Kurumsal Sahnenin Yıldızı: İnsan Kaynakları Departmanı

İK terimini ilk olarak Amerikalı bir kurumsal iktisatçı olan John R. Commons, " 1893'te yayınlanan "Servetin Dağılımı" adlı kitabında kullanmıştır. Ayrıca 1984 yılında Michael Beer Harvard Üniversitesi'nde yayınladığı bir çalışma ile “ İnsan Varlığını Yönetmek” kavramını ortaya atmıştır. İş hayatında yaşanan gelişmelerle birlikte 1980’li yıllardan itibaren insan kaynaklarına olan önem artmaya başlamıştır.

Genel olarak İK, bir kurumda çalışan insan kıymetinin yönetimini, ihtiyaçlarının karşılanmasını, eğitim ve gelişimlerini sağlayan, örgütün stratejisini belirleyen kurumsal bir organizasyon birimidir.

Bu departman insan kaynakları politikalarının yürütülmesinden, uygulanmasından, geliştirilmesinden ve yönetilmesinden sorumludur.

Yönetim ve çalışan arasında şeffaf ve sürdürülebilir bir bağlantı kurma gibi çok kritik bir görevi vardır.

İK Departmanının bazı temel fonksiyonları

• Seçme ve yerleştirme
• Performans yönetimi
• Eğitim ve gelişim
• Ücret yönetimi
• Kariyer ve yetenek yönetimi
• Hukuki ve yasal süreçler
• Çalışan esenliği
• İşveren markası
• Organizasyonel gelişim

Geçmişte insan kaynakları her ne kadar personel yönetimi adı altında işe alım, bodro ve özlük gibi dar bir süreçten sorumlu tutulsa da son yıllarda iş dünyasında ve teknolojide yaşanan birçok gelişmeye bağlı olarak bugün artık İK departmanının görevlerinin sadece işe alım, bodro ve özlük olmadığı net olarak görülmeli ve bu departmanda görev yapan İK profesyonelleri işverenler tarafından daha çok dinlenilerek, desteklenmelidir.

Bazı kurumlar ve işverenler halen bu departmanın önemini anlayamasa da günümüzde ve gelecekte sürdürülebilir olmak isteyen tüm kurumlar doğru bir İK departmanı yapılanmasına gitmelidirler.

İnsan kaynakları departmanının yapısı, işin doğasına, sektöre ve işgücünün büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Yapılanmada sürecin doğru yönetimi, stratejik düşünülmesi gereken kritik bir noktadır. Departman yapılanması, kendi içinde işe alım, bordro özlük, yetenek yönetimi gibi alt dallara ayrılabileceği gibi tek bir şemsiye altında da süreçlerin yönetildiği bir yapıda olabilir. Tüm bunlara bağlı olarak İK departmanında görev alacak meslek profesyonelleri sayısı genel müdür, direktör, koordinatör, yönetici, uzman ve sorumlu gibi unvanlara bağlı olarak da değişecektir.

İşin geleceğine yön verecek olan bu önemli departman kurum içinde bağımsız yapılandırılarak görevlerini yerine getirmeli, mümkün olduğunca az müdahaleyle kuruma değer katacak şekilde işlerini yönetmeleri ve yürütmeleri sağlanmalıdır.

Bir İK Departmanına sahip olmanın kurum ve çalışan açısından avantajları

• Doğru yeteneklerin kuruma çekilmesi ve elde tutulması
• İş gücü planlamasının yapılması
• Organizasyonel gelişim süreçlerinin yürütülmesi
• Çalışanları anlama ve ihtiyaçlarının karşılanması
• Çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlanması
• Pozitif bir iş yeri kültürünün oluşturulması
• İK analitiği ve raporlama
• Esnek çalışma koşullarıyla işin verimli yönetimi
• Çalışan sağlığı, refah ve mutluluğunun sağlanması
• Üretkenliğin ve verimin artırılması
• Doğru performans yönetiminin kurulması
• Kurumsal sürdürülebilirliğin sağlanması
• Ücret yönetimi ve özlük haklarının doğru şekilde yürütülmesi
• Hukuki ve yasal süreçlerinin takibi
• Kurum içindeki yeteneğin yönetimi ve kariyer yönetimi
• Çalışanın eğitim ve gelişiminin sağlanması
• Sürekli öğrenme kültürünün teşvik edilmesi
• İdari süreçlerin takibi
• İşveren markasının güçlendirilmesi

İK Departmanı günümüzde olduğu gibi gelecekte de firmalara değer katmaya, firmalara sürdürülebilir kurumlar olma yolunda rehberlik ederek KURUMSAL SAHNENİN YILDIZI olmaya devam edecektir.