01 - 05 Eylül 2014 GCM Forex Haftaya Bakış Analizi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook

“Piyasalar geçen hafta neleri konuştu?”

Ağustos ayının son işlem haftası, önemli merkez bankası başkanlarının Jackson Hole Sempozyumu’nda yaptıkları konuşmaların etkisi altında başladı. İlerleyen günlerde ise jeopolitik riskler ve makro göstergeler izlenirken, gelecek ekonomik koşullara ait beklentilerin, varlık fiyatlarında fiyatlamalara neden olduğunu gördük. İçeride ise piyasaların hem siyasi hem de finansal gündem açısından oldukça yoğun bir haftayı geride bıraktığını ifade edebiliriz.

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın önceki haftanın son işlem gününde yaptığı konuşma, piyasaların beklediği kadar güvercin bir tavırda değildi. Başkan’ın, genişlemeci para politikalarını savunmanın yerine, ekonomik koşulların gerektirmesi halinde faiz artırımı gelebileceği yönünde ağırlık verdiği konuşması, Dolar’ın haftaya yükseliş ile başlamasını sağladı. Dünyanın en büyük ekonomisi için hafta içerisinde açıklanan veriler arasında ise 7 yılın zirvesine çıkan tüketici güveni ile beklentilerin aksine yukarı yönlü revize edilen büyüme oranı dikkat çekti. Açıklanan ikinci tahmine göre ABD ekonomisi yılın ikinci üç aylık döneminde %4.2 oranında büyüme kaydetti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin konuşması, haftanın öne çıkan başlıkları arasında yer aldı diyebiliriz. Draghi, Euro Bölgesi’ndeki işsizlik ve zayıf ekonomik aktivitelerden söz ederken, ECB’nin teşviklerini artırabileceği yönünde yorumlanan cümleler kurdu. Hafta boyunca ise Banka’nın 4 Eylül’deki toplantısında varlık alımları programı açıklayabileceği ve faiz oranını düşüreceği gibi spekülasyonlar piyasalarda yer aldı. Cuma günü açıklanan veride ise Bölge’deki enflasyon oranı beklenti paralelinde %0.3’e geriledi.

Yurtiçine döndüğümüzde ise bu hafta Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin ardından yeni başbakan ve Ak Parti genel başkanının kim olacağı sorusu cevap buldu. Bunun yanında yeni kabine ve ekonomi kurmayları da belli oldu. Ahmet Davutoğlu 62. hükümeti kurmak üzere köşke çıkarken, ekonomi kurmayları arasında bir değişiklik olmadığı görüldü. Bunun yanında merakla beklenen TCMB kararları ise gündemin önemli başlıkları arasındaydı. Merkez Bankası politika faiz oranını değiştirmezken, gecelik borç verme faizini ise %12’den %11.25’e düşürdü.

Piyasalar üçüncü çeyreğin son ayına başlarken, ilk hafta içerisinde oldukça yoğun bir takvim izliyor olacaklar. Önemli 5 merkez bankasının para politikası toplantılarının yanında, ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi verisi başta olmak üzere birçok makro-ekonomik gösterge Eylül ayının ilk haftasında takip edilecek. Ayrıca Ukrayna’ya ilişkin gelişmeler ve içeride yeni hükümetin göreve başlaması süreçleri gündemin başlıkları arasında yer alacak.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Çin – HSBC İmalat PMI; Çin hükümetinin yeni haftanın ilk saatlerinde açıklayacağı nihai imalat PMI verisinden 45 dakika sonra piyasalarda dikkatler, HSBC’nin hazırladığı aynı veriye çevrilecek. Son iki aydır 50 seviyesinin üzerine gerçekleşerek, ülkede ekonomiyi destekleyen politikaların çalışmaya başlamış olabileceği sinyalini veren HSBC imalat PMI verisi, Asya-Pasifik cephesinde yakından izlenecek. Veriye ilişkin öncü rakam 50.3 olarak yayımlanmıştı. Söz konusu rakamın beklentiden farklı gerçekleşmesi durumunda başta Avustralya Doları olmak üzere, Çin ile yakın ticari ilişkiler içerisinde olan ülkelerin para birimleri etkilenebilir. Ayrıca endekslerden ve gelişen ülke varlıklarından, değerli maden fiyatlarına kadar birçok finansal araçta fiyat değişimleri gözlemlenebilir.

Euro Bölgesi – Almanya Büyüme Oranı (GDP); Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi, Ukrayna’da yaşanan olayların jeopolitik riskleri artırması ve kıtadaki zayıf ekonomik görünüm ile son aylarda yavaşlama eğilimi içerisinde. Yılın ilk çeyreğinde %0.8 büyüyen Almanya ekonomisi, yayımlanan öncü veriye göre ikinci üç ayılık dönemde %0.2 daraldı. İkinci çeyreğe ilişkin nihai rakam olacak GDP verisi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) haftanın ilerleyen günlerindeki toplantısı öncesinde kıtanın finansal araçları üzerinde etkili olabilir.

Euro Bölgesi – İmalat PMI; Euro Bölgesi ve üye ülkeleri için haftanın ilk işlem gününde yayımlanacak imalat PMI verileri, ekonominin ilerleyişine ilişkin bilgiler vereceği için piyasaların gündemindeki göstergeler arasında yer alacak. Beklenti rakamlarına göz atıldığında Euro Bölgesi geneli, Almanya ve Fransa’da önceki aya göre bir değişiklik olmasının beklenmediğini görülüyoruz. İtalya ve İspanya datalarında ise gerilemeler gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Söz konusu makro verilerin beklentilerden farklı bir tablo çizmesi halinde Euro’da fiyat değişimleri izlenebilir.

İngiltere – İmalat PMI; İngiltere’den geride kalan yaklaşık bir yıllık süreç içerisinde piyasalar genelde olumlu veriler izledi. Ancak son aylarda ada ülkesinin ekonomisine ilişkin makro göstergeler pek de iç açıcı görünmüyor. Bu paralelde Temmuz ayına ait imalat PMI verisi de olumsuz seyreden rakamlar arasında yer aldı. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) haftanın ilerleyen günlerinde yapılacak olan toplantısından çıkacak kararlar öncesinde söz konusu veri, Sterlin’de fiyatlamaların yapılmasını sağlayabilir. Rakamın beklentinin altında kalması ada ülkesinin para biriminde düşüşlere neden olabilecekken, tahmini aşacak veriler ise yükselişlere destek olabilir.

Avustralya – Merkez Bankası Toplantısı; Asya-Pasifik cephesinden haftanın ilk merkez bankası kararları Avustralya’dan gelecek. Temmuz ayının başlarından itibaren ABD Doları karşısında genel olarak düşüş eğilimi içerisinde olan Avustralya’nın para birimi, ülkenin Merkez Bankası’nın (RBA) açıklamalarından da etkilenmişti. Bu haftaki toplantısında da değişiklik yapılması beklenmeyen %2.50 seviyesindeki politika faiz oranı, RBA’nın geride kalan toplantısında da sabit tutulmuştu. Banka’dan ekonomik görünümün belirsizliğini sürdürdüğü için faiz oranının aynı seviyede kalacağı yönünde yapılan açıklama ise, Avustralya Doları üzerinde baskı yapan faktörler arasında yer alıyor. RBA’nın Eylül ayı toplantısında yeni bir para politikası adımı atması beklenmezken, yapılacak açıklamalar ilerleyen aylara ilişkin fiyatlamalara yol açabilir. Dolayısı ile faiz beyanatı ile birlikte ülke ekonomisine ilişkin yapılacak değerlendirmeler yakından izlenecek.

İngiltere – Yapı PMI; Haftanın ilk işlem günü açıklanan imalat verisinden sonra İngiltere ekonomisi için piyasalarda gözler inşaat sektörüne ilişkin bilgiler verecek yapı PMI verisinde olacak. Temmuz ayında beklendiği kadar düşüş göstermeyen rakam, yine de tahmin edilene yakın bir seviyede gerçekleşmişti. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) Perşembe günkü toplantısı öncesinde izlenecek ikinci PMI verisinin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi Sterlin’e alımlar getirebilecekken, tahminleri karşılamayacak rakamlar ada ülkesinin para biriminde satış baskısı yaratabilir.

ABD – ISM İmalat PMI; ABD’de Arz Yönetim Enstitüsü (ISM) tarafından hazırlanan imalat PMI göstergesi, dünyanın en büyük ekonomisine ilişkin önemli bilgiler verdiği için yakından izlenmektedir. Temmuz rakamlarına göre ISM imalat PMI verisi son 8 ayın en yüksek seviyesine tırmanarak, 57.1 seviyesinde gerçekleşmişti. Cuma günü ABD’den açıklanacak tarım dışı istihdam değişimi verisi öncesinde fiyatlamaların yapılması sağlayabilecek söz konusu makro-ekonomik göstergenin beklentinin altında kalması halinde Dolar’da değer kayıpları izlenebilecekken, verinin öngörülerin üzerinde gerçekleşmesi durumunda ise ABD’nin para biriminde değer kazanımları izlenebilir.

Çin – İmal Olmayan PMI; Pazartesi günü imalat sektörüne ilişkin bilgiler veren PMI göstergelerinden sonra Çarşamba günü dikkatler, Çin için yayımlanacak imalat dışı PMI verisinde olacak. Son iki aydır düşüş eğiliminde olan data Temmuz ayında 54.2 olarak gerçekleşmişti. İmal olmayan PMI’da görülecek düşüş ya da yükselişler, piyasaların risk algısında etkili olabilir.

Avustralya – Büyüme Oranı (GDP); Yılın ilk çeyreğinde %1.1 ile beklentilerin üzerinde bir büyüme kaydeden Avustralya ekonomisinin, ikini üç aylık döneme ait GDP verisi Çarşamba sabahı yatırımcıların merceği altında yer alacak. Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) para politikası tarafındaki tutumuna ilişkin beklentilerin fiyatlanmasını sağlayabilecek söz konusu makro-ekonomik gösterge, ülkenin para biriminde sert değişikliklerin görülmesine yol açabilir. Öngörülenden daha iyi bir GDP verisi Avustralya Doları için yükselişlere zemin oluşturabilecekken, beklentileri karşılamayacak rakamlar, kıta ülkesinin para biriminde kayıplara neden olabilir.

Türkiye – Enflasyon Oranı (CPI); Yurtiçi ekonomi gündeminde bu hafta, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanacak enflasyon oranı rakamları dikkatle izlenecek. TCMB’nin 25 Eylül’de yapacağı toplantısında faiz oranı konusunda atacağı adımlara ilişkin beklentilerin şekillenmesini sağlayabileceği için ilgili makro-ekonomik göstergeler, Türk Lirası ve BIST-100 endeksinde sert fiyat değişimlerine neden olabilir. Son olarak %9.32 seviyesinde gerçekleşen yıllık tüketici fiyat endeksi (TÜFE-CPI) düşüş beklentilerinin aksine yükseliş kaydetmişti. Bu paralelde Merkez Bankası’nın politika faiz oranının son toplantısında değiştirmediğini gördük. TCMB son üç aydır faiz indirimlerine gidiyordu. Her ne kadar faiz koridorunda yapılan değişiklikler olsa da, Banka, yüksek seyretmeye devam eden enflasyondan rahatsız olduğunu ifade etmektedir. Enflasyon oranının beklentilerden farklı gerçekleşmesi halinde piyasalarda yurtiçi dinamikler fiyatlanabilir.

Euro Bölgesi – Hizmetler PMI; Euro Bölgesi’nin en büyük dört ekonomisi için açıklanacak hizmet PMI verileri, parasal birliğin ekonomik ilerleyişine ait bilgiler verecek. İspanya ve İtalya’dan sonra, Fransa ile Almanya’ya ilişki rakamlar yatırımcıların merceği altında yer alacakken, son olarak Birlik geneli için yayımlanacak veri takip edilecek. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Perşembe günkü toplantısı öncesinde Euro Bölgesi ekonomisine dair ipuçları verecek söz konusu veriler, ECB’nin atacağı adımlar için piyasalara yön verebilir. Hizmetler PMI verilerinin genel olarak olumlu bir tablo çizmeleri halinde Euro’da yükselişler izlenebilecekken, olumsuz bir görünüm, kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

İngiltere – Hizmetler PMI; İngiltere ekonomisinin en büyük kalemi olan hizmet sektörüne ait PMI verisi, hafta boyunca yayımlanan imalat ve yapı rakamlarından sonra gündemde olacak. Temmuz ayında 59.1 ile tahminin üzerinde bir yükseliş kaydeden data, İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) toplantısından çıkacak sonuçlar öncesinde Sterlin’de sert fiyat hareketlerinin görülmesine neden olabilir. Rakamın beklentiyi aşması halinde ada ülkesinin para biriminde yukarı yönlü hareketler destek bulabilecekken, olumsuz bir veri düşüşlere yol açabilir.

Kanada – Merkez Bankası Toplantısı; Haftanın merakla beklenen gelişmeleri arasında Kanada Merkez Bankası’nın (BOC) para politikası beyanatının da yer aldığını ifade edebiliriz. Son toplantısı sonrasında ülkesinin enflasyonunda görülen yükselişi geçici olarak tanımlayan BOC, 2014 yılı büyüme tahminini de aşağı yönlü revize etti. %2 olan enflasyon oranına 2016 başlarında ulaşılabileceği yönündeki ifadesini ise, “2016 sonlarında” olarak değiştirdi. BOC’un bu hafta yapılacak olan toplantısında para politikasında ve politika faiz oranında bir değişiklik yapması beklenmese de, Banka’nın Kanada ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri dikkatle izlenecek.

Avustralya – Perakende Satışlar; Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA) toplantısı ile birlikte, ülkeden yayımlanan önem derecesi yüksek veriler arasında perakende satış verisi de bulunuyor. Mayıs ayında %0.5 düşüş gösteren Avustralya’nın perakende satışları, Haziran ayında ise %0.6’lık bir artış kaydetmişti. Bu rakam aynı zamanda son 5 ayın en yüksek oranlı perakende satış artışı olarak kayıtlara geçti. Temmuz ayına ilişkin açıklanacak söz konusu datanın beklentiyi aşması Avustralya Doları’na yükseliş getirebilecekken, olumsuz rakamlar kıta ülkesinin para biriminde kayıplara yol açabilir. Perakende satış verisi, ticaret dengesi rakamları ile aynı anda yayımlanacağı için her iki verinin sonuçlarının piyasaya olan etkisini birlikte değerlendirmek faydalı olacaktır.

Japonya – Merkez Bankası Toplantısı; Haftanın merakla beklenen gelişmeleri arasında yer alan Japonya Merkez Bankası’nın para politikası beyanatı, yatırımcılar tarafından dikkatle izlenecek. Nisan ayında Japonya’da devreye giren satış vergisi artışının ülkenin ekonomik aktivitelerini olumsuz etkilediği ve Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) hedeflerine ulaşmasını zora soktuğu düşünülüyor. Ancak son toplantısında BOJ, mevcut para politikasında herhangi bir değişiklik yapmamıştı. İki gün sürecek ve Perşembe sabahı sonlanacak toplantıda da yeni bir adım atılması beklenmese de, yapılacak açıklamaların içeriği ve Banka’nın Başkanı Kuroda’nın konuşmaları mercek altında olacak. BOJ’un yıllık bazda para tabanını 70 trilyon Yen’e çıkarma teminatı, politika faiz oranı ve %2’lik enflasyona ulaşma hedefini değiştirmesi beklenmiyor. Para politikasının daha fazla genişletilebileceği yönünde, daha güçlü verilecek sürpriz bir ipucu, ülkenin para biriminde sert değer kayıplarına neden olabilir. BOJ daha önceki toplantılarda, daha fazla parasal genişlemeye gitmek için alanı olduğunu ifade etmişti.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantısı; İngiltere Merkez Bankası (BOE) Ağustos ayının başında yapılan toplantısında para politikasında herhangi bir değişiklik yapmamıştı. Bu paralelde %0.50 olan politika faiz oranı ve 375 milyar Sterlin tutarındaki toplam parasal genişleme miktarı sabit bırakılmıştı. Ancak toplantının daha sonra yayınlanan tutanaklarında, BOE’nin 9 üyeli Para Politikası Komitesi’ndeki (MPC) iki üyenin, faiz oranının 25 baz puan artırılması gerektiği yönünde oy kullandıklarının görülmesi piyasaları şaşırtmıştı. Her ne kadar bu hafta para politikalarında bir değişiklik yapılması beklenmese de, söz konusu oylama dikkatlerin bir miktar daha BOE’ye çevrilmesine neden oldu. Piyasalarda ada ülkesinin Merkez Bankası’nın yeni toplantısından bir sürpriz çıkma olasılığı halen daha düşük görülüyor.

Euro Bölgesi – Merkez Bankası Toplantısı; Eylül ayının ilk haftasında küresel piyasa katılımcılarının merakla beklediği gelişmelerin başında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) gerçekleştireceği toplantının yer aldığını ifade etmek yanlış olmayacaktır. Banka’nın Başkanı Mario Draghi’nin geride kalan hafta Jackson Hole Sempozyumu’nda yaptığı konuşma, piyasalarda ECB’nin yeni ekonomik teşvikler açıklayacağı beklentilerini güçlendirdi. Başkan’ın kullandığı ifadeler, ECB’nin parasal genişlemeye yaklaştığı şeklinde yorumlandı.

