02 - 06 Mart 2015 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Şubat ayının son haftası küresel piyasalarda, Yunanistan’a ilişkin gelişmelerin izlenmeye devam edildiği, ayrıca merkez bankaları kararları ve başkanlarının açıklamalarının, gelişmiş ekonomiler için yayımlanan makro-ekonomik göstergeler ile birlikte mercek altına alındığı bir işlem dönemi olarak geride kaldı. İçeride TCMB, dışarıda ise ABD başta olmak üzere, Avrupa, İngiltere ve diğer merkez bankası başkanlarının değerlendirmeleri öne çıktı. ABD için açıklanan bazı ekonomik göstergeler ise piyasalara damgasını vurdu.

Geçtiğimiz haftanın öne çıkan gelişmelerini daha detaylı incelemek için tıklayınız.

Mart ayının ilk haftasında ise piyasaları yine kritik gelişmelerin beklediğini ifade edebiliriz. Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının para politikası toplantılarının yanında, haftanın son işlem gününde ABD için açıklanacak istihdam raporu piyasaların odak noktasın yer alacak. Yurtiçinde ise enflasyon oranının dikkat çektiğini ifade edebiliriz. Ayrıca, Yunanistan’a ilişkin gelişmeler, doğal gaz akışının konuşulacağı Brüksel’deki AB Komisyonu ile Rusya ve Ukrayna yetkililerinin toplantısı, ABD ve Rusya dışişleri bakanlarının katılacağı Cenevre’de gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi oturumu ve Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı, ekonomik faktörlerin dışındaki başlıklar olarak öne çıkıyor.

“Yeni haftada ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin – HSBC İmalat PMI; Hafta sonu açıklanacak hükümetin imalat PMI verisi sonrasında küresel piyasalar yeni haftanın ilk işlem gününde, bu kez HSBC ve Markit’in birlikte hazırladığı aynı veriyi gündemlerine alacaklar. HSBC imalat PMI altı ay boyunca PMI verileri için kritik olan 50 seviyesinin üzerinde gerçekleştikten sonra, Aralık ve Ocak dönemlerinde ilgili eğişin altına kadar gerileme kaydetmişti. 2014 Ağustos’taki 51.7’den, 49.7’ye doğru görülen bu gerileme, ülkede ekonomik büyümenin hız kesebileceği endişelerini artırırken, Çin hükümetinin ekonomiye vereceği desteği hızlandıracağı düşüncesine destek vermişti. 25 Şubat’ta açıklanan öncü rakamı 50,1 olarak gerçekleşen verinin beklentilerden farklı gelmesi halinde, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenebilir.

İngiltere – Ulusal Konut Fiyat Endeksi (HPI); İngiltere için bu hafta açıklanması beklenen Ulusal HPI verisi, konut fiyatlarına ilişkin bilgiler verecek. Ocak döneminde %0.3 artış kaydeden ada ülkesindeki konut fiyatlarına ilişkin hesaplanan endeksin, yılın ikinci ayında nasıl bir veri sunacağı merak ediliyor. İngiltere için açıklanacak rakamlar arasında öne çıkan söz konusu HPI datasının piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde Sterlin’de fiyat değişimleri izlenebilir.

Türkiye – Enflasyon Oranı (CPI); Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB), “faiz indirim stratejisi ile enflasyon oranındaki düşüş” arasındaki ilişki üzerine son haftalarda nispeten yoğun açıklamalarda bulunması, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE - CPI) değişimleri yurtiçi piyasalar için çok daha önemli bir hale getirdi diyebiliriz. Ocak ayında %7.24’e gerileyen enflasyon oranı, TCMB’nin daha önceden ifade ettiği 1 puanlık düşüşten daha az gerileme kaydederek, Banka’nın ara bir toplantı yapmasının önüne geçmişti. Söz konusu rakamın beklentinin altında açıklanması halinde, TCMB’nin daha hızlı bir faiz indirim rotası izleyebileceği beklentisi destek bularak Türk Lirası’nda düşüşler izlenebilecekken, tahminlerin üzerinde kalacak bir rakam, Banka’nın faiz indirimlerinden uzaklaşacağı düşüncesi ile Lira’ya alımlar getirebilir. Piyasalarda özellikle yıllık TÜFE verisinin yakından izlendiğini ifade edebiliriz.

Euro Bölgesi – İmalat PMI; 20 Şubat’ta yayımlanan öncü rakamlar sonrasında haftanın ilk işlem günüde Euro Bölgesi geneli ve üye ülkeleri için nihai imalat PMI verileri açıklanacak. Öncü verilerin çizdiği olumsuz görünümün ardından Şubat ayına ait datalarda bir değişiklik olup olmadığı dikkatle izlenecekken, Euro, ilgili veri seti ile birlikte fiyat değişimleri yaşayabilir.

İngiltere – İmalat PMI; 5 Mart’ta yapılacak İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) toplantısı öncesinde yayımlanacak, ülkenin imalat PMI verisi, Sterlin için piyasaların son derece yakından takip edeceği makro-ekonomik göstergeler arasında bulunuyor. İki aylık bir yükseliş eğilimi yakaladıktan sonra Aralık döneminde gerileyen ada ülkesinin imalat PMI rakamı, yaklaşık iki yıldır genişlemeye işaret eden 50 seviyesinin üzerinde bulunuyor (Aralık ayı - 52.5, Ocak ayı – 53.0). Şubat ayına ait datanın beklentinin üzerinde gerçekleşmesi halinde Sterlin’de yukarı yönlü hareketler izlenebilecekken, tahminin altındaki rakamlar, ülkenin para biriminde baskı oluşturabilir.

Euro Bölgesi – Öncü Enflasyon Oranı (CPI); Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktivitelerin bir göstergesi olduğu düşünülen düşük enflasyon oranı, bu hafta piyasaların yakından izleyeceği makro-ekonomik veriler arasında yer alacak. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararlarında etkili olabilen enflasyon verisine ilişkin Şubat ayı için yayımlanacak öncü data, kıtanın ortak para biriminde fiyat değişimlerinin görülmesine neden olmaya devam edebilir. Aralık ayında %-0.2 ile Ekim 2009’dan sonra ilk kez negatif tarafa geçen CPI datası, Euro Bölgesi’nde ekonomik aktivitelerin zayıf ve talebin düşük olduğuna işaret ediyor. Ocak ayında ise CPI verisi %-0.6’ya düşmüştü. Şubat dönemi için açıklanacak olan öncü enflasyon oranının beklentinin üzerinde gerçekleşmesi Euro’da yukarı yönlü hareketleri destekleyebilecekken, tahminin altına inecek bir rakam ilgili para biriminde kayıplara neden olabilir.

ABD – Çekirdek PCE Fiyat Endeksi; ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyondaki değişimleri izlemek için kullandığı PCE fiyat endeksi, her ne kadar gecikmeli bilgiler verse de piyasalarda etkili olabilen bir makro-ekonomik gösterge olarak dikkat çekmektedir. Gıda ve enerji fiyatlarının hariç tutularak hesaplandığı çekirdek PCE (Personal Consumption Expenditures - Kişisel Tüketim Harcamaları) fiyat endeksi Ocak ayına ilişkin bilgiler verecekken, Aralık ayında endeksin %0.0 ile kişisel tüketim harcamalarında değişim olmadığına işaret ettiğini söyleyebiliriz. İlgili verinin beklentinin üzerinde açıklanması Dolar’da yükseliş eğilimi görülmesini sağlayabilecekken, tahminin altındaki rakamlar kayıplara yol açabilir.

ABD – ISM İmalat PMI; Haftanın son işlem gününde yayımlanacak ABD’nin istihdam raporu öncesinde, dünyanın en büyük ekonomisindeki ilerlemeye yönelik fiyatlamaların yapılmasına neden olabilecek ISM Enstitüsü’nün imalat PMI verisi, ABD ekonomisi için önemli bir gösterge olarak değerlendirilmektedir. Ocak ayında gerileme kaydeden ISM imalat PMI verisi piyasa beklentilerinin de altında kalmıştı. Üretim sektörüne ilişkin ipuçları verecek ilgili rapor, istihdam seviyesine ait ipuçları da içereceği için Cuma günkü tarım dışı istihdam değişimi verisi öncesinde Dolar’da sert değişikliklerin görülmesine neden olabilir. Rakamın beklentinin üzerinde gerçekleşmesi halinde Dolar’da yükselişler zemin kazanabilecekken, öngörülenin altında kalacak datalar, ABD’nin para biriminde kayıplara yol açabilir.

Avustralya – Merkez Bankası Toplantısı; Küresel piyasaların bu hafta yakından izleyeceği gelişmelerden öne çıkanlar arasında Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) faiz beyanatının dikkat çektiğini ifade edebiliriz. Yılın ikinci toplantısını gerçekleştirecek RBA, son derece kritik bir süreç içerisinde yer alıyor. Petrol öncülüğünde son aylarda gerileyen emtia fiyatları, özellikle kıta ülkesinin önemli ihracat kalemlerinden olan demir cevheri fiyatlarını da aşağı çekmişti. Bu paralelde Avustralya Doları, geride kalan yılın Eylül ayından itibaren önemli kayıplar yaşadı. Gerek Çin ekonomisindeki büyümenin hız kesmesi, gerekse RBA’nın para politikasına ilişkin açıklamaları ve para politikası adımları, gerileyen emtia fiyatları ile birlikte ülkenin para birimindeki düşüşlere temel oluşturdu. Benzer ekonomik yapılara sahip diğer ülkelerde merkez bankalarının para politikalarını genişletici yönde adımlar atmaları, RBA üzerinde de bu baskının artmasına neden oldu. Avustralya’nın üçüncü büyük bankası ANZ, bu yılın ilk altı ayında RBA’dan 50 baz puan faiz indirimi beklediğini açıkladı. Westpac ve NAB gibi kuruluşlarda 2015’de Banka’dan iki kez faiz indirimi beklediklerini ifade ettiler. RBA’nın para politikasına ilişkin açıklamaları ve faiz oranında atacağı adımlar ülkenin para biriminde sert değişikliklerin görülmesine neden olabileceği için piyasaların yakın merceği altında yer alacak. RBA’nın bu toplantısında %2.25 seviyesinde olan politika faizini, Ocak ayındaki toplantısından sonra, bir kez daha 25 baz puan indirmesi bekleniyor.

İngiltere – Yapı PMI; Haftanın ilk işlem günündeki imalat göstergesinin arından, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) faiz beyanatı öncesinde izlenecek rakamlar arasında yapı PMI verisi de bulunuyor. Sterlin’in hassas olduğu PMI verileri arasında dikkat çeken ve inşaat sektöründeki gelişmeler hakkında bilgi verecek olan data, piyasalar tarafından dikkatle takip edilecek. 2014 Eylül için yayımlanan 64.2 seviyesindeki rakam, ilgili yılın en yüksek ikinci göstergesi ve aynı zamanda son 8 ayın da en iyi datasıydı ancak, ilgili verinin Ekim, Kasım ve Aralık aylarında art arda gerilediği görüldü. Ocak döneminde ise imalat PMI üç ay sonra ilk kez yükseliş kaydederek, piyasa beklentilerini de aştı. Öngörülenin üzerindeki bir yapı PMI, Sterlin’e yükselişler getirebilecekken, tahminin altındaki rakamlar ada ülkesinin para biriminin değerinde kayıplara yol açabilir.

Kanada – Büyüme Oranı (GDP); Petrol fiyatlarında görülen son aylardaki gerileme, ilgili emtia en önemli ihracat kalemlerinden bir olduğu için Kanada’nın finansal araçları üzerinde baskı yaratmış, ülkenin para biriminde de kayıpların izlenmesine neden olmuştu. Kasım ayında %0.2 daralan Kanada ekonomisinin Aralık dönemine ilişkin GDP verisi, haftanın ikinci işlem gününde küresel piyasaların gündeminde yer alacak önemli rakamlar arasında dikkat çekiyor. Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) son toplantısında sürpriz bir şekilde faiz indirerek, enflasyon ve büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etmesinin sonrasında ilgili GDP verisi merakla takip edilecek.

Kanada – Hammadde Fiyat Endeksi (RMPI); Kanada ekonomisindeki gelişmeleri izleyebilme adına mercek altına alınan makro-ekonomik göstergeler arasında yer alan hammadde fiyat endeksi (Raw materials Price Index – RMPI) son altı aydır gerilemeye işaret ediyor. İmalatçılar tarafından satın alınan hammaddelerin fiyatındaki değişimi gösteren endeks, bir enflasyon datası olarak incelenmektedir. Özellikle, ülkenin ekonomisi adına önemli bir emtia olan petrol fiyatlarındaki son aylarda görülen düşüşler, hem RMPI göstergesinde hem de ülkenin ekonomisi ile birlikte para biriminde baskı yapıyor. Aralık ayında %-7.6 olarak yayımlanan datanın, Ocak dönemine ilişkin açıklanacak verisinin piyasa beklentilerinden farklı gerçekleşmesi halinde Kanada Doları’nda fiyat değişimleri izlenebilir.

Avustralya – Büyüme Oranı (GDP); Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) Salı sabahı yapacağı para politikası beyanatı sonrasında kıta ülkesi için dikkatler bu kez, Çarşamba günü erken saatlerde yayımlanacak büyüme verisinde olacak. 2014 yılının üçüncü çeyreğinde, önceki çeyreğe göre %0.3 büyüme kaydeden Avustralya ekonomisinin ilgili yılın son çeyreğindeki performansı hakkında önemli bilgiler verecek GDP verisi, ülkenin para biriminde sert hareketlerin görülmesine neden olabilir. Haziran ayından itibaren fiyatı düşüşe geçen, Avustralya’nın önemli ihracat kalemleri arasındaki değerli madenler ve genel olarak emtia fiyatları, ülkenin ekonomisi için pek olumlu bir gelişme sayılamaz. GDP verisinin, beklentinin altında olumsuz açıklanması halinde Avustralya Doları’nda kayıplar izlenebilecekken, rakamın tahminlerin üzerinde gerçekleşmesi, kıta ülkesinin para biriminde yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilir.

Çin – HSBC Hizmetler PMI; Hafta sonu Çin hükümeti tarafından açıklanan imalat ve imal olmayan PMI, haftanın ilk iş gününde ise HSBC imalat PMI datalarının ardından piyasalar Asya’nın en büyük ekonomisi adına Çarşamba sabahı hizmetler PMI verisini izleyecekler. Markit ve HSBC’nin ortak çalışması ile hazırlanan hizmetler PMI göstergesi, yeni hafta içerisinde Çin ekonomisinin gidişatına ilişkin bilgiler verecek. Ocak ayında 51.8 ile önceki döneme göre düşüş kaydeden HSBC hizmetler PMI datası, piyasaların risk algısında, Çin’in önemli ticaret ortakları olan Yeni Zelanda ve Avustralya’nın para birimlerinde, bakır ve petrol gibi emtia grubu fiyatlarında, gelişen ve gelişmiş ülke borsalarında değişimler izlenmesine neden olabilir.

Euro Bölgesi – Hizmetler PMI; Çin için açıklanan rakamın ardından Çarşamba günü içerisinde piyasalar, Euro Bölgesi ve üye ülkelerinden gelecek hizmetler PMI verilerini izlemeye devam edecekler. İspanya, İtalya, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin sonrasında Euro Bölgesi’nin geneli için hesaplanan data yayımlanacak. Ocak’ta 52.7 seviyesine çıkan Euro Bölgesi hizmetler PMI verisi, öncü rakama göre Şubat döneminde 53.9 olarak gerçekleşti. Piyasalarda açıklanan bu öncü rakamda bir revize yapılıp yapılmadığı izlenecek. Parasal birliğin ekonomisindeki aktivitelerin hızına ilişkin bilgiler verecek ilgili PMI verileri, kıtanın ortak para birimi üzerinde etkili olabilir.

