Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Kavrama alışık olmamakta çok da haklısınız. Çocuk girişimciliği konusunda ülkemizde henüz bir çalışma gerçekleştirilmiş değildir. Çocuk girişimciliği, bireylerin çocuk yaştan itibaren girişimci düşüncenin temelleri doğrultusunda; gelecek yıllarda gerek kendi işlerini kurarak gerekse de çalıştıkları kurumlar ve içinde bulundukları toplum için özgün, yenilikçi ve sürdürülebilir faydalar sağlayarak değer yaratmaları için yetiştirilmesidir.
Burada anlatılmak istenen çocukların girişimci düşüncenin temellerine sahip bir “birey” olarak yetiştirilmesidir. Bu amaçla tasarlanan “Çocuk Girişimciliği Eğitim Modülü”, sınıf içi eğitimleri ve yaparak öğrenme felsefesi doğrultusunda etkinlik tabanlı uygulamaları kapsamaktadır. Bu eğitim modülü ilk aşamada ilköğretim 5. ve 6. sınıflara yönelik geliştirilmiştir. Gelecek dönemlerde bazen sadece kavram tanıtımı bazen de büyük problemlerin beklenmedik çözümlerini içeren uygulamalar ile ilköğretimin tüm düzeylerinde (1–8) işlenebilir farklı seviyelere yönelik modelleri de tasarlanacaktır.
Burada bir yöntemden değil, yaklaşımdan bahsetmeye çalışıyoruz. Yaptığımız ve yapacağımız danışmanlıklar tamamen proje tabanlı olarak tasarlanmaktadır. Öncelikle müşterinin gerçek ihtiyaçları ciddi bir analiz çalışması ile belirlenerek, problemler proje tabanlı olarak stratejik bir örüntü kapsamında çözülmeye çalışılmaktadır.
Bu yaklaşımın diğer danışmanlık hizmetlerinden temel farkı hazırlanan proje üzerinden bir bedel almaya değil tamamen katma değer yaratmaya odaklı olmasıdır.
Ayrıca üniversitenin içinde yer alan bir Teknopark firması olmanın avantajı ile farklı uzmanlıklara hızlı ve kolay şekilde ulaşabiliyor; çağdaş yönetim anlayışları ve teknolojik gelişmeleri kolaylıkla takip edebiliyor ve müşterilerimize yansıtabiliyoruz. Firmamızın ortaklık yapısı ve öz niteliklerimiz sayesinde de, müşterilerimize yönelik analizleri daha bilimsel bir yapıda gerçekleştirebiliyoruz.
Bize göre girişimci, gerek kendi işinde, gerek profesyonel yaşamında gerekse de sosyal bakımdan toplum için değer yaratan(gerek ticari gerekse de sosyal boyutta), yenilik içeren bir fayda sağlayan kişidir. Hatta ticari bir faaliyet olmasa dahi girişimcilikten bahsetmek mümkündür. İç girişimci ve sosyal girişimci kavramları da günümüzde önem kazanmıştır.
Sınıflandırmayı şirket sahibi ya da esnaf olarak yapmak yanıltıcı olabilir. Bu açıdan bakıldığında bir fabrikatör dahi girişimci olarak kabul edilemez iken ufak çaplı bir esnaf girişimci olabilir. Farkı yaratan, hedef kitlesine sunulan yenilikçi bir çözümün bulunup bulunmamasıdır.
Bu yapıların çoğunun cilalı işler olduğunu biliyoruz. Bir zaman daha yatırımcıların bu modelde fon getirmeye, girişimcilerin de bu yapılardan fon sağlamaya devam edecekler. Ancak bu etkinin de uzun vadede geçerli olacağını zannetmiyorum. Girişim sermayedarları daha ince eleyip sık dokuyarak yatırım alanları belirleyecekler, girişimciler de altı daha dolu, tüm destek mekanizmaları çalışır hale getirilmiş şirketler kurma yoluna gideceklerdir.
