Türkiye’de Dericilik

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Türkiye’de Dericilik konu resmi

Köklü bir geçmişe sahip dericilik sektörü, yalnızca geleneksel el işçiliğiyle sınırlı kalmayıp modern teknoloji ve inovasyonla da şekilleniyor. Türkiye, coğrafi avantajı ve üretim kapasitesiyle dünya dericilik sektöründe önemli bir konuma sahip bulunuyor.

Dericilik Nedir?

Dericilik, hayvanlardan elde edilen ham derilerin çeşitli kimyasal ve fiziksel işlemlerden geçirilerek giyim, aksesuar ve diğer kullanım alanları için hazır hale getirilmesi sürecidir. Bu süreçte kullanılan hammaddeler büyük ölçüde et tüketimi amacıyla kesilen hayvanların derilerinden sağlanır; bu da derinin bir “yan ürün” olduğunu gösterir (Kaynak: Uluslararası Deri Konseyi, 2020). Yani hayvanlar yalnızca deri elde etmek amacıyla kesilmez, kesim sonrası atık konumunda bulunan deriler değerlendirilir.

Derinin elde edilmesi ve işlenmesi sırasında genellikle tabaklama (tanning) adı verilen kimyasal bir işlem uygulanır. Bu işlem sayesinde ham deri çürüme ve bozulmaya karşı korunur. Günümüzde tabaklama işlemi krom tuzları, bitkisel tabaklama (tanen) ve sentetik maddeler gibi farklı yöntemlerle gerçekleştirilebilmektedir (Kaynak: FAO, 2019).

Deri mamullerinin tercih edilme nedenleri arasında uzun ömürlülük, dayanıklılık, estetik görünüm ve nefes alabilirlik gibi özellikleri bulunmaktadır.

Deri Mamülleri

Deri, geniş bir ürün yelpazesinde kullanılabilir. Bunların başında ayakkabı, çanta, cüzdan, kemer, giyim (mont, ceket, pantolon vb.), koltuk döşemesi ve otomotiv iç kaplamaları gelmektedir (Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, 2021).

Özellikle ayakkabı ve çanta gibi sık kullanılan ürünler için deri tercih edilmesi, sağlamlığının yanı sıra doğal bir malzeme olması nedeniyle kullanıcı konforunu artırmasından kaynaklanır.

Sürdürülebilirlik

Dericilik sektörü, çevreye etkisi ve sürdürülebilirliği bakımından sıklıkla tartışma konusu olmuştur. Tabaklama sürecinde kullanılan kimyasalların arıtma tesislerinde uygun şekilde işlenmesi büyük önem taşır. Özellikle krom ve diğer ağır metallerin çevreye karışmaması için birçok ülkede katı yasal düzenlemeler bulunmaktadır (Kaynak: Avrupa Kimyasallar Ajansı, 2020).

Buna karşılık, et üretimi sonucunda ortaya çıkan ham derilerin değerlendirilmesi atık miktarını önemli ölçüde azaltır. Bu durum, dericiliğin sürdürülebilirlik açısından daha kabul edilebilir olduğu yönünde görüşlere neden olmaktadır.

Öte yandan egzotik hayvanların (timsah, yılan vb.) derilerinin kullanımında ciddi etik ve çevresel sorunlar gündeme gelmektedir. Bu tür egzotik derilerin elde edilmesi, kimi zaman hayvan kaçakçılığı ve nesli tükenmekte olan türlerin avlanması gibi olumsuz durumlarla ilişkilendirilir (Kaynak: Dünya Doğayı Koruma Vakfı – WWF, 2018).

Türkiye’nin Dericilikte Konumu

Türkiye, jeostratejik konumu sayesinde deri sektöründe hammadde temini ve ihracat noktasında avantajlı durumdadır.

Ülkede yılda yaklaşık 550 milyon dolarlık ham deri ve yarı mamul deri üretimi gerçekleştiği belirtilmektedir (Kaynak: Ticaret Bakanlığı, 2022).

Sektörün toplam cirosunun ise 3 milyar dolar seviyelerini bulduğu öngörülmektedir (Kaynak: İDMİB – İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2021).

Sektörde faaliyet gösteren firma sayısı yaklaşık 10 bini bulurken, istihdam edilen çalışan sayısının 250 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir (Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, 2021).

Türkiye, dünyada en çok deri ve deri mamulleri ihraç eden ilk on ülke içinde yer alır. Önemli üretici şehirler arasında İstanbul, İzmir, Bursa, Gaziantep ve Uşak bulunmaktadır; özellikle bu bölgelerde organize sanayi bölgeleri ve deri ihtisas bölgeleri kurulmuştur.

Dünyada Dericilik

Dünyada dericilik sektörü, 2021 yılı verilerine göre yaklaşık 100 milyar doların üzerinde bir ciroya sahiptir (Kaynak: FAO, 2021).

