Bir şirketin YENİLEŞİM KÜLTÜRÜ, uygulama başarısının temel kaynağı olmasının yanı sıra, kar ve şirketin büyümesinde de büyük bir önem taşır

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Bir şirketin YENİLEŞİM KÜLTÜRÜ, uygulama başarısının temel kaynağı olmasının yanı sıra, kar ve şirketin büyümesinde de büyük bir önem taşır

innovation: YENİLEŞİM olarak TDK sözlüğünde türkçeleştirildi. Yenilişim tohumlarını kurum toprağına-kültürüne- aşılamadan önce dilimize alıştıralım , yenileşim diye.

Yenileşim Kültürü, firmaların sahip olduğu ortalama sektörel teknoloji yapısı, ülkenin rekabet gücünü belirleyen bir faktör haline gelir.

Şirketlerin İNOVASYON stratejilerinin uluslararası piyasalara entegre olabilmesi, ülkelerin teknoloji ve ürün yaratabilme veya teknoloji-know how,lisans transfer gücüne  bağlıdır.

Teknoloji ve ürün yaratmak, ülkenin kamu ve özel sektör -üniversiteler dahil- beyin sermayesinin niteliğine bağlı iken, teknoloji transferi ülke şirketlerinin ve kamunun finansal öz kaynakları ve uluslararası piyasalardaki kredibilitesi ile orantılıdır.

Şirketlerin teknolojisinin gelişmesi ;ar-ge  departmanın yenileşim yeteneği yanında, üretim yeterliliğine, finansal ve pazarlama desteği ile inovatif liderlere ve fikirlere değer veren inovasyon mühendisliği - i.k. değil- uygulamalarında yatar.

UBS STRATEJİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYESİ CAHİT GÜNAYDINA bu konudaki sorularımızı yönelttik.

SORU: Şirketlerimiz niçin yenileşim stratejileri geliştirmeli?

Rekabet gücünü artırmak, maliyetleri düşürmek, teslimat süresini kısaltmak, ürün kalitesini uluslar arası-ISO- standartlara uyumlu hale getirmek, esnek-Toyota- üretim sistemleri kurmak, uluslararası pazarlara uyum sağlamak, dünya çapında marka olmak, yeni ürün ve teknoloji yaratmak, patent almak kısaca sürdürebilir bir rekabet gücü için yenileşim stratejileri geliştirmelidir.

SORU:  Teknoloji inovasyon stratejilerinin önemi nedir?

Teknoloji yönetimi, ürün ve proses teknolojileri olmak üzere iki gruba ayrılır. Ürün teknolojisi yeni ürün geliştirme ve ar-ge yeteneğini belirleyen şirketin temel karakterini belirler. Proses teknolojisi ise üretimde kullandığımız yöntem ve ekipmanların niteliğini gösterir. Proses teknolojisinin kalite seviyesi kontrol teknikleri ve sürekli gelişme çalışmaları ile yükseltilebilir. Ayrıca yapılan metod geliştirme ve iş analizi çalışmaları standart zamanları düşürerek firmanın teslimat hızını artırırken, maliyet avantajı da sağlar. Kalite standardının yükseltilmesi, maliyet avantajı ve teslimat sürelerinde iyileşmeler, proses teknolojisi şirketin rekabet gücünü artıran parametreler haline getirir. Fakat bu parametrelerdeki gelişmeler başlangıç da büyük adımlar şeklinde gerçekleştirilirken, daha sonra küçük adımlar halinde devam eder. İşte bu son noktalar sizin ürün teknolojisinin kullanım ömrünün tamamlandığı ve ciddi teknolojik yatırımlar veya modernizasyon projeleri geliştirmek gereğini işaret eder.

Teknolojik değişimler her endüstri dalında yapılan buluşlar ve sistem gelişmeleri ile kendine özgü teknolojiler yaratmaktadır. Bazı tezgâh ve makine sistemleri geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. Örneğin metal sanayisinin üretim teknolojilerine şöyle kısa bir bakış yapalım. NC-nümerik kontrollü tezgâhların 1960 lı yıllarda önce uçak sanayisinde kullanılmaya başlarken, ilerideki yıllarda ülkemizde ve dünyada beyaz eşya imalatçılarından otomotiv sanayisine kadar kullanılarak yaygınlaşmıştır. NC tezgâhlarının gelişerek, işleme merkezleri ve CNC tezgâhları ile bilgisayar desteğinde üretim yapabilmesi işleme toleranslarında hassaslık sağlarken, üretim süreçlerinde büyük iyileşmeler görülmüştür. Bu süreç insana bağlı hataları minimize ederek aynı standart ve kalitede, herhangi bir ülkede makine, otomotiv, beyaz eşya parçalarının üretilmesine olanak sağlamıştır. Bir başka bir deyişle herhangi bir otomotiv parçasını tüm dünyaya ihraç etme şansınız kullandığınız ürün ve proses teknolojisinin seviyesine bağlıdır.Üniversal, klasik tezgâhlarınız ile dünyanın en yetenekli ustasına sahip olsanız bile ihracat şansınız oldukça azdır. Sanayi ye robotların girme süreci işçilik maliyetlerini düşürürken, size dünya çapında bir üretim hızı kazandırmakta ve 24 saat kesintisiz üretim yapma imkanı tanımaktadır. Örneğin kaynak robotları kullanan otomotiv sanayisinde, kaynak emniyeti uluslararası standartlarda yapılırken, robot yatırımının geri dönüş süresi kapasiteyi tam kullanabilme miktarlarına göre oldukça kısalmaktadır. Bildiğiniz gibi ülkemizde işçilik ücretleri artık tek başına rekabet sağlayıcı faktörlerden biri değildir.CAD bilgisayar destekli tasarım, CAE bilgisayar destekli mühendislik, CAPP bilgisayar destekli proses planlama teknikleri yeni ürün geliştirme, test etme, modifikasyon süreçlerini oldukça hızlandırmıştır. Hücre imalat sistemleri malzeme hareketlerini kısaltırken, esnek üretim sistemleri firmaların ürün çeşidini değiştirirken set-up sürelerinde avantajlar sağlamaktadır. Üretim sistemlerinin otomasyonu, hidropnömatik tekniklerin yardımıyla planlama ve kontrolü kolaylaştırırken, CIM bilgisayar entegrasyonlu üretim, geleceğin fabrikalarını bize göstermektedir. Hizmet teknolojisi, ofis otomasyonu ve internet sayesinde yeni ekonomi tanımlarına gereksinim duyarken, yenileşim stratejileri hiç bugünkü kadar önemli olmamıştı. Guru larında dediği gibi pazarlama ve inovasyon dışındaki herşey maliyettir.

SORU:  Yeni Dünya düzeninde yatırımları nasıl değerlendireceğiz?

TOYOTA üretim sistemleri, otomasyon yatırımları veya bilgi işlem sistemlerinin kurulması gibi modern teknoloji yatırımları oldukça büyük miktarlarda sermaye gerektirir. Yatırımınız için ideal şartlarda kredi kaynağı bulduğunuzu varsaysak bile teknolojiyi satın almadan önce finansal ve stratejik açıdan dikkatlice incelemenizde büyük fayda vardır. Japonların bir yatırıma 5 yıl önce karar verip, aynı süreç de tüm varsayım ve parametreleri test ederek çok zor karar verdikleri ama karar verdikleri zaman 5 ay içinde o fabrika veya sistemi kurdukları anlatılır.

Yatırımın değerlendirilmesinde, özellikle yeni bir ürün için teknoloji seçiminde işçilik maliyetlerin düşmesi, üretim kalitesinin yükseltilmesi, üretim sürelerinin kısaltılması ve üretim operasyonlarında esnekliğin artırılması gibi parametreleri iyi hesaplamak gerekir. Seçilen teknolojide yapılan buluş ve gelişmelerin hızının, yatırım yapıldığı dönemdeki teknik ve ekonomik avantajları, sağlayacağı katma değere göre analiz edilmelidir. Örneğin bilgi teknolojisi alanında seçilen bir BT sistemi teknolojik ömrü 16 ay seviyelerindedir. Metal sanayisinde seçilen CAD, CAM gibi bilgisayar destekli tasarım ve üretim sistemleri tüm teknik spesifikasyonları karşılarken, yeterli sipariş alamama durumunda ciddi bir kapasite fazlalılığı ve yatırımın geri dönüş süresinde büyük yanılgılar ile baş başa kalabilirsiniz. Teknoloji seçim etmenleri: işçilik maliyetinde azalma, malzeme maliyeti, demirbaş maliyeti, dağıtım ve lojistik alanlarındaki maliyetlerin değişimi , kalite maliyeti, bakım, enerji maliyeti, üretim sürelerindeki azalma nedeniyle malzeme devir hızındaki artış miktarları ve sanayi dalına bağlı özel faktörler olarak sıralanabilir. Ancak yeni teknolojiyi kullanırken bazı riskleri de dikkate almak gerekir.

Bu riskler; teknolojinin yenilenme süreci tahminlerinizden önce olabilir. Teknolojiyi uygularken gerek tesisatta, gerek üretim kalitesinde sorunlar yaşanabilir. Yeni teknoloji sistemleri organizasyonu değiştirdiğinden, çalışanlardan ciddi direnç alabilir. Kullanılan teknoloji çevre sorunları yaratabilir. Müşteri tercihi pazar payı artış beklentilerinizi karşılayamayabilir.

Sonuç olarak teknoloji yönetim başarısı ülkelerin rekabet gücünü OECD ülkeleri seviyesine taşımaktadır.

YENİ DÜNYA EKONOMİK DÜZENİNDE ülkeler,VE ŞİRKET ler teknoloji yaratan ve teknoloji kullanan olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Batı hızla teknoloji yoğun sektörlere kayarken, emek yoğun sektörlerin katma değeri hızla düşmektedir. Geleceğin sektörleri olarak bilgi teknolojisi, elektronik, iletişim, biyoteknoloji, süper iletkenler, yeni malzemeler, yazılım, robot-otomasyon teknolojisi gösterilmektedir. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektöründeki istihdam sanayide çalışan kesime göre hızla artarken, beyin gücü artık bir entelektüel sermaye olarak algılanmakta ve dünya beyinler arası rekabet yarışı pistine dönüşmektedir. Sektörel bazda teknoloji transferi yaparken uluslar arası ortaklar ile yeni pazarlara erişme stratejisi ile teknoloji yönetiminde uzmanlaşmak gerekmektedir.

İnovasyon mühendisliği tekniklerini kullanan teknoparklar, teknik geliştirme merkezleri, arge şirketleri ile TUBITAK, TTGV vb. kurumların arge  desteği ile teknoloji ve ürün yaratmak ve know-how ihraç etmek inovasyon çağının gerekleridir.  

Bilgi çağının sürüdürülebilir rekabet gücü ve yeni dünya ekonomik sisteminin ana fikri; inovatif liderleri bulan, destekleyen, ekonomik değeri olan projeler ile bilim atmosferi yaratacak yenileşim stratejilerini geliştirebilmektir.

SORU : Açık Yenileşim  ağı nedir.

Açık yenileşim kavramı son yıllarda çok sözü edilen bir kavram olmakla birlikte aslında çok yeni bir kavram değildir. İkinci dünya savaşı sıralarında ve takip eden yıllarda araştırmaların çoğu araştırma sonucu çıktıyı ticarileştiren yapılarda gerçekleştiriliyordu.

Bu yıllar "kapalı yenileşim" dönemi olarak da adlandırılır. Kurumlar ya da firmalar araştırma çalışmaları konusunda çok koruyucuydular. Araştırma parklarının çevresi duvarlarla örülüydü ve buluşlar paylaşılmazdı.

Daha sonraki yıllarda yenileşimin artan maliyeti, ürünlerin pazar ömürlerinin kısalığı, mobil ve iyi eğitilmiş insangücü, ehil üniversiteler, bilginin farklı kaynaklardan edinebilirliği ve risk sermayesi mekanizmalarının varlığı türündeki değişkenler kapalı yenileşim modelinin başarısını zayıflatmaya başladı.

Çeşitli çevrelerde ve ülkelerde açık yenileşim 21.yüzyılda başarı elde etmek için temel bir unsur olarak kabul görmektedir. "Verimlilik" kavramı bunun önemli nedenlerinden biridir. Kısalan ürün ömürleri ve bunun sonucu ürün gelirlerindeki düşüş nedeniyle firmalar, artan Ar-Ge maliyetlerini gerekçelendirmekte zorlanmaktadırlar.

Açık yenileşim ile Ar-Ge ya da ürün geliştirme maliyetleri paylaşılmakta ve yeni pazarlara hızlı açılım ile gelir artışı sağlanabilmektedir. İkinci bir neden tek başına hiçbir firmanın herşeyi bilmesinin artık beklenemeyeceğidir. Bir diğer neden de ortak yenileşim için yetkinlikleri biraraya getirmek üzere oluşturulan "yaratıcı ağlar"ın, ağ yapıların öneminin ve popülerliğinin gittikçe artmasıdır. bir dünyada firmaların sadece kendi araştırma faaliyetlerine bağlı kalamamaları ve bunun yerine dış kaynaklara örneğin lisans anlaşmaları ya da patent satın almaları gibi firma dışı kaynaklara yönlenmek zorunda olmalarıdır. Açık İnovasyonun aksine, Kapalı İnovasyon bilginin büyük çoğunluğunun ya da tamamının çok sınırlı dış kaynak kullanımı ile tamamen iç kaynaklar ile elde edilmesidir.

SORU: innovation CHECK-UP---- kurumsal yenileşim testini okuyucularımız ile paylaşabilirmisiniz.?

İNOVASYON TESTİNİ YAPARAK FİRMANIZIN İNOVASYON YETENEĞİNİ Nasıl ÖLÇEBİLİRSİNİZ.

  1. Açık bir yenileşim stratejiniz var mı?
  2. Bütün çalışanlar yenileşim stratejimizden haberdar mı?
  3. Bütün çalışanlar yenileşim stratejisine nasıl katkıda bulunacaklarını biliyorlar mı?
  4. Çalışanlar arge ve teknoloji yönetiminde yenileşim stratejilerikonusunda eğitildiler mi?
  5. Organizasyon içerisinde şahısların ve ekiplerin kullanabilecekleri yenileşim atölyesi -i-lab - var mı?
  6. Tüm organizasyon kademelerinde yenileşim için zaman ayrılıyor mu?
  7. Müşteriler açık yenileşim kaynaklarınıza dahil mi
  8. Müşteri olmayanların açık yenileşim önerilerini topluyormusunuz, sosyal ağlar ile
  9. Ortaklar ve tedarikçiler yenileşim sürecine katkıda bulunuyorlar mı?
  10. Yenileşim hedefleri içerisinde bulunan ürünleri,  süreçleri kapsayan dengeli bir yenileşim portföyümüz var mı?
  11. Artan, kademeli ve sistem yenileşim örnekleriniz var mı
  12. Yukarıdan aşağıya yenileşim projeleri ve gelişimi öngören yenileşimci fikirleri kapsayan dengeli bir portföyümüz bulunuyor mu?
  13. Yenileşim Projeleri fikir düzeyinden uygulamaya ve sonuçta ticarileştirmeye sistematik bir sürece sahip miyiz?
  14. Çalışanlar yetkilendirilerek ve yöneticiler gerekli kaynaklarla teçhiz edilerek üst yönetimin müsadesine ihtiyaç olmadan bölgesel yenileşim projelerini ve uygulamasını gerçekleştirebiliyorlar mı?
  15. Bir yıl içerisinde KİŞİ başı min. 3 yenileşimci fikir çıkıyor mu? 
  16. Bunların % 33 kadarı yenileşim projesine dönüşüyor mu?
  17. Yenileşimci Fikirlerin  değerlendirilmesi ve kabulü/reddi için geçen ortalama süre max 1 ay içinde midir?
  18. Son 12 ay içerisinde yenileşimci fikirlerden elde edilen finansal fayda ciroya göre  % 3 kadar olmuştur?
  19. Çalışanlar açık yenileşime katılıyor muı? 
  20. "yenileşim fikirlerinin" %90 başarısızlığı doğal  kabul ediliyor mu?
  21. Fikri Hakları koruyan aktif bir prosedür var mı? 
  22. Son 3 ay içerisinde 1 patent müracaatı veya faydalı model yaratıldı mı?
  23. Bir bölümde veya alanda yaratılan bilgi organizasyonun diğer bölümleri için kullanıma açık mı?
  24. Çalışanlar iddialı ve fark yaratan hedefleri kabulde zorlanıyorlar mı?
  25. Kurum kültürü resmi ve belirli protokollere mi yönelik yoksa yenileşime açık, hoşgörülü, iyi niyetli, bilgi paylaşımından herkesin zevk aldığı bir yenileşim atmosfer mi var?
Sonuç olarak özetlersem 25 soruya EVET ise % 100 yenileşime açıksınız. yoksa evetlerinizi 4 puan ile çarparak yenileşime açıklık % yüzdesini hesaplayınız

Soru: Eklemek istedikleriniz..
  • Değişen ve sürekli hızlanan iş ortamında Yenileşim trend değil gereklilik halini almaktadır.
  • Yenileşim, orta büyüklükteki  firmalar için fırsatlar sunmaktadır.
  • Yenileşim, sadece ArGe ve Teknoloji kapsamının ötesinde iş hayatımızın her noktasına girmektedir.
  • Yenileşim organizasyon içinde her noktaya yayılmalı, sadece ArGe/ÜrGe gibi birkaç birim ile sınırlı kalmamalıdır. 
  • Yenileşim, sonuçları aldıkça daralır ve başka yaratılacak yenilik kalmaz fikri, araştırdıkça bilgilenirsin, bilgilendikçe daha fazla Yenileşimci olursun fikrine dönüşmüştür.
  • ArGe ve teknolojik gelişmeler sadece gelişmiş birkaç ülkenin tekeliden çıkmış, bilgi ekonomisine geçmek isteyen bir çok ülkeye yayılmaktadır. 
  • Yenileşim  Ekonomisi 2010 -2020 li yılların yeni dünya ekonomik düzeninin adıdır.
İş alanlarında, bu değişiklikleri algılayanlar, yorumlayanlar ve doğru uygulayanlar arasında başarılar paylaşılacaktır.
Şimdi yenileşim zamanı.
Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun

31776 kere okundu


Etiketler:

Cahit Günaydın
Cahit Günaydın

İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesinden mezun oldu.  Otomotiv Endüstrisinde Mühendis ve Yönetici olarak 25 yıl çalıştı. Profesyonel olarak çalıştığı dönemde altı sigma, kaizen ,yalın üretim teknik ve yönetim sistemleri geliştirme eğitimleri alan  Cahit Günaydın Mercedes-Benz, Ford, Isuzu , Nissan gibi küresel firmaların otomotiv projelerinde çalışmıştır.

2000 yılında İşletme Yönetimi Sertifika Programını ve daha sonra lead auditor sertifika programını tamamladı. Bu tarihten itibaren ülkemizin önde gelen danışmanlık firmaları ve KALDER, MPM, TOSYOV, TTGV, MEV gibi sivil toplum kuruluşları ile proje bazlı bağımsız çalışarak  “ YENİLEŞİM MÜHENDİSİ “ olmayı alternatif bir kariyer olarak seçmiştir.

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI nda kaizen, six sigma ve kurumsal yönetişim , EGE İHRACATCILAR BİRLİĞİ nda kaizen, ANKARA SANAYİ ODASI nda kaizen, İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTE sinde kurumsal yönetişim , GAZİ ÜNİVERSİTESİ nde kaizen, EGE ÜNİVERSİTE sinde six sigma, AYDIN SANAYİ ODASI nda kurumsal yönetişim, ISPARTA SANAYİ ODASI kurumsal yönetişim,TUGİAD inovasyon, Çerkezköy STO six sigma ,kaizen, KALDER-İZMİR inovasyon ,TRAKYA ÜNİVERSİTESİ inovasyon, JCI-İzmir İnovasyon,ULUDAĞ İHRACATCILAR BİRLİĞİ İnovasyon konularında  konferanslar verdi.

Yenileşim ve işletme yönetim sistem makaleleri DÜNYA GAZETESİ, MÜHENDİS VE MAKİNA, HÜRRİYET YENİ BİR İŞ, TOSYOV, BT HABER, KOBİ –EFOR  ,SABANCI ÜNİVERSİTESİ-TUSİAD REKABET FORUMU ,KOBİDER dergilerinde yayınladı

Reklam
Reklam

BÜYÜTEÇ

KOBİTEK - KOBİLERİN İŞ PORTALI
© 2001-2024

YouTube Facebook Instagram LinkedIn

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz