen altının 1200 dolar seviyesi üzerinde kalması yine de bir güç işareti olarak değerlendirilebilir.

1200 dolar seviyesi üzerinde kalındığı sürece 1220 dolar seviyesinin test edilmesi mümkün. 1200 dolar seviyesinin altına gün sonu kapanışlarla inilmesi ise zayıflığın daha da arttığı şeklinde yorumlanabilir. Bu durumda 1180 dolar seviyesinin önemli bir destek bölgesi olduğunu söyleyebiliriz.

1170 dolardan başlayıp 1307 dolar seviyesine kadar devam eden yükselişin Fib. düzeltme seviyelerinde %61,8’lik oran 1198 dolar seviyesine tekabül ediyor. Bu seviyenin altına inilmesi satışları hızlandırabilir. Direnç olarak ise 1220 dolar seviyesinin üzerinde 1240 dolar seviyesi ifade edilebilir.

Destek: 1200-1180-1150
Direnç: 1220-1240-1265

GÜMÜŞ ANALİZİ

Gümüş 13 Şubat cuma günü haftayı 17,34 seviyesinden kapatmıştı. Geride bıraktığımız hafta gümüşün değer kaybettiği bir hafta oldu.

Gümüş için 17,20 seviyesi önemli bir direnç bölgesiydi. Bu seviye üzerinde kalınamadı ve Salı günü gelen satışlarla 16,70 desteğinin de altına inildi. Hem 16,70 desteği hem de grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalamanın altında olmak gümüş için zayıflık işareti.

Son durumda eski destek 16,70 yeni direnç konumuna dönüştü. Gün sonu kapanışlarla 16,70 seviyesinin üzerine çıkılması, 50 günün ortalamanın aşılması tekrar 17,20 seviyesine doğru bir yükselişi gündeme getirebilir fakat haftanın son işlem gününde gümüş 16,18 seviyesine daha yakındı. 16,18 desteği altına inilmesi durumunda geri çekilme 15,50 seviyesine doğru devam edebilir. 15,50 seviyesi kısa vadede güçlü bir destek bölgesi olarak görülüyor.

Destek: 16,18-15,50-14,70
Direnç: 16,70-17,20-17,70

DAX30 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde Dax30 endeksi için 10098 destek noktası üzerinde yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade etmiş, 10098 öncesindeki ilk önemli seviyenin ise 10593 olduğunu vurgulamıştık. Ayrıca endeksteki yükseliş beklentimizi de Fibonacci Expansion (FE) %161.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 11219 direncini kaydetmiştik.

“Dax30 endeksi, hafta içerisinde 10764 seviyesine kadar gerilese de yükseliş trendinde devam etme isteğini sürdürdü ve bu düşünce yapısı ile 11159 seviyesini test etti. Haftanın son işlem gününde de şu sıralar 10990 seviyesine yakın hareket ettiğini söyleyebiliriz.”

Genel görünümü incelediğimizde 10098 destek noktası önemini korumakla birlikte bu destek noktası üzerindeki hareketler, Fibonacci Expansion (FE) %161.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 11219 direncinin hedef bölge olmasına katkı sağlamaktadır. 10098 öncesindeki en önemli destek, bu ayın dip noktası olarak kaydedilen 10593 olarak kaydedilmiştir.

Destek: 10764-10593-10313
Direnç: 11159-11219-11371

S&P500 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde S&P500 endeksi için 1980 destek noktası üzerinde yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade etmiş, 1980 öncesindeki ilk önemli seviyenin ise 2036 olduğunu vurgulamıştık. Ayrıca endeksteki yükseliş beklentimizi de Fibonacci Expansion (FE) %61.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 2125 direncini kaydetmiştik.

“S&P500 endeksi, hafta içerisinde 2080 – 2098.75 seviyeleri arasında hareketler gerçekleştirdi. Özellikle de mevcut yükseliş trendi içerisindeki tepki isteği dikkat çekici. Haftanın son işlem gününde S&P500 endeksinin şu sıralar 2087 seviyesine yakın hareket ettiğini görmekteyiz.”

Genel görünümü incelediğimizde 1985 destek noktası önemini korumakla birlikte bu destek noktası üzerindeki hareketler, Fibonacci Expansion (FE) %61.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 2125 direncinin hedef bölge olmasına katkı sağlamaktadır. 1985 öncesindeki en önemli seviye ve aynı zamanda da tepki satışı konusunda tamam mı devam mı sorusunun cevabını bulabileceğimiz destek noktası 2067 olarak kaydedilmiştir.

Destek: 2067-2036-2010
Direnç: 2100-2125-2160

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN – “Brent Petrol, Altın ve Gümüş Analizi”

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, USDTRY, Ham Petrol, Dax30, S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Altın, Avro, Avustralya Doları, Crude Oil, Dax30, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Döviz, Emtia, Endeks, Erdoğan TURAN, EURUSD, Euro, EURTRY, Foreks Eğitimi, Foreks Makaleleri, Foreks, Forex Analizleri, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Forex Yorumları, Forex, FX, GBPUSD, Gold, Haftalık Emtia Analizleri, Haftalık Endeks Analizleri, Haftalık Forex Analizleri, Haftalık Parite Analizleri, Ham Petrol, Kudret AYYILDIR, Parite, S&P500, Sermet Doğan, Standart and Poor's, Sterlin, Türk Lirası, Umut TUNCER, Yen, AUDUSD, EURJPY, USDJPY, USDTRY, Brent Petrol, Gümüş, Silver

Risk Açıklaması: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.” http://www.gcmforex.com/hakkimizda/risk-bildirim-formu/

ücretsiz üye olun

1164 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz