Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Hangi lider, sıradanlığın ötesine geçmek, ekibine ilham vermek ve kalıcı bir etki bırakmak istemez ki? İş dünyasında liderlik, yalnızca stratejik planlamadan ya da hedef belirlemekten ibaret değildir. Gerçek liderlik, sınırları aşmayı, cesaretle yenilikleri denemeyi ve başkalarına bu yolculukta rehberlik etmeyi gerektirir.
Richard Bach’ın klasik eseri “Jonathan Livingston Martı”, liderlik ve yönetim anlayışını yeniden düşünmek için bizlere çok güzel yol gösteriyor.
Jonathan’ın hikâyesi, bireysel gelişimden liderliğe, vizyonerlikten mentorluk kavramına kadar birçok ders barındırıyor kendi içerisinde. Martıların sürüsünden dışlanarak özgürlüğünü arayan ve uçuş sanatını mükemmelleştiren Jonathan, aslında her liderin geçmesi gereken bir yolculuğu simgeliyor. Bakalım bu hikayeden nasıl yönetim dersleri çıkartabiliriz?
Jonathan, sürüsünün benimsediği tekdüze yaşamı sürekli sorgular. Diğer martılar, uçmayı yalnızca hayatta kalmak için bir araç olarak görür. Ancak Jonathan, uçmanın bundan çok daha fazlası olduğuna inanır. Onun için uçmak, hayatın anlamını bulma yolculuğudur; tutkularını, sınırlarını ve potansiyelini keşfetmenin bir aracı.
“Martılar için uçmak yemek bulmanın bir yoludur. Ama Jonathan için bu bir sanattı, bir tutkuydu.” (s. 14)
Bu bakış açısı, liderlik dünyasında sıradanlığı reddetmenin önemini vurgulamıyor mu? Sıradan fikirlerle yetinen bir ekip, ancak belirli bir seviyeye kadar ilerleyebilir. Ancak liderler, ekibin kalıpların dışına çıkmasını teşvik ettiğinde, gerçek bir dönüşüm başlar. Jonathan’ın hikâyesi, liderlerin yalnızca daha iyiyi hayal etmekle kalmayıp bunu gerçekleştirecek cesarete de sahip olması gerektiğini hatırlatıyor bana.
Jonathan, geleneksel düşünceyi reddedip özgürlüğün peşinden koştuğunda sürüsünden dışlanır. Ancak bu dışlanma, onu yolundan döndürmek yerine, daha da güçlü bir şekilde devam etmesine neden olur. Sürünün baskılarına ve yargılarına rağmen, hayalini gerçekleştirmek için cesur adımlar atar.
“Sürüden kovulmuştu, ama bu onun umurunda değildi. Çünkü artık öğrenmenin ve özgürlüğün tadını almıştı.” (s. 23)
Bu, iş dünyasında değişimle ilgili sıkça karşılaşılan bir durumdur. Çoğu zaman, ekipler alışkanlıklarından vazgeçmek istemez ve belirsizlik korkusuyla değişime direnç gösterir. Ancak liderlerin görevi, bu direnci aşarak değişimin getireceği yararları ekiplerine anlatmaktır. Değişim, her zaman kolay bir süreç değildir, ancak yenilikçi ve cesur liderler bu süreçte rehberlik ederek ekiplerinin güvenini kazanabilir.
Jonathan, uçuş tekniklerini mükemmelleştirmek için durmaksızın çalışır. Her gün yeni bir şey öğrenmek, onun için sıradan bir rutin değil, hayatının bir parçasıdır. Kendini sürekli geliştirmek, Jonathan’ı diğer martılardan ayıran en temel özelliktir.
“Artık uçmak sadece bir beceri değil, bir yaşam biçimi olmuştu. Her gün yeni bir şey öğreniyor, sınırlarını genişletiyordu.” (s. 35)
Liderlerin ve ekipleri sürekli öğrenme ve gelişim çabasında olmadan hiçbir yere varamazlar. Günümüz iş dünyasında, bilgi hızla değişiyor ve yenileniyor. Bu dinamik ortamda, öğrenmeyi bırakan bireyler ve organizasyonlar rekabet avantajlarını kaybetmeye mahkûmdur. Jonathan’ın hikâyesi, sürekli öğrenmenin sadece bireysel başarı için değil, ekiplerin ve organizasyonların büyümesi için de kritik bir gereklilik olduğunu hatırlatıyor bize.
Jonathan, bireysel yolculuğunda ulaştığı başarıyı diğer martılarla paylaşır. Onun liderliği, yalnızca kendi hedeflerine ulaşmakla kalmaz, diğerlerinin de potansiyellerini keşfetmesine destek olur.
“Diğer martılara sadece uçmayı değil, özgürlüğü de öğretiyordu. Artık yalnız bir öğrenci değil, ilham veren bir liderdi.” (s. 58)
Vizyoner liderler, yalnızca hedef belirlemekle kalmaz, ekiplerine bu hedeflere ulaşma yolculuğunda rehberlik eder. İlham veren bir lider, ekip üyelerinin hem bireysel hem de kolektif başarısına katkıda bulunur. Jonathan’ın liderliği, güçlü bir vizyonun ve etkili rehberliğin bir organizasyonu nasıl dönüştürebileceğini gösteriyor.
Jonathan, uçmayı öğrenme yolunda pek çok kez başarısızlığa uğrar. Ancak her başarısızlığı, yeni bir başlangıç olarak görür ve hiçbir zaman vazgeçmez.
“Her düşüş, yeni bir uçuşun başlangıcıydı. Yeter ki Jonathan pes etmesin.” (s. 42)
Krizler ve zorluklar, iş dünyasında sıkça karşılaşılan gerçeklerdir. Ancak bu durumlar, aynı zamanda liderlerin dayanıklılığını ve kararlılığını sergilemesi için fırsatlar koyar ortaya. Jonathan’ın azmi, liderlere başarısızlıkların sadece bir öğrenme deneyimi olduğunu ve bu deneyimlerin daha güçlü bir gelecek inşa etmek için kullanılabileceğini hatırlatır bizlere.
Jonathan, yalnızca kendi başarısıyla yetinmez; öğrendiklerini diğer martılarla paylaşarak onların da kendilerini geliştirmesine yardımcı olur.
“Gerçek liderlik, başkalarına kendi yollarını bulmalarına yardımcı olmaktır.” (s. 65)
Bu, liderlerin mentorluk yaparak geleceğin liderlerini yetiştirme sorumluluğunu vurgular. Deneyimlerini ve bilgilerini paylaşan liderler, sadece bugünün değil, geleceğin başarısını da şekillendirir. Jonathan’ın rehberliği, liderlerin organizasyonlarına nasıl kalıcı bir miras bırakabileceğini gösterir.
Jonathan Livingston Martı, sıradanlığa meydan okumanın, değişime cesaretle yaklaşmanın ve sürekli öğrenmenin önemini vurgulayarak hatırlatır. Liderlik, yalnızca hedeflere ulaşmak değil, başkalarına ilham vererek onların da potansiyellerini ortaya çıkarmaktır. Jonathan’ın hikâyesi, liderlik yolculuğunuzda size de ışık tutabilir ve rehberlik edebilir.
Unutmayın, liderlik sadece uçmayı öğrenmek değil, başkalarının da uçmasını sağlamaktır.
1954 doğumlu olan Tufan Karaca, Kadıköy Maarif Koleji’nden mezun olduktan sonra eğitimini Virginia Polytechnic Institute and State University’de tamamlamıştır. 45yıllık profesyonel yaşamının 20 yılını dokuz farklı ülkede, uluslararası şirketlerde üst düzey yöneticilik yaparak geçirmiştir.
İş dünyasında edindiği deneyimleri eğitim alanına da taşıyarak, Yeditepe Üniversitesi ve Özyeğin Üniversitesi gibi önde gelen üniversitelerde dersler vermiştir. Halen yönetim danışmanı olarak kariyerini sürdüren Karaca, yönetim eğitimleri ve stratejik danışmanlık hizmetleri sunarak, modern iş yönetimi ilkelerini ve trendlerini kurumlara aktarmaktadır.
Yönetim alanındaki uzmanlığını kaleme aldığı “Girişimciler için Kolay ve Hızlı İş Planı Hazırlama”, “Career Management In a Disrupted World “, “Yeni Dünya Düzeninde Kariyer Yönetimi”, “Arts Entrepreneurship: How to Craft Your Creative Business Model”, “Sanatta Girişimcilik - YARATICI İŞ MODELİNİZİ NASIL GELİŞTİRİRSİNİZ? “gibi kitaplarıyla geniş bir kitleyle buluşturan Karaca, girişimcilik, stratejik esneklik ve VUCA gibi güncel yönetim konularında çalışmalarını sürdürmektedir.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz