Kobitek.com web sitesi, analitik ve kişiselleştirme dahil olmak üzere site işlevselliğini sağlamak ve reklam gösterimini optimize etmek için çerezler gibi verileri depolar.
Reklam satışından 150 Milyar USD üzerinde gelir elde eden Google için artık arama motoru terimini kullanmak doğru olmaz diye düşünüyorum.
Hayatımıza masum hedefler, söylemler ya da ilkeler ile giren pek çok kurum, dernek, siyasal parti ve benzeri organizasyonlar gibi Google da ne yazık ki artık o ilk baştaki ilkelerinden, işleyişinden çok uzakta.
Farklı araştırmalardan en düşük değerleri aldığımızda bile Google aramasında %65 üzeri bir oran ile sponsorlu sonuçlar tıklanıyor. Çünkü onlar gösteriliyor. Özellikle mobil cihazlarda reklam vereni olmayan nişler haricinde, bir aramada organik tıklama ihtimali neredeyse sıfır. Bunun nedeni de daha küçük ekranlarda bir seferde görebildiğiniz alan daha küçük olduğu için yapılan aramada organik sonuca ulaşmanın pek de mümkün olmaması.
Kaldı ki, SERP özellikleri denilen Bunu arayanlar, şunu da aradı, Featured gibi gösterimler de ekrana girdiğinde, kullanıcının organik sonuç görme ihtimali %25’in üstüne çıkamıyor.
Dikkatinizi çekmek isterim, konu A web sitesinin içeriği, B web sitesi reklam verdiği için gösterilmedi meselesi değil.
Reklam vermezsen bir hiçsin meselesi.
Yani olan şu, içerik ürettiğiniz siteniz artık organik trafik çekmekte çok zorlanıyor.
İlk akla gelen ilginin düşük olduğu, ki bu durumda Google’a bir şey diyemezdik. Ama, -denemesi bedava değil, ama ucuz- aynı site için aynı kelimelere reklam verin. Göreceksiniz organik olarak gelmeyen trafik, reklam tıklaması ile gelecek sitenize.
İlgi varmış galiba!!
Aynı şey YouTube için de geçerli elbette. Bir video yükleyin, 3 kişi izlesin. Aynı video için tanıtım yapın, 1000 kişi izlesin.
Neden vergi verilir sorusunun cevabı; eğitim, sağlık, adalet, ulaşım, iletişim hizmetlerinin finanse edilmesi şeklindedir. Oysa biz geçtiğimiz yola ayrıca para veren, ücretli okullara çocuklarını gönderen, özelleştirildiği için örneğin elektrik faturasında alt yapı için şirkete para veren insanlarız.
Google’ın neyi eksik?
Halka, arama yaptığında en doğru ve ilgili sonuçları gösterme vaadi ile kurulmuş ve tekel olduktan sonra yöntem değiştirmiş, arama sonucu olarak para aldığı linkleri öncelikli sunan Google’a kızabilir miyiz?
İşin içinde büyük para var
Başka bir açıdan bakarsak, Internet kullanıcı sayısından hareketle yaklaşık 5 milyar tekil kullanıcının Google araması yaptığını söylemek mümkün. Basit hesap ile; Google’ı da kırmayalaım, ama arama sonuçları adil olsun desek, reklamdan kazandığı 150 milyar Dolar için kişi başı yılda 30 Dolar vermemiz gerekecekti. Onu da vermezdik diye düşünüyorum.
Şöyle düşünelim, Wikipedia ticari gelir elde etmeden, sadece bağış yolu ile gelir elde ediyor. Yılda topladığı para da 160 milyon Dolarcık. Kaba hesap binde biri Google’ın. Dolayısı ile adil Google yasal zorlama olmadan pek mümkün değil. Kahve parası diyeceği paraya çalışmaz Google artık.
Çelişki şu ki, bundan bize ne? Bizim amacımız Google’ı zengin etmek mi?
Gel gör ki, belli büyüklüğe ulaşan yapıların çalışma şekli kendi dinamiklerine sahip ve bunları kırmak için gereken organizasyon pek mümkün değil. Mesela, hiç birimiz Google reklamı vermeyeceğiz diyebilsek, ya da indeksten çıkar bizi diyebilsek, belki bir şeyler değiştirilebilir, ama bu şekilde organize olmak mümkün değil.
Sonuçta, meşhur söz, bedava peynir fare kapanında olur, diyerek ve, peynir peynirdir, mottosu ile yola devam etmek zorundayız.
Kendinizi artık köy tavuğu değil de çiftlik tavuğu gibi hissetmiyor musunuz? Ya da balık gibi değil de, akvaryum balığı gibi.
Biliyor musunuz, zaman geçirdiğiniz sosyal medyalar dahil aslında koca dünyada ufacık bir ekosistemde hapis olmuş durumdayız.
Bütün gün sosyal medyadayım diye düşünürken aslında o meşhur algoritmaların size sadece aynı 20-30 bilemediniz 100 kaynaktan içerik gösterdiğini biliyor musunuz?
Dolayısı ile artık dünyamız çok küçük. Tibet dağlarındaki birinden daha geniş bir dünyamız yok, ama algımız öyle değil tabi. Sorsan, dünya parmaklarımızın ucunda.
Ne önemi var derseniz, açıkçası hayat hikayemin akvaryum balığınınki gibi olması beni ürkütüyor.
Yapılacak besteler yapıldı, çizilecek resimler çizildi, keşfedilecek yerler keşfedildi galiba.
Sorun şu ki, bu dünya bile küçülüyor.
Google’a geri dönersek, içerik üreten profesyonel sayısı düşüyor. Çünkü para kazanılamıyor. Kapanan haber siteleri, rehberler vs. sayı her gün artıyor. Google gibiler buna hayatın olağan akışı diye bakar. Kendilerini sorumlu görmezler. Öyle olsun.
Bloglar var diyebiliriz.
Peki Blogger kim?
İdealist entelektüel, hobici ya da ürün veya hizmetini satmak için yol yapan, ilgi çekmeye çalışan ticari işletme, yani Google müşterisi.
İçerik kalitesi düşer mi?
Evet. Çünkü bu yapıda çoğunlukla masa başı içerik üretimi söz konusu olabilir. Kapsamlı araştırmlar, geniş çaplı ekip çalışması vb. söz konusu olmaz.
Bu yapı ile daha bilgili olabilir miyiz?
Muhtemelen hayır. Ama gerek de yok galiba. Yeter ki Google yaşasın.
Bu çarkı durduracak eylem bizden gelmez, bunu biliyoruz. Galiba tek ihtimal mahkemelerin aldığı alacağı Anti Tröst kararları.
Google’ın da bu yazıda detaylı okuyabileceğiniz davadaki savunmasının en çarpıcı kısmı ‘Başarılı olmak suç mu’ şeklinde idi.
Haksız mı?
Bu konuda bazı zorlayıcı gelişmeler, ya da göstergeler olduğunu da gözden kaçırmamak gerek. Son dönemdeki algoritma güncellemelerinde başta Google (hem arama hem de Youtube) olmak üzere büyükler, bağımsız içerik üretici, küçük kanallar vb. ifadeler kullandı. Bu tür içeriğin destekleneceği bildirildi.
Benim kanaatim bunun nedeninin tamamen duygusal olduğu yönünde. Çünkü kullanıcıların %60’ının bağımsız yayıncı, yani basit ifade ile küçüklerin reklamlarına tıklamayı tercih ettikleri görünüyor. Yeter ki önüne gelsin.
Yani ne varsa, yine halk da var.
Tüm derdi para olan Google gibiler de biliyorsunuz bir şeyin doğru ya da yanlış olması gibi saçma sapan! kavramlarla ilgili değiller. Rakamsal veri ne diyorsa o.
Hatılarsınız ünlü bir Türk reklamcı olan Ali Taran ‘ben Türk halkının davranışı ile kavga etmem, onu veri alırım’ demişti. Winner modu bu, günümüzde.
Doğru-yanlış gibi romantik işlere girmeye gerek yok. Ne deyince, ne kadar satıyoruz sorusunun yanıtıdır tek gerçek.
Özgür olduğumuzu, serbestçe üretilen içeriklerle beslendiğimizi düşünürken, aslında Google’ın bize layık gördüğü 20-30 kaynakla sınırlı ufacık bir dünyaya hapsolmuş durumdayız. Özgür arama ile ulaştığımızı sandığımız içeirk aslında Google’a parayı verenlerin sunduğu içeirk.
Google arama sonuçları şu anda yüksek miktarda para kazandığı, kurumsalcada sponsorlu içerik denilen sonuçlar ile baskılanmış olduğu için eskisi gibi güvenilir değil.
Dolayısı ile örneğin bir tatil için bir yer aramak, ya da bir dünya meselesi hakkında bilgi edinmek istediğimizde, karşımıza çıkan, ya da çıkarılan sonuçlar Google’a para ödeyenler.
Bu yüzden kaynağa kendimiz ulaşmamız, aramayı daha az kullanmamız aslında bizim lehimize olan durum. Yani eskiden nasıl falanca gazetler alınıyordu ise, filance siteleri düzenli ziyaret etmek de en başta yapılması gereken şey. İçeriğini uygun bulduğunuz sitelere doğrudan abone olmak atılabilecek en önemli adım.
İçerik üretenler olarak ise, eğer bir nişte yer alan bir işletmeniz yoksa gerçeği kabullenererek iş modelinizi arama motoru trafiği üzerine kurmamalısınız.
Kısacası eskiden alıştığımız gibi her ihtiyaçta Google üzerinden arama yapmak yerine, konu ile ilgili web siteleri doğrudan ziyaret listemizde olmalı.
1969 İstanbul Doğumlu,
İstanbul Erkek Lisesi, İTÜ Mimarlık Fakültesi ve İÜ İşletme İktisadı Enstitüsü mezunu,
1996 yılında girdiği bilişim sektöründe 2000 yılında kurduğu Teknoart Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi ile web tabanlı iş yazılımları geliştiriyor.
CRM ve e-iş uygulamaları şirketin ana odağı.
"İçerik Kraldır" prensibinin sıkı bir savunucusu olarak kurmuş olduğu Kobitek portalı ve YouTube kanalını yönetiyor.
Destekçilerimize Teşekkürler
Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sokak
Byofis No: 14 K:7 Kadıköy 34742 İstanbul
Telefon: 0216 906 00 42 | E-Posta: info@ kobitek.com
KOBITEK.COM, bir
TEKNOART Bilişim Hizmetleri Limited Şirketi projesidir.
2001 yılından beri KOBİlere ücretsiz bilgi kaynağı olma hedefi ile, alanında uzman yazarlar tarafından sunulan özgün bir iceriğe sahiptir.
Tüm yazıların telif hakları KOBITEK.COM'a aittir. Alıntı yapılabilir, referans verilebilir, ancak yazarın kişisel bloğu dışında başka yerde yayınlanamaz!!!