Taktik, Strateji ve Karar Almada Kurmay Kadronun Yetiştirilmesi

Ortaya çıkışı daha çok dönemin Prusya'lı generallerine ait olmakla birlikte, Bismark’a bir şey daha borçluyuz. Bize "kurmay kadronun yetiştirilmesi" kavramını öğretmiştir.

Kurmay kadronun yetiştirilmesinin asıl amacı, karargah subaylarını taktik, strateji ve karar alma konusundaki eğitimini konu alan, karşılıklı etkileşim, ve rol üstlenmeyi gerektiren bir harp meydanı veya savaş alanı senaryosudur. Kurmay kadronun yetiştirilmesi kavramı bu tarihten itibaren hemen hemen tüm dünya ordularında uygulana gelmektedir. Liderlikle ilgili saha çalışmalarının değerini takdir etmeniz için asker olmanız gerekmez. Kurmay kadronun yetiştirilmesi uygulamaları neyin düşünülmesi gerektiğinden ziyade, gerçekten en rahatsız edici problemlerin sebep olduğu kafa karışıklıklarından, şaşkınlıklardan sıyrılıp nasıl çözüme ulaşabileceğimizle ilgili içeriği zengin, uyaran, ufuk açıcı, ilham veren egzersizlerdir.

Bu çalışma, çeviklik, beceriklilik ve uyum sağlayabilme alıştırmasıdır. Planlama önemlidir. Ancak sonrasında hayat doğal akışını sürdürür. Fakat bu durumda biz başarılı olabilmek için yeterince donanımlı mıyız

Kurmay kadronun yetiştirilmesi, ayrıca dirençli, esnek ve gerçekçi olabilme eğitimidir. 19 yy. savaş filozofu olan Carl von Clausewitz, savaş anında "öncesinde gerçekten öngöremeyecek olduğumuz", fakat aynı zamanda ciddi olarak performansımızı ve amaçladığımız hedefleri etkileyebilecek olan "sayısız miktardaki ufak tefek olayları" kaleme almıştır.

İleride başarılı olabilmek adına, kurmay kadronun yetiştirilmesi uygulamaları, bazen basit kurallar ve formüllere dönüştürülerek anlamsızcasına konferanslara dönüştürülmüştür.

Prusya ordusunun bu talihsiz akıma direnip direnmemesi bir yana, Alman toplumu buna direnememiştir. 1931 yılında, Berlin yakınlarındaki Koepenick'te yaşayan Carl Zuckmayer, satın aldığı ikinci el subay paltosuyla hayatı değişen bir ayakkabı imalatçısının, neşeli ve neşelendirirken hüzünlendiren, bunaltan gerçek hayat hikayesini konu alan "Captain of Koepenick" adlı oyununu yayımlamıştır. Herkes "Captain of Koepenick"i selamlamış ve aklını yitirmişçesine kayıtsız şartsız itaat etmiştir. Zuckmayer'in oyununun galasından iki yıl sonra Hitler iktidara gelmiştir.

Gerçek ve etkin bir kurmay kadronun yetiştirilmesi uygulaması ise akıllı, uyanık, zeki ve aydın olarak ifade edebileceğimiz erkek ve kadınların kendilerine meydan okuyan sıradışı fikirlerle ve hayatın içinde var olan en ciddi problemlerle boğuştukları, üst seviyedeki bir Sokratik gayrettir – ancak böylelikle konunun üzerinde tartışıp, düşünüp taşındıktan sonra kendi başlarına kalabilirler. Diğer bir deyişle, Sokratik metod, kritik düşünebilmeyi uyarmak ve fikirleri açıklığa kavuşturabilmek için bireyler arasındaki tartışma ve sorgulama platformudur. Sonrasında, muhakeme, karakter ve bağımsız düşünce gözle görünür bir biçimde şekillenir.

Bu nasıl düşündüğünüzle ilgili düşünmektir.

Sonuç olarak:

• Kurmay kadroların taktik, strateji ve karar alma konularında yetiştirilebilmeleri için söz konusu kadroların işletme planlarına uygun olarak hazırlanmış senaryolar çerçevesinde aktif rol aldıkları tatbikatlarda bulunmaları gerekir.
• Bilindiği gibi yönetim biliminin bir çok uygulaması öncelikle askeri kurumlarda kendilerini göstermişlerdir. Dolayısıyla söz konusu kurumlarda geliştirilen yönetim bilimi uygulamalarının dikkate alınması gerekir.
• Senaryolara uygun olarak yapılacak saha çalışmalarında, rol üstlenenlerin zihinsel ve duygusal kurguları arasında oluşabilecek farklılıklar, dengesizlikler, bozukluklar minimize edilmeye çalışılmaktadır.
• Üçüncü maddede bahsedilen farlılıkları gidermek için verilen uğraş veya sarf edilen çaba sonrasında tamamen yepyeni planların veya hareket tarzlarının vb. geliştirilmesi mümkün olabilir.
• Saha çalışmalarının doğal sonucu olarak senaryolara göre rol üstlenenlerin uyum kabiliyeti ve beceriklilikleri artar.
• Kurmay kadronun başarılı olabilmesi kadar, alınabilecek yenilgiler karşısında yeniden kendini toparlama hızı ve gerçekçi davranabilme potansiyeli de önemlidir.
• Hayatın doğal akışı içerisinde karşılaşabileceğimiz muhtemel olaylara karşı ne kadar donanımlı olduğumuzu daima sorgulamalıyız.
• Küçük ve önemsiz gibi görünen detayların performansımızı düşürüp, bizleri amacımıza uygun hedeflerimizden saptırabileceğini asla aklımızdan çıkarmamamız gerekir.
• Saha çalışmalarından elde edilebilecek olan bilgi, beceri vesair değerlerin sınıf ortamında elde edilebileceği yanılgısından kaçınmalıyız.
• Bilginin subjektifliği çerçevesinde oluşturulacak yargı, karakter ve bağımsız düşüncenin, sokratik metoda uygun olarak tartışma ve sorgulama aşaması tamamlanmadan, kurmay kadro bireylerince şekillendirilmemesi veya son anlamının yüklenmemesi gerekir.

Bizim bundan daha fazlasına ihtiyacımız var.