Başta Çin ve Hindistan olmak üzere Asya ülkeleri, büyükbaş hayvan varlığı ve iş gücü avantajından dolayı deri üretiminde lider konumdadır.

Avrupa’da ise İtalya, yüksek kaliteli deri üretimi ve lüks segmentte uzmanlaşmasıyla öne çıkmaktadır (Kaynak: Avrupa Deri Konseyi, 2020).

Küresel ölçekte sektörün istihdam kapasitesi, 2 milyonun üzerinde kişiyi kapsamaktadır. Üretim hacmi açısından bakıldığında büyükbaş hayvan, koyun ve keçi derileri en yaygın kullanılan hammaddeleri oluşturmaktadır.

Türkiye’nin Deri Markaları

Türkiye’de faaliyet gösteren köklü deri markaları arasında Derimod (1974), Desa (1972), Matraş (1976) ve Hotiç (1938) gibi firmalar bulunmaktadır. Bu markalar genellikle ayakkabı, çanta, cüzdan, kemer ve mont üretimi yapar.

Derimod’un 2022 yılı cirosunun yaklaşık 70 milyon dolar, çalışan sayısının ise 2.000’in üzerinde olduğu kaydedilmektedir (Kaynak: Firma Resmî Açıklamaları, 2022).

Desa’nın cirosu 60 milyon dolar bandında seyrederken, çalışan sayısı 1.500 civarındadır (Kaynak: Firma Resmî Açıklamaları, 2022).

Dünyada Deri Markaları

Küresel ölçekte Louis Vuitton (Fransa), Hermès (Fransa), Gucci (İtalya) ve Coach (ABD) gibi lüks markalar deri ürünleriyle tanınmaktadır. Louis Vuitton’un 2021 yılı cirosu 15 milyar doları aşarken, Hermès’in 2021 yılında 9 milyar doların üzerinde gelir elde ettiği bilinmektedir (Kaynak: LVMH ve Hermès Resmî Finansal Raporları, 2021).

Bu markalar, binlerce kişiye istihdam sağlamalarının yanı sıra, ürünlerinde yüksek kaliteli deri kullanımına önem verirler ve lüks segmenti domine ederler.

Suni Deri

Suni deri, petrol türevlerinden (örneğin poliüretan – PU veya PVC) üretilen, gerçek deriye benzer bir dokusal yapıya sahip sentetik bir malzemedir. Üretim sürecinde hayvansal hammaddeye ihtiyaç duyulmaz; bu da bazı kullanıcılar tarafından daha etik olarak değerlendirilebilir (Kaynak: Sürdürülebilir Malzemeler Araştırma Enstitüsü, 2020).

Avantajları arasında düşük maliyet, yüksek renk ve desen çeşitliliği, suya dayanıklılık gibi özellikler sıralanabilir. Dezavantajları ise gerçek deriye kıyasla daha kısa ömürlü olması, nefes alma özelliğinin sınırlı kalması ve üretim sürecinde kullanılan kimyasalların çevreye potansiyel zararıdır.

Türkiye’nin Deri İhracatı

Türkiye, deri ihracatında önemli bir konuma sahiptir. 2021 yılı verilerine göre, yarı mamul ve bitmiş deri ürünleri ihracatı 1,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir (Kaynak: İDMİB, 2021).

En büyük alıcı ülkeler arasında İtalya, Almanya, Rusya ve Çin bulunmaktadır.

Yarı mamul ihracatı genellikle Avrupa’daki tabakhaneler veya üreticiler için önemli bir tedarik kaynağı oluştururken, bitmiş ürün ihracatı özellikle Orta Doğu ve Doğu Avrupa pazarlarında güçlüdür.

Yasal Mevzuat

Türkiye’de dericilik sektörünü düzenleyen başlıca mevzuatlar arasında “Kimyasal Maddelerin Kontrolü Yönetmeliği” ve “Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu” bulunmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği uyum süreci çerçevesinde REACH tüzüğüne benzer düzenlemelerin uygulanması söz konusudur (Kaynak: Resmî Gazete, 2020). Üreticilerin atık yönetimi, emisyon değerleri, iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda standartlara uyum göstermesi zorunludur.

Sonuç

Türkiye’de dericilik sektörü, güçlü üretim kapasitesi, coğrafi avantajları ve köklü birikimi sayesinde hem iç hem de dış pazarda önemli bir yere sahiptir. Sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamalar, sektörün gelişimi için kritik öneme sahiptir. Gerek yerel gerekse küresel markalar, kalite ve yenilik odaklı üretim anlayışını benimseyerek rekabet gücünü artırmakta; suni deri gibi alternatif malzemeler ise çeşitliliği zenginleştirmektedir. Tüm bu süreçler, dericiliğin tarihsel mirasını korurken geleceğe yönelik sorumluluk ve sürdürülebilirlik hedeflerini de beraberinde getirmektedir.

Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun
Etiketler:

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz!!!