Evet, bu görüşe katılıyorum. KOBİ’lerin kredi hacminden aldıkları pay %5 düzeyini geçmemektedir. Bu durum, KOBİ’lerin ağırlıklı olarak özsermaye yoluyla finansmanını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla işletmelerin finansal kaldıraçtan yararlanma olanakları son derece sınırlı kalmakta. Bunun dışında, sermaye piyasalarında da fon sağlama imkanlarının kısıtlı hatta yok denecek kadar az olması; KOBİ’ lerin büyüme planlarını zorlaştırmaktadır. Ağırlıklı olarak kısa vadeli banka kredilerinin yatırım finansmanında kullanılması, zaman içerisinde geri ödeme ve yeniden kredi sağlama gibi zorluklar ortaya çıkarmakta ve finansman sorununu kronik hale dönüştürmektedir.
Finansmana ulaşım kolaylaşsa bile, mevcut yapıdaki KOBİ’ lerin de kendilerini yeniden yapılandırması gerekmektedir. Önümüzdeki dönemlerde “iyi KOBİ” ve “kötü KOBİ” ayrımı ortaya çıkacak ve bazı işletmeler için kredi bulmak oldukça zor, bazıları için ise tamamen imkansız hale gelecektir.
Finansman sorunu bir veridir ancak girişimci açısından en önemli sorun asla değildir. Gerçek sorunlar ise yenilikçi olamamak, müşteri odaklı yeni ürünler ortaya çıkartamamak ve doğru pazarlama ve rekabet stratejileri kuramamaktır.
Bu probleme yönelik çözüm üretebilmek için öncelikle sorunu iyi anlamak gerekmektedir. Geriye dönük basit bir analiz yapılacak olursa; bu sorunun temelinde ülkede AR-GE kültürünün olmayışı, akademik yükseltmelerde sektör işbirliğiyle yapılan araştırma projelerinin dikkate alınmaması, akademik yetersizlikler, araştırma sonucu elde edilen gelirin yaklaşık %60'ının döner sermayeye aktarılması, sektörün akademisyenlerden beklentisinin tamamen kazanca yönelik olması, “Ben 30 yıldır bu işin içindeyim. Hocam, o öyle olmaz” anlayışının yaygın olması ve tüm bunların sonucu olarak ortaya çıkan güvensizlik ortamı yatmaktadır.
Bu şartlar altında üniversiteler, eğitim, ticarileştirme ve araştırma fonksiyonlarının sadece “eğitim” boyutunu gerçekleştirebilmişlerdir. Ancak bugün gelinen noktada, üniversitelerin “Ar” yapmasını beklemek kaçınılmazdır. Bu da performansa dayalı bir yönetim sistemiyle mümkün olacaktır.
Çıkardığımız yayınlar, online paylaşımlar ve yüz yüze gerek görüşmeler gerekse de eğitim faaliyetleri aracılığıyla, müşterilerimizi temel finansal konularda bilgilendiriyoruz. Uluslararası piyasaları ne şekilde takip etmeleri gerektiği konusunda yönlendiriyoruz. Ayrıca basit finansal göstergeler yardımıyla, ülke ekonomisinin güncel durumunu, işletmenin finansal açıdan yapısını analiz edilmesine ve birlikte değerlendirilmesine destek veriyoruz.
Üretim ve mali piyasalar birlikte düşünüldüğünde önemli bir değişimin yaşandığı söylenebilir. Bu değişimin kısmen fark edilebilmekte kısmen de göz ardı edilmektedir. KOBİ’lerimiz için deniz bitmemekle birlikte, satış olanaklarının net bir şekilde azaldığı görülmektedir. Bu daralma, firmaların yeniden yapılandırılmasını ve mevcut rekabet koşullarına ayak uydurmalarını zorunlu kılmaktadır. Artık “ne üretirsem satarım” mantığı bitmiştir. Fiyat, kalite, müşteri değeri, sürdürülebilirlik, satış sonrası hizmet vb. faktörler çok daha ön plana çıkmıştır. Bu açıdan bakıldığında, zor durumda olan firmaların yeniden güneşli günlere dönmesi oldukça zor gözükmektedir. Hiçbir danışmanlık firmasının elinde bunu sağlayabilecek sihirli bir değnek bulunmamaktadır. Mühim olan güneşli günleri kaybetmeden danışmanlık hizmetlerinden doğru bir şekilde yararlanılmasıdır.
Ayrıca sosyal sorumluluk faaliyetlerimiz arasında, güneşi tamamen kaybetmiş müşterilerimizin iflas süreçlerini yönetmek de bulunmaktadır.
Mümkünse seyirci değil, oyuncu olsunlar…
1982 Amasya doğumlu olan Tuğberk Seçkin, lisans eğitimini 2005 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği programı ile tamamlamıştır. Eğitiminin ardından profesyonel kariyerine başlamış, İzmir ve Manisa illerindeki çeşitli firmalarda sırasıyla “Üretim Planlama ve Lojistik” ile “Stratejik Planlama” servislerinde orta düzey yöneticilik pozisyonlarında görev almıştır.
2008 yılında İstanbul’ a gelerek özel bir danışmanlık firmasında Girişimcilik Projeleri Yöneticisi olarak çalışmaya devam etmiştir. Bu görevi süresince; toplamda 38 ayrı ilde KOBİ’ ler için yönetim danışmanlığı yapmış, birçok yerel ve ulusal çapta girişimcilik projeleri yönetmiş, girişimcilik eğitimleri vermiş, bireysel girişimci adaylarına iş planı ve fizibilite danışmanlığı yapmıştır. Ayrıca bir uluslararası konferansta bildiri yayınlamış; Hatay, Tekirdağ, Bartın, Eskişehir, Bayburt, Trabzon ve Denizli illerinde Yerel Kalkınma ve İşgücü Piyasası Analizi Çalışması; Kütahya ve İstanbul’ da Kadın İşletme Geliştirme Merkezi Projesi; 17 ilde Genç Girişimcilik Projesi, 2 adet Franchising Deployment Projesi ve AVEA ile “Memleketim Anadolu İşim Teknoloji” TeknoGirişimci projesi yönetmiş; AVEA ve TOG ile 10 ilde düzenlenen “Hayatımın Fikri” projesinde eğitmen ve danışmanlık yapmış, “İşsizliğe Çözüm Girişimcilik: İstanbul ili İşsizlerin Girişimcilik Potansiyellerinin Analizi” konulu projede yer almıştır. Kariyeri boyunca sektörel çalışmalar dahil toplam 9 kitap yazmış, “Girişimcilik İklimi” dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğünü yapmış ve 2011 yılında “Best European Study Award” ödülünü almıştır.
2012 yılında ise “danışmanlığın yeni versiyonu” olarak nitelendirdiği Çizgi Dışı Girişim’i Eskişehir Anadolu Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ nde kurmuş ve geçmişten beri inandığı ve üzerine çalıştığı “Çocuk Girişimciliği”ni gerçekleştirmek için çalışmalarına başlamıştır. Sonunda Tübitak Popüler Bilim Yayınlarından çıkan “Bir Girişimcilik Yolculuğu” adıyla Türkiye’nin ilk çocuk girişimcilik kitabını okurlarıyla buluşturmuştur.
Kariyeri boyunca finansal teknolojiler alanında Paytolia, GPay, Paybrothers, Payogi, Paraturca, Payburger ve e-ticaret alanında Pharmatolia gibi markalar yaratmış ve birçoğundan milyon dolar değerlemeler ile çıkış yapmıştır.
Tuğberk Seçkin halen Payburger markası ile fintech, Agroturca ile tarım, Interzoon ile dış ticaret, Podkids ile çocuk medyası ve Hmmm ile edtech alanında faaliyetlerine devam etmektedir.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz