Sabit ve Değişken Maliyetlerin Yönetimi

Bu yazıyı paylaş
X It! LinkedIn Facebook
Sabit ve Değişken Maliyetlerin Yönetimi konu resmi

Rekabetçi bir ortamda faaliyet gösteren şirketler için maliyetlerini bilmekten daha güçlü bir donanım yoktur. Şirketlerin maliyet yapıları, dönem sonunda ortaya çıkan kârlılık düzeyini doğrudan etkiler.

Buna rağmen, maliyet bilinci çoğu işletme yönetiminde yeterince önemsenmemektedir. Bu nedenle, bir işletme sahibine yürüttüğü organizasyonda ne kadar kâr elde ettiğini sorduğunuzda, kolay kolay kesin bir yanıt alamazsınız. Bunun nedeni istememeleri değil, gerçekten bilmiyor olmalarıdır.

Bunu bilmeleri için öncelikle maliyetlerin hesaplanabilir olması gerekir. Maliyetlerin hesaplanabilirliği ise işletmenin kullandığı teknolojik sistemlere, üretim veya hizmet sunumu sırasında kullanılan metriklerin ayrıştırılmasına ve bunların sabit veya değişken olup olmadığının netleştirilmesine son olarak da bunların izlenmesine bağlıdır.

  • Sabit Maliyetler, üretim miktarına veya hizmetin ifasına bakılmaksızın katlanılması gereken ana giderlerdir. Kira, amortisman, maaş gibi kalemler sabit maliyetlere örnek gösterilebilir. Bu tür maliyetler, doğrudan ölçek ekonomisiyle ilişkilidir; üretim hacmi arttıkça birim başına düşen maliyet azalır.
  • Değişken Maliyetler ise üretim veya hizmet hacmine bağlı olarak değişiklik gösterir. Hammadde maliyetleri, üretimle ilgili işçilik giderleri ve proje bazlı ek maliyetler bu gruba girer.

Bu detayları dikkate aldığımızda, sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin genellikle sabit maliyet odaklı, hizmet sektöründekilerin ise değişken maliyet odaklı bir maliyet yapısına sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Sabit ve Değişken Maliyetlerin Stratejiye Etkisi:

Maliyet yapıları üzerinden bir şirketin gelecek yıllardaki stratejilerini belirleyebilir miyiz? Evet, kesinlikle belirleyebiliriz.

Örneğin, emek yoğun bir alanda faaliyet gösteren ihracatçı bir tekstil firmamız olduğunu düşünelim. Sabit giderleri yüksek olan bu işletme için öncelikli hedef, kapasite kullanımını en üst düzeye çıkarmaktır. Bunu başarabilmesi ise yeterli sayıda sipariş almasına bağlıdır.

İşletmeler genellikle satış fiyatlarını belirlerken ön maliyet çalışması yaparlar. Çok detaylı bir maliyet analizine ihtiyaç duymadan, sabit giderlerini toplar, ilgili projedeki kullanım oranını hesaplar ve üzerine bir kâr marjı ekleyerek satış fiyatını oluştururlar.

İhracat yapan ve emek yoğun bir sektörde bulunan bir şirketin yurtdışında rekabetçi olabilmesi için eşit koşullarda bir maliyet yapısına sahip olması gerekir. Örneğin, işçilik maliyetlerinde bir dezavantaj yaşıyorsa ve bu dezavantajı başka bir değer önerisiyle (kalite, marka gücü, müşteri memnuniyeti gibi) telafi edemiyorsa, stratejik olarak faaliyet alanını gözden geçirmesi gerekir. Böyle bir durumda üretim yerini değiştirmek veya alternatif pazarlara yönelmek gibi stratejik adımlar atılması gerekebilir.

Bu örneğin ötesinde, sabit giderleri operasyonel verimlilikle yönetebileceğimizi ve böylece çıktı maliyetlerini düşürebilmemiz de mümkündür. Bu noktada, otomasyon yatırımları ve dış kaynak tedarik süreçleri maliyet optimizasyonuna önemli katkılar sağlayacaktır.

Kârlılık Marjı, Başabaş Noktası ve Katkı Payı

Bir işletme için önemli bir referans noktası kârlılık marjıdır. Bu marj, operasyonun ne kadar kâr ile yapılmak istendiği ve piyasa koşullarında bunun ne ölçüde mümkün olduğuyla ilgilidir. Bazı durumlarda hedeflenen kâr marjına ulaşılabilirken, bazen piyasa koşulları nedeniyle daha düşük kâr marjlarıyla çalışmak zorunda kalınabilir.

Başabaş noktası bir faaliyetten ne kâr ne zarar edildiği noktayı ifade eder.

  • Tutar bazında başabaş noktası, toplam sabit maliyetlerin katkı payı oranına bölünmesiyle bulunur.

“Başabaş Noktası(Tutar): Toplam Sabit Maliyet / Katkı Payı Oranı “

  • Adet bazında başabaş noktası, toplam sabit maliyetlerin birim başına katkı payına bölünmesiyle hesaplanır.

“Başabaş Noktası(Adet)= Toplam Sabit Maliyet / Birim Katkı Payı“

Katkı payı, satış gelirinden değişken maliyet çıkarıldıktan sonra kalan tutardır ve sabit giderleri karşılamak ile kâr elde etmek için kullanılır:

“Katkı Payı= Satış Fiyatı – Değişken Maliyet“

Katkı payı oranı ise bir ürünün satışından elde edilen gelirin ne kadarının sabit maliyetleri karşılamak ve kâr yaratmak için kullanılabileceğini gösterir:

“Katkı Payı Oranı= Birim Katkı Payı / Birim Satış Fiyatı“

Örneğin:

  • Sabit Giderler: 1.000.000 TL
  • Birim Satış Fiyatı: 80 TL
  • Birim Değişken Maliyet: 50 TL

Bu değerlerle işlemleri kontrol ettiğimizde;

Katkı Payı: (Katkı Payı= Satış Fiyatı – Değişken Maliyet)

80−50=30 TL

Katkı Payı Oranı: (Katkı Payı Oranı= Birim Katkı Payı / Birim Satış Fiyatı)

30/80=0.375 (%37,5)

Başabaş Noktası - Adet: (Toplam Sabit Maliyet / Birim Katkı Payı)

1.000.000/30=33.334 adet

Başabaş Noktası -Tutar: (Toplam Sabit Maliyet / Katkı Payı Oranı)

1.000.000 / 0.375 = 2.666.667 TL

sonuçlarına ulaşırız.

İşletmeler Sabit ve Değişken Maliyetlerini Nasıl Tespit Eder?

Görüldüğü üzere, işletmeler için maliyet yönetiminde kritik olan konu, maliyet kalemlerinin sabit mi yoksa değişken mi olduğunu belirlemektir. Bu tespitin ardından, bu maliyetlerin fiyatlandırma üzerindeki etkisinin incelenmesi gerekir.

Maliyetlerin sabit ya da değişken olup olmadığı konusunda çeşitli analizler yapılabilir. Geçmiş verilerin izlenmesi, kapasitenin en yoğun olduğu dönemlerde satış ve maliyet ilişkisinin değerlendirilmesi, karşılaştırmalı analizler ve trend analizleri bu süreçte işletmelere önemli ölçüde yardımcı olur.

Temelde ise, maliyet unsurlarına yönelik doğru sorular sorarak ve bu soruları cevaplayarak net bir ayrım yapılabilir. Aşağıda, bu konuya dair bir akış şemasını görebilirsiniz.

Reklam
Kobitek'e ücretsiz üye olun

200 kere okundu


Etiketler:

İsmail Kahraman
İsmail Kahraman

Merhaba, ben İsmail Kahraman, Finans ve iş stratejileri konusundaki uzmanlığımla, işletmelerin daha iyi performans göstermelerini ve sürdürülebilir başarı elde etmelerini sağlıyorum.

Ana Rollerim:

  • Girişimci
  • İşletme Yönetim Danışmanı
  • Proje Yöneticisi
  • Dijital Dönüşüm Danışmanı
  • Sürdürülebilir Finansal Sağlık Danışmanı
  • Mali Müşavir & Konkordato Komiseri

İşletmelere kattığım bazı faydalar;

Mali Disiplin: İşletmelerin finansal kaynaklarını en verimli şekilde kullanmalarına rehberlik ederek, mali dengelerini korumalarını sağlıyorum.

Verimlilik: Finansal süreçlerin optimize edilmesiyle işletmelerin daha az kaynakla daha çok sonuç elde etmelerine yardımcı oluyorum.

İşletme Performansı: Finansal göstergeleri analiz ederek işletmelerin performanslarını artırmaları için stratejiler geliştiriyorum.

Karlılık: Maliyet yönetimi, yatırım analizi ve fiyatlandırma stratejileri ile işletmelerin kâr marjını artırmalarına yardımcı oluyorum.

Stratejik Politikalar: Uzun vadeli finansal başarı için stratejik planlama ve risk yönetimi konularında danışmanlık yapmaktayım.

Destekçilerimize Teşekkürler


Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com

KOBITEK.COM, bir TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.

2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.

Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz!!!