İlk olarak yatırımcılar TSİ 14:45’de yayınlanacak olan faiz kararına odaklanacaklar. Büyük Avrupalı bankalar da dahil olmak üzere piyasalarda ECB’nin politika faizini düşüreceği beklentilerinin var olduğunu ifade edebiliriz. 18 Eylül’de düzenlenmesi planlanan TLTRO (Hedefli Uzun Vadeli Refinansman Operasonu) öncesinde talebi artırabilmek adında faizin düşmesinin de aynı zamanda faydalı olacağı düşünceleri mevcut. Banka’nın faiz oranında aşağı yönlü bir adım atması halinde Euro’da değer kayıpları izlenebilecekken, ECB’nin faiz politikasında bir değişiklik yapmaması kıtanın ortak para biriminde kayıplara neden olabilir.

Faiz beyanatı sonrasında dikkatler TSİ 15:30’daki başlayacak olan ECB’nin basın konferansına, yani Draghi’nin konuşmasına çevrilecek. Bu noktada Başkan’ın özellikle tahvil alım programına ilişkin sözleri dikkatle takip edilecek. ECB’nin, ABD ya da İngiltere merkez bankaları gibi bir varlık alımı uygulayıp uygulamayacağı merak konusu. Draghi’nin son konuşmasından piyasalar, ECB’nin artık parasal genişlemeye daha yakın olduğu yönünde çıkarımlar yaparken, bir program mı açıklanacak, yoksa ileride uygulanabilecek bir tahvil alım programının ipuçları mı verilecek sorusu net bir cevap bulmuş değil. Bu paralelde Mario Draghi’nin kuracağı cümleler, Euro’un yönü açısından büyük bir önem taşıyacak diyebiliriz.

ABD – ADP Tarım Dışı İstihdam Değişimi; Cuma günü yayımlanacak istihdam raporu öncesinde ABD’deki özel sektör istihdamına ilişkin bilgiler verecek ADP verisi, piyasaların dikkate alacağı önemli makro-ekonomik göstergeler arasında bulunuyor. Haftanın ilk iş günü ABD’deki tatil nedeni ile alışık olunanın dışında Çarşamba yerine Perşembe günü yayımlanacak rakam, Cuma günkü tarım dışı istihdam değişimi verisi öncesinde beklentilerin fiyatlanmasını sağlayabilir. Son iki aydır 200 bin seviyesinin üzerinde gerçekleşen ADP tarım dışı istihdam değişimi verisi, Temmuz ayında ise beklentinin altında kalmıştı. Ağustos ayına ilişkin datanın tahmini aşması halinde Dolar’da değer kazanımları izlenebilecekken, beklentileri karşılamayacak bir ADP verisi ise ABD’nin para biriminde düşüşlere neden olabilir. Yatırımcıların bu noktada, ECB Başkanı Mario Draghi’nin konuşmasının, söz konusu rakamın yayınlanmasının ardından 15 dakika sonra başlayacağını unutmamaları fayda sağlayacaktır.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 298 bin Amerikalının işsizlik maaşına başvuruda bulunduğuna işaret eden istihdam talepleri verisi, beklentinin küçük bir miktar altında, olumlu açıklanmıştı. 30 Ağustos ile biten haftada ise yine 298 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuruda bulunmuş olması bekleniyor. Verinin tahminden farklı olarak gerçekleşmesi, ABD’nin para birimi değerinde değişikliklere neden olabileceği için yatırımcılar tarafından yakından takip edilecek.

ABD – ISM İmal Olmayan PMI; Bu hafta, ABD ekonomisinin gidişatına ilişkin vereceği bilgilerin yanında, Cuma günkü istihdam raporuna ilişkin beklentilerin fiyatlanmasını sağlayabilecek önemli göstergeler arasında ISM imal olmayan PMI da bulunuyor. Temmuz ayında Ocak 2011’den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıkan ilgili veri, 58.7 olarak açıklanmıştı. ISM Enstitüsü’nün yayımlayacağı imal olmayan PMI verisinin beklentiyi geçmesi halinde Dolar’a alımlar gelebilecekken, olumsuz datalar kayıplara neden olabilir.

Euro Bölgesi – Büyüme Oranı (GDP); Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’nın verisinden sonra, Birlik ekonomisi geneli için açıklanacak büyüme oranı dikkat çeken makro-ekonomik göstergeler arasında yer alıyor. Yılın ilk çeyreğinde %0.2 büyüme kaydeden Euro Bölgesi, ikinci üç aylık dönemde öncü verilere göre %0.0 ile yerinde saydı. İkinci çeyreğe ilişkin nihai rakam olarak yayımlanacak GDP verisi, kıtanın ortak para biriminde değişimlere neden olabilir.

Kanada – İstihdam Değişimi; Haftanın son işlem gününde Kanada’dan gelecek olan istihdam verileri, ülkenin finansal araçlarında ve para biriminin değerinde etkili olabileceği dikkatle izlenecek. İşsizlik oranı ve istihdam değişimi verileri, bu paralelde birlikte değerlendirilecek rakamlar arasında yer alıyor. Temmuz ayında %7.0’ye gerileyen işsizlik oranında bir değişiklik olması beklenmezken, aynı dönem için olumlu açıklanan istihdam değişiminde ise bu kez daha mütevazi bir artış kaydedileceği öngörülüyor. Her iki makro-ekonomik verinin sonuçlarını birlikte değerlendirmekte fayda var ancak, genel itibari ile Kanada Doları üzerinde istihdam değişimi verisini daha net hareketlere neden olabildiğini ifade edebiliriz.

ABD – Tarım Dışı İstihdam Değişimi; Yeni haftanın en kritik makro-ekonomik göstergesi olarak tanımlayabileceğimiz ABD’nin tarım dışı istihdam değişimi (TDİ) verisi, ABD Merkez Bankası’nın (FED) para politikası tarafında atabileceği adımlara ilişkin ipuçları verebileceği için büyük önem taşıyor. FED’in gelecek yılın ortalarında ilk faiz artırımına gideceği yönündeki beklenti, yerini daha erken bir artırımının gelebileceği düşüncesine bırakmaya başlarken, ilgili TDİ verisi bu karar için yol gösterici olabilir. FED Başkanı Janet Yellen geçen hafta, piyasa beklentilerinden daha şahin bir konuşma gerçekleştirirken, gerekirse daha erken bir faiz artışı yapılabileceği yönünde yorumlanan Yellen’ın konuşması dikkat çekmişti.

Temmuz ayı için açıklanan rakam, her ne kadar beklentileri karşılamasa da, TDİ’ın 200 bin seviyesinin üzerinde kalmayı sürdürmesi olumlu algılanmıştı. Ağustos ayına ait yayımlanacak TDİ verisinin beklentinin üzerine çıkması halinde Dolar’da, FED’in faiz artırımına biraz daha yaklaşacağı beklentileri ile yükselişler izlenebilir. Ancak tahminin altında kalacak bir TDİ verisi, faiz artırımının ötelenebileceği düşüncesi ile ABD’nin para biriminde kayıplar görülmesine yol açabilir. Rakamın 200 bin seviyesinin de altında kalması durumunda Dolar’ın kayıpları daha şiddetli olabilir. TDİ verisinin yanında piyasalarda ABD’nin işsizlik oranının da açıklanacağını unutmamak gerekir.

Kanada – Ivey PMI; Kanada için yoğun bir takvim içeren haftanın son işlem gününde Ivey PMI verisi ülke ekonomisinin performansı hakkında bilgiler verecek bir gösterge olarak dikkat çekiyor. Mayıs ve Haziran aylarında 50 seviyesinin altına inen söz konusu rakam, Temmuz’da ise yeniden PMI verileri için kritik 50 düzeyini aşarak 54.1’e yükselmişti. Datanın beklentiyi aşması halinde Kanada Doları’nda yükselişler zemin bulabilecekken, tahminin altındaki rakamlar ile ülkenin para birimi düşüş kaydedebilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 29 Ağustos 2014 tarihinde saat 17:00’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

200 haftalık basit hareketli ortalama olan 1,3410 seviyesi altında hareketlerini sürdürerek satıcılı seyrin gücü hakkında bize önemli sinyaller veren EURUSD paritesi, mevcut düşüşlerle bu hafta 1,3150 seviyesine kadar sürdürdü ve şu sıralar 1,3175 seviyesine yakın hareketlerine devam etmektedir.

EURUSD paritesi ile ilgili uzunca bir süredir aşağı yönlü baskının devam edeceğine ilişkin açıklamalar yapmakta ve 1,3000 seviyesi ihtimalinin üzerinde durmaktayız. EURUSD paritesi ile ilgili olası tepki alımlarda da bu görüşümüzü sürdürecek olup yaşanılacak bu çıkışların orta vadeli satış fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiği hususu güncelliğini korumaktadır. Bu bağlamda da 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 1,3410 altında kaldığı müddetçe yaşanılacak olası tepki alımları orta vadeli satış fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Peki, parite de tepki alımı görebilir miyiz?

Bu sorunun cevabını hem EURUSD hem de Dolar Endeksine göre şekillendirmeliyiz. Dolar Endeksinin 81,71 destek noktası üzerindeki hareketleri, EURUSD paritesi için negatif olmakla birlikte 1,2965 seviyesine doğru gerçekleşecek olası yolculuk için önem arz etmektedir. Eğer EURUSD paritesinde tepki alımı gerçekleşmek istiyorsa Dolar Endeksinin 81,71 seviyesine doğru tepki satışları gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şart için önce 82,30 seviyesinin kırılması gerektiği unutulmayalım. Ayrıca EURUSD paritesi içinde 1,3100 seviyesi dikkatle takip edilmelidir. Bu destek noktasının aşağı yönlü kırılması, satıcılı seyrin agresifleşmesi anlamında önem arz ederken, 1,3100 seviyesi üzerindeki hareketler ise tepki alımlarını destekleyecek bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.

Destek; 1,3100-1,2965-1,2795
Direnç; 1,3220-1,3320-1,3410

GBP/USD ANALİZİ

89 günlük üssel hareketli ortalama altında hareketlerini sürdürerek aşağı yönlü baskı hakkında bize önemli sinyal veren GBPUSD paritesi, bu hafta gerçekleştirmiş olduğu satıcılı seyrini 1,6530 ile sınırladı ve 1,6612 seviyesine kadar tepki alımı gerçekleştirdi.

1,6530 seviyesinden başlatılan ve 1,6612 seviyesine kadar devam eden tepki alımı, yeni haftada da devam edecek mi?

Bu sorunun cevabı için 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 bariyeri dikkatle takip edilmelidir.

GBPUSD paritesi eğer günlük kapanışını 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 seviyesi üzerinde gerçekleştirirse tepki alımları için önemli bir sinyal olabilir ve bu tutum 1,6735 ile 1,6810 seviyelerinin hedeflenme ihtimallerini güçlendirebilir.

GBPUSD paritesi eğer günlük kapanışını 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 seviyesi altında gerçekleştirirse tepki alımları sonlandı düşüncesi piyasa da satış rallisinin oluşmasını tetikleyebilir. Bu da bu haftanın dip noktası olan 1,6530 desteğinin aşağı yönlü kırarak 1,6460 ve 1,6370 seviyelerinin hedeflenme ihtimallerini güçlendirebilir.

Bu bağlamda da yeni hafta da 200 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,6640 seviyesi dikkatle takip edilmelidir.

Destek; 1,6530-1,6460-1,6370
Direnç; 1,6640-1,6735-1,6810

USD/TRY ANALİZİ

25-29 Temmuz haftasında paritede en düşük 2,1503, en yüksek 2,1805 seviyeleri görüldü.

Konut sektörü hariç, ABD’den gelen veriler toparlanmaya işaret etmeye devam ediyor. EN son Jackson Hole toplantısında Yellen’ın işaret ettiği gibi, Fed üyeleri arasında erken faiz artırımının ekonomik toparlanmaya sekte vurma korkusu var. Bir taraftan ABD ekonomisi iyiye giderken diğer taraftan faiz artırımının sonuçları hesap edilmeye çalışılıyor. Faiz artırım süreci için Fed’in yakından takip ettiği istihdam piyasasında daha kaliteli veriler gelmeye başla, ücretlerde artış istikrar kazanmaya başlarsa söylem olarak Yellen şahin kanada biraz daha yakın olmak zorunda kalabilecek. Veriler kaçınılmaz sona işaret ediyorsa piyasalar sözlü yönlendirmelere değil verilerin söylediğine odaklanabilir.

Dolar değer kazanıyor. Bunu en net dolar endeksi üzerinden görmek mümkün. Geçen haftayı 82.30 seviyesinden kapatan dolar endeksi hafta içinde 82.72 seviyesini gördü.

Faiz artırım süreci şimdiki algı ile en çok gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde baskı yaratacak. TL son dönemde ruble’den sonra en kötü performans gösteren para birimi oldu.

Paritede 2.15 seviyesi güçlü bir destek oldu, hafta içinde en düşük 2.1503 seviyesi görülebildi. Önümüzdeki dönemde ABD’den gelen veriler güçlü olmaya devam ederse 2.15 seviyesi üzerindeki seyir devam edebilir. 200 günlük basit hareketli ortalama 2.1430 seviyesinden geçiyor, burayı destek olarak kabul edebiliriz. 2.15 seviyesi altına inen parite 2.10-2.12 aralığında seyredebilir. Yukarı yönde hareketlerde 2.1875 seviyesi ilk direnç bölgesi. Bu seviye aşılırsa 2.20 bölgesine doğru hareket yaşanabilir.

Destek: 2.1500-2.1258-2.1000
Direnç: 2.1875-2.2000-2.2500

USD/JPY ANALİZİ

Yeni haftaya başlarken, Dolar endeksindeki sert yükselişle birlikte fiyatlamaların etkilendiğini görmüştük. Bu gelişme sonrasında endekste gerçekleşen çekilmeyle birlikte, USDJPY paritesinin genel görünümünün de etkilendiğini ifade edebiliriz. Yen’e olan talebin, jeopolitik gelişmelerle de artmasıyla destek bulan bu tutuma rağmen, haftanın son iş gününde borsa endeksleri ve Ukrayna’ya dair açıklamaları pozitif yorumlayan piyasalarla birlikte paritedeki kayıpların yaklaşık yarısının telafi edildiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki hafta Çin ile başlayan yoğun veri takviminde, hem ABD hem de Japonya Merkez Bankası (BOJ) para politikası kararları fiyat hareketliliğinin artmasına neden olabilir.

Teknik olarak incelediğimizde, 50 haftalık basit (simple) hareketli ortalamanın da (101,80) desteklemekte olduğunu yükseliş kanalının takibini sürdürmekteyiz. Kanalın orta bölgesine ulaşan hareket, Ocak ayından bu yana en yüksek bölgede tutunma çabasını koruyor. Kanalın alt noktasını oluşturan 102,00 seviyesi, yükseliş baskısına yönelik tutumu canlı tutmaktadır. Olası alımlarda 104,30 seviyesinin geçilmesi, bu çabaya destek olarak yükselişlerin netlik kazanmasına katkı sağlayabilir. Yoğun hafta içerisinde veri akışının da bu beklentiyi desteklemesi belirsizliği azaltabilecek önemli bir etken konumunda olacaktır.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturmak için, öncelikle yükseliş kanalının alt noktasına kadar hedeflenebilecek her hareketin tepki olarak oluştuğunu bilmek gerekmektedir. 104,30 seviyesinin geçilememesiyle destek bulabilecek tepki satışlar, 103,45 seviyesinin kırılmasıyla birlikte güç kazanabilir. Ancak bu fiyatlamaları kısa vadeli olabileceği unutulmamalıdır.

Destek: 103,45 – 102,75 – 102,00
Direnç: 104,30 – 104,80 – 105,45

EUR/JPY ANALİZİ

Euro Bölgesi’nde olumsuz gidişatın sürmesiyle birlikte para birimi üzerindeki değer kaybının EUR/JPY paritesinde etkili olduğunu gördük. Toparlanmaya yönelik hareketler her ne kadar kaybın yarıya yakınını toparlasa da, geçtiğimiz 8 haftadır devam eden hareket bandının dışına çıkılamadığını söyleyebiliriz. Önümüzdeki hafta takvim verileri açısından oldukça kritik olmasının yanı sıra, hem Avrupa Merkez Bankası (ECB), hem de Japonya Merkez Bankası (BOJ) kararlarının gerçekleşebileceği bir süreç olacak. Trendin önemli bir bölümünde seyreden EUR/JPY paritesinde, yatay fiyatlamaların sona ermesine destek oluşturma potansiyeli yüksek haberlerle, önümüzdeki sürece dair beklentiler oluşturulabilir.

Teknik olarak incelediğimizde, parite üzerindeki üç etkenin de gücünü ispatlamaya çalıştığı bir süreç karşımıza çıkıyor. Ana trend (yeşil), kanal içerisindeki düşüşe rağmen güncelliğini koruyor. Bu süreç içerisinde mor renkle belirttiğimiz düşüş trendi baskısını sürdürürken, 135,53 – 138,03 aralığında tutunma çabası da devam ediyor. Ana trendin tabanını oluşturan 135,53 – 136,23 bandı üzerinde kalan paritenin, yukarı yönlü hareket etme çabası ağırlık kazanabilir. Bu süreçte yükselişler, yatay hareketin üst noktası olan 138,03’ü hedefleyebileceği gibi, bu seviyenin geçilmesi alımlara netlik kazandırabilir.

Düşüş beklentisi oluşturabilmek için bandın alt noktası olan 135,53 seviyesinin kırılması gerekmektedir. Bu şartla birlikte mor renkle belirttiğimiz düşüş trendi önümüzdeki süreçte ana başlığımızı oluşturabilir. Olası satışlarda 133,73 seviyesi önemli bir hedef konumunda. Önümüzdeki yoğun haftaya rağmen, 135,53 – 138,03 seviyelerinin dışına çıkılamaması ise, bant stratejilerinin ağırlık kazanmasına, neden olabilir. Her üç yöndeki beklentide de, verilerin desteğini almak kritik önem taşımaktadır.

Destek: 136,23 – 135,53 – 133,73
Direnç: 138,03 – 138,94 – 140,13

USD/CHF ANALİZİ

Dolar endeksinin haftaya sert yükselişle başlaması ve sonrasında gerilemesiyle birlikte, USD/CHF paritesinin de bu fiyatlamaların yansımalarından yaşadığını görüyoruz. Her ne kadar fiyatlamaların hız kazandığı süreçler olsa da, Dolar endeksinin toparlanma sonrası yaşadığı yatay süreç, paritede de etkilerini hissettirdi ve hareketler sınırlı kaldı diyebiliriz. Önümüzdeki hafta İsviçre tarafında önemli bir takvim verisi bulunmuyor. Ancak çoğu büyük merkez bankası para politikası kararlarını açıklayacak ve hem Dolar hem Frank üzerinde fiyatlamalar bu süreç içerisinde sertlik kazanabilir. Diğer yandan, güvenli liman olarak da nitelendirilen İsviçre Frangı nedeniyle, haftanın son günlerinde tırmanan jeopolitik süreç de dikkatle takip edilmelidir.

Teknik olarak incelediğimizde, 2 yıldır düşüş kanalı içerisinde oluşan mor renkle belirttiğimiz yükseliş trendinin takibini gerçekleştiriyoruz. 50 haftalık üssel (exponential) hareketli ortalamanın, geçtiğimiz dönemlerde kanal orta bölgesini sınırlayarak, pariteyi aşağı yönlü baskıya maruz bıraktığı görülüyor. Ancak son 6 haftadır, gösterge pariteye destek oluşturur vaziyette. Aynı zamanda yükseliş trendinin sınırını da oluşturan hareketli ortalama (0,9025) üzerinde, yükseliş baskısının etkin olması beklenebilir. Yükselişlerde 0,9268 seviyesi, son 12 ayın en yüksek bölgesi olarak önemli bir hedef konumunda bulunuyor.

Paritede düşüş yönlü beklenti oluşturabilmek için, yeni yılın zirve bölgelerinin sınırlayıcı etkisini görmek gerekmektedir. Veri desteği ve Dolar endeksindeki düşüşle destek görebilecek bu tutum, 0,9025 seviyesinin hedeflenmesine katkı sağlayabilir. Bu süreçten sonra daha kalıcı düşüş beklentisi oluşturabilmek için, aynı zamanda 50 haftalık üssel hareketli ortalamanın üzerinde bulunan 0,9025 seviyesi altındaki haftalık kapanışın takibi gerekmektedir. Bu şart, yükseliş trendinin güncelliğini yitirmesiyle birlikte, ana trend yönü olan aşağı baskıları yoğunlaştırabilir.

Destek: 0,9105 – 0,9025 – 0,8956
Direnç: 0,9188 – 0,9268 – 0,9330

HAM PETROL ANALİZİ

Jeopolitik riskler nedeniyle aşağı yönlü baskısını 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,23 seviyesi altında devam ettiren Ham Petrol bu hafta gerçekleştirmiş olduğu tepki alımları ile dikkat çekmeyi başardı. 92,60 seviyesine kadar geriledikten sonra tepki alımına maruz kalan ve bu tepki ile 95,41 seviyesine yaklaşan Ham Petrol şu sıralar 95,25 seviyesine yakın hareketlerine devam etmektedir.

Ham Petrol fiyatını incelediğimizde 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,23 bariyeri önemini korumaktadır. Ham Petrol, eğer bu ortalama altında hareketlerini sürdürürse tepki alımlarının sonlanma ihtimali gündemde yer alabilir. Bu da 92,60 desteğinin hedeflenmesine katkı sağlarken bir yandan da uzun vadeli alıcılar için kritik bir bölge kabul edilen 91,20 seviyesi de yeniden gündemimizde yer alabilir.

200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,23 bariyeri üzerinde gerçekleşecek olası hareketlerde ise özellikle daha net karar verebilmemiz için haftalık kapanışı takip etmemiz gerekmektedir. 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 96,23 bariyeri üzerinde yapılacak haftalık kapanış ise 98,55 – 100,00 bölgesini konuşmamız için yeterlidir.

Bu bağlamda da 96,23 seviyesi bu hafta dikkatle takip edilmesi gerekilen bir seviye olarak karşımıza çıkmaktadır.

Destek: 92,60 – 91,20 – 90,00
Direnç: 96,23 – 97,42 – 98,55

ALTIN ANALİZ

Altın geçen haftayı 1280 dolar seviyesinden kapatmıştı. Hafta içinde 1296 seviyesi görüldü. Perşembe günü Rus birliklerinin Ukrayna sınırını geçtiği haberleri altını 1296 seviyesine kadar taşıdı fakat yükselişin devamı gelmedi, hala 1300 seviyesi aşılabilmiş değil.

Jeopolitik risklerde kayda değer bir azalma yokken hisse senetleri piyasaları canlı, ABD borsaları rekor seviyelerde. Riskli varlıklardan kaçış yaşanmayınca altında her yükseliş cılız kalmaya devam ediyor. Güvenli liman algısını da tahvil piyasasına kaptırmış gibi görünüyor.

Orta vadede borsalarda sert geri çekilmeler olmadan, uzun vadede dünya ekonomisi enflasyon üretmeden altının sığınılacak liman olması zorlaşıyor.

1275 seviyesi önemli bir seviye. Altın bu seviye altına inerse grafikte 1240 seviyesine kadar anlamlı bir destek görünmüyor. 1285 seviyesinde 200 günlük ortalama seviyesi var fakat altın bu seviyeden aşağı-yukarı uzaklaşamıyor. 1300 dolar seviyesi aşılabilirse 1310-1320 seviyelerine kadar yükseliş yaşanması mümkün. Orta vadede yükseliş için ise 1350 dolar seviyesi aşılmalı.

Destek: 1285-1275-1240
Direnç: 1300-1310-1320

DAX30 ANALİZ

Geçtiğimiz hafta Dax30 endeksi ile ilgili tepki alımlarının hangi seviyelere kadar devam edeceğini “Fibonacci Retracement oranları” ile sizlerle paylaşmış ve fibonacci %61,8 - %50 - %38,2’lik oranlara tekamül eden 9342, 9478 ve 9614 seviyelerinin önemli olduğunu ifade etmiştik. Dax30 endeksi bu hafta 9414 seviyesinden başlatmış olduğu yukarı yönlü çıkışını 9599 seviyesine kadar sürdürdü ve şu sıralar 9425 seviyesinde hareketlerine devam etmektedir.

Yaşanılan bu yükselişlerden sonra tepki alımlarının sonuna mı geldik yoksa bu yükseliş, yeni bir alış rallisi için öncü bir sinyal mi sorusunun cevabını aramaktayız.

Bu sorunun cevabını haftalık kapanış ile daha net bir şekilde görebiliriz. Dax30 endeksinin fibonacci %38,2 düzeltme noktası olan 9614 bariyeri altında kalması ve yeniden aşağı yönlü hareketler gerçekleştirmesi mevcut yükselişin tepki olduğunu bize net bir şekilde göstermektedir. Ancak garantici olmak adına bugünkü kapanışının uzunca bir süredir üzerinde ısrarla durduğumuz “40 Haftalık Basit Hareketli ortalama” üzerinde mi yoksa altında mı gerçekleşecek sorusunun cevabı ile teyit edebiliriz. Güncel olarak şuanda 9525 seviyesinde hareket eden bu ortalama altında yapılacak haftalık kapanış “Tepki Alımı Sonlandı” düşüncesini ön plana çıkartırken, 40 Haftalık Basit Hareketli ortalama üzerinde gerçekleşecek haftalık kapanış işe mevcut düşüş trendinin sorgulanmak isteneceğini söyleyebiliriz. Bu nedenle de haftalık kapanış dikkatle takip edilmelidir. Özellikle tepki alımlarının sonlandı düşüncesinin yeni haftada daha etkin bir şekilde düşünüleceğini tekniksel çalışmalardan görebiliyoruz. Burada özellikle kapanışı da görerek bu düşüncemizin güçlenip güçlenmediğini test edeceğiz.

Teknik seviyelere daha yakından bakacak olursak Dax30 endeksi eğer fibonacci %38,2 düzeltme noktası olan 9614 bariyeri altında kalmayı sürdürürse aşağı yönlü baskısını 9342 ve 9174 seviyelerine kadar taşımak isteyebilir.

Destek: 9342-9174-9030
Direnç: 9614-9782-9887

S&P500 ANALİZ

Ağustos ayının başlarında ABD borsa endekslerinin başlatmış olduğu yukarı yönlü hareketler özellikle S&P500 endeksi için önemliydi. 11 Kasım 2012’den beri devam eden yükseliş trendinde her fırsatta dile getirdiğimiz kanalın alt noktası ve aynı zamanda da 34 haftalık basit hareketli ortalama olan 1890 desteğinden gerçekleştirilen dönüş, endeksin yeni rekor seviyelerini test etmesine katkı sağlarken bir yandan da 2000 seviyesinin üzerinde hareketler gerçekleştirmesini destekledi. Endeks, bu hafta gerçekleştirdiği yukarı yönlü hareketlerle 2002,25 seviyesini test etti ve şu sıralar 2000 seviyesi üzerinde hareketlerine devam etmektedir.

Teknik anlamda S&P500 endeksini incelediğimizde;

Uzun vadeli olarak 1890 desteği üzerinde pozitif seyrin devam ettiğini ve mevcut yükseliş trendinde kanalın üst noktası olan 2035 seviyesinin hedeflenmek isteyeceğini söyleyebiliriz.

Orta vadeli olarak 1958 desteği üzerinde pozitif seyrin devam ettiğini ve Bollinger Bandının üst noktası olan 2018 seviyesinin hedeflenmek isteyeceğini söyleyebiliriz.

Son olarak da Kısa vadeli olarak S&P500 endeksini değerlendirdiğimizde 1985 desteği üzerinde pozitif seyrin devam ettiğini ve bu tutumun endeksi 2010 seviyesine kadar taşıma ihtimalinin kuvvetli olduğunu ifade edebiliriz.

Yukarıda kısa, orta ve uzun vadeli beklentileri sizlerle paylaşmış olduk. Her vadede orta aldığımız kararın yükseliş olduğu düşünüldüğünde yaşanılacak olası tepki satışlarının yeniden alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiği stratejimiz gücünü korumaktadır. Bu bağlamda da olası tepki satışlarına dikkat etmeliyiz.

Destek: 1985-1978-1967
Direnç: 2003-2010-2018

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:

Araştırma Direktörü: Erdoğan TURAN – “USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist: Kudret AYYILDIR - “EURUSD, GBPUSD, Ham Petrol, Dax30 ve S&P500 Analizi”
Analist: Sermet DOĞAN - “Makro-Ekonomik Gelişmeler ve Ekonomik Takvim”
Yardımcı Analist: Umut TUNCER - “USDJPY, EURJPY ve USDCHF Analizi”

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Etiket: GCM Forex, Kudret AYYILDIR, Sermet DOĞAN, Erdoğan TURAN, Umut TUNCER, Foreks, Forex, Forex Analizleri, Forex Makaleleri, Forex Yorumları, Forex Eğitim, Forex Teknik Analiz, Forex Temel Analiz, EURUSD Analiz, GBPUSD Analiz, USDTRY Analiz, USDJPY Analiz, USDCHF Analiz, Ham Petrol Analiz, Altın Analiz, Dax30 Analiz, SP500 Analiz, Günlük Parite Analizi, Günlük Emtia Analizi, Günlük Endeks Analizi,

ücretsiz üye olun

1027 kere okundu

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

Facebook LinkedIn

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz