Sürdürülebilir Liderlik: Kendin Olma Sanatı

Sürdürülebilir liderlik, işte tam bu sorulara yanıt vermeye çalışır. Ancak bu, yalnızca bir iş dünyası kavramı değil; aynı zamanda insana dair bir yolculuktur. Özü, liderin önce kendisiyle, sonra ekibi ve organizasyonuyla gerçek bir bağ kurmasını gerektirir. Bu bağ, sadece sonuç odaklı bir başarı anlayışıyla değil, denge, dayanıklılık ve farkındalık içinde yaşanır.

Dengeyi Kaybetmek: Başarının Görünmeyen Bedeli

Çoğumuz, liderlik yolculuğunda bir an gelir, kendimizi tükenmiş hissederiz. Sabah uyandığınızda işe giderken hissettiğiniz o sıkışıklık, akşam eve döndüğünüzde sevdiklerinize ayıracak enerjiyi bulamamanın getirdiği suçluluk... Kendinize ne kadar yük yüklerseniz yükleyin, sonuçta hep daha fazlasını yapmanız gerektiği hissi... Sizi de ele geçirdi mi bu döngü?

Sürdürülebilir liderlik, bu döngüyü durdurmaya bir davettir. Tıpkı bir deniz feneri gibi, ışığıyla kendini tüketmeden yön göstermeyi öğrenmenin sanatıdır. Bu yolculuk, liderin önce kendisine dönmesini, içindeki sesi yeniden duymasını ve gerçek ihtiyaçlarını fark etmesini ister.

Bir hafta boyunca sürekli toplantılarda bulunup uçuşlarla geçen yoğun bir günün ardından, evde sizi karşılayan ilk şey çocuğunuzun yazdığı ilk hikayesini heyecanla paylaşmasıdır. O an, çocuğunuzun gözlerindeki parıltıyı görmek istersiniz ama vücudunuzun size verdiği sinyaller, enerjinizin tükenmiş olduğunu söyler.

Yıllarca bu terfi için çabalayan eşinizin başarı haberini kutlamak için birkaç dakikalık bir sohbete bile takatiniz kalmamıştır. En önemlisi de liderlik rolünüzde başkalarına çözüm bulma noktasında gösterdiğiniz özeni, en değerli iki insana karşı gösterememenin getirdiği içsel çatışma, sizi bir adım geri atmaya zorlar. Oysaki tüm bu karmaşanın ortasında, sevdiklerinize ayıracak bir anı dahi bulamamanın, hayatınızda dengeyi bulma arayışınızda ne kadar önemli olduğunu fark edersiniz.

Sürdürülebilir liderlik, bu unutulmuş bağlantıları yeniden kurmaktır.

Duygusal Dayanıklılık: Fırtınada Ayakta Kalmak

Hayatta, fırtınalar kaçınılmazdır. Ancak bir liderin en önemli görevi, bu fırtınaların içinde sakin kalabilmek ve yön gösterebilmektir. Duygusal dayanıklılık, sadece kriz anlarını aşmakla kalmaz; aynı zamanda liderin içsel gücünü besleyerek çevresine de ilham verir.

Hatırlayın, pandemi döneminde hepimiz sınandık. Belirsizliğin ağırlığı üzerimizdeydi. O günlerde, ekibinin önüne çıkıp “Her şey kontrolümüzde değil, ama birlikte bu süreci aşacağız” diyebilen liderler vardı. İşte bu, sürdürülebilir liderliğin özüdür: Samimiyetle kabul, cesaretle yön verme.

Sürdürülebilir Başarı: Gölgesi Huzur Veren Bir Ağaç Olmak

Bir ağacın altında oturduğunuzu hayal edin. Serinliği, sessizliği ve köklerinin derinliği size güven verir. Sürdürülebilir liderlik, bu ağacın gölgesini yaratmaya benzer. Bu gölge, yalnızca sizin için değil, ekibiniz ve organizasyonunuz için de bir sığınak olur.

Ancak bu ağaç, kendiliğinden büyümez. Ona su vermek, toprağını beslemek ve gerektiğinde budamak gerekir. Liderlik yolculuğunda bu bakım, önce kendinize gösterdiğiniz özenle başlar. Uykusuz geceleri başarı olarak görmek yerine, bedeninize ve ruhunuza dinlenme hakkı tanıyabilir misiniz?

Sürdürülebilir Liderlik İçin Kendinize Sorabileceğiniz İlk Sorular

• En son ne zaman sadece kendiniz için bir şey yaptınız? Küçük bir yürüyüş, bir kitap okuma molası ya da sadece sessizce oturduğunuz bir an… Bu küçük anların size nasıl bir huzur getirebileceğini düşündünüz mü?
• Ekibiniz gerçekten ne hissediyor? Toplantılarda yüz ifadelerini, ses tonlarını, beden dillerini fark ediyor musunuz? Yoksa sadece sunumların sonuçlarına mı odaklanıyorsunuz?
• Kendinize karşı ne kadar dürüstsünüz? Liderlik sadece güçlü yönlerinizi göstermek değildir. Aynı zamanda eksiklerinizi kabul edip onlarla barışmaktır.

Cesaretinize Dokunun

Sürdürülebilir liderlik, cesaret ister. Çünkü bu, yalnızca başkalarını değil, aynı zamanda kendinizi değiştirme yolculuğudur. Bu yolculuk, size kim olduğunuzu ve kim olabileceğinizi hatırlatır. Aynaya baktığınızda, yüzünüzdeki çizgilerde bir hayatın izlerini değil, ruhunuzun derinliğini görmeye cesaret edebilir misiniz?

André Gide, “Kıyıyı gözden kaybetmeden yeni okyanuslar keşfedemezsin” der. Sürdürülebilir liderlik, bu okyanuslara doğru bir davettir. Cesaretiniz varsa, ilk adımı şimdi atın. Belki de sandığınızdan daha güçlü, daha dengeli ve daha ilham verici bir lider olduğunuzu keşfedeceksiniz.

Her zaman hatırlayın, liderlik sadece bir hedefe ulaşmak değildir. Liderlik, yolda kim olduğunuzdur. Kendiniz olmaya ve lider olma hayallerinizin ilk başladığı yerdeki sizi hatırlamaya var mısınız?

"Cesaret, sürdürülebilir liderliğin ilk adımıdır, ancak liderliği gerçek anlamda sürdürülebilir kılmak için daha fazlası gerekir. Kendinizle barışmak ve güçlü bir içsel denge kurmak, bu yolculukta size rehberlik edecektir. Bir sonraki yazımızda, sürdürülebilir liderliğin temel taşlarını nasıl oluşturacağınızı ve bu temellerle daha güçlü bir liderlik pratiği nasıl inşa edebileceğinizi keşfedeceğiz."