Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
MIT Sloan Management Review’da Melissa Swift imzalı “2025 İçin Üç Vazgeçilmez Liderlik Becerisi” başlıklı makaleyi okudum. Yazı, hızla değişen ve belirsizliklerle dolu iş dünyasında liderlerin adalet, merak ve mizah olmak üzere üç temel beceriyi mutlaka geliştirmesi gerektiğini savunuyordu. İlk bakışta basit gibi görünen bu kavramların, liderlikte yeni bir paradigma yaratabilecek kadar güçlü olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle VUCA (Volatile, Uncertain, Complex, Ambiguous) olarak tanımlanan günümüzün belirsizliklerle dolu dünyasında, bu üç beceriyi ustalıkla harmanlayan liderlerin fark yaratacağına inanıyorum.
Makalede, adaletin liderlik için bir tercih değil bir zorunluluk haline geldiği vurgulanıyor. Adaletin olmadığı bir çalışma ortamında, güven duygusunun hızla zedeleneceğini ve bunun hem çalışan bağlılığını hem de ekip performansını olumsuz etkileyeceğini düşünebilirsiniz. Özellikle birden çok kuşak ve çeşitli kültürlerden gelen bireylerin aynı çatı altında çalıştığı günümüz organizasyonlarında “herkese eşit fırsatlar sunmak” ve “objektif değerlendirme yapmak” giderek daha kritik hale geliyor.
Adalet, sadece kurallara uymakla sınırlı değil; aynı zamanda liderin çalışanlarına değer verdiğini ve onları önemsemesini de yansıtan bir yaklaşım. Bir liderin vizyonu ne kadar güçlü olursa olsun, adil davranış eksikliği o vizyonu uygulamayı zorlaştırır. Unutmayalım ki, ekibinize ve paydaşlarınıza karşı adil davranmanız, onların size ve şirketinize duyduğu güveni pekiştiren en önemli unsurlardan biridir.
Swift, meraklı bir liderin hem kendisini hem de ekibini sürekli olarak yeni bilgilerle ve deneyimlerle beslediğini belirtiyor. “Merak” burada sadece trendleri takip etmek anlamına gelmiyor; aynı zamanda o trendleri şekillendirme gücünü de barındırıyor. Yeni teknolojileri öğrenmek, farklı disiplinlerden insanlarla bir araya gelmek, sürekli “Neden?” ve “Nasıl?” sorularını sormak, merakın somut yansımaları olarak görülebilir.
İş dünyası artık rutin yaklaşımlarla ilerlenemeyecek kadar hızlı değişiyor. Bu hıza ayak uydurabilmek için liderlerin, ekiplere “soru sormayı” teşvik eden bir atmosfer sunması şart. Merak ve öğrenme kültürü, sadece bireysel gelişimi değil, organizasyonel inovasyonu da beraberinde getirir.
Makalede yer alan belki de en beklenmedik ama bir o kadar da etkili liderlik becerisi mizah. Pek çok kişi iş dünyası ciddiyetle özdeşleşir diye düşünebilir; ancak çalışma ortamına, doğru dozda mizah katabilmek, stresli süreçlerin dahi daha yönetilebilir ve katlanılabilir hale gelmesini sağlıyor.
Mizahın ofis ortamındaki faydaları saymakla bitmiyor:
Elbette burada bahsedilen mizahın, kırıcı ve rahatsız edici tonda olmayan, kapsayıcı ve insanların kendini iyi hissettiği bir tür mizah olduğunu vurgulamak önemli. Liderin güler yüzlü olması, ekibini sadece performans rakamlarıyla değil, insani değerlerle de bütünleştirmesi anlamına gelir. İş yerinde kahkahanın yalnızca eğlence değil, aynı zamanda verimli ve yaratıcı bir kültürün de habercisi olduğunu unutmamak gerekir.
İlk bölümde aktardığım üç beceri hakkında düşünürken, geçenlerde geniş bir ekiple birlikte yazdığımız “Genel Müdür 7.0” kitabını tekrar elime aldım. Kitapta “adalet” ve “merak” vurgusunun yeterince yer almasına rağmen, mizah kavramının neredeyse hiç geçmediğini fark ettim. Üstelik neredeyse 45 yıl süren bir üst düzey yöneticilik yaşamında, ekibi güldürmeyi ve tartışmalı konuları esprilerle yumuşatmayı kendime ilke edinmiş biri olarak bu eksiklik beni hayli şaşırttı.
Profesyonel kariyerimde, “gülmeyen insanlarla çalışmaktan mümkün olduğunca kaçınmak” ve “tartışma ortamlarını bile şakayla yumuşatmak” prensiplerimin arasında yer alıyordu. Mizahın çalışma arkadaşlarımı rahatlatan, birleştiren ve üretkenliği artıran etkisini çok defa gözlemledim. Buna rağmen, neden kitabımızda “mizah” konusuna yeterince yer vermemiş olduğumu sorguladım. Büyük ihtimalle, mizahı “normal” karşıladığımız için yazıda anlatılmaya değer bir “beceri” olarak düşünmemiştik. Ancak Melissa Swift’in de belirttiği gibi, iş dünyası mizahı artık bir liderlik yetkinliği olarak görmeyi hak ediyor.
Kendi tecrübeme dayanarak diyebilirim ki:
Demek ki kitabımızın yeni bir baskısında ya da başka bir projede mutlaka mizah konusunu öne çıkarmalı, bunu “adalet” ve “merak” kadar önemli bir liderlik unsuru olarak vurgulamalıyız.
Melissa Swift’in makalesi ve üzerine yaptığım değerlendirmeler, adalet, merak ve mizahın geleceğin liderlik anlayışında ne kadar kritik bir yere sahip olduğunu bir kez daha gösteriyor. Artık liderlik; sadece hedef belirleme, strateji oluşturma ve bunları otoriteyle uygulama meselesi değil. Aynı zamanda insana dokunan, duygusal zekâyı merkeze koyan ve ekibiyle birlikte öğrenen bir yolculuk.
Şimdi tam da bu yüzden “Geleceğin liderleri kim olacak?” sorusunun cevabına bakarken, bu üç kavramın bütünleşik biçimde nasıl hayata geçirileceğini düşünmemiz gerekiyor. Eminim siz de kendi liderlik anlayışınızı gözden geçirirken, adaletin ne kadar sağlam temellere dayandığını, merakın size ve ekibinize nasıl bir dinamizm kattığını ve mizahın zor anlarda ne kadar işe yaradığını keşfedeceksiniz.
Unutmayalım ki, iyi bir liderlik sadece neyi bildiğinizle değil, etrafınızdaki insanlara nasıl hissettirdiğinizle de ölçülür. Gülümsemenin, adil olmanın ve merak etmenin gücünü hafife almayın; çünkü geleceğin iş dünyasında asıl farkı bunlar yaratacak.
1954 doğumlu olan Tufan Karaca, Kadıköy Maarif Koleji’nden mezun olduktan sonra eğitimini Virginia Polytechnic Institute and State University’de tamamlamıştır. 45yıllık profesyonel yaşamının 20 yılını dokuz farklı ülkede, uluslararası şirketlerde üst düzey yöneticilik yaparak geçirmiştir.
İş dünyasında edindiği deneyimleri eğitim alanına da taşıyarak, Yeditepe Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesi gibi önde gelen üniversitelerde dersler vermiştir. Halen yönetim danışmanı olarak kariyerini sürdüren Karaca, yönetim eğitimleri ve stratejik danışmanlık hizmetleri sunarak, modern iş yönetimi ilkelerini ve trendlerini kurumlara aktarmaktadır.
Yönetim alanındaki uzmanlığını kaleme aldığı “Girişimciler için Kolay ve Hızlı İş Planı Hazırlama”, “Career Management In a Disrupted World “, “Yeni Dünya Düzeninde Kariyer Yönetimi”, “Arts Entrepreneurship: How to Craft Your Creative Business Model”, “Sanatta Girişimcilik - YARATICI İŞ MODELİNİZİ NASIL GELİŞTİRİRSİNİZ? “gibi kitaplarıyla geniş bir kitleyle buluşturan Karaca, girişimcilik, stratejik esneklik ve VUCA gibi güncel yönetim konularında çalışmalarını sürdürmektedir.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz