Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Çoğu zaman kaçınılmaz bir şekilde karşımıza çıkan değişim olguları her alanda kitleleri etkilemekte, bu etkileşimler de muhtelif alanlarda önemli farklılıklara neden olmaktadır.
Çağımız kuşağındaki etkileşim ve değişim hızının da getirdiği yenileşme ve bu yenileşmeye bağlı olarak etkilenen kurum ve kuruluşlardaki yönetim modelleri de farklı bir boyuta gelmeye başlamıştır.
Yaşam değerini oluşturan genel kavramların yanı sıra bu değerlerin iş yaşamına dahil edilmesinde oluşan yeni modellerin yönetim kademelerini de değiştirmeye başladığını görmekteyiz.
Bu soruların ışığı altında incelemeye çalıştığımız modellerin başında yönetim stratejilerinde ve davranışlarında meydana gelen sistemler ve bu sistemlere insanların verdikleri tepkiler üzerine oluşan yönetimsel davranışları belirlemek önemli olmaktadır.
Son 20 yıllık bir süreç esas alındığında, ülkemiz ve diğer ülkeler yöneticilerinde oluşan davranış değişimleri işletmeleri farklı yönlerden etkilemekte, ekonomik değerler açısından da bakıldığında önemli değişimler gözlenmektedir.
Günümüz dünyasında iyi yönetim modelleri bulmak zor değildir. En iyi yöntemi bulmak imkansız gibi bir şeydir. Yönetim üzerine binlerce çalışma ve kitap yazılmış, değişimler üzerine çeşitli araştırmalar yapılmış olmasına rağmen yine de olması gereken yönetim modellerine ulaşılamamıştır. Bu konuda yapılan araştırmalar doğrultusunda bir çıkış noktası oluşturulmaya çalışıldığında, son 10 yıllık süreçteki hızlı değişimin etkilediği yönetim modellerinde oluşan değerlerin başında ‘’Y’’ kuşağı adıyla tanımlanan yeni jenerasyonu yönetecek kişilerin de bu hızlı değişime ayak uydurması gerektiği, iletişim modellerinde ortaya çıkan farklı iletişim şekilleri ile yönetim tarzı belirlendiği görülebilmektedir.
Ülkemizdeki işletme yapılarına ve özellikle Kobi türü işletmelere bakıldığında şunları soruları sormakta yarar olduğunu düşünmek doğru bir yaklaşım gibi görülmektedir.
Bu sorular ışığında oluşturduğumuz düşüncelerle yola çıkarak Türkiye gerçeklerini göz ardı etmeden konuyu incelemekte yarar olduğu anlaşılmaktadır.
Değerlendirmeler ışığında ve yazımızın başlığında yer alan ‘’yönetim rönesansı’’ deyiminin günümüz kavramı olduğu yönünde bir fikir oluştuğu görülmektedir. Dünyadaki hızlı gelişim ve dönüşüm süreci kamu ve özel sektör olmak üzere tüm kurumların, özellikler Kobi’lerin bu değişime adapte olmalarını, değişimi yönetmelerini ve süreklilik göstererek ayakta kalabilmek ve başarılı olabilmek için zorunlu kılmaktadır.
Günümüzde ve hatta çok yakın gelecekte şirket yönetimlerinde neler değişecek, değişen bu yönetim anlayışında yer alacak yöneticilerin ekibine nasıl davranacağı veya davranması gerektiği de önemli bir kavram olacaktır.
Son 20 yıldır çoğu şirket defalarca “yeniden yapılandırmadan” geçti. Bunların pek azı başarılı oldu. Londra İşletme Okulu öğretim üyesi Yönetim uzmanı ve yazar Prof.Dr.Gary Hamel, Yönetimin Geleceği adlı kitabında, artık bu geçici tedbirlerin işe yaramadığını, şirketlerin reorganizasyondan çok bir “Yönetim Rönesansına” ihtiyacı olduğunu söylüyor. Gary Hamel’e göre Yönetim Rönesansı, Değerler, İnovasyon, Esneklik, Tutku ve Özgürlük İdeolojisi olarak oluşan bu beş kavram, herkesin kendi sorumluluğunu bildiği, sadece çalışanların değil, “yöneticilerin” de çalışanlara hesap verdiği, herkesin işleri ve şirketi sahiplendiği, yaptığına tutkuyla bağlı olduğu bir şirkette geleneksel anlamda yöneticilere de gerek kalmayacak bir şekil oluşturacak.
Olayın özüne bakıldığında artık eski yönetim anlayışının sonuna gelinmekte olduğu, eski yönetim anlayışı ile işletmeleri ileri götürmenin çok zor olacağı, son yıllarda genç ve hayalleri geniş olan girişimci bireylerin kurduğu Facebook, Twitter, Flickr, Instagram gibi iş modelleri ortaya çıktığı ve bu sistemlerin oluşturduğu iletişim modelleri ile yönetim kavramlarının da etkilendiği görülmektedir.
Yönetim Rönesansı’nda işletmelerin değerlerini etkileyen bütçe yapma yöntemleri son derece esnek olacak. Bütçeler kontrol kavramı kadar fırsat kavramlarını da içinde barındıracak. Çalışanların gönüllülük ruhuyla çalışacağı, hesap verme sorumluluklarını üstendikleri şirketler çoğalacak. Yeni kuşaklarda kararlara katılım şirketin en alt kademelerine kadar inecek, sert hiyerarşik yapılar, belirli lokasyonlara bölünmüş organizasyonlar dinozorlar gibi yok olacak. Yönetici sayısı azalacak ve eski yöneticilerin yerini koordinatörler alacak. Şirket çalışanları ortak değerlere göre önceliklerini belirleyerek karar alacak. Şirket içinde şeffaflık standart olacak. Sadece bazılarının bildiği “gizli” kararlar tarih olacak. İnovasyon herkesin işi olacak.İşte bunun adı Yönetimde Rönesans ve Yönetimde İnovasyon olacak.
Yukarıda belirlemeye çalıştığımız saptamalar ışığında işletmelerin içerisinde üst yönetim kademeleri ile bu kademelere bağlı ekiplerin davranışsal boyutlarda farklı oluşumlar sergileyeceği açıktır. Toplumların tüm bireylerinin ve bu bireylerin oluşturduğu yönetim kademelerinin bu değişimler doğrultusunda yeni modeller oluşturacağı kesin gibi görülmektedir.
İş yaşamına 1972 yılında Türkiye İş Bankası A.Ş.de mali tahlil uzmanı olarak başladı.Çalışma yaşamı ile lisans eğitimini birlikte sürdürerek İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (Marmara Üniversitesi) İşletme Bölümünden mezun oldu.
Örgütsel davranış ve sağlık işletmeciliği alanında yüksek lisanslarına ilaveten, psikolojik danışmanlık eğitimlerini de almıştır.
23 yıl İş Bankası'nın her kademesinde görev yaparak Şube Müdürü iken kendi isteğiyle erken emekli olarak reel sektör çalışma yaşamına geçti.Sektörün güçlü kuruluşlarından Zorlu Holding A.Ş.'de finans ve satış koordinatörü olarak 7 yıl aktif çalışmalarda bulundu.
Bu çalışmalarda Denizbank ve Vestel A.Ş.'nin gruba katılım çalışmalarında etkin görevlerde bulundu.
2000 yılından buyana akademisyenlik ve danışmanlık çalışmalarına ağırlık vererek Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarına yönetim teknikleri,finansal risk yönetimi ve satış konularında eğitim ve danışmanlık vermeye başlamış ve devam ettirmektedir.
Muhtelif Üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışmakta olup, şu anda T.C.Okan Üniversitesi Meslek Yüksek Okulunda akademik görevleri yanı sıra, idari görevlerini de sürdürmektedir.
Tufan KARACA ile
Yönetim Vizyonu
BÜYÜTEÇ
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz