İnternet icat oldu ticaret bozuldu mu?

Bilek gücüyle dövüşen Köroğlu için tüfek bir zayıflık göstergesiydi. Doğruydu. Çünkü tüfek haklı ile haksız arasındaki adaleti bozmuş, güçlü-güçsüz farketmeksizin savaşların sonucunu değiştirmişti.

Bu olumsuz örnekten yola çıkarak ne zaman yeni ve alışık olduğumuz düzeni değiştiren bir gelişme olsa bu yeniliği kötüler ve ona direnç gösteririz.

Fakat burada konumuz savaş değil ticaret, silahımız da tüfek değil internettir.

O zaman başlıktaki sorumuzun cevabını şöyle vermek isterim.

İnternet icat olunca ticaret bozulmadı. Aksine büyüdü. Yeni pazarlar, yeni kurallar ve yeni iş modelleri hayatımıza girdi. Aynı kalmadı elbet, değişti. Fakat konuya sadece ticaret penceresinden bakmak interneti ve etkilerini doğru anlamamızı engeller. Bu nedenle internet ve ticaret ilişkisini daha geniş bir perspektiften değerlendirmemiz gerekir.

İnternet her şeyden önce bir iletişim ağıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu iletişim ağı yeni kabiliyetler kazandı ve fiziksel dünyamızın bir kopyası haline geldi.

Peki işimizde interneti nasıl kullanacağız?

Sanırım bu soru 2000’lerin başından beri soruluyor. Fakat dar bir pencereden baktığımız için sorunun cevabı zaman içinde değişiyor. Çünkü yeni teknolojiler geliştikçe internetin kullanım alanları ve fonksiyonları değişiyor. Cevabı sürekli değişen bir soru doğru soru değildir. O zaman soruyu şöyle sormalıyız;

İnternette işimizi nasıl yöneteceğiz?

Bu soru doğru sorudur. Çünkü interneti işimizde kullanacağımız bir araç olarak değil, işimizi onun üzerinde kuracağımız yeni bir (sanal) dünya olarak görmeliyiz. Bu önemli bir paradigma değişimidir. Bu sanal dünya ,fiziksel dünyadaki tüm işleyişin ve iş yapış modellerinin uygulanabildiği yeni bir dünyadır.

O zaman gelin bu sanal dünyada işimizi yeniden kuralım.

Fiziksel dünyada bir mağazamız veya ofisimiz var mı? Var ise; sanal dünyada da bir mağazamız/ofisimiz olmalıdır. Fiziksel dünyadaki işyerimizde personelimiz var mı? Var ise sanal dünyadaki işyerimizde de bir personelimiz olmalıdır. Fiziksel dünyadaki işyerimizin yerlerini, camlarını, tozlarını her gün temizliyor muyuz? Evet ise, sanal dünyadaki işyerimizin de sayfalarını, resimlerini, performansını her gün takip etmeliyiz. Fiziksel işyerimizde müşterilerimizi nasıl karşılıyorsak sanal işyerimizde de aynı şekilde karşılamalıyız.

Sanal dünyadaki işyerimizin adı web sitemizdir. Web sitesi genelde bir dijital ajansa yaptırılır. Dijital ajansları bir mimarlık ofisi gibi düşünebiliriz. Konusunda uzman bir ajans fiziksel dünyadaki işimize/markamıza uygun bir tasarımla web sitemizi inşa edebilir. Web sitemiz açıldığı an artık yeni bir dünyada yeni bir işyerimiz vardır. Bu önemli bir girişimdir ve sorumluluk gerektirir.

Fiziksel dünyada misafirlerimiz (müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, çalıştığımız bankanın yetkilileri, devlet adına görev yapan memurlar vb.) işyerimize gelirler. Aslan yattığı yerden belli olur atasözünü düstur ediniriz. Misafirlerimizin işyerimizi en güzel şekilde görmelerine gayret ederiz. İşyerimize gelen misafirlerimiz ile tanışırız, çay içeriz, sohbet ederiz. Kartvizitimizi veririz. Her zaman bizi arayabileceklerini söyleriz. Onların da telefonlarını alır, rehberimize kaydederiz.

Sanal dünya’daki mağazamıza da misafirlerimiz gelir. Fiziksel dünyadaki gibi onlara çay söyleyemeyiz ama işyerimizin en güzel haliyle onları karşılayabilir, sorularını yanıtlayabilir, istedikleri bilgileri web sayfalarımızla onlara sunarız. Hatta yeni teknolojileriler sayesinde fiziksel dünyada olduğu gibi misafirlerimiz ile sohbet de edebiliriz. Bu noktada canlı veya robot sohbet (chatbot) yazılımları devreye girer. Aynı zamanda bize not bırakabilmeleri için web sitemizden form da doldurabilirler. Yani çay ısmarlamak dışında fiziksel işyerimizdeki her detayı sanal dünyadaki işyerimizde de misafirlerimize sunabiliriz.

Özetle web sitemiz yeni dünyadaki işyerimizdir. Fiziksel dünyadaki işyerimizi nasıl yönetiyorsak sanal dünyadaki işyerimizi de aynı ciddiyetle yönetmeliyiz. Bu noktada teknik bilgi ile işletme yönetiminin birbirine karıştırıldığını düşünüyorum. Web site yönetiminin işletme dışından kişi veya kurumlara bırakılması yazının başında belirttiğim “işimizde interneti nasıl kullanırız” sorusunun cevabıdır ve uzun vadede başarı getirmez, zaman ve para kaybına neden olur. İşletme sahipleri web site yönetiminin içinde olmalıdır. İşletme sahiplerinin yönettiği web sitesi “internette işimizi büyütmenin” anahtarıdır. Uzun vadede işletmenin marka değeri, müşteri sayısı ve karlılığı artar.

Bu yazıda internetin bir araç değil, yeni bir dünya olduğunu anlatmaya çalıştım. Sanal dünyadaki işyerimizi açarak konuya giriş yaptık. Yeni yazımda sanal dünyayı ve bu dünyadaki ticaretimizi nasıl yönetmemiz gerektiğini anlatacağım.