İngiltere – Hizmetler PMI; İngiltere ekonomisinin önemli kalemleri içerisinde en büyük paya sahip olan hizmet sektörü adına bilgiler verecek PMI verisi, haftanın dikkat çeken makro-ekonomik göstergeleri arasında yer alıyor. Aralık ayındaki gerileme sonrasında söz konusu gösterge, Ocak döneminde yeniden yükselişe geçerek 57.2’ye çıktı. İlgili veri, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) Perşembe günkü faiz beyanatı öncesinde Sterlin’de sert fiyat değişimlerinin izlenmesine yol açabilir. Şubat ayına ait açıklanacak hizmetler PMI datasının beklentinin üzerinde gerçekleşmesi halinde Sterlin’de yükselişler zemin bulabilecekken, tahmini yakalayamayacak rakamlar ülkenin para biriminde aşağı yönlü baskı oluşturabilir.

ABD – ADP Tarım Dışı İstihdam Değişimi; Şubat ayında ABD ekonomisinin ne büyüklükte bir özel sektör istihdamı sağlayabildiğini gösterecek ADP verisi, tarım endüstrisi dışındaki sektörler adına bilgi verecek haftanın kritik göstergeleri arasında yer alıyor. Cuma günü yayımlanacak tarım dışı istihdam verisi öncesinde, ilgili rakama ait beklentileri şekillendirebilecek ADP tarım dışı istihdam değişimi göstergesi, son 8 aydır 200 bin seviyesinin üzerinde gerçekleşiyor. Dolar’da sert fiyat değişimlerinin görülmesine yol açabilecek datanın piyasa beklentisini aşması halinde, ABD’nin para biriminde önemli yükselişler izlenebilecekken, tahminlerin altında kalacak bir data, aşağı yönlü hareketlerin görülmesine neden olabilir.

Kanada – Merkez Bankası Toplantısı; Mart ayının en dikkat çeken merkez bankası toplantılarından bir tanesinin, bu hafta Kanada’da gerçekleşeceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Son aylarda sert bir düşüş kaydeden global petrol fiyatları, Kanada’nın en büyük ihracat kaleminin petrol olması nedeni ile ülke ekonomisi üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştı. Kanada Doları’nda da bu paralelde geride kalan yaklaşık bir yıllık süreç içerisinde kayıplar daha hızlı bir şekilde gerçekleşti. Kanada Merkez Bankası (BOC) da bu paralelde 2015’in ilk para politikası toplantısında (21 Ocak) sürpriz bir şekilde 25 baz faiz indirimine giderek, hem ülke ekonomisinde petrol fiyatlarının yaratacağı olumsuz etkilerin bir miktar önüne geçmek, hem de baskılanan enflasyona destek olmak amacı ile bir adım atmıştı. Piyasalarda ise yakın bir zamanda BOC’dan yeni indirimlerin gelebileceği yönündeki beklentiler ağırlık kazanmıştı. Ancak Banka’nın Başkanı Stephen Poloz’un 24 Şubat’ta Londra’da yaptığı konuşmasında, faiz indirimi beklentilerini törpüleyen açıklamalarda bulunması dikkat çeken önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Poloz, önümüzdeki birkaç ay, son faiz indiriminin etkilerinin izleyeceklerini ifade etmişti. BOC’un yılın ikinci toplantısında politika faiz oranında bir değişiklik yapmasının beklenmediğini görüyoruz. Ancak Banka’nın sürpriz bir şekilde indirim kararı alması, ülkenin para biriminde sert değer kayıplarına neden olabilir. Faiz beyanatının ardından, oranda bir değişiklik yapılsa da yapılmasa da, para politikasına ilişkin BOC’un değerlendirmeleri kritik bir önem taşıyor olacak. Piyasaların yeni bir faiz indiriminin olasılığına ve zamanlamasına ilişkin beklentiler oluşturmasını sağlayabilecek Banka’nın açıklamaları, Kanada Dolar’ında oldukça sert değişimlere yol açabilir.

ABD – ISM İmal Olmayan PMI; Haftanın ilk iş gününde açıklanan imalat endeksi sonrasında, Cuma günü gelecek istihdam raporuna ait beklentileri yönlendirebilecek bir başka ABD verisi de, ISM imal olmayan PMI olarak dikkat çekiyor diyebiliriz. Aralık döneminde endeksin, 56.2 ile yeninden düşüşe geçtiği ve Haziran ayından sonraki en düşük seviyesine gerilediği görülürken, Ocak döneminde 56.7 ile hafif de olsa bir yükseliş kaydettiğini söyleyebiliriz. ISM imal olmayan PMI endeksinin Ocak ayında beklentinin üzerinde gerçekleşmesi, Cuma günü gelecek ABD verilerinin de olumlu bir performans gösterebileceği düşüncesine destek olarak Dolar’da yukarı yönlü hareketlere zemin oluşturabilecekken, öngörülenin altında kalacak rakamlar kayıplara yol açabilir.

Avustralya – Perakende Satışlar – Ticaret Dengesi; Perşembe sabahı Avustralya için açıklanacak ticaret dengesi ve perakende satış dataları Asya-Pasifik tarafının aynı anda yayımlanacak önemli verileri olarak dikkat çekiyor. Ocak ayına ilişkin bilgiler verecek rakamlardan ticaret dengesinin, Eylül ayında, Aralık 2012’den bu yana görülen en büyük ticaret açığına işaret ettiğini görmüştük. Ekim-Kasım-Aralık aylarında ise ilgili açık kademeli bir şekilde daralma kaydetti. Özellikle emtia fiyatlarındaki değişikliklerin, Avustralya’nın ilgili verisindeki bu görünümde etkili olduğunu ifade edebiliriz. Ticaret dengesindeki bu görünümün yanında, aynı dönemlere ait perakende satışlardaki değişimi gösteren verinin ise, artış hızının yavaşladığını gördük. Yayımlanacak her iki veri de, ülkenin para biriminde önemli fiyat değişimleri görülmesine yol açabileceği için yakından izlenecek.

Euro Bölgesi – Almanya Fabrika Siparişleri; Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomik aktivitelerden 2014 yılı içerisinde olumsuz etkilenen Almanya’nın, Ocak ayına ilişkin fabrika siparişleri verisi, haftanın dördüncü işlem gününde piyasaların Avrupa cephesinde, takip edilecek rakamlar arasında yer alıyor diyebiliriz. Aralık ayında %4.2 artışa işaret ederek tahminlerin oldukça üzerinde bir performans gösteren ilgili data, kıtanın ortak para birimi olan Euro’nun değerinde değişiklikler görülmesine neden olabileceği için yakından takip edilecek.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantısı; Haftanın önemli gelişmeleri arasında, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) para politikası beyanatının üst sıralarda yer aldığını ifade edebiliriz. Ada ülkesinde enflasyonun gerilemeye devam etmesi ile BOE’nin faiz artışı için aceleci olmayacağı beklentisi geride kalan aylarda güç kazanmıştı. Ancak 12 Şubat’ta, Banka’nın enflasyon raporu sunumunu yapan Başkan Mark Carney’nin, enflasyondaki düşüşü “geçici” olarak değerlendirmesi ve yılın ikinci yarısında ilgili oranın yükseliş kaydedeceğini öngörmesi, BOE’nin faiz artırma konusunda çok da yavaş davranmayacağı düşüncesini destekledi. Bu paralelde ilgili tarihte Sterlin değer kazanmıştı. Carney ayrıca, politika faizinde bundan sonraki ilk adımın, artırım yönünde olacağını dile getirdi. Mart ayının üçüncü haftasında tutanaklarının yayımlanması beklenen BOE’nin toplantısında, toplam parasal genişleme ve faiz oranında bir değişiklik yapmasının beklenmediğini görüyoruz.

Euro Bölgesi – Merkez Bankası Toplantısı; Son olarak gerçekleştirdiği 22 Ocak’taki toplantısı sonrasında aldığı kararlar ile piyasalara damgasını vuran Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu yılki ikinci toplantısı, yine küresel piyasaların dikkatle takip edeceği gelişmeler arasında bulunuyor. 2015’in ilk toplantısında, aylık 60 milyar Euro tutarında devlet tahvili alacağını duyuran ECB, bu uygulamasına Mart ayı ile birlikte başlayacağını açıklamıştı. Euro üzerinde ciddi aşağı yönlü baskılar görülmesine neden olan Banka’nın ilgili adımı sonrasında, ECB’nin para politikasında bu kez yeni bir değişikliğe gitmesi beklenmiyor. Ancak toplantı sonrasında düzenlenecek basın konferansında Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin kullanacağı ifadeler, piyasalarda etkili olabileceği için yine dikkatle takip edilecek. Dragi’nin özellikle, Euro Bölgesi ekonomisi, parasal birlikteki enflasyon oranının seyri, Yunanistan gelişmeleri ve ECB’nin gelecek para politikasına ilişkin değerlendirmeleri sert fiyat değişimlerine neden olabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 313 bin Amerikalının işsizlik maaşı için başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, piyasa beklentilerinin üzerinde, olumsuz gerçekleşmişti. 28 Şubat ile biten haftada ise 319 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanma adına başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için, ilgili gösterge yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

Kanada – Ivey PMI; “Richard Ivey School of Business” tarafından yaklaşık 175 Kanadalı satın alma yöneticisine yapılan bir anket sonucu oluşturulan ve kısaca Ivey PMI olarak isimlendirilen Kanada’nın ilgili göstergesi, ülke ekonomisindeki ilerleyişe ilişkin önemli bilgiler verdiği düşünüldüğü için yakından izlenen bir makro-ekonomik göstergedir. Altı ay boyunca, PMI verileri için gelişime işaret eden 50 seviyesinin üzerinde gerçekleşen data, Ocak ayında 45.4’e gerileyerek, Ocak 2011’den bu yana görülen en düşük seviyeye geldi. Ivey PMI göstergesinin beklentinin üzerinde açıklanması Kanada Doları’nda değer kazanımlarını destekleyebilecekken, tahminin altında kalacak rakamlar, ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – Fabrika Siparişleri; Son beş aydır üst üste düşüş kaydeden ABD’nin fabrika siparişleri Aralık ayında %-3.4 ile gerilemenin daha süratli bir şekilde devam ettiğine işaret etmişti. 2014 Temmuz döneminde görülen %10.5 seviyesindeki artış, Boeing firmasının rekor düzeydeki ticari uçak siparişi almasından kaynaklanmıştı. İlgili dönemin ardından aşağı yönlü bir eğilim kaydeden fabrika siparişleri, son olarak söz konusu Temmuz ayında yükseliş kaydetmeyi başarabilmişti. Ocak ayına ait bilgiler verecek fabrika siparişleri verisinin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi haline Dolar’da yükselişler izlenebilecekken, tahminin altında kalacak rakamlar ABD’nin para biriminde düşüşlere zemin oluşturabilir.

Euro Bölgesi – Almanya Sanayi Üretimi; Aralık ayında, piyasalardaki %0.4’lük yükseliş beklentilerine karşın, sadece %0.1 artan Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi Almanya’nın sanayi üretimi verisi, Kasım dönemindeki aynı oran ile bir artış kaydetmişti. İş dünyasında aktivite güvenin son aylarda genel olarak toparlanma gösterdiği Almanya’da, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomiyi desteklemek için adımlar atması da, sanayi üretiminde önümüzdeki dönemlerde bir miktar olumlu havayı destekleyebilecek faktörler arasında yer alıyor diyebiliriz. Ocak ayında ilişkin açıklanacak Almanya’nın yeni sanayi üretimi datası kıtanın ortak para birimi Euro ve Alman Dax endeksi başta olmak üzere Avrupa’daki borsalar üzerinde etkili olabileceği için yakından takip edilecek.

Euro Bölgesi – Büyüme Oranı (GDP); Geride kalan yılın üçüncü çeyreğinde, %0.2’lik bir büyüme kaydettiği görülen Euro Bölgesi, 13 Şubat’ta yayımlanan öncü rakama göre son çeyrekte, bir önceki üç aylık döneme göre %0.3 oranında büyüdü. Bu data, %0.2 olan piyasa beklentilerinin üzerinde yayımlandı. Özellikle, Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’nın aynı döneme ilişkin öncü göstergesinin %0.7 ile tahminleri aşması da, Birlik geneli için açıklanan rakamı öngörülerin üzerine taşınmasında destek olmuştu. 2014’ün son çeyreğine ilişkin nihai rakam olarak ilgili büyüme oranı, kıtanın ortak para birimi Euro’da fiyat değişimlerine neden olabilir.

Kanada – Yapı İzinleri – Ticaret Dengesi; Aynı anda açıklanacak olan Kanada’nın yapı izinleri ve ticaret dengesi verileri, ABD’den gelecek kritik veriler ile de çakışıyor. Bu paralelde, küresel piyasalar, ağırlıklı olarak dünyanın en büyük ekonomisinin istihdam raporuna odaklanacağı için, Kanada’nın göstergelerinin bir miktar gölgede kalabileceğini söyleyebiliriz. Ancak yine de ülkenin para birimindeki fiyat değişimleri ve Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) ilerleyen aylardaki para politikası stratejisi adına ipuçları verebilecek ilgili veriler göz ardı edilmemelidir. Kasım ayında %13.6 gerileyen yapı izinleri, Aralık döneminde ise %7.7 artışa işaret etti. Petrol fiyatlarındaki gerilemenin de etkisi ile ülkenin dış ticaret dengesi ise son iki dönemdir açık veriyor. Beklentilerden daha iyi bir tablo ortaya koyacak ilgili veri seti, Kanada Doları’na yükselişler getirebilecekken, olumsuz rakamlar ülkenin para biriminde baskı yapabilir.

ABD – Tarım Dışı İstihdam Değişimi; Haftanın en önemli makro-ekonomik göstergesi olarak tanımlayabileceğimiz ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi (TDİ) verisi, Dolar’ın yönünü etkileyebileceği için bu ay da piyasalar tarafından çok yakından takip edecek. ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikası kararlarına ilişkin piyasa beklentilerini şekillendirebilecek TDİ, borsa endekslerinden emtia fiyatlarına, tahvil faizlerinden paritelere kadar birçok varlık ve değişken üzerinde etkili olabilir. TDİ ile birlikte açıklanacak olan, ortalama saatlik kazançlar ve işsizlik oranı gibi önemli rakamlar yine ABD ekonomisi adına dikkatle takip edilecek ancak, Dolar’a, ağırlıklı olarak TDİ göstergesinin yön verebileceğini söyleyebiliriz. Ocak ayına ilişkin TDİ, tarım sektörü dışında 257 bin Amerikalının istihdam edildiğini gösterirken, piyasa beklentilerinin üzerinde olumlu gerçekleşmişti. Şubat ayında ise 241 bin kişilik bir istihdam artışı sağlanmış olması bekleniyor. Tarım dışı istihdam değişiminin tahminin üzerinde açıklanması halinde, FED’in faiz artırımına bir adım daha yaklaşacağı beklentisi güç kazanarak Dolar’da yükselişler izlenebilir. Verinin öngörülenin altında kalması durumunda ise, Banka’nın olası bir faiz artırımı için aceleci davranmayacağı beklentisi zemin bularak, ülkenin para biriminde kayıplara yol açabilir.

ABD – Yaz Saati Uygulaması; 8 Mart 2015 tarihinde Amerika kıtası, yaz saati uygulamasına geçerek saatlerini bir saat ileri alacak. Avrupa kıtası ise yaz saatine 29 Mart’ta geçeceği için, üç hatalık bir süreç içerisinde iki kıta arasında 1 saatlik uyumsuzluk olacak. Örneğin, alışık olduğumuz gibi TR saati ile 15:30’da açıklanan makro-ekonomik veriler, ilgili süre içerisinde 14:30’da gelecek. Aynı zamanda, Avrupa saatine göre ABD piyasalarının açılış ve kapanış saatlerinde de birer saat kayma olacak. Yatırımcıların bu konu hakkında bilgi sahibi olması fayda sağlayacaktır.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 27 Şubat 2015 tarihinde saat 18:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EURUSD ANALİZİ

EURUSD paritesi 1.1095 seviyesinden başlatmış olduğu tepki alımı düşüncesini 1.1455 seviyesine kadar sürdürdü ancak 1.1455 – 1.1535 bölgesini geçemedi. Bu bölgenin geçilememesi, tepki alımı sonlandı mı sorusunun cevabını aramamızı sağladı. Bu süreçten sonra EURUSD paritesi hareketlerini incelediğimizde 1.1455 – 1.1270 arasında bant hareketi gerçekleştirmekteydi ancak bu hafta paritenin 1.1270 seviyesini aşağı yönlü kırmasıyla gerek bant hareketine son verdiğimizi gerekse tepki alımı konusunda sürecin iyice zayıfladığını görmemizi sağladı. Hafta içerisinde 1.1395 seviyesinden 1.1175 seviyesine kadar gerileyen EURUSD paritesi haftanın son işlem gününde şu sıralar 1.1210 seviyesine yakın seyrini sürdürmektedir.

Yeni haftayı değerlendirdiğimizde, gündemimizde öncelikli olarak Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi’nin basın açıklaması ile ABD’den gelecek Tarım Dışı İstihdam verisi dikkate alınacaktır. Özellikle bu iki makro-ekonomik gelişmeler, EURUSD paritesinin daha agresif bir hafta geçirmesini sağlayabilir.

Teknik olarak günlük grafiği incelediğimizde ise 1.1455 direnci altındaki negatif baskının devamına ilişkin düşünceler güncelliğini korumaktadır. Parite eğer bu bariyer altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısını daha önce test edilen ancak kırılamayan 1.1095 desteğine kadar devam ettirebilir ve yeniden karar aşamasına geçebilir. 1.1095 desteğinin aşağı yönlü kırılması durumunda ise EURUSD paritesinde yeni başlayacak bir satış rallisi ön plana çıkabilir.

Peki, yeniden 1.1455 seviyesine doğru hareket gerçekleşir mi?

Bu sorunun cevabı için kırılan 1.1455 – 1.1270 bandının alt noktası olan 1.1270 seviyesi hafta içerisinde takip edilmelidir. Parite eğer 1.1270 seviyesi üzerinde kalmayı başarırsa tepki alımı konusu yeniden gündemimizde yer alabilir ve bu tutum 1.1365 - 1.1455 dirençlerinin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Ancak bu düşünce yapısının oluşabilmesi için destekleyici makro-ekonomik gelişmelere ihtiyaç vardır. Şu sıralar paritenin bu tarz bir çıkışını destekleyecek veri akışı görülmemektedir.

Destek: 1.1180-1.1095-1.1000
Direnç: 1.1270-1.1365-1.1455

GBPUSD ANALİZİ

GBPUSD paritesinde uzunca bir süredir (24 Temmuz 2014 tarihinden beri) düşüş trendinin öneminden ve aşağı yönlü baskılardan bahsediyorduk. Gerek İngiltere verilileri gerekse BOE başkanı Carney’in açıklamaları, paritedeki düşüş trendin sonlandığına ilişkin önemli sinyaller verdi ve parite bu istek ile 1.5550 seviyesine kadar yükseldi. Bu yükseliş sonrasında tepki alımına ilişkin düşünceler daha da güçlense de Perşembe günü yaşanılan sert satışlar, mevcut ihtimallerde şüphe duymamızı sağladı.

Peki, nasıl bir strateji planlaması yapmalıyız?

Bu sorunun cevabı için 34 ve 89 günlük üssel hareketli ortalamalardan yardım alacağız. 7 Ağustos 2013 ile 20 Ağustos 2014 tarihleri arasında devam eden yükseliş trendinde ısrarla üzerinde durmuş olduğumuz 89 günlük üssel hareketli ortalama, yeni dönem içerisinde yerini 34 günlük üssel hareketli ortalamaya bırakmıştı. Bu ortalama da 24 Temmuz 2014 ile 12 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleşen düşüş trendi konusunda bizlere önemli sinyaller verdi. Bu iki ortalamayı birlikte değerlendirdiğimizde 89 günlük üssel hareketli ortalamanın negatif seyri, 34 günlük üssel hareketli ortalamanın ise pozitif seyri desteklediğini ifade edebiliriz. Burada karar mekanizması için 89 günlük üssel hareketli ortalamanın üzerinde ya da 34 günlük üssel hareketli ortalamanın altındaki hareketlere ihtiyacımız vardır. Bu bağlamda da daha net işlem stratejileri için bir müddet bekle – gör politikasının devrede kalması gerekmektedir. 34 günlük üssel hareketli ortalamanın şu sıralar güncel değeri 1.5340, 89 günlük üssel hareketli ortalamanın ise güncel değeri 1.5535 olarak kaydedilmiştir. Genel görüntü, 34 günlük üssel hareketli ortalama üzerinde pozitif seyrin devam etmesi şeklindedir.

Destek; 1.5340-1.5195-1.5075
Direnç; 1.5550-1.5685-1.5805

USDTRY ANALİZİ

Parite için TCMB’nin faiz indiriminin yaşandığı, genel olarak ABD verilerini beklentilerin üzerinde geldiği haftada yeni yüksek seviyelere ulaşıldı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizi ve faiz koridorunun alt bandında 25 bp, koridorun üst bandında 50 bp indirime gitti. TCMB enflasyonun düşeceği beklentisini korurken gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklığa vurgu yaparak bu iki konuda yaşanacak seyrin önümüzdeki dönemde faiz politikasında önemli olacağı vurgusu yaptı. Şubat ayı genelinde kötü hava koşullarının gıdada beklenen yumuşamayı getirememe ihtimali var. Gıda ve alkolsüz içecekler kalemsi TÜFE’de %25’lik bir paya sahip. Ayrıca şubat ayının büyük bir kısmının brent petrolde 60 dolar üzerinde geçirilmesi diğer bir rahatsızlık noktası. Şubat başında 55 dolar olan brent petrol ay içinde 63 dolara yaklaştı. Şubat ayı enflasyonunda bir miktar yükseliş şaşırtıcı olmamalı. Bu durumda Merkez’in faiz indirim beklentisi varsa, bu beklenti ertelenebilir.

Ancak faiz indirimi konusunda yurt içinde yaşananlar kuru faiz indirimi etkisinden daha çok yukarı itiyor. Elbette faizi düşen paranın cazibesi azalır. Ancak kur üzerinde yurt içi etkisinde faiz tartışmaları faiz indirim etkisinin önüne geçmiş durumda.

ABD tarafında her ne kadar Yellen senatoda faiz artırımında sabır noktasına işaret etse de, ekonomi iyiye gitmeye devam ederse önümüzdeki toplantılardan birinde (örneğin 16-17 haziran) sabırlı ifadesi kaldırılacak ve ifadenin kalktığı ay toplantısından en erken 2 toplantı sonrasında faiz artırımı başlayacak. Zaten Fed’in faiz artırımına işaret etmesi olası etkiyi artırımın başlamasını beklemeden piyasalarda gösterecek. ABD verileri ( Chicago PMI verisi hariç) geçen hafta genel olarak beklentilerden iyi geldi, büyüme rakamı beklentilerin hafif üzerinde gerçekleşti. Özellikle çekirdek enflasyon ve dayanıklı mal siparişleri verisi dolara uluslararası piyasada güç kattı.

Paritede iç/dış etkinin birleşmesiyle yeni zirveler görüldü. Analizin yazıldığı saatte en yüksek seviye 2,5269 seviyesi olarak görülüyordu.

Önümüzdeki hafta yurt içinde enflasyon rakamı, ABD tarafında ISM, tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri önemli olacaktır. Güçlü ABD verileri doları değerli kılmaya devam edebilir.

Haftanın son işlem gününde kurun 2,52 seviyesini aşmasıyla TCMB’dan açıklama geldi. Merkez Bankası, bugünden itibaren döviz piyasasındaki koşullara göre döviz satım ihalesin tutarını günlük olarak belirleyeceğini duyurdu. Açıklamada, aşırı oynaklık nedeni ile gerekli görülen günlerde döviz satım tutarının, önceden ilan edilen asgari tutarın %50 fazlasına kadar artırılabileceği belirtildi. Satım tutarı ise mevcut uygulamada olduğunu gibi saat 16:30’da açıklanacak. İlgili zaman diliminde, TCMB’nin döviz satım tutarına göre piyasalarda Türk Lirası’nın değerinde değişiklikler görülebilir. Uygulama ile ertesi günkü ihalenin asgari tutarı 17:20’de belirtilecek.

Bu açıklama ile amacın oynaklığı azaltmak olduğunu söylemek mümkün. Fakat kur üzerinde TL’ye kalıcı değerli etki yaratması beklenemez.

Teknik anlamda 2,50 seviyesi üzerine çıkan ve bu seviye üzerinde kalan paritede yeni yüksek seviyeler görülmesi ihtimali artacaktır. Böyle bir senaryoda 2,55 seviyesi en yakın direnç olabilir. 2,50 seviyesi altına gün sonu kapanışlarla inilirse geri çekilme 2,45 seviyesine kadar devam edebilir.

Destek: 2,5000-2,4500-2,4000
Direnç: 2,5500-2,6000-2,7000

EURTRY ANALİZİ

EURTRY paritesinin hafta boyunca yükseliş kanalı (mavi) içerisinde olduğunu gördük. Yükseliş trendinin ana unsuru, hala 2,7700 – 2,7800 bölgesinin düşüşleri sınırlayıcı etkisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle, kanalın hafta içerisinde gösterebileceği güncel alt sınırın yanında, 2,7700 – 2,7800 bölgesinin takibi de yakından gerçekleştirilmelidir. Oluşabilecek yükselişlerde kanalın üst noktası ve 2015 yılının en yüksek seviyesi olan 2,8425 hedeflenebilecekken, kalıcı beklentiler için bu seviye üzerindeki 4 saatlik kapanış arayışına devam edeceğiz.

Paritede olası geri çekilmelerin daha ince bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Yükseliş baskısına netlik kazandırabilecek unsur mavi ile belirttiğimiz yükseliş kanalıdır. 2,7970 seviyesinin güncel sınır oluşturduğu bu kanalın kırılması veya kanalın üst sınırından gerçekleşebilecek geri çekilmeler, tek başına sadece yükseliş baskısının sınırlanmasına neden olabilecektir. Düşüş baskısında kalıcılık arayabilmek için, 2,7700 – 2,7800 bandı altında peş peşe ve en az iki adet olmak üzere, 4 saatlik kapanış ihtiyacı sürmektedir.

Destek: 2,7970 – 2,7700 – 2,7400
Direnç: 2,8425 – 2,8650 – 2,8920

USDJPY ANALİZ

Oldukça yoğun gündeme sahip haftaya rağmen, tekrar 118,35 – 119,50 sınırında kalan bir fiyatlamayı geride bıraktık. Bu süreçte dikkat çeken durum, bant içerisinde dahil olan yükseliş trendleri ve paritenin üst bölgede bant sınırını yukarı itme çabasıydı. Önümüzdeki hafta takvim açısından daha da yoğun bir hafta piyasaları bekliyor. Bandın ana yükseliş hareketine dahil olması nedeniyle, bant dahilinde kalındığı müddetçe yukarı yönlü baskının bir adım önde olması beklenmektedir. Bu durum, kanal içerisinde kontrol noktası olan 118,80 seviyesi üzerinde destek bulabilecekken, kalıcı yükseliş beklentileri için 119,50 seviyesi üzerinde peş peşe ve en az iki adet olmak üzere 4 saatlik kapanışların takibini sürdüreceğiz.

Bant hareketi içerisindeki yükseliş baskısının avantajına karşın, 119,50 seviyesinin aşılamamasının tepki satışlarını desteklediğini hafta içerisinde gördük. Bu tepkiyle yine karşılaşabilme ihtimaline karşın, söz konusu tutumun kısa vadeli ve tepki kaynaklı olduğu unutulmamalıdır. Aşağıda daha kalıcı beklentiler için 118,35 seviyesi altındaki 4 saatlik kapanışlar takip edilmelidir.

Destek: 118,80 – 118,35 – 117,55
Direnç: 119,50 – 120,50 – 121,30

EURJPY ANALİZİ

EURJPY paritesinde kısa vadeli değerlendirmelerde karşımıza çıkan en önemli gelişme, kırmızı ile belirttiğimiz düşüş trendinin test edilerek tekrar aşağı yönlü baskıyı desteklediğini görmemiz oldu. Buna bağlı olarak kanalın güncel üst sınırı olan 135,10 seviyesi altında düşüş baskısının ağırlık kazanabileceğine dair beklentimiz bulunmakla birlikte, hafta içerisinde bu kanalın güncel seviyesinin takip edilmesi kritik önem taşımaktadır. Gerçekleşebilecek yükselişler kanal üst noktası ile sınırlı kaldığı müddetçe kısa vadeli satıcılar için yeni beklentiler oluşturabilir. Gerçekleşebilecek satışlarda 132,26 seviyesi hedeflenebilecekken, bu seviye altında oluşabilecek 4 saatlik kapanışlar daha kalıcı ve etkili düşüş baskısını destekleyebilir. Paritede kanalın kırılamaması durumunda görülebilecek yükseliş baskısı, kanalın üst bölgesinde peş peşe ve en az iki adet 4 saatlik kapanış gerçekleştirmesi durumunda, satışlarda ısrarcı olmamak gerekebilir. Bu durumda 136,75 seviyesine yönelik istek artabilecekken, söz konusu bölgenin aşılması daha kalıcı bir etkiye kavuşabilir.

Destek: 133,50 – 132,26 – 131,00
Direnç: 135,10 – 136,75 – 137,65

AUDUSD ANALİZİ

AUDUSD paritesinde hafta ortasına kadarki süreçte gerçekleşen yükselişlerin, haftanın ikinci yarısında geri verildiğini görüyoruz. Önümüzdeki haftanın yoğun veri takvimi, paritenin düşüş trendine devam edip etmeyeceği hakkında daha net fikirler verebilir. Teknik olarak incelediğimizde, ana düşüş eğilimini destekleyen göstergenin 200 periyotluk üssel hareketli ortalama (güncel seviyesi 0,7900) olduğunu görmekteyiz. Kısa vadeli yükseliş trendinin güncelliğine karşın, söz konusu hareketli ortalama altında düşüş beklentisi güncelliğini koruduğu gibi, aynı zamanda bu göstergeyle sınırlı kalan yükselişlerin de yeni satış baskısıyla karşılaşma potansiyeli sürmektedir. Trendin kırılışı sonrası izlenebilecek kritik eşiklerden biri 0,7740 olarak karşımıza çıkıyor. Bu seviye altındaki 4 saatlik kapanışlar, 0,7650 seviyesinin hedeflenmesine neden olabilir. Bu da paritenin tekrar son yılların en düşük seviyelerinde rekor tazeleyip tazelemeyeceğini izlememize neden olabilecektir.

Paritede kısa vadeli yükseliş trendi alternatif açısından izlenmesi gereken bir oluşum. Veri desteği sağladığı taktirde gerçekleşebilecek yükselişlerde 200 periyotluk üssel hareketli ortalamanın rolünden bahsettik. Bu gösterge üzerinde kalıcılık sağlandığı taktirde, tepki alımlarıyla birlikte 0,8000 seviyesine yönelik yükseliş isteği oluşabilir. Bu da hafta içerisinde faiz beyanatı gerçekleştirecek Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) pek de onaylamadığı seviyeler olarak karşımıza çıkıyor.

Destek: 0,7740 – 0,7650 – 0,7500
Direnç: 0,7845 – 0,7910 – 0,8000

USDCAD ANALİZİ

USDCAD paritesinde geride bıraktığımız hafta boyunca her ne kadar düşüş ağırlıklı bir süreç geçirsek de, pariteye bir ayı aşkın süredir destek sağlayan 1,2350 – 1,2385 bölgesinin güncelliğini koruduğunu görüyoruz. Gelecek hafta hem Kanada hem de ABD için veri akışının yoğunluğu göz önüne alındığında, bir yandan düşüş baskısı, bir yandan uzun süredir devam eden yükseliş trendini destekleme çabasındaki 1,2350 – 1,2385 bölgesinin rollerinin daha da belli olma ihtimali söz konusudur. Parite bu bölge üzerinde kaldığı müddetçe yükseliş baskısının ön planda olması beklenmektedir. Gerçekleşebilecek alımlarda 1,2534 seviyesinin aşılması ve ek olarak bu bölgede gerçekleşebilecek günlük kapanış, bir sonraki hedefe ulaşma isteğini artırabilir.

Paritede olası geri çekilmeler 1,2350 seviyesi üzerinde sınırlı kaldığı müddetçe yeni alım baskısıyla karşılaşma potansiyeli sürmektedir. Ancak uzun süredir destek görevini devam ettiren bu bölge altında gerçekleşebilecek peş peşe iki günlük kapanış, yükseliş baskısını sona erdirdi diyemesek de kısa vadeli düşüş baskısını canlandırarak aşağıdaki hedeflerin test edilme isteğini ortaya çıkarabilir. Özellikle tepki sürecinde veri desteğini almak daha önemli hale gelmektedir.

Destek: 1,2350 – 1,2220 – 1,2090
Direnç: 1,2537 – 1,2665 – 1,2795

BRENT PETROL ANALİZİ

Brent petrol 20 şubat haftasını 60,25 seviyesinden kapatmıştı. Geride bıraktığımız hafta içinde 62,59 seviyesi görüldü.

Petrol fiyatlarında arz-talep dengesinde, dengeyi değiştirecek yeni durum gözlenmiyor. Yaşanan hareketleri 115 dolar seviyesinden 45 dolar seviyesine kadar geriledikten sonra fiyatta durulma çabası olarak değerlendirmek mümkün. Arz tarafında önemli merkezlerden gelen açıklamalar henüz kayda değer öneme sahip değil ve çelişkili olmaya devam ediyor. Talep tarafında henüz güçlü büyüme işaretleri alınmış değil, brent petrol dinleniyor.

Teknik açıdan kısa vadeli görünüm değerlendirildiğinde 17 şubat tarihinde görülen 62,97 seviyesinde, 45 dolardan 63 dolara yaklaşan yükselişte, ikili zirve olma ihtimali görülüyor. İkili zirve formasyonunda bir önceki zirve (62,97) aşılamaz ve boyun çizgisi (58,40) aşağı yönde geçilirse düşüş yaşanabilir. Bu senaryodan uzaklaşmak için brent petrolde 63 dolar seviyesi üzerine çıkılmalı, hatta 64 dolar seviyesindeki direnç üzerinde kalınmalı.

58,40 seviyesi önemli bir destek. Son 12 işlem gününde bu seviye üzerinde gün sonu kapanışlar yaşanması bu desteği önemli kılıyor. 58,40 seviyesi altına inilmesi halinde geri çekilme 54 dolar seviyesine doğru devam edebilir. 64 dolar direncinin aşılması yükselişin devamı anlamında rahatlık sağlayabilir. Bu senaryoda yeni yüksek hedef 68 dolar seviyesi olabilir.

Uzun vadede 200 günlük hareketli ortalama (grafikte yeşil çizgi) altında olmak düşüşün bitmediğine işaret ediyor. Kısa vadede ise 50 günlük hareketli ortalamanın (grafikte kırmızı çizgi) üzerindeki seyir yükseliş beklentilerinin korunmasına sebep oluyor.

Kırılmanın olduğu yönde (58,40 seviyesi altı veya 64 dolar seviyesi üstü) hareketlerin hızlanması beklenebilir.

Destek: 58,40-54,00-52,00
Direnç: 64,00-68,00- 73,00

HAM PETROL ANALİZİ

Tepki alımı konusunda zayıf kalan ve bu nedenle de düşüş trendi içerisindeki satış baskılarını daha sıklaştıran Ham Petrol fiyatı bu hafta 51.25 ile 47.80 arasında düşük işlem hacimli seyretti. Uzun zamandır gerek stok rakamları gerekse arz fazlalıkları ve sondaj kulesi ile ilgili piyasalarda yer alan gelişmeler ve bu gelişmelere bağlı fiyatlamaları gözlemlemekteyiz. Bu gelişmeler bundan sonraki süreçte de dikkate alınacağı gibi mevcut fiyatlamalar üzerinde de etkili olabilir.

Teknik olarak Ham Petrol fiyatını incelediğimizde 54.38 seviyesinden başlatılan aşağı yönlü trendin devam ettiğini, 52.65 ile tepki alımının sınırlanarak satıcılı sürecin devam etmesi adına önemli sinyaller verdiğini görmekteyiz. Bu tutum daha önce test edilen 44.20 bölgesine gerileme ihtimallerini güçlendirmektedir. Bu bağlamda da yeni hafta performansını değerlendirdiğimizde 52.65 direnci altındaki negatif beklentimizi güncelliğini korumaktadır. Biraz daha vadeyi kısaltarak gün içi işlemciler için Ham Petrol fiyatını değerlendirdiğimizde düşüş trendinde kanalın üst noktası olarak kaydedilen 50.00 seviyesi altında negatif baskının devam edeceğine ilişkin düşünceler ön planda olduğunu ifade edebiliriz. Yükselişlerde yer almak isteyenler gün içi işlem stratejileri için 50.00, genel görüntüde ise 52.65 direncinin geçilmesini beklemelidir.

Özetlersek; yeni hafta için 50.00 ve 52,65 seviyeleri takip edilmekle birlikte Ham Petrol fiyatının aşağı yönlü hareketlerine kaldığı yerden devam edebilmesi için kritik seviyeler olarak kaydedilmiştir.

Destek: 48.36-47.15-45.68
Direnç: 50.00-51.25-52.65

ALTIN ANALİZİ

Altın 16-20 şubat haftasını 1201 dolar seviyesinden kapatmıştı. Geride bıraktığımız hafta içinde 1190 dolar seviyesine kadar gerileme yaşansa da 1200 dolar üzerinde kalmayı başaran bir altın ile karşı karşıyayız.

Dolar cephesinde doların değer kazandığı bir hafta geride kaldı. Önceki haftayı 94,25 seviyesinden kapatan dolar endeksinde 95,36 seviyesine ulaşıldı.

ABD borsalarında zirveye yakın seyir devam ederken risk iştahında güçlü bir azalma görülmedi.

Doların değer kazandığı,riskli varlıklarda iştahın azalmadığı dönemde altında kalıcı yükselişler beklemek zorlaşıyor. Fakat mevcut durumda 1200 dolar seviyesi üzerinde kalma çabası da dikkat çekici.

Önümüzdeki hafta, her ayın ilk haftası ABD’den açıklanan kritik veriler dolar değerlemesini etkilerken altını da etkileyecek.

Teknik analiz açısından incelenirse 1131 dolar seviyesinden başlayıp 1307 dolar seviyesine kadar devam eden yükselişin %61.8’lik Fibo. seviyesi destek olarak çalışmış görünüyor. 1198 dolar seviyesine tekabül eden bu destek hafta içinde test edilse de yukarı yönde hareket yaşandı ve %50’lik Fibo. seviyesine (1219) dokunuldu. 1219 dolar seviyesi direnç olarak çalıştı.

Uzun vadede düşüş trendi devam ederken kısa vadede 1200 dolar üzerinde kalma çabası sürüyor. Bu çaba arada kısa soluklu yükselişler getirebiliyor. 50 ve 200 günlük ortalamalar altında kalındığı sürece yükselişlerin satış fırsatı olarak değerlendirilmesi mümkün. 1245 dolar seviyesinin aşılması halinde yeni bir durumdan bahsedilebilecek.

En yakın direnç olarak 1220 dolar seviyesi en yakın destek olarak 1198 dolar seviyesi önümüzdeki hafta için gerçerli olabilecek seviyeler. Gün sonu kapanışla 1198 dolar sevişyesi altına inilirse 1180 dolar seviyesini güçlü destek olarak görüyoruz. 1220 dolar seviyesi aşılabilirse 1239 dolar en yakın hedef olabilir.

Destek: 1198-1180-1131
Direnç: 1220-1239-1245

GÜMÜŞ ANALİZİ

Gümüş 20 şubat haftasını 16,22 seviyesinden tamamlamıştı. Geride bıraktığımız hafta içinde en düşük 16,07 en yüksek 16,88 seviyeleri görüldü.

Gümüş son 9 işlem gününde 16,18 desteği ile 16,70 direnci arasında kaldı. 16,18 seviyesi kısa vadeli önemli bir destek konumuna geldi. Gün sonu kapanışlarla bu seviye altına inilirse geri çekilme 15,50 seviyesine doğru devam edebilir.

16,70 direncinin aşılması çabası şimdilik başarısızlıkla sonuçlandı. Ez az 3 gün sonu kapanışı 16,70 seviyesi üzerinde görebilirsek direncin aşıldığı teyit edilmiş olacak.

Ayrıca grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen 50 günlük hareketli ortalamanın da direnç olarak çalıştığını izledik. Daha geniş bir aralıktan bahsedilmesi gerekirse 16,70-16,85 bölgesi üstüne çıkılırsa yükseliş beklentileri güç kazanabilecek.

15,50 seviyesinden başlayıp 18,45 seviyesine ulaşan yükselişte hareketin büyük bir kısmı geri alındı. Genel görünüm yükseliş anlamında hala zayıf. Uzun vadede 200 günlük ortalamanın (grafikte yeşil çizgi) altında olmak düşüşün bitmediği şeklinde yorumlanabilir. Ancak kısa vadede 50 günlük hareketli ortalamanın aşılması kısa soluklu yükselişleri tetikleyebilir.

Destek: 16,18-15,50-14,70
Direnç: 16,70-17,20-17,70

DAX30 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde Dax30 endeksi için 10098 destek noktası üzerinde yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade etmiş, 10098 öncesindeki ilk önemli seviyenin ise 10593 olduğunu vurgulamıştık. Ayrıca endeksteki yükseliş beklentimizi de Fibonacci Expansion (FE) %161.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 11219 seviyesi olarak belirlemiştik.

“Dax30 endeksi, hafta içerisinde 11068 seviyesine kadar gerilese de yükseliş trendinde devam etme isteğini sürdürdü ve bu düşünce yapısı ile 11355 seviyesini test etti. Haftanın son işlem gününde de şu sıralar 11340 seviyesine yakın hareket ettiğini söyleyebiliriz.”

Yeni haftayı değerlendirdiğimizde fibonacci oranlarına tekrar ihtiyaç duyuyoruz. 8353 seviyesinden başlayan yükselişlerin 10098 seviyesinde sınırlı kalması sonrasında tepki satışlarının 9225 desteğinde sonlanması, mevcut yükseliş trendinde yeni hedeflerin konuşulmasını sağlamıştı. Bu hedefleri Fibonacci Expansion (FE) ile görebiliyoruz ve FE %61.8 ile FE %100’lük rakamların geçildiğini görmekteyiz. FE beklentilerde genellikle FE %161.8 hedef gündeme gelir ve şu sıralar bu orana tekamül eden güncel seviyemiz 12046 olarak kaydedilmiştir. Yani Dax30 endeksi orta vadeli süreçte 12046 seviyesine kadar yükselebilir.

Peki, bu yükseliş öncesinde yeni bir tepki satışı ihtimali oluşabilir mi?

Bu sorunun cevabı için yükseliş trendinde kanalın üst noktası olarak kaydettiğimiz 11370 seviyesine dikkat etmeliyiz. Dax30 endeksi eğer bu seviye üzerinde haftalık kapanış gerçekleştirebilirse yukarı yönlü hareketlerin devamı anlamında önemli bir destek olarak değerlendirilebilir. Bu tutum FE %161.8 oranına tekamül eden 12046 seviyesine doğru yükselişlerin oluşmasını sağlayabilir. Aksi takdirde yükseliş trendi içerisinde güç toplamak amaçlı tepki satışına maruz kalmak isteyebilir. Böyle bir durumda da 11160 ve 10900 destekleri gündemimizde kalmaya devam edecektir.

Bu bağlamda da 11370 seviyesi, yeni işlem stratejileri için dikkatle takip edilmelidir.

Destek: 11160-10900-10700
Direnç: 11370-11500-11700

S&P500 ANALİZ

Geçtiğimiz haftaki bültenimizde S&P500 endeksi için 1985 destek noktası üzerinde yükseliş beklentimizin devam ettiğini ifade etmiş, 1985 öncesindeki ilk önemli seviyenin ise 2067 olduğunu vurgulamıştık. Ayrıca endeksteki yükseliş beklentimizi de Fibonacci Expansion (FE) %61.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 2125 direncini kaydetmiştik.

“S&P500 endeksi, hafta içerisinde 2117 - 2099 seviyeleri arasında hareketler gerçekleştirdi. Özellikle de yükseliş trendi içerisindeki tepki satışlarının zayıf kalması dikkat çekici. Haftanın son işlem gününde S&P500 endeksinin şu sıralar 2108 seviyesine yakın hareket ettiğini görmekteyiz.”

Genel görünümü incelediğimizde 1992 destek noktası orta vadeli olarak önemini korumakla birlikte bu destek noktası üzerindeki hareketler, Fibonacci Expansion (FE) %61.8’lik orana tekamül eden seviye olarak 2143 direncinin hedef bölgesi olmasına katkı sağlamaktadır. 1992 öncesindeki en önemli seviye ve aynı zamanda da tepki satışı konusunda tamam mı devam mı sorusunun cevabını bulabileceğimiz destek noktası ise 2080 – 2095 bölgesi olarak kaydedilmiştir.

Destek: 2095-2080-2067
Direnç: 2125-2143-2160

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN – “Brent Petrol, USDTRY, Altın ve Gümüş Analizi”

Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30, S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY, AUDUSD, EURTRY ve USDCAD Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: Altın, Avro, Avustralya Doları, Crude Oil, Dax30, Dolar mı alalım TL’de mi kalalım, Döviz, Emtia, Endeks, Erdoğan TURAN, EURUSD, Euro, EURTRY, Foreks Eğitimi, Foreks Makaleleri, Foreks, Forex Analizleri, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, Forex Yorumları, Forex, FX, GBPUSD, Gold, Haftalık Emtia Analizleri, Haftalık Endeks Analizleri, Haftalık Forex Analizleri, Haftalık Parite Analizleri, Ham Petrol, Kudret AYYILDIR, Parite, S&P500, Sermet Doğan, Standart and Poor's, Sterlin, Türk Lirası, Umut TUNCER, Yen, AUDUSD, EURJPY, USDJPY, USDTRY, Brent Petrol, Gümüş, Silver

Risk Açıklaması: “Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.” http://www.gcmforex.com/hakkimizda/risk-bildirim-formu/

ücretsiz üye olun

1147 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz